360 likes | 558 Views
EĞİTİM YÖNETİCİSİNİN NİTELİKLERİ VE ÖZELLİKLERİ. I.BÖLÜM. Mevzuata hakim olmak. Okumadan bir yazıyı imzalamamak. Yazışmalarda, dosyalamada tertip, düzen,temizliğe dikkat etmek. Evrak biriktirmemek, kapatılan evrakı her hafta sonunda dosyasına kaldırmak.
E N D
EĞİTİM YÖNETİCİSİNİN NİTELİKLERİ VE ÖZELLİKLERİ
I.BÖLÜM • Mevzuata hakim olmak. • Okumadan bir yazıyı imzalamamak. • Yazışmalarda, dosyalamada tertip, • düzen,temizliğe dikkat etmek. • Evrak biriktirmemek, kapatılan evrakı • her hafta sonunda dosyasına kaldırmak. • Yapılacak işlerin ajandaya yazılması. • Sabırlı olmak.
II.BÖLÜM 1/2 • İşlerin danışarak yapılması. • Müdür nasılsa okulu da odur. • İdareci daima bir rehberdir. • İdareci okulunu muhite tanıtır ve sevdirir. • İdareci, terbiyenin değerini ve okulunun • çalışmalarını velilere anlatmak mecburiyetindedir. • İdareci öğretmenleri yetiştirir. • İdareci, öğretmenlerinin ruhsal inceliklerini bilmelidir.
II.BÖLÜM 2/2 • İdareci, işlerinde muvaffak olabilmesi için okulunda • manevi birlik ve beraberlik kurabilmelidir. • İdareci, her şeyden önce okulda çalışan fert ve gruplar • arasındaki geçimsizliği, haksız şikayeti, kişisel • mücadeleleri gidermelidir. • İdareci okulunda kişisel husumetlerin doğmasına imkan • vermeyecek bir çalışma ortamı sağlamalıdır. • Her öğretmenin okulun başarısından zevk duyması, • okulun başarısının kendi başarısı ve başarısızlığını da • kendi başarısızlığı sayacak bir görev ve sorumluluk anlayışı • kazanmasına çalışılmalıdır.
III.BÖLÜM 1/2 • İdarecinin öğretmenlerle temasının azlığı çok defa onlar • arasında birçok önüne geçilmez huzursuzluk • ve memnuniyetsizlikler doğurmaktadır. • İdareci bütün öğretmenlerinin ruhsal durumunu daima iyi • vaziyette bulundurmaya çalışmalıdır. • Her okulda verimli çalışmanın baş şartı huzur ve emniyettir. • İdareci öğretmenlerini okulun menfaatine kullanmayı bilmelidir. • Öğretmenleri idarede muvaffak olan müdürler, onlarda bir • iman ve itimat yaratan müdürlerdir.
III.BÖLÜM 2/2 • İdareci öğretmenlerine olduğu kadar kendi nefsine de • güvenmelidir. • Her müdür idare etmek üzere başına geçtiği okula kendi • benliğinden bir şeyler katmalıdır. • Müdür her öğretmenin mesleki olduğu kadar şahsen de bir • arkadaş olmakla beraber daima arada bir ihtiyat mesafesi • bırakmalıdır. • İdareci kendi öğretmenlerinin ayrı ayrı alaka ve başarılarını • öğrenmeye onları layık olduğu şekilde takdir etmeye çalışmalıdır. • İdarecinin kulağı sağlam bir emniyet sandığı gibi içine atılan her • şeyi muhafaza etmelidir.
IV.BÖLÜM 1/2 • Müdür, yeni öğretmenlerin daima bir koruyucusu olmalı ve onların • şahıslarına ve işlerine karşı itimatlarını artırmalıdır. • İdareci çok dinleyen az söyleyen kişidir. • Sormaktan utanan, öğrenmekten utanan kimsedir. • Bizi hayattan şikayete sevk eden şey karşılaştığımız • zorlukların büyüklüğü değil, kuvvetimizin azlığıdır. • Bir insanın terbiyesi, başkalarının terbiyesizliğine karşı en • emin silahtır.
