1 / 22

BİLİM YÖNETİMİ KONFERANS 10 ARAŞTIRMA ÖNERİLERİ NASIL YAZILIR VE DEĞERLENDİRİLİR -- MÜHENDİSLİK ARAŞTIRMALARI

BİLİM YÖNETİMİ KONFERANS 10 ARAŞTIRMA ÖNERİLERİ NASIL YAZILIR VE DEĞERLENDİRİLİR -- MÜHENDİSLİK ARAŞTIRMALARI ÖRNEK : SONY, TRANSİSTÖRLÜ RADYOLARI GELİŞTİRDİ FREDERICK BETZ PORTLAND DEVLET ÜNİVERSİTESİ. ARAŞTIRMA SORGU ÇEŞİTLERİ. MESLEK YENİLİKÇİLİK. BİLİM TEKNOLOJİ Keşif Darboğaz

hea
Download Presentation

BİLİM YÖNETİMİ KONFERANS 10 ARAŞTIRMA ÖNERİLERİ NASIL YAZILIR VE DEĞERLENDİRİLİR -- MÜHENDİSLİK ARAŞTIRMALARI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. BİLİM YÖNETİMİ KONFERANS 10 ARAŞTIRMA ÖNERİLERİ NASIL YAZILIR VE DEĞERLENDİRİLİR-- MÜHENDİSLİK ARAŞTIRMALARI ÖRNEK: SONY, TRANSİSTÖRLÜ RADYOLARI GELİŞTİRDİ FREDERICK BETZ PORTLAND DEVLET ÜNİVERSİTESİ

  2. ARAŞTIRMA SORGU ÇEŞİTLERİ MESLEKYENİLİKÇİLİK BİLİMTEKNOLOJİ KeşifDarboğaz TeoriBuluş MÜHENDİSLİKTİCARİLEŞTİRME SistemStandartlar Tasarım Süreçler DOĞA PAZAR ÖRNEK: SONY, TRANSİSTÖRLÜ CEP RADYOLARINI GELİŞTİRDİ CEP RADYOSU

  3. VAKA ÇALIŞMASI: SONY, TRANSİSTÖRLÜ RADYOLARI GELİŞTİRDİ Akio Morita, Sony’nin Japonya’da transistörlü radyoları nasıl geliştirdiğini anlattı. Sony’nin kurucuları Akio Morita ve Masaru Ibuka’dır (Morita, 1988). İkinci Dünya Savaşının son yılı olan 1944 yılında, Morita eğitimini tamamlamaktaydı ve elektronik teknolojisine olan ilgisi artmaktaydı. Morita, Tokyo Üniversitesi’nde, Profesör Asada’nın yanında uygulamalı fizik çalışan bir öğrenciydi. Asada’nın laboratuvarı, Japon donanmasına savaşta yardımcı olması için araştırmalar yapmaktaydı. Morita, Asada ile elektronik konusunda çalışmaktaydı. Elektronik teknolojisinde uygulanan fizik, uygulamalı bilgi alanıdır, bilim ve teknolojinin ara yüzünde yer alır. İleri teknolojiler, bunun gibi bilim ve teknoloji ara yüzlerinde yaratılır. Morita, Asada tarafından bilimsel yönlendirme ile eğitildi ve Asada onu yeni teknolojiler yaratma konusunda harekete geçirdi. Bu durum ileride işindeki teknolojik yeniliklerine temel oluşturup, Morita üzerinde kalıcı bir etki bıraktı.

