780 likes | 1.09k Views
ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ OKAN GÜNAY HÜSEYİN YİĞİT. KİMYASAL SİLAHLAR. KİMYASAL SAVAŞIN TARİHÇESİ M.Ö.428 de Peleponez Muharebelerinde “PLATEA†şehrinin kuşatılmasında kükürt, zift ve odunun yanmasından çıkan zehirli gazlar kullanılmıştır.
E N D
ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ OKAN GÜNAY HÜSEYİN YİĞİT KİMYASAL SİLAHLAR
KİMYASAL SAVAŞIN TARİHÇESİ • M.Ö.428 de Peleponez Muharebelerinde “PLATEA” şehrinin kuşatılmasında kükürt, zift ve odunun yanmasından çıkan zehirli gazlar kullanılmıştır. • M.S.453 senesinde bir Rum tarafından bulunan ve “RUM ATEŞİ” adı verilen kükürt, zift, tuz, gazyağı ve zeytinyağı karışımının İstanbul’u kuşatan Fatih Sultan Mehmet Ordularına karşı kullanıldığı bilinmektedir.
KİMYASAL SAVAŞIN TARİHÇESİ • Kuzey Amerika’da Kızılderililerin balık yağı ile doyurulmuş zehirli sarmaşığı yakarak zehirli gaz elde ettikleri söylenmektedir. • Kimyasal savaş maddelerinin bilinçli olarak yapılması ve kullanılması 19 . yüzyılın başlarında, kimya sanayiindeki gelişme ile olmuştur. • İlk defa Bilimsel Kimyasal savaş maddesi 1854 yılında Kırım Muharebesi sırasında İngilizler tarafından hazırlanmış fakat kullanılmamıştır.
İlk göz yaşartıcı gaz 1914 de Fransızlar tarafından kullanılmıştır. • Kimyasal savaş maddelerinin geliştirilmesi ve başarı ile kullanılması Birinci Dünya Savaşı sırasında olmuştur. 1915 Ağustosun da “YPRES”de (İPER)Almanların Fransızlara karşı zehirli gazları kullanmaları modern savaş tekniğinde yepyeni bir çığır açmıştır. Bu savaşta boğucu, yakıcı, kusturucu gazlar kullanılmıştır. (150 ton – Beş bin ölü, 0n bin yaralı) • Birinci Dünya Savaşı sonrasında bilanço; 113.500 ton Kimyasal madde kullanımı, 91.000 ölü, 1.300.000 yaralı.
Günümüze değin kimyasal silahların üretimi ve stoklanması sürekli artmıştır. Bugün A.B.D.’de dünya nüfusunun 5000 katını yok edecek stok bulunduğu bildiriliyor. • Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ve İkinci Dünya Savaşı sırasında bir çok yeni savaş gazları bulunmuş ve geliştirilmiştir. Bu arada Almanlarca sinir gazları bulunmuştur. Savaş sırasında büyük sinir gazları stokları meydana getiren Almanlar, tarihi büyük bir blöf sayesinde bunları kullanmaktan çekinmişler ve bu gaz stokları savaş sonunda müttefiklerin eline geçmiştir.
1963-67 de Yemen’de, 1968 de Vietnam’da, 1970 de Laos, Kamboçya, Vietnam ve Afganistan’da, 1983 de İran-Irak savaşında, 1988 de Halepçe’de Hardal gazı kullanıldığı bilinmektedir.
Tüm bu gelişmeler çalışmaları hızlandırmış ; • Ocak 1989’da Paris konferansı yapılmıştır. Birleşmiş Milletler Silahsızlanma Konferansı Kimyasal Silahlar Çalışma Grubu Kimyasal Silahlar Sözleşmesini 1992 de kabul ederek 3 Ocak 1993 te imzaya açmıştır. • Türkiye tarafından 13.01.1993 tarihinde Paris’te imzalanan Kimyasal silahların geliştirilmesinin, üretiminin, stoklanmasının ve kullanılmasının yasaklanmasını öngören “Kimyasal Silahlar Sözleşmesi” (KSS) ,29 Nisan 1997 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanmıştır.
