260 likes | 2.98k Views
Allah’ın Huzurunda Olma Bilinci. turkes@ gmx .com. “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah'ın ve Resulü'nün çağrısına uyun ve bilin ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, onun huzurunda toplanacaksınız.” (Enfâl suresi 24).
E N D
Allah’ın Huzurunda Olma Bilinci turkes@gmx.com
“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah'ın ve Resulü'nün çağrısına uyun ve bilin ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, onun huzurunda toplanacaksınız.” (Enfâl suresi 24).
“O, kullarının üstünde mutlak hakimiyet sahibidir. O, hüküm ve hikmet sahibidir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır” (En’am suresi 18).
“Göklerin ve yerin gaybını bilmek Allah'a mahsustur. Bütün işler ona döndürülür. Öyle ise ona kulluk et ve ona tevekkül et. Rabb’in yaptıklarınızdan habersiz değildir.” ( Hud suresi 123)
SORU Yukarıdaki ayetleri ihsan kavramı açısından değerlendiriniz.
Değerlendiriniz? Ömer b. Hattab (r.a.) anlatıyor: Bizler bir gün Resulullah (s.a.)’in yanında otururken bir adam geliverdi. Elbisesi bembeyaz, saçları simsiyahtı. Üzerinde yolculuk belirtileri de yoktu, bizden hiçbiri de onu tanımıyordu. O kimse Peygamberimizin yanına kadar gelip oturdu dizlerini dizlerine dayadı, ellerini dizlerinin üzerine koyarak sırasıyla İslam ve imanın ne olduğunu sordu. Efendimiz soruları cevaplayınca doğru söyledin diyerek ardından, “İhsan (iyilik) nedir? Bana onu anlat” dedi. Resulullah (s.a.): “İhsan; görüyormuşçasına Allah’a ibadet edip kulluk yapmandır. Sen onu görmüyorsan da o seni mutlaka görmektedir” buyurdular...” (Nesai, İman ve Şerâiuhû, 5).
Sizce Allah tarafından sürekli görüldüğünü bilmenin insan davranışlarına ne gibi bir etkisi olabilir?
Mümin hayatının her anını Allah’ın daima kendisini görüp gözettiği bilinciyle yaşamalıdır. O, günlük hayatın her alanında; yeme-içme, çalışma, alış veriş ve aile hayatı, vb. durumlarda bir gün Allah’a hesap vereceğini dikkate almalıdır.
İhsan sözlüklerde iyilik etme, iyi davranma, bağışlama, bağışta bulunma, bağışlanan şey, lütuf, inayet, atıfet gibi anlamlara gelmektedir
İhsanı Allah’ın lütuf ve inayetiyle daima iyilik üzere yaşamak şeklinde anlamak mümkündür. Hz. Muhammed’in Cibril hadisi diye meşhur olan hadiste tanımladığı şekliyle ihsan; insanın Allah’ı görüyormuşçasına ona ibadet etmesidir
İbadeti yalnızca belirli vakitlerde belirli ritüelleri yerine getirmek olarak anlamamak gerekir. İbadeti, Allah’a inanıp teslim olmuş bir kul için hayatın her anını kapsayan eylemler bütünü olarak anlamak lazımdır
Buna özen gösterildiğinde ihsan mertebesine ulaşmak yani gerçek anlamda iyiliğe ermek mümkün olabilir. Rabb’imiz bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Kim “ihsan” derecesine yükselerek özünü Allah’a teslim ederse, onun mükâfatı Rabb’inin katındadır. Artık onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir” (Bakara suresi, 112).
Peygamber Efendimiz, insan için yalnızca inanıp iman etmenin yeterli olmadığını, kişinin kendisini her Zaman Allah’ın huzurunda hissederek yaşamasının en doğru yol olduğunu hatırlatmaktadır. İnsan ruhen ve bedenen tam bir teslimiyetle Allah’a bağlanmalı ve daima bu şuurla hareket etmelidir.
İhsan, Müslümanın bütün söz ve işlerinde duyarlı davranmasıdır. Yapılan her işi sorumluluk bilinciyle güzel yapmaya çalışmak, iyilik hâli üzere olmak Müslüman için olmazsa olmaz bir değerdir.
İnsanlarla olan ilişkilerimizde de biricik ölçü yine ihsan olmalıdır
Yapılan iyiliklerin yalnızca Allah rızası için olmasının gerekliliğine de işaret eden Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmuştur:
İnsanlar bize iyi davranırsa onlara iyilik yaparız, şayet kötü davranırlarsa onlara kötülük yaparız diyen kimselerden olmayın. Kendinizi, insanlar iyi davranırsa onlara iyilikle mukabele etmeye, şayet kötülük yaparlarsa onlara aynıyla karşılık vermemeye alıştırın. Tirmizî, Birr, 63
Hadiste; iyilik yapanlara iyilikle karşılık veren, ancak kendisine kötülük yapıldığında kötülük yapmaktan çekinmeyen kimselerin, Efendimiz tarafından kınandığı hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır
Kültürümüzde sıkça dile getirilen “İyiliğe karşı iyilik er kişinin kârıdır, kötülüğe karşı iyilik her kişinin kârıdır” sözü Peygamber Efendimizin bu hadisinin toplumumuzda güzel bir şekilde içselleştirilmiş olduğunun bir göstergesidir
Kur’an’da örnek gösterilen bilge bir şahsiyet olan Hz. Lokman’ın (a.s.) oğluna verdiği öğüt, iyilik yapmada, ihsana uygun davranmada bir Müslüman için temel ölçü olmalıdır
Yavrum! Şüphesiz yapılan iş bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde, yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah en gizli şeyleri bilendir, (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır
İnsanın iyilikle yapması, ihsana uygun davranışlar sergilemesi için, Allah’ın her şeyden haberdar olması yeterli bir sebeptir. İhsan kişinin Allah’ın gözetimi altında olduğunu bir an bile aklından çıkarmadan yaşamasıdır.