1 / 69

VERGİ ALACAĞININ KALKMASI

VERGİ ALACAĞININ KALKMASI. ÖDEME (VUK 110, 111, 112). Verginin ödeneceği vergi dairesi (VUK110) VUK110- ‘vergi borcu, mükellefin bu bakımdan bağlı olduğu vergi dairesine ödenir.

hope
Download Presentation

VERGİ ALACAĞININ KALKMASI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. VERGİ ALACAĞININ KALKMASI

  2. ÖDEME (VUK 110, 111, 112) Verginin ödeneceği vergi dairesi (VUK110) • VUK110- ‘vergi borcu, mükellefin bu bakımdan bağlı olduğu vergi dairesine ödenir. • Mükellef vergi borcunu vergi dairesinin bulunduğu belediye sınırlarının dışındaki vergi dairelerine de yatırabilir. Bu takdirde ödemenin hangi vergi dairesi hesabına yapıldığının bildirilmesi şarttır’

  3. Örnek: Mükellef (A) Gelir vergisi bakımından Antalya KalekapıVergi Dairesine bağlıdır. GV ikinci taksit ödemesiniAnkara Ulus Vergi Dairesine yaptığında, ödemeyi hangi vergi dairesi hesabına yaptığını belirtmesi halinde vergi borcu ortadan kalkar.Bildirim yapılmadığı takdirde ödeme yapılan vergi dairesi yapılan ödemeyi emanet hesaplarına alarakizler.

  4. Ayrıca bankalara yapılan ödemeler de vergi borcunu ortadan kaldırır. • 6183 sayılı Kanunun 41/4 üncü maddesinde Maliye Bakanlığını PTT vasıtasıyla yapılan ödemeyi de kabul etme konusunda yetki verilmiş olmakla birlikte, Bakanlık genel bütçeye giren vergi, resim ve harçların PTT vasıtasıyla ödenmesine son vermiştir. Ancak Belediyelere ait vergiler hala PTT vasıtasıyla ödenebilmektedir.

  5. Vergi, kanunlarında gösterilen süreler içinde ödenir. • Ödeme süresinin son günü verginin vadesi tarihidir.

  6. Beyana dayanan vergilerde bu süre beyanname verme süresi ile aynıdır. • KDV ve muhtasar da her ayın 20 sine kadar beyanname verilir ve ödeme yapılır. (5035 s.k.m.41)

  7. Gelir ve Kurumlar vergisi gibi hesap dönemi takvim yılı olduğunda beyanname verme süresine bağlı olmaksızın taksit süreleri belirlenir.

  8. Sürelerin Uzamasında Ödeme Vadesi Mücbir sebep, zor durum, ölüm ve diğer nedenlerle sürenin uzaması: • Verginin ödenecek safhaya gelmesi için tahakkuk etmesi gerekir. Tahakkuk ile ilgili süreler ise mücbir sebep, zor durum, ölüm ve vergi kanunlarında belirtilen diğer nedenlerle uzamaktadır. Bu durumlarda vade tahakkuk süresine bağlı olarak uzar.  • Vergi zamanında tahakkuk etmişse vadenin uzaması söz konusu olmaz.

  9. ÖRNEK: 2000 takvim yılına ait olarak 2001 Mart ayında verilmesi gereken GV beyannamesi 21 Mart 2001 tarihinde ortaya çıkan bir mücbir sebep dolayısıyla zamanında verilmemiştir. Mücbir sebep 3 Mart 2002 tarihinde bitmiştir.

  10. Bu durumda mücbir sebep ortaya çıktığı tarihte henüz 10 günlük süre mevcut olduğundan mücbir sebebin ortadan kalktığı 3 Mart 2002 tarihinden itibaren 10 gün içinde beyanname verilmesi gerekir. • Diğer taraftan mücbir sebep normal taksit tarihlerini de aşan bir süre devam etmiş olduğundan, verginin tamamı beyanname verme süresinde ödenir (yani 13 Mart 2002)

  11. Örnekteki durumda beyanname mücbir sebebin ortaya çıktığı 21 Mart 2001’den önce verilmiş olsaydı tahakkuk normal zamanında yapılacaktı. • Ancak ödemenin normal zamanında yapılmamasının gecikme zammı uygulamasını önleyip önlemediği farklı şekilde değerlendirilebilir. İdare uygulamada gecikme zammı almaktadır. • Danıştay’ın mücbir sebebin gecikme zammı uygulamasını önleyeceği yönünde kararları vardır.

