540 likes | 1.16k Views
ÜRİNER İNKONTİNANS TEDAVİSİNDE DAVRANIŞSAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ Yrd.Doç.Dr. Fatma coşar çetin İstanbul medeniyet üniversitesi hemşirelik bölümü. SUNUM İÇERİĞİ 1. MESANEYE YÖNELİK TEDAVİLER Diyet Mesane eğitimi 2. MESANE BOYNUNA YÖNELİK TEDAVİLER Pelvik taban kas egzersizleri
E N D
ÜRİNER İNKONTİNANS TEDAVİSİNDE DAVRANIŞSAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ Yrd.Doç.Dr. Fatma coşar çetin İstanbul medeniyet üniversitesi hemşirelik bölümü
SUNUM İÇERİĞİ 1. MESANEYE YÖNELİK TEDAVİLER Diyet Mesane eğitimi 2. MESANE BOYNUNA YÖNELİK TEDAVİLER Pelvik taban kas egzersizleri Vaginal konlar Biofeedback Stop testi Digital Palpasyon Fonksiyonel Elektriksel Stimülation Ekstrakorporal Manyetik İnnervasyon 3. Mekanik Araçlar
Uluslararası İnkontinans Derneği “International Continence Society (ICS)” üriner inkontinansı “objektif olarak gösterilebilen ve sosyal veya hijyende bir problem olan, istem dışı idrar kaçırma durumu” olarak tanımlamaktadır.
Kadınlarda görülme sıklığının yüksek olması, yaşam kalitesini olumsuz etkilemesi ve tedavi maliyetlerinin yüksek olması bakımından üriner inkontinasın önlenmesi son yıllarda en çok üzerinde durulan konu haline gelmiştir. Ülkemizde de giderek yaşlı nüfusun artması, daha kaliteyi yaşam isteği üriner inkontinans sorununun önem kazanmasına neden olmuştur.
Üriner inkontinansın tedavisinde önceleri cerrahi yaklaşımlar tercih edilirken, günümüzde tedavi maliyetinin yüksek olması nedeniyle davranışsal tedavi yöntemleri önem kazanmıştır Amerika Birleşik Devletlerinde üriner inkontinasın yıllık tedavi maliyetinin 16,4 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir. Bo K, Talseth T, Holme I. Single blind, randomised controlled trial of pelvic floor exercises, electrical stimulation, vaginal cones, and no treatment in management of genuine stress incontinence in women. BMJ, 1999; 318: 487-93.
KONTİNANSI SAĞLAMADA KULLANILAN TEDAVİ YÖNTEMLERİ HASTANIN YAŞAM KALİTESİNİN YÜKSELTİLMESİ
Agency for Health Care Policy and Research’s Clinicial Practice Guidelines İnkontinanslı hasta için en az invaziv ve en az tehlikeli yöntemin ilk seçenek olmasını önermektedir Abrams P, Cardozo L, Khoury S, Wein A, yazarlar.Incontinence.2nd ed.Plymouth, UK;Health Publication Ltd;2002.
MESANE ÇIKIŞINI HEDEFLEYEN DAVRANIŞ TEDAVİLERİ MESANEYİ HEDEFLEYEN DAVRANIŞ TEDAVİLERİ
HAYAT TARZININ MODİFİKASYONU Sigaranın bırakılması Kafein ve alkolün azaltılması Lifli diyet Sıvı alımının artırılması Bağırsak alışkanlıklarının düzenlenmesi Kilo kaybı
MESANE EĞİTİMİ (BLADDER TRAİNİNG) 1966 yılında Jeffcoate ve Francis tarafından geliştirilen ve 1972 yılında da Fremen tarafından yaygın hale getirilen Mesane eğitimi, kontraendikasyonu olmayan, noninvaziv,basit ve oldukça ucuz bir yöntemdir. Tedavide ilk aşama olarak uygulanabildiği gibi diğer davranışsal tedavi yöntemlerine veya ilaç tedavisine ek olarak da uygulanmaktadır.
