240 likes | 500 Views
Dünya’nın Sırları Ve Bilimsel Çalışmalar. Dünyanın Gizli Kalmış Sırları. 1-)Geleceği Gören Harita.
E N D
1-)Geleceği Gören Harita • Coğrafya ve harita uzmanı ünlü Türk denizci Piri Reis'in 1513'te çizdiği Afrika, Amerika ve Güney Kutbu'nu gösteren harita, ortaya çıkarıldığı 1929 yılında ortalığı karıştırdı. Çünkü Güney Kutbu'nun keşfi, haritanın çizilmesinden çok sonra, yani 1818'de gerçekleşmişti.Dahası, Piri Reis'in haritası, kıtanın buz altında kalmiş sahil kesimlerini de gösteriyordu.Ancak kıta üzerindeki buzlar, haritanın çizilmesinden tam 6 bin yıl önce erimişti.
2-) 2000 Yıllık Pil • Alman arkeolog Wilhelm Konigtarafından 1938'de Irak‘ın başkentiBağdat‘ın yakınlarında bulunan 2 bin yıllık pil, bilim adamlarınışaşkına düşürdü. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi "dünyanın en eski pili" olarak tanımladı. Pilin2 volt enerji ürettiği saptanırken, 1800'lü yularda modern pili icat eden AlessandroVolta adli İtalyan kontunun da şöhretine gölge düştü..
3-)Bir Nevi Bilgisayar • 1900 yılında Girit açıklarındaki bir batıkta araştırma yapanbilim adamlarıilginç bir cisme rastladı. Tahta bir muhafazanın içine yerleştirilmişbir dizi bronz dişliden oluşan bu garip nesnenin kasası, yüzeye çıkarıldığı andadağıldı ve cihazın içindeki karmaşık yapı ortaya çıktı. Yapılançalışmaların ardından, bu aygıtın Ay, Güneş ve diğer gezegenlerin konumlarınıhesaplamak ve istendiği anda bunların pozisyonlarına yönelik tahminlerde bulunmak için geliştirildiği anlaşıldı.
4-) Gizemli Kuru Kafa • Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış. Nasıl yapıldığı hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan göz çukurundan yansıyor. Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı söyleniyor.
5-)Alüminyumdan Kemer Tokası • M.S. 300'lü yıllarda ölen Çinli general ÇouÇou'nunmezarında 1956 yılında bulunan kemerin tokası, yüzde 85 oranında alüminyumdan yapılmış.Ama doğada sadece bileşik olarak bulunan alüminyumun diğer maddelerden ayrıştırılarak tek bir madde olarak kullanılabilmesi ilk kez 19. yüzyıldamümkün olmuştu.
6-)1000 Yılda Yapılan Kent Pasifik Okyanusu'ndaki Mikronezyaadası yakınlarına kurulu antikNanMadol kentinin inşası, M.Ö 200'de başladı ve 1000 yıl sürdü. 250milyon tonluk devbazalt bloklar kullanılarak yapılan bu kent, 100 yapay adayıkanallarla birbirine bağlıyor. Bu kadar bazaltın bölgeye nasıl getirildiği ise hâlâ sır.
7-)Uzaylılara İniş Pisti • Peru'nun Pampa sahilindeki 450 kilometrekarelik alan üzerine çizili motifler, M.Ö. 300,M.S. 600 arasındaki dönemi kapsayan hayvan ve bitki şekillerini resmediyor. Nazca medeniyetitarafından yapıldığıdüşünülen bu garip motiflerin, uzaylılar için bir iniş pisti vazifesi gördüğü öne sürülüyor.
8-)Çekicin Sırrı • Tahta sap ve demir tokmaktan oluşan bu çekiç, 1936'da Teksas'ta400-500 milyon yıllık bir kayanın içine gömülü olarak bulundu. Modern bir aletin tarih öncesi bir kaya kütlesinin içine nasıl girdiği bir yana, çekiçte kullanılan demirin günümüz demirlerinden bile saf olması bilim adamlarını hayrete düşürdü.
