1 / 34

Gastroözefagial reflu hastalığının tanısı:

Özefagial transit zamanına anatomik pozisyonun etkileri : biyomanyetik tanı tekniği World J Gastroenterol  2008 October 7; 14(37): 5707-5711.

lowell
Download Presentation

Gastroözefagial reflu hastalığının tanısı:

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Özefagial transit zamanına anatomik pozisyonun etkileri : biyomanyetik tanı tekniğiWorld J Gastroenterol  2008 October 7; 14(37): 5707-5711

  2. Amaç: Beden kitle indeksi (BKI)’ne göre özefagial transit zamanı (ETT) korelasyonunun analizi ve vücudun 3 anatomik eğilimine dayanan değerlerin karşılaştırılması

  3. ETT sağlıklı insanlarda katı ve yarı katı gıdalar için 4 ve 8 s arasında iken sıvı ETT yaklaşık 1-2 s de sonlanmaktadır.

  4. Gastroözefagial reflu hastalığının tanısı özefagusun hasarı veya diğer motilite sorunlarının olmadığı hastaların patolojik reflusu varlığını içermektedir.

  5. Gastroözefagial reflu hastalığının tanısı: Endoskopi Manometri İmpedans Sintigrafi

  6. Ett değerlendirmesi: Akalazya Özefajit Disfaji Gastroözefagial reflu Gibi hastalıkların tanısının tamamlanması için kullanılır

  7. Son zamanlarda kolon transit zamanı ve gastrik boşalma zamanını içeren biyomanyetik teknik uygulanmaktadır. Rahat ve girişimsel olmadığı için avantajlıdır. İyonize radyasyonu kullanmazlar.

  8. Bu çalışmada özefagus motilitesi ve ETT değerinin vakalarda farklı anatomik pozisyonlarda değişimlerinin izlenmesi için manyetik alan ölçer manyetometre kullanılmıştır.

  9. Biyomanyetik problar vakaların toraksının üzerinde özefagus çizgisi boyunca yerleştirilmiştir. Manyetik parça yutturulan 10u erkek 4ü kadın olan toplam 14 vakanın 12 saatlik açlık sonrası 90,45 ve 0 dereceli pozisyonlarında ETT incelenmiştir.

  10. 0 derecede: 23.6±9.2 s 45 derecede: 6.1±1.5 s 90 derecede: 5.18±1.8 s Yüksek eğim değerinde ETT değeri düşük bulunmuştur. ETT ile ağırlık,yaş ve BKI arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.

  11. Genel pratikte dispepsi: insidans, risk faktörleri, komorbidite ve mortalite Family Practice 2007 24(5):403-411; doi:10.1093/fampra/cmm050

  12. Üst gastrointestinal semptomları UK’de yaygındır, Her yıl populasyonun %1.5 i mide hastalığı için gastroenterologa danışmaktadır.

  13. Üst gastrointestinal semptomları • Mide ekşimesi • Asit regürjitasyonu • Bulantı • Kusma • Karında rahatsızlık

  14. Üst gastrointestinal semptomlar Yiyecek içecek tüketiminde, Sosyal ve fiziksel aktivitelerde, Çalışma hayatında ve Ve uykuda çeşitli sorunlara sebep olmaktadır.

  15. Semptomların potansiyel nedenleri: Gastroözefagial reflu hastalığı (GERD) Gastroenterit Gastrit Peptik ülser hastalığı (PUD) Gastrik veya özefagial CA Safra kesesi-pankreas hastalıkları diyabet

  16. Çalışma populasyonu En az 2 yılda bir gastroenterologa danışan 20-79 yaş arası bireyler (önceden CA tanısı almış, alkol veya madde bağımlılığı olan, hamile ve asit baskılayıcı ilaç ve türevlerini 1 yıldan fazla süredir kullananlar çalışma dışında tutulmuştur.)

  17. Yapılan takipte 1996 yılında dispepsi insidansı 1000de 15.3 bulunmuştur. İnsidans kadınlarda (1000de 16) erkeklere (1000de 14.5) göre daha yüksektir. Yaş ile beraber hem erkeklerde hem de kadınlarda görülme sıklığı artmaktadır.

  18. 1999 yılında insidans 1000de 15.5 e yükselmiştir. 1996 yılında dispepsi tanısı almış hastaların %28inin epigastrik ağrı,%20sinin hazımsızlık problemleri yaşadıkları belirlenmiştir.

  19. Epigastrik ağrı problemi yaşayanların %6sı kadındır. Hazımsızlık problemi yaşayanların yarısının 60 yaş ve üzeri olduğu saptanmıştır.

  20. Potansiyel risk faktörleri Sigara içme ve obezite (BKI≥30kg/m2) dispepsinin artan riski ile ilişkilidir. Ancak obezite ile ilişki sınırlı kalmaktadır. 1 yıl içinde tanı almış göğüs ağrısı, genel ağrı,anjina,sinüzit,osteoartrit/romatoid artrit veya uyku problemleri dispepsi ile ilişkilidir.

  21. Dispepsi ile önceden varolan astım, kronik obstrüktif pulmoner hastalık, astım, öksürük, kulak iltihabı, larenjit, pnömoni ve stresle ilişkili bulunmamıştır. Non-steroidal anti-inflamatuar ilaçlar veya aspirin kullanımının dispepsinin yeni tanı alımını artırmaktadır.

  22. Gastroduedonal ülserin pilor ve pilorik vagus-koruma gastrektomisi ile tedavisi World J Gastroenterol  1999; April 5(2):156-159

  23. Atomik olmayan bir prosedür olarak midenin kısmi rezeksiyonu peptik ülserin tedavisinde yıllardır kullanılmaktadır.

  24. Ancak operasyonda pilorik fonksiyonun kaybı görüldüğünden : zayıf emilim İntestinal içerik reflüsü Dumping sendromu Hızlı gastrik boşalma Gibi problemler oluşabilmektedir.

  25. Bu komplikasyonları önlemek için pilor ve pilorik vagus-koruma gastrektomisi dizayn edilmiştir. (PPVPG)

  26. Gastrik komplikasyonları test etmek için ortalama 46 yaş (17-67), 121 erkek ve 11 kadından oluşan 132 kişi takip edilmiştir. Vakaların %97sinin mide ekşimesi,düşük iştah, bulantı,kusma ve üst karında ağrı gibi semptomları bulunmaktadır.

  27. Yapılan çalışmada PPVPG tekniği Billroth 1-2 tekniği ile birlikte yürütülmüş ve sonuçlar karşılaştırılmıştır

  28. PPVPG uygulamasından ortalama 6.5 yıl sonraya kadar hastaların herhangi bir semptomu oluşmamıştır. • PPVPGye göre B1 ve B2 yapılmış hastalarda 2. dereceden intestinal içerik reflüsü oluşma oranı %7.1 daha fazla bulunmuştur.

  29. Dumping sendromu PPVPG de görülmezken Bİllrothda görülmüştür. • Gastrik boşalma,sindirim, emilim,vücut ağırlığı ve yaşam kalitesi yönünden PPVPG başarılı bulunmuştur.

  30. Teşekkür ederim …

More Related