MESANE EĞİTİMİ (BLADDER TRAİNİNG) AMACI İdrar yapma hissini bastırarak mesane kapasitesini artırmak, kişinin kontinans durumunu normal ya da geliştirilmiş bir duruma getirmek, düzenli aralıklarla idrar yaparak inkontinansı engellemek ve olumlu psikolojik gelişmeler sağlamaktır Mesane eğitimi özellikle detrüsör instabilitesinin neden olduğu urge inkontinanslı hastalarda faydalı olurken, stres inkontinanslı hastalar için uygun görülmemektedir.
MESANE EĞİTİM TÜRLERİ Hadley E.C, Bladdertrainingandrelatedtherapiesforurinaryincontinence in olderpeople, Journal of AmericanMedicalAssociation, 1986;256(3):372-379
A. MESANE EĞİTİMİ (BLADDER TRAİNİNG) • Mesane eğitimine başlamadan önce hastaya üriner sistem anatomi ve fizyolojisi ve yöntemi nasıl uygulayacakları anlatılmalıdır. • Üriner günlük formları hasta ile doldurularak tuvalete çıkma sıklığı belirlenir. • Belirlenen programa göre idrar yapmaları istenir. • Hasta süre gelmeden sıkışma hissettiğinde ertelemeyi sağlayacak yöntemler anlatılmalıdır. • Gün boyunca her tuvalete gidişini, idrar kaçaklarını ve aldığı sıvı miktarlarını mesane eğitimi çizelgesine not etmesi istenir. İdrar yapma aralıklarında başarılı oldukça miksiyon aralığı her hafta 30 dakika kademeli olarak artırılır. • Mesane eğitiminde ilk sonuçlar birkaç hafta içinde görülür ancak anlamlı sonuçlar almak üç ay kadar sürebilir. HEDEF MESANE KAPASİTESİNİ VE UYUMUNU ARTIRARAK İDRAR YAPMA ARALIĞINI 3-4 SAATE ÇIKARMAKTIR.
Hastalarda Urengy atağı Geldiğinde: – Olduğunuz yerde durun – Pelvik taban kaslarınızı kasın – Urengy’i geçiştirmeye konsantre olun
Ürinerinkontinans tedavisinde mesane eğitiminin kullanıldığı çalışmalar Mesane eğitimini sonuçlarını analiz eden çalışmalar göstermektedir ki; tedavinin olumlu yanıtı çoğunlukla DI olan hastalar üzerinedir. Fantyl JA 1998; Urology 51 (Suppl 2A): 30-34.
B. ALIŞKANLIK EĞİTİMİ (HABİT TRAİNİNG) • Hastanın miksiyon alışkanlığına uygun olarak planlanan zamanda tuvalete gitme programıdır. • Eğer tuvalet alışkanlığı kazanılırsa mesane eğitimiyle miksiyon aralarının arası açılmaya çalışılır. • Uygulama hastanın uyumunu ve kognitif yeterliliğini gerektirir. Bu nedenle huzurevinde uygulanması zor olabilir.
