430 likes | 732 Views
TİCARET HUKUKU BİLGİSİ. Haksız Rekabet. Rekabet Kavramı.
E N D
TİCARET HUKUKU BİLGİSİ Haksız Rekabet
Rekabet Kavramı • Rekabet bir haktır. Ancak her hak gibi rekabet hakkı sınırsız da değildir ve dürüstlük kuralları çerçevesinde ve ahlaki kullanılması gerekir. Rekabet hakkının aşırı biçimde ve kötüye kullanılması, gayri ahlaki davranılması rekabeti tehlikeye düşürür, rekabetten beklenen olumlu neticelerin ortaya çıkmasını engeller, rakiplerin ve tüm tüketici veya müşterilerin ekonomik çıkarları bundan olumsuz etkilenir. Bu nedenle rekabeti sağlamaya yönelik tedbirlerin yanında (4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun), rekabetin her türlü şekilde kötüye kullanılması anlamına gelen haksız rekabeti önlemeye yönelik düzenlemeler de kabul edilmiştir.
Rekabet Kavramı • Türk hukukunda haksız rekabeti genel olarak düzenlemeye yönelik iki ayrı düzenleme vardır. Bunlardan birisi TBK md. 57’de; diğeri ise TTK md. 54 vd.’da yer alır. • TBK md. 57 anlamında haksız rekabet düzenlemesi şu şekildedir: Gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması ya da dürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlarda bulunulması yüzünden müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı hâlinde zararının giderilmesini isteyebilir. Ticari işlere ait haksız rekabet hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır.
Rekabet Kavramı • TTK md. 54 vd.’na göre haksız rekabet, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalardır.
Rekabet Kavramı • Anlaşılacağı üzere her iki düzenleme haksız rekabet konusunda benzer bir içeriğe sahip olmakla birlikte hangisinin ne tür haksız rekabet bakımından geçerli olacağı tam açık olarak belli değildir. Esasen TBK md. 57 ticari olmayan işlerdeki (adi işler) haksız rekabet halleri için, buna karşın ticari işlerdeki haksız rekabet halleri için TTK md. 54 vd.’daki hükümler uygulanır. • Ancak bu durumda da ticari işler ile ticari olmayan işlerdeki haksız rekabet hallerinin ayırımı ve nitelendirilmesi sorunu ortaya çıkmaktadır. Ondan dolayı ağırlıklı olarak kabul edilen görüşe göre, TBK md. 57 yürürlükte olmasına rağmen zımnen ilga edilmiştir ve ticari olmayan haksız rekabet hallerine dahi uygulanamazlar.
Rekabet Kavramı • Bunun yerine ticari olsun ya da ticari olmasın tüm haksız rekabet hallerinde TTK md. 54 vd. hükümlerinin uygulanması gerekir. Zira TTK md. 54 vd.’nın düzenlenme tarzı hem ticari hem de ticari olmayan (adi) haksız rekabet hallerine uygulanacak kabiliyette ve niteliktedir. • Sonuç olarak, TTK md. 54 vd. hükümleri şu an için Türk hukukunda haksız rekabet kurumunu düzenleyen genel kural olarak kabul edilmektedir. Böylece TTK md. 54 vd. hükümleri ticari olsun ya da olmasın tüm haksız rekabet hallerine karşı uygulanacaktır.
Rekabetin Korunması • TTK md. 54 vd.’da yer alan haksız rekabet kuralları ile 4054 sayılı RKHK hükümleri karşılaştırıldığında, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar olarak tanımlanan haksız rekabet hükümleri, genel olarak serbest rekabet düzeninin yanı sıra tacirleri, ticari işletmeleri, bazı hallerde müşterileri ve mesleki örgütlerin ortak çıkarlarını koruma amacıyla öngörülmüşlerdir. RKHK’nın amacı ise, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamaktır (RKHK md. 1). • Görüldüğü gibi, TTK’nın md. 54 vd. hükümlerindeki kurallar her alanda uygulanabilecek tarzda hükümler içerdiği halde, RKHK’la sadece mal veya hizmet piyasalarındaki rekabetin sağlanması hedeflenmektedir.
