460 likes | 744 Views
2. DÜNYA SAVAŞI. Yrd. Doç. Dr. Yüksel Nizamoğlu Siyasi Tarih 2. ABD’nin Tarafsızlığı ve Savaşa Girmesi. ABD savaşın başında tarafsız tutumunu sürdürmekle birlikte kamuoyunda Almanlara karşı bir antipati mevcuttu. Özellikle Yahudilere karşı takip edilen politika ABD kamuoyunu rahatsız ediyordu.
E N D
2. DÜNYA SAVAŞI Yrd. Doç. Dr. Yüksel Nizamoğlu Siyasi Tarih 2 YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
ABD’nin Tarafsızlığı ve Savaşa Girmesi • ABD savaşın başında tarafsız tutumunu sürdürmekle birlikte kamuoyunda Almanlara karşı bir antipati mevcuttu. Özellikle Yahudilere karşı takip edilen politika ABD kamuoyunu rahatsız ediyordu. • Roosevelt savaşın başında halkın düşüncelerinde bile tarafsız olmasını istediyse de İngilizlerin zor durumda kalmaları üzerine tarafsızlıkla ilgili kanunlarda İngiltere lehine değişiklikler yapılarak savaş malzemesi satışı serbest hale getirildi. • Fransa’nın işgali ABD’nin İngiltere’ye açıktan destek vermesine neden oldu. 50 destroyerle deniz gücünü takviye ettiği gibi, zorunlu askerlik kanunu da çıkarıldı. • ABD önemli bir adım olarak da güvenliğini korumak isteyen her devlete yardım edeceğini ve geri ödeme şartlarının savaştan sonra belirleneceğini kabul eden bir kanun çıkardı. Bundan en çok 31 milyar ile İngiltere, 11 milyarla SSCB yararlandı. Fransa 3 milyar, Çin 1,5 milyar destek aldı. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
ABD’nin Tarafsızlığı ve Savaşa Girmesi • Atlantik demeci: Almanya'nın Rusya'ya saldırması üzerine, 12 Temmuz'da, İngiltere, 1 Ağustos'ta da, A.B.D. Rusya ile birer anlaşma imzaladılar. Ağustos başlarında Atlantik'te bir savaş gemisinde buluşan Roosevelt ve Churchill, 14 Ağustos'ta tarihe «Atlantik demeci» adı ile geçen önemli demeci imzaladılar. ABD henüz savaşa girmemiş olmakla birlikte, İngiltere'den yana olduğunu böylece açıklamış oldu. • 8 maddeden oluşan bu demece, Roosevelt'in 6 Ocak tarihinde kongreye bildirmiş olduğu «Dört Özgürlük» de alındı. (1. Sefalet ve açlık korkusu duymadan yaşamak, 2. Korkudan emin olmak, 3. Düşünce hürriyeti, 4. İnanç hürriyeti • Atlantik demeci sonradan, 1 Ocak 1942'de Washington'da 26 devletçe imza edilmiş olan demecin de temeli sayılmaktadır. • 1) A. B. D. ve Büyük Britanya İmparatorluğu topraklarını genişletmek istememektedirler; • 2) İlgili ulusların açıkça belirttikleri isteklerine uymayan toprak değişikliklerinin yapılmasını arzu etmemektedirler; YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
ABD’nin Tarafsızlığı ve Savaşa Girmesi • 3) Her ulusun kendi istediği hükümet biçimini seçmek hakkına uyulacağını kabul etmektedirler. • 4) Var olan anlaşmalara uyulmakla birlikte, küçük olsun, büyük olsun, yenmiş olsun, yenilmiş olsun bütün devletlerin aynı koşullar altında, dünya ticaretine katılmalarına ve kendi ekonomik gelişmeleri için gerekli olan ham maddeleri elde etmelerine çalışacaklardır; • 5)Herkes için daha iyi çalışma koşulları, ekonomik yükselme ve sosyal güvenlik sağlamak amacıyla, bütün uluslar arasında ekonomi alanında tam bir işbirliği istemektedirler; • 6) Nazi istibdadının tam olarak yıkılmasından sonra, bütün uluslara sınırları içinde güvenle ve bütün memleketlerdeki insanlara, yaşadıkları sürece korku ve sıkıntısız yaşamak olanaklarını sağlayacak bir barışın yapıldığını görmek istemektedirler; • 7) Böyle bir barış bütün insanlara engelsiz olarak bütün deniz ve okyanuslarda dolaşmak olanağını sağlamalıdır; YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
ABD’nin Tarafsızlığı ve Savaşa Girmesi • 8) Her iki devlet dünyadaki bütün ulusların hangi nedenlerle olursa olsun kuvvet kullanmaktan vazgeçme yolunu tutmaları gerektiğine inanmaktadırlar. • Savaş sonrası devletler hukuku gelişmelerinde büyük bir yer tutan bu demecin hükümlerinden Almanya'nın yararlanamayacağı hükmü de demece eklenmiş bulunuyordu. • ABD Japonya’nın Uzakdoğu’daki yayılmasına petrol ambargosu ile karşılık verdi. Böylece Japon dış ticaretinin ¾’ü ve petrol ihtiyacının 9/10’u kesildi. Bunun üzerine Japonya ABD’ye yeni teklifler sundu ise de olumsuz cevap üzerine 7 Aralık 1941’de PearlHarbor baskınını yaparak büyük zararlar verdi. ABD’nin Pasifik donanması ile hava filosunun büyük bir bölümünü kaybetti. • ABD 14 savaş gemisi ve 350 uçak kaybetti. Japonlar ise 29 uçak kaybettiler. • Yine de Japonların başarısı yeterli değildi. Hem ABD uçak gemilerini batıramadılar, hem de Hawaii’deki ABD petrol üssüne zarar vermediler. PearlHarbor üssünü de işgal etmediler. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