IV.BÖLÜM 2/2 • Sineği balla tutmak, sirke ile avlamaktan daha kolaydır. • Cahil insanlara diploma vermek; ehliyetsiz şoförlere • direksiyon vermek gibidir. • Gevşeklik gösterme, endişeye düşme, inanıyorsanız mutlaka • yenersiniz. • Hayata, sevgisiz, emniyetsiz insanlar vermek istemiyorsanız, • çocuğu dövmeyiniz. Hayata, dayanıksız, hercai insanlar vermek • istemiyorsanız, çocuğu şımartmayınız. • Meseleleri mesele yapmamak dirayetini göstermek.
V.BÖLÜM 1/2 • İdareci problem çıkaran insan değil problem çözen insandır. • Bilmek başka, yapmak başkadır; işi bilenden almışlar, • becerene vermişler. • Disiplin zora, korkuya ve bedeni cezalara dayanmaz; • öğrencilerin birbirleriyle ve öğretmenlerle münasebetlerinin • mihveri sevgi ve saygıdır. • İnsanların meziyetleri, sadece takdir ve teşvikle inkişaf eder. • İdareci birleştirici, toplayıcı ve bütünleştirici olmalıdır.
V.BÖLÜM 2/2 • Pis boğazla boş boğaz fenalıktan kurtulmaz. • Benden bana olur her ne olursa, başım rahat eder dilim durursa. • Maddi her türlü imkanların tükendiği noktada • manevi imkanlar başlar. • Büyük insanlar fikirlerle, orta insanlar olaylarla, küçük insanlar • da şahıslarla uğraşırlar. • İyimserlik kötümserlikten, takdir tenkitten ve övgü yergiden • daha yararlıdır. • Okulu Müdür yönetir.
VI.BÖLÜM • Okul müdürü bir liderdir. Lider etkileyebilen ve • yönlendirebilen kişidir. • İdareci; terbiye, nezaket, ağırbaşlılık, sevgi, saygı, • işbirliği unsurlarını mezceden insandır. • İyi bir kıyafet çevredekiler üzerinde olumlu etki yapar. • İyi müdür ustalıkla iş buyurur. • İyi müdür çevresindekilerle olumlu bir diyalog kuran kişidir. • Müşteki tavır almaz. • Aslarından şikayetçi • Üstlerinden gayri memnun • İşini sevmeyen müdür başarısızdır.
VII.BÖLÜM 1/2 • Müdür işini sevmelidir. • Müdür, olumsuzları olumlu yapmaya ve • müsbet neticeler elde etmeye çalışır. • Sadece mevzuata bağlı müdür de sıkıcı olur. • Müdür, ufak tefek olayları abartıp şikayet konusu • haline getirmemelidir. • Müdür, çevrenin örf, adet ve teamüllerine saygı göstermeli, • uyum sağlamalıdır.
VII.BÖLÜM 2/2 • Müdür, öğretmenlere karşı güven verici, ferahlatıcı olmalı, tehdit • edici olmamalı. (Sicilinle oynarım gibi bir tutuma sahip olmamalıdır) • Müdür, üstleriyle anlaşmazlığa düştüğünde, görüşünü açıklama, • ikna ve izaha mecbur olduğunu kabullenmelidir. • Müdür, bu iş ya böyle olur, ya olmaz gibi bir aşamaya girmemeli, • çeşitli alternatifler bulmaya çalışmalıdır. • Okul Müdürü, Bakanlığın taşra örgütü temsilcisi olduğunu • unutmamalıdır. • Eğitim-Öğretim-Yönetimle ilgili kanun, tüzük, yönetmelik, • genelge ve emirleri yüzeysel ve menfi yönlü eleştirmemelidir.
VIII.BÖLÜM 1/3 • Müdür sohbette Bakanlığı temsil görevine gölge • düşürücü olmamalıdır. • Müdür eleştirileri doğru zemine dayalı, yerinde ve • zamanında yapmalıdır. • Görevini yitiren müdür; öğretmen, memur, veli ve öğrencinin • işlerini savsaklamasına sebep olur.