  4. Japonya’da, savaş-sonrası durum, hayatta kalma mücadelesi gerektiriyordu. Morita savaş sırasında, Navy labarotuvarında bir araştırma grubuna liderlik ediyordu. Savaş, iki atom bombasının patlatılmasıyla sona erdi. İmparator, geri çekilme emri verdi ve Amerikan işgal kuvvetleri herhangi bir olay gerçekleşmeden Japonya’ya geldiler. Morita istasyonda günler boyunca bekledi. En sonunda Morita’ya projeyi kapatma emri geldi. Cihazları tren biletleri ile takas ederek malzemeleri eve gönderdi. Morita Ailesi’nin işi, Morita’nın babası tarafından işletilen bir birahaneydi. Her ne kadar Akio, Morita gibi büyük oğulların babanın yerine geçmesi beklenmekteyse de Akio’nun babası hala sağlıklı, sıhhatliydi ve henüz ona ihtiyaç duymuyordu. Zaten Morita’nın ilgi alanı ileri seviye elektronikti ve Tokyo Teknoloji Enstitüsü’nde fizik öğretmenliği yapmayı kabul etmişti. Orada, arkadaşı Ibuka’nın ziyaretine gitti. Ibuka, yeni bir elektronik şirketi kurmaktaydı. Morita öğretmenlik yapmak istemiyor, yeni teknolojiler yaratmayı istiyordu. Ibuka’ya yeni şirketin kurulması işinde katılmaya karar verdi. Enstitü’den ayrıldı ve Ibuka ile çalışmaya başladı. İlk olarak, Tokyo Telekomünikasyon Mühendisliği Şirketi adını verdikleri, daha sonra Sony olarak değiştirdikleri yeni şirkete Morita’nın babası yatırım yaptı.

  5. Morita’nın ortağı olan Masaru Ibuka 1908 yılında, Tokyo’nun kuzeyinde yer alan Nikko Şehri’nde doğdu. Bir mühendis olan babası, Ibuka üç yaşındayken öldü. Annesi, Japon Kız Koleji mezunu bir anaokulu öğretmeni olan Nihon Joshi Daigaku idi. Ibuka yaratıcı birisiydi ve teknoloji, her zaman onun ilgisini çekerdi. Ibuka küçük bir çocukken, radyoları severdi ve bir defasında üç vakum tüpü kullanarak bir tane radyo yapmıştı. Fakat o zamanlarda Japonya’da vakum tüpleri pahalı olduğu için kendi tüplerini kendisi imal etmişti. Daha sonra Ibuka, Waseda Üniversitesi’ne gitti ve mühendislik okudu. Yaptığı pek çok icadının patentini öğrenci iken almıştı. Ibuka, bütün yaşamı boyunca tasarlamaya ve buluş yapmaya devam etti, öyle ki 1991 yılında, 83 yaşına geldiğinde 104 patentin sahibiydi. Japonya’nın ilk transistörlü radyosunu, transistörlü televizyonunu, ev kullanımı için ses kaydedicisini, Walkman kişisel müzik seti ve kompakt disk çalarını tasarlayacaktı.

  6. BİLİM YÖNETİMİNE İLİŞKİN DERSLER BİLİMTEKNOLOJİ Keşif Darboğaz Teori Buluş MÜHENDİSLİKTİCARİLEŞTİRME SistemStandartlar Tasarım Süreçler Bu ortaklık çok yaratıcıydı. Çünkü Morıta ticaretle uğraşmış bir aileden geliyordu ve bilimsel araştırma geleneği olan bir eğitim görmüştü. Ibuka mühendislik temeli olan bir aileden gelmekteydi ve mühendislik eğitimi almıştı. Birlikte çalışarak, transistörün geliştirilebilmesi için gerekli olan bilim ve mühendislik perspektiflerini geliştirdiler. BİLİM TEMELİNDE GELİŞTİRİLEN YENİ TEKNOLOJİLER, GELİŞTİRİLMELERİ İÇİN, HEM BİLİMSEL ARAŞTIRMA HEM DE MÜHENDİSLİK TASARIMI GEREKTİRMEKTEDİR.

