1 / 26

Araştırma Sunum Çeşitleri

Araştırma Sunum Çeşitleri. Kongre Konferans Panel Açık Oturum Seminer Sempozyum Çalıştay Atölye Ders Proje Kitap Derleme Kitap Makale Ansiklopedi Tez. Atıf Sistemi. Metin içinde şöyle kodlanır: Parantez içinde (Yazarın Adı, Kitabın Basım Yılı, Atıf Yapılan Sayfa Numarası)

hyman
Download Presentation

Araştırma Sunum Çeşitleri

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Araştırma Sunum Çeşitleri • Kongre • Konferans • Panel • Açık Oturum • Seminer • Sempozyum • Çalıştay • Atölye • Ders • Proje • Kitap • Derleme Kitap • Makale • Ansiklopedi • Tez

  2. Atıf Sistemi • Metin içinde şöyle kodlanır: Parantez içinde (Yazarın Adı, Kitabın Basım Yılı, Atıf Yapılan Sayfa Numarası) • Örnek: (Resnik, 2004: 59) • Kaynakçada; • KİTAP: Resnik, D. (2004), Bilim Etiği, Çev. V. Mutlu, Ayrıntı Yayınları, İstanbul. • KİTAP: Boratav, K. (2003), Türkiye İktisat Tarihi, İmge Yayınları, Ankara. • KİTAP İÇİ MAKALE: Holloway, J. (2004), “Devlet ve Gündelik Hayat”, Devlet Tartışmaları, Der. S. Clarke, Ütopya Yayınları, Ankara, s. 275-314. • DERGİDE MAKALE: Magdoff, F. (2012), “Meta Olarak Gıda”, Monthly Review, Sayı 30, İstanbul, s. 23-32. NOT: Başka atıf sistemleri de vardır. Mantık olarak birbirine benzerdir.

  3. Varsayımın Sınanması (Gerçekleme) • Ayrım Yaklaşımı: X, Y’nin nedeni ise, X ortadan kalktığında Y de ortadan kalkmalıdır. • Uygunluk Yaklaşımı: Diğer bağımsız değişkenler ortadan kalktığında X varlığını korurken Y de gözlemleniyorsa X, Y’nin nedenidir. • Birlikte Değişmeler Yaklaşımı: Bağımsız değişken (X) sistematik bir değişiklik gösterdiğinde bağımlı değişken (Y) de ona uygun olarak bir değişiklik gösterirse neden-sonuç ilişkisi gerçektir. • Tortu Yaklaşımı: Birçok bağımsız ve bağımlı değişkenin varlığı durumunda diğer değişkenler birbirinin açıklayanı olarak ayrıştırılıyorsa geriye kalan X ve Y arasında nedensellik gerçek kabul edilir.

  4. Gözlem Gözlemin bilimde üçlü bir rolü vardır. a) Bilimin kalkış noktasıdır. Olgbular arasındaki ilişkilerin kurulmasına yarayan ilk bilgilerin kaynağıdır. b) Kurulan varsayımların sınanmasında başvurulan araçtır. c) Gerçeklenmiş varsayımlardan yola çıkarak yapılan çıkarımların genellenmesi de gözlem yoluyla olabilir. Gözlem, aynı gözlemci tarafından yinelenirse özneler-üstü (intra-subjektif); başka gözlemciler tarafından yinelenirse özneler-arası (inter-sübjektif) halini alır. Bu iki özellik gözlemlerin nesnelliğinin önkoşullarıdır. Deney, koşulları araştırmacı tarafından hazırlanmış olan bir gözlem türüdür.

  5. ÖRNEKLEME YÖNTEMİ • Anakütle Örneklem • Araştırma Evreni Çalışma Evreni Örneklem Yöntemleri: • Olası Örnekleme • Küme Örneklemesi • Olasılıksız Örnekleme

  6. Olası Örnekleme • Bireylerin/objelerin benzerlik ve farklılıkları eşittir. • Basit rastlantısal örnekleme • Sistematik rastlantısal örnekleme • Tabakalı (katmanlı) rastlantısal örnekleme

  7. Olasılıksız Örnekleme • Araştırmacılın özellikleri, eğitimi, nitelikleri belirleyicidir. • Daha az karmaşıktır. • Daha az masraflıdır. • Daha az emek ister. • Daha az zamana gereksinim duyulur. • Daha az güvenilirdir. • İstatistiksel olarak daha basittir.

  8. Olasılıksız Örnekleme • Uygun Örnekleme • Kota Örneklemesi • Boyutsal Örnekleme • Amaçlı Örnekleme • Kartopu Örneklemesi

  9. Başarılı bir örneklem uygulaması için temel ilkeler: • Anakütlenin çok iyi tanınması gerekir. • Seçme işlemi, ilgilenilen özellik ve değişkenlerden bağımsız olmalıdır. • Önyargılara yer verilmemelidir. • Örneğe alınacak birey ve objelerin her biri birbirlerinden bağımsız olmalıdır. • Her birey ve objeye aynı koşullar uygulanmalıdır.

