290 likes | 574 Views
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü. ÇEVRE, SANAYİ ve KYOTO PROTOKOLÜ Prof. Dr. Hasan Z. SARIKAYA Müsteşar 3-4 Aralık 2008 – İSTANBUL. SUNUM İÇERİĞİ. Çevre Politikaları Avrupa Birliği, Çevre ve Sanayi Sanayi Sektörünü İlgilendiren AB Mevzuatı
E N D
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ÇEVRE, SANAYİve KYOTO PROTOKOLÜProf. Dr. Hasan Z. SARIKAYAMüsteşar 3-4 Aralık 2008 – İSTANBUL
SUNUM İÇERİĞİ • Çevre Politikaları • Avrupa Birliği, Çevre ve Sanayi • Sanayi Sektörünü İlgilendiren AB Mevzuatı • Kyoto Protokolü ve Türkiye • Uluslararası İklim Süreci • 2012 Sonrası İklim Rejimi • Neden Kyoto Protokolüne Taraf Oluyoruz? • Sonuç Ve Değerlendirme
ÇEVRE POLİTİKALARI Bakanlık olarak; AB’nin genel çevre politikaları da göz önüne bulundurularak tüm mevzuat ve uygulamalarımızda aşağıda belirtilen hususlar ön planda tutulmaktadır; • Kirlilik Kontrolü” kavramı yerine “Kirliliğin Önlenmesi”, • Kirliliğin kaynağında önlenmesi • Atıkların minimuma indirilmesi, • En iyi teknik ve teknolojilerin kullanılması, • Enerjinin verimli kullanılması, • İzleme-denetim sisteminin etkin uygulanması • Kirleten öder prensibinin uygulanması
ÇEVRE KANUNU (2872 sayılı Çevre Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun No:5491, RG. Sayı: 26167 Tarih: 13 Mayıs 2006) Kanunla getirilen bazı önemli düzenlemeler; Sürdürülebilir Kalkınma İlkesi Katılımcılık ve İhtiyatlılık İlkesi Kirleten Öder ve Kullanıcı Sorumluluğu İlkeleri Ekonomik Araçların Kullanımı (Cezai yaptırımlar, tarifelerin toplanması vs.) Güçlendirilmiş Uygulama Kapasitesi (Merkez ve Taşra) Acil Durum Planları Hazırlama Yükümlülüğü
AVRUPA BİRLİĞİ BAĞLAMINDA ÇEVRE VE SANAYİ Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde Çevre Faslı en kapsamlı fasıllardan biridir. AB Çevre Müktesebatına uyum süreci ülkemiz ve Türk sanayisi için önemli ve zorlu bir süreçtir. 5
AB ÇEVRE SEKTÖRÜ MEVZUAT UYUMU AB Uyum Sürecinin Aşamaları Çevre ve Orman Bakanlığı; Ulusal Program’ın “çevre” başlığı ve ABÇevre Müktesebatının uyumlaştırılması çalışmalarından sorumlu temel kurumdur. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından; Ulusal Program’ın kabul edilmesinden sonra AB Çevre Müktesebatına uyum süreci başlatılmıştır. İlerlemenin İzlenmesi Projesi kapsamında;60 adet Direktifin, 8 adet Tüzüğün ve 1 adet Kararınmevzuat uyumu izlenmektedir. Müktesebat Uyum Programı’na göre2008-2013 dönemi için, 8 sektörde; birincil düzenleme olarak 11, ikincil düzenleme olarak ise 52 adetmevzuatın çıkarılması öngörülmektedir. Uyum sürecinin 2013 dönemine kadar tamamlanması beklenmektedir.
AB ÇEVRE SEKTÖRÜ MEVZUAT UYUMU Çevre Faslı Tarama Sonu Raporu ● Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanmıştır. ● TaslağıDışişleri Bakanlığı tarafındanBakanlığımıza ulaştırılmıştır. ● Üye ülkelerin görüşü alındıktan sonra, Avrupa Konseyi tarafından onaylanmıştır. ● Portekiz Dönem Başkanlığı’nıntarihli mektubu ile ülkemize nihai şekli iletilmiştir. ●İki (2)adetaçılış kriteriiçermektedir.
