700 likes | 958 Views
DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE ENERJİ POLİTİKALARI ve SEKTÖREL YANSIMALARI. Prof.Dr . A. Beril Tuğrul İstanbul Teknik Üniversitesi – Enerji Enstitüsü Ayazağa Kampüsü – 34469, Maslak -İSTANBUL. Giriş.
E N D
DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE ENERJİ POLİTİKALARI veSEKTÖREL YANSIMALARI Prof.Dr. A. Beril Tuğrul İstanbul Teknik Üniversitesi – Enerji Enstitüsü AyazağaKampüsü – 34469, Maslak -İSTANBUL
Giriş • Günümüzde, kalkınmışlığın ve gelişmişliğin bir ölçütü olarak kabul edilen enerji kullanımının yönetimi ve denetimi giderek önem kazanmış bulunmaktadır. • Gelişen teknolojiyle insanoğlunun enerjiye bağımlılığı giderek artmakta ve enerji politikaları, siyasi olaylara da yön veren yadsınamaz ve göz ardı edilemez boyutlara ulaşmaktadır. • Bu bağlamda, enerjiye ve/veya enerji kaynaklarına ulaşmak, ülkeler için vazgeçilemeyen bir gereksinim durumunda olmaktadır. • Bir başka deyişle, enerji üretimi için enerji kaynaklarına ulaşmak bir gereklilikten de öte bir zorunluluk haline gelmektedir.
Strateji Geliştirilmesi • Ülke, veya bölge olarak enerji kaynaklarına sahip olma veya olmama şartlarına bağlı olarak, farklı enerji stratejileri geliştirmek olasıdır. • Dolayısı ile, öncelikle, enerji kaynaklarını temin etmek veya ulaşmak ve kullanabilmek gereklidir. • Ayrıca, enerji kaynaklarına sahip olmak veya ulaşmak bile yeterli güvenilirliği sağlamamakta, enerji ve/veya enerji kaynaklarının sürekli temin edilebilirliği önem kazanmaktadır.
Stratejik Fenomenler • Ülkelerin jeopolitik durumları o ülkenin enerji açılımı üzerinde de etkin olmaktadır. Burada enerji temini açısından üç önemli stratejik fenomen; • Jeopolitik, • Yedeklilik ve • Çeşitlilik olmaktadır. Kaynak: A. Beril Tuğrul, 2003
Jeopolitik Fenomen Güvenilir Enerji Üretimi İçin Stratejik Fenomenler Yedeklilik İlkesi Çeşitlilik İlkesi Güvenilir Enerji Üretimi İçin Stratejik Fenomenler • Jeopolitik fenomen, coğrafyaya bağlı olarak politika ve stratejilerin üretilmesini, • Yedeklilik fenomeni, aynı enerji kaynağının birden fazla yerden teminini ve • Çeşitlilik fenomeni de enerjinin farklı tipte enerji kaynaklarından teminini ifade etmektedir. Bu durum, global enerji politikaları ve/veya projeksiyonlarının geliştirilmesini gerekli kılmaktadır Kaynak: A. Beril Tuğrul, 2003
Operatif Koşullar • Bunların da ötesinde, ulaşılmaya çalışılan kaynakların günlük ve mevsimsel değişimlerden etkilenmeyecek kaynaklar olması, bir başka deyişle, “emre amadelik” şartını sağlıyor olması gerekmektedir. • Ayrıca, çevreye uyumluluk, teknolojik yetkinlik veekonomiklik ile coğrafi durumözelliklerini de sağlaması beklenen operatif koşullar olmaktadır Kaynak: A. Beril Tuğrul, 2003
Dünya Enerji Durumu Enerji politikalarını oluşturabilmek veya enerji politikalarını doğru değerlendirebilmek için öncelikle, global şartların iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, farklı enerji kaynaklarından bahsedilebilirse de, her enerji kaynağının aynı oranda kullanıldığı söylenemez.
Emre Amade Santrallar Emre amade olarak fosil yakıtlı santrallar, rejimi düzgün ırmaklar üzerine kurulmuş hidrolik santrallar ve nükleer santrallar, halen konvansiyonel enerji santralları durumundadır. Bilindiği üzere, halen, birincil ve en önde gelen enerji kaynakları fosil yakıtlardır.
Fosil Yakıtların Kullanımı Fosil yakıtlar, elektrik santralları için kullanıldığı gibi, ulaşım ve konut sektörü için de önemli bir enerji kaynağı girdisi durumundadır. Böyle olunca da, günümüzde dikkatlerin üzerine toplandığı enerji kaynakları, fosil yakıtlar olmaktadır.