KİMYASAL SAVAŞ MADDELERİNİN GENEL AYIRIMI A- KULLANIM SIRASINDAKİ FİZİKSEL DURUMLARINA GÖRE: I- KATI, II- SIVI, III- GAZ, IV- AEROSOL,
B-FİZYOLOJİK ETKİLERİNE GÖRE: I- KARGAŞALIĞI KONTROL AMAÇLILAR 1- Gözyaşı Getiren Gazlar, 2- Kusturucu Gazlar, II- SAF DIŞI BIRAKANLAR 1- Boğucu Gazlar, 2- Kan Zehirleyici Gazlar, 3- Sinir Gazları, 4- Yakıcı Gazlar, 5- Uyuşturucu Gazlar,
ARAZİDE KALMA ÖZELLİKLERİNE GÖRE: 1- Uçucu Gazlar, 2- Kalıcı Gazlar, KULLANIM AMAÇLARINA GÖRE: 1- Zehirli Kimyasal Maddeler (Zayiat veren gazlar), 2- Uyuşturucu Maddeler (Saf dışı edici gazlar), 3- Kargaşalığı Bastıran Gazlar, 4- Eğitim Maddeleri, 5- Gizleyici ve İşaret Sisleri, 6- Yangın Maddeleri, 7- Antiplant Maddeler (Bitkilere etkili) 8- Antimateryal Maddeler (Tesis ve malzemeye etkili),
Gözler Sindirim Enjeksiyon Cilt KİMYASAL AJANLARIN VÜCUDA GİRİŞ YOLLARI Solunum Yolu
GENEL ETKİLERİ Etkileme şiddeti maddenin cinsine, vücuda giriş şekline, miktarına, etkilenme süresine ve kişinin bünyesine göre değişik olur. ZEHİRLİ MADDE YANICI MADDE
Solunum sistemi yoluyla alınan doz, maddenin havadaki miktarına ve kişinin kimyasal sahada kalma süresine bağlıdır. • Sıvı kimyasal savaş maddeleri cilt tarafından emilmek suretiyle ciltte tahriş ve yaralara sebep olurlar. • Düşük dozda kirlenen arazilerde fazla süre kalındığı takdirde gerek solunum gerekse cilt tarafından fazla miktarda emilme olacağından zararlara sebep olurlar. • Bazı kimyasal savaş maddeleri kalıcıdır. Bunların kalıcılığı fiziksel özelliklerine, hava şartlarına, arazinin, malzemenin ve teçhizatın tipine bağlıdır.
KİMYASAL SALDIRININ BELİRTİLERİ • Uçaktan yayılan veya çevrede alışılmamış duman ve sis görülmesi. • Etrafta şüpheli yağ damlaları veya su birikintileri görülmesi. • Görmede bulanıklık . • Ani baş ağrısı, öksürme, aksırma, burun akması veya kanamaların görülmesi. • Göğüste ağrı, nefes almada zorluk görülmesi. • Deride kızarıklık veya kabarcıkların görülmesi. • Bulantı ve kusma görülmesi.
KİMYASAL SAVAŞ MADDELERİ • Yakıcı Gazlar (hardal gazı) • Boğucu Gazlar • Sinir Gazları ( Sarin) • Kan Zehirleyici Gazlar • Kusturucu Gazlar • Göz Yaşartıcı Gazlar • Uyuşturucu Gazlar • Diğer Gazlar
Sakatlayıcı Toksik Kan Boğulma Hıdrojen siyanür(AC) Sıyanür Klor (CK) HARDAL(H) LEVİSİTE(L) FOSGEN (CX) Fosgen (CG) Kıor (Cl) TABUN (GA) SARİN (GB) SOMON (GD) VX KimyasalAjanSınıfları Kimyasal Ajanlar Kabarcık Sinir
SAVAŞ GAZLARININ FİZYOLOJİK ETKİLERİNE GÖRE AYIRIMI VE ÖZELLİKLERİ I- SİNİR GAZLARI Tabun, Sarin, Soman ve Kalıcı Sinir Gazı • Sinir gazları kişinin sinir sistemine doğrudan doğruya etki eder. • Sinir hücrelerinin hatalı sinyal göndermelerine sebep olurlar, hayati fonksiyonları felce uğratırlar. • Sıvı ve gaz şeklinde bulunabilir ve her iki şekilde de oldukça zehirlidir. • Gaz halinde genellikle kokusuz, renksiz ve tatsızdır. • Sıvı halinde ise kahve rengindedirler.
