220 likes | 648 Views
( 02KAM6128 ) KARŞILAŞTIRMALI KAMU PERSONEL SİSTEMLERİ. “FRANSA CUMHURİYETİ” ÖRNEĞİ HAZIRLAYAN: TOLGA TOSUN DERS DANIŞMANI: DOÇ. DR. YAKUP ALTAN MART 2012 NEDEN FRANSA ÖRNEĞİ?
E N D
(02KAM6128) KARŞILAŞTIRMALI KAMU PERSONEL SİSTEMLERİ “FRANSA CUMHURİYETİ” ÖRNEĞİ HAZIRLAYAN: TOLGA TOSUN DERS DANIŞMANI: DOÇ. DR. YAKUP ALTAN MART 2012 NEDEN FRANSA ÖRNEĞİ? Karşılaştırmalı kamu yönetimi çalışmaları günümüzde belli bir toplumsal formasyon ve siyasal rejimin, belli dönemlerde, yönetme işlevini etkinleştirme arayışıyla sınırlanmış bir alanda sıkışmıştır. Amerikan kamu yönetimi biliminin kurucusu sayılan Woodrow Wilson otoriter Prusya ve ihtilalci Fransa’nın yönetim geleneklerine dikkat çekmiştir. Fransa; kapitalist ülkeler içinde, liberal demokrasisi ile Türkiye’nin örnek aldığı, Tanzimat’tan bu yana kamu yönetiminin örgütlenmesi ve idare hukuku alanında yapılan yapısal düzenlemelerinden etkilendiği bir ülke olmuştur.
KARŞILAŞTIRMALI KAMU YÖNETİMİ • Karşılaştırmalı kamu yönetimi; aynı toplumsal formasyona ve siyasal rejime sahip farklı ülkelerin kamu yönetimi sistemlerini karşılaştırır. • Personel yönetimi, bakanlık örgütlenmesi, yönetsel yargılama sistemi, örgütsel karar verme ya da politika oluşturma süreci incelenerek karşılaştırmaya konu edilir. • Woodrow Wilson karşılaştırmalı kamu yönetimi çalışmaları için Kıta Avrupasının irdelenmesine öncelik vermekteydi. Aynı dönemde Rusya’da çarlık, İran’da monarşi, Osmanlı’da parlamenter monarşi hüküm sürüyordu. • Sosyolojinin kurucuları kabul edilen August Comte ve Durkheim’e göre; karşılaştırma yöntemi doğa bilimlerindeki deneyin yerini tutacak temel yöntemdir. • Karşılaştırmalı kamu yönetimi alanında 1945 sonrası yapılan çalışmalar “kalkınma yönetimi” politikalarına ağırlaşmış. 1980 sonrası döneminde “kamu sektörü reformu” olarak belirlenmiştir. • Karşılaştırmalı kamu yönetimi çalışmalarında Şili, Brezilya, Mısır, Endonezya ve Türkiye gibi yükselen pazar ekonomileri (emerging economies) bir grup olarak ele alınmıştır. • Temel olarak “Yönetim Sistemleri” 4 kategoride ele alınmaktadır; 1- Anglo-sakson (minimal devlet) 2- Kıta Avrupası: Alman (organist) 3- Kıta Avrupası: Fransız (Napolyoncu) 4- İskandinav (Anglo-Sakson ve Alman karması)
FRANSA’DA KAMU YÖNETİMİ • Fransız idare geleneğini tanımlamak için Napolyoncu nitelemesi yapılmaktadır. Toplumsal parçalanmışlığı aşarak ulus inşa etme projesinin bir parçası olarak gelişmiştir. • Napolyoncu yönetim anlayışı, aşırı merkezileşmiş bir yapıyı varsaymaktadır. • Roma-Germen hukuk ailesi, hukuk sistemlerini “kamu hukuku-özel hukuk” ayrımı çerçevesinde düzenlemiştir. Osmanlı’da günümüzdeki Danıştay'a karşılık gelen yüksek yargı kurumudur. 1868-1922 yılları arasında görev yapan “Şurayı Devlet” in kurulması ile bu sisteme dahil olmuştur. • Fransız sistemi; hükümet kabine yapısı, Bakanlıklar, Danıştay, Sayıştay, Belediye kuruluşları ile birlikte örnek alınmıştır. • 1864 yılında çıkarılan vilayet nizamnamesi ile eyalet, sancak (il), kaza (ilçe), nahiye ve kariye (kırsal topluluk)’den oluşan hiyerarşik sistem getirilmiştir. • 1869 Maarif Nizamnamesi ile her vilayete Fransız liselerine benzer “sultaniye, her kente “idadi”, her büyük köy ve kasabaya “rüştiye” okulları açılmıştır. • Fransız idare hukuku Türkiye birebir kopya olarak uygulanmamıştır. Ancak böyle olsa bile zamanla kaynak ülkeden bağımsızlaşma ve içinde bulunduğu toplumun dinamiklerinden etkilenme süreci sonrası değişime uğraması kaçınılmazdır. • Fransız idari taksimatı 22 bölge, 96 il, 36.779 belediyeden oluşmaktadır. Anayurt Fransa haricinde, denizaşırı ülkesel yönetimler ve özel statülü denizaşırı toprakları bulunmaktadır. Anayurt Fransa nüfusu 2007’de 61.8 milyon, anayurt dışı topraklarda 2.5 milyon olarak tespit edilmiştir. • Avrupa’nın en büyük Müslüman nüfusa sahip ülkesi olan Fransa, Arap ve Afrika kökenli 5 milyondan kişiye ev sahipliği yapmaktadır.
