440 likes | 840 Views
4483 SAYILI MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN VE UYGULAMASI. Hazırlayan: Ersin ÖZDEMİR Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi ANTALYA/Kemer Kasım – 2012. SUNUM PLANI. Amaç , Kapsam. İlgili Maddeler ve Açıklamalar.
E N D
4483 SAYILI MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN VE UYGULAMASI Hazırlayan: Ersin ÖZDEMİR Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi ANTALYA/Kemer Kasım – 2012
SUNUM PLANI Amaç, Kapsam İlgili Maddeler ve Açıklamalar Bakanlığımıza Bağlı Kuruluşlarda Çalışan Memurların Bu Kanun Kapsamındaki Durumları Add your text in her
Amaç Madde 1 – Bu Kanunun amacı, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin vermeye yetkili mercileri belirtmek ve izlenecek usulü düzenlemektir.
Özel Usul 1982 Anayasasının 129 uncu maddesinde; “…Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirtilen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine tabidir…” Hükmü nedeniyle memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında istisnalar dışında haklarında kovuşturma yapılabilmesi özel usule bağlanmıştır.
Memurların Yargılanmasının Özel Bir Kanuna Bağlanmasının Sebebi Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kamusal görev ve hizmetleri yerine getirirken işledikleri suçlar nedeniyle doğrudan doğruya ceza kovuşturmasına tabi tutulmaları, kamu hizmetinin işleyişinde aksamalara ve kamu otoritesinin saygınlığının zedelenmesine neden olacağı gibi sebeplerle bu görevlilerin yargılanmaları özel sisteme tabi tutulmuştur.
Kapsam Madde 2 – Bu Kanun,Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlileriningörevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında uygulanır. Görevleri ve sıfatları sebebiyle özel soruşturma ve kovuşturma usullerine tabi olanlara ilişkin kanun hükümleri ile suçun niteliği yönünden kanunlarda gösterilen soruşturma ve kovuşturma usullerine ilişkin hükümler saklıdır. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali genel hükümlere tabidir. Disiplin hükümleri saklıdır. (Ek: 2/1/2003-4778/33 md.) 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 243 ve 245 inci maddeleri ile 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 154 üncü maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında açılacak soruşturma ve kovuşturmalarda bu Kanun hükümleri uygulanmaz.
Genel İdare Esasları • İdarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu, • Görevlerin merkezden ve yerinden yönetim esasına dayandığı, • İdarenin her türlü eyleminin yargı denetimine tabi olduğu, • Devletin görev ve yükümlülüklerini yerine getirirken bu esasları göz önünde tutması, yasal düzenlemelerin buna göre yapılması, merkezden ve yerinden yönetimin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun kurulması ve faaliyette bulunmasıdır.
Kamu Hizmetleri • Kamu Görevi; • Yasama ve yargı görevleri yanında Devletin devlet olarak gerçekleştirmek zorunda olduğu, kamu hukuku kurallarına göre kamu kudretinin kullanarak yapıldığı etkinliklerdir. • Kamu Hizmeti; • Devlet ikincil nitelikteki genel ve ortak ihtiyaçları karşılamak için Devlet tarafından yapılabileceği gibi Devletin gözetim ve denetim altında başkaları tarafından da yapılabilen etkinliklerdir.
Asli ve Sürekli İşler • Kamu hizmetlerinin genel idare esaslarına göre bir kadroya bağlı ve hukuki statüsü bulunan görevliler tarafından yürütülmesidir.
Kanunun “Görevliler” Açısından Kapsamı • Kanun Kapsamında “Bulunan” Görevliler 1- Memurlar 2- Diğer Kamu Görevlileri 3- Kadro Karşılığı Çalıştırılan Sözleşmeli Personel • Kanun Kapsamında “Bulunmayan” Görevliler 1- Özel Yasalarındaki hükümlerle görevleri ve sıfatları sebebiyle özel soruşturma ve kovuşturma usullerine tabi olanlar, 2- 233 sayılı KHK kapsamındaki kamu iktisadi teşebbüsleri de dahil, özel hukuk hükümlerine bağlı kamu tüzel kişilerinin personeli (KİT genel müdür ve yönetim kurulu üyeleri hariç), 3- Yardımcı hizmetler sınıfına dahil personel, 4- Kadro karşılığı olmaksızın çalıştırılan sözleşmeli personel, 5- Geçici görevliler, 6- İşçiler.
