1 / 41

Proje Yarışmalarında Bilim Felsefesinin Önemi: Buluş Mantığı

Proje Yarışmalarında Bilim Felsefesinin Önemi: Buluş Mantığı. Buluş ve proje arasındaki farklar, bilim nedir? Bilimsel yöntem nedir? Positivism nedir? Bilim insanın özellikleri nelerdir?. Prof. Dr. Yavuz Unat Kastamonu Üniversitesi Felsefe Bölümü.

hans
Download Presentation

Proje Yarışmalarında Bilim Felsefesinin Önemi: Buluş Mantığı

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Proje Yarışmalarında Bilim Felsefesinin Önemi: Buluş Mantığı Buluş ve proje arasındaki farklar, bilim nedir? Bilimsel yöntem nedir? Positivism nedir? Bilim insanın özellikleri nelerdir? Prof. Dr. Yavuz Unat Kastamonu Üniversitesi Felsefe Bölümü TÜBİTAK 2229 “Batı Karadeniz Proje Fikrini Arıyor” Projesi 28.Ocak-4 Şubat 2013 ZONGULDAK web: www.batikaradenizprojefikriniariyor.com

  2. Dersimizde bilimde buluş, icat ve proje kavramları ve bilimsel yöntem açısından değerleri tartışılacaktır.

  3. Buluş ya da keşif (discovery), belirli bir olguya ilişkin bilgileri veya olgular arasındaki ilişkileri keşfetmektir. Bilim adamları bu ilişkileri kuramsal (teorik) olarak ifade ederler. • İcat ise (invention) daha çok teknik bir aracın geliştirilmesini içeren teknolojik bir süreçtir. • Proje ya da tasarı (Project, design) da belirli bir kuramsal gelişmeyi ortaya çıkaracak olan bilimsel gelişmeyi veya teknik çalışmayı önceden planlamak, tasarlamaktır.

  4. Bilimin iki önemli güdüsü • Gereksinim (ihtiyaç) • Merak

  5. Gereksinim At arabası Tekerlek M.Ö. 3500 Tarla sürmek Uçak Motorlu taşıtlar Yan sanayi Yağ Su

  6. Gereksinim Ateşte yemek pişirme yöntemleri Isınma Ateş Soba Fırın

  7. Gereksinim Matematik ve geometri Tarlayı ölçmek M.Ö. 3500 Mevsimler, takvim, astronomi Uzunluk ve yükseklik ölçmek Alan ölçümü

  8. Merak Evrim Kuramı Biz kimiz?

  9. Merak Maddenin temeli nedir? Atom Kuramı

  10. Merak Evren nasıl oluştu? Teleskoplar, yeni gökcisimleri (Galilei) Çekim Yasası (Newton) Yer Merkezli Evren Güneş Merkezli Evren Büyük Patlama Kuramı

  11. Merak Evrende yalnız mıyız? Ay’a ilk insanlı uçuş Mars’a uzay aracı Dünya dışı zeki varlıklarla iletişim SETİ

  12. Bilimin Özellikleri İlerleme Bilim sürekli ilerler. Dinamik bir bilgi türüdür. Doğa hakkındaki bilgilerimiz sürekli yığılırlar ve bu da bilimde ilerlememizi sağlar.

  13. Bilimin Özellikleri Evrensellik Bilim önermeleri evrenseldir; genel-geçerdir. Aynı şartlarda aynı sonuçlar doğururlar. Su, aynı şartlarda 100 derecede kaynar.

  14. Bilimin Özellikleri Eleştiricilik Bilim önermeleri eleştirilebilir; böylece bilimde ilerleme sağlanır. Kabul edilen bütün bilimsel önermeler eleştiriye açıktırlar.

  15. Bilimin Özellikleri Gözlemlenebilen olgular Gözlemlenebilen olgular bilimin konusudur. Gözlemlenemeyen olgular bilimin konusuna girmezler. Göremediğimiz ya da kanıt değeri taşımayan olaylar bilimin konusuna girmezler.

  16. Bilimin Özellikleri Tahmin Bilim önermeleri ortaya çıkacak önermeleri tahmin ederler. Yarın hava nasıl olacak? Bir sonraki Ay ve Güneş tutulması ne zaman gerçekleşecek?

