960 likes | 1.29k Views
Hukuk ve Toplumsal Değişim 30 Kasım 2011. Toplumsal Değişim. Toplumsal değişimler büyük sayıda insan topluluklarının kendilerinden önce yaşamış olan gruplardan, topluluklardan farklı bir şekilde yaşamaya başlamasına sebep olan değişimlerdir. (Vago, pp. 317-347). Toplumsal Değişim.
E N D
Toplumsal Değişim • Toplumsal değişimler büyük sayıda insan topluluklarının kendilerinden önce yaşamış olan gruplardan, topluluklardan farklı bir şekilde yaşamaya başlamasına sebep olan değişimlerdir. (Vago, pp. 317-347)
Toplumsal Değişim • Toplumlar karmaşık yapılardır ve zaman içerisinde bireyleri yeni durumlarla, yeni davranış biçimleriyle, yeni değerlerle karşılaştıkça toplumlar da değişmek zorunda kalır. • Toplumsal değişim bireylerin çalışma, yaşama şekillerinde; ailelerini yetiştirme, çocuklarını eğitme biçimlerinde; eğlenme biçimlerinde; tüketim alışkanlıklarında kısaca hayatlarının her alanında gerçekleşecek olan değişimlere işaret eder.
Toplumsal Değişimin Unsurları • Herhangi bir toplumsal değişimin sebebini tek bir unsur üzerinden açıklamak oldukça zordur. • Yeni teknolojiler, yeni yaşam biçimleri, yeni fikirler, yeni ahlak değerleri hepsi toplumların değişmesinde itici faktörlerdir • Örn. Cep telefonlarının hayatımıza girmesiyle, sosyal ilişkilerimiz, sosyal beklentilerimiz de değişti • Hukuk toplumsal değişime sebep olan unsurlardan sadece biridir.
Hukuk ve Toplumsal Değişim • Hukuk ve toplumsal değişim arasındaki ilişki temelde iki yönden düşünülmüştür. • Hukuk toplumun adalet hisleri ve ahlak değerleri doğrultusunda şekillenir; bu nedenle toplumsal normlara yakın durdukça ve toplumsal değişime ayak uydurabildikçe ayakta durabilir; • Hukuk -özellikle de kanun yapma anlamında- planlanan toplumsal dönüşümlerin gerçekleşme aracıdır; hukuk aracılığıyla toplum dönüşür ya da dönüştürülür
Hukuk ve Toplumsal Değişim • Buradaki temel soru hukukun bağımlı değişken mi (dependent variable) bağımsız değişken mi (independent variable) olduğudur (extremes) Toplumsal Değişim Hukuk Hukuk Toplumsal Değişim • Hukuk toplumsal değişimin sonucu (bağımlı) ve nedeni (bağımsız)
Hukuk Toplumsal Değişim Hukuk bağımsız değişkendir. Hukuk toplumu şekillendirir; tersi değil Hukuk toplumdaki değişimleri yönlendirmek, etkilemek amacındadır. Hukuk planlanan bir toplumsal değişimin/dönüşümün aracıdır. Bu araç sayesinde toplumlar belirledikleri hedefe ulaşabilirler. Toplumsal Değişim Hukuk Hukuk bağımlı değişkendir Toplumdaki değişiklikler hukuka yön verir. Bu anlamda hukuk toplumdaki değişimlere bağlıdır. Hukuk toplumdaki değerler, düşünce ve davranış biçimlerine uyar; bunlara göre şekillenir. Hukuk toplumda var olan adalet anlayışını yansıtır; kanunlar halkın değerlerine yakın durduğu sürece etkin olur. Hukuk ve Toplumsal Değişim
Sorunlar • Tek taraftan düşünmenin belirli sorunları vardır: Hukuku salt bağımlı değişken olarak görme: • Hukuki değişikliklerin ancak toplumsal değişiklikler sayesinde gerçekleşebileceğini savunan düşünce • Hukuku tamamen pasif hale getirir; hukuka herhangi bir güç atfetmez • Oysa toplumların tarihi hukukun birçok dönemde toplumsal dönüşümü başlatan, ilerleten ve sağlamlaştıran otoritesini kanıtlamıştır.