9-)Harçsız Taş Set • Peru'nun Cusco bölgesindeki bir Inka kalesinin etrafını 360 metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireçtaşı blokları kullanılmış. Ancak hiç harç kullanılmamasına rağmenbu kayalar, arasına bıçak bile sokulamayacak kadar mükemmel yerleştirilmiş.
Prof. Dr. Ahmet Maranki tüm dünyada insanların zihinlerinin kontrol edildiğini öne sürüyor. Dünyanın Gizli kalmış sırlarını açıkladığını söylüyor. Gizli ve bilinmeyen kavramlar ne ?Kozmik bilim, bio enerji, sağlıklı yaşam gibi konular üzerinde uluslararası alanda çalışmalar yapan Azerbaycan Kozmik Araştırmalar Enstitüsü`nden Kozmik Bilim Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Maranki, hayatın sırları, sağlıklı yaşam ve dünyada gizli kalmış çalışmalarla ilgili şok edici bilgiler verdi. Maranki, Türkiye`de açılan kuyuların hepsinde petrol olduğunu ifade etti.
"Kozmik Bilim ve Kozmik Bilinç" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Ahmet Maranki, kozmik bilimin akıl sahiplerine, yani aklını kullananlara ve düşünenlere hitap ettiğini, kozmik bilincin ise kainat kitabını ilim ve fen noktasında okumak olduğunu söyledi. Konferansında izleyenleri şaşırtan ve ilgisini çeken konulara değinen Ahmet Maranki, dünyanın büyük bir patlamayla oluştuğunu ve bu patlamayla devamlı bir enerjinin yayılıp genişlediğini, genişlemeyle birlikte ise yeni bir enerji ortaya çıktığını dile getirerek, "Kainatın bu hareketlilikle beslenmesi kozmik bilime göre bu enerjiyle bağlantılıdır. Bu gördüğümüz genişleme ve yayılan enerji bütün kozmosu etkilediği gibi dünyamızı da etkiliyor. Yaratıcı diyor ki; `Sizin göremediğiniz ama her zaman bedeninizde ve çevrenizde enerji ve canlılar var. Bizim görünmez vazifeli yaratıklarımız var` diyor. Bu çok önemli. O canlılar bizim etrafımızdaki enerjidir. Bu enerji topraklanmadığı takdirde birçok hastalıklar bizi beklemektedir. Etrafımızda oluşan enerjiler canlıdır ve yaratıktır. Dinin emri de bunu gösteriyor. Bu çok önemlidir" dedi.
İlk defa dünyada bir elin yaydığı enerjileri tespit ettiklerini, vazifeli yaratıkların şu anda boyutta, her şeyin etrafında olduğunu, bilimsel olarak yüz milyon katrilyon canlılı 10 üzeri 16 milyon kalındığında etrafı koruyan canlılar bulunduğunu, bunların bilimsel olarak görüntülendiğini, enerji diye bilinen bu canlılardan koruma alanı oluştuğunu kaydeden Maranki, "Düşüncelerimize göre, etrafımızdaki enerji şekil değiştirmektedir. Kötü bakarsanız enerji alanınız kötü olur. Bunları iyi düşünün, etrafımızdaki canlılar tüm yaptıklarımızı kontrol merkezine iletiyor. Orada bir eksi veya artı veriliyor. Mesela 100 eksiniz olduğunda bir yere çarpabilir, bin tane olduğu zaman başka bir şey olabilir" uyarısında bulundu.
