240 likes | 618 Views
SUÇ EŞYASININ SATIN ALINMASI VEYA KABUL EDİLMESİ SUÇU. TCK 165. TCK m. 165.
E N D
SUÇ EŞYASININ SATIN ALINMASI VEYA KABUL EDİLMESİ SUÇU TCK 165
TCK m. 165 • Bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı veya diğer malvarlığı değerini, bu suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Korunan Menfaat • Korunan menfaat, malvarlığı hakkının yanında, adliye ve kamu düzeninin korunmasıdır. • Bu fiilin suç sayılması ile, suç işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edilen menfaatlerin piyasada tedavüle konulmasının ve suç işlemenin bir menfaat temini açısından cazip bir yol olarak görülmesinin önüne geçilmek istenmiştir. • Bu mülahazalarladır ki, bir suçun işlenmesi suretiyle veya bir suçun işlenmesi dolayısıyla elde edilmiş olan bir şeyin satın alınması ve kabul edilmesi suç olarak tanımlanmıştır.
Maddi Unsur • Fail Suç eşyasının satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi suçunun oluşması için, önceden işlenmiş bir suç olması gerekir. Önceden işlenmiş bir suça, azmettiren veya yardım eden olarak katılmamış olan herkes, bu suçun faili olabilir. Suçun faili olabilmek için ilk şart, failin önceki suçun işlenmesine herhangi bir şekilde katılmamış olması gereğidir. Failde suç işleme kastı olmamasına karşı, bir kimsede bulunan eşyayı gözüne kestiren kişi, failin bu eşyaya karşı suç işleyerek kendisine vermesini isterse, azmettiren olarak sorumlu olacaktır.
Fail, ilk suçun mağduru da olmamalıdır. Eğer fail birinci suçun mağduru ise, doğal olarak ikinci suçun da mağduru olacak, fail ile mağdur sıfatı aynı kişide birleşemeyeceğinden ikinci suçun faili, birinci suçun mağduru olamayacaktır.
Mağdur • Suçun mağduru, bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyanın veya diğer malvarlığı değerinin sahibi veya zilyedidir. Suçun mağduru herkes olabilir.
Suçun Konusu • Suçun işlenmesiyle elde edilen ve ekonomik değeri olan şeyler (para dahil) bu suçun konusunu oluşturur. Taşınır veya taşınmaz mallar bu suçun konusu olabilir. • Örneğin, bir kamu görevlisinin, yapmaması gereken bir işi yapmak karşılığında rüşvet olarak bir daire alması durumunda, bu dairenin özelliğini bilerek ondan satın alan fail de “suç eşyasını satın alma veya kabul etme” suçunu işlemiş olacaktır. • Suçun işlenmesiyle elde edilen eşyanın ekonomik değerinin az ya da çok olmasının önemi yoktur.
Suçun İşlenmesiyle Elde Edilme • TCK m. 165’te yer alan suçun işlenebilmesi için suça konu malvarlığı değerinin, daha önce işlenmiş olan bir suçtan elde edilmiş olması gerekmektedir. • Bu bağlamda, kabahat ürünü olan (Kumardan veya dilencilikten elde edilen) malvarlığı değerinin alınması ya da kabul edilmesi bu suçu oluşturmaz. • Malın elde edildiği ilk suç (ön suç), rüşvet, irtikap, zimmet vs. olabilir. Önemli olan, bu ilk eylemin suç olarak tanımlanmasıdır. Malın elde edildiği eylem hakkında mahkumiyet kararı verilmiş olmasına gerek yoktur. • Ön suç ile suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu mümkün ise aynı mahkemede yargılanmalı bu mümkün değil ise TCK 165 bakımından yargılamayı yapan mahkeme ön suça ilişkin yargılamayı bekletici mesele yapmalıdır.
Ön suç (malın elde edildiği ilk suç), af veya zamanaşımı ve şikayet yokluğu sebebiyle ortadan kalkmış olsa bile, suç eşyasını alma veya kabul etme suçu oluşur. • Ancak ön suça ilişkin kanun maddesi kaldırılmış veya eylem suç olmaktan çıkarılmış ise, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suç işlenemeyecektir. • Ön suç, kasten işlenen bir suç olabileceği gibi taksirle işlenmiş bir suç da olabilir.
Örn. Zabıtadan kaçan dilencinin bozuk paralarını bütün hale getiren esnaf kimsenin eylemi suç değildir. Çünkü bozuk paralar kabahat neticesinde elde edilmiştir. • Örn: Çalıntı bir telefonu ve bir eşyayı suç neticesinde elde edildiği bilindiği halde almak ise suç eşyasının satın alınması suçunu oluşturacaktır.
