160 likes | 515 Views
TÜRK DİLİ I. HAFTA: 5 SES BİLGİSİ TÜRKÇE KELİMELERDE BELLİ BAŞLI SES OLAYLARI VE ÖZELLİKLERİ. 5.1. SES Ses; cisimlerin hareketiyle meydana gelen hava titreşimidir. İnsan kulağı bu titreşimlerin bir kısmını duyabilirken diğer bir kısmını da
E N D
TÜRK DİLİ I HAFTA: 5 SES BİLGİSİ TÜRKÇE KELİMELERDE BELLİ BAŞLI SES OLAYLARI VE ÖZELLİKLERİ
5.1. SES Ses; cisimlerin hareketiyle meydana gelen hava titreşimidir. İnsan kulağı bu titreşimlerin bir kısmını duyabilirken diğer bir kısmını da duyamaz. Dilbilim açısından ses denince, insanların konuşma organları vasıtasıyla çıkardıkları biçimlenmiş ses anlaşılmaktadır. Ses, dilin bölünemeyen en küçük parçasıdır ve seslerin tek başlarına hiçbir anlamları yoktur. Ancak sesler birleşerek, hece, kelime ve cümleleri meydana getirirler. Dildeki sesler gelişi güzel çıkarılmış değildirler, bu sesler konuşma organlarınca işlenir ve biçimlenirler. Bir dili konuşan kişilerin hemen hepsi, dildeki sesleri aşağı yukarı aynı biçimde çıkarırlar. 5.2. SES YOLU VE SES ORGANLARI Göğüs boşluğundan başlayıp dudak bitimine kadar devam eden ses yolunda şu organlar vardır: Göğüs boşluğu, akciğerler, gırtlak, ses kirişleri, küçük dil, damak, geniz, burun, ağız boşluğu, dil, diş etleri, dişler ve dudaklar. 5.3. SESİN OLUŞUMU İnsan sesi, akciğerlerden gelen havanın gırtlaktaki ses kirişlerini titreştirmesi ve her ses için ayrı olan boğumlanma noktalarında boğumlanmasıyla meydana gelir. Ses kirişleri isteğimize göre; kalın, ince, sert, yumuşak, öfkeli veya yalvarır vb. biçimlerde perdelenir. 5.4. TÜRKÇENİN SESLERİ Alfabemizde 29 ses vardır, bunların; 8’i ünlü ve 21’i ünsüzdür. Ağızlarda bu sayı çok daha fazladır. Alfabemizde gösterildiği şekliyle dilimizin sesleri şunlardır: a, b, c, ç, d, e, f, g, ğ, h, ı, i, j, k, l, m, n, o, ö, p, r, s, ş, t, u, ü, v, y, z. Ünlüler: Yazı dilimizde 8 ünlü vardır: a, e, ı, i, o, ö, u, ü. Ünlüler ses yolundan hiçbir engele takılmaksızın rahatlıkla çıkarlar. Biçimlenme ağız boşluğundaki ses organları vasıtasıyla olur. Ünlülerin biçimlenmesinde en önemli görevi; dil, çene ve dudaklar üstlenir.
Ünlüler özelliklerine göre üç gruba ayrılırlar: Çene Açısının Büyüklüğüne Göre Geniş Ünlüler : a, e, o, ö. Dar Ünlüler : ı, i, u, ü. Dudakların Biçimine Göre Düz Ünlüler : a, e, ı, i. Yuvarlak Ünlüler : o, ö, u, ü. Dilin Durumuna Göre Arka Dil Ünlüleri : a, o, u. Orta Dil Ünlüsü : ı. Ön Dil Ünlüleri : e, i, ö, ü. Yazı dilimizde Türkçe asıllı kelimelerde kısa ve uzun ünlüler yoktur. Ancak dilimize Arapça ve Farsçadan geçmiş kelimelerde uzun ünlüler vardır. Bununla birlikte ağızlarda söylenişe bağlı olarak uzun ve kısa ünlüler bulunabilir. 5.4.2. Ünsüzler: Yazı dilimizde 21 ünsüz vardır: b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, l, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z. Ünsüzler, ünlülerin aksine ses yolundan bir engele takılarak çıkarılan seslerdir. Bu sesleri çıkartırken bir zorlama olur, ünsüzlerin biçimlenmesi de bu ses yolu boyuncadır. Ünsüzler özelliklerine göre dört grupta toplanabilirler: Çıkış Durumlarına Göre a. Dudak Ünsüzleri : b, f, m, p, v. b. Diş Ünsüzleri : c, ç, d, j, l, n, r, s, ş, t, z. c. Damak Ünsüzleri : g, ğ, k, y. ç. Gırtlak Ünsüzleri : h. Ötüm Durumlarına Göre a. Ötümlü Ünsüzler : b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z. b. Ötümsüz Ünsüzler : ç, f, h, k, p, s, ş, t. Sürek Durumlarına Göre a. Sürekli Ünsüzler : f, ğ, h, j, l, m, n, r, s, ş, v, y, z. b. Süreksiz Ünsüzler : b, c, ç, d, g, k, p, t. Hava Yolu Durumlarına Göre a. Ağız Ünsüzleri : b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, l, p, r, s, ş, t, v, y, z. b. Burun Ünsüzleri : m, n.