  7. 1946 yılında Morita ve Ibuka, 500 $ ile yeni firmalarınıkurdular ve henüz ürün planları bile yoktu. Üretmek için bir ürün aradılar ve radyo üretiminde karar kıldılar. Ancak Ibuka, bunun kötü bir ticari strateji olduğuna karar verdi, çünkü, yakında büyük Japon elektronik firmalarının da radyo üretmeye başlayacağına ve başkalarına parçalarını satmak istemeyeceklerine inanıyordu. Ayrıca, radyo artık standart bir teknolojiydi ve yeni firmalarına yenilikçi bir rekabet gücü sağlayamazdı. Küçük firmaların, büyük rakiplerine karşı sadece teknolojide ve bilgide, stratejik liderlik anlamında şansları vardır. Peki nasıl bir rekabet? Hangi ürün? Elde mevcut olan ürünler nakit akışının devam edebilmesi için gereklidir. Başlangıçta, Japonya’da yaygın olarak bulunan uzun-dalga radyoları için kısa-dalga adaptörleri üretmeye başladılar. Daha sonra, pek çok Japon’un evinde tamir edilmeyi bekleyen savaş dönemi öncesi gramofonların bulunduğunu fark ettiler. Yeni manyetik iğneler ve motorlar üretmeye başladılar. Japonya’ya Amerikan ürünleri girmeye başlıyordu ve Amerikan Swing ve jazz kayıtları çok popüler olmaya başlamıştı. Öte yandan, parça üretimi geleceğe yönelik bir iş alanı değildi. Hala tamamen yeni, ileri teknoloji ürünü tüketim malları üretmek istiyorlardı.

  8. O zamanlarda, Almanya’da savaştan hemen önce keşfedilmiş olan manyetik kaydediciden haberleri vardı. Ibuka, böyle bir kayıt cihazı için, özel, küçük ve uygun çapta çelik kablo üretebilecek Sumitomo Metal Şirketi’ni buldu. Ibuka manyetik kaydedici üretmeye karar verdi. Öte yandan bir sorun vardı. Sumitomo, daha önce hiç çalışmadıkları bu yeni şirketten gelen küçük miktardaki bu siparişi kabul etmedi; ve dolayısıyla manyetik kaydedici üretme şansları kalmadı. ABD işgal güçleri, Japon Yayın Şirketi NHK’yı ele geçirdiler ve yeni teknik cihazlara ihtiyaçları oldu. Ibuka, ses-kayıt cihazlarına ilişkin gerekli bilgiye sahipti ve ABD güçleri için bir tane yapmak amacıyla teklif verdi. İhaleyi kazandı ve cihazı yaptı. Yaptığı cihazı NHK istasyonuna teslim etmeye gittiğinde Ordu’nun ABD’den getirmiş olduğu Amerikan yüksek-teknoloji ürünü olan Wilcox-Gay ses kayıt cihazını gördü. Bu Ibuka’nın gördüğü ilk ses kaydedicisi idi. Cihaza baktı ve o anda manyetik kaydedicilere göre teknik açıdan daha avantajlı olduğunu gördü. Manyetik kaydedicide sesin doğal ve temiz çoğaltılması için, kablonun kayıt ve geri çalma kafalarının üzerinden çok hızlı bir şekilde geçmesi gerekiyordu. Öte yandan ses kayıt cihazındaki manyetik bant, sahip olduğu geniş alan nedeniyle sinyallerin kaydedilmesi için daha büyük bir alan sağlamakta ve böylece temiz ve doğal bir çoğaltma sağlarken, daha düşük hızlarda hareket etmekteydi.

  9. Ibuka ve Morita'nın yeni plastik manyetik şeritlerin kullanıldığı ilk ses kayıt cihazları çok büyük, ağır (yaklaşık 75 pound) ve pahalıydı (170 bin Japon yeni). Daha sonra, yeni ve pahalı yüksek-teknoloji ürünlerinin nasıl pazarlanacağını öğrenmeye başladılar. Japon müşteriler bunları satın almıyorlardı. Başka bir pazar bulmak zorundaydılar. O dönemlerde, stenograf açısından ciddi bir iş gücü açığı vardı, çünkü savaş sırasında pek çok öğrenci okuldan alınıp savaş malzemesi üretiminde çalıştırılmaya başlanmıştı. Ibuka ve Morita, Japonya Yüksek Mahkemesinde yeni ses kayıt cihazlarının tanıtımını yaptılar ve anında yirmi makine sattılar. Bu satış, geliştirdikleri yeni yüksek-teknoloji ürünü için büyük bir atılımdı. Ses kayıt cihazlarını orta büyüklükte bir makine (evrak çantasından biraz daha büyük) olarak yeniden tasarladılar. Ayrıca, tek bir hız ayarına ayarlayıp basitleştirerek daha düşük fiyattan satmaya başladılar. Daha sonra da, geliştirdikleri bu ürünü Japon öğrencilere İngilizce dili öğretimi veren okullara sattılar.