ABD’nin Tarafsızlığı ve Savaşa Girmesi • Hitler, PearlHarbor baskını sonrasında önce Japonya’yı tebrik etmiş, hukuki bir yükümlülüğü olmamasına rağmen dört gün sonra da ABD’ye savaş açmıştır. Ardından da İtalya ABD’ye savaş açtı. • Mihver devletleri böylece savaşın tamamen bir dünya savaşına dönüşmesine neden oldular. • Büyük bir bölümü işgal altında olan Avrupa’nın tek ümidi, dışarıdan bir destek alınmasıydı ve mihver devletleri buna zemin hazırladılar. • Bu destek de sadece ABD ve Sovyetlerden gelebilirdi. Bu durum Avrupa’ya SSCB ve ABD’nin siyasi, askeri ve ekonomik müdahalesine zemin hazırlamıştır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Birleşmiş Milletler İttifakının Kurulması • 1942 yılının Ocak ayında Churchill Amerika’ya gitti ve burada Birleşmiş Milletler İttifakını kurdu. ABD, İngiltere ve daha sonra Sovyetler Birliği’nden başka 22 devlet daha katıldı. • Bu devletler Mihver devletlerine karşı tüm güçleriyle savaşacaklar ve ayrı bir barış yapmayacaklardı. • İttifakta yer alan bazı hükümetler o sırada mülteci durumundaydı (Polonya, Hollanda, Belçika, Norveç, Yugoslavya vb). Buna rağmen sembolik de olsa bu ittifakına katıldılar. • Öncelikle Almanya’ya saldırılmasına karar verildi. İttifaka göre ayrıca; Almanya’nın ablukaya alınması, havadan bombalanması ve ABD’nin SSCB’ye yardım etmesi kararlaştırıldı. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Birleşmiş Milletler İttifakının Kurulması • ABD’nin savaşa katılmasıyla Amerikan halkının Sovyetlere bakışı değişmeye başladı. SSCB ise ABD’nin Almanlara karşı yeni bir cephe açmasını istiyordu. Nitekim 1942’de ABD ile SSCB arasında bir ittifak yapıldı. • İngiltere ile ABD arasında ise işbirliği zirve noktasına çıktı. İngiltere ABD yardımından en çok yararlanan ülke oldu. • SSCB de ulaşım vasıtalarının imkan verdiği her türlü Amerikan yardımını aldı. • İşbirliğine rağmen müttefikler ortak bir savaş stratejisi belirleyemediler. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Cazablanca Konferansı • A.B.D. Başkanı Roosevelt ve İngiltere Başbakanı Churchill arasında, 14-24 Ocak 1943 tarihleri arasında Cazablanca’da yapılmıştır. • A.B.D. kuvvetlerinin, 1942 yılının Kasım ayında Fas ve Cezayir'e çıkması üzerine, Kuzey Afrika savaşlarının gidişatı ve sonrası hakkında stratejik ve diplomatik sorunlar ele alınmıştır. • Konferansın sonunda; Sovyetler Birliği üzerindeki baskıyı hafifletmek için Sicilya'ya çıkartma yapılması, Balkanlarda ikinci bir cephenin açılması, bunun için de Türkiye'nin savaşa katılmasını sağlamak üzere hazırlıklara girişilmesi, Mihver Devletleri'nin kayıtsız şartsız teslimine kadar mücadeleye devam edilmesi gibi kararlar alınmıştır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Washington Konferansı • Mayıs 1943'te, Roosevelt'le ChurchiIIyeniden Washington'da buluştular ve savaş sorunlarını görüştüler. Bundan sonraki siyasal buluşmalar, savaşın sonu yaklaşmakta olduğundan daha büyük bir önem kazanmaya başlamış bulunuyordu. • Artık her devlet savaş sonundaki beklentilerini müttefiklerine kabul ettirmek için çalışıyordu. • İtalya'nın işgal edilmesi, Türk hava alanlarından yararlanılması, ikinci cephenin Fransa'da açılması, savaş sonrasında kurulacak barışın korunması sorumluluğunun A.B.D., İngiltere, Sovyetler Birliği ve Çin'e verilmesi kararlaştırılmıştır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Morgenthau Plânının kabulü • Ağustos 1943'te bu kez Quebec'tebuluşan Roosevelt'le ChurchiII, Amerikan devlet adamlarından Henry Morgenthau'nun, Almanya'nın savaştan sonra alması gereken durum hakkında hazırlamış olduğu bir plânı kabul ettiler. (11/24 Ağustos): • Almanya tamamıyla silahsızlandırılacak • Polonya'ya, Doğu - Prusya'nın bir bölümü ve Şilezya'nın güneyi, Fransa'ya Saar'la birlikte Renle Mosel arasında kalan bölge verilecek; • Almanya kuzey ve güney olmak üzere iki bağımsız devlete ayrılacak, güney Almanya yeni kurulacak olan Avusturya ile bir gümrük işbirliği anlaşması imza edecek; • Ruhrbölgesi ve Kielkanalyla birlikte bunun kuzeyinde kalan topraklar tamamıyla sanayiden yoksun bir duruma getirilecek. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Morgenthau Plânının kabulü • Alman sanayi kaynaklarına ve Almanya'da sanayi ile ilgili haklara el konulacak ve zorla alınmış olan mal ve mülkler geri alınarak, verilmiş olan zararlar tazmin edilecek; • Bütün Alman eğitim kurumları kapatılarak, eğitim işleri müttefiklerin kontrol ve yönetimine verilecek; • Almanya'nın bütün büyük devlet memurları işlerinden çıkarılacak ve Almanya yeniden eski 18 devlete ayrılarak, merkeziyetçi olmayan bir yönetim kurulacak; • İşgal orduları bütün ekonomik hayatı kontrol edecekler; • Büyük toprak sahiplerinin topraklan köylülere dağıtılacak; • Savaş suçlularının cezalandırılmaları için bir program hazırlanacak; • Sivil ve askerî her türlü Alman uçağı müsadere edilecek. • Amerikan birlikleri bu programın gerçekleşmesi için yardım edeceklerse de, Almanya'nın komşusu devletlerin birlikleri, yönetimi tamamıyla ve sıkıca ele aldıktan sonra Almanya'dan çekilecekler. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Moskova'da Dörtlü Konferans • Bu konferansta; A.B.D., İngiltere, Sovyetler Birliği ve Çin dışişleri bakanları 19 Ekim 1943'te Moskova'da Kremlin Sarayı'nda biraraya gelerek, savaşta meydana gelen son gelişmeleri görüşmüşlerdir. Konferans, 1 Kasım'da yayınlanan ortak bildirilerle sona ermiştir. • Ortaklaşa bildirilere göre, bağlaşıklar düşmanın koşulsuz teslim olmasından sonra da barışı sürdürebilmek için bütün barış seven devletlerin eşit haklarla katılabilecekleri bir örgüt kurulmasına karar vermişlerdi. • Ayrıca İtalya'nın tamamıyla Faşistler'dentemizlenmesine, savaş suçlusu sayılan Faşist devlet adamlarının ve subaylarının mahkemeye verilmesine, • Avusturya'nın savaştan sonra bağımsız bir devlet olmasına • Alman savaş suçlularının yargılanmak üzere ilgili devletlere teslim edilmesine karar verilmişti YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Kahire Konferansı • Churchill ve Roosevelt, Çin devlet başkanı Çan-KayŞek ile Kahire'de buluştular (22 Kasım) ve bu üç devletin Japonya'ya karşı girişmiş bulundukları savaşta nasıl hareket edeceklerini ve Japonya ile yapılacak barışın esaslarının neler olması gerektiğini görüşüp anlaştılar. • 26 Kasım'da yayınlaman ortaklaşa bildiriye göre, Japonya I. Dünya Savaşı'ndan sonra ele geçirmiş olduğu bütün toprakları, Çin'dekilerle birlikte yitirecek, ayrıca Kore'nin de bağımsızlığı tanınacaktı. • Roosevelt'le Churchill bu bildirinin yayınlandığı gün, Stalin'le görüşmek üzere Tahran'a ulaştılar. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Tahran Konferansı • Rusya savaşa girdikten sonra, İngiliz ve Amerikan yardımını kolayca Rusya'ya ulaştırabilmek için 25 Ağustos 1941'de Ruslar ve İngilizler İran'ı işgal etmeğe başlamışlardı. İran hükümeti biraz direndikten sonra karşı koymaktan vazgeçmiş, Şah Rıza Pehlevi de oğlu Muhammed Rıza lehine tahtını bırakmak zorunda kalmıştı. Böylece Tahran da Ruslar‘ın işgali altına girdi. • Üç büyük müttefiğin en büyük üç devlet adamının görüşmeleri bahse konu olunca da, Stalin kızıl ordu birliklerinin işgali altında bulunmayan bir yere gitmeğe yanaşmadığından, üç büyükler Tahran'da buluşmayakararverdiler. Roosevelt ve Churchill, Kahire'de Çan-Kay-Şek'leanlaştıktan sonra, 26 Kasım'da, Tahran'a vardılar. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Tahran Konferansı • 3 Aralık'a kadar süren görüşmeler sonunda bu üç devletin her bakımdan anlaşmış oldukları, kesin zafere kadar yan yana çarpışmakta devam edecekleri ve barışı da birlikte yapacakları üzerinde anlaşmaya varılmıştı. Ayrıca; 1) Yugoslavya'daki çetecilere elden gelen en büyük yardım yapılacak; 2) Türkiye'yi yıl başından önce savaşa sokmak için mümkün olan çaba sarf edilecek; 3) Türkiye Almanya'ya karşı savaş açtığında, Bulgaristan Türkiye'ye savaş açar veya Türk topraklarına saldırırsa, Rusya kendisini Bulgaristan'la savaş durumunda sayacak; 4) 1944 yılının Mayıs ayı sonunda veya Haziran ayı başında bağlaşıklar Normandiya'yaçıkarma yapacaklar, aynı zamanda Ruslar da Almanya’ya saldırıda bulunacaklardı. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Yalta Konferansı • Normandiya çıkarmasından ve Fransa'nın kurtarılmasından sonra Almanya'nın teslim olması artık bir an meselesi haline geldi. Bu durumda hem gelecek barış hakkında daha esaslı bir anlaşmaya varmak, hem de Rusya’nın Japonya'ya karşı savaş açmasını sağlamak amacıyla, Üç Büyükler, 4 Şubat 1945'ten 11 Şubata kadar, Kırım'da Yalta da buluştular. Burada; • Rusya'nın Almanya teslim olduktan sonra geçecek olan iki - üç ay içinde Japonya'ya savaş açması ve buna karşılık vaktiyle Japonlar'a bırakmış olduğu toprakları ve Kuril adalarını alması; Rusya'nın Çin ile bir dostluk ve bağlaşma andlaşması imza etmesi; üç büyük devletin birlikte Almanya'yı silâhsızlandırmaları ve parçalamaları; Fransa'nın da Almanya'ya işgal birlikleri göndermesi; Almanya'nın yaptığı zararları onarması; Ukrayna ve Beyaz Rusya'nın Birleşmiş Milletler'de oy sahibi üye olmaları ve dışişleri bakanlarının ilk yapacakları toplantıda Boğazlar sorunu'nungözden geçirilmesi hususlarında gizli anlaşmalar yaptılar. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Yalta Konferansı • Böylece, Japonya ile savaşın uzun süreceğini sanmakta olan Roosevelt, Yalta'da Ruslar'aumduklarından çok çıkarlar sağlatmış ve savaş sonrası düzeninin temelleri atılmıştır. • Yalta Konferansı, üç büyük Müttefik devlet arasında öteden beri süregelen anlaşmazlığı belirginleştirmiştir. • Roosevelt, Birleşmiş Milletler Örgütü konusunda alınan karardan memnun kalmıştır. Ancak, Churchill, Sovyetler Birliği'ne çok fazla ödün verildiğini düşünmüştür. • Müttefikler arasındaki bu farklı tutum ve davranışlar, savaş sırasında meydana getirilmiş olan ittifakın yara almasına yol açmıştır. Hatta, Müttefikler arasında işbirliğini sona erdirmiştir. • Ancak, ideolojileri ve devlet yapıları farklı üç büyük Müttefik devlet, savaş tümüyle sona ermediği için bir süre daha birlikte hareket etmişlerdir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Savaşın gelişmesi ve Sonu • Stalingrad savaşı : Savaşın yeniden başlaması ile birlikte, Almanlar 300 kilometrelik bir cephe üzerinden Ukrayna'da Rus birlikleri üzerine yüklenerek, bunları geri çekilmeğe zorladılar ve Ağustos ayı içinde, Kafkas dağları eteklerine vardılar. • Ancak Almanlar'in asıl amacı, Kafkas petrollerini ele geçirmekti. Askerî harekât gittikçe genişleyen alanda yavaş yavaş duraklamaya başladı. Cephenin sol kanadı Ruslar tarafından önemli bir kavşak noktası Stalingrad'tadurduruldu ve Kasım ortasında, artık iyice hazırlanmış olan Ruslar'in karşı saldırıları başladı. • Alman 6. Ordusu Stalingrad önlerinde tüm olarak Ruslar'cakuşatıldı ve uzun ve yıpratıcı savaşlar sonunda, Almanlar‘ınStalingrad önlerindeki birlikleri, 31 Ocak ile 2 Şubat arasında tamamıyla imha edildi ve esir alındı. Bu arada Ruslar artık karşı saldırılara başladılar ve basanlar elde ettiler. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Savaşın gelişmesi ve Sonu • Avrupa'da yeni cephelerin açılması: Kuzey Afrika'daki müttefik birlikleri, Rommel ordusunun artıklarını temizledikten ve yeni birliklerle güçlendirildikten sonra, 10 Temmuz'da Sicilya'da karaya çıkmaya ve kısa zamanda bütün adayı işgale başladılar. • 25 Temmuz'da İtalya Kralı III. VittorioEmanuele, Mussolini'yitutturarak Sardunya adasına yolladı. Ancak Alman paraşütçüleri Mussolini'yi kaçırmayı ve Milano'ya götürmeği başardılar. • Mussolini kuzey İtalya'da yeni bir Faşist Cumhuriyeti kurdu. 3 Eylül'de İtalya'nın koşulsuz teslim olması üzerine ise, Almanlar hemen bütün İtalya'yı işgal ettiler. • Aynı gün güney İtalya kıyılarına çıkmış olan bağlaşıklarla Almanlar arasında İtalya'ya egemen olmak için amansız bir savaşma başladı. Böylece Avrupa'da yeni bir cephe açılmış oluyordu. Rusya ise bunu yeterli bulmuyor, müttefikleri Fransa'nın batı kıyısına çıkarak orada da bir cephe açmaya zorluyordu. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Savaşın gelişmesi ve Sonu • Yılbaşına doğru, Almanların elinde artık, yalnız Sovyetlerin batı topraklarından küçük bir parça bulunmakta idi. 1943/44 kış savaşlarında Alman birlikleri buralardan da atıldılar. • Finlandiya, Ruslar'danyeniden barış istemek zorunda kaldı. Ruslar 19 Eylül 1944'te, Finlandiya‘nın 1941 sınırlarına çekilmesi koşulu ile bu isteği kabul ettiler. • Bu sırada, Romanya da teslim oldu. Ruslar, Bulgaristan'a savaş ilân ederek bu memleketi de işgal ettiler ve Yugoslavya'nın büyük bir bölümünü ele geçirdiler. • Macaristan içlerinde iki düşman arasında büyük bir savaş başladı. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Savaşın gelişmesi ve Sonu • Haziran 1944'te de Anglosakson birliklerinin Normandiya kıyılarına çıkmalarıyla ünlü «İkinci Cephe» açıldı. Gerçekte İtalya'da bir ikinci cephe daha önce açılmış bulunduğu için, bu bir üçüncü cephe idi. Ancak Ruslar İtalya'daki cepheyi gerçek bir cephe saymamışlar ve hep Normandiya kıyılarında, bir an önce bir ikinci cephe açılması için bağlaşıklarını sıkıştırmışlardı. Artık Almanya'ya son vuruşu indirmek için büyük olanaklar sağlanmış bulunuyordu. • Normandiya'ya çıkmış olan kuvvetler kısa zamanda, Fransa içlerine doğru harekete olanak verecek toprakları ellerine geçirmeyi başardılar ve General Eisenhovver'in komutasında ilerlemeğe başladılar. • Fransa'nın güneyine de çıkmış olan müttefikler Ağustos sonuna kadar bütün Fransa'yı ellerine geçirmeyi, Belçika ve Hollanda'ya girmeyi ve Ekim'de de Alman topraklarına ayak basmayı başardılar. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Savaşın gelişmesi ve Sonu • Ocak 1945'te ise Ruslar yeni bir saldırıya geçerek bütün Polonya ve Doğu - Prusya'yı ele geçirdiler. Bu arada Budapeşte de Rusların eline geçmiş bulunuyordu. • Batı cephesinde müttefikler de yeniden ilerlemeye başlayarak Ren kıyılarına vardılar; bu ırmağı da geçerek Orta ve Güney Almanya'ya girdiler. • Nisan başında Viyana'yı ele geçiren Ruslar da Nisan sonunda Alman doğu cephesini yararak Berlin'e saldırmaya başladılar. • Bu umutsuz durumda bile direnmeye çabalayan Hitler, sonunda Rus tanklarının, içinde bulunduğu Başbakanlık binasına yaklaşmakta olduklarını görünce kendini öldürdü (30 Nisan). • 2 Mayısta, Berlin'i Ruslar tamamıyla işgal etmişlerdi. 7 Mayıs'ta da Alman delegeleri Eisenhower'inbaş karargâhında Almanya'nın koşulsuz teslim belgesini imza ettiler. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Savaşın gelişmesi ve Sonu • Daha önce İtalya'daki ve güney'deki Alman birlikleri de teslim olmuş bulunuyorlardı. • İtalya cephesinin çökmesi üzerine, İsviçre'ye kaçmaya çalışan Mussolini 28 Nisan'da komünistlerin eline düşmüş, hemen kurşuna dizilmişti. • Böylece beş buçuk yıl süren ve özellikle Avrupa uluslarının çoğunu felâkete sürükleyen II. Dünya Savaşı'nın Avrupa sahnesinde savaş bitmiş oluyordu. Ancak çok geçmeden barış yapmanın savaş kazanmaktan daha güç olduğu anlaşılacaktı. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Savaşın gelişmesi ve Sonu • Çok çetin bir savaştan sonra, Mart 1945'te Japonya'dan 1000 Km. uzaklıkta bulunan ve bir hava üssü olan İvojima adası Amerikalıların eline düştü. • 1 Nisan'dan 24 Temmuza kadar süren korkunç bir savaştan sonra, Amerikalılar bu sefer Okinawa adasını ele geçirerek, Japon adalarına 500 km. daha yaklaştılar. Bundan sonra artık Japon adalarını, Amerikalılar durmadan bombardıman etmeğe başladılar. • Mayıs başında Almanya, Japonya'ya yalnız başına barış yapmak zorunda olduğunu bildirdi. Artık bütün dış ülkelerle ilişkileri kesilmiş olduğu halde Japonlar savaşı sürdürdüler. • Temmuz'da Potsdam'datoplanan bağlaşıklar, ayın 26 sındaJaponya'ya bir ültimatom vererek Japonya'nın da koşulsuz teslim olmasını istediler. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Savaşın gelişmesi ve Sonu • Sovyetler de Japonya’ya karşı savaş açtılar (8 Ağustos). Sovyetler üç cepheden Mançuryaiçlerine girmeye başladılar. • 6 Ağustos 1945'te tarihin ilk atom bombası Japonya'nın Hiroşima şehrine atıldı ve 160.000 kişinin ölümüne sebep oldu. • Bunu üç gün sonra Nagasaki üzerine atılan bomba izleyince, bu durumda artık savaşamayacağını anlayan Japonya, İmparator Hirohito'nun egemenlik haklarına dokunulmaması koşuluyla barışa hazır olduğunu bildirdi. • Potsdam konferansında Japonya ile ilgili olarak verilmiş olan kararların uygulanmasından sorumlu bulunması koşuluyla Japonya'nın teslim olması yolundaki öneriyi kabul ettiler. Teslimle ve işgalle ilgili diğer koşulların saptanmasından sonra, 2 Eylül 1945'te Amerikalıların Missouri adlı savaş gemisinde, Japon delegeleri Japonya'nın teslimi belgesini imza ettiler. Böylece Uzakdoğu'daki savaş da bitmiş oldu. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Potsdam Konferansı • Almanya'nın teslim olmasından sonra, Avrupa'da ortaya çıkan sorunları görüşmek üzere, üç büyük Müttefik devlet, 17 Temmuz-2 Ağustos 1945 tarihleri arasında Berlin yakınlarında Potsdam'da bir toplantı yapmışlardır. • Potsdam Konferansı'nda A.B.D.‘yi(Roosevelt 12 Nisan 1945'te öldüğü için yerine geçen) Başkan Yardımcısı Harry S. Truman, İngiltere'yi konferansın ilk günlerinde Churchill ve daha sonra (Churchill, 1945 yılı Temmuz ayında yapılan genel seçimi kaybettiği için) İşçi Partisi lideri ve yeni Başbakan ClementAttlee, Sovyetler Birliği'ni de Stalin temsil etmişlerdir. • Müttefikler, A.B.D. ve İngiltere bir tarafta, Sovyetler Birliği de diğer tarafta olmak üzere ikiye ayrılmışlardı. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Potsdam Konferansı • Üç büyük Müttefik Devlet, anlaşmaya vardıkları konularda, konferansın bitiş tarihi olan 2 Ağustos 1945'te bir deklarasyon yayınlayarak açıklamışlardır. Buna göre; • Almanya'nın kontrolünün A.B.D., İngiltere, Sovyetler Birliği ve Fransa işgal bölgelerinin komutanları aracılığıyla yapılması, • Almanya'nın silahsızlandırılması ve askerlikten arındırılması ve Almanya silahlı kuvvetlerinin, Nazi birlik ve örgütlerinin tümüyle kaldırılması, • Alman savaş endüstrisinin ortadan kaldırılarak yeniden düzenlenmesi v • Alman ekonomisinin Müttefikler tarafından kontrol edilmesi, • Savaş suçlularının tutuklanması ve kontrol edilmesi, • Almanya'nın savaş tazminatı ödemesi, • Almanya'da demokratik bir düzenin kurulması, YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Potsdam Konferansı • Barışla ilgili düzenlemelerin yapılması için A.B.D., İngiltere, Sovyetler Birliği, Çin ve Fransa dışişleri bakanlarından oluşan bir "Dışişleri Bakanları Konseyi« ninkurulması, • Oluşturulan konseyin Romanya, Bulgaristan, Macaristan ve Finlandiya barış sözleşmelerini hazırlamakla yükümlü olması. • Potsdam Konferansı'nda bu ana konuların yanısıra; • Sovyet Birliği'nin Japonya'ya savaş açması, • Avusturya ve başkenti Viyana'nın dört işgal bölgesine ayrılması, • İtalya ile koşulları ağır olmayan bir şekilde barış yapılması, • İran'ın derhal boşaltılması, • Sovyetler Birliği'nin Boğazların Türkiye ile birlikte kendi kontrolüne verilmesine karşılık, Boğazlardan geçişin tam serbest olması gibi konular da tartışılmıştır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Potsdam Konferansı • Konferans'ta alınan kararlar ve tartışılan konular, Avrupa'nın siyasi, sosyal ve askeri geleceğinin belirlenmesinde önemli olmuştur. Yapılacak barış antlaşmalarının temel koşullarını da belirlemiştir. • Potsdam Konferansı, üç büyük Müttefik Devletin İkinci Dünya Savaşı'nda yaptıkları son büyük konferans olmuştur. • Bu konferans, bu devletler arasındaki anlaşmazlığı arttırmış ve dünya başlıca iki nüfuz alanına veya iki bloka ayrılma dönemine girmeye başlamıştır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Türkiye’nin Savaştaki Durumu • Kızılordu'nun 1942 yılının Kasım ayında başlayan genel saldırısı sonrasında Alman ordusunun 1943 yılında Stalingrad'ta yenilmesi Almanların gerilemesine neden olmuştur. • Müttefiklerin Kuzey Afrika’da da başarılı olması Müttefiklerin ve Mihver Devletleri'nin Türkiye üzerindeki politikalarının değişmesine yol açmıştır. Müttefikler Türkiye’nin kendi yanlarında savaşa girmesini isterken, Mihver güçleri de savaşın bu son aşamasında Türkiye'nin savaş dışı tutumunu sürdürmesi için faaliyet göstereceklerdir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Türkiye’nin Savaştaki Durumu • Müttefik Devletler arasında yapılan Kazablanka Konferansı’nda kararlaştırıldığı şekilde İngiltere Başbakanı Churchil Türkiye'yi savaşa sokabilmek için Müttefikler adına Adana’ya gelerek İnönü ile görüşmüşse de Türk heyetini ikna edememiştir. • 30-31 Ocak 1943 tarihindeki Adana görüşmelerinde Churchill Almanya'nın kesin yenilgisi için Türk topraklarından ve üslerinden faydalanılmasının gerekli olduğunu ileri sürmüş ve Türkiye'nin muhtemel bir Sovyet tehdidine karşı korunabilmesi için en güvenli yolun savaşa katılması olduğunu söylemiştir. • Müttefiklerin aksine Türkiye iki cephede birden (Mihver ve SSCB) tehdit altındaydı. İnönü, bu dezavantajı başarıyla kullanarak Türkiye gibi jeopolitik ve jeostratejik konumu ve önemi büyük bir ülkenin savaşa girmesi durumunda karşı tarafça