Kanun Kapsamına Girmeyen Hususlar 1. Ağır Cezayı Gerektiren Suç Üstü Hali • Ağır Ceza; • Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller haller saklı kalmak üzere ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla olan hapis cezalarını gerektiren suçlar. • Suçüstü Hali; • İşlenmekte olan suçlar ile, • Henüz işlendiği için yakalanan kişinin, • Fiilin kısa bir süre önce işlendiğine ilişkin delillerle yakalanan kişinin, • İşledikleri suçlardır.
Kanun Kapsamına Girmeyen Hususlar 2. Disiplin Hükümleri • Kamu görevlileri için ilgili mevzuatla öngörülen “disiplin hükümleri” bu Kanun kapsamında değildir. • Fiilin ayrıca disiplin suçu olması halinde, ilgili mevzuata göre disiplin soruşturması yapılır.
Kanun Kapsamına Girmeyen Hususlar 3. İşkence ve Eziyet Suçları • 4483 sayılı Kanunda yer alan 765 sayılı TCK’nun 243 ve 245 ile 1412 sayılı CMUK’nun 154 üncü maddeleri; • 5237 sayılı TCK’nun“işkence” başlıklı 94, • 5237 sayılı TCK’nun “neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış işkence” başlıklı 95, • 5237 sayılı TCK’nun“eziyet” başlıklı 96, • 5237 sayılı TCK’nun “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması” başlıklı 256 ncı maddeleri, • 5271 sayılı CMK’nun“Cumhuriyet savcısının görev ve yetkileri” başlıklı 161 inci maddelerine, • karşılık gelmektedir.
Kanun Kapsamına Girmeyen Hususlar 4. Kapsama Girmeyen Diğer Suçlar • CMK’nın 332’nci maddesinde “suçların soruşturulması ve kovuşturulmasıyla ilgili olarakCumhuriyet Savcısı, Hâkim veya Mahkeme tarafından yazılı olarak istenen bilgilere on gün içinde cevap verilmesi zorunludur” hükmüne aykırı hareket fiili de kapsam dışındadır. • Ayrıca, 3628 Sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’nda Yazılı Suçlar, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun’da Yazılı Suçlar, 5186 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’da Yazılı Suçlar, 1402 Sayılı Sıkıyönetim Kanunu Kapsamına Giren Suçlar, Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemelerinin Görevine Giren Suçlar Kanun kapsamı dışında kalan diğer suçlardır.
Kanunun “Suçlar” Açısından Kapsamı • Haksız Arama (120. md.) • Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi (121.md) • Ayırımcılık (122.md) • Hayatın Gizliliğini İhlâl (134.md) • Kişisel Verilerin Kaydedilmesi (135.md) • Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme (136.md) • Verileri Yok Etmeme (138.md) • İmar Kirliliğine Neden Olma (184.md) • Resmi Belgede Sahtecilik Suçu (204.md) • Denetim Görevinin İhmali (251.md) • Görevi Kötüye Kullanma (257.md) • Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması (258.md)
Kanunun “Suçlar” Açısından Kapsamı ( Devamı ) • Kişilerin Malları üzerinde usulsüz tasarruf (261.md) • Kamu Görevinin Usulsüz Olarak Üstlenilmesi (262.md) • Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma (266.md) • Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme (281.md) • Suçluyu Kayırma (283.md) • Tutuklu, Hükümlü veya Suç Delillerini Bildirmeme (284.md) • Gizliliğin İhlâli (285.md) • Genital Muayene (287.md)
İzin Vermeye Yetkili Merciiler Madde 3 – Soruşturma izni yetkisi, a) İlçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakam, b) İlde ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında vali, c) Bölge düzeyinde teşkilatlanan kurum ve kuruluşlarda görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında görev yaptıkları ilin valisi, d) Başbakanlık ve bakanlıkların merkez ve bağlı veya ilgili kuruluşlarında görev yapan diğer memur ve kamu görevlileri hakkında o kuruluşun en üst idari amiri, e) (Değişik : 17/7/2004-5232/1 md.) Bakanlar Kurulu kararı ile veya Başbakanlık ve bakanlıklar ile bağlı kuruluşların merkez teşkilâtında görevli olup, ortak kararla atanan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında ilgili bakan veya Başbakan, f) Türkiye Büyük Millet Meclisinde görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri ve yardımcıları hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, (…)
İzin Vermeye Yetkili Merciler (Devamı) Madde 3 (…) g) Cumhurbaşkanlığında görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri hakkında Cumhurbaşkanı, h) Büyükşehir belediye başkanları, il ve ilçe belediye başkanları; büyükşehir, il ve ilçe belediye meclisi üyeleri ile il genel meclisi üyeleri hakkında İçişleri Bakanı, i) İlçelerdeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclisi üyeleri hakkında kaymakam, merkez ilçelerdeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclisi üyeleri hakkında bulundukları ilin valisi, j) Köy ve mahalle muhtarları ile bu Kanun kapsamına giren diğer memurlar ve kamu görevlileri hakkında ilçelerde kaymakam, merkez ilçede vali, Yokluklarında ise vekilleri tarafından bizzat kullanılır. Yetkili mercilerin saptanmasında, memur veya kamu görevlisinin suç tarihindeki göreviesas alınır. Ast memur ile üst memurun aynı fiile iştiraki halinde izin, üst memurun bağlı olduğu merciden istenir.