FRANSA’DA CUMHURİYET • Fransa, 1789 Devriminden günümüze 15 anayasal rejim yaşamıştır. • Fransa tarihindeki bu rejimler çeşitli tiplerde ortaya çıkmıştır. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- • Mutlakıyet (Konsüllük, I. ve II. İmparatorluk) • 1789 Fransız Devrimi'nin ilk yıllarında krallık devam etmiştir. 1789'un 20 Ağustos'unda İnsan Hakları Bildirisi yayımlanmış ve kralın yetkileri kısıtlanmıştı. Fransa fiilen meşrutî bir krallık olmuştu. • 13 Aralık 1799 tarihinde «Devlet Şurası (Conseil d’Etat)» ve «Sayıştay (Cours de comptes)» kurulmuştur. • Anayasal monarşi (1791 Anayasası, 1814 ve 1830 Şartları) • Başkanlık (II. Cumhuriyet) • II. Cumhuriyet’in (1848-1951) 1848 Anayasası, geneloyu (erkekler için) getirmiş; yürütme gücünü, doğrudan geneloy ile seçilen cumhurbaşkanına vermişti ki, bu, yüzyılı aşkın bir süre sonra, 1962’de yeniden uygulanmaya konmuştur. • Parlamenter cumhuriyet (III. ve IV Cumhuriyet) • Günümüzde yürürlükte olan 1958 Anayasasıdır. (V. Cumhuriyet) • 1958 Anayasası, yürütme organını güçlendirerek ve sistemde cumhurbaşkanına merkezi bir rol vererek istikrarsızlık üreten gelenekten uzaklaşılmış, liberal ve parlamenter geleneğe yaklaşılmıştır. • V. Cumhuriyet sisteminde, cumhurbaşkanının merkezi rolünün meşruiyeti, 6 Kasım 1962 Anayasa değişikliğinden beri, doğrudan geneloy tarafından seçilmesinden kaynaklanmaktadır. 2 Ekim 2000 tarihli Anayasal Yasa ile Cumhurbaşkanının görev süresi yedi yıldan beş yıla indirilmiştir.