  17. Bilim İnsanının Özellikleri • Akılcı ve gerçekçidir. • Meraklı ve iyi bir gözlemcidir. • Kararlıdır. • Şüphecidir. • Çalışmalarını sonuca ulaşıncaya kadar sürdürür. • Tarafsızdır. • Otoriteye bağlı değildir. • Gözlem ve deneylerinde uygun yöntemi belirleyebilme, elindeki yöntem ve materyali en iyi şekilde kullanabilme yeteneğine sahiptir.

  18. Bilimin Bazı Özellikleri 5. Genel geçerdir (ulaştığı sonuçlar her yerde, aynı şartlarda aynı sonucu doğurur). 6. Sürekli ilerler (dinamiktir). 7. Tahmin yapabilen önermelerdir (örneğin Ay’ın tutulma şartlarını biliyorsak gelecekteki Ay tutulmasını önceden bilebiliriz/kestirebiliriz). 8. Nedensellik ilkesi geçerlidir (Neden – Sonuç) (Her olgu bir başka olguya bağlıdır) (Suyun kaynamasının nedeni sıcaklığın 100 derece olasıdır) Her bilgi bilim midir? 1. Din, dil, ırk, ulus ayrımı olmayan bilgidir (her yerde ve zamanda geçerli bilgi). 2. Gözlemlenebilen olguları inceler (herkes tarafından denenebilen bilgi). 3. Objektiftir (nesneldir). 4. Eleştiricidir (hiçbir bilgi tam olarak kesin değildir, değişebilir; ancak diğer bilgi türlerine göre çok daha kesindir).

  19. Bilimsel Yöntem – Buluş (Discovery) – Kuramlara Ulaşmak Gözlemlerimizi genel – geçer doğrularla ifade etmek – varsayımlar, kuramlar ve yasalar; formüller Doğayı anlamak için duyularımıza başvurmak – gözlem ve deney Tahmin

  20. Bilimsel bilgiye nasıl ulaşılır? Problem Veri toplama Gözlem ve deney Problemin nedenini açıklama Varsayım Kuram Yasa Tahmine uygun davranış TAHMİN

  21. Bilimsel bilgiye nasıl ulaşılır? Veri toplama; Suyun donma şartlarını araştırma Gözlem ve deney; Suyu soğutma Soğuma derecesini takip etme (ısıölçer ile) Su neden donar? Problemin nedenini açıklama Tahmine uygun davranış; Kışın arabanın suyuna antifriz ekleme Varsayım Kuram Yasa; “Su sıfır derecede donar” TAHMİN Arabamdaki su da 0 derecede donacaktır.

  22. İcat Süreci (Invention) ya da Bir Teknolojik İcadın Oluşma Süreci • İlk yapılması gereken, her hangi bir alanda çözülmesi gerekli olan eksik bir örneğin saptanmasıdır. İlkin var olan problemin ne olduğu belirlenir (Belirleme). Bundan sonra problemin tarihsel yönü araştırılır ve sınıflamalar yapılır (Temel Oluşturma). • İkinci adımda probleme ilişkin veriler toplanır (Veri Toplama). • Bir icadın gerçekleşme sürecinde üçüncü adım, elde edilen verilen değerlendirilmesidir. Artık probleme ilişkin bir çözüm araştırılır (Tasarlama). • Son adım ise, atılan bütün adımların yeniden gözden geçirilmesi ve düzeltmelerin yapılmasıdır (Sınırlamalar). • Gerçekte her icat, üçüncü adımda ortaya çıkmaktadır. Bu adım, mucidin problem çözümündeki ustalığını ve hünerini gerektirir.

  23. İcat: İlk Adım: Belirleme ve Temel Oluşturma • İcat sürecinde ilk adım problemin belirlenmesidir. • Bir gereksinim belirlenir ve buna bir çözüm bulunmaya çalışılır. • Belli bir konudaki gereksinim, ya da yakınmalar, icat sürecinin başlangıcıdır. • Bundan sonra problemin tarihsel yönü araştırılır ve sınıflamalar yapılır (Temel Oluşturma). (Ayrı bir adım olarak da nitelenebilir). • Alanın geçmişi incelenir ve sınıflandırılır. Problemin ana ekseninin belirlenmesi: mekanik, kimyasal veya elektriksel mi?

