170 likes | 469 Views
Yükümlülük Karşılama Yeterliliği: Solvency II Global Uygulamalar ve Türk Sigorta Sektöründeki Etkileri. Sibel Türker Deloitte Türkiye Denetim Ortağı Finansal Hizmetler Endüstri Lideri. Solvency nedir?. “yükümlülük karşılama yeterliliği”. “mali yeterlilik”. “sermaye yeterliliği”.
E N D
Yükümlülük Karşılama Yeterliliği: Solvency II Global Uygulamalar ve Türk Sigorta Sektöründeki Etkileri Sibel Türker Deloitte Türkiye Denetim Ortağı Finansal Hizmetler Endüstri Lideri
Solvency nedir? “yükümlülük karşılama yeterliliği” “mali yeterlilik” “sermaye yeterliliği”
Solvency sistemi Bir sigorta veya reasürans şirketinin varlık değerinin yükümlülüklerini karşılayabilecek yeterlilikte olup olmadığını gösteren, şirketin finansal yapısının sigortalılara karşı yükümlülüklerini karşılayabilecek ölçüde güçlü olup olmadığı hakkında bilgi sunan sistemdir. Sistemin amacı sigorta ve reasürans şirketlerinin finansal açıdan güçlü olmasını sağlamak ve özellikle zor dönemlerde sağlıklı şekilde faaliyetlerini yürütebilmelerini sağlamaktır.
1. Risk bazlı sermaye yeterliliği 2. Denetim 3. Piyasa Disiplini Solvency II Solvency II Daha kapsamlı düzenlemeler Solvency I 3 aşamalı sermaye yeterliliği hesaplaması Avrupa Birliği Sigorta sektöründe halen uygulanmakta olan sermaye yeterliliği düzenlemeleri
1. Sütun 2. Sütun 3. Sütun • Nicel Düzenlemeler • Sermaye yeterliliği hesaplaması (MCR, SCR) • Teknik karşılıklar • Yatırımlar ve özkaynaklar (ALM) • Nitel Düzenlemeler • İç kontrol • Risk Yönetimi • Kurumsal Yönetim • Piyasa Disiplini • Kamuya açıklama • Risk yönetimi • Denetçilere raporlama Solvency II Sistemi 3 Sütunlu Sistem Solvency II Grup Denetimi
Solvency II’nin çıkış nedenleri Şirket başarısızlıkları ve iflasları Finansal krizler Standardizasyon Solvency II Güven eksikliği Yatırımcı baskıları Basel II (bankassurance) Rating şirketlerinin baskıları Doğru risk analizi Düzenleyici otoriteler
Operasyonel Risk Likidite riski Sigorta Riski Piyasa Riski Kredi Riski Yetersiz, hatalı iç prösedürler, sistemler, çalışanlar ve dış etkenler sebebiyle maruz kalınan risk Nakit akım yönetimi, borçları karşılayacak düzeyde nakit varlıkların olmaması sebebiyle maruz kalınan risk Yapılan sigorta sözleşmeleri (yazılan primler)den kaynaklanan risk (Prim/ Teknik karşılıklar riski) Finansal varlıkların piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalar sebebiyle maruz kalınan risk Karşı tarafların kredi kalitesi ve borcunu ödeyememi riski (Acentalar, reasürörler, vs) Riskler
22 adet 20 adet Hazine Müsteşarlığı 2009-2011 Performans ProgramıAmaç: Kurumsal ve Yönetsel Mükemmeliyeti Sağlamak Hedef: Düzenleme ve Denetimin Uluslararası En İyi Uygulamalar Seviyesine Yükseltilmesi 1- International Associationof Insurance Supervisors(IAIS)28 adet ana ilkesine aşamalı olarak uyum sağlanması hedeflenmektedir. 2011 2010 2009 25 adet (IAIS) Ana İlkelerine UyumDerecesi (uyum sağlananilkesayısı) 2- Solvency II'nin üç sütundan oluşan yapısına, uygulamaya konulduğu ölçüde peyderpey uyum sağlanması hedeflenmektedir. 2009 2010 2011 % 70 % 45 % 85 ‘Solvency II’ Kurallarına UyumDerecesi
IFRS 4 – FAZ II ve SOLVENCY IIBenzerlikler - Farklılıklar • IFRS 4: • IFRS 4 Faz I, 2004 yılında yayınlanmıştı. • Faz II Exposure Draft’ın Ekim 2009’da, Final Standard’ın ise 2011’de yayınlanması bekleniyor. Uygulamaya geçiş için 2 yıl verilmesi bekleniyor. • IFRS 4’ün amacı, yatırımcıların sigorta şirketlerinin finansal yapısını ve karlılığını analiz edebilmesini sağlamak. • Bunu yapmak için: • Prensip bazlı ölçümü esas alır, • Cari piyasa verilerini kullanır, • Sigorta muhasebesini diğer IFRS’ler ile uyumlu hale getirir.