FRANSA’DA CUMHURBAŞKANIN AĞIRLIĞI ve FRANSA’DA PARLAMENTO • V. Cumhuriyet Cumhurbaşkanın anayasal sistem içindeki konumunu üç kategori içinde değerlendirebiliriz: • 1. Anayasanın koruyucusu olma rolü: Cumhurbaşkanı, Anayasa Konseyi üyelerinin üçte birini atar. • 2. Hakemlik rolü: Cumhurbaşkanı, iktidarda gerçek bir ağırlığa sahiptir. Çeşitli konularda, hiçbir aracılığa gerek olmadan, doğrudan doğruya halkoyuna başvurabilir. • 3. Ulusal bağımsızlığın, ülke bütünlüğünün ve anlaşmalara saygının teminatı olma rolü: Cumhurbaşkanının savunma ve ulusal güvenlik konularında önemli bir rolü vardır. Elçilerin kabulü (m.14) ve uluslararası anlaşmaların onaylanması (m.52) cumhurbaşkanın görevidir. Başkomutan (m.15) olarak nükleer silah kullanma kararı verme yetkisi bulunmaktadır. Ölçülü Parlamentarizm ABD’de uygulanan ve hükümet ile parlamentonun, katı bir ayrımına dayanan başkanlık sistemi Fransa’da sadece 1848 ile 1851 yılları arasında uygulanmıştır. Ölçülü parlamentarizmin özelliklerini iki başlık altında ele alınabilir: • Hükümetin siyasal sorumluluğu yöntemlerinin ölçülü hale getirilmesi • Yasama etkinliğinin ölçülü hale getirilmesi
HUKUKSAL ÖZELLİK: İDARE HUKUKU • İdare hukuku, bireyler karşısında, onlara iradesini dayatabilme ayrıcalığına sahip olan idarenin denetlenmesi için bir araç olarak, 19.yüzyılda Fransa’da geliştirilmiştir. • İdarenin olağan mahkemeler tarafından değil, özel bir yargı tarafından denetlenmesini öngörür. • İdare mahkemeleri genel görevli ilk derece mahkemelerdir. • İdari yargı düzenin tepesinde yer alan Şurayı Devlet, idari yargı kararlarının temyiz merciidir. Ayrıca, bazı önemli işlerde (örneğin, kararnameler konusunda) ilk ve son derece görevli idari yargı yeri olarak karar verir. • İdari işlem kavramı, Fransız hukukunda, idarenin hukuki sonuç doğuran ve kamu hukukuna tabi olan işlemlerini anlatmaktadır. • Fransa’da uzun bir süre, “kral zarar veremez ilkesi çerçevesinde, idarenin sorumsuzluğu sözkonusu olmuştur. Fakat 19. yüzyılın sonundan itibaren, idarenin sorumluluğu ilkesi kabul edilmiş ve geniş biçimde uygulanmıştır. FRANSIZ DEVLET ŞURASI • Devlet şurası gibi devlet yönetiminde akıl (istişare) üreten kurumların varlığı elbette Fransa’ya özgü değildir. Milat öncesi dönemde Roma imaparatoru August2un buna benzer uygulamaları olmuştur. Ortaçağ döneminde oluşturulan kral konseyi yine aynı özelliktedir. Devlet konseyi ile örgütlü monarşi kavramları arasında ilişki kuran araştırmalar bulunmaktadır.
Fransa’da yönetsel örgütlenme - 1 • Fransa tekçi (unitaire) bir devlettir. • Siyasal iktidar, tüm işlev ve yetkiler ile devlet tüzelkişiliğinde toplanmıştır. Onun egemenliği altında olan tüm bireyler, tek ve aynı yetkiye uyarlar, aynı anayasal rejim altında yaşarlar ve aynı yasalarla yönetilirler. • Özeksizleştirim ilkesi (adem-i merkeziyetçilik); yerelleşme, merkezi idarenin görev ve yetkilerinin, merkezi otoritenin taşra birimlerine, yerel yönetimlere, fonksiyonel örgütlere yani kamu dışı aktörlere devridir. Yetki paylaşımı ve hizmette halka yakınlık anlamlarına gelen subsidiarite kavramıyla birlikte değerlendirilir. • Yetki genişliği ilkesi; merkezi idarenin taşra teşkilatının başındaki amirlerin yani valilerin, merkeze danışmadan, merkezden emir ve talimat beklemeksizin, kendi başına merkez adına karar alabilme yetkisidir. • Fransız idaresinin, katı biçimde merkezileşmiş olduğu yönündeki kanıya karşılık, Devlet görevlilerinin sadece 40 bini, yani % 1,9’u merkez örgütlerinde çalıştırılırken, %98,1’i yetki genişliği hizmetlerinde çalıştırılmaktadır. • Merkez idarelerinin yetkileri ulusal çaptadır, bakanların kararlarını hazırlar, alınan kararların, yetki genişliği birimlerince yürütülmesini gözetir . Bakan, kendi görev alanına giren işlerde, devleti temsil eder. Bakan Kabinesi, bakanın 5 ila 10 kişiden oluşan, kişisel çalışma ekibini ifade etmektedir. Bu ekip, göreve gelen bakan tarafından seçilir ve görevden ayrılırken bakan tarafından dağıtılır. Her bakanlık örgütü, genel müdürlükler, müdürlükler ve servislere ayrılmaktadır