5.5. SESLERİN BİRLEŞMESİ • Dilin en küçük birimi olan sesler, birleşerek hece, kelime ve cümleyi • meydana getiriler. Şimdi sırasıyla hece ve kelimeyi göreceğiz. • Hece: • Ağzımızdan bir çırpıda çıkan ses veya sesler topluluğuna hece denir. • Heceler kelimelerdeki durumlarına göre anlamlı ya da anlamsız • olabilirler. Hecelerin oluşmasında ünlüler birinci derecede önemlidir. • Her hecede bir ünlü bulunur ve her ünsüz kendinden önce veya sonra • gelen bir ünlüye bağlanarak okunur. Türkçede altı çeşit hece bulunur: • Bir ünlü ile oluşan heceler: o, a-kıl, ü-züm. • Bir ünlü bir ünsüz ile oluşan heceler :ev, al, ay-ran, er-ken. • Bir ünsüz bir ünlü ile oluşan heceler : bu, su, kö-mür, sa-tın. • Bir ünlü iki ünsüz ile oluşan heceler : alt, üst, art-mış. • Bir ünsüz, bir ünlü ve bir ünsüz ile oluşan heceler: saç, ver-dim. • Bir ünsüz, bir ünlü ve iki ünsüz ile oluşan heceler: Türk, yurt, sarp-tır. • Yazı dilimizdeki Batı kökenli bazı kelimeler (spor, tren, grup), • hecelenirken (sıpor, tiren, gurup) şeklinde okunurlar. • Kelime • Bir veya birkaç heceden meydana gelen ve anlamı olan, kelime • grupları ve cümlede görevi bulunan ses topluluğuna kelime denir. • (Kelime konusu ileride daha geniş olarak işlenecektir. • 5.6. SES UYUMLARI • Dilimizde; büyük ünlü uyumu, küçük ünlü uyumu, ünsüz uyumu ve • ünlü-ünsüz uyumu olmak üzere dört çeşit ses uyumu vardır. • Büyük Ünlü Uyumu (Kalınlık-İncelik Uyumu) • Türkçe bir kelimenin ilk hecesindeki ünlü kalınsa, devamında gelecek • bütün hecelerdeki ünlüler kalın; ince ise devamında gelecek bütün • hecelerdeki ünlüler ince olur. • Örnek : • (kalın) o-da-nın or-ta-sın-da ya-vaş ya-vaş a-dım-lı-yor-du. • (ince) sev-in-ci-ni kim-se-ye bel-li et-me-di. • Türkçeye yabancı dillerden girmiş kelimelerde bu kural aranmaz: ki- • tap, ka-lem, med-ya, a-san-sör. Bu kelimeler, son hecelerindeki • ünlülere göre uyuma girerler: ki-tap-lar, ka-le-mi, med-ya-da, a-san- • sör-den. • Bütün yapım ve çekim ekleri birkaç istisna dışında bu kurala bağlıdır: • kilim-ler, yaz-sın, gör-ecek.