AB ÇEVRE SEKTÖRÜ MEVZUAT UYUMU Açılış Kriterleri 1.Ulusal, bölgesel ve yerel seviyede gerekli idari kapasitenin oluşturulmasına yönelik, Gereken finansal kaynaklar için planların yer alacağı, Müktesebatın iyi koordine edilmiş bir şekilde kademeli olarak uyumlaştırılmasına, uygulanmasına ve uygulamanın etkili hale getirilmesine ilişkin aşamaların ve zaman çizelgelerinin yer aldığı, kapsamlı bir stratejinin hazırlanması. 2. AT-Türkiye Ortaklık Konseyi’nin kararlarına uygun olarak, ilgili AB Çevre Müktesebatının uygulanmasına ilişkin yükümlülüklerin(Gümrük Birliği)yerine getirilmesi.
AB ÇEVRE SEKTÖRÜ MEVZUAT UYUMU Yapılan Çalışmalar ● Strateji formatıAvrupa Komisyonu ile depaylaşılmış ve olumlu bulunmuştur. ● 119 adet AB Mevzuatı için 72 adetstrateji formatı birimler tarafından doldurulmuş olup, bu formatlar toplam89 adetAB Mevzuatınıiçermektedir. ● Tamamlanan strateji formatının ilk taslağıAvrupa Komisyonu’nagönderilmiştir.
ÇEVRE OPERASYONEL PROGRAMI Tanımı ● Çevre konusunda ana öncelik eksenleri olan su, atık su ve katı atık yönetimi hizmetlerinde Türkiye’de mevcut durumu ortaya koyan ve söz konusu sektörlerin Avrupa Birliği fonları ile geleceğini planlayan çok yıllı bir belgedir. ● 2007 - 2009 yılları için katılımcı bir yaklaşım ile hazırlanmıştır. ● Öncelikler ve tedbirler belirlenmiş olup, belli bir çalışma takvimi ve finansman stratejisi ile çevre altyapı projelerinin uygulanması öngörülmektedir. ● Toplam Bütçesi (AB Katkısı + Ulusal Katkı) :204,1 + 68 = 272,1 M€. ● 29 Kasım 2007 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından onaylandı.
ÇEVRE OPERASYONEL PROGRAMI Uygulama ● IPA Tüzüğü gereğince; Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Operasyonel Programı’nın yönetiminden sorumlu “Yönetim Otoritesi” olarak belirlendi. ●IPA Tüzüğü gereğince; Çevre Operasyonel Programı’nın ekinde yer alan çevre altyapı projelerinden sorumlu olmak üzere “IPA KOORDİNASYON ve UYGULAMA MERKEZİ” kuruldu. ●1 Başkan, 1 Başkan Yardımcısı olmak üzere toplam 24 personel IPA Koordinasyon ve Uygulama Merkezi’nde görevlendirildi.
SANAYİ SEKTÖRÜNÜ İLGİLENDİREN AB MEVZUATI Yayımlanan yönetmelikler Benzin ve Motorin Kalitesi Yönetmeliği (2005) Kimyasalların Kayıt, Değerlendirme ve İzin/Kısıtlanması Sistemi (REACH- 2008) Hava Kalitesinin Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği (2008) Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin Azaltılmasına ilişkin Yönetmelik (2008) Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği (2005) 12
SANAYİ SEKTÖRÜNÜ İLGİLENDİREN TEMEL AB MEVZUATI Yayımlanan yönetmelikler (Devam) Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik (2008) Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (2005) Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği (2007) Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği (2008) Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği(2004) Ömrünü Tamamlamış Lastiklerin Kontrolü Yönetmeliği(2006) Elektrikli ve Elektronik Eşyalarda Bazı Zararlı Maddelerin Kullanımının Sınırlandırılmasına Dair Yönetmelik (2008) 13