Ostaszkiewicz ve arkadaşlarının alışkanlık eğitiminin adult üriner inkontinans üzerine etkisini değerlendirmek amacıyla 337 hasta üzerinde yaptıkları çalışmada; Alışkanlık eğitimiyle beraber diğer yaklaşımlar ile alışılmış uygulamalar karşılaştırılmıştır. Tuvalet eğitim programını yürütmede 1. denemede % 61’lik bir uyum bildirilmiştir. Gruplar arasında inkontinans volümü ve insidansında anlamlı bir fark olmadığı belirlenmiştir. Ostaszkiewicz J., Johnson L. & Roe B. Habit Training for Urinary Incontinence in Adults (Cochrane Review). In The Cochrane Library. Issue 2. 610–617. (2004)
C. TUVALETE GİTME PROGRAMI OLUŞTURMA (TİMED VOİDİNG - SCHEDULED TOİLETİNG) • Bu uygulama ile her zamanki idrar kaçırma olayından önce hastanın idrarını yapması sağlanarak kuru kalması amaçlanır. • Özellikle yaşlı, yatağa bağımlı ya da Alzheimer’lı hastalarda nörojenik mesaneye sahip ya da urge inkontinanslı hastalarda bu yöntem kullanılmaktadır
D. İDRAR YAPMAYI TEŞVİK ETME (PROMED VOİDİNG) • İdrar yapmayı teşvik etme yöntemi mesanenin doluluk derecesine ya da idrar yapma gereksinimini fark etmeyi öğrenebilecek ya da tuvalete gitmesi için teşvik edildiğinde buna uyacak ya da yardım isteyecek hastalarda kullanılması önerilmektedir. • Hastaların mesanenin dolum hissini algılamaya başladıkları ve tuvalete gitme ihtiyacı duydukları dönemde uygulanılır. • İzleme, dakiklik ve tebrik etmeye dayanan üç esası vardır. • Hastalardan belirli zamanlarda idrar yapmaları istenir. Özellikle gündüz 07-19 saatleri arasında iyi sonuçlar alınır. • Hemşirenin gece kontrolleri hastanın uykusunu böler. Bu uygulamalar bakım personelinin büyük zamanını alır ve motivasyon gerektirir
Subak ve arkadaşlarının üriner İnkontinansı olan yaşlı kadınlarda yaptığı çalışmada davranışsal tedavinin etkileri değerlendirilmiştir. Davranışsal tedavi uygulanan grubuna 6 haftalık mesane eğitimi ve tuvalet alışkanlığı eğitimi uygulanmıştır. Kontrol grubu eğitim kapsamına alınmamış ancak günlük idrar formu doldurmaları istenmiştir. SONUÇ: Tedavi grubundaki kadınlarda inkontinans %50, kontrol grubunda ise %15 oranında azalmıştır (p:,001). Davranışsal terapi sonrası tedavi grubundaki kadınlarda tümünde haftalık inkontinans episodları %40 oranında azalmıştır. Kadınların %31’inde %100 iyileşme izlenmiştir. Subak et al. The Effect of Behavioral Therapy on Urinary Incontinence: A Randomized Controlled Trial. Obstet gynecol.Vol. 100, NO. 1, July 2002.
PELVİK TABAN KAS EGZERSİZİ (PFMT)
Stres inkontinansında bir tedavi yöntemi olarak ilk kez 1948 yılında Arnold Kegel tarafından tanımlanan pelvik taban kas egzersizlerinin amacı; intraabdominal basınç artışı durumunda kas hacmini ve kontraksiyon gücünü arttırmaktır. Pelvik taban kas egzersizlerinin alt üriner sistem kasları üzerindeki etkileri tam olarak bilinmemektedir; ancak, pelvik taban kas tonüsünü, anal sfinkter, pelvik taban kaslarını ve üretral kas kontraksiyonunu artırarak etkilediğine inanılmaktadır.
kas gücü artar barsak kontrolü artar perinenin tonus ve elastikiyeti artar epizyotomi iyileşme hızı artar kas Iiflerinde hipertrofi→destek yapı artar Orgazm artar EGZERSİZLERİN ETKİSİ
Egzersiz programı düzenli olarak en az 6-8 hafta devam etmeli ve belli bir tonusa ulaşınca ömür boyu devam edilmelidir. • İki hafta sonra egzersizin fizyolojik etkileri ortaya çıkmaya başlar, 6-8 haftada şikayet azalır, 6 ayda da düzelme olmaktadır. • Yaşlı hastalarda egzersize yanıt alınması için daha uzun bir süre geçebilir. • Eğer istenilen yanıt alınamaz ise altta yatan başka bir neden araştırılmalıdır. Bu tip hastalarda kollajen yapının defektif olabileceği bildirilmiştir .
