420 likes | 653 Views
AB Sürecinde Türkiye’de Bölgesel Farklılıklar ve Uyum. 27 üyeli AB’nin %4’ü büyüklüğünde bir ekonomi.. Önemli ve gelişen bir ekonomi.. Son yıllardaki büyüme trendi, Türkiye’nin dinamik bir ekonomisi olduğunun göstergelerinden biridir.
E N D
27 üyeli AB’nin %4’ü büyüklüğünde bir ekonomi.. • Önemli ve gelişen bir ekonomi.. • Son yıllardaki büyüme trendi, Türkiye’nin dinamik bir ekonomisi olduğunun göstergelerinden biridir.
Türkiye, 80 Milyonluk bir nüfusa sahiptir. Almanya’nın nüfusundan az, ancak diğer tüm üye ülkelerin nüfuslarından fazladır. • Nüfusun yılda yaklaşık 1.1 milyon artması beklenmektedir. • Nüfusun artış hızının ise önümüzdeki 10 yıllarda azalacağı da öngörülmektedir. • Türkiye’nin ekonomisinin üretim kapasitesi ve toplam yıllık üretim bakımından AB ülkeleri ile kıyaslandığı zaman küçüktür. • Türkiye, istikrarsız, ancak dinamik bir ülkedir. • Dinamik olmasının nedeni, hızlı bir büyümeye sahip olmasıdır. • İstikrarsız olarak nitelendirilmesinin nedeni ise yıllara göre büyüme hızının dalgalı bir seyir göstermesidir.
Reel GSYİH Büyüme Oranı: Türkiye, AB(15) ve AB(25) Karşılaştırması (1995 Fiyatları ile)
Satın Alma Gücü Paritesine Göre Kişi Baına GSYİH (1987 Fiyatları ile)
Bölgesel olarak ciddi bir eşitsizlik söz konusudur. • Bu eşitsizliğin kaynaklarından biri, mevcut sektörel yapı ve bölgeler arasında insan kaynaklarının eşitsiz dağılımıdır.
Nüfus payının en yüksek olduğu İBB İstanbul (%14). Nüfus payının en düşük olduğu İBB ise Kastamonu’dur (%1.3) • Sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasına göre en yüksek sırada yer alan beş İBB: İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli • GSYİH’ya Katkı: %21.3, %7.6, %7.5, %5.2, %7.6 • KBGSYİH indeks: 143, 128, 150, 117, 191 • İstihdam oranı: %41.1, %38.8, %41.8, %48.9, %38.3 • İşgücüne katılım oranı: %46.9, %45.5, %48.8, %53.6, %43.5 • İşsizlik oranı: %12.3, %14.8, %14.3, %8.8, %12.0 • Sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasına göre en düşük sırada yer alan beş İBB: Van, Ağrı, Mardin, Şanlı Urfa, Erzurum • GSYİH’ya katkı: %1, %0.6, %1.2, %2.2, %1.0 • KBGSYİH indeks: 35, 34, 46, 54, 50 • İstihdam oranı: %36.6, %45.3, %37.7, %34.9, %55.1 • İşgücüne katılım oranı: %41.1, %46.1, %40.2, %39.2, %57.5 • İşsizlik oranı: %11, %1.7, %6.1, %10.8, %4.1
Bölgesel Kişi Başı GSYİH, 2001 (İBBS Düzey2 bölgeleri, seçilmiş ülkeler)
AB25’te Düzey 2 Bölgeleri İtibarıyla Kişi Başına GSYİH Endeksi, 2002(Satın Alma Gücü Paritesine Göre, AB25=100)
Coğrafi Bolgelerin İçinde Yer Alan İllerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Düzeyine Göre Sıralarının Ortalama Değerleri (81 il)
Türkiye’de, bölgeler arasında; kişibaşına GSYİH, işsizlik oranı, okuma yazma oranı gibi çeşitli sosyo-ekonomik göstergeler açısından oldukça ciddi ölçüde gelişmişlik farklılıkları söz konusudur. • Bölgeler arası gelişmişlik farklılıkları, kaynakların yetersiz dağılımı ve etkin kullanımının eksikliği, uygun olmayan topografik yapı, zor iklim koşulları, iç ve dış pazarlara uzaklık, dağınık yerleşim yapısı ve yatırım eksikliği gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. • Göç, özellikle metropollerde olmak üzere, gelişmiş bölgelerde işsizlik, yeni alt yapı yatırımlarına ihtiyaç, kaçak yapılaşma ve çevre gibi birçok sorunu beraberinde getirmektedir.
Bunun yanı sıra bu farklılıkları belirleyen göstergeler ile yapılan yakınsama çalışmaları da çok olumlu sonuçlar vermemektedir. • Türkiye’de bölgeler arasındaki gelişmişlik farklılıklarının azaltılabilmesi başka bir ifade ile, ekonomik ve sosyal yakınsamanın sağlanabilmesinde, bölge-sektör temeline dayalı politikaları içeren bölgesel gelişme politikaları, önemli bir rolü oynayabilir. • Ekonomik faaliyetin bölgesel yığılmasına dayalı ortaya çıkan içsel ve dışsal ölçeğe göre artan getirilerden yararlanmayı sağlayacak olan bu politikalara girdi sağlayacak çeşitli çalışmalar bulunmaktadır Kaynak: DPT, Bölgesel Gelişme Politikaları ve AB’ye Ekonomik ve Sosyal Uyum Özel İhtisas Komistonu Raporu.