  24. İcat: İkinci Adım: Veri Toplama • İcat için gerekli bilginin elde edilmesidir. • O nedir? • O neden vardır? • O nasıl ve neden çalışır? • O ne zaman, nerede ve nasıl kullanılır? • O nasıl tanımlanmıştır? • Bu sorular ışığında, probleme ilişkin nitel ve nicel analizler yapılır.

  25. İcat: Üçüncü Adım: Tasarlama • Verilerin değerlendirilerek icadın tasarımlanmasıdır. • İcadın ortaya çıkış sürecidir. • Yeni bir araç (icat) tanımlanır; • İki veya daha araç birleştirilerek yeni bir icat oluşturulur. • Ekleme çıkarma yapılarak yeni bir araç yapılır (yeniden düzenleme). • Fiziksel bir güç uygulanarak var olan araçta değişim yapılır.

  26. İcat: Son Adım: Sınırlandırmalar • Atılan bütün adımların yeniden gözden geçirilmesi ve düzeltmelerin yapılmasıdır. • Yarıca yeni aracın, materyalinin ne olduğu, ne gibi koşullarda iyi çalıştığı, montajı, taşıması gibi faktörler belirlenir.

  27. İcatlar Günlük Hayata Nasıl Girerler? • Mucitlerin icatları hayal güçlerine, problem çözme yeteneklerine bağlıdır. Ancak onların tasarladığı çok sayıda değişik nesneden sadece bir kısmı toplum hayatının parçası olmaya hak kazanırlar. Bu ayıklanmayı gerçekleştiren birkaç faktör vardır: • Ekonomik Faktörler: Teknolojik değişme öncelikle bir talep meselesidir. Pazar, mucidi belirli bir yola yönlendirir. • Askeri Gereksinimler: Askeri zorunluluklar, sivil dünyada kendilerine er ya da geç bir yer edinen önemli teknolojik buluşların ayıklanmasını etkiler. Bu yüzden modern endüstrinin askeri ve sivil yönleri birbirleriyle yakından ilişkilidir. Örneğin nükleer enerji böyle bir gereksinimin sonucudur. • Toplumsal ve Kültürel Faktörler: Kültürel değerlerin ve davranış biçimlerinin teknolojik tercihler üzerine önemli etkileri vardır. Teknoloji bir halkın kültürel hayatı ile iç içedir. Buna en iyi örnek matbaa, barut ve pusuladır. Her üçü de Çinliler tarafından bulunmuş ancak, Batı dünyasında olduğu kadar Çin kültürünü etkilememiştir. • Geçici Hevesler ve Modalar: Bazen teknolojik gelişme, kısa süre boyunca kültürü etkisi altına alan ve daha sonra kaybolup giden kısa ömürlü geçici heveslerle belirlenir. • Kullanımdan Kalkma: Teknolojik aletler, günü gelince, elverişsiz olduklarında ya da daha gelişmiş olan aynı türden aletler yapılınca kullanımdan kalkabilirler.

  28. Mucitler, karşılaştıkları bulmacaları çözmekten büyük haz, zevk alırlar. Kendilerine meydan okuyan sorunların üstesinde gelmek, bu sorunları çözmek ve ne pahasına olursa olsun oyunu kazanmak için doğaya karşı akıllarını kullanmak onlar için büyük zevktir. Böylece insanlığın gelişimine yönelik bir katkı yaparlar. • İcatlar insanlığın daha iyi bir topluma, hatta daha mükemmel bir topluma ulaşma yönünde ilerlemesini mümkün kılar.

  29. Bilimde Buluş Mantığı • Kuramsal bilimlerde yeni bir kuramın ortaya atılması için bilimsel yöntemin kullanılması şarttır. • Bunun içinde deneysel yöntem kullanılır. • Buluş mantığını anlamak ve açıklamak için pozitivizmi bilmek gerekir. • Günümüzde kullanılan bilimsel yöntem ne kadar eleştiri alsa da pozitivizmin açtığı yoldan ilerlemiştir.