Rekabetin Korunması • Haksız rekabetin özel bir türü olan ithalatta haksız rekabetin önlenmesi amacıyla 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun vardır. Bu kanunun amacı, ithalatta haksız rekabet hallerinden olan dampinge ve sübvansiyona konu olan ithalatın sebep olduğu zarara karşı bir üretim dalının korunması amacıyla yapılacak işlemleri, alınacak önlemleri, gerekli ilke ve uygulama kararlarını verecek İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun oluşturulması ve bunun görevlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir (md. 1). • Aşağıdaki açıklamalarda, haksız rekabet kurumunu Türk hukukunda genel olarak düzenleyen TTK md. 54 vd. hükümleri ana hatlarıyla ele alınmaktadır.
Haksız Rekabet • Türk hukukunda haksız rekabetin TTK md. 54 vd. hükümlerindeki düzenlenme tarzı hem ticari hem ticari olmayan ilişkilerdeki haksız rekabet hadiselerini kapsamına aldığı için, bazı özel kanunlarda haksız rekabetin özel türleriyle ilgili hükümler varsa ilk önce onlar uygulanır. Örneğin FSEK, MarKHK, İthHRÖK’da olduğu gibi. • Eğer bir husus özel nitelikteki bir haksız rekabet düzenlemesine konu olmamış ise, buna TTK md. 54 vd.’daki haksız rekabet kuralları uygulanacaktır.
Haksız Rekabetin Tanımı • TTK md. 56’da haksız rekabet şöyle tanımlanmaktadır: Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
Unsurları • Haksız rekabetten söz edilebilmesi için ortada bir kazanç sağlama amacına yönelik bir faaliyet ve yarışma ortamı var olmalıdır. Yani ortada belli bir alanda ekonomik etkinlikler yürütülüyor olması gerekir. Bu ekonomik etkinliklerin yürütülmesine ticari işletmeyle iştirak ediyor olmak şart değildir. • Bir başka deyişle ekonomik yarışın mutlaka ticari işletmeler arasında geçiyor olması şart değildir. Bunun dışındaki işletmeler arasındaki ekonomik yarış bakımından da haksız rekabet olabilir. Örneğin avukatlık büroları, doktor muayenehaneleri arasında haksız rekabet fiilleri olabilir.
Unsurları • Yeni kanuni düzenleme gerekçesinde “tüm katılanlar için” haksız rekabetin engellenmesinin amaçlandığı belirtilmektedir. Böylece sadece rakipler arasında ortaya çıkan ve rekabetin sağlıklı işlemesini engelleyen davranışları konu alan değil, tüketiciler genel ekonomi ve kamunun korunmasını sağlayan kurallardan söz edilmektedir. Bu genel korumanın altında, rakipler, tedarikçiler ve tüketicilerin özel olarak korunduğu kabul edilmektedir. • Haksız rekabet için aldatıcı davranış veya dürüstlük kuralına aykırı bir davranışın varlığı gerekir. Dürüstlük kuralına aykırı davranış genel bir ifadedir ve aldatıcı davranışı da kapsar. Bir başka deyişle, aldatıcı davranış dürüstlük kuralına aykırı davranışın bir özel şeklidir. O halde haksız rekabette ekonomik rekabet dürüstlük kuralına aykırı herhangi bir davranışla kötüye kullanılmış ya da özel olarak aldatıcı hareketle kötüye kullanılmış olmaktadır. Haksız rekabet tanımında aldatıcı hareketlerle diye özel bir ifadeye esasen ihtiyaç yoktur.