Büyük Ünlü Uyumunun Bozulduğu Durumlar: Yabancı dillerden giren kelimeler: evrak, telefon, sigara, kenar. Türkçe asıllı olup İstanbul ağzında değişen kelimeler: ana>anne, alma>elma, karındaş>kardeş, kangı>hangi. Türkçe bazı yapım ve çekim ekleri kuralı bozar: gönül-daş, akşam- leyin, yeşil-imtırak, alır-ken, geç-iyor, onda-ki, babam-gil. Birleşik kelimeler de kuralı bozabilir: aş-evi, hanım-eli, demir-kapı. Küçük Ünlü Uyumu (Düzlük-Yuvarlaklık, Darlık-Genişlik Uyumu) Türkçe kelimelerde ünlüler arasında görülen, düzlük-yuvarlaklık ve darlık-genişlik uyumudur. Bu uyumun iki kuralı vardır: Türkçe asıllı kelimelerde düz ünlüleri (a,e,ı,i), yine düz ünlüler (a,e,ı,i) takip eder: ge-lin-cik, al-tın-cı-la-ra, kırk-ma-sın-lar, yap-tık-la-rı. Türkçe asıllı kelimelerde yuvarlak ünlüleri (o,ö,u,ü), ya düz-geniş ünlüler (a,e) ya da dar- yuvarlak ünlüler (u,ü) takip eder: ko-pa-ra-cak, göz-lem-le-ri, o-kul-lar, ör-gü-cü, ko-nuk-la-rı-mız. Küçük ünlü uyumu, büyük ünlü uyumunun var olduğu kelimelerde geçerlidir. Büyük ünlü uyumu olmayan kelimelerde bu uyum aranmaz. Küçük Ünlü Uyumunun Bozulduğu Durumlar: Yabancı dillerden dilimize girmiş kelimelerde küçük ünlü uyumu aranmaz. Şimdiki zaman eki –(I)yor, bu uyumu bozar: a-lı-yor, kap-la-nı-yor. Türkçe asıllı bazı kelimeler de, ses değişiklikleri sonucu ya da eskicil şekillerin devamı olarak uyum bozukluğu görülür: ça-mur, ka-vun, sa- vun-mak, a-vuç, ya-muk. 5.7. Ünsüz Uyumu Türkçe asıllı kelimelerde yan yana gelen ünsüzlerin, ötümlülük ve ötümsüzlük bakımından birbirlerine uyumudur. Ötümlü ünsüzler (b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z.) ve ötümsüz ünsüzler (ç, f, h, k, p, s, ş, t)’dir. Ötümlü ünsüzler, ötümsüz karşılığı olanlar ve olmayanlar olmak üzere ikiye ayrılırlar. Buna göre (b-p, c-ç, d-t, g-k, ğ-h, j-ş, v-f, z-s) şeklinde ötümlü-ötümsüz çiftler ortaya çıkar. Geriye ötümsüz karşılığı olmayan (l, m, n, r, y) ötümlü ünsüzleri kalır.
Bu uyumun Türkçe asıllı kelimeler için geçerli olan dört kuralı vardır: Ötümsüz ve ötümsüz karşılığı olan ötümlü ünsüz çiftleri (b-p, c-ç, d-t, g-k, ğ-h, j-ş, v-f, z-s) yan yana bulunamazlar: kitab-çı, yaz-tı, sat-dı, sarınç-dan, av-çı vb. Ötümsüz ünsüzler kendi aralarında yan yana bulunabilirler. Ötümlü ünsüzler kendi aralarında yan yana bulunabilirler. Ötümsüz ünsüzlerle ötümsüz karşılığı olmayan ünsüzler (l,m,n,r,y) yan yana bulunabilirler. Ünsüz Uyumunu Bozan Durumlar: Yabancı dillerden dilimize girmiş kelimelerde bu uyum aranmaz. Birleşik kelimelerde uyum bozulabilir: Akdeniz, artıkgün vb. Dilimizin bu kuralı, zamanla yabancı dillerden girmiş olan bazı kelimeleri de uyuma dahil etmiştir: tezkire>teskere, tarafdar>taraftar, müsbet>müspet. 5.8. Ünlü-Ünsüz Uyumu Türkçe asıllı kelimelerde, bütün ünlüler (a,e,ı,i,o,ö,u,ü) ile damak ünsüzleri (g,ğ,k) ve (l) ünsüzü arasında görülen uyumdur. Bu uyum Türkçe kelimelerde doğal olarak gerçekleşir. Uyumun açıklamasını şöyle yapabiliriz. İnce ünlüler (e,i,ö,ü), ince (g,ğ,k,l) ünsüzleri ile; kalın ünlüler (a,ı,o,u) de kalın (g,ğ,k,l) ünsüzleri ile hece kurabilir: geyik, değil, kimse, sevilmek; doğan, gaga, kuru, salgın. Ünlü-Ünsüz Uyumunu Bozan Durumlar: Yabancı dilden dilimize girmiş kelimelerde bu uyum bozulabilir: makbûl, idrâk, istikbâl, gâvur vb. kelimelerdeki uyum bozuklukları imlâda, ünlüler üzerinde ( ) işareti ile belirlenir.
5.1. TÜRKÇE KELİMELERDE BELLİ BAŞLI SES OLAYLARI Bu ses olaylarının çoğu yazı diline geçmemiş, konuşma dili için geçerli olan durumlardır. Ağız özellikleri ise, daha çok ağız çalışmalarının alanına girmektedir. Burada verilecek örnekler, ortak konuşma dilinde görülen ancak çoğu yazıya geçmemiş ses olayları olacaktır. 5.1.1. Benzeşme Bir sesin, başka bir sesi etkileyerek kendine veya kendine yakın bir sese benzetmesine benzeşme denir. Benzeşme Türleri: 5.1.1.Yönüne Göre Benzeşmeler İlerleyici Benzeşme: Benzeştiren ses önde, benzeşen ses sonra gelir: evlat>evlet, fasulye>fasulya, şanlı>şannı. Gerileyici Benzeşme: Benzeşen ses önde, benzeştiren ses sonra gelir: buğday>buyday, Antep>Entep, yalnız>yannız. 5.1.2. Yerine Göre Benzeşmeler a. Yakın Benzeşme: Benzeştiren ve benzeşen seslerin komşu olduğu benzeşme türüdür: anbar>ambar, penbe>pembe, yanlış>yannış. b. Uzaktaş Benzeşme: Benzeştiren ve benzeşen seslerin biri birine komşu olmadığı benzeşme türüdür: ateş>ataş, haber>habar. 5.1.3. Şekline Göre Benzeşmeler a. Tam Benzeşme: Benzeştiren sesin, benzeşen sesi tam olarak kendine benzetmesidir: sandalye>sandalya, yazsın>yassın, anlat>annat. b. Yarım Benzeşme: Benzeştiren sesin, benzeşen sesi kendine yakın bir sese benzetmesidir: penbe>pembe, aşçı>ahçı. 5.1.2. Benzeşmezlik Yan yana bulunan aynı sesten birinin farklılaşmasıdır. Benzeşmezlik sonucu seslerden biri aynı kalırken diğeri değişir: attar>aktar, muşamma>muşamba. Bu olay bazen, uzaktaki sesler için de geçerli olabilir: murdar>mundar, birader>bilader.