"RENKLERİN HEPSİNİN TEDAVİ EDİCİ ÖZELLİĞİ VAR" • Dünyadaki 124 bin hayvanın ve bitkinin hepsinin rengarenk olmasının tesadüf olamayacağına da dikkat çeken Maranki, bunların eşref-i mahlukat olan insanlar için yaratıldığını vurgulayarak, "Bilimsel olarak bazen kabul edilmese de, `biz topraktan yaratılmışız` diyoruz. Toprağız. Toprak ve suyun çekilmiş fotoğraflarına bakıldığında bunların hiç birinin tesadüf olamayacağı görülecektir. Demek ki; gören onun ötesinde bir güç. Biz yaratıcının boyasıyla boyanıyoruz. Mor, lacivert, mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Bu renklerden istifade edin. Renklerin hepsinin tedavi edici özelliği vardır. Osmanlı döneminde renk, ses, müzik odaları vardı. Biz bunları unuttuk. Bütün noktalar bedenimizde var. 8 ayrı noktada renkler var. Tesadüf müdür? Hepsi canlı hepsi enerji saçıyor. Ama bizim insanlarımız televoleler, maçlarla uğraşıyor. Konuşanlar günah keçisi kabul ediliyor ama bunlar gerçektir. Kainatın kitabını okuyarak, sağlımızı korumaya devam edebiliriz. Tabii ki tıp da olacak" diye konuştu.
Ağaçların etrafındaki zehir şifadır, yılan zehri şifadır. Ama bizim enerjimiz ona yetmediği için zehir etkisi yapıyor. Şimdi bunlar silah sanayiinde kullanılmaktadır. Hücrenizi çalıştırın, havuçta da yoğun bir enerji vardır. Sabahları bir elma, havuç, kırmızı pancar suyu içine bir kaşık bal koyup için. Hayatınızda çok şey değişecek. Bir elmanın çekirdeğinde bir elma ağacı varsa, onun çekirdeğini atmak akıl işi değildir. Bu enerji çeşitleri krilyan tekniğiyle tespit edilmiştir."
"DÜNYANIN BELLİ MERKEZLERİ VAR, HEPİMİZ İZLENİYORUZ" • Dünyanın belli merkezleri bulunduğunu örneğin ABD`nin Nevada 51. bölge denilen merkezinden radyo dalgalarıyla Güney Kore`deki bir çocuğun gözündeki iltihabın yok edildiğini gözleriyle gördüğünü ifade eden Maranki, "Bu radyo dalgaları mize göre, etrafımızdaki yla yapılabiliyor. Faydalı veya zararlı hale getirilebir. En çarpıcı örnekte Apaçi helikopterlerinin Irak`taki 400 bin devrim muhafızını inlerinden çıkarıp evlerine göndermesidir. Sonradan akılları başlarına geldi. Aynı sistem Bosna`da uygulandı. Şu an TV`lerdeki 24. kareden sonra bizim göremediğimiz 25. kareler var. Bunlar bilinçaltını yönetmektedir. `AB`ye giren haindir veya girmeyen haindir` diye düşünürken bugün başka bir şey düşünebiliriz. Beyin kontrolü, zihin kontrolü vardır. 25. kareler beyin alt modunda, şekil ve ritm dalga boyutlarıyla beyin merkezlerini uyarır. Böyle inanırken başka türlü inanmaya başlarsınız" açıklamasını yaptı.
"TÜRKİYE`DE AÇILAN KUYULARIN HEPSİNDE PETROL VAR" • Radyo dalgalarının, televizyonların, gazetelerin, bu iletişim araçlarında bulunan görüş ve fikirlerin, alışveriş yapılan dükkanların, bulunulan yerlerin, görüşülen insanların hepsinin beyne etkileri bulunduğunu ve bu etkilerin insanların genlerini aktifleştirdiğini veya pasifleştirdiğini, şehvet odaklarını arttırıp azalttığını ifade eden Maranki, dünyada herkesin izlendiğini ileri sürdü. Maranki, "Kastamonu`da 11 kuyudan 3`ünde petrol var" dediğini, ancak "yok" deyip bu kuyuların kapatıldığını, bunun kimsenin umurunda olmadığını da iler sürerek, şöyle devam etti: "Türkiye`de açılan kuyuların hepsinde petrol var. 1998 yılında BM temsilcisiyim. Petrol yataklarını araştırıyorduk. Bartın-Sinop arasında petrolleri görüntüledik, akan yerleri tespit ettik. Ama izleniyoruz. Engel oluyorlar.
