1 / 37

SUYUN ÖNEMİ ve SU KAYNAKLARI

SUYUN ÖNEMİ ve SU KAYNAKLARI. Suyun Önemi. Su; yaşayan bütün canlılar için en önemli doğal kaynaklardan biridir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı, ekonomik kalkınma, enerji üretimi, ulusal güvenlik gibi suyun gerekli olduğu birçok alan vardır.

dyanne
Download Presentation

SUYUN ÖNEMİ ve SU KAYNAKLARI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. SUYUN ÖNEMİ ve SU KAYNAKLARI

  2. Suyun Önemi Su; yaşayan bütün canlılar için en önemli doğal kaynaklardan biridir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı, ekonomik kalkınma, enerji üretimi, ulusal güvenlik gibi suyun gerekli olduğu birçok alan vardır.

  3. Su eski çağlardan günümüze, en değerli doğal kaynaklardan biri olarak Kabul edilmektedir. Bu değerlendirmenin gerekçeleri, çeşitli şekillerde ifade edilmektedir: Örneğin M.Ö IV. yüzyılda Empodekles, “Dünya su ve topraktan meydana gelmiştir.” Diyordu. Daha sonraları bu tanımlamanın sınırları daha da genişletilerek “Dört Eleman Kuramı” ortaya atılmıştır. Buna göre: “Bütün cisimler su, toprak, hava ve ateşten oluşmaktadır.” Şeklinde bir tanımlama yapılmıştır. Modern bilim ışığı altında ise su için şu değerlendirmeler yapılmaktadır: “Yaşam suda başlamıştır.” “Susuz yaşam olmaz.” Bütün bu ifadeler, Suyun dünyamızın yapısı ve canlıların yaşamı için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

  4. Su, bütün canlı varlıklarda yüksek oranlarda bulunan temel yapı taşıdır. Örneğin: İnsan vücudunun % 65’i, kanın % 80-90’ı, kaslarımızın % 75’i, bitkilere ait taze ağırlığın % 60-85’i sudan oluşmaktadır.

  5. Dünyada “Büyük Yaşam Kuşakları” olarak adlandırılan ve belirli bitki ve hayvan topluluklarını barındıran yaşam dünyaları vardır. Bunların çeşitliliği, yeryüzü üzerindeki dağılımı ve şekillenmeleri de genellikle su faktörüne bağlıdır. Hatta su, bu yaşam dünyalarının bazılarının adına damgasını vurmaktadır:“Tropik Yağmur Ormanları” ,“Kurak Bölge Ormanları” , vb. Tropikal Yağmur Ormanları

  6. Su, dolaylı olarak da beslenme üzerinde etkilidir. Artan nüfusun ve azalan tarım alanlarının yarattığı beslenme sorunları, “Sulu Tarım uygulaması” ile çözülmeye çalışılmaktadır.

  7. Su, Endüstri alanında da üretim için vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir. Dünya elektrik üretiminin %17’si hidroelektrik enerjisi tarafından karşılanmaktadır.Denizlerde rüzgarların etkisiyle oluşan dalgalardan enerji elde edilmektedir.Yerkabuğunun derinliklerindeki ısının fay hatlarından sıcak su veya buhar olarak kendiliğinden ya da sondajlarla çıkartılmasıyla elde edilen jeotermal enerji’nin kaynağı yine sudur. Hidroelektrik Enerjisi Dalga Enerjisi Jeotermal Enerji

  8. Su, toprak oluşumu üzerinde de önemli rollere sahiptir. Böylece yalnız canlı çevre üzerinde değil cansız çevre üzerinde de önemli işlevlere sahip bulunmaktadır.Gerçekten, katı yer kabuğunu oluşturan kayaların önce fiziksel olarak parçalanması, sonra da bu parçaların kimyasal ayrışma ile verimli toprağa dönüşmesinde rol oynayan temel faktörlerden biri de sudur. Toprak oluştuktan sonra, içindeki bitki besin Maddelerinin çözündürülmesi, bunların bitki kökleri tarafından alınması ve buradan metrelerce yüksekte olan yapraklara taşınması da yine suyun varlığı ile gerçekleşir.