VIII.BÖLÜM 2/3 • Getirilen her türlü yeni mevzuatı en ince teferruatına kadar inceleyip, • varsa boşlukları müspet yorumlarla emsal mevzuatla değiştirip • başarı yolları aramalıdır. • Her şeye rağmen, uygulamada ciddi sorunlarla karşılaşıldığında, • bu gerekçeli bir şekilde üst makamlara intikal ettirilmelidir. • Okul müdürü olarak personele ve çevreye karşı rehberlikte • bulunmalıdır. • Telefona çıkan personelin kendisini nasıl tanıtıp, • not alacağını izah etmelidir.
VIII.BÖLÜM 3/3 • Okula gelen yabancılara karşı nöbetçi öğrenci, öğretmen ve • diğer görevlilerin nasıl davranacağı konularında çevresindekileri • de yetiştirmelidir. • Sık sık kurumu ile ilgili izlenimler yapıp, bir plan içinde • rehberlikte bulunup personeli eğitmelidir. • Okulun tümü ile çevrede örnek bir kurum olduğunu göstermelidir. • Müdür, Milli Eğitim Temel Kanunu, Teşkilat Kanunu, • eğitim-öğretimle ilgili düzenleyici temel hükümleri iyi bilmelidir.
IX.BÖLÜM • -REHBERLİKTE: • Neyi, kime, nerede, ne zaman ve nasıl yapacağını iyi bilmelidir. • Müdür olarak öğretmenlerin görev ve yetkilerini iyi bilmelidir. • (657 ve 1702 Sayılı Kanunu) • Müdürün koordinasyonu kavraması lazımdır. • Müdür öğretmenler arasında, okullar arasında, öğretmen-idare • arasında, branş öğretmenleri arasında ve zümre birliği sağlamada • koordinasyona önem verilmelidir. • Kurumun amaca ulaşmasında her bir ünitesi, her bir ferdi ve maddi • imkanlarla araç- gereci de hesaba katarak birbiri ile • iletişim halinde çalışmayı sağlamıştır.
X.BÖLÜM • Müdür her branştan yeteri kadar anlamalıdır. • Kendi branşında en yüksek sınıfta ders verecek düzeyde olmalıdır. • Diğer branşlarda da temel bilgilere sahip olmalıdır. • Genel ve Özel Eğitim Metotları hakkında bilgi sahibi olmalıdır. • Denetimleri sonunda rehberlik yapacak kadar branşlarda yada • yakın branşlarda bilgi sahibi olmalıdır. • Öğretim çalışmalarında amaçlarının ne derece gerçekleştiğini • tetkik edecek bilgiye sahip olmalıdır. • Aksayan hususları düzelterek bu konuda rehberlik yapacak • kadar kendisini yetiştirmiş olmalıdır. • Eğitim ve öğretimin iyi bir şekilde yapılabileceği bir • kadroyu yetiştirip bu kadroya da rehberlikte bulunmalıdır.
XI.BÖLÜM • Müdür rehberliğe açık olmalıdır. • Gelişmelere açık olup, tutucu olmamalıdır. • Rehberliğe yatkın olmalıdır. • Yapılan telkinleri süratli, doğru anlamalıdır. • Telkinlerin kendi lehine ve kurumunun faydasına olduğunu • bilmelidir. • Emrindeki personeli de rehberliğe yatkın hale getirmelidir.
XII.BÖLÜM • Müdürün sevk ve idarede çağdaş teknik ve yöntemleri, • çağdaş uslüp ile uygulayabilmelidir. • Bütün işleri kendi yapan bir müdür her şeyi yapamayacağından • yetersiz kalacağını bilmelidir. • Çevresindekilerin iyi yetişmemiş olduğundan ve • zamanın yetersizliğinden bahsetmemelidir.
XIII.BÖLÜM İYİ MÜDÜR: • Yapılması gereken işleri iyi tesbit eder. • Her işin en iyi hangi personel tarafından yapılacağını bilmesi gerekir. • İşin ne kadar zamanda en kolay nasıl yapılacağını bilmelidir. • Personelin görüşünü almalıdır. • İş bölümü yapmalıdır. • Verdiği işleri kontrol edip takip etmelidir. • Yönlendirmeli, düzeltmeli, geliştirmelidir. • Değerlendirmeyi aşamalar şeklinde yapmalıdır. • Tevazu sahibi olmalıdır. • Alınan olumlu sonucu maiyetiyle paylaşmalıdır.
