1 / 31

ÇOCUKLARA KUR’AN EĞİTİMİ VE YAZ KU’RANKURSLARI

ÇOCUKLARA KUR’AN EĞİTİMİ VE YAZ KU’RANKURSLARI. ÇOCUKLARA KUR’AN EĞİTİMİ VE YAZ KU’RANKURSLARI. ذَلِكَ الْكِتَابُ لاَ رَيْبَ فِيهِ هُدًى لِلْمُتَّقِينَ.

chinue
Download Presentation

ÇOCUKLARA KUR’AN EĞİTİMİ VE YAZ KU’RANKURSLARI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ÇOCUKLARA KUR’AN EĞİTİMİ VE YAZ KU’RANKURSLARI

  2. ÇOCUKLARA KUR’AN EĞİTİMİ VE YAZ KU’RANKURSLARI

  3. ذَلِكَ الْكِتَابُ لاَ رَيْبَ فِيهِ هُدًى لِلْمُتَّقِينَ "Bu Kitap kendisinde şek ve şüphe bulunmayan bir Kitaptır. Muttakiler için rehber-kılavuz (huden)dur." (2/Bakara, 2) açıklaması yapılarak okuyucunun Kitap hakkında endişe etmemesi gerektiği âdeta teyid edilmiştir. Lâ raybefih denilerek Kitabın varlığı; Huden denilerek de kitabın ne amaçla gönderildiği anlatılmaktadır. Böylece Kitabı eline alan mü'min, Allah'tan olduğu kesin olan Bu Kitab'ı rehber-kılavuz edinerek yolunu bulabilecektir

  4. O, hak ile batılı ayırt eden bir söz, Allah’ın sımsıkı sarılması lazım gelen sağlam ipidir. Allah Teâlâ, onu dertler için deva, kalplerin pasını silmek için cila, ders almak isteyenler için öğüt, hak dava için hidayet rehberi, abidler için feyz kaynağı kılmıştır. Kalplerin hayırlısı, onu hıfzeden dillerin hayırlısı onu okuyan evlerin hayırlısı ona mekan olandır. O, Allah’ın inzal buyurduğu kitapların en büyüğü, benzeri bulunmayan bir nur, nefslerin şifa, kalblerininşirak buyurduğu açık bir bürhandır. Müslüman Kur’an’a bağlı olarak yaşar. Gönlü, kişiliği onun ikliminden neşvünemâ bulur. Kur’an bizlere Rabbimizden uzanan bir iptir. O’na sarılan kurtuluşu bulur. Kur’an sırat-ı müstakimin işaret çizgilerini belirler.

  5. Kur’an gönül evimizin ışığıdır. Kalbimizin mimarıdır. Kalb onunla imar olur. Zira Resulullah .إنَّ الَّذِى لَيْسَ في جَوْفِهِ شَىْءٌ مِنْ القُرآنِ كَالْبَيْتَ الخَرِبِ "Hâfızasında Kur'ân'dan  hiçbir ezber bulunmayan kişi harab olmuş bir ev gibidir” Mü’minlerin yuvası, onunla nurlanmıştır. Evlerimizin kandilidir, ruhudur, direğidir. Kur’an bizlerin vazgeçilmez hayat iksiridir.

  6. Kur’an’la tanışan gönüller huzur bulur. Kur’an’ın Kılavuzluğuna mahkûm olanlar yollarını hiçbir zaman şaşırmazlar. Bir mü’minin Kur’an’dan ayrı düşünülmesi imkânsızdır. Bir mü’minin Kur’an’dan ayrı kalması Rabbi ile olan iletişimini kaybetmesi anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’in devre dışı bırakılması demek; insanın kendi var oluş sebebini iptal etmek anlamına gelir ki, bu insan için muhaldir. İnsanın Rabbi ile olan hukukunu bitirmeye kalkışması akıl alır bir davranış değildir.

  7. Eğer insan var olacaksa Rabbi ile, yani O’nun gönderdiği mesaj ile -Kur’an ile- Onun insanın önüne koyduğu önder, Hz. Muhammed (s.a.v.) ile var olacaktır. İlk Müslümanlar Mekke günlerinde gönüllerini Kur’an suyuyla yıkadılar. Evlerini Kur’an’la dirilttiler. Mekke’nin o zulmet kokan karanlığını Kur’an’ın nuruyla aştılar. Ömer b. Hattab Allah Resûlünü öldürmeye giderken Kur’an la dirildi, eniştesinin evinde.

  8. Bizim insanımız zor zamanlarda dahi çocuklarını Kur’an’sız bırakmamak için her türlü zorluğa katlandılar. Samanlıklarda Kur’an öğrettiler yavrularına. Dayağı, hapsi göze alarak. Çocuklarımız Kur’an’sız büyümesin diye çırpındılar. Kimde Kur’an’dan bir ışık parçası gördülerse onun dizinin dibine çökerek ondan Kur’an yudumlamaya başladılar. Allah Rasulü buyurmuyor muydu:? خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلّمَ الْقُرآنَ وَعَلَّمَهُ “Sizin en hayırlınız Kur’an-ı öğrenen ve öğreteninizdir.”

  9. Hem kendi kişiliğimiz hem de eğitimden sorumlu olduğumuz şahısların kişiliği açısından Kur’an’la bağlantıyı diri tutmak her birimizin en temel hassasiyet konumuz olmalıdır. Onun için Kur’an’ı gör, onunla ilişkini diri tut, ona sahip ol, onu çocuklarında geleceğe taşı, yaşat, çoğalt, hem kendi hayatını, hem aileni Kur’an’la buluştur... İşte bunun için yaz tatilleri çocuklarımız için büyük bir fırsattır. Kısaca “Yaz Eğitimi” diye isimlendirebileceğimiz bu çalışmalarla yavrularımıza sadece Kur’an eğitimini değil, bunun yanında temel İslamî bilgileri, İslam tarihini, ahlak, siyer, tefsir, hadis v.b. konularda da pek çok bilgiyi çocuklarımıza kazandırabiliriz.

  10. Camilerimizde yaz aylarında başlatılan Kur’an-ı Kerim okuma seferberliği bu açıdan çok önemlidir. Çocuğunun İslami bir kimlikle yetişmesini arzu eden her veli, bu konuda mahallesinin imamı ile diyaloga geçmeli ve camilerimizi çocuklarımızın coşkusuyla koştukları bir eğitim yuvası haline getirilmesi için gerekli yardımları ve çalışmalarıyla cami görevlisine yardımcı olmalıdır.

  11. İnsanlar için Kur’an eğitimi, ne zamana kadardır? Bizce bu eğitim, ölünceye kadar olmalıdır. Kur’an eğitimi sadece okul tatilinde bir kaç çocuğun camilere giderek, eğitim yapmaları iyi olmakla beraber yeterli değildir. Tüm bunlardan dolayıdır ki bir insanın Müslümanım dedikten sonra müslümanca düşünüp, yaşayabilmesi için Allah'ın emir ve nehiylerini, O'nun Kitabı Kur'an'dan öğrenmesi gerekmektedir. Kur' an öğrenilmeli ve bu öğrenim kısa zamanda da yaşantıya geçirilmelidir. Öğrenmek ve yaşamak bir düzendir ve bir eğitim metodudur.

  12.   Özellikle Kur'an eğitimi; çocuklarda, çocukların yaş dönemleri dikkate alınarak ve sevdirilerek başlatılmalıdır. Zihinlerinin dünyevi mantıklarla kirletilerek Allah'a kul olmanın önüne geçmesi engellenmeye çalışılmalıdır. Bu çalışmaya, istinasız her Müslüman anne ve babanın zaman geçirmeden, geç kaldık diye düşünmeden, doğru ve anlaşılabilir bir yöntemle çocuklarına Kur'an'ı anlatmaya, öğretmeye, sevdirmeye başlaması gerekmektedir.

  13.   Neslimizi, Kur'an'la tanıştırmak, konuşturmak, buluşturmak ve kaynaştırmak hepimizin temel görevidir. Kur'an'ı öğrenmek, bilmek, okumak ve sevmek her Müslüman çocuğun ve gencin vazgeçilmez hakkıdır. Kur' an'ı Kerim, çocuklara öncelikli olarak verilmesi gereken temel eğitim prensiplerini Lokman (a.s.)'ın zatında şöyle açıklamaktadır.:

  14. "Lokman, oğluna öğüt vererek; Yavrucuğum Allah'a ortak koşma! Doğrusu şirk büyük bir zulümdür, demişti"(31 lokman s./13). Bu ayete göre çocuğa ilk verilmesi ve öğretilmesi gereken terbiye, Allah'ın varlığını, birliğini ve ortağı olmadığını öğretmektir..

  15. Kur'an'ı Çocuklara Öğretmede Ortaya Çıkan Engeller Kur'an'ın amacı, Yüce olan Allah'ın insanı kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmek, yönlendirmektir. Yani Kur'an bir inşa düşüncesinin adıdır. Kur'an'ın hedefi, gönderildiği zamandaki toplumdan bu güne, bugünden geleceğe, tüm insanlık için hayatı tanımlayacak, inşa     edecek olan, Kur'an insanını oluşturmaktır. Bu ise insanı öğrenme ve yaşamada sorumlu kılar. Yani niçin yaratıldığını bilen ve bu bilmeye göre yaşayan insanı hayatı oluşturmaktır bu sorumluluğun merkezi. Bu sorumluluğu yerine getirmek çok da zor değildir. Çünkü insanın fıtratı Yüce Allah tarafından bu sorumluluğa uygun bir şekilde hazırlanmıştır. İnsana düşen ise, dünyada düşünüp, akledip, sağlam, karakterli, kişilikli bir şekilde Allah'a kul olarak hayat sürmektir.

  16. يَهْدِى بِهِ اللهُ مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلاَمِ وَيُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ بِاِذْنِهِ وَيَهْدِيهِمْ اِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ “Ki onunla, Allah kendi rızasını arayan herkese kurtuluşa götüren yollarını gösterir, rahmetiyle onları karanlığın derinliklerinden aydınlığa çıkarır ve dos-doğru bir yola yöneltir” (Maide 5/16),

  17. Hakkı batıldan ayırmak تَبَارَكَ الَّذِى نَزَّلَ الْفُرْقَانَ عَلَى عَبْدِهِ لِيَكُونَ لِلْعَالَمِينَ نَذِيرًا “Bütün insanlığa bir uyarı olsun diye, kuluna hakkı batıldan ayırt edici ve fark ettirici bir ölçü olarak Kur’ân’ı indiren Allah yücelerin yücesidir” (Furkan 25/1),

  18. وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ فِى هَذَا الْقُرْاَنِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ “İşte biz bu Kur’ân’da üzerinde düşünsünler diye, insanların önüne her çeşit örnek getirmekteyiz” (Zümer 39/27)

  19. İnsan, her hâlükârda hayatını garantiye almak, huzurlu bir şekilde yaşamak yolunda plânlar yapar. Ancak zaman zaman yanlış tespitlerle tedbir yerine tehlikeye sarılır da farkında olmaz. Bu sebeple yüce Allah, insanoğlunu îkaz eder: وَلاَ تُلْقُوا بِاَيْدِيكُمْ اِلَى التَّهْلُكَةِ وَاَحْسِنُوا اِنَّ اللهَ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ “(Dünyaya dalıp da âhireti bir tarafa bırakarak) kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın!” Bakara 2/195)

