1 / 67

HAZIRLAYANLAR: 060664027 HASRET YILMAZ 060664021 NİHAL ELİF YILMAZ 060664038 PINAR YOLDAŞ

Ivan Illich OKULSUZ TOPLUM. HAZIRLAYANLAR: 060664027 HASRET YILMAZ 060664021 NİHAL ELİF YILMAZ 060664038 PINAR YOLDAŞ 060664015 HANDAN ÖZLEM TEKİNSOY 060664035 ZAHİDE ÇALIŞKAN. IVAN ILLICH

marina
Download Presentation

HAZIRLAYANLAR: 060664027 HASRET YILMAZ 060664021 NİHAL ELİF YILMAZ 060664038 PINAR YOLDAŞ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Ivan Illich OKULSUZ TOPLUM • HAZIRLAYANLAR: • 060664027 HASRET YILMAZ • 060664021 NİHAL ELİF YILMAZ • 060664038 PINAR YOLDAŞ • 060664015 HANDAN ÖZLEM TEKİNSOY • 060664035 ZAHİDE ÇALIŞKAN

  2. IVAN ILLICH 1926’da Viyana’da doğdu. Salzburg’da tarih, Roma’da ilahiyat öğrenimi gördükten sonra rahip oldu. Porto Riko Katolik Üniversitesi başkan yardımcılığına getirildi (1956). 1960’da Cuernavaca’da (Meksika) Üçüncü Dünya’nın eğitim ve kültürel bağımsızlık sorunları üzerinde çalışan serbest bir üniversite kurdu. 1969’da Vatikan’la anlaşmazlığa düşünce din adamlığından ayrıldı. Yayınlanmış eserlerinden bazıları şunlardır: Okulsuz Toplum (1971), Şenlikli Toplum (1973), Tıbbın Öcü (1981), Gender (1982), H2O (1985), Geçmişin Aynasında (1991).

  3. NEDEN OKUL KURUMUNU KALDIRMALIYIZ Okullu yapmak: Öğrenmeyi öğretimle karıştırmak, eğitimi ilerlemeyle derecelendirmek, yeterliği diploma ile belgelemek ve yeni bir şey söyleyebilme yeteneğini akıcı konuşma ile karıştırmaktır. Çocuklar “okullu” kavramıyla değer yerine görevi benimserler.

  4. İvan İllıch’e göre okulun gizli müfredatını çözümlemek, okul kurumunun kaldırılmasında büyük yarar görecektir. İster zengin ister yoksul her iki kesimi de okullu yapmanın maliyet açısından hiçbir farkı yoktur. Kurumsal işlemlere güvenmek, bağımsız başarıdan kuşkulanma sonucunu doğurur. Kurumsallaşma ile karşılanan her basit gereksinme, yeni bir yoksul sınıfı ve yeni bir yoksulluk tanımı yaratır.

  5. Aynı okula gitseler, aynı yaşta başlasalar bile yoksul öğrenciler, orta sınıf çocuğuna sağlanmış eğitsel olanakların çoğuna erişemezler. Yoksul öğrenci, ilerleme ya da öğrenme için yalnız okulla yetinmek zorunda kaldığından geri kalacaktır.

  6. Eşit koşullara sahip olmayan çocuklar aşağılık duygusuyla okula gitmektedir. Okul, toplumsal kutuplaşmaya yol açar. Dünya uluslarını uluslar arası bir sınıflamayla sınırlandırır. Dünyanın her yerinde, okul giderleri okul gelirlerinden ve hatta kaba ulusal gelirden daha hızlı artmıştır.

  7. Okul, bir beceriyi toplumsal kaynakları har vurup harman savurarak kazanan ve herhangi bir diploma kazanan kişiyi yeğleyen bir ayrım sistemidir. Bu kurumun kalkması: • İnsanı, yalnızca okul yaşantısında yetersiz diye dışlamaktan korumak yoluyla bile ruhsal yönden yararlı olabilir. 2) Okulda öğrenmeyle toplumsal rollerin dağıtımı bir potada eritilir. Öğrenme, yeni bir beceri ya da içgörü edinmek anlamına gelir, oysa sınıf geçme başkalarının belirlediği bir görüşe bağlıdır. 3) Okul öğrenimlerinin her basamağı, önceden onaylanmış toplumsal denetim koşullarına uyan kişilere sunar, nimetlerini.

  8. Okul sisteminin dayandığı ikinci bir yanılsama, öğrenmenin öğretim sonucu olduğudur. Öğrenmenin çoğunun kendiliğinden meydana gelen bir süreç olduğu olgusu planlı öğrenmenin planlı öğretimden yararlanmayacağı anlamına gelmez. İstekli bir öğrencinin geleneksel alıştırma yöntemleriyle birkaç ay içinde hakim olacağı beceriler vardır.