  10. 1950 yılına gelindiğinde yeni şirketin ses kayıt cihazları, manyetik kayıt şeritleri gibi ürünleri ve entelektüel birikimi vardı. 1952 yılında Ibuka ürettikleri ses kayıt cihazları ve manyetik kayıt şeritlerini ABD'ye ihraç etmeye karar verdi. Bu pazarları incelemek amacıyla ABD'ye gitti. Daha önceden Bell Laboratuvarlarında transistörün icat edildiğini okumuştu. Bu nedenle transistör patentinin sahibi olan New York'daki Western Electric'e de ziyarete gitti. Ibuka, bu yeni teknolojiden çok etkilendi. Morita, bir sonraki yıl, 1953'de, Western Electric'ten transistörün lisansını satın almak üzere Amerika'ya gitti. (o günlerde yeni bir şirket için çok büyük bir meblağ ödediler -- 25,000 $). Ibuka, transistörlerin, vakum tüplerine göre, potansiyel olarak büyük bir performans avantajı olduğunun farkındaydı. Bir transistör küçük bir boyutta ve düşük akımlarda çalışabiliyordu. Ibuka ve Morita, tüketici için taşınabilir elektronik ürünler üreten firmaların, vakum tüplü devreleri, eninde sonunda transistörlü devreler ile değiştireceğinin farkındaydılar.

  11. BİLİM YÖNETİMİNE İLİŞKİN DERSLER BİLİMTEKNOLOJİ Keşif Darboğaz Teori Buluş MÜHENDİSLİKTİCARİLEŞTİRME SistemStandartlar TasarımSüreçler Japon ekonomik yapısı -- hem ikinci dünya savaşından önce hem de savaştan sonra-- ülke dışından teknoloji ithal edip bunları geliştirmek üzerine kurulmuştu. YENİ TEKNOLOJİLER İÇİN ARAŞTIRMA YAPMAK, KÜRESEL BİR ÇABA GEREKTİRİR. BİLİM ULUSLARARASI BİR FAALİYETTİR.

  12. BİLİM YÖNETİMİNE İLİŞKİN DERSLER Tüplerden transistörlere -- bu kadar açık! Biz daha sonradan anladığımız için şimdi rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Öte yandan, şu stratejik gizem üzerinde düşünülmesi gerekir: Bir tarihsel gerçektir ki, 1950'lerde tüm dünyada lider konumunda ola, tüketiciye yönelik ABD elektronik endüstrisi, 1980'lere gelindiğinde neredeyse ortadan kalkmıştır! Bunun nedeni, teknoloji stratejisinin hatalı olmasıdır. ABD elektronik firmaları, ürünleri için zamanında ve uygun bir şekilde tüplerden transistörlere geçiş yapamamışlardır. İşte o küçük transistör--Amerikan buluşu olan(ve devamındaki buluş, entegre devreli yarı iletken mikro işlemciler)--Japon elektronik endüstrisinin dünyada üstünlük kazanmasına ve aynı zamanda Amerikan elektronik endüstrisinin de çökmesine sebep olmuştur. Neden? Neden Amerikan endüstrisi kendi buluşları olan transistör ve mikro işlemcileri -uzun vadede- stratejik anlamda başarılı bir şekilde ticarileştiremedi? İpucu! Yanıt, anapara ve yönetim stratejisinde yatmaktadır.

  13. Öte yandan transistör, radyoda kullanılabilmek üzere geliştirilmeliydi. Bunun için Ibuka’nın, transistörün frekans aralığını genişleterek ürünü iyileştirmesi gerekmekteydi. Bell Laboratuvarlarında icat edilen orijinal transistörün sorunu frekans tepkisinin zayıf olmasıydı. Orijinal transistörler, sandviç gibi dizilmiş iki çeşit yarı iletkenden oluşmaktadır ve ortadaki bölüm dıştaki diğer iki bölüm arasındaki akımı kontrol etmektedir. Yarı iletkenlerdeki akım hem elektronlar, hem de boşluklar (atomlar etrafındaki boşalmış elektronik yörüngeler) tarafından taşındığından dolayı, tasarımcı ister boşluk-elektron-boşluk taşıyıcı kombinasyonları (pozitif-negatif-pozitif: pnp) isterse elektron-boşluk-elektron kombinasyonları (negatif-pozitif-negatif: npn) oluşturabilir. Bell Laboratuvarları orijinal transistör tasarımında germanyum-indiyum-germanyum pnp sandviç modelini kullanmıştı. Elektronlar, (negatif taşıyıcılar) doğalarından dolayı bir yarı iletken içerisinde boşluklardan (pozitif taşıyıcılardan) daha hızlı hareket ederler. Bunun fiziksel sebebi, boş yörünge bir atomdan diğerine doğru hareket etmeden önce,boşlukların yakındaki başka bir atomdan bu boş yörüngeye gelecek elektronu beklemeleridir. Bu, doğal olarak, bir atomdan diğerine göreceli olarak daha serbestçe geçen bir elektronun hareketinden daha yavaş bir süreçtir.