Havadaki konsantrasyonları algılanabilme sınırına geldiğinde ajan öldürücü etkilerini göstermiştir. • Sıvı ve buhar iken deri ve normal kumaştan kolaylıkla geçerler. Ancak butil kauçuk ve polyester gibi sentetik maddeler dirençlidir. • Cerrahi eldivenler geçirgendir. SİNİR GAZLARİ İKİ GRUBA AYRILIRLAR 1- G Grubu Sinir Gazları (Kalıcı olmayan grup), 2-V Grubu Sinir Gazları (Kalıcı grup)
Sinir Gazları Çeşitleri: Tabun: Renksizken kahverengine kadar renklenebilen bir sıvı olup, renksiz bir buhar verir. • Simgesi:GA • Kimyasal İsmi:Etil N, N-dimetil Fosforo Amidosiyanidat • Kokusu: Saf halde kokusuz olup, buharlaştıği anda hafif meyve kokusu salar • Rengi: Buharları Renksiz • Etkilenme Hızı: Çok Hızlıdır. • Fizyolojik Etkileri: Burun akması, göğüsün sıkışması, görüşün zayıflaması, nefes almada güçlük, aşırı terleme, kasların kasılması gözbebeklerin küçülmesi ve görüşte bulanıklıklardır. Genellikle öldürücü doz alındığında, ölüm 1-10 dakika içinde meydana gelir.
Sarin: Renksiz bir sıvi olup buharı da renksizdir. • Son derece etkili ve öldürücü bir gazdır. • Renksiz ve kokusuz olup, teşhisi ve sezilmesi zordur. Simgesi: GB • Kimyasal Ismi: Izopropilmetil Fosdonofloridat • Rengi: Yoktur • Etkilenme Hızı:Çok Hızlıdır • Fizyolojik Etkileri: Tabun ile aynıdır. http://www.youtube.com/watch?v=zPSUbjzQngo
Soman: Özelikleri diğer sinir gazları gibi olup, meyva kokulu; yabancı maddeler ile karıştırıldığında ise, kafur kokuludur. • Simgesi: GD • V Maddeleri: Bu sıvılar kalıcı sinir maddeleridir. Renksiz ve kokusuz olup, çabuk buharlaşmazlar ve donmazlar. Bu nedenle etkileri günlerce sürebilir. Bitkiler tarafından da emilebilirler. Çıplak tenden emildiğinde, diğer sinir gazları ile aynı etkileri gösterirler. Bu maddeler kirletilmiş bölgeler, mayınlanmış bölgeler gibi yerlerde etkilidirler. Sarinden çok daha fazla zehirlidir.
SİNİR GAZLARININ GENEL OLARAK FİZYOLOJİK BELİRTİLERİ • Sebepsiz burun akması, • Göğüs tıkanıklığı, • Göz bebeklerinin küçülmesi, • Ağızdan salya akması, • Bulantı, kusma aşırı terleme, • İdrarını tutamama • Görüşte bulanıklık, • Denge bozukluğu, • Baş ağrısı, • Çırpınma, koma ve ölüm
SİNİR GAZLARINDAN KORUNMA Sinir gazlarına karşı aşağıdaki malzemelerle korunma sağlanır. • Maske, gazlara karşı korunma sağlayan sığınaklar, • Gaz elbise ve pelerinleri veya diğer koruyucu örtüler, • Otomatik Atropin iğnesi, • Atropin sülfat eriği, • Atropin sülfat tabletleri,
KENDİ KENDİNE YARDIM Gaz belirtileri görüldüğünde süratli hareket esastır. • Göze gaz bulaşmış ise, gözünü bulaşan sıvıdan bol bol su ile yıkayarak temizle, • Yüzünde veya diğer açık yerlerinde bulunması muhtemel olan gaz bulaşığını su veya sabunlu su ile bol bol yıkayıp temizle, • Maske tak, • Yukarıda 1-5 arasında gösterilen araz belirirse bir atropin iğnesi yap, • Bulaşık elbiseleri temizle veya at,
YAKICI GAZLAR • Levizit, Fosken oksim, Etildikloro-arsin, Nitrojen iperit,Hardal gazı, Kükürtlü hardal gibi gazlar. GENEL BİLGİLER • Hücre DNA’sını tahrip ederek hücre faaliyetlerini durdurur. Hücre zehirleyici ve yapısını değiştirici etki gösterir. • Buhar ve sıvı olarak kullanılan yakıcı gazlar gözlere ve akciğerlere etki eder ve deriyi yakarlar. Renkleri renksizden koyu kahve rengine kadar değişen yağlı sıvılardır. • Bu gazların bir kısmı kokusuz olup, diğerlerinin hardal, sarımsak, sardunya, bayır turpu kokusu vardır.