Unsurları • Haksız rekabet için kusur ve zarar şart değildir. Haksız rekabet hadiselerinde haksız rekabette bulunan çoğu kez kusurlu davranmış olduğundan haksız rekabetin çıkmasına neden olmaktadır. Ancak yine de kusur haksız rekabetin ortaya çıkmasının şartı değildir. Bir kimse kusuru bulunmasa da haksız rekabetin oluşmasına mahal verebilir. Haksız rekabette kusur bazı davaların açılmasına imkân sağlar (maddi ve manevi tazminat davası). • Burada kusurun aranması haksız rekabetin oluşumuyla ilgili değil, sonuçlarıyla ilgili bir durumdur. Zira kusur olmasa da bazı haksız rekabet davaları (tespit, önleme ve düzeltme) davaları açılabilmektedir. Haksız rekabetin oluşması için haksız rekabete maruz kalan kişinin bu yüzden zarar görmesi veya bir zarar tehlikesine maruz kalması da aranmaz. Zarar veya zarar tehlikesi haksız rekabetin oluşma şartı değil, haksız rekabette açılacak dava türü bakımından gereklidir.
Önemli Haksız Rekabet Halleri • TTK md. 54’de haksız rekabet genel olarak tanımlanmış ve soyut kalmıştır. Md. 55’de ise bazı önemli haksız rekabet halleri sıralanmıştır. Böylelikle hangi hallerin haksız rekabet teşkil edebileceği md. 55’deki sayımla somutlaştırılmıştır. İktisadi rekabetin dürüstlük kurallarına aykırı davranışlarla her türlü kötüye kullanılmasıyla ortaya çıkabilen haksız rekabet halleri yalnızca oradakilerden ibaret değildir. Zira “sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır” ifadesiyle sayımın sınırlı olmadığı belirtilmiştir. Böylelikle genel olarak md. 54’deki koşullara uyan, özellikle de md. 55’de sayılan hallere benzeyen diğer haller de haksız rekabet hadiseleri olarak nitelendirilebileceklerdir. • TTK md. 55’de sayılan özel haksız rekabet halleri altı ana başlık altında olmak üzere sayılmaktadır:
Dürüstlük Kuralına Aykırı Reklamlar ve Satış Yöntemleri İle Diğer Hukuka Aykırı Davranışlar • Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek. • Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek. • Paye, diploma veya ödül almadığı hâlde bunlara sahipmişçesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak.
Dürüstlük Kuralına Aykırı Reklamlar ve Satış Yöntemleri İle Diğer Hukuka Aykırı Davranışlar • Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak. • Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek. • Seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak; şu kadar ki, satış fiyatının, aynı çeşit malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerinin benzer hacimde alımında uygulanan tedarik fiyatının altında olması hâlinde yanıltmanın varlığı karine olarak kabul olunur; davalı, gerçek tedarik fiyatını ispatladığı takdirde bu fiyat değerlendirmeye esas olur. Uygulamada bu tip mallara mostra adı verilmektedir.
Dürüstlük Kuralına Aykırı Reklamlar ve Satış Yöntemleri İle Diğer Hukuka Aykırı Davranışlar • Müşteriyi ek edimlerle sunumun gerçek değeri hakkında yanıltmak. Müşteri böylece malın kalitesi, tazeliği ve defosu konusunda fazla düşünmeden karar vermektedir. • Müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak. Bu hükümde saldırgan reklamlar değil, bizzat kapıda, yolda, müşterinin beklemediği bir durumda yapılan pazarlama faaliyeti ifade edilmektedir. • Malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak.
Dürüstlük Kuralına Aykırı Reklamlar ve Satış Yöntemleri İle Diğer Hukuka Aykırı Davranışlar • Tüketicinin korunmasına ilişkin özellikli haller: • Taksitle satım sözleşmelerine veya buna benzer hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek, peşin veya toplam satış fiyatını veya taksitle satımdan kaynaklanan ek maliyeti Türk Lirası ve yıllık oranlar üzerinden belirtmemek, • Tüketici kredilerine ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek veya kredilerin net tutarlarına, toplam giderlerine, efektif yıllık faizlerine ilişkin açık beyanlarda bulunmamak, • İşletmesine ilişkin faaliyetleri çerçevesinde, taksitle satım veya tüketici kredisi sözleşmeleri sunan veya akdeden ve bu bağlamda sözleşmenin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme süresi, müşterinin cayma veya fesih hakkına veya kalan borcu vadeden önce ödeme hakkına ilişkin eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak.