5.1.3. Ses Düşmesi 5.1.3.1. Ünlü Düşmesi: Bu olay daha çok orta hece ünlüsünün düşmesi olarak görülür. Bu sebeple burada orta hece ünlüsünün düşmesi anlatılacaktır. Orta hece ünlüsünün düşme sebep ve türleri şöyle sıralanabilir: 1. Arka arkaya gelen ve birbirinin benzeri olan hecelerden birinin düşmesi : Pazar ertesi>pazartesi, patates>pates. 2. İkiden fazla heceli kelimelerde, sonunda ünsüz bulunmayan bazı orta hece ünlülerinin düşmesidir: a-kı-lım>aklım, gö-ğü-süm>göğsüm, he-pi-si>hepsi. Ayrıca dilimize Arapçadan girmiş ve sonradan ünlü türemesine uğramış kelimelerdeki ünlüler de düşebilir: zikir etmek>zikretmek, zehir olmak>zehrolmak. 3. Türkçede orta hecedeki dar ünlüler (ı,i,u,ü), vurgusuz olmalarına bağlı olarak genelde düşerler: dilenici>dilenci, oğulan>oğlan, oyunamak>oynamak. 5.1.3.2. Ünsüz Düşmesi: Seslerin birbirleriyle ilişkisi sonucu bazı ünsüzler düşer: tuğra>tura, çiftçi>çifçi, geliyor>geliyo. 5.1.4. Ses Türemesi 5.1.4.1. Ünlü Türemesi: Kelime ile hiçbir organik bağı olmayan ancak çoğu kez söyleniş kolaylığına bağlı ortaya çıkan türemelerdir: limon>ilimon, reçel>ireçel, stampa>ıstampa, slav>ıslav, akl>akıl, fikr>. 5.1.4.2. Ünsüz türemesi: Az görülen bir olaydır. Dilimizde çoğunlukla yardımcı ünsüz (y) türemesi şeklinde ortaya çıkar: urmak>vurmak, kılıç>kılınç, fişek>fişenk, sıra-y-a, çevre-y-le, elbise-y-i vb. 5.1.5. Kaynaşma Birleşik kelime yapımında karşımıza çıkan bir olaydır. Birleşme sırasında iki ayrı kelimeye ait yan yana gelen ünlülerin, birleşerek tek bir ünlüye dönüşmeleridir, bir anlamda ünlü birleşmesidir: sütlü aş>sütlaç, kahve altı>kahvaltı, cuma ertesi>cumartesi, ne asıl>nasıl. Ünlü birleşmesi (kaynaşma), yabancı dillerden dilimize geçmiş ve birbirine komşu iki ünlü taşıyan kelimelerde de görülür, bu olay daha çok konuşma diliyle sınırlıdır: şuur>şûr, saat>sât, matbaa>matbâ.
5.1.6. Ses Aktarması Genelde ünsüzler arasında görülen bir olaydır. Buna kısaca ünsüzlerin kelime içinde yer değiştirmesi de denebilir. Bu olay da çoğu zaman konuşma diliyle sınırlıdır: kibrit>kirbit, toprak>torpak, ayran>aryan, yalnız>yanlız, yanlış>yalnış, dehşet>deşhet, kelebek>kebelek, satranç>santraç. 5.1.7. Orta Hece Ünlüsünün Değişmesi İkiden fazla heceli kelimelerde, orta hece durumunda ve sonunda ünsüz bulunmayan hecelerdeki geniş ünlüler (a,e), hecenin vurgusuz olmasına bağlı olarak daralıp (ı,i) şeklinde söylenirler. Bu durum giderek imlâda yerleşmektedir: başla-yorum> başlıyorum, gele-ceğim> geliceğim, toplama-yorum> toplamıyorum. Hatırlanacağı üzere, Ünlü Düşmesi konusunda vurgusuz orta hece dar ünlülerinin (ı,i,u,ü), düşebildiklerini söylemiştik. Burada aynı konumdaki geniş ünlülerin (a,e), daraldıklarını belirtmiş olduk. 5.1.8. İki Ünlünün Yan Yana Gelmemesi Türkçe kelimelerde, kelime içinde iki ünlü yan yana gelemez, birleşik kelimeler bu anlamda istisna teşkil ederler. Bu olay da konuşma dili sınırlıdır: soğuk>souk, doğan>doan, kağan>kaan. 5.1.9. Ünsüz İkizleşmesi Bir kelimedeki bir ünsüzün ikizleşerek söylenmesidir, yazı dilinde çok örneği bulunan bu olay, daha çok konuşma dilinde görülür: ana>anne, baba>babba, sekiz>sekkiz, şeker>şekker. 5.1.10. Yuvarlaklaşma Dudak ünsüzleri (b,f,m,p,v) komşuluğundaki düz ünlülerde (a,e,ı,i) görülen bir olaydır. Bu olay da konuşma dilinde görülür: baba>buba, fındık>funduk, pide>püde, evim>evüm. 5.1.11. Daralma Damak ünsüzleri (ğ,y), komşu ünlüler üzerinde daraltıcı etkiye sahiptirler. Bu olay daha çok (y) ünsüzü için geçerlidir: geymek>giymek, deyor>diyor, yoğurmak>yuğurmak.
5.2. TÜRKÇE KELİMELERDE BELLİ BAŞLI SES ÖZELLİKLERİ • 5.2.1.Uzun Ünlü Bulunmaması • Türkçe asıllı kelimelerde uzun ünlü yoktur. Türkçenin tarihî lehçe ve • şiveleri ile ağızlarında birincil uzun ünlü olmasına karşılık, yazı • dilimizde uzun ünlü bulunmaz. Konuşma dilinde görülen uzunluklar ise, • çoğu kez ses olaylarına bağlıdır: pek iyi>pekî, ağa bey>âbi, saat>sât. • Yabancı dillerden dilimize geçmiş kelimelerde uzun ünlü bulunabilir: • mâsum, şâir, hâkim, cânân. • O, Ö Ünlüleri • Türkçe kelimelerde,(o,ö) ünlüleri yalnızca ilk hecede bulunabilirler: • okul, kömür, ördek, odun. Bununla birlikte, şimdiki zaman eki -(I)yor, ilk • hecenin dışında bir istisna olarak bu kuralı bozar: geliyor, alıyor, • veriyor. Yabancı dillerden dilimize girmiş kelimeler bu kuralın • dışındadırlar: kooperatif, otopsi, zooloji. • İnce A • Türkçede bulunmayan bu ses, dilimize yabancı dillerden girmiş • kelimelerde görülür: harfler, dikkatli, hakikatsiz. • Kapalı E • Türkçenin tarihî lehçe ve şiveleri ile ağızlarında oldukça yaygın olarak • kullanılan bu ünlü, e-i arası bir sestir. Yazı dilimizde kullanılmayan bu • ses, ağızların etkisiyle konuşma dilimizde yer yer görülebilmektedir: • dêmek>demek, yêmek>yemek, vêrmek>vermek, bêl>bel, êl>el. • Türkçede Bulunmayan Ünsüzler • Dilimizde Türkçe kelimelerin hiçbir yerinde bulunmayan ünsüzler: • J: Yabancı dillerden dilimize girmiş kelimelerde bulunur: jandarma, jilet, staj, jelatin. • F: Yabancı dillerden dilimize girmiş kelimelerde bulunur: faiz, ifade, fosfor, fanatik, fayans. İstisna olarak yansıma (fır fır, fıs, fırıldak) ve ses değişimine uğramış birkaç kelimede (öbke>övke>öfke, yubka>yuvka>yufka) örneği vardır. • H: Yabancı dillerden dilimize girmiş kelimelerde bulunur: hasret, hidrofor, ahlak, mahzen. İstisna olarak yansıma (hor hor, hırıltı,) ve ses değişimine uğramış birkaç kelimede (kangı>hangi, katun>hatun, takı>dahi) örneği vardır.
5.2.6. Türkçede Başta Bulunmayan Ünsüzler • Türkçe asıllı kelimelerin başında şu ünsüzler bulunmaz: c, f, ğ, h, j, l, m, n, p, r, ş, v, z. • C: Yalnızca yansıma kelimelerde bulunabilir: cıvıl cıvıl, cas, civciv. • F: Yalnızca yansıma kelimelerde bulunabilir: fısıltı, fos, fırıldak. • Ğ: Türkçe hiçbir kelimenin başında bulunmaz. • H: Yansıma ve ses değişikliğine uğramış kelimelerde bulunabilir: hor, hoşt, hapşu, hangi, hatun, han. • J: Türkçe hiçbir kelimenin başında bulunmaz. • L: Yalnızca yansıma kelimelerde bulunabilir: lakırdı, lıkır, loy loy. • M: Yalnızca yansıma kelimelerde bulunabilir: meh, mıncık, mucuk. • N: Yalnızca “ne” kelimesinin türevleri ve yansıma kelimelerde bulunabilir: niçin, nasıl, neden, nereye, ninni, nanay, nonoş. • P: Yansıma ve ses değişikliğine uğramış kelimelerde bulunabilir: barmak>parmak, başa>paşa, pırıl, pır pır, parıltı. • R: Yalnızca yansıma kelimelerde bulunabilir: rap rap. • Ş: Yalnızca “uş>şu” kelimesinin türevleri ve yansıma kelimelerde bulunabilir: şu, şöyle, şimdi, şiş, şakır, şap şap, şırıl şırıl. • V: Yansıma