620 likes | 1.09k Views
2008/2009 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI HASAN POLATKAN İLKÖĞRETİM OKULU. SON PEYGAMBER HAZIRLAYAN: MUSTAFA TALHA ORHAN SINIFI:6/C NO:168. İSLAM ÖNCESİ ARAP YARIMADASI. SİYASİ DURUM:
E N D
2008/2009 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI HASAN POLATKAN İLKÖĞRETİM OKULU SON PEYGAMBER HAZIRLAYAN: MUSTAFA TALHA ORHAN SINIFI:6/C NO:168
İSLAM ÖNCESİ ARAP YARIMADASI SİYASİ DURUM: • ‘Kabilecilik’ düzeni doğrultusunda “şehir devlet yönetimi” ve “ feodal düzen” (Kölelik düzeni, güçlülerin sözünün geçtiği düzen) hakimdi. • İdareciler seçimle belirlenir ve yaptıklarından sorguya çekilirlerdi. Bu düzen İslam sonrası da devam etmiştir. EKONOMİK HAYAT • Tarım, hayvancılık ve özellikle ticaretle uğraşılır. • Özellikle Mekke şehri, önemli ticaret yollarının kavşak noktasında bulunması ve ‘Kabe’ yi barındırması açısından ayrı bir önem taşır.
SOSYAL HAYAT • Sosyal hayatın temelinde ‘kabile’ vardır. • Toplum ‘hadari’(yerleşik) ve ‘bedevi’ (çölde yaşayanlar) olmak üzere iki kısımdır. AHLAKİ YAPI • Kabilecilik anlayışı ‘asabiyet’e(ırkçılık) dayanır. Asabiyet arapların en belirleyici özellikleridir. • İnsan haklarının çiğnenmesi, soylarla ayıplama ya da övünme, kız çocuklarının toprağa gömülmesi, kan davası, kadın haklarının hiçe sayılması gibi durumlar sebebiyle İslam öncesi döneme ‘”Cahiliye Dönemi”, Araplara ‘”Cahiliye Arapları” denir EDEBİYAT • Şiir ve hitabet çok gelişmişti • Ukaz panayırı’nda şiir yarışmaları yapılır, en güzelleri Kabe duvarına asılırdı.
DİNİ HAYAT • İslam öncesi Arap yarımadasında görülen dinler: Yahudilik Hıristiyanlık Mecusilik Sabiilik Putperestlik Haniflik • Özellikle Mekke putperestler için önemli bir merkezdi. • Kabe’de bulunan en büyük putlar: Lat, Menat,ve Uzza idi. N O E L B A B A YAHUD İ L İ K MENORA
Hz. Muhammed; 20 nisan 571 de Rebiul-evvel ayının 12. günü Pazartesi gecesi Mekke’de doğmuştur.
Hz Muhammed doğmadan iki ay önce babası Abdullah’ı kaybetmiştir. • Süt anne Halime’ye verilen Hz Muhammed, 6 yaşına gelince annesi Amine’ye teslim edilmiştir. • Amine, Medine’de bulunan eşinin mezarını ziyaretten dönerken ‘Ebva’ denilen yerde vefat etmiştir. • Dedesi Abdulmuttalip’in himayesine verilen peygamberimiz 8 yaşında da dedesini kaybetmiştir. • Bunun üzerine dedesinin belirlediği amcası Ebu Talip’in himayesine verilmiştir.
Hz. Muhammed, amcası ile birlikte ticaret için Şam’a gitmiştir. Busra şehrinde Bahira isimli rahiple geçtiği bilinen olay İslam tarihi açısından önem taşır. • Kimi din adamlarımız bu olayı reddeder. • ‘”Sen bu kitabın sana vahyolunacağını ummuyordun.”( Kasas86)
Hz Muhammed gençlik yıllarında ‘Hilfu-l fudul’ ( Erdemliler topluluğu) isimli gruba dahil olmuştur. • 25 yaşında Hz. Hatice ile evlenmiştir. • Çocuklarının ismi; Kasım, Abdullah, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Zeynep, Fatıma • 35 yaşında ‘Hacer-ül Esved’ taşının yerine yerleştirilmesi için yaptığı ‘Kabe hakemliği’ önemlidir. Bu olay ve Hz. Muhammed’in dürüstlüğü sebebi ile ona ’Muhammed-ül Emin’ denilmiştir.