  12. Zor durum halinde de mücbir sebepte olduğu gibi sadece tahakkukla ilgili süreler uzar.

  13. Ölüm halinde, ölen kimseye ait beyanname verme süresi üç ay uzar. Dolayısıyla tahakkuk ve buna bağlı ödeme süresi de uzamış olur. Buna karşılık tahakkuk etmiş verginin ödeme süresi ölümle uzamaz. • Ancak mirasın reddinin mümkün olduğu 3 aylık bekleme süresi içinde mirası kabul ettiği belli olmadan mirasçı aleyhine takibat yapılamaz. • NOT: Ancak Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde yukarıdaki uygulamalar geçerlidir

  14. VUK 112 nci maddesinde özel ödeme zamanları ikmalen , re’sen ve idarece yapılacak tarhiyatlarla ölüm ve memleketi terk gibi mükellefiyetin kalkması sonucunu doğuran haller dolayısıyla beyan üzerine tarh olunan vergiler için düzenlenmiştir. Buna göre; İkmalen, re’sen ve idarece tarh olunan vergilerin ; taksit sürelerinden önce tahakkuk etmiş ise taksit süreleri içinde, taksit süreleri kısmen veya tamamen geçtikten sonra tahakkuk etmişse tahakkuk tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerekmektedir Özel Ödeme Zamanları(VUK112)

  15. Örnek: Bir gelir vergisi mükellefinin 2002 Mart ayında verdiği 2001 takvim yılına ait beyanname 20 nisan 2002 tarihinde incelemeye alınmıştır. İnceleme sonunda ikmalen tarhiyat konusu 5 milyarlık matrah farkı tespit edilmiştir. Buna ait vergi 750 milyondur. İkmalen tarhiyat ihbarnamesi 5.5.2002 tarihinde mükellefe tebliğ edilmiş, dava yoluna gidilmediğinden 5.6.2002 tarihinde tarhiyat kesinleşmiştir.

  16. 5 milyarlık ilave kazanç beyannameye dahil edilmiş olsaydı, buna ait 750 milyonluk vergi 250 şer milyon liradan Mart, Haziran, Eylül aylarında üç eşit taksitte ödenecekti. • Beyannamede gösterilmediğinden, ikmalen tarh edilen 750 milyon lira verginin tahakkuk ettiği 5.6.2002 tarihinde ilk taksit olan 250 milyon liranın ödeme vadesi geçmiştir. • Bu nedenle 250 milyon lira tahakkuk tarihinden itibaren 1 ay içinde en geç 5.7.2002 tarihine kadar ödenecektir. İkinci taksitin ödeme vadesi de 5.7.2002 olup üçüncü taksitin ise 30.9.2002dir.

  17. Ölüm ve memleketi terk halinde ödeme beyanname verme süresi içinde yapılır. Beyanname verme süresi GVK nun 92 nci maddesi uyarınca memleketi terke tekaddüm eden 15 gün, ölüm halinde ölüm tarihinden itibaren 4 aydır. Kurumlar Vergisinde tam mükellefiyete tabi olanlar bakımında memleketin terki dolayısıyla özel ödeme zamanı söz konusu değildir. Dar mükellefiyette memleketi terk edenlerin beyannameleri ise yine terke tekaddüm eden 15 gün içinde verilir. (KVK21) Ödeme bu süre içinde yapılır

  18. Ölüm ve memleketi terk halinde, gerek kıst dönemin vergisi gerekse geçmiş dönemlerin tahakkuk etmiş fakat vadeleri daha sonra gelecek olan vergileri beyanname verme süresi içinde ödenir.

  19. ÖRNEK: Gelir Vergisi mükellefi olan A 18.04.2001 tarihinde ölmüştür. 2000 yılına ait olarak 2001 Mart ayında verdiği Gelir Vergisi beyannamesine göre 600 milyon TL. vergi tarh edilmiştir. Bunun 200 milyon TL’si Mart ayında ödenmiştir. Kalan 400 milyon TL’nin ödeme vadeleri Haziran ve Eylül aylarıdır. Ölüm üzerine 01.01.2001-18.04.2001 devresine ait Geir Vergisi beyannamesi varisler tarafından 18.08.2001 tarafından verilmiştir. Bu durumda gerek 01.01.2001-18.04.2001 dönemine ait vergi, gerekse 2000 yılı vergisinden 2001 Eylül ayında ödenecek olan 200 milyon TL.’ lik taksit beyanname verme süresi olan 18.08.2001 tarihinde ödenecektir. Haziran taksitinin ödeme vadesinde değişiklik yoktur. Kıst dönem beyannamesinin verilmesinden önce Haziran ayında ödenmiştir.