XIV.BÖLÜM 1/6 • Amirinle uyum içinde çalış. • Amirine akıl verme, yol göstermeye kalkışma; arz et. • Amirinle mümkün mertebe “ben” ve “benim...”le • başlayan cümlelerle konuşma. • Amirinin kafasında ne olduğunu; yani maksadını anlamaya • gayret et. Eğer aldığın talimat müphem kaldıysa “efendim, • ben bu meseleyi şöyle anlıyorum... doğru mu” diye teyit al. Az ve • öz konuş; amirini laf kalabalığına boğma. • Arz edeceğin mevzuda; amirinin yapacağı itirazlarla sana • yönelteceği soruları önceden tahmin et ve bunları ikna edici bir • tarzda cevaplandırmak için hazırlıklı ol. • Amirini bunaltma. Arz ettiğin meseleyi duyurduğun andan • itibaren o da söz konusu işi düşünmeye başlamıştır.
XIV.BÖLÜM 2/6 • Amirine emri vaki ve sürpriz yapma. Unutma ki nihai noktadaki • mesuliyet amirindedir. Senin vermen gereken malumatı başkasından • işitmesi veya onda hayret uyandıracak sürpriz tasarruflar sana önce • puan, sonra yerini kaybettirir. • Meselelerini amirinin üzgün, yorgun veya aşırı neşeli • olduğu zamanlarda arz etme. Uygun zaman kadar; uygun • zeminde çok önemlidir. • Amirinle aranda ilk yanında çalışmaya başladığın günkü terbiye, • nezaket ve mesafeyi koru. Samimiyetle laubalilik farklı şeylerdir. • Sana aykırı gelen fikir ve talimatlara hemen “olmaz!” deme. • Sevimleşirsen hadisenin o an senin bilmediğin • başka tarafları olabilir.
XIV.BÖLÜM 3/6 • Unutma ki amirin, senin yaşadığını ve yaşayacaklarını daha • evvelden yaşamış; kendisine inanılır; tecrübeli bir insandır. • Sabırlı ol. Yanlış hesap, senin ihtilafından da Bağdat’tan dönecektir. • Amirine senin için “ne dalkavuk adam, beni enayi yerine • koyuyor” dedirtecek ölçüsüz methiyeler dizmekten kaçın. • İcabettiğinde hakikatleri söyle. Ama söylemesini bilerek • Amirine senin ve işin hakkında başka bazı kaynaklardan da • bilgi gittiğini unutma. • Sır saklamasını bil. Sır saklamak, sandığından da zor bir haslettir. • Hakkında “ağzı sıkıdır” hükmünün verilmesini başarabilirsen • bu senin için büyük bir kazanç olur. • Amirini aşarak bir üst makama gitme.
XIV.BÖLÜM 4/6 • Emrin altında çalışan kişileri amirine şikayet etme. Bu acz ifadesidir. • Aslında onlara hizmet eden biri olduğunu unutma. Ne amirini • arkadaşlarına; ne de arkadaşlarını amirine çekiştirme. • Kıskanma, paylaş. Nimetler gibi bilgiyi de paylaş. • Bilgi paylaşıldıkça çoğalır. • İyi yetişmemiş eleman ayak bağıdır. Eleman alırken çok dikkatli ol; • aldıktan sonra da müessesene inanıp bağlanmaları için müessesenin • kültürünü onlara sevdirmeye bak. • Makamından endişeli olma. Makamını az sonra bir başkasına terk • edecekmişsin gibi rahat ol. Zaten bir gün mutlaka terk edeceksin. • Astlarınla da üstlerinle de kibar ve güler yüzle konuş. • Ceket düğmelemek ve muhatabını ayakta karşılamak • korkaklığın değil; medeniliğin ifadesidir. Tevazu insanı yüceltir
XIV.BÖLÜM 5/6 • Yanında çalışanların borcundan, hastasından, yaşlısından, • tahsildeki çocuğundan haberin olsun. • Hiçbir şey bir anda olgunlaşmaz. Ne insanlar eski huylarından • kısa bir zamanda vazgeçerler, ne de senin o “harika” fikirlerin • hemen geçekleşir. Ama beklemesini bilirsen senin korukların • da helva olacaktır. • Sadece şikayetçiyi dinleyerek kimse hakkında hüküm verme..İşyerinde çalışan küçükleri evladın, yaşıtlarını kardeşin, büyüklerini baban bil. • Rica ile konuş. Emir verme. Dilini “lütfen” kelimesine alıştır. • “Mümkün mü ? yapabilir misin?” gibi ifadeler, kaba bir emir • cümlesinden daha tesirlidir. “Sizi” diye hitap etmek, “Sen” • demekten daha güzeldir. “Efendim”le başlayan cümlede • sanki akide şekerinin tadı vardır.