Egzersize başlamadan mesaneyi boşaltması ve rahat bir giysi giymesi teşvik edilmelidir • Egzersiz yapılırken bacaklar düz bir şekilde uzatılmalıdır. Bu pozisyonda diğer kasların • kontraksiyonundan kaçınmak daha kolay olacaktır. • Sanki idrar ve gaz geçişini durduruyormuşçasına PTK kasılır. • İdeali bu pozisyonda 10 sn tutmaktır ve 10-20 sn dinlenilir. • Kasılma esnasında nefes tutulmamalıdır. • Gluteal bölge, abdominal ve uyluk kasları kasılmamalıdır. • Başlangıçta egzersize düşük yoğunlukta başlamak önemlidir. • Egzersizleri kişinin günlük aktiviteleri sırasında da yapması istenir. • Bu egzersizler yan yatarken, ayakta, çömelirken, emekleme gibi değişik • pozisyonlarda ve çeşitli günlük aktiviteler sırasında yapılmalıdır.
Kegel'e göre PTE programında günde 300 tekrara ulaşılması önerilmektedir. Pelvik taban kas egzersizlerinde kontraksiyon sayısına yönelik çalışmalar farklı sonuçlar göstermektedir. Bo’nun (2000) çalışmasında günde 30 kez, Jolleys’in ( 1992) çalışmasında günde 40 kez, Lagro-Janssen ve ark. ( 1991) çalışmasında günde 50-100, Wells ve ark. (1991) çalışmasında günde 90-160 olarak önerilmiştir. Bo K, Pelvic floor muscle exercise and urinary incontinence—train yourself continent. Tidsskr Nor Laegeforen. 2000 Nov 30; 120 (29):3583-9. Jolleys J. Prevalence of urinary symptoms in women and their management in general practice, with particular reference to incontinence. Thesis. Leicester: University of Leicester, 1992. Lagro-Janssen TLM, Debruyne FM, Smits AJ, van Weel C. Controlled trial of pelvic floor exercises in the treatment of urinary stress incontinence in general practice. Br J Gen Pract 1991; 41: 445-9. Wells TJ, Brink CA, Diokno AC, Wolfe R, Gillis GL. Pelvic muscle exercise for stress urinary incontinence in elderly women. J Am Geriatr Soc 1991; 39: 785-91.
PELVİK TABAN KAS EGZERSİZLERİNİN POSTPARTUM DÖNEMDE UYGULANMASI Uterusunda normal pozisyonuna dönmesine yardımcı olurken ileri dönemde üriner inkontinansı önleyecektir UYGULANMASI: yüz üstü yapılmalıdır göğüs altı yastıkla desteklenmelidir. Wilson ve Herbison; vajinal doğumdan sonra bir grup kadına PTE eğitimi verirken bir gruba ise verilmemiştir. Kadınlar doğumdan sonra 3,4,6 ve 9. aylarda fizyoterapist tarafından değerlendirilmiştir. Egzersiz programı verilen kadınlarda Üİ prevelansı %50 iken, kontrol grubunda %76 olarak değerlendirilmiştir. Aradaki farkın ileri derecede anlamlı olduğu belirtilmişitr Wilson PD, Herbison GB., A randomized controlled trial of pelvic floor muscle eşercises to treat postnatal urinary incontinence, Int Urogynecol J Pelvic Floor Dysfunct 1998;9(5):257-64.
VAJİNAL KON Vajinal kon uygulaması ile; pelvik taban kas egzersizlerinin doğru bir şekilde yapılması amaçlanmaktadır. Vajinal kon; pelvik taban kaslarında güçlü izometrik kontraksiyonlar yaratarak pelvik kas gücünü arttırmaktır. Vajinal konların kullanımı kolay, eğiticinin fazla zamanını almayan, oto-feedback oluşturmak amacıyla geliştirilmişlerdir. Moore KH, Bailiere’s Clin Obstet Gynecol 2000; 14: 251-89.