  20. Teminat gösterilmesi halinde ödeme • VUK’nun 112 nci maddesinin 2 no.lu bendinin son paragrafında ölüm ve memleketi terk halinde 6183 sayılı Kanunda sayılan türden teminat gösterildiği takdirde ödeme süresinin vergi kanunlarıyla belli edilen taksit zamanlarına kadar, taksit zamanları geçmişse üç ay uzayacağı belirtilmiştir.

  21. Örnek: ticaretle uğraşmakta olan bir gelir vergisi mükellefi 3.3.2002 tarihinde ölmüştür. 2001 yılı gelir vergisi beyannamesi 30.6.2002 tarihinde 1.1.2002-3.3.2002 dönemi beyannamesi 3.7.2002 tarihinde varisler tarafından verilmiştir. Bu durumda teminat gösterildiği takdirde 2001 yılına ait gelir vergisi 30.06.2002 tarihinden başlayarak üçüncü ayın dolduğu 2002 Eylül ayında ödenecektir. 1.1.2002-3.3.2002 dönemine ait gelir vergisi 3.7.2002 tarihinde beyanname verildiğinden 3.10.2002 tarihinde ödenir. Dolayısıyla teminat gösterilmesi sadece vadeye 3 ay ilave edilmesini sağlar.

  22. Pişmanlık halinde ödeme • VUK’nun 371 inci maddesine uygun olarak verilen beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergiler ve pişmanlık zammının haber verme tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenmesi gerekir. • Ancak taksit süreleri geçmemiş olan vergiler taksit sürelerinde ödenir.

  23. Uzlaşma halinde, • Uzlaşma tutanağı kanuni ödeme zamanından önce ilgiliye tebliğ edilmişse kanuni ödeme zamanında, • Kanuni ödeme zamanı kısmen ya da tamamen geçtikten sonra tebliğ edilmişse tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde vergi ve cezanın ödenmesi gerekir.

  24. Vergi mahkemesinde dava açma dolayısıyla 2577 sayılı İYUK’un 27 nci maddesinin 3 numaralı fıkrası gereğince tahsili durdurulan vergilerden taksit süreleri geçmiş olanlar, vergi mahkemesi kararına göre hesaplanan vergiye ait ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenir.

  25. Tarhiyatın dava konusu yapılmadan kesinleşmesi halinde verginin kendi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden son yapılan tahakkuk tarihine kadar, Tarhiyat dava konusu edilmişse, dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına, verginin normal vade tarihinden yargı organı kararının tebliğine kadar geçen süre için gecikme faizi uygulanır. Ayrıca ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlarda; Gecikme faizinin hesaplanmasında ay kesirleri dikkate alınmaz.

  26. İkmalen re’sen ve idarece yapılan tarhiyatlar için dava açılması halinde İYUK m.27/3 numaralı bendi uyarınca tahsil işlemleri durduğu için vergi mahkemesinin tarhiyatı kısmen yada tamamen onaması durumunda vergi tahsil aşamasına gelmektedir. • Bir üst mahkemede dava açılması halinde, yürütmeyi durdurma kararı alınmadıkça vergi, ceza ve gecikme faizinin tahsili yoluna gidilecektir. • Ancak üst yargı merciince yürütmenin durdurulmasına karar verilmiş olması halinde dava esastan sonuçlanıncaya kadar vergi mahkemesi kararına göre yapılacak tahsilat durur.

  27. Üst yargı organının, vergi mahkemesi kararı üzerine yürütmeyi durdurma kararı verdikten sonra esasa ilişkin olarak kısmen veya tamamen onama kararı vermesi halinde üst yargı organı kararının vergi dairesine tebliğ tarihine kadar geçen süre için gecikme faizi hesaplanacaktır.

  28. Vergi mahkemesinin tarhiyatı kaldırma kararının üst yargı organınca bozulması ve tarhiyatın kısmen veya tamamen onanması halinde verginin normal vade tarihinden yine üst yargı organı kararının vergi dairesine tebliği tarihine kadar geçen süre için gecikme faizi hesaplanması gerekmektedir. Tarhiyatın uzlaşma yolu ile kesinleşmesi halinde verginin normal vade tarihinden uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için gecikme faizi hesaplanacaktır.

