680 likes | 1.83k Views
YAKUP KADRİ VE YABAN. Yakıp Kadri Karaosmanoğlu Yaban romanının şahısları Yaban romanının vaka örgüsü. YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU. 20.y.y. Yazarlarındandır. İlk ve orta tahsilini Manisa,İzmir ve İskenderiye de tamamladı. 1908’de İstanbul’a geldi.
E N D
YAKUP KADRİ VE YABAN
Yakıp Kadri Karaosmanoğlu • Yaban romanının şahısları • Yaban romanının vaka örgüsü
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU 20.y.y. Yazarlarındandır. İlkve orta tahsilini Manisa,İzmir ve İskenderiye de tamamladı. 1908’de İstanbul’a geldi. Yazı hayatına 1909’dan itibaren Fecri- ati topluluğu içinde ve şiirle başladı.
1915’de Peyam, 1916’dan sonra İkdam Gazetesinde makale ve hika- yeler yazdı. Dergah Mecmuasının ya- zarları arasına girdi. Milli mücadele- ye katıldı. Milletvekilliği yaptı. Yaban- cı ülkelerde elçilik görevleri aldı.
1932’de Kadro Dergisini çıkar- dı. Ulus Gazetesinde baş yazarlık yap- tı. Deneme, makale, hikaye, mensur şiir, monografi ve hatıra türlerinde eserleri olan Yakıp Kadri yaygın şöh- retini romanları ile sağladı.Yakın
Tarihimizin önemli olaylarını, Tan- zimat Döneminden itibaren değişen, bunalan nesillerin hayat görüşlerini işledi. Düşünceye dayanan tezli roman lar yazdı. Romantik/realist bir sanat anlayışı vardır. Eserlerinin bir çoğu yabancı dillere çevrildi.
Roman dışındaki eserleri : Hikaye: Bir Serencam, Rahmet, Milli Savaş Hikayeleri Mensur Şiir: Erenlerin Bağından, Okun Ucundan Hatıra: Anamın Kitabı, Vatan Yo- lunda, Zoraki Diplomat Monografi: Ahmet Haşim, Atatürk
YABAN ROMANININ ŞAHISLARI Ahmet Celal:Sağ kolunu 1. Dünya Sava- şında kaybetmiş, 35 yaşında, yalnız, ka- ramsar, okumuş, İstanbullu, genç subay. Mehmet Ali : Ahmet Celal’in ilk savaşta ki emir eri. Tipik bir Anadolu köylüsü.
Salih Ağa: Köyün zenginidir.Men- faatçi, merhametsiz, görünüşü ile dilenciye benzer. Şeyh Yusuf: Romanda Anadolu in- sanının din karşısındaki tutumunu temsil etmek üzere seçilmiş bir tiptir. Bencil ve sahtekardır.
Emine:Genç ve güzel bir köylü kızıdır. İsmail adında bir gençle evlendirilir. Düşman köye gelin- ce Ahmet Celal ile kaçarken vuru- lur. Zeynep Kadın: Mehmet Ali’nin anne- si dul, sağlam yapılı, çilekeş bir Ana- dolu kadını.
ROMANIN VAKA ÖRGÜSÜ Sakarya Savaşından sonra Haymana, Mihalıççık, Sivrihisar dolaylarında Garp Cephesi kuman danlığı emriyle dolaşan Tetkiki Me- zalim Heyeti bir taş kovuğunda sak- lanmış bir defter bulur.
Defteri yazan 1. Dünya Savaşı sırasında bir kolunu kaybetmiş, memleketini düş- man istila edince eski emir erinin Mehmet Ali’nin köyüne sığınmış bir yüzbaşıdır. Roman yüzbaşı Ahmet Celal’in Haymana Ovasının ortasında Porsuk
Dolaylarındaki bu köyde geçir- diği birkaç yıllık ömrünün hikayesidir. O, 1. Dünya Savaşının bitiminden Sakarya Zaferinin kazanılışına kadar burada kalır. Bir paşanın oğlu olan Ahmet Celal 35 yaşındadır. 1. Dünya
Savaşın yedek subay olarak katılmıştır. Savaştan uzak kaldığı için son derece üzgün ve karamsardır.Bu arada İstan- bul işgal edilir. Ahmet Celal de Mehmet Ali’nin köyüne gelir. Burası Anadolu yaylasında çorak çıplak bir bozkır köyü dür.
