390 likes | 764 Views
SU KAYNAKLARI VE SUYUN KULLANIMI: ZİRAİİ. Prof.Dr.Belgin ÇAKMAK A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü. Su; hava, toprak, güneş gibi yaşamın temel unsurlarından biridir. Nüfus, su kaynaklarının kullanımı ve kalitesini etkileyen en önemli faktördür.
E N D
SU KAYNAKLARI VE SUYUN KULLANIMI: ZİRAİİ Prof.Dr.Belgin ÇAKMAK A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü
Su; hava, toprak, güneş gibi yaşamın temel unsurlarından biridir. Nüfus, su kaynaklarının kullanımı ve kalitesini etkileyen en önemli faktördür. Dünya nüfusunun 2025’de 8 milyara ulaşacağı ve gıda ihtiyacının %60 artacağı beklenmektedir. İçme-kullanma ve sanayi sektörleri tarıma oranla çok daha az su kullanmalarına karşın, bu sektörlerdeki su tüketimi artışı son derece hızlıdır (Çakmak ve Aküzüm 2009). Ülkelerin gelir gruplarına göre su kullanımı değerlendirildiğinde, sanayi sektöründe kullanılan su, %10’dan %59’a kadar çıkmaktadır (Şekil 1).
Şekil 1. Dünyada sektörlere göre su kullanımı (Anonymous,2003) Suyun etkin kullanım göstergelerinden sulama randımanı yüzey sulamada %40, yağmurlamada %70 ve damla sulamada %90’dır. Sulama randımanı yüksek basınçlı sulama teknikleri ile sulama suyu ihtiyacı azalmakta ve sulamada kullanılan su %50 oranında tasarruf edilebilmektedir (Seckler, 1996, Shiklomanov, 1998). Bu nedenle, basınçlı sulama yöntemleri su tasarrufunun sağlanmasında önemli bir araçtır.
Gelir artışı ve kentleşme, beslenme alışkanlıklarını etkilemekte, beslenme deseni tahıldan hayvansal ürünlere doğru değişmektedir. Artan et, süt, şeker, yağ ve sebze talebini karşılamak için daha fazla üretmek gerekmektedir. Et, süt, şeker, yağ ve sebze üretiminde tahıla göre daha fazla suya ihtiyaç duyulmaktadır. Bir insanın günlük besin ihtiyacını karşılayacak gıdayı üretmek için 3000 litre suya ihtiyaç vardır (Anonymous 2007). 20. yüzyılın ikinci yarısında gıda üretimi 2 kattan fazla artarken dünya nüfusu da 2 katın üzerinde artış göstermiştir. Aynı dönemde gelişmekte olan ülkelerde kişi başına gıda tüketimi de %30 artmıştır. 2000‐2030 yılları arasında gelişmiş ülkelerde artan gıda ihtiyacını karşılamak için tarımsal üretimin %67 artırılması, bu artışın sağlanabilmesi için de tarımda su kullanımının %14 artırılması gerektiği tahmin edilmektedir. Bir litre atık su, sekiz litre temiz su kaynağını kirletebilmektedir. Bu kirlenme nüfus artışı ile de birleştiğinde 2025’te su kaynaklarını ciddi sorunların beklediği düşünülmektedir (Arapkirlioğlu, 2003).
Son yıllarda FAO, IWMI ve ICID (Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Teşkilatı, Uluslararası Su Yönetimi Enstitüsü, Uluslararası Sulama ve Drenaj Komisyonu) gibi uluslararası kuruluşlar suyun bir damlasının bile boşa harcanmadan etkin kullanılmasının önemini vurgulamışlar ve “her damla suya karşılık daha fazla ürün” ilkesini benimsemişlerdir. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ise dünya genelinde “her damla değer katar” projesi kapsamında su hasadı gibi alternatif su tasarruf yöntemlerinin yaygınlaştırılması için çalışmalar yapmaktadır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan “Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı” kapsamında; bireysel sulama sistemlerine yönelik makine ve ekipman alımlarında yatırım tutarının %50’si, sulama altyapı yatırımlarında ise yatırım tutarının %75’si hibe desteği olarak karşılanmaktadır.