Sorunlar Hukuku salt bağımsız değişken olarak görme: • Hukuka mutlak bir otorite atfeder; • Hukuku ve hukuk sistemini toplumsal olandan bağımsız görür; • Hukuk tepeden inmeci dönüşümlerin aracı olarak görüldüğü gözlemlenebilir (law as an instrument of social engineering) • Örneğin özellikle erken Cumhuriyet tarihi, hukuka böyle bir yaklaşımın örneğidir
Çözüm • Esas soru hukuk mu toplumu, toplum mu hukuku etkiler sorusu olmamalıdır. Hukuk ve toplum ilişkisini tek taraflı gösterir! • Bu sorunun yerine esas olarak sorulması gerekenler: • Hukuk hangi durumlarda toplumsal değişime yol açabilir? • Bu değişim ne düzeyde, nasıl bir değişim? • Bu şekilde toplumlara ne derece değişebilir? • Toplumsal değişimler hangi durumlarda hukuku etkiler?
Toplumsal Değişim Hukuk • Hukukun toplumsal değişime ayak uydurması (toplumsal değişimin sonucunda hukukun da değişmesi) uzun zaman dilimlerine yayılabilir. • Ancak günümüz toplumlarında değişimin hızı oldukça arttığı için, hukukun bu değişimlere ayak uydurma hızı da artmıştır
Toplumsal Değişim Hukuk • Modern toplumlarda bireylerin ve grupların yaşam tarzları, çalışma koşulları, toplumsal hayata katılım talepleri ve yöntemleri karmaşıklaşmıştır. • Bu yeni düzen hukuk üzerinde de yeni talepler yaratmıştır. • Hukukun toplumsal taleplere duyarsız kalması toplumdan kopuk bir hukuk sistemine yol açacağı için yeni talepler, yeni ilişkiler, yeni anlaşmalar hukukun koruması altına alınmaktadır.
Toplumsal Değişim Hukuk • Teknoloji modern toplumlardaki toplumsal değişimlerin en önemli güçlerindendir. • Hukuk sistemleri teknolojik ilerlemelere yanıt vermek, ve teknolojinin yarattığı yeni ilişkileri, yeni çalışma alanlarını, yeni tüketim modellerini koruma altına almak durumunda kalmıştır. • Arabanın icadıyla birlikte hukuki çerçeve de şekillenmiştir. • Trafik kuralları, içkili araba kullanmakla, emniyet kemeri takmakla ilgili kanunlar, ehliyet almaya dair kurallar gibi yeni kurallar geliştirilmiştir. • Aynı durum havacılıktaki gelişmeler için de söylenebilir.
Toplumsal Değişim Hukuk • Ayrıca teknoloji hukukun uygulanması üzerinde doğrudan etkili de olmuştur. • Parmak izi almak, yalan makinesi kullanmak vb. • Bilgisayar? Şu anda her türlü araştırma, alım satım, haberleşme, ulaşım vs. sistemlerimizi mümkün kılar • Örn. Internet ile birlikte internet hukuku diye bir alan gelişmiştir. • Internet üzerinden özel hayata dair, kredi kartı kullanımına ilişkin, bilgi paylaşımıyla ilgili yeni düzenlemeler yapılmıştır.
Toplumsal Değişim Hukuk • Şu anda uzay turizminden bahsediyoruz. Ama bu yeni gelişme yükümlülükler sorunu ortaya çıkarır. Helyum 3 izotopu- ayda çokça bulunur- ve bu madeni bulup işletene servet kazandırabilir! Bu nedenle bu yeni gelişmenin hukuki çerçevesinin iyi çizilmesi gerek • Ya da şu anda yıldızlara isim verme hakkını satan işletmeler var; hatta Nevada’da bir adam uluslararası mevzuattaki bir boşluk,ayın sahibi olduğunu iddia etmeyi mümkün kıldığını söyler!
Toplumsal Değişim Hukuk • Toplumsal değişimler sonucunda hukukun da değişim geçirdiği durumlarda hukuk tepkiseldir (reactive). • Hukuk toplumsal değişimlere tepki verir ve o doğrultuda değişir. • Bu durumlarda toplumun değer yargılarında, davranış kalıplarında, yaşam tarzlarında, beklentilerinde vs. gönüllü ve uzun vadeye yayılan değişiklikler hukukun da değişmesine yol açabilir
Toplumsal Değişim Hukuk • Örn. İnsanlar yoksulluğun kötü bir şey olduğuna inanıp, bunun ortadan kalkması için ciddi taleplerde bulunabilirler. • Bu durumda, yoksulluğun ortadan kalkması için geliştirilecek sosyal politikaların hukuki zeminlerinin de hazırlanması gerekecektir.