Fosil Yakıtlar: Kömür, Petrol, Doğal Gaz Fosil yakıtlar, yine bilindiği üzere, esas itibariyle kömür, petrol ve doğal gazdır. Kronolojik gelişim çerçevesinde, katı, sıvı ve gaz sıralamasıyla fosil yakıtlar önem kazanmıştır. Başka bir deyişle, önce kömür, sonra petrol ve nihayet üçüncü olarak da doğal gaz dünya enerji sahnesinde önemle yerini almıştır.
Dünya Kömür Rezervleri Kaynak: BP, Statistical Review 2008
Dünya Petrol Rezervleri Kaynak: BP, Statistical Review 2008
Dünya Doğal Gaz Rezervleri Kaynak: BP, Statistical Review 2008
Dünya Enerji Tüketimi Dağılımı Kaynak: BP, Statistical Review 2009
Tüm bu dağılım haritaları bir arada değerlendirilecek olursa, dünyanın enerji tüketen ve enerji kaynaklarına büyük ölçüde ihtiyaç duyan bölgeleri ile dünya petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip bölgelerinin örtüşmediği görülmektedir.
Oysa, • Nüfus artışı, • Sanayileşme ve • Gelişen teknoloji ile enerji talebi giderek artmaktadır. Fazla olarak, halen enerjiyi büyük ölçüde tüketen bölgelerin de giderek daha fazla talepleri olmaktadır. B.Tuğrul, 2003a&b]
Bu durumda; Bu durumda, petrol ve doğal gaz kaynağı bölgelerinden enerji talep bölgelerine enerji kaynaklarının aktarılması, halihazırda dünyanın en büyük sorunu durumundadır. Bu bağlamda, enerji nakil hatları ve geçiş güzergahları da son derece önem arz etmektedir.
Global Konjüktür Enerji kaynağı bölgeleri ve de nakil hattı bölgeleri dünyanın siyasal politikalarına yön vermektedir. Günümüzde, dünya enerji stratejileri bu konjüktür üzerine geliştirilmektedir denebilir.
Türkiye • Türkiye, jeopolitiği itibariyle, dünyada odak olarak nitelenebilecek ve farklı açılımlara olanak verecek bir konumdadır.
Türkiye’nin Enerji Kaynakları Kaynak: WEC, 2002
Türkiye’nin Birincil Enerji Kaynaklarında Üretim ve Tüketim Durumu Kaynak: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Kurulu Gücün Ana Enerji Kaynaklarına Göre Dağılımı Kaynak: Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ),2010
Türkiye’nin 2001-2004 Yılları Arasında Enerji Kaynağı “Üretim/Tüketim” Oranları
Türkiye İçin, 2020 Yılına Kadar Enerji Talebinin Yerli Kaynaklarla Karşılanma Oranlarına ilişkin Projeksiyon
Sanayici Sorunları Türkiye’de Organize Sanayi Bölgeleri ve daha da geniş kapsamlı olarak sanayicilerin, tabii ki çözmeleri veya odaklanmaları gereken birçok konu söz konusudur. Bunlar içinde gerçekten önemli ve önde geleni, şüphesiz enerji ile ilgili olanlarıdir ve dolayısı ile enerji politikaları ile ilişkilidir.
Öncelikle; Sanayicilerin; enerji gereksinimlerini karşılamaları gerekir. Zira; “En Pahalı Enerji Bulunmayan Enerjidir.” Bir başka deyişle, enerjiye ulaşılamıyorsa sanayicilerin üretimi riske girer. Bu durum, kesinlikle sanayiciye zararı getirir. Bu istenmeyen durum, özellikle elektrik enerjisi gereksinimi için yadsınamazdır.
Sorumluluklar Talebe uygun olarak, enerji politikaları geliştirmek ve hayata geçirmek veya hayata geçirilmesi için uygun şartları sağlamak öncelikle hükümetlerin sorumluluğundadır. Türkiye enerji durumu çerçevesinde, genel gelişim ve gelecek beklentileri göz önüne alındığında, enerji kaynağının yerli karşılanım oranının düşüyor olması endişe vericidir. Zira, bu durum, enerji gereksinimlerinin sadece ülke politikalarından değil, dünya enerji politikalarından da büyük ölçüde etkileneceği anlamına gelmektedir.
Bu husus; Bu husus, ciddiyetle üzerinde durulması gereken bir husustur. Bu konuya önerilebilecek bir çözüm, enerji yatırımlarına sanayicilerin girmesi ve/veya çeşitlilik bağlamında kendi enerjilerinin karşılanması konusunda ortak çözümler üretmeleridir. Nitekim, bazı sanayi kuruluşları veya organize sanayi bölgeleri özellikle elektrik üretimine yatırım yapmaktadırlar. Bu husus enerji arz güvenliği bağlamında önem arz etmektedir.