Yakıcı gazlar etkilerini sinsice gösterirler. Dokunulduğunda ağrı ve sızı duyulmaz etkisi geçtir. • Yakıcı gazlar personeli saf dışı etmek ve saf dışı olma korkusu altında bulundurup, giyildiğinde içinde uzun müddet kalınamayan koruyucu elbiseleri çıkarmamayı sağlayan gazlardır.
YAKICI GAZLARIN FİZYOLOJİK ETKİLERİ • Gözlerde kızarıklık, sulanma, yanma, iltihap, • Gözlerde ışığa karşı hassasiyet, • Göz kapaklarının şişmesi, • Öksürük ve boğulma hali, • Boğaz ve nefes yollarında iltihaplanma, • Ciltte kızarıklıklar ve yanma, • Ciltte kabarcıklıklar, • Bulantı ve kusma,
KORUNMA • Maske, • Gaz elbisesi, gaz pelerinleri veya diğer koruyucu örtüler, • Sığınak, • Koruyucu merhemler,
KAN ZEHİRLEYİCİ GAZLAR, Arsin, Siyonejen Klorid, Hidrojen Siyanür, Karbonmonoksit GENEL BİLGİLER: • Kan zehirleyici gazlar genellikle gaz veya buhar olarak atılır ve solunum yoluyla vücuda girerler. • Vücut hücrelerinin kandaki oksijeni kullanmalarına engel olmak suretiyle dolaşım ve solunum sistemlerini etkilerler. • Bu gazlar renksizdirler. Bazılarında şeftali çekirdeğinin bayıltıcı kokusu veya acı badem kokusu vardır. Bazıları burnu tahriş edebilir. • Kan zehirleyici gazı fazla teneffüs eden kişiler bir kaç dakika içinde kendilerini kaybedebilir ve ölebilirler.
Kan Zehirleyici Gazların Çeşitleri: Hidrojen siyanür (HCN) Simgesi: AC Kimyasal ismi: Siyanitrik asit Siyanojen klorür (CNCl) Simgesi: CK Kimyasal İsmi: Siyan klorür Arsin (AsH3) Simgesi: SA Kimyasal ismi: Arsenikli hidrojen
KAN ZEHİRLEYİCİ GAZLARIN FİZYOLOJİK ETKİLERİ • Burun ve boğazda tahribat, • Öksürük (CK), • Göğüs darlığı ve boğulma hali, • Gözde tahriş ve yaşarma, • Baş ağrısı, baş dönmesi, göz kararması, • Bulantı ve kusma, • Solunum artması (AC), • Güç ve ağır teneffüs (CK), • Titreme (SA), • Koma ve ölüm (Fazla miktarda teneffüs edildiğinde.)
KORUNMA • 1-Koruyucu maske ve sığınaklar, • 2- Amilnitrit Ampul. KENDİ KENDİNE YARDIM • Maskeni tak, • Mümkünse temiz hava bulunan yere git, • Lüzumsuz hareketler yapma, • Elbiselerine sıvı gaz bulaşmış ise çıkar ve havalandır.
BOĞUCU GAZLAR Fosgen, Difosgen GENEL BİLGİLER Boğucu gazlar, solunum yoluyla vücuda girerler. Nefes yolları ve akciğeri tahrip etmek suretiyle solunum sistemini etkilerler. Fazla miktarda alındığında gazla şişen akciğerler kanın serumu nedeniyle sıvı ile dolar ve oksijen eksikliği ölüme neden olur. Tıpkı su içerisinde boğulmak gibi ölüm meydana getirirler. Çok uçucu olan bu gruptaki gazlar genellikle renksiz ve yeni biçilmiş çayır, çürümüş saman ve mısır püskülü kokusu gibi kokuları vardır.
Boğucu Gazların Çeşitleri: Fosgen: Normal olarak kısa etki süreli bir kimyasal maddedir I. Dünya Savaşında geniş bir şekilde kullanılmış ve kimyasal madde ölümlerinin %80´inin bu gaz nedeniyle olduğu belirlenmiştir. Üzerinde en fazla araştırma yapılan gazlardan biridir. • Simgesi: CG • Kimyasal İsmi: Karbonil Klorür • Kokusu: Yeni biçilen taze ot veya yeşil mısır • Rengi: Renksiz gazdır. • Etkilenme Hızı: 1-3 saat arasında etkisini gösterir.