XIV.BÖLÜM 6/6 • Kızma, acı. Merhametli ol. • Bir bardak suda fırtına koparmak seni muhataplarının • gözünde küçültür. • Kusurları topluluk içinde yüze vurma. Kim kusurlu ise onunla • baş başa konuş. Ancak önce suçlama sebebini sor. • Göreceksin ki işin içinde başka amiller var. Eğer sorup • dinlemeden itham edersen • mahcup olursun. • Amir de hata eder. Hata ettiğin zaman büyük bir alçak gönüllülükle • özür dile; hiç bir şey kaybetmezsin.
XV.BÖLÜM 1/6 • Arkadaşlarını makine ve eşya gibi görme. İş ve gelecek hakkında • zaman zaman onlara bilgi ver, teklif • ve görüşlerini al; böylece fiilen yaptıkları işe onları ortak et, • arkadaşlarını yaptıkları işi başaracaklarına inandır. Ekip çalışmasına • kıymet ver. Gerek yanında çalışanlar gerekse üstlerin sana ne kadar • inanıp güveniyorlar? Bunu sık sık hatırla ve hataları telafi etmeye çalış. • Çalıştığın yer bir okuldur. Hem öğren hem öğret. • En hayırlı miras insandır. • Gönüllerde taht kurmaya bak. Senden nefret ettikleri için değil; • incitme endişesi ile korksunlar. Kalp kırmaktan sakın. Yanına • varılmaz bir dağ olma. Dağ ne kadar yüksek olsa da yol • onun üstünden geçer.
XV.BÖLÜM 2/6 • Saldırgan, tenkitçi, alaycı ve karamsar olma. Etrafına karamsarlık • yayma. Öyle ol ki insanlar seni özlesinler. • Şahsi sıkıntılarını kimseye yükleme. Kimse senin sıkıntılarını • çekmeye mecbur değildir. Sıkıntının sebebi umumiyetle su-izan, • gıybet, çekememezlik ve kibir gibi kötü duygulardır. • Mesleğinle ilgili çalış, hep yeni dostluklar kur, araştırmalar yap, • yenilikleri takip et. Dünyayı tanı. • Türkçe'ne hakim ol. Argodan kaç. “Eeee”, “Şeyy”, “e yani”, • “yok yahu” ve benzeri ifadeleri ağzına yakıştırma. Aksi halde • bunları senden işitenler de seni unvanına yakıştıramazlar. • Vücut diline de hakim ol. Tavırların ölçülü ve zarif olsun. • Tatlı tebessümler, çıngıraklı kahkahalardan daha güzeldir.
XV.BÖLÜM 3/6 • Tabii ol, ama derbeder olma. Unutma ki sen bir eğitimcisin. • Başkaları senin boy aynanda okulunu seyrediyorlar. Saç düzeninden • ayakkabı boyasına kadar dikkatli ol. Okulunu güzel temsil et. • Zamanı kullanmasını iyi bil. Ne gittiğin yerde, ne sana gelenlerle • ne de herhangi bir şekilde zaman öldürme. Zaman kaybedilmek • için değil kazanılmak için vardır. • Randevularına dikkatli ol. • Telefonla çene çalma, iş görüş. • Telefonlara çıkmamazlık etme. Arayanlara cevap ver. Yazanlara • sende yaz. Hatta onlar telefon etmeseler, aramasalar da sen • dostlarını ara.