  9. Beceri Öğrenimi: Alıştırma, beceri eğitimi okulla karşılaştırıldığında daha ucuza gelmektedir. Her kişiye, her yaşta binlerce belirli beceriden hangisini isterse öğrenmesi için hiçbir engel bırakılmamalıdır. Beceri eğitim merkezinde, yalnızca yoksullara değil, her yaştan insana belirli miktarlarda eğitsel kredi verebilir. Bu tür kredi her yurttaşa doğumunda verilecek bir eğitim pasaportu ya da eğitim kredi kartı biçiminde sağlanmalıdır.

  10. Toplumdan okul kurumunun kaldırılması öğrenmenin tüm yönüyle bilinmesini gerektirir. Yalnızca beceri alıştırması üzerinde değil, öğrenmenin her türüne eşit önem verilmelidir.

  11. Okul bir beceriyi öğrenmek ve eğitimi almak için kötü bir yerdir. Okullar beceri eğitiminde bir müfredata bağlı olduklarından tümüyle verimsizdirler. Okulların çoğumda bir beceriyi geliştirmek için yapılan bir program ilgisiz bir başka beceriyle bağlantılıdır.

  12. Özgür eğitim için devam zorunluluğunun olmaması gerekir. Beceri eğitimi becerinin kullanılacağı koşulların benzerlerinin oluşturulması ilkesine dayanır.

  13. Okula karşı en köklü alternatif: Herkese, kendisiyle aynı ilgiyi paylaşanlarla ilgisini ortaklaştırma olanağını veren bir öğrenim ağı ya da hizmet düzenlenmesi okula en köklü alternatif olacaktır. Herkes için eğitim herkes tarafından eğitim. Okulsuz toplum için gerekli olan şey rastgele veya resmi olmayan eğitim anlayışıdır. Eğitim süreci toplumun okulsuzlaştırılmasından büyük yarar görülecektir. Eğitimin okulsuzlaştırılması okuldan yetişenlerin önderlik etmesine bağlıdır.

  14. OKUL OLAYININ İÇ YÜZÜ/DIŞ YÜZÜ Kimi sözcükler öylesine sakız edilmiş, öylesine esnetilmişlerdir ki artık bir işe yaramazlar. İşte “okul” ve “öğretim” böyle sözcüklerdir. Her kalıba uyar, her renge girerler.

  15. Eğitimde alternatif arayışını şu biçimlerde yapabiliriz: 1) Çağdaş okul sisteminin gördüğü gizli işlevleri sayabilir: koruyucu bakım, seçme, görüş işleme, ve öğrenme... 2) Bu işi alıcılar yönünden çözümlemeye girişir,bu gizli işlevlerden hangisinin öğretmenler, çalışanlar, çocuklar, ana-babalar ve diğer mesleklerden kişiler açısından yarar ve zararlarını bulabilir.

  16. 3) Batı kültürü tarihini ve antropoloji tarafından derlenen bilgileri tarayıp günümüzde okulun yaptığı işi gören ne tür kurumlar bulunduğunu araştırabilir. • 4) Comenius ve Quintilian’dan bu yana yapılan düzenleme biçimlerine bakıp günümüzdeki okul sistemlerinin bunların hangisine yakınlaştığını bulabilir.

  17. Illich, “Okul”u zorunlu bir müfredat çerçevesinde, devam zorunluluğu olan, öğretmen gerektiren, yaşa özgül nitelikleriyle tanımlıyor.

  18. YAŞ Okul insanları yaşlarına göre kümelere ayırır. Bu kümeleme işlemi sorgulanmayan üç varsayıma dayanır: 1) Çocuk okula aittir; 2) Çocuklar okulda öğrenir; 3) Çocuklara yalnız okulda bir şey öğretilebilir.

  19. Okul kurumunun kaldırılması çocuk için, delikanlılık ve gençlikleri boyunca, bebekler, yetişkinler ve yaşlıların aleyhine yapılan ayrıma da son verecektir.

  20. Kurum mantığı, çocuklar için okul gerek diyor. Kurum mantığı çocuk okulda öğrenir diyor. Ama kurum mantığının kendisi okulun ürünüdür. Zaten sağduyu da der ki okulda sadece çocuklar eğitilir. İnsanları çocuk diye ayrı bir kategori altıda kümelendirmek onların ilelebet bir okul hocasının otoritesine boyun eğmelerini sağlamanın tek yoludur.