Çıkarttırmıyorlar. `Birileri bizi gözetliyor mu?`, `Her an kontrol altında mıyız?`. Evet, uzaktan zihin, beyin kontrolü mümkün. Radyo dalgalarıyla nelere tesir edebiliriz? Tusinami, kasırga, deprem, tesla projesi neleri kapsıyor? Gölcük depremi proje aksaklığı olabilir mi? Kozmoza hakim olan her şeye hakim olur mu? Gölcük depremi tesla projesiyle bağlantılı. Sordum, bağlantılı olduğunu söylediler. Nevada 51 bölgedir. Uydular görüntülüyor, orijinal resimlerdir. Basit ama hakikatler bunlar. Gözetleniyoruz." Maranki, termal kamerayla ölen birinin bedeninin soğuyup enerjinin (ruh) çıkışını görüntülediklerini, hücreler çalışınca renklerin çalıştığını ve renklerin yavaş yavaş gittiğini, vücudun yavaş yavaş soğuduğunu, enerjinin en son kalp ve gözde toplandığını ve sonra karardığını da sözlerine ekledi. Maranki, konferansında uyduya bağlanarak Samsun Büyükşehir Belediyesi`nin odalarını da izleyicilerine gösterdi.
OliverCromwell'in Kafasının Olduğu Yer • OliverCromwell 1600'lü yıllarda İngiltere'de monarşik yapıyı tek başına sona erdiren önemli isimlerden biri. Cromwell'in doğal nedenlerden dolayı ölümünden sonra monarşik yapı tekrar kurulmuştur. Kral II. Charles'ın emriyle mezarı kazılarak ölü olan Cromwell'in tekrar öldürülmesi emri gelmiştir.Cesedini 12 saat ipte asılı tutan Kral Charles Cromwell'in başını kestirtmişti. Daha sonra Cromwell'in kellesi müze tarafından devralındı daha sonra ise bir koleksiyoncuya satıldı.Kellenin son sahibi 1957 yılında ölünce oğlu kelleyi saklamak istemedi ve gömmek için uygun bir yer aradı. Başı gömmek için 3 yıl yer arayan aile sonunda bunu gerçekleştirebildi. Şuan ise 2 kişi kellenin yerini biliyor. • Kim biliyor? Cambridge Üniversitesi'nden 2 profesör.Nasıl sır olarak saklanabiliyor?Mezarın üstünde bir işaret yok ama yakınlarında mezarın yönünü gösteren bir işaret var. Bu sır sadece profesörlerden profesörlere aktarılabiliyor.
Çiftçinin Hava Durumu Almanağındaki Formülleri • Çiftçinin Almanağı içinde çok ilginç hikayeler, söylentiler ve daha fazla bilgi içeren bir kitap. Bu almanakta çiftçilerin hava durumu tahminlerine ilişkin anahtar bilgiler yer alıyor.Bu önemli formül 1792'de almanağın sahibi Robert B.Thomas tarafından geliştirilmiş. Matematik ve astronomik kodlar içinde barındıran formülün güneş, dalga ve bitkilerin aktivitelerine göre yazıldığı biliniyor. Bilim çevreleri her ne kadar uzun soluklu hava tahminleri için bu formülün kullanılamayacağını söylese de bugün bu tüyolar çoğu çiftçi tarafından kullanılıyor.Kim biliyor?Çiftçi Almanağı'nın editörü SandiDuncan ve adı bilinmeyen bir yazar.Nasıl sır olarak saklanabiliyor?Formül siyah bir kutunun içinde New Hampshire'da tutuluyor. İşte bu videoda nasıl korunduğu gösteriliyor. 200 yıllık bu sır formül yüzde 80 doğruluk payıyla hava durumu tahminleri yapabilmemize yarıyor.