VAJİNAL KON KULLANIMI • Tedavinin esası, istemli ya da istemsiz pelvik taban kontraksiyonları ile hastada bir biofeedback duygusu oluşturmaya dayanır. Aynı zamanda gözetim gerektirmeden uygulanabilme avantajı bulunmaktadır. • Pelvis kas egzersizlerinde hasta istemeden de olsa abdominal veya gluteal kaslarını da kasabilir oysa kon uygulamasında böyle bir durum söz konusu olamaz. Çünkü yanlış kas grubu kasıldığında kon vajinadan düşecektir • Şiddetli prolapsusun iyileştirilmesinde etkili değildir ve kronik vajinal hastalıklarda kontrendikedir. • Ağırlıkları 20 ile 90 gram arasında değişir. • Aşırı derecede pelvik organ prolapsusu varlığında, çok obez ve fazla doğum yapan kadınlarda kullanımı zordur, önerilmez
SÜİ’lı postmenopozal hastalarda vaginal kon kullanımının etkinliğini belirlemek amacıyla yapılan çalışmada 1.grupta HRT alan 22 hastada vaginal kon kullanılmış, 2.grupta sadece HRT alan 10 kadın ele alınmıştır. • Grupların karşılaştırıldığı çalışmada; vaginal kon kullanan grupta tedavi öncesine göre tüm parametrelerde iyileşme yönünde anlamlı fark gözlenmiş, HRT grubunda fark gözlenmemiştir. Vural M.: SÜİ’lı Hastalarda Vaginal Kon Kullanımı, 3. Ulusal ürojinekoloji kongresi, s.205,İstanbul, 2005
BİOFEEDBACK Biofeedback fizyolojik olayların bir ekran ve ses düzeni aracılığı ile görsel ve işitsel sinyaller halinde hastaya yansıtılmasıdır. Ürojinekolojide kullanımı 1940’da A. Kegel tarafından olmuştur. Biofeedback; vücut fonksiyonu hakkında bilgi sahibi olup vücut fonksiyonlarını kontrol edebilme eğitimi sağlayan bir tekniktir. Tedavi değil öğretme tekniğidir. Biofeedback yöntemi ile hasta pelvik kaslarını kontrol etmeyi öğrenerek SUI önlerken urge I tedadavisi için detrusor kası kontraksiyonunu inhibe etmek için de kullanılabilmektdir
BİOFEEDBACK Tedavide amaç; abdominal kas kontraksiyonu olmaksızın sadece PTK’nınkontraksiyonu sağlanarak pelvik taban kas gücünü artırmaktır. • İki çeşit biofeedback vardır: Termal ve EMG (elektromiyografik) biofeedback. • Vajinaya yerleştirilen bir probla hasta pelvis tabanını ne kadar kastığını ya ekranda görür ya da sesini duyar. Bu şekilde ne kadar kasması gerektiğini algılar. • Biofeedback ile hasta, PTK’nı belirlemeyi ve seçici olarak kullanabilmeyi öğrenir. • Aktif bir yöntem olduğundan kas gücü artışı daha fazladır. • Biofeedbackte istenmeyen kasların kasılma olasılığı daha azdır. • Haftada 3 kez 25–35 dk uygulanır, 10–20 seans sonunda istenen cevap elde edilir, program egzersiz ile devam etmelidir. • Son zamanlarda hastanın zaman kaybını önlemek ve bağımsız çalışmasının kolaylaştırmak için ev biofeedback cihazları da geliştirilmiştir. • Biofeedback ile rehabilitasyonun başarısı sadece yöntemin seçimine bağlı değil, daha çok hasta ve doktor motivasyon yeteneklerine bağlıdır
PELVİK TABAN KAS EGZERSİZLERİNİN ETKİNLİĞİ ARTIRMADA KULLANILAN EK BAZI YÖNTEMLER • STOP TESTİ • Sadece stres üriner inkontinansta kullanılmaktadır • Günün ikinci miksiyonunda, pelvik taban kaslarını kasarak hastadan istemli olarak idrar akışını durdurması istenir. • Tamamen durdurma hatta yavaşlama uygun kasların kullanıldığını ve kas gücünün iyi olduğunu göstermektedir. • Bir egzersiz olarak kullanılmaz, çünkü enfeksiyon riski vardır, mesaneyi boşaltmasını güçleştirebilir • DİGİTAL PALPASYON • Hasta bacakları hafif ayrık olarak, uyluk ve dizleri desteklenmiş şeklide yatar veya oturur. Hasta parmağını vaginasına yerleştirerek, pelvik taban kaslarını kaslarını kasması istenir. Kasların kasılma etkinliği değerlendirilir • Palpasyon aynı zamanda kişinin vücudu hakkındaki bilincini artırır