Hz. Muhammed’e ilk vahiy Cebrail tarafından 610 yılının ramazan ayında Hira Mağarasında gelmiştir. OKU’ YARATAN RABBİNİN ADIYLA OKU! O İNSANI KAN PIHTISINDAN YARATTI. OKU! RABBİN KEREM SAHİBİDİR. O KALEMLE YAZMAYI ÖĞRETEN, O İNSANA BİLMEDİĞİNİ ÖĞRETENDİR.
KIRK YAŞINDASIN… BİZ SENİ ANCAK ALEMLERE RAHMET OLARAK GÖNDERDİK.
YAKIN ÇEVREYE ÇAĞRI Peygamberimize ilk gelen ayetlerden sonra ikinci olarak Yüce Allah’ın “Ey örtüsüne bürünüp yatan Peygamber! Kalk ve insanları uyar. Sadece Rabb’ini büyük tanı. Elbiseni tertemiz tut. Kötü şeyleri terk et” ayeti ve 'Önce en yakın akrabanı uyar.' (Şuara, 214) ayetinin inmesi Üzerine Hz Peygamber gizli gizli yakın akraba ve dostlarını ilk defa İslam’a çağırmaya başladı.Bu çağrının neticesinde ilk Müslümanlar şunlardır: 1-Hz Hatice, 2-Hz Zeyd, 3-Hz Ali, 4-Hz Ebubekir Bu gizli davet tam 3 yıl sürdü. Bu sürede Müslümanlar Erkam’ın evinde toplandılar. SORU: Sizce Allah, Hz Muhammed’den niçin öncelikle yakın çevresini davet etmesini istemiştir?
Mekkelilerin amcası aracılığı ile yaptığı teklife karşılık şöyle demiştir: Ey amca! Git onlara söyle, Allah’a yemin ederim ki ben bu davadan güneşi sağ elime ayı da sol elime koysalar vazgeçmem. Allah’ın dinini zafere ulaştırmadan veya bu yolda ben ölmedikçe asla onu bırakmam…
ÇAĞRININ YAYGINLAŞMASI Yüce Allah, 3 yılın sonunda Hz Muhammed (s.av) den “Sana emrulunanı açıkça söyle ve Allah’a ortak koşanlara aldırış etme” ayetiyle İslam dinine daveti açıkça yapmasını istedi. Bu emir üzerine Hz Peygamber, Safa tepesine çıkarak açıktan açığa halkı uyardı.
ÇAĞRININ YAYGINLAŞMASI 2 Sevgili peygamberimizn bu daveti Mekkeli Müriklerin hiç hoşlarına gitmedi. Gün geçtikçe Müslümanların sayısı arttıkça Mekkeli Müşriklerin zülüm ve işkenceleri de arttı. Hatta 3 yıl Müslümanlara ekonomik ve sosyal ambargo uyguladılar.
Mekkeli müşriklerin baskılarından dolayı Allah’ın izni ile ilkinde 15, sonrasında 81 kişilik iki grup Habeşistan’a göç etmiştir.
İLK HİCRET Müşriklerin baskı ve işkenceleri dayanılmaz hale gelince adaletli bir kralı olan Habeşistan’a hicret etmeleri için Hz Peygamber bazı Müslümanlara izin verdi. Bu göç Miladi 615-616 yıllarında gerçekleşmiştir.
Mekke Devri'nin 10'uncu yılı Şevvâl ayında önce peygamberimizin amcası Ebû Tâlib, üç gün sonra da eşi Hz. Hatice vefât etti.
HİCRET (622) Mekke de geriye kalan Müslümanlara Müşriklerin zülüm ve işkenceleri dayanılmaz hale gelince Hz Peygamber Taif’e akrabalarına gidip dini anlatsa da beklediği ilgi ve yardımı alamadı. Hatta hayatında uğramadığı hakaret ve işkencelere maruz kaldı. Bunun üzerine Medine’den Mekke’ye ticaret yapmak için gelenlere İslam’ı anlatmaya başladı.
Mekke Devri'nin 11'inci yılında"Birinci Akabe Biat’ı”, 12'inci yılı hac mevsiminde “İkinci Akabe Biat’ı” gerçekleşti.Mekke Devri'nin 11'inci yılı Recep ayının 27'inci gecesi Peygamber Efendimizin "İsrâ ve Mîrâc" mucizesi gerçekleşti.