SANAYİ SEKTÖRÜNÜ İLGİLENDİREN AB MEVZUATI Yayımlanması planlanan yönetmelikler Büyük Yakma Tesisleri Yönetmeliği ( Taslak) Tehlikeli Maddeleri İçeren Büyük Endüstriyel Kazaların Zararlarının Kontrolüne İlişkin Yönetmelik ( SEVESO II) (Taslak) Atıkların Yakılmasına İlişkin Yönetmelik (Taslak) Atıkların Depolanmasına İlişkin Yönetmelik (Taslak) Atıkların Taşınmasına İlişkin Yönetmelik (Taslak) Ömrünü Tamamlamış Araçların Kontrolü Yönetmeliği (Taslak) Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların Kontrolü Yönetmeliği (Taslak) 14
SANAYİ SEKTÖRÜNÜ İLGİLENDİREN DİĞER MEVZUAT Endüstri Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği(2004) Su Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (Rev. 2008) Çevre Denetim Yönetmeliği (2008) Atıksu, Altyapı ve Katı Atık Bertaraf Tarifelerine ilişkin Usul ve Esasları Belirleyen Yönetmelik (Başbakanlıkta) Atıksu Arıtma Tesislerinde Kullanılan Enerjinin Bir Kısmının Karşılanması Hakkında Yönetmelik (Başbakanlıkta) 15
KYOTO PROTOKOLÜ Kyoto Protokolü; 1997 yılında imzaya açılmış ve 2005 yılında yürürlüğe girmiştir. Protokolün Ek-B listesinde yer alan ülkelerin toplam sera gazı emisyonlarını 2008-2012 döneminde (ilk yükümlülük dönemi), 1990 yılı (temel yıl) seviyesinin ortalama en az %5 altına indirmesini taahhüt etme zorunluluğu bulunmaktadır. BMİDÇS’nin sera gazı emisyonlarının azaltılmasına veya sınırlandırılmasına yönelik hukuki açıdan bağlayıcı belgesidir. AB dahil şu an 182 ülke Protokole taraftır/katılım belgesini sunmuştur.
KYOTO PROTOKOLÜ VE TÜRKİYE 2008-2012 arası Yükümlülük Kyoto Protokolü imzaya açıldığında Ülkemiz, Sözleşmeye taraf olmadığı için Protokolün Ek-B listesinde yer almamış ve dolayısıyla sayısal emisyon azaltım veya sınırlama yükümlülüğü almamıştır. Bugünden itibaren Protokole taraf olduğu takdirde ilk yükümlülük döneminde (2008-2012) sayısallaştırılmış sera gazı emisyon azaltım yükümlülüğü alması prosedür olarak mümkün görülmemektedir. Protokolün ilk yükümlülük döneminin ülkemize herhangi bir maliyet getirmesi söz konusu değildir.
KYOTO PROTOKOLÜ VE TÜRKİYE 2008-2012 sonrası Yükümlülük 2012 sonrası oluşturulacak yeni iklim rejiminde ülkelerin alacağı yükümlülükler belli değildir. Ülkemizin alacağı yükümlülüğün sayısal miktarı özel durumumuz dikkate alınarak yapılacak müzakerelere bağlıdır. Bu itibarla, 2012 sonrasının ülkemize getireceği maliyetler konusunda kesin bir miktar söylemek mümkün değildir. Tüm bilimsel raporlarda, sera gazları emisyonlarının azaltılması için hiçbir şey yapmamanın, uzun vadede daha yüksek bir maliyeti olacağı ifade edilmektedir.
KYOTO PROTOKOLÜ VE TÜRKİYE 2008-2012 sonrası Yükümlülük (devam) Sera Gazı azaltımının sektörel maliyetlerin belirlenmesine ilişkin bir proje Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlı’ğınca başlatılacaktır. Bu bağlamda, ülkemiz açısından 2012 sonrası için ortaya çıkacak maliyetler için kesin bir rakam vermek için DPT projesinin çıktılarını beklemenin uygun olacağı ve şu anda verilen rakamların gerçeği yansıtmayacağı öngörülmektedir.
ULUSLARARASI İKLİM SÜRECİ 2010 2007 2008 2009 FIN GER PORT SLO FRA CZ SWE ESP BEL COP 12 Nairobi COP16 COP 13 Bali COP 14 Varşova COP 15 Kopenhag Bilim IPCC AR4 Bali Eylem Planı (Sözleşme) (AWG-LCA) Diyalog (Sözleşme) Uluslararası Uzlaşma? Gelişmiş Ülkeler için Kyoto Protokolü kapsamında yeni hedefler (Madde 3.9) (AWG-KP) KP 1.Rev KP 2. Rev(Madde 9) KP Devamı?