  20. Bu ilâhî îkazı, zamanımızda bir de Kur’ân-ı Kerîm öğretim ve eğitimi hakkında bilhassa değerlendirmek lâzım. Çünkü bazıları, Kur’âneğitmine ayrılacak bir yıllık zamanı, sudan bahanelerle kayıp bir zaman parçası olarak değerlendirebiliyor. Ya da geçiştirici tutarsız yaklaşımlarla başka şeyleri daha değerli olarak görüyor. Hayatî meseleler, sadece maddî ve sadece dünyaya ait olarak düşünülüyor. Oysa bu, bir sonsuzluk yolcusu olan insan için en büyük tehlikedir. Bütün hazırlıkları mola yerine göre yapmak, son gidilecek yere eli dolu gidememek, ne kadar doğru bir davranıştır? Bilhassa yüce yaratıcının bizlere iki dünyayı da kazandıracak olan yüce kitabını tam ve doğru olarak gönlümüze ve dimağlarımıza yerleştirememek, bir ömürlük değil, sonsuz bir kayıp demektir.

  21. Unutmamalıdır ki Kur’ân, bizi sonsuzluğa ve Allâh’a bahtiyar olarak kavuşturacak olan en temel adımdır. Kur’ân’ı öğrenmek ve kavramakla geçen aylar ve yıllar, hayatımızın en verimli ve en kârlı anlarıdır. Çünkü bu anlar, insan hayatının bütün bir ömrüne ve hatta ölüm sonrasına da her yönüyle tesir eder. Elimizdeki bütün yılların olumlu veya olumsuz olarak şekillenmesinde son derece önemli rol oynar. İnsan ömrünün aslâ bitmeyen yegâne sermayesi budur. Bu sermayeden mahrumiyet ise, bütün bir nesli çorak ve güçsüz hâle dönüştürür. Bu hususta, yüzyıllardır bizi Anadolu topraklarından atmak isteyip de başarılı olamayan düşmanlarımızın: “Türklerin elinden Kur’ân’ı almadıkça başarılı olamayız!” demelerinin sebebini derinden düşünmek lâzım…

  22. عن أَبي أُمَامَةَ (ض) قالَ: سَمِعْتُ رسولَ الله (صلعم) يقولُ: اقْرَؤُوا القُرْآنَ فَإنَّهُ يَأْتِي يَوْمَ القِيَامَةِ شَفِيعاً لأَصْحَابِهِ . EbûÜmâmeradıyallahuanh, ben Resûlullahsallallahu aleyhi ve sellem’i: “Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak gelecektir” buyururken işittim, demiştir. وعَن النَوَّاسِ بن سَمعَانَ (ض) قالَ: سَمِعتُ رسولَ الله (ض) يقولُ: يُؤْتَى يَوْمَ القِيَامَةِ بالْقُرْآنِ وَأَهْلِهِ الذِينَ كَانُوا يَعْمَلُونَ بِه في الدُّنْيَا تَقدُمُهُ سورَةُ البَقَرَةِ وَآلِ عِمرَانَ، تُحَاجَّانِ عن صاحِبِهِمَا . NevvâsİbniSem’ânradıyallahuanh şöyle dedi: Ben Resûlullahsallallahu aleyhi ve sellem’i: “Kıyamet gününde Kur’an ve dünyadaki hayatlarını ona göre düzenliyen, Kur’an ehli mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl–i İmrânsûreleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar” buyururken işittim.

  23. قالَ رسولُ الله (صلعم) : الَّذِي يَقرَأُ القُرْآنَ وَهُوَ ماهِرٌ بهِ مَع السَّفَرَةِ الكِرَامِ البَرَرَةِ، وَالَّذي يَقْرَأُ القُرْآنَ وَيَتَتَعْتَعُ فِيهِ وَهُوَ عَليهِ شَاقٌّ له أَجْرانِ . Resûlullahsallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kur’an’ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır.”

  24. Kaynaklar • Ömer Çavuşoğlu EĞİTİM isimli makalesi • Kerim Buladı; "Kuranla Tanış(tır)mak"; Umran Temmuz 2003, s.55 • Abdullah Güzel Kur’an Eğitimi • Murat Kirişçi Çocuklara Kur’an eğitimi ve yaz mektepleri İsimli makalesi

More Related