Wyman ve arkadaşları; Üİ 204 hastada uyguladıkları kontrollü randomize bir çalışmada; kısa dönemde en etkin tedavinin biofeedbacak destekli pelvik taban kas egzersizleri olduğunu belirlemişlerdir. Wyman JF et al., Comparatif efficacy of behavioral interventions in the management of famale urinary incontinence. Continence Program for woman Research Group Am J Obstetric Gynecal 1998;179(4);999-1007 Berghmans ve arkadaşları SÜİ 40 hastada randomize kontrollü klinik çalışmalarında; pelvik taban egzerzislerini biofeedback ile kombine egzersizlerle karşılaştırmışlardır. Primer takip parametresi olarak 48 saatlik ped testi kullanmışlar ve 6 ay sonunda biofeedback destekli kombine tedavinin daha etkili olduğunu belirlemişlerdir. Berghmans et al., Efficacy of biofeedback, when included with pelvic floor muscle exercise treatment for genuine stress incontinence, Neuroural Urody 1996:15(1);999-1007 Sherhard ve arkadaşları, SÜİ olan 22 kadını randomize olarak iki gruba ayırmışlar, 1. gruba sadece PTE gösterilmiş, 2. grupta PTE’yi biofeedback ile kombine edilmiştir. Tek başına PTE uygulanan grupta iyileşme oranı %55 saptanırken, kombine tadavide iyileşme %91 olarak belirlenmiştir Sherhard A et al., A pilot study of pelvik exerciser in women with stress incontinence, J Obstetric Gyenaicol, 1983;3:201-237
Yapılan çalışmalar göstermektedir ki; özellikle SÜİ’da pelvik taban kas egzersizlerinin biofeedback ile desteklenmesi tedavi etkinliğini büyük oranda artırmaktadır
FONKSİYONEL ELEKTRİK STİMÜLASYONU (FES) • 1963’de ilk kez Caldwell iki hastada anal sfinktere yerleştirdiği radyo dalgalarıyla uyarı sağlayan elektrotlarla denemiştir. • Vagina ya da rektuma bir elektrot yerleştirilerek pelvik taban kaslarının elektriksel stimülasyonudur.
FES’İN ETKİ MEKANİZMASI • Kas kontraksiyonu ile kas gücü artar, yani pasif olarak Kegel egzersizi yaptırılır, • Pudental sinirin direkt stimulasyonu ile üretral basıncı artar, • Pelvik sinirin refleks stimulasyonu ile detrisör inhibe edilir, • Lokal dolaşımı düzeltir, • Kortikal bilinci artırır, • Adrenerjik aktivite artar, kolinerjik aktivite azalır
FES’İN YAPILMADIĞI DURUMLAR: • Obezite, • Vajinal enfeksiyon varlığı, • Çok gecikmiş vakalar, • Vesikoüretral reflü, • Üriner retansiyon, • İleri derecede prolapsus varlığı, • Menstruasyon dönemi, • Hamilelikte ve hamilelik şüphesi, • Malignite varlığı, • Pace maker varlığı,
FES’İN UYGULANMASI • Tedaviye başlamadan önce hastaya tedavi konusunda eğitim verilir. • Vajinal prop yerine elektrot kullanılacaksa; yalıtımı artırmak için uygulama yapılacak bölge ıslatılmalıdır
BİOFEEDBACK VE FES’İN KARŞILAŞTIRILMASI • Hasta biofeedback yönteminde FES yöntemine göre daha bağımsızdır • FES yönteminde görsel geri dönüş olmadığı için istenmeyen kaslar kasılabilir
Karan ve arkadaşları FES uygulanan 35 hastada düzenli olarak egzersizlere devam edenlerin etmeyenlere göre tedaviden daha çok memnun oldukları ve idrar kaçırma epizodlarının azaldığını ifade etmişlerdir. Karan A ve ark., Üriner İnkontinanslı hastaların elektirik stimülasyonundan altı ay sonraki kontrol sonuçları, I. Ulusal Üro-jinekoloji Kongresi, 8-11 Haziran, 1999, İstanbul. Döver ve arkadaşları SÜİ tanısı konulan 27 hastaya 3 haftalık üç seans olmak üzere toplam 18 seans FES yapmışlar ve evde devam etmek üzere egzersiz öğretmişlerdir. Sonuç: kolay uygulanabilmesi, az zaman alması, komplikasyon ve maliyetin az olması ve efektif olması nedeni ile SÜİ tedavisinde FES ve PTE kombine edilmesi, etkin bir konversif tedavi yöntemi olarak görülmektedir Döver ve ark., FES ve PTKE’nin stres üriner inkontinans tedavisindeki etkinliği, I. Ulusal Üro-Jinekoloji Kongresi, 8-11 Haziran, 1999, İstanbul.