Toplumsal Değişim Hukuk • Örn. İnsanlar bir ülkede yaşayan belli bir grubun ayrımcılığa uğradığının farkına varıp bu durumun değişmesi için hukuk düzeninden taleplerde bulunabilir • Hrant Dink cinayeti, örneğin Tuzla tersaneler, örneğin transseksüel cinayetleri etc. • Ayrımcılık için ayrı bir mevzuat oluşturulması talep edilebilir; ayrımcılığın kendi başına ayrı bir yasa olarak düzenlenmesi (TCK 122. maddede ayrı bir suç olarak tanımlanmış; ayrıca sadece dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebepler)
Toplumsal Değişim Hukuk • Aynı zamanda,toplumsal değişimler sonucunda gerçekleşen hukuki değişimler daha başka toplumsal değişimlere de yol açabilir. • Örn. Kadın gruplarının toplumsal hayata, siyasi ve ekonomik alanlara daha fazla katılma katılımcı, daha görünür olma talepleri hukuken kadınlara bazı hakların tanınmasını sağlayabilir. Mecliste kadın kotası tartışması gibi. • Bu hukuki değişim toplumun içinde yeterince temsil edilmediğine inanan, toplumun sınırlarında kaldığını düşünen ve haklarının daha fazla korunması gerektiğine inanan başka grupların da benzer taleplerde bulunmasına yol açabilir. • Örneğin kadın hareketinin açtığı yol LGBT harekete de yol gösterir
Hukuk Toplumsal Değişim • Diğer taraftan, tarih boyunca, hukukun salt toplumsal değişimin yansıması değil aynı zamanda toplumsal değişimin gerçekleşmesinin aracı da olduğunun birçok göstergesi olmuştur. • Örn. Çin’de devlet nüfus artışını hukuki yollarla kontrol altına almaya çalışmıştır. Aile eğitimi, korunma yöntemleri eğitimi ve fazla çocuk sahibi olmak isteyen ailelere uygulanan yüksek vergi oranları gibi yöntemlerle geniş aile anlayışının önüne geçmeyi hedeflemiştir.
Hukuk Toplumsal Değişim • Hukuk, toplumsal hayatın birçok alanında (örn. Eğitim, sağlık, istihdam, barınma, çevre, ulaşım vb) değişimin aracı olarak kullanılmıştır. • Örn. Amerika’da 1964 yılında çıkarılan Yurttaş Hakları Kanunu (Civil Rights Act) ve 1965 yılında çıkarılan Oy Verme Hakları Kanunu (Voting Rights Act) • Eski kanunda siyahlara karşı yer alan ayrımcı ifadeler çıkarılmış ve siyahların toplumsal hayatta diğer bireylerle eşit hakları sahip olmasının adımı atılmıştır. • Kayıtlı seçmen sayısında gözle görülür artışlar olmuş, siyahların siyasi hayata temsilci olarak katılımları artmıştır.
Hukuk Toplumsal Değişim • Bu değişiklikler beraberinde toplumun değer yargılarında, bireylerin toplumsal hayata ve siyasi hayata katılım biçimlerinde, toplumsal ilişkilerinde de değişikliklere yol açmıştır. • Örneğin ABD’de 1965 tarihli Seçmen Yasası’nın etkileri inanılmaz! • 1964 ve 1967 yılları arasında Alabama’da kayıtlı siyah seçmen sayısı %23’ten %52’ye çıkıyor! Mississippi’de ise 1964 yılında %7 iken, 1967’de %60 ve 1969’de %67 oluyor!
Hukuk Toplumsal Değişim • Hukuk ve toplumsal değişim arasındaki bu ilişki aslında 19. yüzyıl Avrupa düşüncesine kadar gider. • Hukuk modernleşme tarihinde özel bir rol oynamıştır. • Türkiye? • Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte kanunlarda yapılan bir çok değişiklikle toplum yaşamında önemli değişiklikler • Bir çeşit kamu reformudur çünkü ideolojik motivasyonlarla, uzmanlar ve profesyoneller hukukun modernleşmesi için uğraşırlar • Ve çoğu zaman bir toplumsal talep yoktur!