  10. Örneklem büyüklüğünüetkileyen faktörler: • Araştırmanın konusu • Anakütlenin büyüklüğü • Elemanların dağılımı • Araştırmacının olanakları • Örneklem türü • Alt grupların sayısı

  11. Örneklem Oranı = n (örneklem büyüklüğü) / N (anakütle büyüklüğü) X 100 • Hata Payı: Örneklem varsa sıfır hata mümkün değildir. Amaç hata payını minimize etmektir. • Güven Aralığı/Düzeyi: % 95 ise hata payı m% 5’tir. • Güvenirlik: Farklı ölçümlerde kararlı sonuçlar elde etme özelliğine denir. • Geçerlilik: Bir araştırmada kullanılan ölçüm aracının, o konuda ölçüm yapmaya uygun olmasıdır.

  12. ANKET (SORMACA) • Yanıtların Serbest Olup Olmaması Göre • Açık uçlu soru • Kapalı uçlu soru • Yarı kapalı uçlu soru • Derecelendirmeli (ölçeklemeli) soru • Bogardus (sosyal uzaklık) ölçeği • Thurstone (eşit aralıklı sosyal uzaklık) ölçeği • Likert (5’li eşit aralıklı sosyal uzaklık) ölçeği • Guttman (hiyerarşik – scalogram) ölçeği • Tartılı ölçekleme (10 – 8 – 6 – 4 – 2 puan)

  13. Ölçekleme Türleri • Üçlü ölçek: Olumlu – kararsız/tarafsız) – olumsuz; İyi – orta – kötü; Kabul – kararsız – ret • Dörtlü ölçek: Çok iyi – iyi – orta – çok kötü; çok iyi – biraz iyi – fena değil – kötü • Beşli ölçek: Çok iyi – iyi – orta – kötü – çok kötü • Yedili ölçek: Çok iyi – iyi – iyice – orta – kötüce – kötü – çok kötü

  14. ANKET (SORMACA) • Soruların Niteliğine Göre • Olgusal sorular: Cinsiyet, yaş, öğrenim durumu, meslek, gelir durumu, televizyon izleyip izlemediği, ne kadar sıklıkla izlediği vb. • Görüş, tutum ve davranışlarla ilgili sorular: Televizyonda hangi tür programların izlendiği, eğlendirici programların yeterli olup olmadığı vb. yargısal sorular.

  15. Anket Sorularının Özellikleri • Soruların dili basit, sade, anlaşılır olmalıdır. • Kavramlaştırma yapılmalıdır. • Sorular çift yanıt gerektirmemelidir. • Sorular genelden özele doğru sıralanmalıdır. • Sorular birbirini etkilememelidir. • Sorumlar güdümlü olmamalıdır. • Sterotipler kullanılmamalıdır. • Soruların sayısı fazla olmamalıdır.

  16. Anketin Uygulanması • Denek tarafından doldurulma • Posta yolu ile doldurulma • E-posta yolu ile doldurulma • Anketör kullanılması • Telefon tekniği ile doldurulma

  17. Bilinmesi Gereken Bazı Tanımlar • Ad hoc hipotez: Durumu kurtarmaya yönelik olarak eldeki kuramı kavramsal manevralarla olgular karşısında savunmayı, ayakta tutmayı amaçlayan hipotez. • Aksiyom: Belit, önkanıt. Bilgi üretim sürecinde doğruluğu ispat gerektirmeyecek kadar açık ve sorgulanamaz varsayılan açıklama. • A priori: Deney öncesi, önsel. • A posteriori: Deney sonrası, sonsal. • Dikotomi: Ancak birbirinin zıttı iki değer alabilen değişken. Örneğin cinsiyet; ya kadın ya erkek. • Ex-ante: Planlanan, arzu edilen, yapılması düşünülen. • Ex-poste: Gerçekleşmiş. • İkilem: Dilemma. Zorunlu olarak iki sonucu olan ve her iki sonucu da eşdeğer gerçeklerle kabul edilemez olan durum. (Kırmızı veya mavi kablo) • Paradoks: Birbiriyle çelişkili iki önermenin aynı zamanda doğru olması.

  18. İstatistik ile Nasıl Yalan Söylenir? * “Üç çeşit yalan vardır: Yalan, kuyruklu yalan, istatistik” * İstatistik = Siyasî Aritmetik • Saptırılmış Örneklem: Örneklem rastlantısal alınmadığında veya dar tutulduğunda ana kütleyi yansıtmayan sapmalı sonuçlar ortaya çıkacaktır. • Doğru Seçilmiş Ortalama: Araştırmacının niyetine göre aritmetik ortalama, medyan ve mod gibi farklı istatistik değerleri kullanılarak farklı sonuçlar elde edilebilir. • Kaybolan Küçük Sayılar: Az sayıda denekle istenen sonuç elde edilinceye kadar araştırma sürdürülebilir. Küçük sayılar, ana kütleyi temsil edemeyecektir. • Hiç Uğruna Kuru Gürültü: Ortalamadan sapmalar olarak ortaya çıkan sonuçlar, aslında hiç uğruna koparılan gürültü gibidir. Oysa standart sapma değerleri hesaba katıldığında küçük farklılıkların önemi azalır. (100 ± 5) • Grafik Hileleri: Grafikte ölçeği değiştirerek küçük değişmeler, büyükmüş; büyük değişmeler önemsizmiş gibi gösterilebilir. * Bir istatistiği sorgulamak için şu sorular sorulmalıdır: Kim söylüyor? Nereden biliyor? Eksik olan ne? Konu saptırılıyor mu? Sonuç mantıklı mı?

