300 likes | 630 Views
ÖĞRENCİLERİN OLUMSUZ DAVRANIŞLARINI YÖNETME BECERİLERİ. ŞEHİTKAMİL ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ Hanife ÖZKADİF Rehber-Psikolojik Danışman. Kontrol kimin elinde?. Sınıfta güç gösterilerinin, özellikle öğretmen-öğrenci arasında yeri olmamalıdır.
E N D
ÖĞRENCİLERİN OLUMSUZ DAVRANIŞLARINI YÖNETME BECERİLERİ ŞEHİTKAMİL ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ Hanife ÖZKADİF Rehber-Psikolojik Danışman
Kontrol kimin elinde? Sınıfta güç gösterilerinin, özellikle öğretmen-öğrenci arasında yeri olmamalıdır. Öğretmenin sınıfta ödül ve ceza dağıttığı, konum ve güç yoluyla üstünlük kurmaya çalıştığı bir sınıf düzeninde öğrencileri demokratik bir topluma hazırlayamayız. Ayrıca ödül ve cezanın öğrenmeyi engellediği de belirlenmiştir.
O halde sınırsız bir özgürlük ve hoşgörü mü? • Sınırların ve kılavuzluğun eksik olduğu bir ortamda öğretme ve öğrenme gerçekleşmemektedir. • Gençlerin özgürlük kadar, kılavuz ve düzene ihtiyaçları vardır. • Bu da ancak demokratik, yani sorumlu bir sınırlılık içinde özgürlüğün var olduğu bir ortamda oluşabilir.
DEMOKRATİK BİR ORTAM NASIL YARATILIR? • Eşitlik ve karşılıklı saygının var olduğu bir hava yaratılmalı, • Öğrencilere teşvik edici yaklaşılmalı, • Öğrenciler karar almada ortak yapılmalı, • Öğrencilere davranışlarla ilgili tutarlı, mantıklı ve tümüyle anlaşılır kılavuzlar vererek öz disiplin (kendi kendini disipline etme) geliştirilmelidir.
SınıfaDemokratik ve İnsancıl Kuralları Getirmek Disiplin Sorunlarını Otomatik Olarak Yok eder mi?
İnsan davranışları uzmanları (Alfred Adler, RudolfDreikurs) insanların AİT OLMA ve KABUL EDİLME istek ve ihtiyacını, insan karakterinin temeli ve amacı olarak öne sürmüşlerdir. Bu görüşe göre, davranışlarımızın olumlu ya da olumsuz olmasını, ait olma ve kabul edilme ile ilgili inançlarımızın doğru (olumlu) ya da yanlış (olumsuz) olması belirler.
Buna göre öğrencilerin olumsuz davranışlarının, “ait olmak”la ilgili bazı yanlış inançlarını, olumlu davranışlarının da ait olmakla ilgili doğru inançlarını ortaya koyduğu söylenebilir. Yani öğrencinin her olumsuz davranışını, (kendisi farkında olabilir ya da olmayabilir) bu “ait olma“ ya ilişkin olumsuz bir inanca bağlayabiliriz.
OLUMSUZDAVRANIŞ NEDİR? Bir sınıftaki olumsuz davranış, yan sınıfta aynı şekilde kabul edilmeyebilir. Bu nedenle olumsuz davranışla ilgili belirli bir tanıma ihtiyaç vardır. Olumsuz davranış; -Başkalarının haklarını engeller, -Başkalarının güvenliğini tehdit eder, -Kendi kendini yaralayıcıdır, -O anki durumun gerektirdiklerinin tam aksini yaratır.
Öğrenci, uzun vadeli olan “ait olma ve kabul edilme” ihtiyacını karşılamak için kısa vadeli bir amaç edinir.
OLUMSUZ DAVRANIŞIN 4 AMACI • Öğrenci ilgi çekmek istemektedir. • Öğrenci güç peşindedir. • Öğrenci intikam yolları araştırmaktadır. • Öğrenci umutsuzdur. Sizin onunla uğraşmanızı istemez, bunun için yetersizliğini vurgular. Öğrencinin bu dört amaçtan hangisini izlediğini anlamak için davranışın sonucuna, yani önce kendi hislerimize, sonra da tepkimiz karşısında öğrencinin verdiği tepkiye bakmak gerekir.
4amaçlailgili hissettiklerimiz ve tepkiler 1-İLGİ • Öğrencinin yanlış inancı: “Sadece fark veya hizmet edildiğim zaman ait oluyorum.” • Öğrencininamacı : İlgi çekmek. • Öğretmenindavranışa duygusu : Sinirlenmek. • Öğretmenin tepkisi : Hatırlatmak, ikna etmek. • Öğrencinin tepkisi : Geçici olarak olumsuz davranışı durdurmak. Davranışa sinirleniyorsanız öğrencinin amacının ilgi çekmek olduğunu anlayabilirsiniz. Olumsuz Davranışı Yönlendirme Yolu: Davranışı görmezlikten gel. Olumlu davranışı fark et, umulmadık zamanda ilgi göster. Yararlı bile olsa talep üzerine ilgi göstermeyin. Onları beklemedikleri anda fark edin. (Ahmet arkadaşına sataştığında duymazdan gel, dersle ilgili bir tartışmaya katıldığında fark et.)
2-GÜÇ • Öğrencinin yanlış inancı: “Sadece kontrol ettiğim, ya da beni kimsenin zorlayamayacağını kanıtladığım zaman ait oluyorum.” • Öğrencinin amacı : Güç arayışı • Öğretmenin davranışa duygusu : Çok sinirlenmek, kışkırtılmış hissetmek • Öğretmenin tepkisi : Teslim olmak, ya da güce güç ile karşılık vermek • Öğrencinin tepkisi : Güç gösterisini tırmandırır ya da meydan okuyucu bir tavırla teslim olur. Davranışa çok sinirleniyorsanız ve kışkırtılmış hissediyorsanız öğrencinin amacının güç gösterisi olduğunu anlayabilirsiniz. Olumsuz Davranışı Yönlendirme Yolu: Çatışmadan çekil, öğrencinin gücünü yapıcı bir şekilde kullanması için ona yardım et. Örnek: “Sıraya gir” “Ya girmezsem” O anda sakin olun, başka bir zaman sınıf düzeni için veya başka bir konuda yardım talep ederek işbirliği başlatın.
3-İNTİKAM • Öğrencinin yanlış inancı: “Sadece başkalarını incittiğim ve öç aldığım zaman ait oluyorum Kimse beni sevmiyor.” • Öğrencinin amacı :İntikam almak. • Öğretmenin davranışa duygusu : İncinmiş hissetmek • Öğretmenin tepkisi : Karşılık vermek, hesaplaşmak. • Öğrencinin tepkisi : İntikam arayışını sürdürmek. Davranış karşısında incinmiş, kırılmış hissediyorsanız öğrencinin amacının intikamolduğunu anlayabilirsiniz. Olumsuz Davranışı Yönlendirme Yolu: Ceza vermek, hesaplaşmaktan kaçının, incinmiş hissetmemeye çalışın, onun sorun ve umutsuzluk içinde olduğunu düşünerek iyi bir ilişki kurmaya çalışın. Onun olumlu yönlerini ortaya çıkarın ve bunları yapıcı bir şekilde kullanması için teşvik edin. (Bu tür öğrenciler yaraları gerçek veya sanal, kendilerine kötü davranıldığına inanırlar ve kendileri nasıl incinmişse başkalarını da aynı şekilde incitmeye karar vermişlerdir. Bazen sözle, bazen kötü bir bakışla, bazen de fiziksel)
4-YETERSİZLİK GÖSTERİSİ • Öğrencininyanlış inancı: “Sadece yetersiz olduğuma başkalarını inandırdığım zaman ait oluyorum.” • Öğrencinin amacı : Yetersizlik gösterisi. • Öğretmenin davranışa duygusu : Umutsuzluk, çaresizlik. • Öğretmenin tepkisi : Hiçbir şey yapılamayacağına öğrenciyle birlikte inanmak, vazgeçmek. • Öğrencinin tepkisi : Gelişme göstermez. Davranış karşısında umutsuz, çaresiz hissediyorsanız öğrencinin amacının yetersizlik gösterisiolduğunu anlayabilirsiniz. Olumsuz Davranışı Yönlendirme Yolu: Umutsuzluğa kapılmayın. Eleştiri ve acıma göstermeyin. Her olumlu çabayı destekleyin. Gerçekçi hedef koymasına yardım edin. Ona mükemmel olması gerekmediğini, başarabileceğini hissettirin. En çok bu öğrencilerin teşvike ihtiyaçları vardır.
Öğrenciler bu dört amaç içinde birinden öbürüne geçiş yapabilirler. O an nasıl kabul edileceklerine inanıyorlarsa o şekilde davranırlar. • 10-12 yaşlardan sonra gençler için yaşıtlarının onayını almak büyük önem taşımaya başlar. Bu amaçla her zaman da olumsuz davranmayabilirler. Bazen politik davranışlarla, bazen iyi futbol oynayarak dikkat çekebilirler. • Ama önemsenme ve ait olmanın yalnızca yaşıt onayından geçtiğine inanan bazı gençler bu dört amaçlı olumsuz davranıştan birine saplanabilirler.
olumsuz davranışlarla ilgili yararlı varsayımlar • Olumsuz davranışta bulunan öğrencilerin, bir şekilde cesaretleri kırılmıştır. Yapıcı yollarla kendilerine grupta bir yer edinebileceklerine inanmamaktadırlar. • Davranışlarının getireceği sonucu bilirler ama amaçlarının farkında değillerdir. • Bu öğrenciler evde, okulda bu kısa vadeli dört amacın birinden diğerine atlarlar. Uzun vadede ait olmak istemektedirler. • Öğrenciler aynı amaç için değişik davranışlara veya değişik amaçlar için aynı davranışa başvurabilirler. Örneğin Ayşe sınıfa geç girerek ilgi çekmek isterken, Güven’in sınıfa geç girmesi güç arayışı içindir. Ayşe sınıfa geç girerek ilgi çekmeyi isterken. Güven mırıldanarak ilgi çekmeyi dener.
ÖĞRETMENLER OLUMSUZ DAVRANIŞA NEDEN OLMAZLAR AMA BU DAVRANIŞI DESTEKLEYEN KİŞİ OLABİLİRLER. BU YÜZDEN, DAVRANIŞIN DEĞİŞMESİNİ İSTİYORSAK TEPKİLERİMİZİ DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKİR. BÜTÜN ÇABAMIZIN BOŞA GİTTİĞİNİ DÜŞÜNSEK DE VAZGEÇMEMELİYİZ. ONLARIN AMAÇLARINI YÖNELTME ÇABASINI KARARLILIKLA SÜRDÜREBİLİRSEK OLUMLU SONUÇ ALIRIZ.
DUYGULARIMIZINÖNEMİ Dreikurs’a göre “duygular bizi istediğimiz yöne götüren yakıttır.” Fakat çoğu insan duygularını tanımaz, onları kontrol edebileceğine ve değiştirebileceğine inanmaz. İnandığımız yönde hissederiz. Yaşam biçimimiz, kendimizi ve başkalarını nasıl gördüğümüz, düşünce ve inançlarımız, duygu ve hareketlerimizi tayin eder. ÖRNEK: Öğrencilerin güvenilir ve saygıdeğer olduğuna inanıyorsak onlarla güven ve saygı dolu ilişkiler içine gireriz. Ama eğer onların sürekli izlenmesi ve kontrol edilmesi gerektiğine inanıyorsak şüphelerimiz, yıkıcı hislere ve gerilimli ilişkilere neden olacaktır.
ÖĞRETMENLERİN ÖĞRENCİLERLE İLİŞKİLERİNİ ENGELLEYEN BEŞ TİPİK İNANÇ 1-”Kontrol Etmeliyim” Öğretmenin Davranışları: • İtaat talep eder. • Ceza ve ödül verir. • Kazanmaya çalışır. • Kendinin haklı, öğrencinin haksız olduğunu iddia eder. • Aşırı korur. Öğrencilere Etkileri: • İsyan eder. • Kazanmalı ya da haklı olmalıdır. • Endişelidir. • İntikam araştırır. • Yaşamın adaletsiz olduğuna inanır. • Vazgeçer. • Kaçar, yalan söyler, çalar. • Öz-disiplin yoktur.
2-“Ben Üstünüm” Öğretmenin Davranışları: • Öğrencilere acır. • Sorumluluğu üstlenir. • Aşırı korur. • Kendi üstünlüğüne inanır. • Öğrencileri aşağılar. Öğrencilere Etkileri: • Kendine acımayı ve başkalarını suçlamayı öğrenir. • Başkalarını eleştirir. • Yaşamın adaletsiz olduğuna inanır. • Yetersiz hisseder. • Bağımlı olur. • Üstün olma ihtiyacını hisseder.
3-”Hakkım Var. Bana Borçlusun” Öğretmenin Davranışları: • Eşitlik ve dürüstlük ile aşırı ilgilenir. • Şartlı verir. Öğrencilere Etkileri : • Başkalarına güvenmez. • Yaşamın adaletsiz olduğuna inanır. • Sömürüldüğünü düşünür. • Sömürmeyi öğrenir.
4-”Ben Önemli Değilim” Öğretmenin Davranışları: • Gevşektir. • Kılavuz sınır çizmez. • Öğrencilerin isteklerine boyun eğer. • Hayır demekten suçluluk duyar. Öğrencilere Etkileri: • Kendi istediğini elde etmeyi bekler. • Kafası karışıktır. • Başkalarının haklarına saygı göstermez. • Bencildir.
5-”Mükemmel Olmalıyım” Öğretmenin Davranışları: • Herkesin mükemmel olmasını bekler. • Hata bulur. • Başkalarının ne düşündüğüne aşırı önem verir. • Kendi çıkarları için öğrencileri zorlar. Öğrencilere Etkileri: • Hiçbir zaman yeteri kadar iyi olmadığına inanır. • Mükemmeliyetçi olur. • Umutsuz hisseder. • Başkalarının fikirlerine aşırı önem verir.
öğretmenlerin öğrencilerle ilişkilerini olumlu yönde değiştirmesine yardımcı olacak beş tipik inanç 1-”Öğrencilerin Karar Verebileceğine İnanıyorum.” Öğretmenin Davranışları: • Seçeneklere izin verir. • Teşvik eder. Öğrencilere Etkileri: • Öz-güven hisseder. • Çabalar. • Katkıda bulunur. • Sorun çözer. • Beceriklidir.
2-”Herkesle Eşitliğe İnanıyorum.” Öğretmenin Davranışları: • Öğrencilere inanır ve saygı duyar. • Bağımsızlığı teşvik eder. • Seçim hakkı tanır. • Sorumluluk verir. • Öğrencilerden işbirliği bekler. Öğrencilere Etkileri: • Özgüven, bağımsızlık, sorumluluk duyguları gelişir. • Karar vermeyi öğrenir. • Kendine ve başkalarına saygı duyar. • Eşitliğe inanır.
3-”Karşılıklı Saygıya İnanıyorum.” Öğretmenin Davranışları: • Eşitliği destekler. • Karşılıklı saygıyı teşvik eder. • Suçluluk hislerine destek vermemeye çalışır. Öğrencilere Etkileri: • Kendine ve başkalarına saygı duyar. • Topluma ilgi giderek artar. • Başkalarına güvenir.
4-”Kendim Dahil Herkesin Önemli Olduğuna İnanıyorum.” Öğretmenin Davranışları: • Öğrencilere paspas olmayı reddeder. • Ne zaman sınır koyacağını ve hayır diyeceğini bilir. • Katılımı destekler. • Karşılıklı saygıyı teşvik eder. Öğrencilere Etkileri: • Sınır bilir ve kabul eder. • Başkalarının haklarına saygı gösterir.
5-”Ben İnsanım, Mükemmel Olmama Cesaretine Sahibim.” Öğretmenin Davranışları: • Gerçekçi standartlar koyar. • Olumlu yönlere yoğunlaşır. • Teşvik eder. • Kendi imajı ile ilgilenmez. • Sabırlıdır. Öğrencilere Etkileri: • İşi ile ilgilenir, kendini yüceltmeyi bir kenara bırakır. • Hataları, gelişme için fırsat sayar. • Yeni deneyimlere girmekten korkmaz. • Başkaları için hoşgörü sahibidir.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM. Kaynak: Etkili Öğretmenlik Eğitimi -YÖRET