  29. Mükelleflerin VUK 376 maddesi uyarınca maddede belirtilen şartları yerine getirmeleri halinde vergi cezalarında indirim yapılmakta ve tarhiyat dava açma süresinin sonundan itibaren kesinleşmektedir. Dolayısıyla bu şekilde kesinleşen vergilerde gecikme faizi normal vade tarihinden tarhiyatın mükellefe tebliğ edildiği günden 30 gün sonrasına kadar geçen süre için hesaplanır. Cezalarda indirim hükmünden yararlanılması halinde

  30. İdarenin fazla ve yersiz olarak tahsil ettiği veya vergi kanunları uyarınca iadesi gereken vergiler için idare, mükellef tarafından tamamlanması gereken bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihi takip eden 3 ay içinde iade edilmemesi halinde 3 aylık sürenin sonundan itibaren düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı kanuna göre belirlenen tecil faiz üzerinden mükellefe red ve iade olunur. İhtirazi kayıtla beyan edilip ödendikten sonra yargı kararına göre iade edilip yine yargı kararı uyarınca tahsili gereken vergilere, iade tarihinden yargı kararının vergi dairesine tebliğ tarihine kadar geçen süre tecil faizi oranında gecikme faizi hesaplanır.

  31. Genel olarak zamanaşımı bir hakkın kazanma veya kaybedilmesi için kanunda gösterilen sürenin geçmiş olması demektir. Genel hukukta zamanaşımı ve hak düşürücü süre birbirinden farklıdır. HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE Hak ortadan kalkar. ZAMANAŞIMI Talep ve dava hakkı düşer. (vuk zamanaşımı aynı zamanda hak düşürücü süredir. VUK Madde113/2 den dolayı ) ZAMANAŞIMI VE TERKİN ( VUK 113, 114,115)

  32. VUK’nun 114 üncü maddesine göre Tarh zamanaşımı süresi Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıldır. ÖRNEK: A konut yapı kooperatifi inşaatını tamamladığı dükkanları 1989 yılında 3.kişilere satarak teslim etmiştir. Ancak dükkanların tapularının bir kısmı 1990 yılında verilmiştir. Bu durumda tarh zamanaşımı ne zaman başlar ve biter. VUK114 uyarınca vergi alacağının doğduğu yıl 1989 dur. Çünkü vergiyi doğuran olay teslim tarihi itibariyle meydana gelmiştir. 1989 yılına ait tarh zamanaşımı 1.1.1990 ile 31.12.1995 tarihleri arasıdır Zamanaşımı süreleri (VUK114)

  33. VUK114/2 de matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durduran sebep olarak belirtilmiştir. Burada zamanaşımı süresi durmakta ancak özel hukukta olduğu gibi kesilmez. Örneğin matrah takdiri için takdir komisyonunda geçen süre 3 ay ise tarh zamanaşımı süresi de 3 ay uzar. Ancak her durumda zamanaşımı süresi takdir komisyonunda geçen süre kadar uzar. Mesela 1999 yılı gelirine ilişkin olarak 20.12.2004 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilen mükellef dosyası komisyonda 30.06.2005 tarihinde karara bağlanmış ve karar aynı gün vergi dairesine intikal etmişse tarh zamanaşımı süresi 11.07.2005 mesai saati sonunda biter. Zamanaşımının durması

  34. Zamanaşımı ile ilgili özel durumlar Yatırım indiriminde zamanaşımı • Yatırımcının yatırım veya işletme döneminde öngörülen özel şartları ihlal etmesi halinde bu şartların ihlal edildiği yılı takip eden yıl başından itibaren başlar.

  35. KV30 uncu maddesine göre tasfiye halinde zamanaşımı tasfiyenin son bulduğu tarihi izleyen yıldan başlar. Örneğin; 1.6.1998 tarihinde tasfiyeye giren 30.10.2001 tarihinde tasfiyesi biten bir kurum için zamanaşımı süresi 1.1.2002-31.12.2006 tarihleri arası olacaktır. Tasfiyeye giren kurumlarda zamanaşımı