Hukuk Toplumsal Değişim • Hukuk Osmanlı’dan beri değişimin aracı olmuş • Özellikle hukukun laikleştirilmesi süreci, Osmanlı-Türk modernleşmesinin temel unsurlarından birini oluşturmuştur (Özman) • Çok iyi işlemediği gözlenen Osmanlı hukuk sistemini yeni baştan düzenlemek amacıyla özellikle 1839 (Tanzimat) ile 1856 (Islahat) yılları arasında birçok reform yapılmıştır
Hukuk Toplumsal Değişim • Tanzimat döneminde dinsel hukuk yeniden düzenlenir ve Batı hukuku kısmi olarak benimsenir (reception) • Ancak Tanzimat döneminde sisteme dışarıdan sokulan Batı yasaları sadece belirli alanlarda etkili. Daha çok idari ve ticari reformlar niteliğindeydi. • Mesele devletin kurtarılması! • Özellikle kamu hukuku ve aile hukukunda Şeriat hukuku geçerli.
Hukuk Toplumsal Değişim • 1920’lerdeki reformlar ise, hem hukuki yapıda birlik sağlar(hukuk sistemindeki ikilik sona erer- şeriat mahkemeleri kalkar mesela) hem de Cumhuriyet projesi kapsamında planlanan kültürel ve siyasal dönüşümlerin meşruluk zeminini hazırlar • Kültürel ve sosyal dönüşümün aracıdır hukuk sistemindeki değişiklikleri • Hedef yeni ulusun Cumhuriyet idealleri, hedefleri doğrultusunda inşası!
Hukuk Toplumsal Değişim • Saltanatın kaldırılması 1922; Hilafetin kaldırılması ve Diyanet işlerinin kurulması1924; Tevhid-i Tedrisat 1924; 1924 Anayasası (1928’deki değişiklik ile İslam’ın devletin resmi dini olduğu hükmü kaldırıldı). • Ayrıca yaşam tarzını etkileyecek, kültürel alan üzerinde yasal düzenlemeler: Şapka kanunu Latin alfabesi Uzunluk ölçüleri vs. • Ancak sadece yasal değişiklikler değil; toplumsal değişim için içselleştirme de olmalı!!
Hukuk Toplumsal Değişim • Davranış şekillerinin kurumsallaştırılması • Bir normun uygulanmasına ilişkin koşulların oluşturulması. • Örn. Kadınların siyasi düzlemde daha aktif olmasını öngören norm, önceleri kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesiyle (1933-1934) ya da daha sonra mecliste kadın kotasına ilişkin düzenlemelerin yapılmasıyla kurumsal olarak garanti altına alınır; • Davranış şekillerinin içselleştirilmesi • Bir yasanın içerdiği değer yargılarının, değer atfettiği düşüncenin toplum tarafından içselleştirilmesi. • Örn. Kadınların siyasi hayatta daha fazla yer almalarını sağlamak bir ülkenin demokrasisi açısından, sistemin temsil gücü açısından, kadın-erkek eşitliği açısından önemlidir.
Hukuk Toplumsal Değişim • Ayrıca sadece yasal değişiklikler de değil! • Örneğin yargılama pratikleri, mahkemelerde alınan kararlar da önemli toplumsal değişimlerin önünü açabilir (Friedman,p. 164) • Brown vs. Board of Education (1964) • US Supreme Court’un devir açıcı kararı -siyah ve beyaz öğrenciler için farklı devlet okulu açmaya izin veren ve siyah çocuklara eşit eğitim hakkından mahrum eden eyalet kanunlarını anayasaya aykırı buldu. • Bu karar da etkileri anlamında çok tartışıldı. Çünkü mesela sadece desegregationın kaldırılması değil; gerçekten eşitliğin sağlanacağı koşulların sağlanması
Hukuk Toplumsal Değişim • Örn: 1987’de Çorum Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen bir boşanma davasına ilişkin olarak verilen bir karar kadınların ‘dayağa karşı kampanya’yı organize etmelerine yol açıyor. • Bu kararda hakim, şiddet gördüğü kocasından boşanmak isteyen ve 4. çocuğuna hamile olan kadının boşanma talebini ‘kadının karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmemek’ gerektiğini söyleyen atasözünü gerekçeye de yansıtarak reddeder • Kadınlar 1980 sonrasının ilk büyük kitlesel yürüyüşünü gerçekleştiriyorlar. • Bu kampanya aile içi şiddetle ilgili farkındalık yaratma bakımından oldukça etkili oluyor.
