340 likes | 874 Views
OSTEOPOROZ. Uzm Dr Duygu KURTULUŞ HNH FTR Kliniği 28.11.2011K. Osteoporoz nedir?. Osteoporoz; kemik miktarında azalma ve kalitesindeki bozulma nedeniyle ve kemiklerin zayıflaması ve kırılmaya çok yatkın bir hale gelmesiyle oluşan bir hastalıktır. .
E N D
OSTEOPOROZ Uzm Dr Duygu KURTULUŞ HNH FTR Kliniği 28.11.2011K
Osteoporoz nedir? • Osteoporoz; kemik miktarında azalma ve kalitesindeki bozulma nedeniyle ve kemiklerin zayıflaması ve kırılmaya çok yatkın bir hale gelmesiyle oluşan bir hastalıktır.
Osteoporoz dünyada en yaygın görülen bir iskelet sistemi hastalığıdır. • Osteoporoza bağlı kemik kırıkları giderek önemli bir halk sağlığı problemi haline gelmiştir
Osteoporoz çoğu kez farkına varılmadan ilerleyen bir hastalıktır. • Yaygın bir deyişle ‘Osteoporoz kemikleri çalan sessiz bir hırsızdır!’ • Bu tanımlama osteoporozun kırıklar oluşuncaya kadar hastayı hekime götürecek kadar belirgin bir ağrı oluşturmaması nedeniyle yapılmaktadır.
İlk belirtisi, hafif bir düşme ya da çarpmadan sonra bir kemiğin kırılması olabilir. • Osteoporoz daha çok omurga, el bileği ve kalçada kırıklara yol açmaktadır. • Ancak çok önemli bir ipucu kendinizde fark ettiğiniz "Boy kısalması" dır. • Osteoporozlu bir kadının boyu, yaşamı boyunca 15 cm kadar kısalabilir! • Bunun nedeni omurlardaki çökme kırıklarıdır. • Belli bir yaştan sonra ortaya çıkan kamburluk da omurgadan kemik kaybedildiğinin bir göstergesidir.
Kemik Yapısı Yaşla Birlikte Nasıl Değişir? • Sağlıklı kemik, güçlü, esnek, canlı, yaşam boyunca yenilenen bir dokudur. • İskelet yaşam boyunca enine,boyuna ve kütlesel olarak büyür. Özellikle osteoporoz açısından kemiğin kütlesel olarak artması önemlidir
Doruk Kemik Kütlesi: Kişinin yaşamı boyunca sahip olduğu en yüksek kemik kütlesi düzeyidir. • Bunu kemik hazinemiz olarak düşünebiliriz. • Kemik hazinemiz doğumdan başlayarak otuzlu yaşlarımıza kadar artar. • Bu artışta çocukluk ve ergenlik çağı çok önemlidir
Çünkü kemik hazinemizde ne kadar çok kemik biriktirirsek yaşlılıkta uğrayacağımız kemik kaybını o kadar az zararla karşılayabiliriz. • Bunun için ne yapabiliriz? • doğru beslenme ve yeterli fiziksel aktivite.
Kemik hazinemiz 30-40 yaşlarında doruk noktasına ulaşır. Bu yaşlardan başlayarak, kemik kütlesi yavaş yavaş azalmaya başlar. • Yani artık kemik hazinemizden harcamaya başlıyoruz. • Yaşa bağlı olarak ortaya çıkan bu kayıp yılda ortalama %1’dir. • Kadınlar yaşamları boyunca, kemik kütlelerinin %30-40’ını, erkekler ise %20-30’unu kaybederler.
Kadınlarda kemik yapısının zayıflaması daha hızlıdır. • Kadınlarda, özellikle menopozdan sonra görülen hızlı kemik kaybı, kemik yapısının zayıflamasına ve osteoporozun ortaya çıkmasına neden olabilir. • Osteoporoz kadınlarda erkeklerden daha sıktır. Çünkü, kadınlar erkeklere göre daha az kemik kütlesine sahiptir
Menopozda östrojen düzeyi düşerek kemik kaybının hızlanmasına neden olur. Ancak osteoporoz kesinlikle bir kadın hastalığı değildir. • Erkeklerde de görülmekle beraber kadınlardan yaklaşık bir on yıl kadar daha geç ortaya çıkmaktadır.
Osteoporoz tanısı • Kemik yoğunluğu ölçümü ile konulmaktadır. • Kan ve idrar tahlilleri tanıya yardımcı olmaktadır. Ancak doktorunuz gerek görürse, hastalığınızın ayırıcı tanısını yapmak (kemik kaybınızın nedenini araştırmak) için başka tetkikler de isteyebilir.
Kemik yoğunluğu ölçümü kişinin kırık riskini göstermektedir. • Kemik yoğunluğu ölçümü mutlaka hekimin değerlendirmesi gereken ve osteoporozla ilgili diğer risk faktörlerinin de göz önünde bulundurularak kullanıldığı bir tetkiktir. • Kişinin kırık riskini belirlemede ve tedavinin planlanmasında kemik yoğunluğu tek başına bir anlam ifade etmez.
Kemik Yoğunluğunu Ne Sıklıkta Ölçtürelim? • Doktorunuz aksini önermedikçe, kemik yoğunluğu ölçümünün 1 veya 2 yıllık aralarla yapılması yeterlidir. • Genellikle osteoporoz tedavisi gören hastalarda, tedavinin izlenmesi yönünden yıllık kemik ölçümleri önerilmektedir.