işgal edilebileceğini belirtmiştir. Ayrıca Türk ordusunun da bu durumu engellemede yetersiz kalabileceği ihtimalinden dolayı savaşa girilemeyeceğini ifade ederek bu hususu orduya savaş teçhizatı alabilmek için kullanmıştı YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Türkiye’nin Savaştaki Durumu • Türkiye'nin savaşa girmesi yolunda yapılan baskılar şantaja dönüşmüş ve savaş sonrası belirecek ortamda Sovyet tehdidine karşı koyabilmek için savaşa girmesi söylenmiştir. Yoksa savaş sonrası ortamda Sovyet tehdidi ile baş başa kalabileceği Türkiye’ye hatırlatılmıştır. • Türkiye, Müttefikler tarafından kendine yapılan baskıları ve teklifleri dikkate almayarak savaşa girmemiş ve tavrında bir değişiklik olmamıştır. • 18 Ekim-1 Kasım 1943 tarihinde yapılan Moskova Konferansı'nda Sovyetler, Türkiye’nin savaşa dahil edilmesi konusunda kararlı tutumunu sürdürmüştür. • Moskova toplantısında Türk havaalanlarının Müttefikler tarafından kullanılmasına ve 1943 yılı sonuna kadar Türkiye'nin savaşa dahil edilmesine karar verilmiştir YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Türkiye’nin Savaştaki Durumu • 5 Kasım 1943’te Kahire'de yapılan konferansta yine İngiltere "Sovyet Kozu"nu ileri sürmüş ancak Türkiye, yeteri kadar yardım yapılmadıkça kesinlikle savaşa katılmayacağını Dışişleri Bakanı Numan Menemencioğlu aracılığı ile müttefiklere bildirmiştir. • Müttefik Devletlerce 28 Kasım-1 Aralık 1943 tarihleri arasında yapılan Tahran Konferansı’nda yine hava alanı isteği ve 15 Şubat 1944 tarihine kadar Türkiye'nin savaşa sokulması yönünde karar birliğine varılmıştı. • Türkiye Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, İngiltere Başbakanı Winston Churchill ve A.B.D. Başkanı Franklin D. Roosevelt arasında Kahire'de yapılan görüşmelerde baskıların artması üzerine Türkiye ilk defa prensip olarak savaşa katılmaya razı olmuş ancak bu durum Türk ordusuna gerekli silah ve donanımın temini koşuluna bağlanmıştır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Türkiye’nin Savaştaki Durumu • Türkiye ayrıca savaş içinde ve sonrasında Sovyetlerin tavrının belirlenmesini ve bu konuda müttefiklerin kendisine güvence vermesini istemiştir. • Kahire'de kararlaştırıldığı gibi Türkiye'nin savaşa hazırlanması için askeri heyetlerin yürüttüğü görüşmelerden sonuç alınamamıştır. 4 Şubat 1944'te kesilen bu görüşmeler İngiltere'nin Türkiye'ye karşı "soğukluk politikası" uygulamasını başlatmıştır. • Türk dış politikasını yürütenler, İngiltere'yi gücendirmek pahasına savaşa girmeme yönünde kararlılık gösterirken İngiltere'nin savaş sonrasında Sovyetler ile kaçınılmaz olarak girecekleri rekabetten dolayı ve İngiltere'nin çıkarları gereği Türkiye ile iyi ilişkilere gireceğine inanmaktaydılar YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Türkiye’nin Savaştaki Durumu • Türk-Alman ilişkilerinde 1943 yılında bir yakınlaşma olmuş ve iki devlet arasında 18 Nisan 1943'te yeni bir ticaret antlaşması imzalanmıştır. Bununla ticaretin gelişmesi yanında, 1943 yılı sonuna kadar Almanya, daha önce vaat ettiği silahları Türkiye'ye teslim etmiş; Türkiye de, Almanya’ya ihraç ettiği krom miktarını yükseltmiştir. • 5 Haziran 1944'te Boğazlardan Karadeniz'e bazı Alman savaş gemilerinin geçmesi, Türkiye ile Müttefiklerin arasının daha da açılması sonucunu doğurmuştur. Bu olay sonunda Dışişleri Bakanı Numan Menemencioğlu istifa etmiştir. • Müttefik Devletler'in Türkiye'ye Almanya ile olan ticari ve diplomatik ilişkilerin kesilmesi yolundaki baskılarının artması üzerine Türkiye 20 Nisan 1944'te Almanya'ya yaptığı krom sevkiyatını durdurduğunu açıklamıştır. Türkiye İngiltere’nin baskısı neticesinde 2 Ağustos 1944'te TBMM 'ninaldığı kararla Almanya ile tüm ilişkilerini kesmiştir YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Türkiye’nin Savaştaki Durumu • Sovyetler Birliği tarafından Almanya ile birlikte Pan-Türkistpolitika yapmakla suçlanan Türkiye, gerginliği ortadan kaldırmak için Mayıs 1944'te bir grup Türkçü yazar, akademisyen, öğretmen ve öğrenciyi "Irkçılık-Turancılık« yaptıkları iddiasıyla tutuklatmıştır. • 1945 Ocağında savaş malzemesi taşıyan Sovyet gemilerinin Boğazlar'dan geçişine de izin verilmiş, fakat bu iyi niyet gösterilerinden olumlu bir sonuca ulaşılamayınca Türkiye’nin Kızılordu