Hukuk Toplumsal Değişim • Örn. AİHM’nin din dersi ile ilgili kararı (9.10.2007) • AİHM, kızı Eylem Zengin'in okulda zorunlu din dersi almasına karşı çıkan Alevi baba Hasan Zengin'in açtığı davayı karara bağladı. • Hasan Zengin şikâyetinde, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde Sünni islam açısından eğitim yapıldığı, Eylem Zengin’e Alevilik ile ilgili bilgi verilmediği, devletin tarafsız, nesnel bir program uygulamadığını öne sürer. • Karar, Türkiye aleyhine açılmış benzer davalarda da emsal teşkil edecek.
Hukuk Toplumsal Değişim • AİHM kararında iki nokta üzerinde durur: 1. Dersler nesnel, eleştirel ve çoğulcu bir biçimde yapılıyor mu? Derslerde ebeveynlerin inançlarına saygı gösteriliyor mu?Bu konuyla ilgili olarak AİHM, öğrencilere Sünni İslam pratikleri öğretildiğini göz önünde tutarak derslerin çoğulcu, eleştirel, nesnel bir nitelik taşımadığı sonucuna vardı.
Hukuk Toplumsal Değişim 2. İkinci konuyla ilgili olarak AİHM, Hıristiyan ve Yahudi çocuklarının din dersinden muaf tutulduğuna bakarak şu görüşe yer verir: «Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi, gerçekten din kültürlerine ait bir ders olsaydı, Hıristiyan ve Yahudi çocuklarını muaf tutmak için bir neden kalmazdı. Böyle değil de, derslerin temel amacı İslam dinini öğretmekse, o zaman bu derslerin zorunlu olmaması gerekird».
Hukuk Toplumsal Değişim • Peki, hukukun toplumsal değişimin öncüsü, motoru ya da aracı olmasının sakıncaları? • Toplumun desteğini alması gerek! • Özellikle de değişimi ahlaki değerler ve yargılara ilişkin konular üzerinden gerçekleştirmeye çalıştığında ciddi yetersizliklerle karşılaşabiliyor. • Örneğin şiddet, bireysel özgürlük, insan onuru gibi konular ahlak çerçevesinde de düşünülebilir. • Bu nedenle hukuk bu konulara ilişkin düzenlemeler sayesinde toplumsal değişimi tetiklemeye çalıştığı zaman sorun ortaya çıkabiliyor.
Hukuk Toplumsal Değişim • Hukuk ve ahlak ilişkisi iki soruya neden olur: • Hukuki bir değişiklik yapma sürecinde, ahlaki görüşler bölünürse ne olur? • Hukukun karışması ve karışmaması gereken ahlaki durumlar arasındaki çizgi nasıl çizilir? • Örn: 2004 yılında yeni TCK’nın hazırlanması sırasında hükümetin zinayı suç sayma/ceza kanununa suç olarak ekleme girişimi, kadın örgütlerinden, muhalefetten, AB’nden ciddi tepkiler aldı • Sonuçta zina yeni TCK’na girmedi ama tartışmalı oldu!
Hukuk Toplumsal Değişim • Tartışmaların 2 tarafı vardı: Suç sayılsın çünkü: “aile toplumun temel taşıdır; sadakat aileyi bir arada tutar; zinanın suç olarak sayılması toplumun bir talebidir; asıl amaç, iki eş arasındaki olaydan ötürü birini cezalandırmak değil, evliliğin, aile birliğinin korunmasıdır; özel hayat ile ilgili değildir vb.” Suç sayılmasın çünkü: “çağdaş hukuk sistemlerinde zina suç sayılmaz, yalnızca şeriat hukukuyla yönetilen ülkelerde sayılır; zinanın suç sayılması özel hayata müdahaledir; yasalar eliyle özel hayat üzerinde böyle bir yasak konulamaz; zina iki kişi arasındaki bir olaydır, boşanma sebebi olabilir ancak ceza verme sebebi olamaz; yasalar sadakatsizliğin takipçisi olamaz vb.”