  14. BİLİM YÖNETİMİNE İLİŞKİN DERSLER BİLİMTEKNOLOJİ KeşifDarboğaz TeoriBuluş MÜHENDİSLİKTİCARİLEŞTİRME SistemStandartlar TasarımSüreçler HERHANGİ BİR YENİ TEKNOLOJİDE, PERFORMANSI ETKİLEYECEK DARBOĞAZLAR DAİMAOLACAKTIR. BU DARBOĞAZLARIN ÜSTESİNDEN GELİNMELİDİR. TEKNOLOJİNİN UYGULAMAYA GEÇİRİLMESİ İÇİN, TEKNOLOJİDE İYİLEŞTİRME YAPMAK ŞARTTIR.

  15. Sony araştırmacılarının yeni transistör teknolojisinin faydalı olması için yapmak zorunda oldukları ilk şey, taşıyıcı olarak boşluklar yerine elektronların kullanılmasıyla transistörün sinyal işleme kapasitesini hızlandırmak olmuştur. Dolayısıyla Sony araştırmacıları, transistörün sandviç düzenini: pozitif-negatif-pozitif yapısından negatif-pozitif-negatif yapısına (indiyum-germanyum-indiyum) çevirmişlerdir. Transistörün fenomenal temelini boşluk iletiminden elektron iletimine değiştirerek ürünün geliştirilmesi bilgi stratejisi için güzel bir örnektir. Eğer Ibuka'nın ve Morita'nın yeni elektronik şirketleri sadece elektronik mühendislerinden oluşsaydı ve kadrolarında bilim insanı bulunmasaydı yeni yarı iletkenler fiziğini anlamaları mümkün olamazdı. Transistörü geliştirmek için gerekli teknik hayal gücüne sahip olamaz, daha yüksek frekans tepkisi elde etmek için kombinasyonu tersine çevirebileceklerini bilemezlerdi. Ibuka ve Morita hem elektronik teknik kapasite, hem de uygulamalı fizik kapasitesi açısından yenilikçi özelliklere sahip bir firma kurmuşlardı. Bu durum, Morita'nın eğitiminden kaynaklanıyordu. Morita'nın bilgi stratejisinin altında uygulamalı fizikyatmaktadır.

  16. BİLİM YÖNETİMİNE İLİŞKİN DERSLER BİLİMTEKNOLOJİ Buluş Darboğaz Teori İcat MÜHENDİSLİKTİCARİLEŞTİRME SistemStandartlar TasarımSüreçler YENİ BİR TEKNOLOJİYE İLİŞKİN TEMEL BİR DARBOĞAZIN ÜSTESİNDEN GELMEK, ÇOĞU ZAMAN BİLİMSEL AÇIDAN DOĞANIN DAHA DERİN ANLAŞILMASINI GEREKTİRİR: Eğer Ibuka'nın ve Morita'nın yeni elektronik şirketleri sadece elektronik mühendislerinden oluşsaydı ve kadrolarında bilim insanı bulunmasaydı yeni yarı iletkenler fiziğini anlamaları mümkün olamazdı. Transistörü geliştirmek için yeterli araştırma hayal gücüne sahip olamaz, daha yüksek frekans tepkisi için kombinasyonu tersine çevirebileceklerini bilemezlerdi.