Hibe tutarı, bireysel başvuru makine ve ekipman alımlarında 25 000 TL, şirket başvurularında 175 000 TL, sulama altyapı yatırımları ile ilgili kooperatif başvurularında ise 300 000 TL’ye kadar çıkmaktadır. Bu programla 2005-2007 yıllarında toplam 2337 adet basınçlı sulama projesine 66 milyonTL hibe desteği sağlanmış, 32 000 çiftçiye ait toplam 213 000 dekar alana basınçlı sulama sistemi kurulmuştur. Özellikle yeraltı suyunun yoğun olarak kullanıldığı illerde (Konya, Eskişehir, Isparta, Diyarbakır, Şanlıurfa, Antalya, Ankara) programa yoğun bir talep olmaktadır. Ayrıca tarla içi basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması amacıyla T.C.Ziraat Bankası tarafından da 2007/12012 sayılı kararname ile üreticilere sıfır faizli kredi imkanı sağlanmıştır. Bu program kapsamında 22.11.2007 tarihi itibariyle 7600 çiftçiye 102 milyon TL sıfır faizli kredi kullandırılmış ve 180 000 dekar alana basınçlı sulama sistemi tesis edilmiştir (Mirmahmutoğulları, 2008). Halen bu program devam etmektedir.
TÜRKİYE’DE SU KAYNAKLARI VE TARIMDA KULLANIMI • Ülkemizde yıllık yağış ortalaması 642.6 mm ve bunun su olarak karşılığı 501 milyar m3’tür. Teknik ve ekonomik olarak tüketilebilecek yeraltı ve yerüstü su miktarı 112 milyar m3’tür. Bunun 95 milyar m3’ü yurtiçinden doğan akarsulardan, 3 milyar m3’ü yurtdışından ulaşan akarsulardan ve 14 milyar m3’ü ise yeraltı suyundan sağlanabileceği kabul edilmektedir. • Ülkemizde 28.05 milyon hektar tarım yapılabilir arazinin 25.75 milyon hektarı sulanabilir özelliktedir. Mevcut su potansiyeli ile teknik ve ekonomik olarak sulanabilecek arazi miktarı ise 8.5 milyon hektardır. Bu alanın 5.61 milyon hektarlık bölümü sulamaya açılmıştır (Şekil 2).
Türkiye’nin ekonomik olarak kullanılabilir su potansiyeli olan 112 milyar m³ suyun tamamının 2023 yılına kadar geliştirmesi hedeflenmektedir. Bu durum, atık suyun tekrar kullanılması için arıtma tesislerinin yapılmasını gerektirmektedir. Türkiye’de ekonomik sulanabilir 8.5 milyon hektar alanın 2023 yılına kadar tümünün sulanması öngörülmektedir. Türkiye’nin hedefi, modern sulama tekniklerini kullanarak, sulamanın toplam su tüketimindeki payını %65’e düşürmektir. Böylece, tarımda yılda 72 milyar m³ su kullanılmış olacaktır (Şekil 3). Mevcut durumda ülkemizde kullanılabilir su potansiyelinin 44 milyar m3’ü kullanılmaktadır. Bu rakam mevcut su potansiyeli olan 112 milyar m3 ün yaklaşık %40’na karşı gelmektedir (DSİ 2013).
a) 2013 yılı b)2023 yılı Şekil 3. Türkiye’de sektörlere göre su tüketimi Ülkemizde2000 yılında 1652 m3 olan kişi başına düşen su miktarı nüfus artışı ile birlikte azalmaktadır. 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle Türkiye nüfusu, 75 627 384 kişi olup, kişi başına düşen su miktarı 1481m3’tür. 2030’da ise nüfusun 100 milyona ulaşacağı dikkate alınırsa kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1120 m3/yıl olabileceği söylenebilir.