En Üst İdari Amir Başbakanlık veya bakanlıkların en üst idari amiri müsteşardır. Bakanlıkların bağlı yada ilgili kuruluşlarının merkez teşkilatında görevli en üst idari amirler ise genel müdürler ya da başkanlardır. Yargı kararlarında alt idari amirin izin yetkisini üst idari amirin kullanmayacağı belirtilmiş. (Ör: Kaymakamın soruşturma izni verme yetkisini Vali kullanamıyor)
Olayın Yetkili Mercie İletilmesi, İşleme Konulmayacak İhbar Ve Şikayetler Madde 4 – Cumhuriyet başsavcıları, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin bu Kanun kapsamına giren suçlarına ilişkin herhangi bir ihbar veya şikayet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde ivedilikle toplanması gerekli ve kaybolma ihtimali bulunan delilleri tespitten başka hiçbir işlem yapmayarak ve hakkında ihbar veya şikayette bulunulan memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesine başvurmaksızın evrakın bir örneğini ilgili makama göndererek soruşturma izni isterler. Diğer makam ve memurlarla kamu görevlileri de, bu Kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini ihbar, şikayet, bilgi, belge veya bulgulara dayanarak öğrendiklerinde durumu izin vermeye yetkili mercie iletirler. (…)
Olayın Yetkili Mercie İletilmesi, İşleme Konulmayacak İhbar Ve Şikayetler (Devamı) (…) (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2004-5232/2 md.) Bu Kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikâyetlerde kişi veya olay belirtilmesi, iddiaların ciddî bulgu ve belgelere dayanması, ihbar veya şikâyet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur. (Değişik dördüncü fıkra: 17/7/2004-5232/2 md.) Üçüncü fıkradaki şartları taşımayan ihbar ve şikâyetler Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikâyette bulunana bildirilir. Ancak iddiaların, sıhhati şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması halinde ad, soyad ve imza ile iş veya ikametgâh adresinin doğruluğu şartı aranmaz. Başsavcılar ve yetkili merciler ihbarcı veya şikâyetçinin kimlik bilgilerini gizli tutmak zorundadır.
Kamu Görevlilerinin Suçu Bildirmemesi • 4483 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine göre, • “Memurlar ve diğer kamu görevlileri bir suç işlendiğini ihbar, şikayet yada bilgi, belge ve bulgulara dayanarak öğrenmeleri halinde soruşturma izni vermeye yetkili merciler derhal bilgi vermekle yükümlüdür.” • 5237 sayılı TCK’nun 279 uncu maddesi, • “Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmü mevcuttur.
Ön inceleme Madde 5 – İzin vermeye yetkili merci, bu Kanun kapsamına giren bir suç işlediğini bizzat veya yukarıdaki maddede yazılı şekilde öğrendiğinde bir ön inceleme başlatır. (Ek fıkra: 17/7/2004-5232/3 md.) Cumhuriyet başsavcılıkları ile izin vermeye yetkili merciler ihbar ve şikâyetler konusunda daha önce sonuçlandırılmış bir ön inceleme olması halinde müracaatı işleme koymazlar. Ancak ihbar veya şikâyet eden kişilerin konu ile ilgili olarak daha önceki ön incelemenin neticesini etkileyecek yeni belge sunması halinde müracaatı işleme koyabilirler.