  21. ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLER Herkes yaşamasını okul dışında öğrenir. Konuşmayı, düşünmeyi, duyguları, oynamayı, politika yapmayı ve çalışmayı hiçbir öğretmen karışmadan öğreniriz. Gece-gündüz öğretmen gözetimindeki çocuklar bile bu kuralın dışında değildirler. Öksüzler, geri zekalılar ve öğretmen çocukları onlar için yapılan öğretim tasarımlarının dışında öğrenirler öğrendiklerinin çoğunu.

  22. Öğrenciler öğrendiklerinin çoğunu öğretmenlerine bağlamazlar. Gerek çalışkan öğrenciler, gerekse de tembeller hepsi papağan gibi ezberlemeye; okuyup, çalışıp, sınavları atlatmaya bakarlar. Ya sopa korkusu ya da peşinde koştuğu havucu kapmak için... Okul, okul öğretmenleri için iş olanağı yaratır, öğrenciler onlardan ne öğrenirlerse öğrensin kime ne...

  23. TAM GÜN DEVAM • BEKÇİ OLARAK ÖĞRETMEN • AHLAKÇI OLARAK ÖĞRETMEN • TERAPİST OLARAK ÖĞRETMEN

  24. GİZLİ MÜFREDAT Gizli müfredattan kasıt, okulların okullaşmak için uyguladıkları kendi politikalarını kapsayan törenlerdir. Okullaşmanın gizli müfredatı imtiyaz yönünden ayrıcalıklı kesimi topluma iyi göstererek;dışlanma yönünden ayrıma tabi tutulan kesimin ise önyargı ve utanç duymasına zemin hazırlamaktadır.

  25. İLERLEME NASIL KUTSAL BİR TÖREN HALİNİ ALIR? • Bu bölüm şu alt başlıklar altında incelenecektir: • Kurumlaşmış Değerler Miti • Değerlerin Ölçümü Miti • Değerler Paketi Miti • Dur Durak Bilmez İlerleme Miti • Ritüel Oyunu ve Yeni Bir Dünya Dini • Yeni krallık: Umutların Evrenselleşmesi • Yeni Yabancılaşma • Okulsuzlaştırmanın devrimci gücü

  26. 1. Kurumlaşmış Değerler Miti Bir süreç kaçınılmaz olarak değer yaratır, böylece de üretim de istekli olarak artar. Okul bize “öğretim, öğrenme yaratır” diye öğretiyor. Okulların varlığı da okullaşma isteğini yaratır. • İnsan bir kez okulun gerekliğini benimsedi mi diğer kurumlar için kolay bir av haline gelir. • Sorumluluğu üstlenmek yerine kurumlara devretmek toplumsal gerilemeye sebep olur.

  27. 2. Değerlerin Ölçümü Miti: • Okulun yavaş yavaş öğrettiği, işlediği değerler hep ölçülebilir şeylerdir. Okul genç insanları öyle bir dünyaya sokar ki orada her şey ölçülebilir. Ama kişisel gelişme ölçülebilir bir şey değildir. • Okul öğrenmeyi konularla bölmelere ayırır, öğrenciye bir müfredat sunar ve sonucu uluslar arası bir ölçek üzerinde değerlendirir.

  28. 3.Değerler Paketi Miti: • Okul ne satar? Müfredat. Hemen her okulun müfredatının saptanmasına sözde bilimsel bir araştırma ile girişilir, eğitim mühendisleri başarı için gerekli araç-gereçleri saptarlar, dağıtımcı (öğretmen) biten ürünü tüketiciye (öğrenciye) sunar. Öğrencilerin tepkileri de gelecek modelin tasarımı için veri sağlar. Örneğin; sınıfsız eğitim, öğrenci merkezli….

  29. 4. Dur Durak Bilmez İlerleme Miti: • Okul, öğrenciyi öğrenimin o sonu gelmek bilmez yarışına sokar. Öğrenciyi güdülemek için yapılan harcamalar göğe ulaşır. • Okul, dur durak bilmeden öğretimin alınacağı bir açlık duygusu yaratır. • Bitmek tükenmek bilmeyen tüketim- sonsuz ilerleme olarak ele alınan bir büyüme hiçbir zaman olgunluk sağlamaz.

  30. 5. Ritüel Oyunu ve Yeni Bir Dünya Dini: • Okul, yükselen basamaklarda oynanan ritüel oyunu biçimindeki yapısıyla toplumsal mitosun yaratıcısı ve sürdürücüsüdür. Bu kumar oyununa girmek, neyin nasıl öğretildiğinden çok daha önemlidir. Okullandırılan, alışkanlık yapan şey işte bu oyundur. • Toplumun tümü tüketim miti peşinde zorla koşturtulmaya çalışılıyor. Ayrıca okul bunu uluslar arası bir oyun durumuna sokmaktadır.

  31. 6. Yeni Krallık: Umutların Evrenselleşmesi: • Okul, öğretmene utanma yoluyla bağımlılık içinde büyümeyi, öte yandan boş bir “ben her şeyi yaparım” duygusuyla büyümeyi alır birleştirir. Öğrenci çıkıp tüm ülkelere kendilerini nasıl korumaları gerektiğini anlatmaya çalışır.

  32. 7. Yeni Yabancılaşma: • Yabancılaşma, insanı üretme ve yeniden üretme olanağından alıkoyan bir süreçtir. Genç insanlar kendi bilgilerinin hem üreticisi, hem tüketicisi imiş gibi davranıyor, bu bilgi okul pazarında satışa çıkan bir mal gibi algılanıyor, insanları çevrelerinden koparan okul onları yavaş yavaş yabancılaştırıyor. • Okul insanları hayat için saklar ya da onların bir kurumun bir parçası olmalarını güvence altına alır.

  33. 8. Okulsuzlaştırmanın devrimci gücü: • Pek çok özgün devrim okulun kurbanı olmuştur. Bu devrimler “Kurtuluş”u bile kurumsal bir süreç olarak görmüşlerdir. Her birimiz kendi adımıza kendimizin okulundan kurtulmasından sorumluyuz. Batıl bir inanç gibi iyi şeyler öğrenebileceğimize inanıyoruz. • Özel arabanın sürücüsü, öğrenciler hep yeni bir “işçiler” sınıfı olarak görülmektedir.

  34. Kökten bir okulsuzlaştırma programı gençliği zorunlu “sağlık”, “kazanç”, “güvenlik” özelliklerini taşıyan bir toplumu gereken biçimde eğitecektir. • İnsanların okulda işlenmelerinin geri dönüşü yoktur. Bu yıkımın ayrımına varmak gerekmektedir.

  35. KURUM YELPAZESİ • Sağdaki Kurumlar (“Kullanımcı”/Manuplatif ) • Soldaki Kurumlar • (“Canlı” Kurumlar)

  36. En etkili çağdaş kurumlar yelpazenin sağında yer alır: Yasama erki örneğin. Sağdaki kurumlar müşteriyi sömürme ve kullanma konusunda uzmandır. Soldaki canlı kurumlar ise kendiliğinden kullanıma açıktır.

  37. Sol- Müşteri bağımsız bir ajan olarak kalır. Ancak hizmet resmen belirlenen sınırların içerisinde olanakların arttırılması biçimindedir. Sağ-Yüksek düzeyde karmaşıktır ve genellikle pahalı üretim süreçlerini gerektiren kurumlardır. Sol-Alıcılarla başlatılan müşteri merkezli iletişim ve iş birliğini kolaylaştıran örgün ilişki kurumlarıdır

  38. BOŞ KAMU KURUMU OLARAK OKUL • Okul, insanları kendi büyümelerinin sorumluluğunu üstlenmekten uzaklaştırarak bir tür ruhsal intihara sevketmektedir. • Kesin gerileyici bir vergi sistemi üzerine kurulmuştur, ayrıcalıklı mezunlar tüm halkın verdiği vergilerin sayesinde okurlar. Okul ilerleme için herkese vergi getirmiştir. • Yasalar kimseye araba kullanmayı zorunlu kılmazken okula gitmeyi zorunlu kılar.

  39. Her şey Öylesine Akıl Almaz Ama Öyle Tutarlı ki…

  40. Özgür okul akımı, disiplini doktrine etme ile karıştırdığından bu kişiyi yıkıcı bir otorite konumuna sokmuştur. Zorunlu öğretim hür teşebbüs olamaz. Bu yüzden öğretmenlerin terk oranının öğrencilerinkini aşması doğaldır. Amerika’nın genç kuşaklara zorunlu eğitim işine girişmesi, Vietnamlıları zorunlu demokratikleştirme işine kalkışması kadar zordur.

  41. Amerikan okul sistemine bir kanatta davranışçılardan, ötekinde radikal eğitimcilerin yeni kuşağından gelen eleştiriler taban tabana zıt gibi durmaktadır.Ne var ki tarihsel perspektif içerisinde bakılırsa görünürde karşıt olan bu iki görünümün kamu-okul sisteminin aslında birbirini tamamlayan iki amacı olarak görülür.