Elektrik stimülasyonun, standart Pelvik Taban Kas Tedavisin üzerinde anlamlı avantajlarının olduğunu destekleyecek bir kanıt yoktur. DI kadınlarda Elektrik Stimülasyonun plaseboya göre daha etkin olduğu yönünde bir inanış vardır. ICS, Third İnternational Consultation on Incontinence, Monaco, 2005
EKSTRA KORPORAL MANYETİK İNNERVASYON ExMI (Manyetik Sandalye) • Ekstrakorporal manyetik innervasyon (ExMI) adı verilen manyetik dalgalarla tedavide pelvis taban kasları ve sinirleri aralıklı olarak manyetik dalgalarla uyarılmaktadır. • Kaslar her manyetik dalgada kasılır ve sonrasında gevşer. • Hasta tedavi süresince pelvis kaslarının kasılıp gevşediğini hisseder. • Bu uyarı üretral ve anal sfinkter fonksiyonlarını artırır, mesane kasılmasını azaltır ve pelvik taban kaslarını güçlendirir. • Hastaya diğer konservatif tedavi yöntemlerindeki gibi vajene ya da rektuma herhangi bir prob (alet) uygulanmaz. • Hasta bir sandalyede 20–30 dakika süreyle elbiseleri ile oturur.
EKSTRAKORPORAL MANYETİK İNNERVASYON (Manyetik Sandalye) • İdrar kaçırmaya, gaz ve defekasyon kaçırma da eşlik ediyorsa bu şikâyetlerde tedavi sonrasında düzelmektedir. • Herhangi bir yan etkisi yoktur. • Haftada 2 kez 8–10 hafta uygulanmaktadır. Literatürde başarı oranları oldukça yüksektir (%60–80). • Her tip idrar kaçırmada etkilidir. • Manyetik tedavi yalnızca inkontinansta değil, orgazm problemlerinde, cinsel fonksiyon bozukluklarında gaz ve dışkı kaçırmada, gece idrar kaçırmada, hatta erkeklerde ereksiyon sorunlarında ve prostat ameliyatları sonrası idrar kaçırmada da uygulanmaktadır. • Manyetik sandalye RİA’ı, kalça protezi, kalp pili ve ciddi aritmisi olanlarda kullanılmamalıdır
MEKANİK ARAÇLAR • Geçici koruma sağlamak, pelvik relaksasyon semptomlarını hafifletmek gereken durumlarda, • Üriner inkontinans sorunu olan diğer tedavilere cevap vermeyenlerde, • Cerrahi yöntem uygun olmayan hastalarda kullanılmaktadır. • Bu amaçla kullanılan destekleyici araçlardan en yaygın kullanılanı • VAJİNAL PESSERLERDİR.
Hipokrat M.Ö. 400 yılında şarap emdirilmiş yarım narı peser olarak önermiştir.