Hareket/ Netice • Suçun hareket unsuru tipiklikte, satmak, devretmek, satın almak veya kabul etmek olarak gösterilmiştir. Suç, seçimlik hareketli bir suçtur. • Satmak, bir eşya veya diğer malvarlığı değerini belli bir bedel karşılığında başkasına vermeyi; • Devretmek, bir eşya veya diğer malvarlığın değerini satma dışındaki başka bir hukuki ilişki sonucu bir başkasına devretmeyi (bağışlama vs.); • Satın alma, satım sözleşmesiyle bir eşyayı almaktır. • Kabul etme ise, satın alma dışında, başka bir hukuki ilişki sonucu eşyanın zilyetliğini ele geçirmeyi ifade eder. Kabul olgusu, kiralamak, parayı ödünç almak, trampa, bağış, ariyet vs. hukuki işlemle almak anlamına gelmektedir. Eşya veraset yoluyla dahi kabul edilmiş ise, suçtan elde edildiği biliniyor ise, suç eşyasını satın alma veya kabul etme suçu oluşur.
Suçun hareket unsurunu oluşturan eylemlerin tamamında, eşyanın önceki suçun failinin rızasına dayanarak, ondan veya bir başkasından alınması veya ondan alan kimsenin bu eşya veya diğer malvarlığı değerini bir başkasına vermesi söz konusudur. • Eşya önceki suçun faili veya ondan alan kimsenin rızası dışında alınmış ise, bu durumda suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu değil, hırsızlık, dolandırıcılık veya yağma suçu oluşacaktır.
Suçun tamamlanması için, satım sözleşmesi veya devir veya kabul olgusun doğuran diğer bir sözleşmenin yapılması yeterli olmayıp, ayrıca eşyanın veya diğer malvarlığı değerinin de faile teslim edilmiş olması gerekir. • Alıcının bedeli ödeyip ödememesi veya bedel olarak eşya verilmesi suçun oluşumu bakımından önemli değildir.
Manevi Unsur • Suçun oluşabilmesi için failin kasten hareket etmiş olması gerekir. Özel kasta ihtiyaç yoktur. • Önceki suçun işlenmesine katılmamış olan fail, aldığı ya da kabul ettiği eşyanın suçun işlenmesiyle elde edilmiş olduğunu bilerek ve isteyerek bu eşyayı ya da malvarlığı değerini satar, devreder, satın alır veya kabul eder ise genel kast ortaya çıkmış olur. • Bu noktada failin, eşyanın suç ürünü olduğunu bilmesi yeterlidir. Hangi suçun sonucu ortaya çıktığını, ön suçun nerede, ne zaman, kim tarafından işlendiğini bilmesine gerek yoktur.
Bu suç bakımından kast, çoğu zaman açık şekilde anlaşılamaz. Ancak fail, eşyayı piyasa değerinin çok altında almış veya normalde satmaması gereken yaştaki birisinden almışsa ya da o yörede sürekli suç işlediği bilinen kimseden almış ise bu durumda failin bu eşyanın suç eşyası olduğunu bilerek aldığı kabul olunabilir. • Örneğin, mesleği hurdacılık olan sanığın, 16 yaşındaki sanıkların getirdiği ve bilirkişi beyanına göre 80 lira olan çalıntı oto teybi ile yalnızca araçlarda kullanılıp tek başına kullanım alanı olmayan oto telefonunun ahizesini değerinin çok altında bir milyon lira gibi cüz i satın aldığı çalışır durumda olan aletlerin yaşı itibariyle sanıklarda bulunmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği de gözetilerek sanığın cezalandırılması gerekir. (Yar. 11 CD. 10.04.2006 tarih ve 2003/14457)
Yar. 11 CD. 04.12.2006 tarih ve 2005/6003 Sayılı Kararı • Sanık M..B.. Suç tarihi itibariyle, kum, çimento ve inşaat malzemesi alım satımı yapmaktadır. Sanık M.B., Y’den, suça konu çimentoları piyasanın yarı fiyatına satın almış ve alımları yetkili satıcılardan fatura ve benzeri belgeler karşılığı olmaması karşısında, daha önceden hiç tanımadığı bir şahsın beyanına itibar ederek suça konu çimentoları aldığına dair savunmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı açıktır. • Sanık, kendisine teslim edilen eşyaların suç konusu olduğunu bilebilecek konumdadır.