Ön İnceleme (Devamı) Ön inceleme, izin vermeye yetkili merci tarafından bizzat yapılabileceği gibi, görevlendireceği bir veya birkaç denetim elemanı veya hakkında inceleme yapılanın üstü konumundaki memur ve kamu görevlilerinden biri veya birkaçı eliyle de yaptırılabilir. İnceleme yapacakların, izin vermeye yetkili merciin bulunduğu kamu kurum veya kuruluşunun içerisinden belirlenmesi esastır. İşin özelliğine göre bu merci, anılan incelemenin başka bir kamu kurum veya kuruluşunun elemanlarıyla yaptırılmasını da ilgili kuruluştan isteyebilir. Bu isteğin yerine getirilmesi, ilgili kuruluşun takdirine bağlıdır. Yargı mensupları ile yargı kuruluşlarında çalışanlar ve askerler, başka mercilerin ön incelemelerinde görevlendirilemez. Ön inceleme ile görevlendirilen kişiler birden fazla ise içlerinden biri başkan olarak belirlenir.
Ön İnceleme Yapanların Yetkisi Ve Rapor Madde 6 – Ön inceleme ile görevlendirilen kişi veya kişiler, bakanlık müfettişleri ile kendilerini görevlendiren merciin bütün yetkilerini haiz olup, bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre işlem yapabilirler; hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesini de almak suretiyle yetkileri dahilinde bulunan gerekli bilgi ve belgeleri toplayıp, görüşlerini içeren bir rapor düzenleyerek durumu izin vermeye yetkili mercie sunarlar. Ön inceleme birden çok kişi tarafından yapılmışsa, farklı görüşler raporda gerekçeleriyle ayrı ayrı belirtilir. Yetkili merci bu rapor üzerine soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine karar verir. Bu kararlarda gerekçe gösterilmesi zorunludur.
Ön İncelemecilerin Kullanabileceği Yetkiler • Yeminli Katip Bulundurma. • Belge Toplama. • Tutanak Düzenleme. • İhbar yada Şikayetçinin İfadesini Alma. • Hakkında Ön İnceleme Yapılanların İfadesini Alma. • Tanık İfadesi Alma. (yeminli olmalı. Sanığın ifadesinde yemin yok) • Bilirkişi İncelemesi Yaptırma. • Keşif Yapma. • Yer Gösterme. • Bilgi İsteme. • İstinabe Usulü Kullanma.
Ön İncelemecilerin Kullanamayacağı Yetkiler • Gözlem Altına Alma. • Beden Muayenesi ve Vücuttan Örnek Alma. • Moleküler Genetik İnceleme. • Fizik Kimliğinin Tespiti. • Ölü Kimliğini Belirleme, Adli Muayene, Otopsi. • Zehirlenme Şüphesi. • Yakalama ve Gözaltı. • Tutuklama. • Adli Kontrol. • Arama ve Elkoyma. • Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimi Denetleme. • Gizli Soruşturmacı Görevlendirme ve Teknik Araçlarla İzleme.
İfade Almada Özel Durumlar • İfadeye çağrı yazısında (celpname) ifadeye gelmemesi durumunda ihzaren getirileceğinin belirtilmesi. (Aksi durumda ihzaren getirtme mümkün değil) • İfade sırasında hazır bulunanların isim ve sıfatları ile ifade veren kişinin açık kimliği • Hakkında ön inceleme yapılanlara müdafi tayin hakkı olduğunun bildirilmesi • Müdafi istemediğinin tutanağa geçirilmesi • Susma hakkına sahip olduğunun bildirilmesi • İfade tutanağının okunduğunu belirtilmesi • İmzadan imtina edilmesi durumunda bu hususun şerh edilmesi
Süre Madde 7 – Yetkili merci, soruşturma izni konusundaki kararını suçun 5 inci maddenin birinci fıkrasına göre öğrenilmesinden itibaren ön inceleme dahil en geç otuz gün içinde verir. Bu süre,zorunlu hallerde onbeş günü geçmemek üzere bir defa uzatılabilir. Yetkili merci, herhalde yukarıdaki fıkrada belirtilen süreler içinde memur veya diğer kamu görevlisi hakkında soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi konusunda karar vermek zorundadır.