XV.BÖLÜM 4/6 • Nereye gideceğini mümkünse önceden haber ver. Ziyaret veya • toplantı için bulunduğun yerde ikide bir iş yerini arayıp “ne var ne • yok” diye sorma. İnsanların sözünü olur olmaz yerde kesmenle çağrı • cihazın veya cep telefonunla konuşmaları bölmen arasında fark • yoktur. İkisinde de kabalık yapmış olursun. • İhtiyaç olmadan yapılan ve lüzumundan fazla uzayan toplantılar • ile kendi kendine zarar verdiğini farket. • İsraftan kaçın. Yerinde harcanmayan tek kuruş bile israftır. Çöpe • lüzumsuz atılan her kağıt parçası, fazladan yanan her lamba, • lüzumundan fazla açılan musluk veya her şey... • İşleri günü gününe yap. Sevgili Peygamberimiz .S.A.V. • Efendimizin “Yarın yaparım diyenler ziyan etti” • mübarek hadislerini hep aklında bulundur.
XV.BÖLÜM 5/6 • Fikir üret. Cesur ol. Ancak korkaklık gibi çılgınlık da zararlıdır. • Yeni fikir ve projelerini önce kafadan olgunlaştır, sonra • güvendiğin insanlarla tartış ondan sonra amirine götür. • Sofra adabı ve yemek yeme zarafeti, • mesleğinin görünmez aynalarından biridir. • Evlilikte “Boşanma” , iş hayatında “ istifa ederim” sözünü • kullanma. Bunların her ikisi de bir kere kullanılır. • Eve iş ve sıkıntı taşıma. Evin kendine has kanunları vardır. O • kanunlara uyarsan; hem evinde hem de işinde başın ağrımaz. • Evde geçen zamanı iş için bir teneffüs vakti kabul et. • Evin sıkıntılarını da iş yerine getirme. Aile mahremiyetine • dikkat et. Namusun olan insanların eksik, zaaf ve • hatalarını kendi dilinde herkese yayma.
XV.BÖLÜM 6/6 • Edebli ol. Edeb insanın başındaki görünmez taçtır. • Servet de koltuk da yetki de emanettir. Makam arabasına binince • başka bir insan olma. Bir gün o arabadan inip yine o arasından • çıktığın insanların yanına döneceksin. Hiç değilse tabutunu • taşıyacak dört dostun kalsın. • Ayağın yere bassın . içinden çıktığın cemiyeti unutma. Hep beş • yıldızlı otelleri değil arada bir de kenar semtleri, fakir insanları ve • umumi nakil vasıtalarını hatırla. Bu vasıtalara bin ve o insanlara git. • Oralarda da çok şeyler öğrendiğini göreceksin. • Bir İslam alimi buyuruyor ki; “İdareciliğin bir tek kanunu vardır: • üstlerine mutlak itaat, astlarına alabildiğine iyilik”.
Sonuç Olarak 1/2 • Yapılması gereken işleri iyi tesbit eder. • Her işin en iyi hangi personel tarafından yapılacağını bilir. • İşin ne kadar zamanda en kolay nasıl yapılacağını bilir. • Personel görüşünü alır. • İş bölümü yapar. • Verdiği işleri kontrol ve takip eder. • Yönlendirir, düzeltir, geliştirir. • Değerlendirmeyi aşamalar şeklinde yapar. • Tevazu sahibidir. • Alınan olumlu sonuçları maiyetiyle paylaşır. • Mevzuatı iyi bilir, yorumda hataya düşmez.
Sonuç Olarak 2/2 • Sabırlıdır. • Hoşgörülü ve uzlaştırıcıdır. • Gevşeklik göstermez, endişeye düşmez, mutlaka başaracağına inanır. • Problem çıkarmaz, problem çözer. • Güven verici ve ferahlatıcı bir insandır. • Okulunu ve Bakanlığı okul içinde ve dışında • en iyi şekilde temsil eder. • Sevk ve idarede çağdaş teknik ve yöntemleri, • çağdaş üslup ile uygulayabilir. • Astları ve üstleri ile iyi bir diyalog kurmasını bilir. • Alan bilgisini, pedagojik formasyonunu, genel kültürünü • artırmak için gayret sarf eder. • Üşenmez, ertelemez, vazgeçmez.
Hazırlayan ve Sunan S. Sami YILDIRIM Özel Yamanlar Eğitim Kurumları Başdanışmanı