  9. Yaprakların fotosentez denen gizemli ve son derece önemli süreci gerçekleştirerek tüm canlılar için besin maddeleri sağlayan “Fotosentez” olayının da mimarı sudur Çünkü yapraklardaki klorofil ve güneş enerjisinin de yardımı ile havadan alınan Karbondioksit su ile birleşerek, yaşamsal düzeyde önemli organik maddeler üretilir.

  10. SU KAYNAKLARI Bilindiği üzere suyun kaynakları hava, karalar, okyanuslar,denizler ve göllerdir. Havadaki su, buhar halinde olup hidrolojik döngü (çevrim) ile yeryüzü ve atmosfer arasında sürekli olarak hareket halindedir. Karalardaki sular ise toprak içindedir

  11. Küresel su dağılımını gösteren bir tahmin

  12. Dünyadaki toplam suyun yaklaşık 1 386 milyon kilometreküp (332,5 milyon mil küp)’nün yani % 96’dan fazlasının tuzlu su olduğuna dikkat edin. Bütün tatlı su kaynaklarının % 68’inden fazlası buz ve buzulların içinde hapsedilmiştir. Tatlı suyun diğer % 30’u ise yer altındadır. Nehirler, göller gibi yüzeysel tatlı su kaynakları, dünyadaki toplam suyun yaklaşık % 1’inin 1/150’ü olan 93 100 kilometre küp (22 300mil küp)’nü oluşturur. Bununla birlikte insanların her gün kullandığı su kaynağının çoğunu nehirler ve göller teşkil etmektedir.

  13. Yeryüzünde en az tatlı suya sahip alanlar: Tatlı su kaynağı az olan yerler özellikle dönenceler çevrelerinde yer alan çöl alanlarıdır. Özellikle Kuzey Afrika( Büyük Sahra), Afrika’nın Doğu ve güney kısımları( Kenya, Güney Afrika ( Kalahari Çölü),Zimbabwe,) Asya’da Arabistan çöl bölgesi, Pakistan, Avrupa’da Polonya çevresi kişi başına tatlı miktarının en az olduğun yerlerdir.

  14. YERÜSTÜ SULARI Okyanuslar ve Denizler: Deniz ve okyanus suları, tuzlu olduğundan içme ve sulama suyu olarak kullanıma uygun değildir. Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe deniz suyu sıcaklığı azalır, buna bağlı olarak tuzluluk oranında azalma görülür.Deniz ve okyanus suları, tuzlu olmasına rağmen milyonlarca farklı hayvan ve bitki türü için doğal yaşam alanıdır. Bunun dışında,okyanuslardaki su buharının önemli bir kısmını oluşturarak yağışlara neden olmaktadır. Yağış oluşumuna etkileri bakımından okyanus suları, karada yaşayan canlılar için de önemli bir yaşam kaynağı durumundadır.

  15. Göller Göller, karalar üzerinde çeşitli nedenlerle çanaklaşmış alanlarda biriken su kütleleridir. Göllerin genellikle deniz ve okyanuslarla bağlantısı yoktur. Göller, yeryüzündeki tatlı suların % 87'sini oluştururken göllerin karalar üzerinde kapladığı alan % 2'dir. Göller, yer altı ve yer üstü sularıyla beslenmektedir. Göllerin suları acı, tatlı, sodalı ve tuzlu olabilmektedir. Bu farklılığın nedenleri; iklim koşulları, beslenme kaynakları, gölün bulunduğu arazinin yapısı, gölün büyüklüğü, derinliği ve gideğeninin olup olmamasıdır. Beslenme kaynağı güçlü olan göller, fazla sularını bir gideğen yardımıyla denizlere boşaltır. Sularını dışarıya bir gideğen yardımıyla boşaltan göllerin suyu tatlı, sularını dışarıya boşaltamayan göllerin suyu ise acı veya tuzludur.