  30. Pozitivizm (Olguculuk) AugusteComte • Başlıca temsilcileri • AugusteComte (1789-1857) (kurucusu) • ErnstMach (1838-1916) • Ana iddia: Metafiziğin hiçbir değeri yoktur. • Gerçek felsefe pozitif bir bilim olmalı. • Gerçek bilim yalnız pozitif olanla, yani duyulabilir ve gözlenebilir olanla ilgili olmalıdır. ErnstMach

  31. Pozitivizm (Olguculuk) • Dış dünyayı sadece deneyimlerimizle bilebiliriz. • Her türlü bilgi, duyu deneyine dayanmak zorundadır. • Metafiziği ve teolojiyi reddederler. • Tek doğru bilgi, bilimin dayandığı yöntemlerle elde edilir. • Öyleyse dünya hakkında doğa bilimleri tarafından sağlanan bilgi dışında hiçbir bilgimiz olamaz.

  32. Pozitivizm (Olguculuk) • İnsanlık üç evreden geçmiştir. • Teolojik evre • Metafizik evre • Bilimsel evre

  33. Pozitivizm (Olguculuk) • Felsefeye düşen görevse; • Mutlak bilgi aramak değildir. • Bilimin ulaştığı sonuçların sentezini yapmalıdır. • Pozitif yöntemler tarafından yanıtlanamayan sorular yanıtsız bırakılmalıdır.

  34. Yeni Olguculuk (Neo-Positivizm) – Viyana Çevresi – Mantıkçı Pozitivizm • Kurucusu: Friedrich Albert Moritz Schlick (1882 –1936) • Diğer temsilcileri: • Rudolf Carnap (1891 – 1970) • Carl Gustav "Peter" Hempel (1905 –1997) Moritz Schlick Rudolf Carnap Hempel

  35. Yeni Olguculuk (Neo-Positivizm) – Viyana Çevresi – Mantıkçı Pozitivizm • Analitik önermelerde (doğruluğu veya yanlışlığı, önermenin kendisinin çözümlenmesiyle belirlenebilecek olan önermeler) dile getirilmeyen her türlü bilgi deneyime dayanmak durumundadır. • Felsefe yalnızca bilim teorisi olmalıdır. • Bir önermenin anlamı, onun doğrulanma yöntemidir. • Bir önerme ancak doğrulanabilirse anlamlıdır. • Doğrulamacı bilim anlayışı.

  36. Doğrulamacı bilim anlayışının ilkeleri • Her anlamlı önerme ampirik ya da analitiktir. • Tüm matematiksel önermeler analitiktir. • Tüm metafizik önermeler anlamsızdır. • Gerçek hakkında bilgi bildiren her önerme ampiriktir. • Teorik terimleri yani gözlenemeyen bir şeyi ifade eden terimler, gözlem diline çevrilmelidir. • Yalnızca bilimsel önermeler anlamlıdır.

  37. Bilimin ideali kuramsal aşamaya ulaşmaktır. • Bilimsel kuram, formel bir bilim dilinde ortaya konulmuş bir aksiyomatik sistemdir. • Bilim dili üç tür terimi kapsar. • Gözlem terimleri (bu masa, şu sandalye) • Teorik terimler (elektron, entropi) • Mantıksal ve matematiksel terimler (∑, ⁺, ⁻)

  38. Rudolf Carnap ve Carl Gustav "Peter" Hempel, teorik önermelerin doğrulanabilme ilkesi gereği anlamsız olmalarını önlemek için; • Doğrudan doğruya doğrulanabilen önermeler ile dolaylı olarak doğrulanabilen önermeleri ayırt etmeyi uygulamaya koymuşlardır. • Buna göre; teorik önermeler dolaylı olarak doğrulanabilirler. • Doğru olup olmadıkları kesin olarak bilinemez, ancak olasılıklı olabilirler.

  39. Kaynaklar • B. Edward Shlesinger, Buluş Nasıl Yapılır?, TÜBİTAK Yayınları, Ankara 1997. • Cemal Yıldırım, Bilim felsefesi, Remzi Kitapevi, İstanbul 1979. • George Basalla, Teknolojinin Evrimi, TÜBİTAK Yayınları, Ankara 1996. • Hüseyin Gazi Topdemir, Felsefe, , Pegem A Yayınevi, Ankara 2008 • Hüseyin Gazi Topdemir ve Yavuz Unat, Bilim Tarihi, , Beşinci Baskı, Pegem A Yayınevi, Ankara 2012.

More Related