  42. Yoğun kentleşmenin etkisiyle çocuklar, okullar tarafından tarafından işlenip endüstriyel makineye sokulacak doğal kaynaklar olarak görülmeye başlamıştır. Amerika’da kamu okullarının artışından ilerleyici politikalarla verimlilik anlayışı el ele verilmiştir.

  43. Dewey, her bir okulu toplumsal yaşamın embryonik bir modeli olarak, etkin katılımlarla toplumun daha geniş olan yaşamın yansıtıldığı ve bunun sanat, tarih ve bilimin ruhu içerisinde aktarıldığı bir okul olarak kurmamızı ister. Bugün için toplumun kökten okulsuzlaştırılması halen katılımsız bir ilkedir.

  44. OKULA ALTERNATİF: ÖĞRENİM AĞLARI • Okulun yapısı her yerde aynıdır ve okulun gizli müfredatı her yerde aynı etkiye sahiptir, hiç değişmez. • Okulun gizli müfredatı: • İnsanları, bilimsel bilgiyi kılavuz alan bürokrasilerin verimli ve yararlı olduğu mitine inandırır. • Her yerde öğrenciye, öğretimin daha iyi bir yaşam sağlayacağı düşüncesini aşılar. • Hizmetlerin insanı hiçe sayan tüketimi ve yabancılaştırıcı üretim alışkanlığını, kurumsal bağımlılığa hoşgörüyü ve kurum rütbelerinin benimsenişini de beraberinde getirir.

  45. İyi bir eğitim sisteminin üç amacı olmalıdır: • Bir şeyi öğrenmek amacındaki insanlara; istedikleri her zaman gerekli kaynakları sağlayabilmek. • Bir şeyler bilenlere, onlardan öğrenmek isteyenlerle bilgilerini paylaşarak onlara yardımcı olmak. • Bir konuyu kamuoyuna duyurmak isteyenlere girişimlerinin duyurulması olanağını vermek.

  46. YENİ TÜR EĞİTİM KURUMLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ 1) Öğrenciler, zorunlu bir müfredata uymak zorunda bırakılmamalı, bir diploma ve benzeri belgeler nedeniyle bir ayrım yapılmamalıdır. 2) Halk gerileyici vergilendirme yoluyla dev bir potansiyel aygıtı beslemek zorunda bırakılmamalıdır. 3) İyi bir eğitim programı özgür konuşma, özgür toplantı ve özgür basını gerçekten evrensel kılmak ve tümüyle eğitsel kılmak için modern teknolojiden yararlanmalıdır.

  47. 4) Okulun tornasından çıkmış bir zihin dünyayı, bir sınıflandırılmış dosyalar piramidi olarak algılar, uygun etiketi olan istediği dosyayı bulur. Yeni eğitim kurumları, bu piramidi kıracaklardır. Amaç öğrencinin kazanımını çabuklaştırmaktır. 5) Yeni kurumlara, para ya da soy ayrımı yapılmaksızın yakın çevredeki yaşlıların ve diğer eşlerin de kolaylıkla katılabilmesi sağlanmalıdır. 6) Gerçek öğrenim için gerekli olan tüm kaynaklar, herkesin kullanımına açık olabilecek nesneler, örnekler eşler ve büyüklerdir.

  48. DÖRT ÖRGÜN ÇALIŞMA Yeni eğitim kurumlarının planlanması için sorulacak soru şudur: “İnsanlar, bir şeyler öğrenmek için ne tür kişiler ve nesnelerle ilişkiye girmek isterler?” Eşler: bir soru çevresinde çalışan arkadaşlar, hoş ve neşeli, kimi kez de yorucu okuma ve yürüme arkadaşları ya da herhangi bir oyundaki rakiplerdir.

  49. Büyükler: Hangi becerinin edinileceği, hangi yöntemin kullanılacağı, neyin aranacağı vb. konularında danışmanlık yapanlardır. Eşler arasında doğru soruların sorulması ya da yetersiz yanıtların belirlenmesi konusunda kılavuzluk yapabilirler.

  50. Öğrenciye kendi amaçlarını belirleyip bunlara ulaşmasına yardım edecek her türlü kaynağa erişebilmesini sağlayacak dört değişik yaklaşım benimsenmelidir: 1) Eğitsel Amaçlara Yönelik Kaynak Hizmetleri: Temel öğrenim için kullanılan nesne ya da süreçlerin sağlanmasına yararlar. Bu tür nesnelerin kimi kütüphaneler, kiralama birimleri, laboratuvarlar veya müze, tiyatro gibi sergi alanlarında temel öğrenim için; kimi de fabrikalar, hava alanları ya da çiftliklerde öğrencilere boş zamanlarında veya stajları süresinde yararlanmaları için kullanılabilir.

More Related