Kadın Hareketi • Türkiye’de kadınlara haklarının Cumhuriyet’le birlikte verildiği söylemi çok yaygın bir şekilde işittiğimiz bir söylem. • Bu haklar arasında eğitim hakkı, Medeni Kanun’la gelen haklar, seçme ve seçilme hakkı gibi haklar sayılabilir.
Kadın Hareketi • Bu söylemin iki olumsuz yanı var: • Cumhuriyet’le birlikte kadınların edindiği hakların ardında aslında kökeni Osmanlı dönemine uzanan ciddi bir kadın hareketi olduğunu görmezden geliyor, • “kadınlara bütün hakları verildi” söylemiyle aslında bu haklar yıllarca kağıt üzerinde kalmış ve bir feministin ifadesiyle “İslamiyete dayalı geleneksel ataerkillikten modern ataerkilliğe” geçilmiştir.
Kadın Hareketi • Türkiye’deki kadın hareketinin kökeni Osmanlı’ya dek uzanıyor. • Osmanlı’da da Batı ülkelerindekine benzer şekilde 19. yüzyılda kamusal alana çıkma ve kamusal alanda erkeklerle eşit olma talepleriyle ciddi bir kadın hareketi vardır. • Serpil Çakır’ın Osmanlı Kadın Hareketi bu döneme ilişkin ciddi veriler sunar. • Bugünküne benzer şekilde o dönemin koşulları içerisinde de kadınlar bir hak mücadelesi içindeydiler ve Cumhuriyet sonrasında kadınların elde ettiği hakların arkasında bu dönem kadın hareketinin talepleri yatmaktaydı.
Kadın Hareketi • Cumhuriyetin başında gerçekleşen hızlı reformlardan sonra ‘zaten kadınlara bütün hakları verildi’ anlayışı içerisinde yıllarca ciddi bir kadın hareketinden söz etmek zor • 1960’lı 70’li yıllara gelindiğinde ise sol hareketlerdeki kadınlar kısmen kadın haklarıyla ilgili tartışmalara giriyorlar, ama o dönemde de kadınlarla ilgili sorunlar ikincil görülerek erteleniyor. Çünkü o dönemde esas olan sınıf mücadelesi.
Kadın Hareketi • Bugün ciddi bir baskı grubu oluşturan kadın hareketinin – ki genelde 2. dalga kadın hareketi olarak adlandırılır – ilk olarak ortaya çıktığı dönem ise 80’li yılların başları. • 80 darbesiyle birlikte siyaset alanının iyice daraltıldığı koşullarda kadınlar 1983’den itibaren bilinç yükseltme gruplarında ve çıkardıkları yayınlarda kadın sorunlarını tartışmaya başlıyorlar.
Kadın Hareketi • 1987’de Çorum Asliye Hukuk Mahkemesi kararı! • Kadınlar 80 sonrasının ilk büyük kitlesel yürüyüşünü gerçekleştiriyorlar. • ‘dayağa karşı kampanya’ organize ediliyor • Daha sonra cinsel tacizle ilgili kampanya, Medeni Kanun değişikliğini talep eden ve yüz binlerce kadından imzanın toplandığı imza kampanyası gibi kampanyalar örgütleniyor.
Kadın Hareketi • Medeni Kanun değişiklikleri? • 1951 yılından beri süregelen Medeni Kanun’u değiştirme çabaları • 1926 tarihli Kanun, 75 yıl sonra değiştirilir • 2000-2001 yıllarında kadın hareketinin çok yoğun çalışmaları • 126 kadın grubunun toplantılar, basın, faks kampanyaları, açıklamalar, bildiriler, Meclis ziyaretleri, bire bir temaslar yoluyla Türkiye’nin bütün bölgelerinde yürüttüğü etkinlikler • Kadınların aile içindeki yasal statüsünde köklü değişiklikler.