IFRS 4 – FAZ II ve SOLVENCY II (SII)Benzerlikler Nelerdir? • Piyasa Yaklaşımı: Her ikisi de yükümlülüklerin, piyasa değerinin varlığı durumunda değerlemesinin bu veriler kullanılarak yapılmasını şart koşar. • En iyi tahminlerin kullanılması: Her ikisi de yükümlülüklerin değerlenmesi esnasında en iyi tahmin yönteminin kullanılmasını gerekli kılar. En iyi tahmin yöntemlerinde farklılıklar bulunmaktadır. • İskonto: her ikisi de yükümlülüklerin hesaplanması sırasında piyasa faiz oranın kullanılarak yükümlülüklerin iskonto edilmesi gerektiğini belirtir. • Risk Marjı: Her ikisi de yükümlülüklerin analizinde belirsizliklere karşı bir marjın dahil edilmesinin uygun olduğunu belirtir. • Reasürans: Her ikisi de hesaplamaların hem brüt hem net yapılmasını ister ve reasürans aktiflerine ilişkin karşı taraf riskine yönelik olarak bir değer düşüş karşılığı analizi yapılmasını şart koşar.
IFRS 4 – FAZ II ve SOLVENCY II (SII)Farklılıklar Nelerdir? • Amaç: UFRS 4, cari ve potansiyel yatırımcılara bilgi vermek amacıyla hazırlanan sigorta poliçeleri hakkında bilgi vererek yatırım kararlarında kullanmalarını sağlamak amaçlamaktadır; Solvency II ise poliçe sahiplerinin haklarını korumak amacıyla yeni bir risk bazlı rejim oluşturmaktadır. • Kapsam: UFRS 4, sadece “sigorta poliçeleri”ni kapsama dahil ederken, SII şirketin ürettiği tüm poliçeleri yeterlilik hesaplamasına konu etmektedir. Bu durumda hem sigorta poliçeleri hem de yatırım poliçeleri SII’de dikkate alınmaktadır. • Risk yönetme teknikleri: Seküritizasyon ve türev ürünler kullanılarak risk yönetme yoluna gidildiğinde, bu tür enstrümanlar UFRS 4’ün kapsamına girmeyecek, başka standartların kapsamında olacaktır (UMS 39), fakat SII’da dikkate alınacaktır. Bu durumda farklı değerlemeler ortaya çıkabilir. • Yükümlülüklerin tahmin edilmesinde kullanılan datalar: UFRS 4’te yükümlülüklere ilişkin ileriye dönük tahminler yapılırken kullanılan geçmiş datalar, olağanüstü durumların etkileri çıkartılarak analize dahil edilir, fakat Solvencey II’de bu etkiler analizden çıkartılmaz, olduğu gibi dahil edilir. 10
IFRS 4 – FAZ II ve SOLVENCY II (SII)Birlikte mi ayrı mı hareket etmeli? • Her iki proje de yaklaşık aynı zamanda yürürlüğe girecek (2012 / 2013) • IFRS 4 süreci SII’dan daha yavaş ilerliyor. • Sigorta şirketleri SII uygulamaları ile ilgili çalışmaya başladı, fakat IFRS 4 henüz daha geri planda kaldı. • Görüşümüze göre; bu 2 proje, farklılıkları olmasına rağmen, uygulama aşamasında şirketler tarafından birlikte değerlendirilmelidir. Böylece, yaratılacak sinerji ile, uygulama maliyetleri minimuma indirilebilir, faydalar maksimum seviyeye çıkarılabilir. • Özellikle, ileriye dönük nakit akım tahminleri, teknoloji gereksinimleri, eğitim ve farkındalık yaratma programları ortak olarak organize edilebilir, yönetim raporlamaları, yeni ihtiyaçları da içerecek şekilde yapılandırılabilir. • Her iki rejimin de başarılı bir şekilde uygulanmasının anahtarının doğru ve sinerji yarabilecek bir planlama olduğuna inanıyoruz.
