310 likes | 807 Views
BİLGİ SAVAŞLARI VE ALGI YÖNETİMİ. ZAFER PARLAK İZMİR ÜNİVERSİTESİ ULUSLAR ARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ. Hans Morgenthau’ya göre ulusal gücün ana bileşenleri: -coğrafya, -doğal kaynaklar, -üretim kapasitesi, -askeri hazır bulunuşluk, -nüfus, -ulusal özellikler, - moral, -diplomasi,
E N D
BİLGİ SAVAŞLARI VE ALGI YÖNETİMİ ZAFER PARLAK İZMİR ÜNİVERSİTESİ ULUSLAR ARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ
Hans Morgenthau’ya göre ulusal gücün ana bileşenleri: -coğrafya, -doğal kaynaklar, -üretim kapasitesi, -askeri hazır bulunuşluk, -nüfus, -ulusal özellikler, - moral, -diplomasi, -yönetim şekli
BİLGİ ERİŞİMİNİN TEMEL VARSAYIMLARI (1)Daha yüksek erişim hızı ve iletişim kanallarının sonuna dek açık ve erişilebilir olması, (2) Sansürün hiç olmaması ya da en alt düzeyde olması, (3) Bireyin kendi bilgi akışını kontrol edebilmesi, (4) Gerçeğin ve iyi olanın er geç ortaya çıkacağına inanılması, (5)Ulus devletler zayıflarken ağların güçlenmesi.
Güç: “A’nın B’ye normalde ‘B’nin yapmayacağı bir şeyi yaptırabilme yetisi”
Geleneksel savaşlar ve asimetrik savaşlar • Bir sineği balyozla öldürmek
TOPLUMSAL ÖZELLİKLERE BAĞLI OLARAK ORTAYA ÇIKAN PARADİGMA DEĞİŞİMLERİ
Bilgi savaşı: “Düşmanın bilgi edinme, işleme, kullanma ve yayma sistemlerini ve iletişim alt yapısını felç ederken kendi bilgi sistemini benzer saldırılardan koruma”
Sun Tzu: “Mükemmellik yüz savaşın yüzünü de kazanmak değildir. Asıl maharet düşmana hiç savaşmadan boyun eğdirmektir.”
Napolyon: “Dünyada iki güç vardır: kılıç ve akıl. Uzun vadede kılıç her zaman akıla mağlup olur.”
Algı yönetimi gerçeği farklı aynalarla gösterir. Gösterilen aynanın düz, iç bükey ya da dış bükey olması algı boyutu ve tepkiyi belirler. • Bu aynalar…
Algı Yönetimi ve Kazan-Kazan Yöntemi
“Zaferi kazanmak için düşmanın gözlerini kör, kulaklarını sağır etmeliyiz; ancak bu şekilde düşman komutanlarının kafalarını karıştırıp akıllarını başlarından alabiliriz” (Mao: Uzun Savaş)
Algılama algılayanın bilinçli bir anlama çabasıdır, dış dünyadan bağımsız değildir ve karşılıklı bir etkileşim sürecinde gerçekleşir. • Algılayıcının hazır bulunuşluk düzeyine etki edilebildiği takdirde, hedeflenen şeyi algılama boyutu ve niteliği değiştirilebilir. • Bu nedenle algılayıcıyı iyi tanımak gerekir. • Örnekler: Misyonerlik,Barış Gönüllüleri ve Fullbright
Televizyon “rating” kuruluşları Nielsen Gurubu: 123 ülke -İzlenme payı ölçümü nasıl yapılmalı? -Güvenilirlik -Görünmeyen etkileri
Rudyard Kipling: “Savaşlarda ilk kurban gerçeğin ta kendisidir.” • Bilgi ve algı savaşlarında amaç gerçeğin peşine düşmek ve onu ortaya çıkarmak değil, ne pahasına olursa olsun zafer kazanmaktır. • Gerçeğin tümüyle kaybolduğu savaş ortamlarında gerçek, duruma göre her an yeniden kurgulanır. Bu durumda algı yönetimini yürütenler bile kurgulanan ve durmaksızın değişen gerçeğin girdabında kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadırlar.
Gerçek ve doğru için değil gerçek ve doğru olduğuna inandırıldığımız şey için savaşırız.
Modernite sonrası dünyada güçlü bir şekilde var olabilmek ve varlığını sürdürebilmenin yolu bilgilenmek ve bilgiyi kendi amaçlarımız doğrultusunda kullanabilmektir. • Günümüzün savaşlarında hala kullanılmakta olan geleneksel silahlar artık yerini daha ucuz ve etkili bir yöntem olan bilgi ve algı kontrolüne bırakmaktadır.
Düşmanın iyi tanınması ilkesine dayanan bu savaşlarda temel ilke düşmanı çarpıtılmış bilgilere maruz bırakmak ve onun kafasını karıştırıp sağlıklı kararlar almasını engellemektir.
Bu nedenle internet ve basın yayın organları yoluyla yapılan saldırılara karşı uyanık olunmalı ve algı savaşlarında iki kere ikinin üç ya da beş olabileceği hatırda tutulmalıdır. • Gerçeğin çok yüzlü olabileceği düşüncesiyle hareket edilmeli, bilgi kaynaklarının güvenilirliği sürekli sorgulanmalı ve değişen koşulların gerçeğin algılanmasında değişiklikler yapabileceği unutulmamalıdır. Bilgi çağında bilgi güç kadar zayıflık anlamına da gelmektedir.
Gerçeğin çok yüzlü olabileceği düşüncesiyle hareket edilmeli, bilgi kaynaklarının güvenilirliği sürekli sorgulanmalı ve değişen koşulların gerçeğin algılanmasında değişiklikler yapabileceği unutulmamalıdır. • Artık bilgi güç kadar zayıflık anlamına da gelmektedir.