Kadın Hareketi Medeni Kanun’da değişiklikler: • Eski Medeni Kanun’da hane reisi erkek olarak tanımlanmıştı. İkamet yeri veya çocukların gideceği okul konusunda eşler arasında anlaşmazlık çıkarsa son sözü söyleme yetkisini erkeğe veriyordu. Yeni medeni kanunda bunlar değişti. Ailenin ‘eşler’ arasında eşitliğe dayandığı anlayışına yer verildi. • Eski Medeni Kanun’da kadının çalışmasını erkeğin iznine bağlayan hüküm medeni Kanun değişikliklerinden önce Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmişti. • Yeni Medeni Kanun’un getirdiği en önemli değişikliklerden biri mal rejimi ile ilgili değişiklik. Mal ayrılığı rejimi edinilmiş mallara katılım rejimiyle değişti. • Daha önce evlenme yaşı erkekler için 17, kadınlar için 15 iken şimdi bu yaş eşitlenmiştir. 17 yaşını dolduran çocuk veli vasi izniyle evlenebilmektedir. ancak hakim izniyle 16 yaşında evlenmek mümkündür. Evlilik yaşı hem yükseltilmiş hem de kadın ve erkekler için eşitlenmiştir. • Soyadı
Kadın Hareketi • Hareketin kurumsallaşması yolundaki ilk adımlar: Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın ve Ankara’da da Kadın Dayanışma Vakfı’nın 1990’lı yılların başında kurulması • 1990’lı ve 2000’li yıllara gelindiğinde ise kadın örgütlenmeleri ciddi bir oranda yaygınlaşıyor. • 1980’li yılların başında sadece büyük şehirlerle sınırlı bir örgütlenme söz konusu iken 2000’li yıllarda Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış bir örgütlenme ağına sahip kadın örgütleri.
Kadın Hareketi • 1980’lerin başındaki örgütlenme vs. bugün: • Büyük şehirlerle sınırlı örgütlenmeden Türkiye çapına yayılmış; • Hitap edilen kesim genişledi. 80’lerin başında bir grup akademisyen, meslek sahibi kadın ve öğrenciler iken şimdi sınıfsal olarak çok farklı kesimlerden kadınları barındırıyor. • Artık kampanyalarıyla, lobicilik faaliyetleriyle etkili olan ve kurumsallaşmış bir hareket; • Kadın örgütleri belli temalarla ilgili olarak çok hızlı bir araya gelip kampanyalar örgütleyebiliyor veya çalışma grupları oluşturabiliyor; • Örneğin MEDİZ (medya izleme grubu) medyadaki cinsiyetçiliği çok yakından izliyor ve cinsiyetçi uygulamaları teşhir ediyor; • KEİG (Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi) kadınların istihdamı ile ilgili raporlar hazırlıyor, hükümete ve parlamentoya önerilerde bulunuyor, Anayasa ve kadın iletişim grubu anayasa değişikliklerini kadın bakış açısıyla değerlendiriyor.
Kadın Hareketi • Kadın sorunlarını ve bu sorunlara dair çözüm önerilerini ana politikalara dahil eder (mainstreaming); • Örneğin, istihdam paketi açıklanıyor ve kadın örgütleri hemen bu paketle ilgili bir rapor hazırlayarak kadın istihdamı ile ilgili olarak bu paketi değerlendiriyorlar; • İletişim olanaklarıyla hızlı harekete geçebilen bir ağa sahip; • Medyada da kendine önemli bir destek buluyor; • Çeşitli devlet kurumlarıyla da birlikte çalışmalar yürütür hale gelmiştir;
Kadına Yönelik Şiddet • 80 sonrası kadın hareketinin en önemli başarılarından biri de kadına yönelik aile içi şiddetin görünür kılınması olmuştur. • Aile içi şiddet özel, kişisel bir mesele olmaktan çıkıp kamusal alana taşınmıştır. • Bu ne anlama gelir? Devlet müdahale edebilir!!
Kadına Yönelik Şiddet • Örn. 1998 yılında 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun • Kadın hareketinin şiddetle ilgili kampanyalarının rolü büyük! • 4320 «eşlerden birinin veya çocuklarının veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin, aile içi şiddete maruz kalması» halinde, mahkemenin mağdur lehine koruma tedbirine hükmetmesi • Koruma tedbiri? Uyulmazsa hapis cezası 3-6 ay • Uzaklaştırma, eşyalarına zarar vermeme, iletişim vasıtalarıyla rahatsız etmeme, alkollü veya uyuştucu bir madde kullanarak konuta gelmemesi vb.