Son 20 yıllık dönemde, önemli ölçüde iktisat politikalarında yaşanan değişimlerin bir sonucu olarak ülkemizde sanayinin mekanda dağılımına ilişkin aşağıda sıralanan başlıca dört eğilim karşımıza çıkmaktadır. • İstanbul, İzmir, Adana ve Ankara gibi geleneksel bölge merkezlerinden, sanayinin, çevre illere yayılması ve bu merkezlerde hizmet sektörünün yükselişi, • Geleneksel bölge merkezlerine komşu olan ard bölge illerde desantralize olan sanayinin yoğunlaşması, • Kamu sanayi yatırımlarının yoğun olduğu illerde sanayi durgunluk veya gerileme, • Anadolu’nun farklı bölgelerinde yer alan bazı illerin, içsel kaynaklara dayalı olarak ve belirli sektörlerde uzmanlaşarak yeni/yerel sanayi odağı olarak ortaya çıkmasıdır.
Sorunlar (ÖİK Raporu) • Sorun Alanı 1: Bölgesel gelişme politikalarının ve politika araçlarının kendi aralarında ve ülkedeki diğer politikalarla etkin bir koordinasyon içinde bulunmaması.
Sorun Alanı 2: Mevcut bölgesel gelişme politikalarının ve politika araçlarının çeşit ve içerik açısından, bölgelerin ihtiyaç ve kapasitelerine odaklanma, bölgelerin içsel potansiyellerini harekete geçirme, rekabet güçlerini artırma ve bireylerin yaşam kalitesini yükseltme konusunda yetersiz kalması.
Sorun Alanı 3: İnsan kaynaklarının, beşeri ve sosyal sermayenin yetersizliği ve AB bölgesel gelişme politikaları uygulama aracı olan yapısal fonların kullanımı bakımından yerelde ve merkezde planlama, programlama, proje uygulama, yönetme, izleme-değerlendirme ve mali konularda kurumsal kapasite eksikliği
Sorun Alanı 4: Bölgelerde kaynak ve kapasite yetersizliği, kaynakların verimli kullanılamaması ve bölgelere kaynak tahsisinin verimli ve sistematik biçimde yapılamıyor olması
Gelişme Eksenleri (ÖİK Raporu) • Istikrarlı bir ortamda sürdürülebilir büyümenin sağlanması, (Gelişme Ekseni –1) • Ekonomide rekabet gücünün artırılması, (Gelişme Ekseni –2) • İnsan kaynaklarının geliştirilmesi, (Gelişme Ekseni –3) • Sosyal içermenin güçlendirilmesi, (Gelişme Ekseni –4) • Bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, (Gelişme Ekseni –5) • Kamuda iyi yönetişimin yaygınlaştırılması, (Gelişme Ekseni –6) • Fiziki alt yapının iyileştirilmesi (Gelişme Ekseni –7)
Bölgesel Gelişme Politikasına Yönelik Vizyon (ÖİK Raporu) • Toplumsal sorumluluk, bütünsellik, çevreye duyarlılık, insan odaklılık anlayışı temelinde; ulusal ve uluslararası düzeydeki etkin işbirliği ve yerel dinamikler aracılığı ile hızlı yapısal değişimini sağlamış, rekabet gücünü sürdürülebilir hale getirmiş, bütün bölgelerinde yüksek yaşam kalitesine ulaşmış, ulusal politikalar ve stratejiler ile uyumlu olarak AB’nin bölgesel gelişme araçlarını etkin kullanan altyapıyı oluşturarak topyekün kalkınmış bir Türkiye.
AB Destekli Bölgesel Kalkınma Planı Uygulamaları (Ön Ulusal Kalkınma Planında Belirlenmiş Öncelikli Bölgeler)
Hibe Programı Nedir? • AB-Türkiye Mali İşbirliği kapsamında yürütülen bölgesel kalkınma programlarında belirlenen öncelik alanlarında hibe programı uygulamasıyla projeler desteklenmektedir. • Bu çerçevede programların öncelik alanlarında belirlenecek şartlara uygun olarak hazırlanan projelerden yarışma ortamında seçilecek başarılı projeler hibeden yararlandırılmaktadır. • DPT koordinasyonu
Kimler Başvurabilir • Finanse edilmesi talep edilen faaliyetlerin ilgili bölgesel program kapsamındaki illerin sınırları içinde yürütülmesi koşuluyla, yerel yönetimler ile kar amacı gütmeyen kurum ve kuruluşlar başvuruda bulunabilmektedir. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ) ise doğrudan gelir artırıcı nitelikte olmayan faaliyetlerine hibe verilebilmektedir.
Ne Tür Projeler Destek Alabilir • AB Mali İşbirliği kapsamında yürütülen bölgesel kalkınma programlarının hedeflerine ve belirlenen öncelik alanlarına uygun olan ve her program için özel olarak hazırlanan başvuru rehberlerinde belirtilen şartları taşıyan projeler hibe ile desteklenmektedir.