karşısındaki kuşku ve endişeleri daha da artmıştır YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Savaşın Sona Ermesi ve Türkiye • 4-11 Şubat 1945 günlerinde toplanan Yalta Konferansı’na gelinceye dek Türk-Sovyet ilişkilerinde önemli bir gelişme yaşanmamıştı. • Ama savaş sonrası kurulacak dünya düzeninin ilkelerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen bu zirvede, tartışılan konular ve ortaya çıkan sonuçlar, Türkiye'yi yakından ilgilendirmekteydi. • Stalin, zirvenin 10 Şubat 1945 günü yapılan yedinci oturumunda Boğazların ve Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nin yeniden gözden geçirilmesini istiyordu. • İngiltere adına başbakan Churchill, ABD adına başkan Roosevelt ve Sovyetler adına Stalin’in katıldığı Yalta Konferansı’nda savaşın son durumu ve bundan sonra takip edilecek adımlar belirlenmişti YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Savaşın Sona Ermesi ve Türkiye • İngiltere ve ABD için Nazilere karşı onlarla aynı safta savaşmış ve zafer kazanmış bir ülke konumunda olan Sovyetlere karşılık, Türkiye savaş sırasında yürüttüğü politikalar ile yükümlülüklerini yerine getirmemiş ve savaşa girmemiş bir ülke konumundaydı. Bundan dolayı konferansta savaş sonrasında Boğazların statüsünün yeniden belirlenmesi şeklindeki Sovyet istekleri kabul edilmiştir. • Türkiye'nin savaş sırasında izlediği dış politika savaşın sonlarında Türkiye’yi büyük bir yalnızlık içerisine iterek Sovyet tehdidi ve istekleri ile karşı karşıya bırakmıştı. Türkiye bu tehdit karşısında Batı dünyasına yaklaşmaya ve destek bulmaya çalışmıştır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Savaşın Sona Ermesi ve Türkiye • Türkiye 23 Şubat 1945'te Almanya ve Japonya’ya savaş ilan etmiş, fakat fiilen savaşa girmemiştir. • Sovyet hükümeti 19 Mart 1945 tarihinde, 17 Aralık 1925 tarihli Türk-Sovyet Dostluk ve Tarafsızlık Antlaşması’nın feshedileceğini açıklamış, daha sonra ise iki ülke arasında yeni bir antlaşma yapılabilmesi için; Boğazların Türkiye ile birlikte savunulması, bunu sağlamak için Sovyetlere boğazlarda deniz ve kara üsleri verilmesi, Montreaux Sözleşmesi’nin değiştirilmesi, Türk- Sovyet sınırında değişiklik gibi Türkiye için kabul edilmesi mümkün olmayan istekler ileri sürmüştür. • Türkiye savaşın son anında Mihver Devletlerine savaş ilan etmesi ile asli üyeleri arasına girmeyi bir hak olarak kazandığı Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın kurulması amacıyla 25 Nisan 1945'te toplanan San Francisco Konferansı’nda, yalnızlığını belirli bir biçimde hissetmiştir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
Savaşın Sona Ermesi ve Türkiye • Sovyet istekleri 17 Temmuz-2 Ağustos 1945 tarihleri arasında Müttefiklerin topladığı PotsdamKonferansı’nda bir kez daha gündeme geldi. Sovyetler Türkiye’ye verdiği notaları da bu konferansa getirmiştir. Sovyetlerin isteklerine ulaşmak için baskı ve tehdit yöntemini kullanmaları ise Türkiye’yi Batıya yakınlaştırmıştır. • Türkiye Cumhuriyeti'nin karşılaştığı en çetin dış politika sınavlarından biri olan İkinci Dünya Savaşı’nda tek parti döneminin siyasi mantığı içinde dış politikaya yön veren küçük bir elit kadro, Mihver ve Müttefik güçlerinin karşılıklı etki ve baskılarına karşı akılcı ve incelikli bir politika yürüterek hedefleri doğrultusunda Türkiye'yi savaşın dışında tutmayı başarmıştır. Ama yürütülen politika savaş sonunda gelişen yeni uluslararası politikada ülkenin yalnız kalmasına da engel olamamıştır. • İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI-Dr. Mücahit ÖZÇELİK YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU
II. Dünya Savaşının Genel Sonuçları 1.Almanya doğu-batı olmak üzere ikiye ayrıldı. Doğu Almanya sosyalizme kaydı. 2.ABD ve SSCB süper güç haline geldi. 3.Orta ve Doğu Avrupa SSCB’nin kontrolüne girdi. 4.ABD ile SSCB arasında soğuk savaş dönemi başladı. 5.Sömürge altındaki milletlerin bağımsızlık süreci hızlandı. Hindistan, Pakistan, Mısır, Cezayir, Tunus ve Libya zamanla bağımsız oldu. 6.1948’de İsrail Devleti kuruldu. 7.Sömürgecilik hız kaybetti. 8.Çin’de komünizm hakim oldu. 9.Milletler Cemiyeti, Birleşmiş Milletler’e dönüştü. 10.Türkiye-ABD ilişkileri gelişmeye başladı. 11.NATO ve Varşova paktları kuruldu. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU