1.07k likes | 1.63k Views
1.Güzel Sanatlar İçinde Edebiyatın Yeri. www.edebiyatogretmeni.net. Hazırlık 1. Güzel doğru,iyi ve faydalı kavramlarıyla insan etkinliklerinin ve bilgi alanlarının hangileri arasında ilişki kurabiliriz?Tartışınız.Ulaştığınız sonuçları defterinize yazınız.
E N D
1.Güzel Sanatlar İçinde Edebiyatın Yeri www.edebiyatogretmeni.net
Hazırlık 1.Güzel doğru,iyi ve faydalı kavramlarıyla insan etkinliklerinin ve bilgi alanlarının hangileri arasında ilişki kurabiliriz?Tartışınız.Ulaştığınız sonuçları defterinize yazınız. 2.İnsanların çevrelerini,eşyalarını ve kendilerini güzelleştirmeye neden ihtiyaç duyduklarını sözlü olarak ifade ediniz. www.edebiyatogretmeni.net
3.Çanakkale Türküsü,Çanakkale Şehitlerine şiiri ve Çanakkale Şehitleri Anıtı’nda aynı konu işlenmesine rağmen farklı teknikler kullanılmıştır.Siz de konusu ve teması aynı olan bir anıt resmi,bir türkü ve bir şiir bulup sınıfa getiriniz.Getirilen malzemeleri konuyu işleme teknikleri bakımından birbiriyle karşılaştırınız.Ulaştığınız sonuçları sözlü olarak ifade ediniz. 4.Atatürk’ün sanatla ilgili özdeyişlerini bularak sınıf panosuna asınız.
1.Etkinlik Sınıf iki gruba ayrılır.Grup sözcüleri seçilir.Birinci grup,bir yerin(deniz kıyısı,dağ,orman vb.)resmi ile doğal görüşünü karşılaştırır ve aralarındaki farklılıkları belirler.İkinci grup doğadaki seslerle şarkı ve türkülerdeki sesleri karşılaştırır ve farklılıkları belirler.Grup sözcüleri belirlenen farklılıkları sınıfa sunar.Öğrenciler bu farklılıkların sebeplerini tartışırlar.Grup sözcüleri ulaşılan sonuçları tahtaya yazarlar.
İnceleme 1.Metin KAR Kardır yağan üstümüze geceden, Yağmurlu,karanlık bir düşünceden, Ormanın uğultusuyla birlikte Ve dörtnala,dümdüz bir mavilikte. Sesin nerde kaldı,her günkü sesin, Unutulmuş güzel şarkılar için Bu kar gecesinde uzaktan ,yoldan, Rüzgâr gibi ta eski Anadol’ dan Sesin nerde kaldı?Kar içindesin!
Ne sabahtır bu mavilik,ne akşam! Uyandırmayın beni,uyanamam. Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına, Allah aşkına,gök,deniz aşkına Yağsın kar üstümüze buram buram… Buğulandıkça yüzü her aynanın Beyaz dokusunda bu saf rüyanın Göğe uzanır-tek,tenha-bir kamış Sırf unutmak için,unutmak ey kış! Büyük yalnızlığını dünyanın. Ahmet Muhip DIRANAS
Aristo’nun hareket denklemi,K bir sabit ve V de hız olmak üzere F=KV şeklindedir.Bu yasaya göre kuvvet uygulanmayan bir cisim zorunlu olarak hareketsiz kalacaktır. 1.Kar şiiri ile yukarıdaki metni,yazılış amacı ve dil bakımından karşılaştırınız.İki metin arasındaki farklılıkları sebepleriyle birlikte maddeler hâlinde tahtaya yazınız. 2. Çanakkale Şehitleri Anıtı’nın Kar şiirin ve yanındaki resmin size neler düşündürdüğünü sözlü olarak ifade ediniz. 3.Kar şiirini,şiirin yanındaki resmi ve seyrettiğiniz bir sinema filmini,seçtikleri anlatım yolları bakımından değerlen diriniz.Aşağıdaki şemayı da dikkate olarak güzel sanatların hangi ölçütlerde göre sınıflandırıldığını belirleyiniz.
SANAT İŞİTSEL(FONETİK)SANATLAR DRAMATİK(RİTMİK)SANATLAR GÖRSEL(PLASTİK)SANATLAR MİMARİ………. TİYATRO……….. MÜZİK ………. HEYKEL ………… DANS ……….. EDEBİYAT ……….. RESİM ……….. SİNEMA ……….. HAT BALE OPERA
4.Sanatları Sınıflandırma Şeması’na göre Kar şiiri hangi sanat dalına örnek olabilir?Siz de şemada boş bırakılan noktalı yerlere ilgili sanat dallarına ait örnekler yazınız. 2.Etkinlik Sınıf üç gruba ayrılır.Grup sözcüleri seçilir. Gruplar müziğin,resmin,şiirin olmaması hâlinde hayatımızda ne gibi eksiklikler meydana geleceğini tartı şırlar.Grup sözcüleri ulaşılan sonuçları tahtaya yazarlar. 5.Sizce hayal etmeden yaşamak mümkün müdür?Yahya Kemal Beyatlı’nın “İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar.”dizisinde yola çıkarak hayalin insan için önemini ve insanın eseri olan güzel sanatlara etkisi tartılınız.Ulaş tığınız sonuçları defterinize yazınız. 6.İlmi eserlerde hayallere yer verilebilir mi?Tartışınız.Ulaş tığız sonuçları,bilimlerin ve güzel sanatların özellikleri çerçevesinde değerlendiriniz.
2.Metin KAR MÛSİKÎLERİ Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu. Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu. Bir kuytu manastırda duâlar gibi gamlı, Yüzlerce ağızdan kora hâlinde devamlı, Bir erganun âhengi yayılmakta derinden.. Duydumsa da zevk almadım İslâv kederinden. Zihnim bu şehirden,bu devirden çok uzakta, Tanbûri Cemil Bey çalıyor eski plâkta. Birdenbire mes’ûdum işitmek hevesiyle, Gönlüm dolu İstanbul’un en özlü sesiyle.
Sandım ki uzaklaştı yağan kar ve karanlık, Uykumda bütün bir gece Körfez’deyim artık! Yahya Kemal BEYATLI …Yeryüzünde kar yağması için,alt katmanların sıcaklığının 0 C’un altında olması yeterlidir.Bu,karın yere düşmeden önce erimesini önler.Kuvvetli kar yağışları,aşarı erime hâlinin yükseltide birdenbire durması şeklinde açıklanır(donma çekirdekler etkisi).Böylece karı iki temel koşul belirler:1.Aşırı erimenin sürmemesi için oldukça fazla sayıda çekirdeğin bulunması ve yükseltide sıcaklıkların oldukça düşük olması 2.Karın yağmura dönüşmemesi için yerdeki sıcaklığın 0 C’un altında olması. Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi
7.Yukarıdaki paragrafla Kar ve Kar Mûsıkîleri isimli şiirleri yazılış amaçları bakımından karşılaştırınız.Ulaştığınız sonuçları maddeler hâlinde tahtaya yazınız. 8.Kar ve Kar Mûsıkîleri şiirlerini birbirinden farklı olması sanat ve sanatçı ilişkisi bakımından size neler düşündürüyor?Sözlü olarak ifade ediniz. 9. Şiirdeki ”Unutulmuş güzel şarkılar için”, “Beyaz dokusunda bu saf rüyanın”,”Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu”,”Gönlüm dolu İstanbul’un en özlü sesiyle”. İfadelerinin müzik,resim ve heykel sanatları ile anlatılıp anlatılamayacağını tartışınız.Ulaştığınız sonuçları tahtaya yazınız.
3.Metin ATATÜRK,SANAT VE EDEBİYAT Dünya tarihine baktığımızda,ulusların geleceğini yönlendiren bütün büyük liderlerin sanat ve edebiyata karşı yakın ilgilerine hatta bu alandaki uğraşılarına tanık oluruz.Ama şurası bir gerçek ki sanatın gerekliliğine inanan ve bu bilinçte olan tüm önderlerin düşünce yapılarında demokrat ve ilerici nitelikler taşıdığını görürüz.Sanatın temelinde var olan insan sevgisine (insancılığa),hoşgörüye,yaratma özgürlüğüne büyük önem veren bu önderler;sanatın gerekliliğine inanırken sanatçının da toplum içindeki saygınlığını ve önemi özdeyiş(vecize)niteliğindeki sözlerle yeri geldiğinde her zaman vurgulanmışlardır. Bir toplumun manevi yapısının mimari olan sanatçılar için dünya tarihinde belki de en güzel,en gönderici sözleri
Atatürk söylemiştir:”Efendiler!hayatta her şey olabilirsiniz;mebus,bakan,hatta cumhurbaşkanı…Ama sanatçı olamazsınız” Sanatçının değeri,saygınlığı,önemi ancak bu kadar anlatılabilirdi… Ne var ki Atatürk;sanatı,edebiyatı bireyci zevklerin, ilgilerin bir aracı olarak hiçbir zaman düşünmemiştir;onu,hayatla bağdaştırmış ve toplum için yararlı olan bir sanatın önemini üzerinde durmuştur.”Bir ulus sanattan ve sanatçıdan yoksunsa tam bir hayata sahip olamaz. ” sözlerinde sanatın,sanatçının ”hayat ve toplum” için var olduğunu vurgular .Atatürk,bu yargılar doğrultusunda Namık Kemal ve Tevfik Fikret gibi toplum sorunlarını işleyen sanatçılara sevgi duymuş,onları hayranlıkla, ilgiyle okumuştur.Sadi Borak,Atatürk ve Edebiyat adlı yapıtında ;”Mustafa Kemal,Fikret’in ‘Sis’,’Ferda’,hatta ‘Zangoç’ adlı şiirlerini okutup,dinlerken her kez ,doymak bilmez bir tat ve haz duyuyordu.”diye yazar
… Kuşkusuz,Atatürk sadece edebiyata değil(Cumhuriyet’i kurduktan sonra) güzel sanatların her türlüsüne önem vermiştir,ulus ve toplum için bunların gerekliliğine her konuşmasında dile getirmiştir.En büyük özelliği de konuşmalarını sözde bırakmamış,kurduğu halkevlerini birer sanat ve kültür merkezi hâline getirmişti ….. Mehmet Yaşar BİLEN Sonra Yazı Vardı 10.Atatürk,Sanat ve Edebiyat isimli metinden hareketle Atatürk’ün edebiyata yaklaşımını tespit ederek deftere yazınız. 11.Yukarıdaki metinde Atatürk’ün güzel sanatlara verdiği önemi gösteren ifadelerin, bulunuz.Bu ifadeleri Atatürkçü düşünceden hareketle açıklayınız.
12.Shakespeare dendiğinde İngiltere;Goethe ve Bach Almanya;Dante,Da Vinci ve Michelango dendiğinde İtalya;Puşkin,Dostoyevski ve Çaykovski dendiğinde Rusya;Sadi ve Hâfız dendiğinde İran ;Cervantes ve Picasso dendiğinde İspanya;Chopin dendiğinde ise Polanya akla gelir.Bu durum milletlerin tanınmasında hangi etmenlerin ön plana çıktığını gösterir?Niçin?Sözlü olarak ifade ediniz. Anlama Yorumlama 1.Yukarıdaki resimler hangi sanat dallarını ile ilgilidir?Bu sanat dallarını kullandıkları malzemeleri resimlerin altındaki noktalı yerlere yazınız.Edebiyat hangi malzemeleri kullanır?Sözlü olarak ifade ediniz. 2.İlginizi çeken bir sanat dalı var mı?Bu sanat dalının ilginizi çekme sebebi sözlü olarak ifade ediniz. 3.Mermerden mutfak tezgâhı yapan usta ile mermeri heykele dönüştüren heykeltıraşın yaptıkları arasında
ne fark vardır?Sözlü olarak ifade ediniz. 4.Bir ressam sokağın başında durmuş,oranın resmini çiziyormuş.Mahalledeki çocuklar çizilen resme bakıp “Meğer bizim sokağımız ne güzelmiş!”demişler . Çocukların bu sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sözlü olarak ifade ediniz. 5.”Yüksek uygarlığın merdiveni sanattır.”Atatürk’ün bu sözüyle ilgili düşüncelerinizi defterinize yazınız.
1.Tarih,sosyoloji,matematik,fizik, kimya,biyoloji,tıp ve psikoloji gibi bilim ve bilgi dallarının hangi konuları kapsadığını belirleyerek defterinize yazınız. Soru 1
2.Derslerde konuyla ilgili birden fazla aracın kullanılması ve dersin işlenişinde farklı yöntemlere başvurulması ele alınan konunun kavranması sürecini nasıl etkiler? Tartışınız.Ulaştığınız sonuçları tahtaya yazınız. Soru 2
VADİDEKİ ZAMBAK ADLI PARÇADAKİ SORULAR… 1,2,3 teki paragrafları oku soruları yanıtla… SORU 1
1.’’Toplumların kaynağı tanrısal bir nitelik mi göstermiştir,yoksa bunlar insanlar tarafından mı yaratılmıştır,bilmiyorum;hangi yönde gelişme gösterdiler deseniz onu da bilmiyorum; ama bence,bu konuda muhakkak olan bir şey varsa o da toplum şeyin var olduğudur.`` 1.PARAGRAF
’’Aziz Félix,yasaların hepsi kitaplarda yazılı değildir,törelerin yarattığı yasalarda vardır,bunların en önemlileri ise en az bilinenleri olmaktadır;hareketlerinizi, konuşmalarınızı,dış hayatınızı,toplum önüne çıkma,servete yaklaşma gibi durumlarınızı yöneten bu yasaların öğretmeni de kitabı da okulu da yoktur.’’ 2.PARAGRAF
’’Toplumu böyle gören bir kimse için,elde edilmesi istenen bir servetin ortaya çıkardığı tek mesele, sonu bir milyon lira ya da kürek;yüksek bir mevki ya da şerefsizlik olan bir kumardan öteye geçmeyecektir,dostum.’’ 3.PARAGRAF
Yukarıda Vadideki Zambak adlı roman ait olan metinden üç paragraf verilmiştir.Bu parçaların hangi bilim ya da bilgi dallarıyla ilgili olduğunu belirleyerek sebepleriyle defterinize yazınız. PARAGRAFLARIN SORUSU
’’Bir kenarda kalıp yaşamak yerine toplumların içine girmeyi kabul ettiğimiz andan itibaren, onu yaratan kuralların da iyi olduğunu kabul etmek zorundasınız.’’ Yukarıdaki cümlenin bilimsel bir değeri olup olmadığını belirleyerek Vadideki Zambak metninde ifade edilen düşüncelerin bilimsel açıdan bir değer taşıyıp taşımadığını tartışınız.Ulaştığınız sonuçları sebepleriyle birlikte tahtaya yazınız. SORU 2
Vadideki Zambak adlı metnin yazılış amacını ve temasını belirleyiniz. Bu temanın başka bilim dalların da ele alını alınamayacağını tartışınız. Ulaştığınız sonucu, edebi eserler ile bilimsel eserlerin yazılış amaçları çerçevesinde değerlendirerek defterinize yazınız. SORU 3
1.Bir edebi eserin değişik bilim dallarından faydalanması edebi esere bilimsel bir eser niteliği kazandırır mı? Ulaştığınız sonuçları defterinize yazınız. ANLAMA YORUMLAMA SORU 1
Bir sınıfta tam kırk çocuk dizili; Bir kara tahta,üstünde bir üçgen; Bir koca daire, sığır,çekingen ; Merkezi güm güm eder davul gibi. Dilsiz,vatansız harfler küme küme, Bekleşir duvarlar, azap içinde. Bir yağmurun yan kenarı tam takır, Bir ses yükselir yükselir,alçalır. Azgın bir problem tutar yolunu, Döner döner ısırır kuyruğunu. Bir açının çeneleri gerilir; Kurt mudur,köpek mi,neyin nesidir? Ne kadar rakam varsa yeryüzünde Üşümüş, karınca gibi, tahtaya; Koşarlar bir yuvadan bir yuvaya, Fal taşına dönmüş gözler önünde. MATEMATİK
2.Matematik şiirini edebiyat-bilim ilişkisi açısından inceleyiniz.Ulaştığınız sonuçları sözlü olarak ifade ediniz. SORU 2
3. Jules Verne’in 19.yy. da yazdığı bilim-kurgu türündeki romanlarında Ay’a yolculuk gibi bilimsel gelişmeleri ve bazı icatları önceden hayal etmesi,edebiyat-bilim ilişkisi hakkında size neler düşündürür? Değişik bilim dallarını da göz önünde tutarak tartışınız.Ulaştığınız sonuçları defterinize yazınız. SORU 3
Maddenin iç yapısını inceleyen bilim dalına dalına kimya denir. KİMYA
Canlıların yapısını inceleyen bilim dalına biyoloji denir. BİYOLOJİ
İnsan ve insan topluluklarının geçmişteki etkinliklerini,gelişmelerini,toplumlar arasında ilişkileri yer ve zaman belirterek, neden-sonuç ilişkisi içinde,bilimsel metotlara dayalı olarak inceleyen sosyal bilim dalına tarih denir. TARİH
1.Etkinlik Oyun için gönüllü bir öğrenci seçilir. Bu öğrenci,günlük hayatımızda karşılaştığımız bir sorunu ''sessiz sinema''oyununda olduğu gibi sınıfta anlatmaya çalışır. Etkinliği değerlendirmek için sınıf üç gruba ayrılır. Grup sözcüleri seçilir. Gruplar dilin olmadığı bir dünyada toplumsal hayatın nasıl olacağını tartışırlar ve grup sözcüleri sonuçları tahtaya yazar. Hazırlık
1. Arılar ve kuşlar çağlar boyu hep aynı biçimde yaşadığı halde, insan her çağda kendini geliştirebilmiştir. Bu gelişimi sağlayan araçlar neler olabilir ? Tartışınız. Ulaştığınız sonuçları defterinize yazınız.2. Bin yıl önce yazılmış bir kitabı okuyarak o dönem insanlarının hayatı ve düşünceleriyle ilgili bilgi edinmemiz bize dilin hangi işlevini gösterir ? Sözlü olarak ifade ediniz
İncelemeDİL VE KÜLTÜR Ziya Gökalp, dili kültürün temel unsuru sayar. O, bu görüşünde haklıdır. Zira dil, duygu ve düşüncenin adeta kabıdır. Bir milletin bütün duygu ve düşünce hazinesi, dil kabına veya kalıbına dökülür ve bu dil kabı ile yarden yere, ne ilden nesile aktarılır. Yazı, dilin sesini kaybeden bir vasıta olarak dilin bir parçasıdır. Fakat kültür, söz ile de bir millet arasına yayılır. Dil kültürün temeli olduğuna göre bir milletin dil ile ifade ettiği sözlü, yazılı her şey kültür kavramına girer. Sabahtan akşama kadar evde, sokakta, çarşıda, iş yerinde konuşan halk, farkında olmadan dil tarlasını eker, biçer. Dilin duygu ve düşünce ile dolmasının sebebi, günlük hayata çok yakın olmasıdır. Her millet, dilini ve kültürünü yüzyıllar boyunca yoğurur. Bu esnada o, akan bir nehir gibi içinden geçtiği her topraktan bazı unsurları alır. Her medeni milletin konuşma ve yazı dili, karşılaştığı medeniyetlerden alınma kelime ve deyimlerle doludur. Bu bakımdan her milletin dili, o milletin çağlar boyunca yaşadığı tarihin adeta özetidir. Dile bu gözle bakılırsa mana kazanır. Dil ile tarih ve kültür arasındaki münasebeti bilen bir kimse, dili tek başına almaz. Zira dilde her kelimenin yazılış, ses, şekil ve manasını tayin eden, tarih ve kültürüdür. Yunus Emre'nin şiirlerinin dilini, yazıldığı devir ve çevreden ayrı ele alamazsınız zira o ağacın kökleri gelenek ile beraber, yetiştiği topraklara sımsıkı bağlıdır. Bu da gösterir ki filolog sadece dilci değil geniş kültürlü, kafası dil gibi hayatın bütün imkanlarına açık bir insan olmalıdır. Kültür eserleri, dilin belli bir yer ve anda donmuş şekilleridir. Bu bakımdan onların abidelerden farkları yoktur. Kütüphaneler dil abidelerini toplaya müzelerdir. Dil, bir kalp olduğuna göre onlara '' duygu, düşünce, hayal müzeleri '' demek gerekir. Biz eskiden yaşamış insanların hayat tecrübelerini, inanç ve değerlerini bu eserlerden öğreniriz Aslında dili hem şekil hem muhtevasıyla inceleyen filojinin gayesi,insan kültürünü tanımaktır. Fakat bu görüşe ancak dil ile kültür arasındaki bağlantıyı görenler ulaşabilirler. MEHMET KAPLAN
2.Etkinliksınıf iki gruba ayrılır. Grup sözcüleri seçilir. Gruplar, '' Kültür eserleri, dilin belli bir yer ve anda donmuş şeklidir. '' cümlesiyle ne anlatılmak istendiğini tartışırlar. Ulaşılan ortak sonuçlar grup sözcüleri tarafından renkli kartonlara asılarak sınıf panosuna asılır. 1. '' Bir milletin bütün duygu ve düşünce hazinesi, dil kabına ve kalıbına dökülür ve bu dil kabı ile yerden yere, nesilden nesile aktarılır.'' ifadesinden hareketle aynı dili konuşan insan toplulukları ile ilgili hangi sonuca ulaşırız ? Sözlü olarak ifade ediniz. 2. ''... her milletin dili, o milletin çağlar boyunca yaşadığı tarihin adeta özetidir.'' cümlesinde anlatılmak istenen nedir ? Sözlü olarak ifade ediniz. 3. Yüzyıllar boyunca dilimize başka dillerden kelimeler girmiştir. Dil ve Kültür metninde bu durum nasıl ifade edilmiştir ? Buradan hareketle bu durumun dilin hangi yönünü gösterdiğini tartışınız.
1.Metin DEDİKODU Zaman bir böcek gibi sinsi kenarda Koltukların didikler durur kadifesini, Hain bir kedi gözü parıldar lambalarda. Şom ağızlar buz gibi üflerken nefesini, Bir beddua halinde uzatarak sesini Saat hırıltılarla can çekişir duvarda. Halit Fahri OZANSOY 2.Metin '' Alyuvarlarında aynı antijene sahip kişiler dört grup altında toplanmışlar. Bunlar; A, B, AB ve 0 gruplarıdır. Genellikle farklı gruplardaki kanlar karıştırıldıklarında alyuvarlardaki antijenlerle plazmadaki antikorlar arasında ortaya çıkan tepkimeler yüzünden topaklanmalar oluşur. Ayrıca kan aktarımında göz önüne alınması gereken bir etmen de -RH- değerinin (+) ya da (-) olmasıdır. '' ÖMER KULELİ
3.Metin'' Estetik duyu veya zevk, hem zekadan hem iradeden ayrılır; o ne teorik karakteri, ne pratik karakteri olan,sui generis (kendine özgü) bir olgudur; fakat esas itibarıyla subjektif bir temel üzerinde iş görmesibakımından akla ve iradeye benzer. Doğruyu meydana getiren akıl, iyiyi meydana getiren irade olduğu gibi, güzeli meydana getiren dezevktir. Güzellik eşyanın içinde değildir,estetikduygudan ayrı olarak var değildir,nasıl zaman vemekan teorik duyarlığın ürünü ise o da bu duyunun ürünüdür. Güzel, hoşa giden (nitelik), herkesinhoşuna giden (nicelik), her ilgi ve kavramdan ayrıolarak hoşa giden (bağlantı), zorunlu olarak hoşa giden (modalite) şeydir.''Alfred WEBER
Ailenize: ................................................................. ................................................................................ Polise: .................................................................... ................................................................................. Öğretmeninize: ....................................................... ................................................................................ Arkadaşınıza: ............................................................ ................................................................................... 4.MetinOlumsuz bir durumla karşılaştığımızda, söz gelimi paranızı kaybettiğinizde, bu durumu yetkililere ve yakınlarınıza nasılifade edersiniz? Kısaca ifade ediniz.
4.Verilen metinleri kullanılan dil bakımından karşılaştırarak bunların benzer ve farklı özelliklerini belirleyiniz. Ulaştığınız sonuçları defterinize yazınız.5.Verilen metinlerde dilin kullanım farklılıklarının sebepleri sınıfça tartışılır. Ulaşılan sonuçlar deftere yazılır.3.Etkinlik Birkaç öğrenci seçilir. Öğrencilerin her birinden dördüncü metindeki olayları canlandırmaları istenir.Canlandırma sonucunda ifadelerde meydana gelen farklılıkların sebepleri sınıfça tartışılır.
1. Farklı dilleri konuşan insanların farklı kültürel değerlere ve düşünce tarzlarına sahip olmasını, dil kültür-birey ilişkisi açısından tartışınız. Sonuçları defterinize yazınız. 2. Milletler, kendi tarihlerini gelecek kuşaklara aktarmak için dillerinin kullanmışlardır. Aynı zamanda toplumların yaşadığı olaylar onların dillerini şekillendirerek değişime uğratmıştır. Buna göre tarih ile dil arasında karşılıklı bir etkileşim varlığından söz edilebilir mi? Örnekler vererek yazınız. 3. Eskimo dilinde ''kar'' Arapçada deve ile ilgili çok sayıda kelime bulunması dilin hangi özelliğini gösterir? Sözlü olarak ifade ediniz. Anlama Yorumlama
>Hazırlık 4.Metin
Bir kazağın nasıl örüldüğünü araştırınız.Örgünün malzemeleri ve nasıl örüldüğü konusunda edindiğiniz bilgileri sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.Buradan hareketle bir örgünün oluşturmasıyla bir metnin oluşturulmasını nasıl ilişkilendirebiliriz?Defterinize yazınız. SORU 1
SORU 2 Sınıfta bir gazete yazısı ve bir öykü getiriniz.Bunları yazılış amaçları bakımından karşılaştırınız.Bu iki türün farklılıklarını sözlü olarak ifade ediniz.
SORU 3 ‘‘Balık’’,‘‘gemi’’,‘‘duvar’’,‘‘bulut’’ sözcüklerinin hangisiyle ‘‘tutmak’’ sözcüğü arasında mantıksal bir bağ kurulabilir?
‘‘Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri Koyu bir kırmızılık gökten ayırmakta yeri’’ Yahya Kemal BEYATLI Yukarıdaki dizelerde doğrudan anlatılmayan bir durumun olup olmadığını sözlü olarak ifade ediniz. SORU 4