  16. Oluşumlarına Göre Göller

  17. Doğal Göller Yeryüzünde iç ve dış kuvvetlerin etkisiyle meydana gelen çukurluklarda biriken su kütlelerine doğal göller denir. Doğal göller oluşumlarına göre çeşitli gruplara ayrılır

  18. 1.Tektonik Göller: Yer kabuğu hareketleri sonucunda çöken alanlarda oluşan çukurluklarda biriken su kütlelerinin oluşturduğu göllerdir. Dünya’da başlıca tektonik göller; Aral, Hazar, Baykal, Lut ve Afrika kıtasının doğusundaki bazı göllerdir. Lut gölü Hazar Gölü Baykal Gölü

  19. 2. Karstik Göller: Kolay eriyebilen (kireç taşı, alçı taşı ve kaya tuzu gibi) karstik arazilerde suların polye ve obruk gibi erime çukurları içinde birikmesiyle meydana gelen göllerdir. 3. Buzul Gölleri: Buzul aşındırması sonucu oluşan çukurluklarda biriken suların meydana getirdiği göllerdir. Bu göllere sirk gölü adı da verilir. Kanada, Finlandiya, Norveç ve Danimarka gibi ülkelerde çok sayıda buzul aşındırması sonucu oluşmuş göl bulunmaktadır.

  20. 4. Volkanik Göller: Volkanik faaliyetlerle oluşmuş çanaklarda suların birikmesi ile oluşmuş göllerdir. Göl, yanardağın zirvesindeki baca ağzında oluşmuşsa krater, yanardağ konisinin patlaması sonucu oluşan geniş çukurlarda ise kaldera, volkanik patlama çanaklarında oluşmuş ise maar gölü ismini alır.Dünya’da Endonezya, İtalya, Japonya ve Türkiye gibi volkanizmanın yaşandığı ülkelerde bu tür göller bulunmaktadır.

  21. 5. Set Gölleri: Vadi, tektonik çukurluk veya koy gibi yer şekillerinin önünün herhangi bir Malzemeyle kapanması sonucu meydana gelen göllerdir. Oluşumlarına göre dörde ayrılır: A.Volkanik Set Gölleri: Volkanik faaliyet sırasında çıkan lavların bir çukurluğun önünü kapatması sonucu meydana gelen göllerdir. B.Heyelan Set Gölleri: Heyelan sırasında sürüklenen malzemenin bir çukurluğun önünü kapatması sonucu meydana gelen göllerdir. C).Alüvyon Set Gölleri: Akarsu vadilerinin alüvyon malzemeyle kapatılması sonucunda meydana gelen göllerdir. Genellikle küçük ve sığ göllerdir. Ç.Kıyı Set Gölleri: Alçak kıyılarda dalga ve akıntıların etkisiyle meydana gelen kıyı kordonlarının bir koy veya körfezin önünü kapatması sonucu oluşan göllerdir. Bunlara "lagün" veya "deniz kulağı“ adı da verilir. D.Moren Set Gölleri: Buzullardan çıkan suların önünün moren setleri ile kapatılması sonucu oluşan göllerdir. Kuzeybatı Avrupa’da yaygın olarak görülür.

  22. Yapay Göller (Barajlar) İnsanların elektrik enerjisi elde etmek, sulama, kullanma ve içme suyu sağlamak amacıyla akarsuların önünü bir setle kapatmaları sonucu oluşan göllerdir. Bu göllere baraj gölleri de denir.