Türkiye su zengini bir ülke değildir. • Yılda kişi başı 1000 m3’ün altında su kullanan ülkeler “su fakiri”; • 1000-3000 m3 arasında kullananlar “su kısıtı-stresi çeken ülke”; • 10 000 m3’ün üzerinde su tüketenler ise “su zengini” olarak sınıflandırılmaktadır. Kişi başına düşen yıllık su miktarına göre ülkemiz 1000-3000 m3/kişi aralığında olup su azlığı yaşayan bir ülke konumundadır. Bu nedenle, Türkiye yakın gelecekte ciddi su sorunları ile karşılaşmaya aday bir ülkedir.
Tarımdasukullanımıileilgiligörülensorunlar; • Aşırısukullanımı, • Sulama suyu ücretlerinin tüketilen suya göre alınmaması, • Su iletiminin açık kanal ve kanaletlerle yapılması, • Sulamarandımanındüşükolması, • Sulamaoranınındüşükolması, • Yüzeysulamayöntemlerininkullanılması, • Bilinçsiz kullanılan tarımsal ilaç, bitki besin maddeleri nedeniyle su kalitesinin bozulması, • Evselveendüstriyelatıksuların arıtılmadan deşarj edilmesi, • Su yönetimiileilgiliçoksayıdakuruluşungörevliolması,ilgili kuruluşlarının sayısı ve ilgili yasaların çokluğu, olarak sıralanabilir.
TARIMDA SULAMA SİSTEMLERİ Sulama yöntemi; suyun toprağa bitki kök bölgesine veriliş biçimi, sulama sistemiise;suyun kaynaktan alınarak sulanacak alana iletilmesi ve alan içerisinde dağıtılması için gerekli unsurların tümüdür (Şekil 4). Şekil 4. Sulama yöntemleri
Son yıllarda suyun giderek kıt bir kaynak olması nedeniyle, etkin su kullanımı büyük bir önem kazanmıştır. Tarımda, suyun etkin kullanımını sağlayan sulama randımanı yüksek teknolojilerin kullanımı teşvik edilmektedir. Ülkemizde 2006 yılında başlatılan “Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Projesi” ile modern sulama teknikleri hibe yoluyla desteklenmeye başlanmıştır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından “Damla ve Yağmurlama Sulama Sistemiyle Bilinçli Sulama, Bereketli Gelecek Projesi” hazırlanmıştır. Proje çerçevesinde, çiftçilere damla ve yağmurlama sistemi kurmaları için kredi verilmektedir. Bu nedenle, burada yağmurlama ve damla sulama sistemleri açıklanmıştır.
Yağmurlama Sulama Sistemleri Yağmurlama sulamada, sulama suyu kaynaktan borularla araziye iletilir ve borular üzerindeki yağmurlama başlıklarından yüksek basınçla atmosfere püskürtülür. Doğal yağışa benzer biçimde atmosfere verilen su, buradan toprak yüzeyine düşer ve toprak içerisine sızarak kök bölgesinde depolanır. Yağmurlama sulama yöntemi, yapraklarının ıslanmasından kaynaklanan hastalıklara duyarlı bitkiler dışındaki tüm bitkilerin sulanmasında kullanılabilir. Bu yöntem, özellikle yüzey sulama yöntemlerinin uygulanamadığı su alma hızı yüksek hafif bünyeli topraklarla, eğimi yüksek ya da dalgalı topografyaya sahip alanların sulanmasında çok uygundur. Yağmurlama sulama sistemlerinde, yüzey sulama sistemlerine göre su kaybı daha az ve sulama randımanı daha yüksektir.
Yağmurlama Sulama Yönteminin Üstünlükleri • Boru hatları gömülü ya da yüzeyde serili olduğundan açık kanallara oranla daha az yer kapladığı için tarım dışı alan daha azdır ve makinalı tarımsal işlemler daha kolaylıkla yapılabilir. • Sulama kolaylıkla yapılır ve işçilik masrafları azalır. • Ekonomik değeri yüksek bazı sebzeler ve meyve ağaçları dondan korunabilir.