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu, olası kast ile de işlenebilir. • Fail, eşyanın suç eşyası olduğu ile ilgili tam bir bilgiye sahip olmadan, ancak “suç eşyası olursa olsun” diye düşünerek, bu eşyayı almış ise, anılan suçu işlediği kabul olunacaktır. • Ancak failin bir malın suçtan kaynaklandığını düşünerek bu malı alması durumunda, gerçekte bu mal suçtan kaynaklanmamış ise, tipiklikte hata kapsamında değerlendirilir ve fail cezalandırılmaz.
Suç, satma, devretme, satın alma veya kabul etme biçiminde işlenebilir. Suç eşyasını yerini bilen ve fakat bu hareketlerden herhangi birisini yapmayan kimsenin eylemiş bu suçu oluşturmaz. Diğer şartları da var ise, TCK 278/2 kapsamında değerlendirilebilir. • Failin kastı, satın alma veya kabul etme eyleminden önce veya en geç eylem sırasında var olmalıdır. Malı satın aldıktan veya kabul ettikten sonra suç eşyası olduğun öğrenir ise, 166. maddede yer alan “bilgi vermeme” suçu oluşur. • Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun taksirli haline yer verilmemiştir.
Hukuka Aykırılık Unsuru • Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunda, mağdurun rızasının bulunması, suçu hukuka uygun hale getirir. • Örneğin, malı çalınan mağdur çalan kişiden kendisi açısından çok önemli olan bu malı alamadığı bir durumda, malı elinde bulunduran kimseden bu malı (kendi malını) almış ise eylem suç oluşturmaz. • Bu suç bakımından görevin ifası hukuka uygunluk sebebidir. Örneğin, polis memurlarının daha önceden suç işleyen kimse ile irtibata geçip, suçun delil ve emarelerinin ortaya çıkarılması için alıcı kılığında suç eşyasını satın alınması veya kabul edilmesi halinde fiil hukuka uygun hale gelir.
İçtima Hükümleri • Teşebbüs Suç salt hareket suçudur. Bu suça teşebbüs mümkün değildir. Ancak icraya başlama anı tespit edilebilir ise teşebbüs mümkündür. Örneğin, suç eşyasını satın almak üzere, pazarlık yapan bir kimsenin bu halde iken yakalanması…. • İştirak Ön suçun faili bu suçu işleyemez. Ayrıca, ön suça iştirak etmiş olan (azmettiren ya da yardım eden) kimse de bu suçu işleyemez. Suç çok failli bir suçtur. Bu suça, ön suça katılmayan kimseler beraber işleme, azmettirme veya yardım etme suretiyle iştirak edebilirler.
İçtima • Seçimlik hareketler olan, satın alma, satma, devretme veya kabul etme fiillerinden, satın alma-kabul etme veya satma-devretme fiilleri yapılmış olduğunda eylem tek suça vücut verir. • Ancak, fail suç eşyasını bu niteliğini bilerek alır ve daha sonra eşyanın bu niteliğini bilen bir başkasına satar ise, iki farklı suç oluşur. Bu halde gerçek içtima kuralları uygulanır. • Suç eşyasını ön suçu işleyen kimseler satar ise bu suçun oluşmayacağı açıkça kanunda yazılıdır. Bu kimseler suç işleyerek elde ettikleri eşyayı gizlemek için çeşitli işlemlere tabi tutar veya bu malvarlığını yurt dışına çıkarırlar ise TCK m. 282’de yer alan “suçtan kaynaklanan malvarlığını aklama suçu” oluşur.
Yargıtay Kararları • Sanığın suça konu 21 adet teybi faturasız olarak rayiç değerin altında bir fiyatla satın aldığının anlaşılması karşısında, hırsızlık malı almak suçunun işlendiği gözetilmelidir. (Yargıtay 6. C.D. 09.12.1996 T. 13067/13046) • Teybi çalan ……….’ın beyanı ile 3.000.000 TL değerindeki teybin 300.000 TL’ye alınması karşısında, eylemin sabit olduğu gözetilmeden beraatına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Şikayetçinin ikamet ettiği köyün güvenlik nedeniyle boşaltılması üzerine arazisinde bıraktığı su motorunu, sanığın, çobanlık yapan ve haklarında soruşturma yapılmadığı anlaşılan oğulları tarafından bulunduğu yerden alınarak eve getirildiği ve bu şekilde eve getirilen su motorunu kabul ederek sahiplendiği iddia olunması karşısında TCK m. 165’te yer alan suçun oluştuğu… (Yar. 11 CD. 23.01.2006 tarih ve 2003/6853)
Sosyal Mesaj Adaletin kuvvetli; Kuvvetlilerin de adaletli olmaları gerekir. BLAISE PASCAL