  17. Yeni firmanın iyi fizikçi araştırmacıları vardı. Transistör araştırmaları esnasında içlerinden birisi, Leo Esaki, yeni bir temel fizik fenomeni keşfetti -- kuantum tüneli (elektronların, kuantum fiziği kurallarından ziyade klasik fizik kurallarına uydukları zaman onları durdurabilecek fiziksel engelleri kimi zaman aşabilmeleri) 1973 yılında Esaki fizik dalında Nobel Ödülü'nü kazandı. Araştırmacıların karşılaştığı bir diğer sorun ise, transistörün tabanı için malzeme seçimi ve bu malzemelerin saf olmamasıydı. Küçük miktarlarda başka cins atomlar "katmadıkça" ne germanyum ne de indiyum elektrik iletmiyordu. Katıştırılan atomun “saf olmaması” bu malzemeleri yalıtkan durumundan yarı-iletken durumuna geçirmektedir. Bell Laboratuvarındaki transistörün orijinal tasarımında kullanılan indiyumdan vazgeçmeye karar verildi. İndiyumun, ticari bir transistörde kullanılamayacak kadar düşük bir erime sıcaklığı vardı. Galyum ve katıştırılan atom olarak antimon kombinasyonu ile çalışmayı denediler. Bu deneme de iyi sonuç vermedi. Daha sonra galyum ile katıştırılan atom olarak antimon yerine fosfor kullanmayı denediler. Başlarda sonuçlar umut verici değildi ama ısrarlı bir şekilde devam ettiler. En sonunda doğru fosfor katıştırma seviyesini buldular. Böylece, galyum malzemesi ile doğru miktarda katıştırılmış fosfor atomu içeren galyum-germanyum-galyum yapısında bir npn transistörü elde ettiler. Sony araştırmacıları, tasarladıkları cep radyosuna yönelik ticari olarak uygun bir yüksek-frekanslı germanyum transistörü geliştirdiler.

  18. BİLİM YÖNETİMİNE İLİŞKİN DERSLER BİLİMTEKNOLOJİ Keşif Darboğaz Teori Buluş MÜHENDİSLİKTİCARİLEŞTİRME SistemStandartlar TasarımSüreçler Transistörün performansının iyileştirilmesi, ayrıca katıştırma durumunda transistör işlem modelinin doğru elde edilmesini gerektiriyordu: "Daha sonra galyum ile katıştırılan atom olarak antimon yerine fosfor kullanmayı denediler. Başlarda sonuçlar umut verici değildi ama ısrarlı bir şekilde devam ettiler. En sonunda doğru fosfor katıştırma seviyesini buldular.” Yeni bir teknolojide mühendislik, teknolojinin altında yatan fenomenin modellerini ve fenomenin uygun bir şekilde değiştirilmesini gerektirir.

  19. Dolayısıyla radyo -- Ibuka'nın birkaç yıl önce üretemediği tüketici ürünü; (o zamanlar yeni firmanın teknolojik olarak rekabetçi hiçbir avantajı bulunmamaktaydı) -- şimdi üretim hattının ikinci en çok satan ürünü olacaktı( cep radyosu). 1955 yılında ilk transistörlü radyolarını transistörlü cep radyosu olarak küçük bir boyutta ürettiler. Öte yandan, radyo erkeklerin giydiği gömleklerin standart boyuttaki ceplerinden biraz daha büyük olunca, yeni ürünün pazarlamasını yapan satıcıların gömleklerine biraz daha büyük olan bir cep diktiler. Transistörlü radyo uygulaması, Japonların yurt dışı kaynaklı uygulamalı bilgiyi nasıl elde ettiklerine ve peşi sıra,19 bilim ve mühendislikteki uygulamalı araştırma bilgi avantajı kapasiteleri sayesinde, ticarete yönelik bir bilgiye nasıl dönüştürdüklerine bir örnektir. Bu yabancı-kaynaklı bilginin elde edilmesinin peşi sıra gelen ticarete yönelik uygulamalı bilginin iyileştirilmesi, Japonya'nın birinci olarak dünya çapında bir askeri güç, ikinci olarak da dünya çapında bir ekonomik güç olarak ortaya çıkmasına sebep olan endüstriyel gelişiminin, hem başlarında hem de sonralarında bir model teşkil etmiştir.