  23. Akarsular Yağışlarla yeryüzüne inen yada kaynaklardan çıkarak bir yatakta akan,sonra denize yada göle dökülen sulara akarsu denir

  24. Akarsular çeşitli özelliklerine göre gruplara ayrılır 1.Rejimlerine Göre Akarsular:Akarsuyun yatağı içinde yıl boyunca göstermiş olduğu akım değişimine, akım düzeni veya rejimi denir. Akarsu seviyesi yıl içinde önemli değişiklikler gösteriyorsa düzensiz, göstermiyorsa düzenli bir rejime sahiptir. Yağışın yıl içinde düzenli düştüğü alanlardaki Amazon ve Kongo gibi nehirlerin akımı düzenli, yağışın yılın bir döneminde düştüğü alanlardaki Ganj ve İndus gibi nehirlerin akımı düzensizdir. Amazon Nehri Ganj Nehri

  25. 2. Beslenme Kaynaklarına Göre Akarsular:Akarsuların başlıca beslenme kaynakları; göl, yağmur, kar, buz ve yer altı sularıdır. Çok uzun yol kateden bazı akarsular birden fazla kaynakla beslenmektedir.Bu tür akarsulara karma rejimli akarsular denir. Tuna Nehri Fırat Nehri

  26. 3.Döküldüğü Yerlere Göre Akarsular:Akarsuların bir kısmı suyunu denizlere, bir kısmı da göllere boşaltmaktadır. Sularını topladığı alana o akarsuyun havzası denir. Sularını denize ulaştırabilen alanlara açık havza, ulaştıramayanlara ise kapalı havza adı verilir. Aras Nehri

  27. YER ALTI SULARI ve KAYNAKLAR Yağış olarak yeryüzüne düşen ya da yeryüzünde bulunan suların, yerçekimi etkisiyle yerin altına sızıp, orada birikmesiyle oluşan sulardır. Yer altı suyunun oluşabilmesi için beslenme ve depolanma koşullarının uygun olması gerekir. Yer altı suyunun beslenmesini etkileyen en önemli etmen yağışlardır. Depolama koşulları ise yüzeyin eğimine,bitki örtüsüne ve yüzeyin geçirimlik özelliğine bağlıdır Akifer:Yeraltı suyunu tutan ve ileten kayaç ortamına akifer (aquifer) denir.İçlerine suyun serbestçe girebileceği veya hareket edebileceği boyutta ve miktarda birbiriyle bağlantılı boşluk içeren kayaçlardan oluşmuş geçirimli kesimlerdir. Akifer içinde biriken sular, çeşitli şekillerde yeryüzüneçıkarak kaynakları oluşturur. Kaynaklar oluştukları yerlere göre çeşitli isimler alır.

  28. Yamaç (Vadi) Kaynağı Vadi yamaçlarının yer altı suyu tablasını kestiği yerlerde meydana gelen kaynaklardır.

  29. Karstik Kaynaklar Kolay çözünebilen karstik arazilerin bulunduğu alanlardaki erime sonucu meydana gelen boşluklarda biriken suların yeryüzüne çıkmasıyla oluşan kaynaklardır.

  30. Fay Kaynağı Yerkabuğundaki kırık hatları boyunca meydana gelen kaynaklardır.  Fay oluşumu sırasında  tabakalar yer değiştirerek geçirimli tabakaların önleri geçirimsiz tabakalarca kesilir.Böylece geçirimli tabaka içerisinde biriken sular kırık hatları boyunca yeryüzüne çıkar. Fay kaynaklarında çıkan sıcak sulara kaplıca,ılıca,çermik ve içmece gibi isimlerde verilir.

  31. Gayzer (Kaynaç) Kaynaklar Volkanik bölgelerde , yerin derinliklerindeki sıcak gazların etkisiyle yeryüzüne büyük bir basınçla su ve buhar halinde çıkan kaynaklardır. Gayzer kaynakları çok farklı amaçlara kullanılmaktadır. Kentlerin ısıtılmasında , fabrikaların su ihtiyaçlarının karşılanmasında ve seracılık faaliyetlerinde kullanılmaktadır.