Kimler Kemik Ölçümü Yaptırmalı? • 65 yaşın altındaki kadınlar ve 70 yaşın altındaki erkeklerden osteoporoz risk faktörlerinden birini taşıyanlar • 65 yaşın üzerindeki kadınlar ve 70 yaşın üzerindeki erkekler • Hafif bir çarpmayla kemiği kırılanlar • Osteoporoz tedavisi görenler • Kortizon tedavisi görenler • Osteoporoz riskini arttıran bir hastalığı bulunanlar (romatizmal hastalık, emilim bozukluğu, tiroid hastalığı gibi) • Röntgende sırt veya bel bölgesinde omurlarda bir deformitesi saptananlar
Diğer yönteler • Omurlarda osteoporoza bağlı olarak meydana gelen şekil değişikliklerini ve kırıkları görmek için sırt ve bel bölgesinin radyolojik tetkikleri hekim uygun gördüğünde yapılmalıdır. • Topuktan yapılan yoğunluk ölçümleri tarama amaçlı kullanılabilir, ancak tanı için yeterli değildir.
Osteoporozda beslenme • Kemiklerimizin gelişmesi ve korunmasında beslenmenin çok önemli rolü vardır. • Uygun bir beslenme programı ile osteoporoz riski büyük ölçüde azaltılabilir. • Beslenme düzeninizde küçük değişiklikler yaparak gelecekteki kırıkları önleme yönünde uzun bir yol alabilirsiniz.
Osteoporozda beslenme • Kalsiyum bakımından zengin bir beslenme önemlidir, ancak bunun yanında dikkat edilecek başka faktörler de vardır: • Yetersiz D vitamini alınması, proteinin ve sodyumun fazla miktarda alınması, yetersiz çinko, florid alınması, B, C ve K vitamin yetersizliği, aşırı kahve ve alkol tüketimi bunlar arasındadır.
Kalsiyum • Kalsiyum (Ca) ihtiyacı yaşam süreci içinde değişkenlik gösterir. • İskeletin hızla büyümekte olduğu çocukluk ve ergenlik döneminde, gebelik ve emzirme sırasında vücudun kalsiyum ihtiyacı daha fazladır. • Menopoz sonrası dönemdeki kadınların ve yaşlı erkeklerin daha fazla kalsiyuma ihtiyaçları vardır. • Eğer yeterli kalsiyum alınmazsa vücudumuz bu ihtiyacını en büyük kalsiyum deposu olan kemiklerden karşılayacaktır. • Bu da osteoporoza davetiye çıkarmak anlamına gelir.
Süt; yoğurt, peynir ve dondurma gibi yağ oranı düşük süt ürünleri; • brokoli, pazı ve ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler; baklagiller, fındık, pekmez, deniz ürünleri, badem, portakal suyu, tahıllar ve ekmekler zengin kalsiyum kaynaklarıdır. • Tüm erişkinlerin günde yarım litre süte eşdeğer miktarda kalsiyum alması önerilir.
Günde ne kadar kalsiyum almalıyız? Yaş mg/gün1-3 5004-8 8009-18 130019-50 100051 ve üstü 1200Gebe olan veya emzirenler 1200 1500
Osteoporoz egzersizleri • Hareketlilik ve egzersiz kemiklerinizi güçlendirir, • ayrıca vücudumuza denge, koordinasyon ve esneklik kazandırır, düşmelerden korunmanızı sağlar
Osteoporoz egzersizleri • Egzersiz; • kemik yapımının uyarılmasına yardımcı olur, • kalsiyumun kemiğe yerleşmesini kolaylaştırır, • kasları güçlendirir, • duruşun düzelmesini sağlar, • vücut şeklinin bozulmasını ve şişmanlığı önler.
Osteoporoz egzersizleri • Osteoporoz için en faydalı egzersizler kişinin kendi vücut ağırlığıyla ve yerçekimine karşı yapılan egzersizlerdir.
Yürüyüş • Haftada en az 3 kez yapılacak hızlı yürüyüş kemiklerinizi korumak için faydalıdır. • Her gün ya da haftada 3-4 kez, en az 15-20 dakika arası yürüyüş önerilir. • Önce 5 dakikalık yürüyüşlerle başlanır ve her gün bir dakika artırılarak kişiye uygun ideal egzersiz seviyesine ulaşılır. • Açık havada yürüyüş, güneş ışınlarının deride D vitamini oluşumuna yardımcı olmasını sağlar.
Yüzme • Yüzme su içinde yapılan bir aktivite olduğu için kemik yoğunluğunu arttırmada etkili değildir. • Ancak kişinin kasları arasındaki koordinasyonu sağlaması, postür ve denge üzerinde olumlu etkiler yapması nedeniyle önerilen bir spor aktivitesidir.
Dans • Dans yerçekimine karşı yapılan ritmik hareketleri içeren bir aktivite olduğundan kemikler için oldukça faydalıdır. • Grup halinde yapılan dans çalışmaları kişinin motivasyonunu arttırır, sosyal katılımını sağlar ve yaşam kalitesi üzerinde olumlu etkiler yapar.
Kas kuvvetinin artırılması • Osteoporozda kas kuvvetinin arttırılması hem kemik yoğunluğunu arttırmak yönünden hem de düşmeleri önlemek yönünden çok önemlidir. • Kas kuvvetini arttırmak için çeşitli kas gruplarında ağırlıkla yapılan çalışmalar önerilmektedir.
Osteoporozda, ayrıca sırt germe, gevşeme, duruş ve denge egzersizleri ile solunum egzersizleri önerilmektedir. • Tüm bu fiziksel aktivitelerin doktor önerisi ve kontrolünde yapılması gerektiği unutulmamalıdır!