230 likes | 664 Views
Beyin Ö lümü ve Etik. Doç. Dr. Nesrin Çobanoğlu Gazi Üniversitesi Tıp fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi AD Başkanı. H ekim k imli ği. Mesleki bir kişisel kimlik olarak hekim kimliği, insanları iyileştirmeye yönelik bilgiler, beceriler ve değerlerle donanmış kişileri belirtir.
E N D
Beyin Ölümü ve Etik Doç. Dr. Nesrin Çobanoğlu Gazi Üniversitesi Tıp fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi AD Başkanı
Hekim kimliği • Mesleki bir kişisel kimlik olarak hekim kimliği, insanları iyileştirmeye yönelik bilgiler, beceriler ve değerlerle donanmış kişileri belirtir.
Hasta kimliği olabilir mi? • Hasta ‘hekimin uğraş etkinliğinin nesnesi olan birey’ ve ‘sağlık durumunda bozulma olan birey’ • hastalık bireyin uzak olmak isteyeceği bir “durum”dur. • Tıp dışı ortamlarda kişiyle özdeş bir kimlik olarak tanımlanamayacak olan hastanın “kim”liği, bir “öteki” kimliktir.
Hekim hasta ilişkisinin etik – deontolojik boyutları • Hekim – hasta ilişkisinde, hekimin uymak zorunda olduğu gelenek ve kurallar onun Tıbbi Deontoloji boyutunu oluşturur. • Hekim – hasta ilişkisi sırasında ortaya çıkan değer sorunları ise Tıbbi Etik alanının konusudur.
Mesleki yaşantımız sırasında karşılaştığımız soru ve sorunları irdelerken her zaman belirlenmiş kurallar yoktur. Burada ahlak ve vicdan ışığında sorun irdelenirken, tıbbi etik çalışma yapılmaktadır.
Hekim – Hasta İlişkisinde Etik Kuramlar • Kantiyen kuram • Utilitaryen kuram • Komunitaryen kuram • Liberal kuram
Hekim Hasta İlişkisinde Tıbbi Etik İlkeler • Aydınlatılmış onam ve özerklik ilkesi • Zarar vermeme ilkesi • Adalet İlkesi • Yararlılık ilkesi
Organ nakli, tıp mesleğinin ilk uygulamaları ile başlayıp günümüzde teknolojik gelişmeler sayesinde en iyi noktalara ulaşmıştır… • Amacı insanlara en iyi yaşam kalitesini sunmaktır. • Sinema edebiyat gibi yaşamın her alanında konunun ele alınması sadece hekimlerin değil bütün insanlığın varmak istediği nokta olduğunu da göstermektedir.
Organ nakli konusu tıp etiği içinde önemli bir yere sahiptir. • Ancak tıp mesleğinin her alanında olduğu gibi bu alanda da etik problemler ve ikilemler ile karşılaşılmaktadır.
Tıbbi olarak ölümün saptanması bilimsel gelişmeler ile yakından ilgilidir. 20. yüzyılın ikinci yarısına kadar kalbin durması ölüm için gerekli koşul iken, artık beyin ve beyin sapı afonksiyonu yani "Beyin Ölümü", ölüm için gerekli ve yeter koşul olarak kabul edilmektedir
Harvard Kriterleri (1968) • Cornell Tıp Okulu (1970) • İngiltere Kraliyet Akademisi Tıp Okulu (1972)
Beyin ölümünün tanımlanmasında tıbbi ölçütlerin saptanması ve uygulanması, bunları belirleyecek hekimlerin nitelikleri, kullanılacak klinik ve laboratuvar testlerinde ülkeler arasında farklılıklar olabilmektedir. • Aynı ülkede yasal olarak kabul edilmiş kuramsal tanımlamaların uygulanmasında farklılıklar da gözlenmektedir.
Beyin ölümü; beyin ve beyin sapı fonksiyonlarının geri dönülmez biçimde yok olduğu ve mutlak ölümle sonuçlanan bir süreçtir. “BEYİN ÖLÜMÜ TANISI” KLİNİK BİR TANIDIR!
Klinikte Beyin Ölümü Tanısı • Beyin ölümüne klinik olarak benzeyen, onu taklit edebilecek geriye dönebilen sendromlar ve toksikasyonlar mutlaka ekarte edilmelidir. • Primer hastalığın etyolojisi, yani hastalığın ne olduğu mutlaka bilinmeli, uygulanan tüm cerrahi ve tıbbi tedavi yöntemlerine rağmen geriye dönüş, düzelme mümkün olmamalıdır. • Klinik tanıda koma, beyin sapı arefleksisi ve apne testinden oluşan üç ana kriter sağlanmalıdır.
Dünyada ve Türkiye’de varolan hukuki düzenlemeler insanların organ nakli sonucunda en iyi kazanımları için bulunmaktadır.
Alturism • Özgecilik önemli bir tıbbi etik değerdir.
Tıbbi olaylarda karar verirken “iyi” değerlendirmesi için etik ilkeler gözetilmeli • En az sayıda etik ilke harcayarak karar vermek ve eylemi gerçekleştirmek en etik davranış olacaktır.
Eylemin Değerini Belirleyici Özellikler • Eylemin yapıldığı koşullar • Seçeneklerin oluşturduğu ayrılıklar • Başka eylem olanaklarının bulunması olarak sayılabilir.
Kişi, değer sistemi ile uyumlu eylemlerde bulununca kendini güvenli hisseder. • Uyum sağlayabilmede kurallar ve değerler hakkında bilginin katkısı vardır.
Toplumun etik yönelimi kişilerin birbiri ile uyum sağlama çabasının sonucudur.
Değerlendirme ve Sonuç Teşekkürler