HİCRET (622) Sevgili Peygamberimizin Hicreti esnasında sığındığı mağara İşte bu anlatmaların neticesinde Sevgili Peygamberimiz ile Medineli bir grup genç Miladi 620 ve 621 yıllarında Akabe de görüşme ve sözleşmeler yaptı. Tarihte bu olaya Akabe Biatları denir. Bu biatların sonunda Mekkeli Müslümanlar gruplar halinde Medine’ye göç ettiler. En sonunda da Hz Peygamber 622 yılında yanına Hz Ebubekir’i alarak Medine’ye hicret etti. Sevr Mağarası
622 yılında Mekkeli müslümanlar Medine’ye göç ettiler. Mekke’de bütün mal ve mülklerini bırakarak… Hz. Muhammed’in yanında dostu Hz. Ebu Bekir vardı…
HİCRET ‘İN SONUÇLARI 1-Hicret sayesinde Müslümanlar, Mekkeli Müşriklerin zülüm ve işkencelerinden kurtulmuşlardır.2-İslam dininin daha hızlı ve kolay yayılmasını sağladı.3-Hz Peygamber için Mekke dönemi bitti, Medine dönemi başladı.4-Hz Ömer döneminde Hicri takviminin başlangıcı kabul edildi.
MEDİNE VESİKASI (ANTLAŞMASI-SÖZLEŞMESİ) Hz Muhammed (s.a.v) Medineye geldiğinde ikinci olarak Medineli Müslümanlarla(Ensar) Mekkeli Müslümanları(Muhacir) kardeş ilan etti.Daha sonra Medine halkları arasında toplumsal barışı sağlamak için barış antlaşması imzalattırdı.Bu antlaşmaya göre:1-Din ve kabile ayrımı olmaksızın tüm insanların can ve mal güvenlikleri dokunulmayacak.2-Herkes kendi dinini özgürce yaşayacak.3- Herkes barış içerisinde yaşayacak4-Medine’ye dışarıdan bir saldırı olursa hep birlikte savunulacak.5-Eğer bir anlaşmazlık çıkarsa Peygamberimiz hakem tayin edilecek.
Müslümanlar arasında ‘ensar- muhacir’ kardeşliği sağlandı. Mescid-i Nebevi yapıldı. Yahudilerle antlaşma yapıldı. Hicret’in ilk yılında
MEDİNE DÖNEMİ PEYGAMBER MESCİDİ VE SOSYAL İŞLEVİ 1-Müslümanlar burada topluca ibadet ediyorlardı.2-İnsanlar arasındaki problemler burada halledilirdi. 3-Yabancı ülke temsilcileri ile burada görüşülürdü.4- Yardımlaşma derneği olarak zekat ve sadakalar burada toplanıp ihtiyaç sahiplerine dağıtılırdı.5- Eğitim-öğretim faaliyetleri burada görülürdü (Ashabı Suffa)6- Askeri karargah olarak kullanırdı.7-Hz Peygamberin evi de burada idi.
SUFFA-ASHAB-I SUFFA • Kıble, henüz Kâbe tarafına çevrilmeden önce idi. Mescid-i Nebevî’nin kuzey duvarında, hurma dallarıyla bir gölgelik ve sundurma yapıldı. Buna Suffa denilirdi. Burada kalan Müslümanlara da “Ashâb-ı Suffa” ismi verildi.Mescid-i Şerifin Suffasında kalan bu Sahabîlerin, Medine’de, ne evleri, ne de kabile ve akrabaları, hiç bir şeyleri yoktu. Âileden uzak, dünya işlerinden uzak ve tam mânâsı ile ilim öğrenmeye kosantre olmuşlardı. Kur’an ilmi tahsil eder, Resûl-i Ekrem Efendimizin va’z ve derslerini dinleyerek eğitim görürlerdi. çoğunlukla, oruçlu bulunurlardı.
SUFFA-ASHAB-I SUFFA • Resûl-i Ekremin medresesine Allah için nefsini vakfetmiş fedakâr, ilim aşığı talebeler idiler. Peygamber Efendimiz tarafından tespit edilen öğretmenler, kendilerine Kur’an öğretirlerdi. Bunlardan yetişenler, Müslüman olan kabilelere Kur’an öğretmek ve Sünnet-i Resûlullahı beyân etmek için gönderilirlerdi. İçlerinden evlenenler, Suffe’den ayrılırlardı. Fakat, yerlerine başkaları alınırdı.Bu güzîde Sahabîler ne ticâretle, ne bir sanatla meşgul olmazlardı. Geçimlerini PeygamberEfendimiz ve Sahabîlerin zenginleri tarafından temin edilirdi.
İslam dininin her geçen gün Medine de yayılıp güçlenmesiyle Mekkeli müşrikler korkuya kapıldılar.Medine de güçlenen Müslümanların, Mekkeyi ellerinden almasından endişe ettikleri için Medine’yi ele geçirip Müslümanları yok etmek istediler.Bu nedenle;
BEDİR SAVAŞI 624 yılında müslümanlar ile Mekkeli müşrikler arasında Bedir Kuyularında yapılmıştır. Müslümanların zaferi ile sonuçlanan savaş ilk zaferimizdir. Bu savaşta Allah’ın yardımı mutlaktır.
UHUT SAVAŞI 625 yılında yapılan bu savaş müslümanların mağlubiyeti ile sonuçlanmıştır. 72 müslüman şehit olmuştur. Peygamberimizin amcası Hz. Hamza şehit edilmiştir. Peygamberimizin de mübarek dişi kırılmıştır. Savaşın kaybedilmesinin sebebi ganimet hırsı ile yerini terkeden okçular yüzündendir.
HENDEK SAVAŞI 627 yılında yapılan bu savaş savunma savaşıdır. Selman-ı Farisi’nin teklifi ile Medine şehri çevresine hendekler kazılmıştır. Mekkeliler müslümanlara karşı bir üstünlük sağlayamadan geri dönmek zorunda kaldılar.
MEKKE’Yİ ZİYARET ve HUDEYBİYE BARIŞ ANTLAŞMASI Hendek savaşından sonra Sevgili Peygamberimiz, yaklaşık 1500 kişi ile 628 yılında Kabe’yi ziyaret edip hac yapmak istese de Hudeybiye denilen yere geldiklerinde Mekkeli Müşrikler, elçi göndererek bunu istemediklerini Hz Peygambere ilettiler.Bu nedenle aralarında Hudeybiye Barış Antlaşması imzalandı.
HUDEYBİYE BARIŞ ANTLAŞMASINA GÖRE: 1- Müslümanlar, o yıl Kabe’yi ziyaret etmeden geri dönecekler, 2- Ertesi yıl, 3 gün sureyle Kabe’yi ziyaret edebilecekler, bu ziyaret esnasında Müslümanlar yanlarında kılıçtan başka silah bulundurmayacak, 3- Mekkeli bir Müslüman, Medineye sığınma talebinde bulunursa bu isteği kabul edilmeyecek; Medineli biri eğer Mekke’ye sığınma talebinde bulunursa bu hak kendisine verilecek, 4- Diğer Arap kabileleri, istedikleri taraf ile antlaşmaya katılma hakkına sahip olacak. SONUÇLARI: 1-HUDEYBİYE ANLAŞMASIYLA MÜŞRİKLER MÜSLÜMANLARI RESMEN TANIMIŞ OLDULAR! 2-BARIŞ SAĞLANDI 3- MÜSLÜMANLAR BİR YIL SONRA DA OLSA AMAÇLARINA ULAŞIP KABE’Yİ ZİYARET ETTİLER .
MEKKE’NİN FETHİ-630 …Hz Muhammed’in (s.av) tüm barışcı çabalarına rağmen 2 sene sonra anlaşmayı bozdular. Bunun üzerine Mekke’nin fethi için Allah’ü Teala izin verdi.Daha sonra Hz Peygamber 10.000 kişilik bir ordu toplayarak Mekke üzerine yürüdü.
MEKKE’NİN FETHİ-630 Bu arada Mekkelilere haber göndererek kimseye zarar verilmeyeceğini, kendilerine yapılan zülüm ve haksızlıkları affettiğini bildirdi. Bu iyi niyetin karşılığında ciddi bir direnişle karşılaşmadan 630 yılında Mekke fethedildi.
Hz Muhammed 632 yılında ilk ve son haccı için Mekke’ye gitmiş ve Arafat’ta yüzlerce müslümana “Veda Hutbesi” ile seslenmiştir.
Ey İnsanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, bu seneden sonra sizinle burada belki de bir daha hiç buluşamayacağım!
İnsanlar! Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mukaddes bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.
Ashabım! Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayasınız.
Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup doğrudan işitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş olur.
Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin! Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lakin borcunuzun aslını vermeniz gerekir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır.
Cahiliyeden kalma bu çirkin adetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım faiz de Abdülmüttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.
Ashabım! Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdülmüttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.
İnsanlar! Bugün şeytan, sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyetini kurmak gücünü ebedi surette kaybetmiştir. Fakat siz, bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız.
İnsanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinde hakları vardır.
Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız, onların aile yuvasını sizin hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları te'dib edebilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru bir şekilde, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.
Mü'minler! Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah'ın kitabı Kur'an'dır.
Mü'minler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisi vermiş olsun.
Ashabım! Kendinize de zulmetmeyiniz. Kendinizin de üzerinizde hakkı vardır.