Soruşturma İzninin Kapsamı Madde 8 – Soruşturma izni, şikayet, ihbar veya iddia konusu olaylar ile bunlara bağlı olarak ileride soruşturma sırasında ortaya çıkabilecek konuları kapsar. Soruşturma sırasında izin verilen olay ve konudan tamamen ayrı veya farklı bir suç olarak nitelendirilebilecek bir fiil ortaya çıktığında, yeniden izin alınması zorunludur. Suçun hukuki niteliğinin değişmesi, yeniden izin alınmasını gerektirmez.
İtiraz Madde 9 – Yetkili merci, soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin kararını Cumhuriyet başsavcılığına, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisine ve varsa şikayetçiye bildirir. Soruşturma izni verilmesine ilişkin karara karşı hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisi; soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı ise Cumhuriyet başsavcılığı veya şikayetçi itiraz yoluna gidebilir. İtiraz süresi,yetkili merciin kararının tebliğinden itibaren on gündür. (…)
İtiraz (Devamı) (…)İtiraza, 3 üncü maddenin (e), (f), g (Cumhurbaşkanınca verilen izin hariç) ve (h) bentlerinde sayılanlar için Danıştay İkinci Dairesi, diğerleri için yetkili merciin yargı çevresinde bulunduğu bölge idare mahkemesi bakar. İtirazlar, öncelikle incelenir ve en geç üç ay içinde karara bağlanır. Verilen kararlar kesindir.
İştirak Halinde İşlenen Suçlar Madde 10 –Bu Kanun kapsamındaki suçların iştirak halinde işlenmesi durumunda memur olmayan, memur olanla; ast memur, üst memurla aynı mahkemede yargılanır.
İştirak Halinde İşlenen Suç • Bir suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesidir. • Suç sayılan bir fiili birlikte işleyenler “asli fail”, • Suç sayılan bir fiilin işlenmesinde başkasını aracı olarak kullananlar “dolaylı fail”, • Suç sayılan bir fiilin işlenmesinde başkasını azmettirenler “azmettiren fail”, • Suç sayılan bir fiilin işlenmesinde başkasına yardım edenler “yardım eden fail”sayılırlar.
Soruşturma izninin gönderileceği merci Madde 11- Soruşturma izninin iptal edilmeden veya itirazın reddi sonunda kesinleşmesi yada soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı yapılan itirazın kabulü üzerine dosya, derhal yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. İzin üzerine ilgili Cumhuriyet başsavcılığı, Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu ve diğer kanunlardaki yetkilerini kullanmak suretiyle hazırlık soruşturmasını yürütür ve sonuçlandırır.
Vekillerin Durumu Madde 14 – Bu Kanunun uygulanmasında vekiller, asillerin tabi olduğu usule tabidir.
Cumhuriyet Başsavcılığınca Re'sen Dava Açılacak Haller Madde 15 – Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkındaki ihbar ve şikayetlerin ihbar veya şikayet edileni mağdur etmek amacıyla veuydurma bir suç isnadı suretiyle yapıldığı hazırlık soruşturması sonucunda anlaşılır veya yargılama sonucunda sabit olursa haksız isnatta bulunanlar hakkında yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığınca re'sen soruşturmaya geçilir. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlarda kamu davası açılması için Cumhuriyet başsavcılığına başvurma ve haksız isnatta bulunanlar hakkında genel hükümlere göre tazminat davası açma hakları saklıdır.
Bakanlığımıza Bağlı Kurumların 4483 Sayılı Yasa Karşısındaki Durumları 1. TSE 132 sayılı TSE Kuruluş Kanunu’nun 1. Maddesinin 2. Fıkrasında Enstitünün özel hukuk hükümlerine göre yönetilen bir Kamu Kurumu olduğunun belirtilmesi, 10. maddesinde ise Enstitünün hizmetlerinin gerektirdiği görevler için istihdam edilen personelin, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağının belirtilmesi karşısında TSE personelinin 4483 sayılı Kanunda belirtilen memur veya diğer kamu görevlisi tanımına uymadığından 4483 sayılı yasaya tabi değildir.