ve ses değişikliğine uğramış kelimelerde bulunabilir: barmak>varmak, bermek>vermek, vızır, vız, vah. • Z: Yalnızca yansıma kelimelerde bulunabilir: zır, zart, zıp.. • Sonda Bulunmayan Ünsüzler • Türkçe asıllı kelimelerin sonunda (b,c,d,g) ünsüzleri bulunmaz. Burada • “ad” kelimesi bir istisna teşkil eder. Dilimizin bu kuralına, yabancı • dilden dilimize girmiş kelimelerin büyük çoğunluğu da uyum • sağlamıştır. Böylelikle kelime sonu (b,c,d,g) ünsüzleri, ötümsüzleşerek • (p,ç,t,k) olurlar: kitab>kitap, isnad>isnat, ihrac>ihraç, aheng>ahenk. • Süreksiz Ötümsüz Ünsüzlerin Ötümlüleşmesi • Türkçe ve yabancı dillerden dilimize geçmiş kelimelerdeki, kelime sonu • süreksiz ötümsüz (ç,k,p,t) ünsüzleri, ünlü veya ünlü ile başlayan bir ek • aldıklarında ötümlüleşerek (c,ğ,b,d) olurlar: ağaç-ı>ağacı, konak- • a>konağa, inkılap-ın>inkılabın, fesat-ın>fesadın. Ancak bu kuralın • çoğu tek heceli kelimelerde olmak üzere istisnaları vardır: çat-ı>çatı, • yap-ı>yapı, yak-ı>yakı, seç-im>seçim.
Başta Çift Ünsüz Bulunmaz • Türkçe hiçbir kelime başında çift ünsüz bulunmaz. Bu tür kelimeler, • yabancı asıllıdır: spor, tren, stop, tramvay. • 5.2.10. Sonda Çift Ünsüz Bulunması • Türkçe kelimelerin sonlarında çift ünsüz bulunabilir. Bu bazı ünsüz • çiftleriyle sınırlıdır: ölç, Türk, kurt, yurt, sevinç, inanç, sars. • Üç Ünsüz Bulunması • Türkçe kelimelerin baş ve sonlarında üç ünsüz birlikte bulunmaz. • Ancak kelime içinde, biri diğer heceye ait olmak üzere üç ünsüz • bulunabilir: yurt-taş, alt-mış, üst-ten. • Türkçede İnceltici Ve Daraltıcı Ünsüzler • Türkçede (c,ç,s,ş,y) ünsüzleri, ünlüler üzerinde inceltici ve daraltıcı • etkiye sahiptirler: bıçmak>biçmek, yaşıl>yeşil, gelme-yor>gelmiyor. • Kesme • Türkçe asıllı kelimelerde kesme yoktur. Dilimize Arapça’dan girmiş • kelimelerde görülür: te’kit, def’a, neş’e, san’at. Bugün imlâda artık • gösterilmeyen kesme, söylenişte belli belirsiz olarak almıştır.
Bölüm (Hafta) Özeti Ses; cisimlerin hareketiyle meydana gelen hava titreşimidir. İnsan kulağı bu titreşimlerin bir kısmını duyabilirken diğer bir kısmını da duyamaz. Dilbilim açısından ses denince, insanların konuşma organları vasıtasıyla çıkardıkları biçimlenmiş ses anlaşılmaktadır. Alfabemizde yirmi dokuz ses vardır, bunların; 8’i ünlü ve 21’i ünsüzdür. Ağızlarda bu sayı çok daha fazladır. Yazı dilimizde Türkçe asıllı kelimelerde kısa ve uzun ünlüler yoktur. Ancak dilimize Arapça ve Farsçadan geçmiş kelimelerde uzun ünlüler vardır. Bununla birlikte ağızlarda söylenişe bağlı olarak uzun ve kısa ünlüler bulunabilir. Ses olaylarının çoğu yazı diline geçmemiş, konuşma dili için geçerli olan durumlardır. Türkçe asıllı kelimelerde uzun ünlü yoktur. Türkçenin tarihî lehçe ve şiveleri ile ağızlarında birincil uzun ünlü olmasına karşılık, yazı dilimizde uzun ünlü bulunmaz. Türkçe asıllı kelimelerin sonunda (b,c,d,g) ünsüzleri bulunmaz. Türkçe kelimelerin baş ve sonlarında üç ünsüz birlikte bulunmaz. Türkçe asıllı kelimelerde kesme yoktur.
Değerlendirme • 1. Pencerenden bir gül attığın zaman • Işıklarla dolacak kalbimin içi • Geçiyorum mevsim gibi kapından • Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ • Yukarıdaki dörtlükte ünlü uyumuna uymayan kaç sözcük vardır? • a)5 b) 2 c) 3 d) 4 e) 7 • 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük ek alırken sözcüğün ünlülerinden bir düşmüştür? • a) Saldırıdan birkaç sıyrıkla kurtuldu. b) Alçacık bir evin kapısından eğilerek içeri girdik. • c) Karşımıza büyücek bir köy çıktı. d) Azıcık aşım kaygısız başım var. • e) Sağda solda yükselen evler göze çarpıyordu. • 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlü uyumunu bozan eklerden biri vardır? • a) Eve geç saatte döndüler. b) Karşı kıyıları öğle vakti gezmek gerekir. • c) Geceleyin bir ses böler uykumu. d) Adam daha fazla üşümemek için içeri girdi. • e) Sözkonusu vatan ise gerisi teferruattır.
Değerlendirme 1. Türkçede sonu ‘p,ç,t,k’ ünsüzleriyle biten kimi tek heceli sözcükler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında yumuşamaya uğramazlar. Bu kurala uymayan sözcükler de vardır. Aşağıdakilerden hangisinde bu açıklamayla ilgili bir yazım yanlışı yapılmıştır? A) Bu çorbanın tatını başka hiçbir çorbada bulamazsın. B) Saçı öylesine uzundu ki kimse taramak istemedi. C) Her Pazar maça gitmek ister; ama hiç izin alamazdı. D) Binanın üçüncü katı geçen yıl kiraya verilmişti. E) Suçunu bağırıp çağırarak bastırmak istedi. 2. “Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur.” mısralarındaki “hükmüm” kelimesinde görülen ses olayı aşağıdakilerden hangisinde yoktur? A) Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı. B) Bu toprak bir devrin battığı yerdir. C) Yaşıyor sihrini geçmiş zamanın. D) Mermer basamaklarda uçuşur beyaz tüyler. E) Ağır ağır ineceksin bu merdivenlerden. 3. “Türkçe asıllı kelime köklerinde, bazı istisnalar dışında, aynı cinsten iki ünsüz yan yana gelmez.” Türkçe’nin bu ses özelliğine, aşağıdaki altı çizili kelimelerden hangisi örnek olarak verilebilir? A) Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan. B) Kendi gök kubbemiz altında bu bayram sabahı. C) Görünür halka bu günlerde teselli gibi o. D) Cennette bugün gülleri açmış görürüz de. E) Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik. 4. “Kaç mevsim bekleyim daha kapında Ayağımda zincir, boynumda kement.” mısralarındaki “ayağımda” kelimesinde görülen ses olayı aşağıdakilerden hangisinde vardır? A) Düşüyor yapraklar , geçiyor çağlar. B) Bıraktığımız o izler hiç gömülmeyecektir. C) O şehirden sımsıcak bin selâm gelir. D) Gider ayaklarına gözlerimi sürerdim. 5. Aşağıdakilerden hangisinde “birleşik fiillerde görülen ses türemesi olayı” yoktur? A) Hem de çoktan beri kaybettiğimiz yerlerde. B) Kendini bilen insan, affetmeyi de bilir. C) Hissettiklerimizi beden diliyle daha iyi anlatabiliriz. D) Zannetmek, bizi yanılgılara düşürebilir. E) Ayağımdaki sancıyı birden hssettim.
Kaynaklar • 1. SARI, Mehmet, Türk Dili I-II, Okutman Yayıncılık, Ankara 2011. • 2. GÜLSEVİN, Gürer vd., Türk Dili I-II, Afyon Eğitim, Sağlık ve Bilimsel Araştırmalar Vakvfı Yayını, Afyonkarahisar, 2008. • 3. Türk Dil Kurumu, İmla Kılavuzu, Ankara,2000. • 4. Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, Ankara, 2000 • 5. Türk Dil Kurumu, Yabancı Kelimelere Karşılıklar, Ankara, 1998.