  20. Transistöre dair yeni bilgi stratejileri ve cep radyosu adındaki yeni ürünleriyle Ibuka ve Morita yeni firmanın adını Tokyo Telekomünikasyon Mühendisliği Şirketi'nden Sony'ye çevirmeye karar verdiler. Sony yeni transistörlü cep radyosunu Amerika'ya tanıttığında, Texas Instruments'ın bağımsız olarak bir transistörlü cep radyosu icat ettiğini farkettiler. Fakat, Texas Instruments tüketici pazarına çok bağlı değildi ve kısa süre sonra ürünlerini geri çektiler. Sony tüketici elektroniği pazarına bağlıydı ve tüketici elektroniğinde dünya liderliğine doğru tırmanmaya başlamışlardı. Sony tüketici elektroniği pazarına odaklandı ve yenilikçi, yüksek-teknoloji, en üst seviye kalite sahibi bir tüketici elektroniği firması ve dev bir küresel şirket haline geldi. Sony ayrıca ilk transistörlü küçük siyah beyaz televizyonu da piyasaya sundu. Renkli televizyon alanında, Sony tek-tabancalı, üç-renkli TV tüpünü gerçekleştirdi. Sony, Walkman denilen minyatür kaset çalarları geliştirdi. Endüstriyel sürümünün ABD'de icat edilmesinin ardından, ilk ev video kaset kaydedicisi (VCR) Sony tarafından geliştirildi.

  21. BİLİM YÖNETİMİNE İLİŞKİN DERSLER BİLİMTEKNOLOJİ BuluşDarboğaz Teori İcad MÜHENDİSLİKTİCARİLEŞTİRME SistemStandartlar TasarımSüreçler Japon ekonomik gelişiminin bilim ve teknoloji yeteneğinin altında, temel araştırmalara karşıt olarak uygulamalı araştırmalardaki olağanüstü kapasiteleri yatıyordu. Öte yandan bu durum, yeni teknolojilerin temel araştırma yoluyla başka uluslardan ithal edilmesini gerektiriyordu: Transistörlü radyo uygulaması, Japonların yurt dışı kaynaklı uygulamalı bilgiyi nasıl elde ettiklerine ve peşi sıra bilim ve mühendislikteki uygulamalı araştırma bilgi avantajı kapasiteleri sayesinde, ticarete yönelik bir bilgiye nasıl dönüştürdüklerine bir örnektir.

  22. ÖZET: BİLİM YÖNETİMİNE İLİŞKİN DERSLER SONY KURULURKEN YAPILAN ORTAKLIK, DAHA SONRA TRANSİSTÖRÜN YENİLENMESİ ESNASINDA GEREKLİ OLACAK BİLİM VE MÜHENDİSLİK PERSPEKTİFLERİNİN HER İKİSİNDEN DE YARARLANILMASINI SAĞLADI. YENİ TEKNOLOJİLER İÇİN ARAŞTIRMA YAPMAK, KÜRESEL BİR ÇABA GEREKTİRİR. BİLİM ULUSLARARASI BİR FAALİYETTİR. HERHANGİ BİR YENİ TEKNOLOJİDE, PERFORMANSI ETKİLEYECEK DARBOĞAZLAR DAİMAOLACAKTIR. BU DARBOĞAZLARIN ÜSTESİNDEN GELİNMELİDİR. TEKNOLOJİNİN UYGULAMAYA GEÇİRİLMESİ İÇİN, TEKNOLOJİDE İYİLEŞTİRME YAPMAK ŞARTTIR. YENİ BİR TEKNOLOJİYE İLİŞKİN TEMEL BİR DARBOĞAZIN ÜSTESİNDEN GELMEK, ÇOĞU ZAMAN BİLİMSEL AÇIDAN DOĞANIN DAHA DERİN ANLAŞILMASINI GEREKTİRİR Yeni bir teknolojide mühendislik, teknolojinin altında yatan fenomenin modellerini ve fenomenin uygun bir şekilde değiştirilmesini gerektirir. Bilim ve Teknoloji politikasının ekonomik gelişime katkısı, doğrudan, uygulamalı araştırma kapasitesinin, dolaylı olarak da, temel araştırmanın altında yatar.

More Related