  19. Meslek Olarak Bilim Bilim her şeyden önce sosyal bir kurumdur. Sosyal çevredeki ortak hedeflere ulaşmak için farklı insanların işbirliğine ve düzenine ihtiyaç duyar. Araştırma süreci, yayınlar, finansman, eğitim gibi farklı alanlarda işbirliği ve düzen gereklidir. Bilim, aynı zamanda bir meslektir. Her toplumsal kurum meslek olmaz. Bir kuruma meslek özelliği kazan özellikler şunlardır:

  20. Meslekler, insanların toplumca değer verilen hedeflere ulaşmalarına olanak sağlar. Bilim, bilgi ve güç sağlar. [Knowledge is power] • Mesleklerin, meslekî faaliyetleri yöneten gizli ve açık yeterlik ve davranış standartları vardır. Kötü/yetersiz bilim, zararlı toplumsal sonuçlar doğurabilir. Bilimin kendi yeterlik ve davranış standartları vardır. • Profesyoneller, bir mesleğe kabul edilmeden önce resmî ve gayri resmî uzun bir eğitimden geçerler. Bilim insanları, yüksek lisans ve doktora eğitimini de kapsayan uzun bir eğitimden geçerler.

  21. 4. Mesleklerin, meslek standartlarına uyulmasını garanti eden yönetim birimleri vardır. YÖK, ÜAK, Rektörlükler, Dekanlıklar, TÜBİTAK, TÜBA vb. 5. Meslekler, aynı zamanda iş ve kariyerdir. Mesleği yapanlar bundan para kazanırlar. Ama bunun da ötesinde toplumsal saygınlık getiren bir kariyer sahibi de olurlar. Bilim, eskiden hobiyken şimdi bir iş ve kariyerdir. Hatta para ve kariyer kazanma, bilimin önünde engel teşkil etmeye başlamıştır.

  22. 6. Profesyonellerin, topluma sağladıkları yararlar karşılığında ayrıcalıkları da oluşur. Özel ayrıcalıklar, sorumluluğu ve güveni gösterir. Bilim insanlarının, parasal fonları sadece araştırmalarında kullanacaklarına güven duyulur. 7. Profesyoneller, kendi uzmanlık alanları içinde entelektüel otoriteler olarak görülürler. * Bilimin meslek haline gelmesinde; bilimsel yöntemin gelişmesi, bilimsel toplulukların ve dergilerin ortaya çıkması, üniversitelerin büyümesi, üniversite destekli araştırmaların artması, ilk ve orta öğretimde laikliğin yerleşmesi önemli faktörler olmuştur.

  23. Üniversite • Üniversitenin üç temel işlevi vardır: Bilimsel araştırma, meslekî eğitim ve toplumu aydınlatma. • Üniversite, kamusaldır. • Üniversite özerkliği: İdarî, malî ve akademik özerklik • Araştırmanın bağımsızlığı ve akademik özgürlük

  24. Türkiye’de Üniversite • 1 Ağustos 1933: İstanbul Üniversitesi kuruldu. • 1944 İTÜ, 1946 Ankara Üni. • 18 Haziran 1946 – Üniversite Kanunu: Özerklik, öğrenci dernekleri, seçimler, Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK) • 1955 Ege Üni. ve KaTÜ, 1957 Atatürk Üni. ve 1959 ODTÜ • 8 Haziran 1965 Özel Öğretim Kurumları Kanunu: ticaret, mühendislik, mimarlık yüksek okulları açıldı. • 12 Ocak 1971’de bu özel okullar devletleştirildi.

  25. 1967 Hacettepe Üni. ve 1971 Boğaziçi Üni. • 20 Eylül 1971 idarî özerklik kaldırıldı. • 20 Haziran 1973: 1750 sayılı Üniversiteler Kanunu. Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) kuruldu. • 1973 – 1978: 10 yeni üniversite • 6 Kasım 1981: 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası • 20 Temmuz 1982: 8 yeni üniversite (DEÜ dâhil) • Açıköretim fakültesi açıldı. • Özel üniversitelere izin çıktı. • İlk YÖK başkanı İhsan Doğramacı

  26. Harç uygulaması başladı. Paralı eğitim. • Siyaset yapma, sendika kurma, sendikalara üye olma, türban vb., öğrenci dernekleri yasaklandı. Çoğu yasak, son yıllarda kalktı. • Doğramacı Vakfı, 1984’te Bilkent Yüksekokulu’nu, 1992’de Bilkent Üniversitesi’ni kurdu. • 1990’lardaözel üniversiteler yaygınlaştı. • Bugün (2013’te) 108 devlet + 71 özel olmak üzere toplam 179 üniversite vardır.

More Related