Sözleşmeyi İhlale veya Sona Erdirmeye Yöneltmek • Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek. • Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, hak etmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak. • İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek. • Onunla kendisinin bu tür bir sözleşme yapabilmesi için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış olan alıcının veya kredi alan kişinin, bu sözleşmeden caymasına veya peşin satış sözleşmesi yapmış olan alıcının bu sözleşmeyi feshetmesine yöneltmek.
Başkalarının İş Ürünlerinden Yetkisiz Yararlanma • Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak. • Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği hâlde, yararlanmak. • Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak.
Üretim ve İş Sırlarını Hukuka Aykırı Olarak İfşa Etmek • Gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
İş Şartlarına Uymamak • Kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
Dürüstlük Kuralına Aykırı İşlem Şartları Kullanmak. • Özellikle yanıltıcı bir şekilde diğer taraf aleyhine; • Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan, veya • Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullananlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
Haksız Rekabetten Doğan Sorumluluk • Hukuki Sorumluluk • Cezai Sorumluluk
Hukuki Sorumluluk • Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse aşağıdaki hukuk davalarını açabilir (TTK md. 56, f. 1). • a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, • b) Haksız rekabetin men’ini, • c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
Tazminat, • Haksız rekabet davaları açıldığı esnada çoğu kez haksız rekabet teşkil eden davranış henüz devam ediyor olabilmekte ve mahkemeye açılan davanın sonuçlanması ise uzun sürebilmektedir. Haksız rekabete uğrayanın buna katlanmasını beklemek ise haksızlık olacaktır. Bu nedenle haksız rekabet hallerinde HMK hükümlerine dayalı olarak davacı ayrıca ihtiyati tedbir talebinde bulunabilir. • Dava açma hakkı olan kimsenin dilekçesi üzerine mahkeme, tedbir olarak mevcut durumun olduğu gibi muhafaza edilmesine, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin durdurulmasına ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verebilir (TTK md. 61). Örneğin, davacı talep etmişse, mahkeme, bir ürünün bariz bir şekilde taklit ürün olduğu anlaşılabileceği durumlarda davalının üretiminin ve satışının durdurulmasına henüz daha davanın esası hakkında karar vermeden baştan durdurulmasına ihtiyati tedbir olarak karar verebilecektir. Davanın esası hakkında karar ise sonra verilecektir.
Tazminat • Mahkeme davayı kazanan tarafın talebiyle masrafı haksız çıkan taraftan alınmak üzere, kesinleşmesinden sonra hükmün ilan edilmesine de karar verebilir. İlanın şekil ve kapsamını hakim belirler (TTK md. 59). • Kanuna yeni konulan bir hükümle, aynı zamanda suç teşkil eden haksız rekabet hallerinde ithalat veya ihracat sırasında hak sahibinin talebi üzerine, haksız rekabet konusu mallara, gümrük idareleri tarafından ihtiyati tedbir niteliğinde el konulabileceği öngörülmüştür. Bu hükmün özellikle marka hakkının korunmasına ilişkin mevzuata göre hak sahibine tanınan haklarla bağlantısı da gerekçede vurgulanmıştır.
Davacı • Haksız rekabet davalarını açabilecekler üç gruptur.
Rakip • Birisi rakiptir. Yani haksız rekabet nedeniyle zarar gören ya da zarar görme tehlikesi altında bulunan kimseler bahsedilen hukuk davalarını açabilirler (TTK md. 56, f. 1).
Müşteriler • Bir diğeri ekonomik menfaatleri zarar gören ya da zarar görme tehlikesi altında bulunan müşterilerdir. Eski düzenlemede müşterilerin dava açabilmesi için zarar görme tehlikesi altında bulunmaları yeterli değildi. Yeni düzenleme ile müşterilerin zarar görme tehlikesinin varlığı dahi dava açabilmeleri bakımından yeterli kabul edilmektedir (TTK md. 56, f. 1). Ancak müşteriler bakımından yeni kanunla başka bir sınırlama öngörülmüştür. Buna göre müşteriler araçların ve malların imhasını isteyemezler (TTK md. 56, f. 2).
Mesleki ve Ekonomik Birlikler • Davacı sıfatına sahip üçüncü grup mesleki ve ekonomik birliklerdir. Ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer meslekî ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlar, tespit, önleme ve eski hale getirme davalarını açabilirler (TTK md. 56, f. 3. Bunların tazminat davası açmaları mümkün değildir. Eski düzenlemede bunların kendilerinin veya şubelerinin üyelerinin, haksız rekabete maruz kalan rakip veya müşteri sıfatıyla dava açma hakkına sahip olduğu hallerde dava açabilecekleri belirtilirken, yeni düzenlemede bu şartın kaldırıldığı görülmektedir (TTK md. 56, f. 3). Eski ve yeni düzenlemede mesleki ve ekonomik birliklerin maddi ve manevi tazminat davası açma hakları yoktur
Davranışı Gerçekleştiren • Haksız rekabet davalarının yöneltileceği kişiler üç gruptur: • İlki, haksız rekabet eden kişidir. Haksız rekabet sayılan davranışlarda bulunan kimselere karşı bütün haksız rekabet davaları açılabilir.
Çalıştıran • İkincisi, çalıştırandır. Haksız rekabet fiili hizmet veya işlerini gördükleri esnada müstahdemler veya işçiler tarafından işlenmiş olursa haksız rekabet davalarından tespit, önleme ve düzeltme davaları istihdam edenlere karşı da açılabilir (TTK md. 57, f. 1). Bu davaların açılmasında kusur şartı aranmadığı için istihdam eden TBK md. 66’ya göre, bütün dikkat ve itinayı göstermesine rağmen haksız rekabetin yapıldığını veya gerekli dikkat ve özeni gösterse bile buna engel olunamayacağını ispat ederek kurtulamaz. Buna karşın, istihdam edene tazminat davası da açılabilir, ancak bu davada tazminata hükmedilebilmesi için davalı istihdam edenin kusurlu davranmış olması gerekir. Tazminat davasına muhatap olan istihdam eden bu defa TBK md. 66’daki kurtuluş imkânlarından yararlanabilir.
Basın • Son olarak bir diğer davalı da basın, yayın kuruluşları ve yöneticileridir. Kanunda haksız fiilin her türlü basın, yayın, iletişim ve bilişim işletmeleriyle, ileride gerçekleşecek teknik gelişmeler sonucunda faaliyete geçecek kuruluşlar aracılığıyla işlenmişse, tespit, önleme ve eski hale getirme davalarının kural olarak ancak, basında yayımlanan şeyin, programın; ekranda, bilişim aracında veya benzeri ortamlarda görüntülenenin; ses olarak yayımlananın veya herhangi bir şekilde iletilenin sahipleri ile ilan veren kişiler aleyhine açılabileceğini ortaya koymaktadır. (TTK md. 58, f. 1). Buna karşın • Yazılı basında yayımlanan şey, program, içerik, görüntü, ses veya ileti, bunların sahiplerinin veya ilan verenin haberi olmaksızın ya da onayına aykırı olarak yayımlanmışsa,
Basın • Yazılı basında yayımlanan şeyin, programın, görüntünün, ses veya iletinin sahibinin veya ilan verenin kim olduğunun bildirilmesinden kaçınılırsa, • Başka sebepler dolayısıyla yazılı basında yayımlanan şeyin, programın, görüntünün, sesin, iletinin sahibinin veya ilan verenin meydana çıkarılması veya bunlara karşı bir Türk mahkemesinde dava açılması mümkün olmazsa, • davalar, yazı işleri müdürü, genel yayın yönetmeni, program yapımcısı, görüntüyü, sesi, iletiyi, yayın, iletişim ve bilişim aracına koyan veya koyduran kişi ve ilan servisi şefi; bunlar gösterilemiyorsa, işletme veya kuruluş sahibi aleyhine açılabilir (TTK md. 58, f. 1).
Basın • Ancak bunların kurusu bulunuyorsa davaların açılmasında bunlara sıraya bakılmaksızın dava açılabilecektir (TTK md. 58, f. 2). Kusurlu bulunmaları halinde haklarında tazminat davası açılması da mümkündür (TTK md. 58, f. 3).