Sanayiciler İçin Arz Güvenliği Sanayiciler açısından enerji arz güvenliği bağlantılı olarak, elektrik tarifesindeki dengesizliklerden bahsedilebilir. Bu husus, dağıtım şirketlerinin özelinden de kaynaklanabilmekle birlikte, önemli ölçüde enerji kaynağına ulaşım ve bu kaynakların dünya konjüktürü çerçevesindeki fiyat dalgalanmaları ile de ilgilidir.
Petrol Fiyatlarında Dünyadaki Değişimler Kaynak: BP, Statistical Review 2008
Yıllar İtibariyle Türkiye'nin Ham Petrol Üretimi ve İthalatı Kaynak: PİGM Dergisi
Türkiye’nin petrole olan bağımlılığı; ithal petrol bağlamında yüksek görünmektedir. Bu durum değerlendirildiğinde, dünya petrol fiyatlarında tkilenmemizin, önemli ölçüde dünya piyasalarının yansıması olacağı anlaşılmaktadır.
Doğal Gazda Durum Doğalgazın, fosil yakıtlar içinde CO2 emisyonu açısından nispeten daha iyi olması ve doğal gaz santrallarının ilk kurulum maliyetinin düşük olması ve diğer emre amade santralara göre kısa kurulum süresine sahip olması, doğal gazın ve doğal gaz santrallarının tercih edilir olması sonucunu doğurmaktadır.
Doğal Gaz’ın Dünyadaki Fiyat Seyri Kaynak: http://www.hisse.net Yıllar
Dünya Kömür Fiyatları Kaynak: McCloskey Coal Price Index; “The Renaissance & the Economics of Steam Coal”, PhD Dissertation of Lars Schernikau,
Elektrik Fiyatlarına Yansıma DUY (Dengeleme ve Uzlaştırma) Yönetmeliğinin çıkmasından (2006 Ağustos) bu yana aylara göre ortalama sistem marjinal fiyatları ve yıllara göre ortalama sistem marjinal fiyatlara bakıldığında, elektrik fiyatlarının sabit olmamakla beraber belli bir ortalama civarında salındığı görülmektedir.
Elektrik Fiyatlarına ilişkin Ortalama Sistem Marjinal Fiyatları Kaynak: Gökmen Çöloğlu Kaynak: Süleyman Boşca
Tüm bu hususlar; ve de dağıtım şirketlerinin özelinden kaynaklanan bir takım sorunlar, elektrik fiyatlarının stabil kalmasını zorlaştırmaktadır. Bu bağlamda, yapılabilecekler kısa vadede kısıtlı görünmektedir. Ama yine de, zamanında ve hızla alınabilecek tedbirlerle sorunlar, hiç değilse bir miktar hafifletilebilir.
Elektrik Birim Maliyeti Üzerine Konmuş Vergiler Öte yandan, elektrik birim maliyeti üzerine konmuş olan vergiler, çoğu kez göze batan bir konudur. Vergi yükünün yüksek olduğu bir gerçektir. Ancak, AB ülkeleri içinde, hemen görüldüğü üzere, benzer bir durum sergilemekteyiz
Türkiye ve AB Ülkelerinde Sanayide Kullanılan Elektrik Fiyatları Kaynak: AB İstatistik Ofisi (Eurostat) *Avro / kWh, 2009 yılının ikinci yarısı için geçerli, yıllık tüketimi 2.000 MWh-20.000 MWh arasında yer alan kullanıcılar gözetilerek hazırlanmıştır.
Rekabet Şartları Bu konu, AB ülkelerine veya AB ülkeleri ile rekabette sorun yaratmayabilir. Zira, görüldüğü gibi AB ülkeleri ile benzer durumdayız denebilir. Ancak, AB ülkeleri dışına ihracat yapmayı hedefleyen ve AB dışı ülkelerle rekabet etmek durumunda olan sanayiciler için daha büyük sorun var gibi görünmektedir.
Bu durumda; Asya-pasifik, Afrika, Avrasya ve Orta Doğu ülkeleri ile ilişkileri geliştirmeye çalışan ve ticaretin, dolayısıyla da ihracatın arttırılmasını hedefleyen bir genel politika izlediği söylenebilen Türkiye’nin; bu duruma uygun olarak, elektrik üzerindeki vergi yükünü hiç değilse daha fazla arttırmamasının yerinde olacağı söylenebilir.
Orta Vadede; Orta vadede, emre amade ve büyük elektrik üretimi sağlayacak nükleer santralların devreye girmesi mümkün olması halinde, daha stabil elektrik fiyatı şartlarına ulaşılabilir. Bu bağlamda,enerji politikalarının staratejik kriterleri çerçevesinde, çeşitlilik ve yedeklilik şartları sağlanabilmesi durumunda kararlı elektrik fiyatı sağlanabilir.