  36. Beş yıllık zamanaşımı süresi farklı durumlara göre şu şekildedir.(VİV20) Mükellefiyet, ivazsız intikal veya miras yolu ile edinilen malların;  beyanname ile beyan edildiği durumlarda beyanname verildiği, beyannamede gösterilmeyen malları bulunması veya beyanname verilmeyen hallerde intikal eden malların idarece tespit edildiği, terekenin tahriri, defter tutma veya resmi tasfiye hallerinde bu işlemlerin tamamlandığı tarihte başlamaktadır. Dolayısıyla zamanaşımı da mükellefiyetin doğduğu tarihi takip eden yılın başından başlar. Veraset ve intikal vergisinde zamanaşımı

  37. Vergi alacağının doğduğu yılı takip eden yıldan başlamaktadır. Dolayısıyla beş yıl geçmekle tarh ve tebliğ edilmeyen damga vergisi zamanaşımına uğramaktadır. Ancak VUK’nun 114 üncü maddesinin son fıkrasında tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra damga vergisine tabi evrakın hükmünden yeniden yararlanıldığında zamanaşımı süresi ertesi yılın başından itibaren yeniden başlamaktadır. Örneğin 1998 yılında imzalanan bir sözleşmenin damga vergisi 31.12.2003 tarihine kadar tarh edilmemiş olmakla zamanaşımına uğrar. Fakat bu sözleşme hükmünden 2004 yılında yararlanılması halinde zamanaşımı süresi 1.1.2005 tarihinde yeniden başlar. Aslında bu olayı zamanaşımının yeniden başlaması olarak değil vergiyi doğuran olayın ikinci kez ortaya çıkması olarak düşünmek gerekir. Çünkü bu evraktan yeniden yararlanılması halinde yararlanılan tarihteki vergi oranı geçerli olacak veya vergiye tabi olmaktan çıkmışsa vergi tarh edilmeyecektir. Damga vergisinde zamanaşımı

  38. Bu faaliyetlere ilişkin kar ve zarar GVK’nun 42 nci maddesi hükmü uyarınca işin bittiği yılda belirlenmektedir. Dolayısıyla bu işle ilgili zamanaşımı süresi de işin bittiği yılı takip eden yıldan başlamaktadır. Gelir Vergisi Kanununda bu husus açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte VUK’nunda zamanaşımı, vergi alacağının doğduğu yılı takip eden yılın başından itibaren başlayacağı ifade edildiğinden yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde bu işe ilişkin gelirin beyan edildiği yıldan başlayacaktır. Yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde zamanaşımı

  39. VUK’nun 126 ncı maddesinde 114 üncü maddede yazılı zamanaşımı süresi dolduktan sonra meydana çıkarılan vergi hatalarının düzeltilemeyeceği ifade edildikten sonra düzeltme zamanaşımı denilen bu süreyi aşağıdaki sebeplerin uzatacağı belirtilmiştir. Zamanaşımı süresinin son yılı içinde tarh ve tebliğ edilen vergilerde hatanın yapıldığı İlan yolu ile tebliğ edilip vergi mahkemesinde dava konusu yapılmaksızın tahakkuk eden vergilerde mükellefe ödeme emrinin tebliğ edildiği ihbarname ve ödeme emri ilan yoluyla tebliğ edilen vergilerde 6183 sayılı Kanuna göre haczin yapıldığı Düzeltmede Zamanaşımı tarihten başlayarak bir yıldan aşağı olamaz.

  40. Düzeltme zamanaşımı süresinin hesabında zamanaşımı süresini kesen veya durduran sebepler de dikkate alınır. Mesela matrah takdiri için takdir komisyonunda geçen sürelerle mücbir sebep nedeniyle işlemeyen süreler de zamanaşımı süresine dahil edildikten sonra düzeltme zamanaşımı dikkate alınacaktır.

  41. Genel olarak verginin terkini, tahakkuk etmiş veya tahsil edilmiş bir verginin, tahakkuk kaydının iptali ya da tahsil edilen verginin mükellefe red ve iadesi suretiyle vergi alacağını ortadan kaldıran bir işlemdir. Dolayısıyla tahakkuk etmemiş vergi borçları için terkin yapılamaz. Bu durumda hesap dönemi bitmemiş vergiler için terkin söz konusu değildir. Mesela 15.2.2001 tarihinde meydana gelen yangında varlığının üçte ikisi zarara uğrayan mükelleflerin 2000 yılına ilişkin olarak beyan edeceği vergiler için terkin hükümleri uygulanırken 2001 yılına ilişkin olarak tahakkuk edecek vergiler tekin edilemeyecektir. Verginin Terkini (VUK115)

  42. VUK’nun 115 inci maddesinde afete maruz kalan mükelleflerin bu afetler nedeniyle gelir kaynaklarında meydana gelen zararlar nedeniyle verginin terkinini öngörmektedir. Madde hükmünde terkin yapılmasını gerektiren afetler örnek verilmek suretiyle sayılmıştır.