İnternet Servis Sağlayıcı • Kanunda internet servis sağlayıcılara ilişkin bir düzenleme de getirilmiştir. Buna göre servis sağlayıcının sorumlu olması için; haksız rekabet fiilinin iletimini başlatmış, iletimin alıcısını veya fiili oluşturan içeriği seçmiş veya fiili gerçekleştirecek şekilde değiştirmiş olması gerekir (TTK md. 58, f. 4). Ancak Mahkeme haksız rekabet eyleminin olumsuz sonuçlarının kapsamlı veya vereceği zararın büyük olacağı durumlarda ilgili hizmet sağlayıcısını da dinleyerek, haksız rekabet fiilinin sona erdirilmesini veya önlenmesine ilişkin tedbir kararını hizmet sağlayıcı aleyhine de verebilir veya içeriğin geçici olarak kaldırılması dâhil somut olaya uyan uygulanabilir başka tedbirler alabilir. Tedbir kararı verilebilmesi için servis sağlayıcının yukarıda belirtildiği gibi kusurlu olması aranmaz.
Yetkili Mahkeme • Haksız rekabet davaları haksız fiil temelli olduklarından HMK md. 6 hükmüne tabidir ve haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde açılmaları mümkündür.
Zamanaşımı • Haksız rekabet nedeniyle açılacak hukuk davalarını dava açma hakkı olan kişi, bu hakların doğduğunu öğrendiği andan itibaren bir yıl ve haksız rekabet oluşturan fiillerin işlenmesinden itibaren üç yıl içinde açmalıdır. Ancak haksız rekabet fiili ceza kanunları açısından aynı zamanda suç teşkil ediyorsa, orada öngörülen daha uzun ceza zamanaşımı süreleri geçerli olacaktır (TTK md. 60). Süreler haksız rekabet teşkil eden fiillerin sona ermesinden itibaren işlemeye başlar.
Hükmün Üçüncü Şahıslara Etkisi • Haksız rekabet davalarından önleme ve düzeltme davalarında verilen kararlar, haksız rekabete konu olan malları doğrudan veya dolayısıyla ondan ticari bir amaçla elde etmiş olan şahıslar hakkında da icra olunur (TTK md. 56, f. 4). Bu hüküm mahkeme kararlarının yalnızca davanın taraflarını ilgilendirdiği ve yalnızca onlar hakkında icra olunabileceği kuralına istisnadır (HMK md. 303). • TTK md. 56, f. 4 hükmü doğrultusunda, örneğin bir firma taklit marka mallar üretmiş ve bunu satılmak üzere çeşitli yerlerdeki mağazalara dağıtmışsa, marka hakkı sahibi, taklit marka mal üreten firma aleyhinde açtığı ve kazandığı haksız rekabet davalarını taklit marka malları satmak üzere elinde bulunduran mağazalara karşı da icra edebilecek ve bu çerçevede taklit marka malların onların elinden alınmasını sağlayabilecektir. Ancak marka sahibi elde etmiş olduğu mahkeme kararını taklit marka malı şahsi tüketim için elinde bulunduran müşteriye karşı icra edemez.
Cezai Sorumluluk • Haksız rekabet fiillerinin hangi durumlarda cezai sorumluluğu gerektirdiği TTK md. 62’de gösterilmiştir. Buna göre • a) 55 inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler, • b) Kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih edilmesi için kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler, • c) Çalışanları, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri, çalıştıranın veya müvekkillerinin üretim veya ticaret sırlarını ele geçirmelerini sağlamak için aldatanlar, • d) Çalıştıranlar veya müvekkillerden, işçilerinin veya çalışanlarının ya da vekillerinin, işlerini gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız rekabet fiilini işlediklerini öğrenip de bu fiili önlemeyenler veya gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeyenler,
Cezai Sorumluluk • fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikâyeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar. • Tüzel kişilerin işlerini görmeleri sırasında bir haksız rekabet fiili işlenirse ceza hükmü, tüzel kişi adına hareket eden veya etmesi gerekmiş olan organın üyeleri veya ortakları hakkında uygulanır. Haksız rekabet fiilinin bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine de karar verilebilir.