Yağmurlama Sulama Yönteminin Uygulanmasını Kısıtlayan Faktörler • İlk yatırım masrafları yüksektir. • Yüksek rüzgar hızı ve esme süresinin fazla olması su dağılımını olumsuz yönde etkiler. Sulama, rüzgar hızının düşük olduğu saatlerde yapılmalı ya da lateral boru hatları etken rüzgar yönüne dik olacak biçimde yerleştirilmelidir. • Yüksek sıcaklık buharlaşma kayıplarını arttırır, dolayısıyla su uygulama randımanı düşer. Sıcaklığı yüksek olan yörelerde sulamanın gece yapılmasıyla bu sorun belirli ölçüde giderilebilir. • Bitkilerin tozlaşma döneminde yapılan sulama meyve bağlama oranını azaltır ve verim düşer. Bu nedenle, tozlaşma döneminde yağmurlama sulama yapılmamalıdır. • Yaprakların ıslanmasından kaynaklanan hastalıklara duyarlı bitkilerin sulanmasında bu yöntem kullanılmamalıdır.
Yağmurlama sulama farklı biçimde uygulanabilmektedir. Klasik yağmurlama sulama sistemleri: Bu sistemlerde kaynaktan alınan sulama suyu borularla araziye iletilir ve borular üzerindeki yağmurlama başlıklarından yüksek basınçla atmosfere püskürtülür. Genellikle ana boru hattı sabit, üzerinde yağmurlama başlıklarının yer aldığı lateral boru hatları hareketlidir(Şekil 5). Lateral boru hatlarının bir duraktan diğerine taşınması önemli düzeyde işçiliğe ihtiyaç göstermektedir. Klasik yağmurlama sulama sistemlerinde yüzey sulama sistemlerine oranla su kaybı daha azdır. Şekil 5. Yağmurlama sulama sisteminin unsurları.
Tamburlu yağmurlama sulama sistemleri: Bir kızak ya da tekerlekli araba üzerine yerleştirilmiş tabanca tipi bir yağmurlama başlığı ya da belirli aralıklar ile lateral üzerine yerleştirilmiş püskürtmeli yağmurlama başlıklarının bulunduğu hareketli yağmurlama sulama sistemleridir (Şekil 6). Bu sistemde debisi yüksek yağmurlama başlıkları kullanılır. Hortumlar, yumuşak polietilen olup uzunluğu 400 metreye kadar ulaşabilmektedir. Bu sistemde, her sulama doğrultusunda arazinin belirli bir şeridi sulanır. Şekil 6. Tamburlu yağmurlama sulama sistemi.
Merkezi hareketli (Center pivot) yağmurlama sulama sistemleri: Bu sistem, sulama alanında belirli bir merkez etrafında hareket eder (Şekil 7). Hareket edilen dairenin çapı 1000 m’ye kadar ulaşabilir. Tarla bitkilerinin yetiştirildiği 120 da ve büyük alanlarda tüm sulama sistemlerine (damla sulama sistemleri de dahil) göre daha ekonomik bir sulama sistemidir. Yeraltı suyu sulamalarında, kuyunun bulunduğu yere bu sistemin merkezinin yerleştirilmesi halinde birim alana düşen sistem maliyeti de azalmaktadır. Bu sistemin en önemli dezavantajı, parsel köşelerinde bazı alanların sulanamamasıdır. Sistemin en önemli avantajı ise, işletilmesinde sürekli iş gücüne ihtiyaç duyulmaması ve eğimi %12’ye kadar olan alanlarda kolaylıkla sulama yapılabilmesidir.