Fransa’da yönetsel örgütlenme - 2 • Devlet hizmetleri, ülke çapında, dört düzeyde örgütlenmektedir: • •belde •ilçe •il •bölge • İldeki Devlet Hizmetleri: İlde, devletin temsilcisi validir. Anayasa’nın 72. maddesine göre vali, “ulusal çıkarların gözetilmesinden, idarenin denetiminden ve yasaların uygulanmasından sorumludur”. • Vali, kendisine sunulması gereken, ilin ve beldenin önemli kararları üzerinde hukukilik denetimi yapar. Ayrıca vali, bölgesel muhasebe odaları ile birlikte yerel yönetimlerin bütçeye ilişkin işlemlerini denetler. • Valinin geniş yetkileri bulunmakla birlikte ildeki kimi hizmetler valinin görev alanının dışında kalmaktadır. Eğitim ve öğretim faaliyetleri, bu faaliyetlerin personel yönetimi, okul binalarının örgütlenmesi ve idaresi; vergi matrahının belirlenmesi ve vergilerin toplanması; iş hukuku mevzuatının uygulanmasının denetlenmesi; Sayıştay’ın görev alanına giren mali denetimler; adalet bakanının görev alanına giren hizmetler, valinin görev alanının dışında kalmaktadır. • Kaymakamlar, ilçelerin başında görev yaparlar; buralarda, valinin otoritesi altında, devleti temsil ederler. İlçedeki hizmetlerin koordinasyonu için gerekli işleri yaparlar. . 1992’den beri, illerde, kaymakamlar, belirli semtlerin toplumsal gelişimine ilişkin sorunlarla ilgilenmek üzere görevlendirilebilmektedir.
BÖLGEDEKİ DEVLET HİZMETLERİ • Bölge valiliği, 14 Mart 1964 tarihli Kararname ile oluşturulmuştur. Bölge merkezi olan ilin valisi, bölge valisidir. • Bölge valisi, bölgedeki yetki genişliğine tabi tutulan devlet hizmetleri konusunda, il ölçeğinde sahip olduğu yetkilerin aynına sahiptir. Bölgesel veya iller arası tüm hizmetler için, hizmetin örgütlenmesi, personel yönetimi, kamu mallarının ve araçlarının yönetimi bölge valisinin yetkisindedir. • BELDE: Fransız yerel yönetim sisteminde, Türk sistemindeki “köy topluluğu” bulunmamaktadır. En küçük yerel yönetim birimi, komündür. • Belediye (belde) başkanı ve yardımcıları Belde Meclisi tarafından seçilir. Başkan, Meclisin kararlarını hazırlar ve alınan kararları yürütür, beldenin malvarlığını yönetir,. • Belde Meclisi, 3500’den az nüfusa sahip olan beldelerde, iki turlu çoğunluk yöntemiyle, 3500 ve fazla nüfusa sahip olan beldelerde altı yıllığına seçilir. • YEREL YÖNETİMLER • İL ÖZEL İDARESİ • İl, Genel Meclis tarafından yönetilir. Bu meclisin üyeleri, iki turlu çoğunluk sistemiyle altı yıl için seçilirler. Sağlık hizmetleri (ana ve çocuk sağlığı, toplumsal afetlerle mücadele) ve (özellikle çocuğa, aileye, yaşlılara yönelik) sosyal yardımlar, ortaokullar ve öğrenci taşımacılığı, kırsal hizmetler için araç gereçler, konut, yolların bakımı, İl Özel Yönetiminin yetki alanındadır.
Fransa’da kamu personelİ-1 • Kamu personeli, kamu tüzelkişilerinde (devlet ve yerel yönetimler) ücretli bir görev üstlenen ve kamu hukuku statüsüne tabi olan personeli (agents publics) ifade etmektedir. Yargıç ve savcılar ile askerler ayrı hukuki statüye sahiptir. • 2006 yılı itibari ile ülkede 5.2 milyon kamu görevlisi bulunmaktadır. Kamu personelinin %80’i memur, geçici personel ve sözleşmeli personelden oluşan kamu hukukuna tabi memurları ifade ederken. Geri kalan kısmı özel hukuka tabi işçilerden oluşmaktadır. • Fransa’da üç büyük kamu görevlisi grubu vardır. «Devlet Kamu Görevlileri», «ülkesel yönetimler kamu görevlileri» ve «sağlık hizmetleri kamu görevlileri». Kamu personelinin tüm çalışanlar içindeki oranı %20’dir.