  32. Artezyen Basınçlı yeraltı sularının bulundukları yerlerde,toprağı burgu ile delerek açılan ve suyu yükseğe fışkıran kaynak. Basınçlı yeraltı suları, genel olarak su geçirmez (kil gibi) tabakalarla su geçiren (kum gibi) tabakaların birbirlerini takip eder bir durumda sıralanmaları ve tekne ya da çanak şeklinde olmaları ile meydana gelir.yağmur ve kar suları bu boşluklarda toplanır. Yeraltında çoğalan sular,üzerinde su geçirmeyen bir tabaka olması yüzünden Yükselemez ve belirli bir basınç altında kalır. su geçirmeyen tabaka, beslenme bölgesinden daha aşağıda bir noktadan sondaj burgusu ile delinir ve bileşik kaplar kaidesine göre az çok kuvvetli bir basınç ile çoğu zaman fışkırarak yükselen bir su kaynağı elde edilir.

  33. HİDROLOJİK DÖNGÜ ( SU ÇEVİRİMİ) Havada gaz halinde bulunan suyun, kullanılabilir sıvı şeklindeki su haline gelmesi, “SuÇevrimi” veya “Hidrolojik Çevrim” olarak anılan gizemli bir süreç ile gerçekleşir. Buna “Hidrolojik Döngü” de denmektedir. Bu süreç, karalardaki ve denizlerdeki suyun güneş enerjisi ile buharlaşarak atmosfere karışması, buhar halindeki suyun yağmur damlacıkları haline dönüştükten sonra, yer çekimi etkisi ile yeniden yeryüzüne dönmesiyle gerçekleşir. Yeryüzündeki suların yeniden buharlaşmasıyla çevrim süreci yeniden başlar.

  34. Bu olayda ilginç olan husus, bir yağmur damlacığının bir yılda 40 42 kez buharlaşıp, yeniden yağış olarak yeryüzüne dönmesi ve böylece, yaklaşık 400.000 km³ suyun karalar ile atmosfer arasında hareket etmesidir. Ancak bu olay sonucunda yer yüzü yılda ortalama olarak yaklaşık 1000 mm yağış alır. Bunun yaklaşık olarak 660 mm’si karalara, geri kalanı da okyanuslara düşer. Eğer hidrolojik çevrim olmasaydı ve atmosferdeki nem yılda bir kez yoğunlaşıp, yağış halinde yer yüzüne düşseydi bunun miktarı 24 mm/yıl olurdu O nedenle, su ekonomisi bakımından hidrolojik çevrim son derece önemlidir. Onun için de bu doğal sürecin insanlar tarafından herhangi bir şekilde etkilenmemesi gerekir.

  35. Hidrolojik çevrimdeki ekolojik gizemin şematik olarak açıklanması

  36. Bu süreçle ilgili olarak şu ilginç bilgiler verilmektedir • Okyanuslardan her yıl 333.000 km³ su buharlaşmaktadır. • Karaların yüzeyinden buharlaşan su miktarı ise 63.000 km³’tür. • Bu suların hepsi yer yüzü ile atmosfer arasında hareket etmektedir. Ancak, 100.000 km³ su yağış olarak yeryüzüne dönmektedir. Geriye kalan hareketli suyun bir kısmı ya yeryüzüne gelirken yeniden buharlaşmakta, ya da kutuplarda katı halde bağlanıp kalmakta, veya yüzlerce metre yer kabuğu derinliklerinde birikmektedir. • Yağışlarla bir yılda karalara gelen miktar ortalama olarak 660 mm, denizlere düşen de 340 mm olmak üzere dünyamız toplam ve yaklaşık olarak yılda 1000 mm yağış almaktadır. • Yağışların dünya üzerindeki dağılımı ekstrem derecede farklıdır. Örneğin, tropik yağmur ormanlarına yılda yaklaşık 10.000 mm üzerinde yağış düştüğü halde,çöllerin bir çoğu 25 mm’nin altında yağış almaktadır.

More Related