Şekil 7. Merkezi hareketli (Center pivot) yağmurlama sulama sistemleri
Doğrusal hareketli (Lineer move) yağmurlama sulama sistemleri: Bu sistem bir hat boyunca hareket eder. Bu hat üzerindeki hidranttan ya da kanaldan su alınarak hattın her iki tarafı sulanır (Şekil 8). Dikdörtgen ya da kare biçimindeki alanların sulanmasında kullanılır, alanın tamamı sulanır. Eğimi % 3’ün altında olan alanlarda kolaylıkla çalışabilmektedir. Sistemin dezavantajları; ilk yatırım maliyetinin yüksekliği ve sulamada iş gücüne ihtiyaç duyulmasıdır. Şekil 8. Doğrusal hareketli (Lineer move) yağmurlama sulama sistemleri
Ağaçaltı Mikro Yağmurlama Sulama Damla sulamada, damlatıcı yerine küçük yağmurlama başlıklarının kullanıldığı sulama yöntemine ağaçaltı mikro yağmurlama sulama yöntemi denir (Şekil 9). Sistem unsurları damla sulama sistem unsurları ile aynıdır. İkisi arasındaki tek fark, damlatıcılar yerine küçük yağmurlama başlıklarının kullanılmasıdır. Genellikle meyve ağaçları ve bağın sulanmasında kullanılır. Meyve ağaçlarının sulanmasında, damla yöntemiyle yeterli ıslatma oranının elde edilemediği koşulda kullanılır. Şekil 9. Ağaçaltı mikro yağmurlama sulama sistemi
Damla Sulama Sistemi Damla sulama yönteminde su, bitki yakınına yerleştirilen damlatıcılardan damlalar biçiminde toprağa, bitki köklerinin geliştiği ortama verilmektedir. Damla sulama, her defasında az miktarda sulama suyunun sık aralıklarla bitki kök bölgesine verilmesi olarak tanımlanabilir. Bu yöntemde bazen her gün, hatta günde birden fazla sulama yapılabilmektedir. Bir damla sulama sisteminin unsurları sırasıyla; pompa birimi, kontrol birimi, ana boru hattı, manifold boru hatları, lateral boru hatları ve damlatıcılardır (Şekil 10). Kontrol birimi; hidrosiklon, kum-çakıl filtre tankı, gübre tankı, elek filtre ve basınç regülatöründen oluşur (Şekil 11).
Şekil 10. Damla sulama sistemi unsurları. Şekil 11. Damla sulama kontrol birimi
Damla sulama yöntemi, diğer sulama yöntemlerine göre daha fazla su tasarrufu sağlayan, gübrenin sulama suyu ile birlikte uygulanmasına imkan veren, daha az enerji kullanan, diğer yöntemlerin uygulanamayacağı koşullarda başarıyla uygulanabilen, üretimde verim ve kaliteyi artıran, daha az işçilik ve tarımsal mücadele masrafı gerektiren, işletilmesi ve kontrolü kolay ve otomasyona uygun bir yöntemdir. Damla sulama yönteminin esası; topraktaki nem eksikliği ve yetiştirilen bitkide stres yaratmadan, her defasında az miktarda sulama suyunun sık aralıklarla bitki kök bölgesindeki toprağa verilmesidir. Sulama suyu bitki yakınına yerleştirilen damlatıcılardan damlalar biçiminde düşük basınçla toprağa verildiği için toprak yüzeyinin tamamı değil sadece damlaların toprağa düştüğü yer ve çevresi ıslatılır.
Derine sızma veya yüzey akışı ile su kaybı olmaz. Su uygulama randımanı yüksektir. Toprak sürekli nemli tutulduğundan verim ve kalite yüksektir. Gübre suyla birlikte verilir (fertigasyon) ve etkin bir gübreleme yapılır. Yüzey sulamanın uygulanamayacağı kadar yüksek eğimli, dalgalı, hafif bünyeli ya da yüzlek topraklarda güvenle uygulanabilir. Damla sulama sisteminde, sistemin büyüklüğüne göre çeşitli unsurlar yer almaktadır: • Kontrol birimi (pompa birimi, hidrosiklon, kum-çakıl filtre tankı, gübre tankı, elek filtre, basınç regülatörü, vanalar, manometreler), • Boru hattı (ana boru hattı, manifold boru hatları, lateral boru hattı) ve • Damlatıcılar
Damla sulama sisteminde, sulama suyu kaynağından alınıp motopompla düşük basınçla kontrol ünitesindeki filtrelere ulaştırılır. Hidrosiklon (kum ayıracı) içerisinde kum gibi iri parçalar tutulur, sulama suyu içerisinde kum yoksa hidrosiklon kullanılmayabilir, ancak su kuyudan alınıyorsa mutlaka hidrosiklon kullanılmalıdır. Kum-çakıl filtre tankında mil, kil, pas, yosun, ot, çöp, yaprak, tohum, böcek gibi yabancı maddeler tutulur. Gübreleme yapılacaksa suda eritilmiş gübrenin yer aldığı gübre tankı ile sulama suyuna gübre karıştırılır. Elek filtrede daha küçük pislikler ve varsa erimemiş gübre kalıntıları tutularak suyun ana boru hattına temiz bir şekilde ulaşması sağlanır.