Fransa’da kamu personelİ-2 • Fransa kamu personeli ücretleri bakımından G-7 ülkeleri içinde en üst sırada yer almaktadır (GSMH’nın % 14,9’u; bu oran ABD için 8,3’tür). Bu durum, kamu personeli sayısının ve personel maliyetlerinin yüksekliği ile açıklanmaktadır. • Çizelge 2’deki her kategori için ayrı diploma koşulları geçerlidir: A kategorisi işlerde çalışmak için yüksek öğretim diploması (lisans, yüksek lisans, doktora); B kategorisi işlerde çalışmak için bakalorya (lise) veya eşdeğeri, C kategorisi işler için kolej diploması veya CAP/BEP aranır.
Fransa’da kamu personelİ-3 • 1998 verilerine göre Fransa’da kamu personelinin hizmet alanlarına göre dağılımı şu şekildedir. • 1 856 000’i (Sivil) Bakanlıklarda, • 397 000’i Savunmada, • 239 000’i Kamu işletmeleri dışındaki kamu kurumlarında, • 440 000’i Posta İdaresi ve Fransa Telekomu’nda, • 1 482 000’i Yerel kurumları da dahil, • merkez dışı yönetimde, • 849 000’i Hastane hizmetlerinde
DEVLET KAMU GÖREVLİLERİNİN, MERKEZİ İDARE – YETKİ GENİŞLİĞİNE UĞRATILMIŞ HİZMET ARASİ ORANI (31.02.2005)
Sağlık hizmetleri çalışanlarının ayrı bir kamu görevlisi kategorisi olması ve 1 milyonu aşkın sağlık hizmetleri kamu görevlisi bulunması, Fransız personel sisteminin çarpıcı özelliklerindendir.
FRANSIZ KAMU PERSONEL SİSTEMİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ • KARİYER İLKESİ: (Hollanda dışında, tüm Avrupa Birliği ülkelerinde mevcuttur). Görevlinin sürekliliğini yani, disiplin cezası alma veya mesleki yetersizlik durumları dışında, emeklilik yaşına kadar memur olarak kalma hakkını ifade eder. • Derece ile görevin ayrılması: Avrupa ülkelerinin birçoğundaki sistemden farklı olarak, derece ilerlemesi, üst derece boş bir iş (görev) bulunmasına değil, bütçe olanakları ve hukuki düzenlemeyle bağlı olarak bir üst aşamada boş bir derece bulunmasına bağlıdır. Görev aynı kalmakla birlikte, derece ilerlemesi mümkündür. • Kamu personeli, personelin, kariyer ve görev benzerliklerine göre gruplandırıldığı sınıflara (corps) ayrılmıştır. Sınıfların çoğu bir bakanlığa bağlıdır. Bunların, ilke olarak, farklı bakanlıklarda çalıştırılması mümkün değildir. • Fransa’da kamu görevlisi, sabit bir görevi yerine getirmesi için istihdam edilmez, yaklaşık 950 kamu personeli sınıfından birine girer. Bu sınıf içindeki kariyeri (ilerlemesi) boyunca, başlangıçtaki görevinden farklı görevler üstlenebilir. • Memuriyet sınıflarına örnek olarak; valilik ve kaymakamlık sınıfı, eğitim sınıfı, vergi denetmenleri sınıfı, polis komiserleri sınıfı ve sivil yöneticiler sınıfı örnek verilebilir. • Memuriyet sınıfları da, hiyerarşik bir nitelik gösterir şekilde A, B, C ve D olarak kategorilere ayrılmaktadır. A kategorisinde yer alan MS için yüksek öğrenim, B kategorisindeki MS için bakalorya diploması, C ve D kategorisi için, ilk öğrenim veya kolej diploması gerekmektedir. • Üst düzey görevlere denk düşen memuriyet sınıfları A+ olarak adlandırılmaktadır.