Bakanlığımıza Bağlı Kurumların 4483 Sayılı Yasa Karşısındaki Durumları 2. KOSGEB 3624 sayılı KOSGEB Kuruluş Kanunu’nun 1. Maddesinin 2. Fıkrasında KOSGEB’in, tüzel kişiliği haiz ve bütün işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olduğu, 13. maddesinde ise Başkanlığın asli personelinin, idari hizmet sözleşmesi ile sözleşmeli olarak istihdam edileceği belirtildiğinden KOSGEB personelinin 4483 sayılı Kanunda belirtilen memur veya diğer kamu görevlisi tanımına uymamaktadır. Buna göre KOSGEB personeli 4483 sayılı yasaya tabi değildir.
Bakanlığımıza Bağlı Kurumların 4483 Sayılı Yasa Karşısındaki Durumları 3. TÜBİTAK 278 sayılı TÜBİTAK Kuruluş Kanunu’nun 1. Maddesinin 2. Fıkrasında Kurumun, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel hukuk hükümlerine tabi olduğu, 17. maddesinde ise Kurumun Başkanı, danışmanları, araştırmacıları, yöneticileri ve her türlü personeli özel hukuk hükümlerine tabi olduğu ve Kurumun ihtiyaca uygun kuruluş ve kadro statülerinin düzenlenmesinde serbest olduğu belirtildiğinden TÜBİTAK personeli 4483 sayılı Kanunda belirtilen memur veya diğer kamu görevlisi tanımına uymamaktadır. Buna göre TÜBİTAK personeli 4483 sayılı yasaya tabi değildir.
Bakanlığımıza Bağlı Kurumların 4483 Sayılı Yasa Karşısındaki Durumları 4. TÜBA 497 sayılı TÜBA Kuruluş KHK’sının 1. Maddesinin 2. Fıkrasında Akademinin, anılan KHK’da hüküm bulunmayan hallerde özel hukuk hükümlerine tabi olduğu, 14. maddesinde Akademi'nin sekretarya hizmetlerinin Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu tarafından yerine getirileceği, 15. maddesinde ise Akademinin kadro şartı aranmaksızın yerli veya yabancı geçici süreli anlaşmalı araştırıcı ve danışman çalıştırabileceği belirtildiğinden TÜBA personeli 4483 sayılı Kanunda belirtilen memur veya diğer kamu görevlisi tanımına uymamaktadır. Buna göre TÜBA personeli 4483 sayılı yasaya tabi değildir.
Bakanlığımıza Bağlı Kurumların 4483 Sayılı Yasa Karşısındaki Durumları 5. ŞEKER KURUMU 4634 sayılı Şeker Kanunu’nun 7.Maddesinde “Bu Kanun ve ilgili diğer mevzuatın uygulanmasını sağlamak, uygulamayı denetlemek ve sonuçlandırmak, Kanunda verilen yetkiler çerçevesinde düzenlemeler yapmak ve Kanunla verilen diğer görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere, kamu tüzel kişiliğine sahip Şeker Kurumu kurulmuştur.” hükmü, 10. maddesinde ise “Bu Kanuna ekli cetvelde yer alan personel, 1475 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre istihdam edilir.” Hükmü mevcut olduğundan Şeker Kurumu personeli 4483 sayılı Kanunda belirtilen memur veya diğer kamu görevlisi tanımına uymamakta ve bu sebeple de 4483 sayılı yasaya tabi bulunmamaktadır.
Bakanlığımıza Bağlı Kurumların 4483 Sayılı Yasa Karşısındaki Durumları 6. TPE 5000 sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş Kanunu’nun 26. Maddesinde “Enstitüde Başkan, Başkan Yardımcısı, Daire Başkanı, Hukuk Müşaviri, Müşavir, Şube Müdürü, Patent Uzmanı, Marka Uzmanı, Uzman, Patent Uzman Yardımcısı, Marka Uzman Yardımcısı, Mütercim, Çözümleyici, Programcı, Bilgisayar İşletmeni kadroları karşılık gösterilmek kaydıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı kalınmaksızın sözleşmeli personel istihdam edilebilir.” hükmü, 27. maddenin 2.Fıkrasında ise; “Kadroların tespit, ihdas, kullanımı ve iptali ile kadrolara ilişkin diğer hususlar 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre düzenlenir.” hükmü mevcuttur. TPE personeli kadro karşılığı sözleşmeli olarak çalıştığından ve sürekli bir görev ifa ettiğinden 4483 sayılı Kanunda belirtilen memur veya diğer kamu görevlisi tanımına uymaktadır. Bu sebepleTPE personeli 4483 sayılı yasaya tabidir.