Lateral boru hattı üzerinde yer alan damlatıcıların içerisindeki çok ince olan akış yolunda suyun enerjisi azaltılır ve suyun damla damla toprak yüzeyine düşmesi sağlanır. • İstenilirse, damla sulama sistemlerinde, basit ya da gelişmiş bilgisayarlı otomatik denetim ekipmanları kullanılabilir. • Otomatik denetim ekipmanları ile topraktaki nem düzeyi belirli bir seviyeye düşünce motopomp çalıştırılabilir, sistemdeki vanalar otomatik olarak açılıp kapanabilir, istenilen miktarda sulama suyu ve gübre uygulanabilir, topraktaki nem düzeyi istenilen düzeye yükselince motopomp durdurularak sulamaya son verilebilir.
Damla Sulama Yönteminin Üstünlükleri: • Tüm toprak yüzeyi ıslatılmadığından daha az su kullanılır, sulanan alanın her tarafında eş su dağılımı sağlanır, derine sızma ile su kaybı olmaz, arazide tarımsal işlemler daha kolay yapılır. • Sık sık ve az miktarda su verildiğinden daha fazla ve kaliteli verim alınır. • Gübre suda eritilerek ve sulama suyu ile birlikte verilerek etkin bir gübreleme yapılır, gübreden tasarruf sağlanır. • Sulama işçiliği, enerji, tarımsal mücadele ve gübreleme masrafları azalır. • Tuzlu sularla ya da tuzlu topraklarda güvenle uygulanabilir. • Çok düşük kapasiteli su kaynakları kullanılabilir, sistem işletimi çok kolaydır.
Damla Sulama Yönteminin Uygulanmasını Kısıtlayan Faktörler • Damlatıcılar tıkanabilir. Suyun içerisinde bulunan kum, sediment, yosun vb. ile kimyasal madde birikimi ve organik materyal; damlatıcılarda tıkanmaya neden olmaktadır.Sulama mevsimi boyunca birkaç defa kontrol birimindeki gübre tankı yardımıyla sisteme kireç çözücü seyreltik hidro-klorik ya da orto-fosforik asit verilmelidir. • Tuz birikimi görülebilir. Sulama suyu iyi kaliteli de olsa bir miktar tuz içerir. Toprakta da tuz bulunur. Bu tuzlar su ile birlikte yerçekimi ve kapilar kuvvetlerin etkisi ile ıslatılan toprak kesitinin çeperine taşınır ve burada birikir. Yıllık yağışın 300 mm’nin üzerinde olduğu yerlerde, kış yağışları ile tuzlar kök bölgesinin altına taşınır, sorun olmaz. Ancak, yıllık yağışın düşük olduğu ya da tuzlu toprak ve düşük kaliteli sulama suyu koşullarında, toprakta biriken tuzları yıkamak için, ilave yıkama suyu verilmelidir. • Sistem maliyeti yüksektir.
Damla sulama sistemi çalıştırılırken göz önüne alınması gerekli hususlar aşağıdaki gibi sıralanabilir; • Damla sulama sisteminde kaç işletme biriminin olduğu, her ünitede sulamaya ne zaman başlanacağı ve ne kadar sulama suyu verileceği ya da kaç saat sulama yapılacağı) belirlenmelidir. • Eğer yağış varsa, yağış miktarına göre sulamaların kaç gün geciktirileceği bilinmelidir. • Sulamaya ne zaman başlanacağı; bitki su tüketimi değerlerinden ya da topraktaki nem düzeyini gösteren tansiyometre gibi araçlar kullanılarak belirlenebilir. • Damlatıcıların tıkanmasını önlemek için filtreler periyodik olarak temizlenmeli ve bakımı yapılmalı, sulama mevsimi boyunca ve son sulamadan sonra, birkaç defa seyreltik asit (hidro-klorik ya da orto-fosforik asit gibi) uygulanmalıdır.