Global Uygulamalar; Şirketler Neler Yapıyor? Teşhis Aşaması: Solvency II’nin operasyona etkisinin belirlenmesi, Önceliklerin ve ihtiyaçların belirlenmesi, Yol haritasının oluşturulması, Sorumluların bulunması Tasarım: Belirlenen ihtiyaçlara göre sistemlerin tasarımı Süreçlerin tasarımı Çözümlerin üretilmesi Ürünlerin oluşturulması Uygulama: Tasarımı yapılan süreçlerin ve ürünlerin denenmesi Hayata geçirilmesi, Maliyet kontrollerinin gerçekleştirilmesi, Piyasa ile karşılaştırma yapılması, Regülator riskinin ölçümlenmesi Ülkelere göre Farklılıklar • Bazı ülkelerde AB Direktifinin, yerel mevzuat ile uyumu gerçekleştiriliyor • Şirketler iç modelleri için otoritelerden onay alma aşamasındalar
SOLVENCY II’nin Türk Sigorta Sektörü üzerindeki muhtemel etkileri • Sigorta şirketleri, yasal sermaye yeterliliği yükümlülüklerine karşılık olarak sermayelerini optimize etmeye çalışacaklar, bunun sonucunda da sermayelerin yeniden yapılandırılmaları, el değiştirmeleri muhtemel bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. • Sigorta Şirketleri: SII, küçük, ürün çeşitliliği sınırlı olan, niş oyuncular için oldukça zorlu bir süreç olacak, bu sebeple 2009 – 2012 yılları arasında şirket birleşmeleri sonucunda, daha az sayıda sigorta şirketi fakat daha fazla ürün çeşitliliği görülecektir. • Sigortalılar: Solvency II, ürünlerin riske duyarlı fiyatlanmasıyla yeni bir çağ başlatacak, ve bunun sonucu olarak daha detaylı bir müşteri segmentasyonu yapılacak, ve müşteriye daha fazla değer katacak ürünlerin sunulmasını sağlayacak. • Rating Şirketleri ve Endüstri Analistleri: Solvency II’nin 3. aşaması ile birlikte Sigorta şirketleri risk yönetimi yaklaşımlarını dipnotlarda daha şeffaf bir şekilde belirtecekleri için, rating şirketlerinin verecekleri rating’ler Şirket’in risk yönetim becerilerinin ne kadar sofistike oluşuna göre değişecek. Şirketler, bu dipnotları, analistleri etkilemek için önemli bir araç olarak görecek.
SOLVENCY II’nin Türk Sigorta Sektörü üzerindeki muhtemel etkileri (devamı) • Regulatörler: Solvency II’nin getirdiği karmaşık hesaplamalar ve risk yönetimine ilşkin detaylı çalışmaları sağlıklı bir şekilde gözetmek ve yönetmek için kalifiye eleman ihtiyacı artacak, kalifiye eleman istihdam edilmesi ve eğitimi için kaynak ayrılması zorunlu hale gelecek. • Yatırım Bankacıları: Solvency II ile birlikte, sigorta şirketleri arasında şirket birleşmeleri ve satınalmalar görüleceğinden, M&A faaliyetlerinde artış gözlemlenebilecek. Sermayelerin yeniden yapılandırılması için danışmanlık ve hukuk danışmanlığı faaliyetleri faaliyetlerinde artış gözlemlenebilecek.
2009 2010 2011 2012 Program Yönetimi Tüm Gap Analizleri Aşamalarında BT TasarımıBT uygulama projesi (entegrasyon, vs ) Op. Risk haritasıOperasyonel risk yönetimi sistem uygulanması (araçlar, sürümler, vs) çıkarılması Değer bazlı yönetim/Sermaye dağılımı 1. aşamada Model geliştirme QIS 5Model pre-approval audit Risk yönetimi tasarımı Uygulanması 2. aşamadaRisk yönetimi tasarımı Uygulanması 3. aşamadaDipnot tasarım&raporlamanın oluşturulması SİGORTA SEKTÖRÜNÜN MUHTEMEL İHTİYAÇLARI