Bu köyde hiç kimse onun kolsuz ol- duğunun farkına varmaz. Fark eden lerde önemsemezler. Halbuki Ahmet Celal kolunu onlar için kaybettiğini bilmelerini ister.Hiç kimse koluna ne olduğunu sormamıştır. Çünkü
Sakatlık bu köyde hemen herkese mahsus bir haldir. Ahmet Celal ile köylü arasındaki uzaklık ve çatış ma buradan başlar. Ona göre köylü geri ve cahildir. Mehmet Ali’den baş- kası onunla konuşmaz, çünkü köylü- ye göre de o bir “YABAN”dır.
Köylüler ilk haftalarda onu hükümet tarafından gönderilen bir memur zan- netmişlerdir. Hepsinin yüzünde korku ve şüphe vardır. Ahmet Celal’in en basit en tabii hareketleri onlara tuhaf gelir. O, Mehmet Ali’nin toprak odasında
Kalmaktadır. Bütün kaybettiklerini burada bulmaya gelmiş olmasına rağ- men hiçbir şey temiz su bile bulamaz. Mehmet Ali bile köyüne döndüğünün hemen 2. Günü diğer köylülerden biri olmuş ve onlara karışmıştır.
Ahmet Celal çevre değişmeyince insa- nın değişmeyeceğini anlar. Köylüler askere çağrılma korku su dışında savaşla ilgilenmezler. Milli mücadeleye karşı köylülerin davranı- şıyla Ahmet Celal’in düşünceleri bir birinin tam zıttıdır.
Salih Ağa köyün tek zengin adamı dır. Fakat o derece cimridir ki kışın bile ayağına çorap giymez. Köyde her- kes onun emrindedir. Köylülere göre en akıllı adam odur. Ahmet Celal köylünün mütemadiyen soyulduğunu sağlık namına herşeyden mahrum
Bulunduğunu, çocukların adeta köpekle- rin ağzından lokma kapacak kadar aç olduklarını görür ve üzülür. Ahmet Celal savaşı uzaktan gazete haberlerinden takip etmektedir. Köylüle- re durumun önemini anlatmak ister.
Fakat köylüler ondan kaçar. Ağalarına bağlıdırlar. Bunun üzerine Ahmet Celal bunalıma girer. Ahmet Celal gezmeye çıktığı birgün Emine’yi görür ve ona aşık olur. Emine onda bir takım hayaller ve arzular uyan dırmıştır.
Bu arada Şeyh Yusuf çıka gelir. Köy- lüleri okuyup üfleyerek ellerinde avuçla- rında ne varsa alır.Ahmet Celal ile Şeyh arasında çıkan münakaşadan sonra Şeyh köyden kaçar. Mehmet Ali bir süre sonra yeniden
Askere çağrılır. Bu arada Ahmet Celal ahlaksız karısı olan Süleyman la iyi anlaşırlar. Bir süre sonra o da kaybolur. Salih Ağa Ahmet Celal’in müdahale sine rağmen Zeynep Kadın’ın toprağını gaspeder.
Bütün köy gibi Zeynep kadın da artık Ahmet Celal’den şikayetçidir. Fakat Ahmet Celal onlar gibi hisset mek istemez. Ahmet Celal fırsat buldukça Emine’nin köyüne gitmekte ve onu görmeye çalışmaktadır.
Bu arada kış hazırlıkları başlamış. Mehmet Ali köye izinli gelmiş Ahmet Celal de ev değiştirmiştir. Yalnızlığını bir deftere başından geçenleri gidermeye çalışır. Emine’yi istemek için kendisi
Cesaret edemez. Sonunda Bekir Çavuş un karısı, kızı ister. Fakat vermezler. Bitkin bir haldedir intihar etmeyi düşünür. Bu arada düşman köye yaklaşmak tadır. Önce uçakları gözükür.Köye bir takım kağıtlar atarlar.Şunlar yazılıdır
Biz size kötülük etmeye gelmiyoruz. Biz sizi Kemal’in çetelerinden kurtar mak için harb ediyoruz. Köylüler buna inanır. Ahmet Celal kandırıldıklarını söyler fakat ikna edemez. Bir müddet sonra gelirler. Köylü önce evlerine
Çekilir. Ortalıkta hiç kimse yoktur. Önce Ahmet Celal’in evini ararlar. Sonra da zulüm başlar.Köyün imamı ve Salih Ağa düşmana yol göstermekte dir. Sabah olunca köylü kadınların bağrışmaları, çocuk hıçkırıkları
Köpek ulumalarına karışır. Yunanlılar evleri yakıp yıkmaya başlar.Ahmet Ce- lal defterini göğsüne saklayarak Emine ile birlikte köyü terk eder. Fakat ikisi de yaralanır. Emine’nin yarası ağırdır. Yürüyecek halde değildir.
Ahmet Celal defterini Emine’ye teslim ederek bilinmeyen geleceğe doğru yürür gider.