Damla sulama ile sulanan bitkiden yüksek ve kaliteli verim alınabilmesi için, bitki besin maddeleri bitkinin ihtiyaç duyduğu zamanda ve miktarda sulama suyuna karıştırılarak uygulanmalıdır. • Gübrelerin suda eritilerek sulama suyu ile birlikte verilmesi olarak ifade edilen fertigasyon ile gübre yıkanması önlenir, su ve toprak kirlenmesi azalır, gübrenin etkin kullanımı sağlanır, gübrelerden kaynaklanan kök bölgesi tuzluluğu düşük seviyelere indirilir. • Bitkinin gübreden ve sulama suyundan en yüksek düzeyde yararlanması sağlanır, zaman, işgücü, alet ve enerji tasarrufu sağlanır ve yüksek verim alınabilir.
SONUÇ VE ÖNERİLER Suyun kıt bir kaynak olması ile birlikte suyu en fazla tarım sektörünün kullanması, buna karşın tarımda sulanan alanların %90’nında yüzey sulama uygulanması, sulamada basınçlı yöntemlerin kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Basınçlı sulama yöntemlerinin tarımda kullanılması ile sulama randımanının yükselmesi, birim alandan alınan ürün miktarının artması ve tarımda kullanılan su miktarında tasarruf edilmesi sağlanacaktır. Tarımdasuyunetkinkullanılabilmesiiçin; • Su tasarrufusağlayanvesuyuetkinkullananyağmurlamaya da damlasulamayöntemlerikullanılmalı,
Tarımda toprak nemini koruyacak uygulamalar tercih edilmeli, (kimyasal gübrelerin uzun süre kullanılması toprak yapısını bozmakta, toprağın su tutma kapasitesini düşürmektedir. Yeşil gübreleme ve hayvan gübresi ise toprağın su tutma kapasitesini artırmaktadır. Toprak işleme nem kaybına neden olduğu için doğrudan ekim mibzeri kullanılarak toprak işlemesiz tarım tercih edilmelidir.) • Kuraklığa ve tuzluluğa dayanıklı yeni bitki çeşitleri geliştirilmeli, • Su kaynakları korunmalı, kirliliği azaltıcı önlemler alınmalıdır.
KAYNAKLAR • Anonymous 2003. Anonymous, 2003. Water for People, Water for Life. World Water Assessment Program. The United Nations World Water Development Report. • Arapkirlioğlu, K. 2003. Sınıraşan Suların Kullanımında Ulusal Çıkarlar Ve Çevre Etiği Doktora Tezi ANKARA Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi (Kent ve Çevre Bilimleri Anabilim Dalı), 419s. Ankara. • Çakmak, B. ve Aküzüm, A. 2009. Tarımsal Altyapı ve Sulama. Ziraat Mühendisleri Odası. "Küresel Kriz, Türkiye ve Gıda Güvencesi" Sempozyumu 15 Ekim 2009. Çağdaş Sanatlar Merkezi, 21s., Ankara. • Çakmak, B. 2012. Sulama sistemleri. AGROSKOP Dergisi Kasım-Aralık 2012.s17-19. Adana. • DSİ, 2013. www.dsi.gov.tr Erişim tarihi:24.04.2013. • Mirmahmutoğulları, V. 2008. Gündem-Söyleşi; Su Tasarrufu Bilinci Canlı Tutulmalı. Türktarım Dergisi Ocak-Şubat, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Dergisi, Sayı:179, s.4-6, Ankara. • Seckler, D., 1996. The New Era of Water Resources Management: From “Dry” to “Wet” Water Savings.IIMI Research Report 1,17p., Sri Lanka. • Shiklomanov, A.I. 1998. World Water Resources “A New Appraisal and Assessment for the 21st Century”.Unesco Publications 37p., Paris. 9. Yıldırım, O. 2003. Sulama Sistemlerinin Tasarımı. Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yayınları:1536, Ankara. 10. Anonymous 2007. Water for Food Water for Life. A Comprehensive Assessment of Water Management in Agriculture. Edited by David Molden, International Water Management Institute.645p., Earthscan, USA.