  43. Buna göre terkin şartları şunlardır; • Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, muzır hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benzeyen afetler nedeniyle gelir kaynağının ilgili olduğu varlık zarara uğramış bulunmalıdır. • Tabi afete ilişkin açıklamalar 1 seri no.lu tebliğdedir.

  44. Gelir kaynağı tamamen kaybedilmiş olsa bile, eğer bu kayıp genel varlığın üçte birinden az ise terkin yapılamaz. Örneğin malvarlığı 30 milyar lira ve bilanço net aktifleri toplamı 6 milyar lira olan ancak yangında 2 milyar liralık zarar gören bir mükellefin gelir kaynağında üçte bir zarar meydana gelmesine rağmen terkin imkanı bulunmamaktadır. ancak zararın gelir kaynağına oranlaması şeklinde yorum yapılması halinde mükellef bu terkinden yararlanacaktır. Toplam varlığın en az üçte biri bu afetler nedeniyle kaybedilmiş olmalıdır.

  45. Zarar için sigortadan tazminat alınmışsa bunun da zarar miktarından düşülmesi gerekir. Ancak Danıştay’ın sigorta tazminatının dikkate alınmayacağı şeklinde kararları bulunmaktadır.

  46. Terkin edilecek vergi borcu ve cezalar ile afetin zarar verdiği gelir kaynakları arasında bir illiyetin bulunması gerekir. Sözgelimi nakliye faaliyetinde bulunan bir mükellefin aracının yanması bu araçtan elde edilen gelir üzerinden tahakkuk etmiş vergilerin terkinini mümkün kılar. Ancak aynı mükellefin aktifine kayıtlı olmayan mesela oturduğu dairenin yanması halinde terkin söz konusu olmaz. Bu nedenle terkin imkanı genel olarak ticari mal varlığı zarara uğrayan mükellefler için geçerlidir. Kanun terkin edilecek borçlar kapsamına sadece vergi ve cezaları almış olmakla birlikte idare öteden beri gecikme faizi, gecikme zammı, fon payı gibi unsurları da terkin kapsamında değerlendirmektedir. Terkin afetin zarar verdiği gelir kaynağı ile ilgili vergi borcu ve cezalar için yapılır.

  47. Terkin kapsamına idare bugüne kadar oldukça sınırlı vergi türünü almıştır. Genellikle gelir ve kurumlar vergisi, bunlara bağlı fon payı, gecikme zammı veya faizi, damga vergisi ve bunların cezaları terkin edilmiştir. Ancak afetin zarar verdiği gelir kaynağı ile ilgisi bulunmadığı veya üçüncü kişilerden hazine adına alındığı gerekçesiyle katma değer vergisi, gelir stopaj vergisi ve bunun üzerinden tarh edilen fon payı, geçici vergi, banka ve sigorta muameleleri vergisi terkin kapsamında değerlendirilmemiştir. Bu yönde yargı kararları da bulunmaktadır.

  48. ÖRNEK OLAY A eczanesin de hırsızlık olayı vukuu bulmuştur. Eczanedeki malların 2/3’ü çalınmıştır. Bu olayda mükellef vergi borçlarının terkini talebiyle Bakanlığımıza başvurmuştur. Burada mükellef talebini red etmek zorundayız. Çünkü Vergi Usul Kanunu'nun 115 inci maddesinde terkini gerektiren haller arasında hırsızlık yoktur. Terkin toplam varlıkta meydana gelen zarar oranında yapılır.

  49. Kanun koyucu bazen vergi tahsilatı maliyetinin söz konusu alacağın değerinin üstünde olabileceğini göz önüne alarak belli tutarın altında kalan vergi alacakları için idarenin tahakkuktan vazgeçebilmesine imkan sağlamıştır. (VUKun 326 nolu Genel Tebliğe göre bu miktar şu anda 12 mil. ) Tahakkuktan vazgeçme de vergi borcunu sona erdiren hallerdendir. Tahakkuktan vazgeçme (V.U.K mük.115 ) Ayrıca zaman zaman çıkan VERGİ AFFI YASALARI da vergi ve cezalarını kısmen yada tamamen ortadan Kaldıran hallerdendir.

More Related