MEMURİYET SINIFLARI VE ÖNEMLİ MEMURİYET SINIFLARI • Önemli memuriyet sınıfları (ÖMS) olarak adlandırılan sınıflar bulunmaktadır. Önemli memuriyet sınıfları (ÖMS) terimi ise hem bu sınıflara giren memurları hem de bu sınıfların çalıştıkları devlet kurumlarını ifade edecek şekilde ikili bir anlama sahiptir. • Örneğin, Devlet Şurası , Sayıştay, Maliye Müfettişliği, Diplomasi büyük memuriyet sınıflarının hizmet gördüğü devlet kurumlarıdır. Ayrıca, bu idari ÖMS’lerin yanında, teknik ÖMS’ler de bulunmaktadır. Maden mühendisliği, yol ve köprü mühendisliği teknik ÖMS’lere örnek verilebilir. • Her yıl idareye ilişkin önemli konularda bir rapor hazırlayan Fransız Devlet Şurası, 2003 yılında hazırladığı raporda mevcut sistemi • Bürokratik anlayışa sahip • Öngörü yoksunu • Abartılı derecede eşitlikçi • Kapalı olduğu için esnekleşemeyen • Ağır, hantal yapıya sahip • Memuriyet sınıfının kapalı bir hale getiridiği bir sistem olarak nitelemiştir. Fransız Kamu Personel sistemi 2006 yılı itibari ile performansa dayalı prim yöntemini tüm bakanlıklarda uygulamaya koymuştur. 2006 yılı sonu itibari ile memuriyet sınıflarının %25 yaklaşık 413.00 memuru kapsayan 230 sınıf birleştirilmiş. 200’ün altına çekilmesi hedeflenmiştir.
KAMU GÖREVLİLİĞİNE GİRİŞ • YARIŞMA İLKESİ : 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nin 6. maddesine göre, “tüm yurttaşlar yasa önünde eşit olduklarından, yeteneklerine göre her türlü kamu görevine, rütbe ve mevkiine eşit olarak kabul edilirler, bu konuda yurttaşlar arasında erdem ve yeteneklerinden başka bir ayırım gözetilmez.” • VATANDAŞLIK KOŞULU : Kamu personeli olabilmek için, kural olarak, Fransız vatandaşı olmak gerekmektedir (13 Temmuz 1983 tarihli Yasanın 5. maddesi). Bu hüküm, uzun bir süre, Avrupa Topluluğunu Kuran Roma Anlaşması’nın 48.maddesine uygun sayılmıştır. 48. madde çalışanların serbest dolaşımını düzenlemekte ve kamu yönetimini kapsam dışında bırakmaktadır. • Avrupa Topluluğu Adalet Divanı, Belçika, Fransa ve İtalya hakkında, eğitim ve hastane hizmetlerinde getirilmiş olan vatandaşlık sınırlamaları konusunda ihlal kararı vermiştir. 26 Temmuz 1991 tarihli Yasa, kamu personeli genel statüsünü (13 Temmuz 1983 tarihli Yasa) değiştirmiş ve “kullandığı yetkiler, egemenlikten ayrılabilen veya kamu gücü ayrıcalıklarının kullanımına doğrudan veya dolaylı herhangi bir biçimde ilgili olmayan” kamu görevlerini, Avrupa Birliği üyesi devletlerin vatandaşlarına da açmıştır. • Memurlar siyasal parti üyesi olabilir ve seçimlere katılabilirler. Bunun istisnası, vilayet hizmetleri sınıfında yer alanların yönettikleri ildeki durumlarına ilişkindir. Seçilen memur, görevinden ayrılır ve temsil görevi bittiği zaman görevine geri dönebilir. • Memurlar için mesleki çıkarları savunmak amacıyla sendika kurma hakkı, 1946 tarihli yasayla tanınmıştır
HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLER: KATILIM, SENDİKAL ÖRGÜTLENME ve GREV HAKKI • Memurlar serbestçe sendika kurabilir, sendikalar üye olabilir ve sendikal faaliyetler yürütebilirler. Kamu personeline grev hakkı, uzun bir dönem reddedildikten sonra, 1950 yılında Devlet Şurası tarafından, Dehaene kararıyla, 1946 Anayasası’nın Başlangıç hükümleri uygulanarak kabul edilmiştir. Bununla birlikte, grev hakkının kullanılmasına ilişkin yasal bir düzenleme hâlâ yapılmamıştır. Sadece, bazı kategori kamu personeline grev yapmayı yasaklayan düzenlemeler bulunmaktadır. Polisler, gardiyanlar, askerler, içişleri bakanlığı muhabere personeli grev hakkına sahip değildir. • Memurlarının bu haklarına karşılık yükümlülükleri de bulunmaktadır: - Kendini göreve vakfetme yükümlülüğü. kamu görevi ile özel görevi bağdaşmaz. - Hiyerarşik üstten gelen talimatlara uyma yükümlülüğü. - Tarafsızlık yükümlülüğü. - Meslek sırrını ve mesleki ketumluğu koruma yükümlülüğü.