2012 SONRASI İKLİM REJİMİ 2 ana eksen üzerinde çalışmalar yapılacaktır: Bali eylem planı çerçevesinde Sözleşme altında oluşturulan Geçici Çalışma Grubu: (2012 sonrası müzakerelerin kapsam, yöntem ve takvimi) Kyoto Protokolü altında oluşturulan geçici çalışma grubu: Protokole taraf EK-I ülkelerinin 2012 sonrası sera gazı emisyon azaltım yükümlülüklerinin belirlenmesi Hedef: 2009 sonunda (COP.15) 2012 sonrası için yeni bir sürecin belirlenmesi
2012 SONRASI İKLİM REJİMİ İklim değişikliğinin temel yapı taşları • Azaltım (Mitigasyon) • Enerji, sanayi, ulaştırma, atık ve arazi kullanımı alanlarında, …. • Uyum (Adaptasyon) • Tarım, su kaynakları, arazi kullanımı, sağlık ve turizm alanlarında, …. • Teknoloji • Tüm alanlarda • Finansman • Tüm alanlarda
NEDEN KYOTO PROTOKOLÜNE TARAF OLUYORUZ? Ülkemiz, Sözleşme altında yürütülen çalışmalara katılım sağlayabilmekte ancak, Protokole taraf olmadığı için protokol altında yürütülen çalışmalara katılım sağlayamamaktadır. Amaç ,2012 sonrası iklim rejimine yönelik yürütülen tüm müzakerelere katılım sağlayarak ülkemizin en uygun yerde olmasını temin etmektir. Aksi takdirde, yeni oluşturulmakta olan anlaşmanın hazırlık ve planlama süreçlerine etkin olarak katılamayacak ve tamamlanmış bir anlaşma ile karşılaşılacaktır.
NEDEN KYOTO PROTOKOLÜNE TARAF OLUYORUZ? Diğer imzalama nedenleri; • İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine açık bir ülke olan ülkemizin uyum fonu gibi mali kaynaklardan yararlanma imkânı sağlamak, • Düşük karbonlu ve yüksek verimli teknolojilerin kullanımına yönelik olarak piyasayı teşvik edici/engelleyici mali düzenlemelerin uygulanmasına başlanabilme imkanı sağlamak, • Bugün alınacak önlemler ile ileriye dönük maliyetlerin azaltılmasını sağlamak, • Ülkemizin Kyoto Protokolüne taraf olma konusu uluslararası çevrelerce yakından takip edildiği bilinmektedir. Bu bağlamda, küresel bir sorun olan iklim değişikliği ile mücadeleye katkı sağlamak amacıyla ülkemizin Protokole taraf olması, uluslararası saygınlığını arttırmak, olarak belirlenmektedir.
Bugün gelinen nokta itibari ile, küresel iklim değişikliğini salt bir çevre sorunu olarak görmeyip, bütün sektörleri içine aldığını ve kalkınmayı yakından ilgilendirdiğini bilmek gerekir. İklim değişikliği ile mücadele politikaları çerçevesinde Türkiye’nin sera gazı azaltım potansiyeli yüksektir. Önemli olan inanmak ve uygulamaya geçmektir. SONUÇ ve DEĞERLENDİRME
SONUÇ ve DEĞERLENDİRME Önem taşıyan diğer konular: Sektörel sera gazı emisyon azaltım potansiyelini ve maliyetini belirlemek, sadece maliyetlerin düşürülmesine odaklı bir tasarruf anlayışından çıkarak, üretkenliği ve çevreyi gözeten verimlilik kavramı ile birlikte, yüksek katma değerli ürünlere yönelmesi, enerji yoğunluğunun düşürülmesi, Mevcut en iyi tekniklerin sektör bazında tespiti, uygulanması ve bunun için kurumsal altyapının güçlendirilmesi, Enerji verimliliği ve tasarrufunun artırılması, Uluslar arası gelişmelerin sektörler ve meslek odaları dahil olmak üzere STK’lar tarafından takip edilmesi,
Sivil Toplum Kuruluşları (TÜSİAD,TMMOB, TOBB, MÜSİAD, TÇMB, DÇÜD, OSD vb.) ile işbirliği yapılarak sektörel sorumlulukların yerine getirilmesinin temini ve sektörün yetişmiş insan gücü , bilgi birikiminin sürece katılımının sağlanması, İlgili tüm kurumlarda kurumsal altyapının güçlendirilmesi, Müzakerelerde kullanılacak sektörel strateji çalışmaların hazırlanması, Kamuoyunun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi, SONUÇ ve DEĞERLENDİRME