1 / 25

Gestalt Yaklaşımı

Gestalt Yaklaşımı. Muharrem EROĞLU PSİKOLOJİK DANIŞMAN. Gestalt psikolojisi 20. y ü zyılın ilk yıllarında Avrupa ve Almanya ’ da gelişen ve etkilerini g ü n ü m ü zde de s ü rd ü ren ö nemli psikoloji akımlarından biridir.

korbin
Download Presentation

Gestalt Yaklaşımı

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Gestalt Yaklaşımı Muharrem EROĞLU PSİKOLOJİK DANIŞMAN

  2. Gestalt psikolojisi 20. yüzyılın ilk yıllarında Avrupa ve Almanya’da gelişen ve etkilerini günümüzde de sürdüren önemli psikoloji akımlarından biridir. • Yapısalcılığın, zihni öğelerine ayıran anlayışına tepki olarak ortaya çıkmıştır. • Gestalt Almanca bir sözcük olup “kendine özgü bir bütünlüğü olan şekil, örüntü” anlamına gelmektedir • Gestalt psikolojisine göre, bütünü anlamdan parçaları doğru anlamak olanaksızdır.

  3. Çünkü "Bütün, kendini oluşturan parçaların toplamından farklı ve büyüktür. Hiçbir parça, bütünün içerdiği özelliklere sahip değildir.“ • Gestaltçılar, organizmanın dışarıdan gelen duyumlara kendisinden bir şeyler katarak, yaşantıyı yeniden örgütlediğine inanmaktadırlar. • Geştaltçılara göre organizma sadece çevreden gelen uyarıcılara tepkide bulunmaz, çevreyle etkileşim içindedir • Gestalt ekolü, algı ve bellek üzerine çalışmaları ile psikolojiye katkıda bulunmuştur. Bu ekol, psikolojide tümdengelim yöntemini kullanır.

  4. Gestalt psikologlarına göre her nesne bir zemin üzerinde algılanır. İnsan dikkatini bir nesneye, yönelttiğinde o nesne zeminden ayrılır, şekil olarak algılanır. • Dikkat bir başka nesneye yöneldiğinde ilk nesne zemine geçer ikincisi şekil olur. • Gestalt yaklaşımı; başta psikanalitik, varoluşçu, Fenomenolojik ve bütünleştirici bakış açılarından etkilenmiştir. • Gestalt yaklaşımı davranışçıların aksine bütüncüldür. Bireyin bütün olarak ele alınması gerektiğini iddia eder.

  5. Davranışçıların aksine insan beyninin pasif alıcı olmadığını, dış dünyadan gelen duyumların insan beyni tarafından anlamlı bir yapı içerisinde ele alındığını belirtmektedirler. • Düzenleme becerisi normal, sağlıklı bir insan beyninin özelliğidir ve genetik olarak belirlenmiştir. • Geştaltçılara göre davranışları belirleyen nesnel gerçeklik değil öznel gerçekliktir. • Deneyimlerimiz sadece beyinin düzenleme ilkesiyledeğil, inanç, değer, ihtiyaç ve tutumlarımızca da anlamlandırılır. • Aynı nesnel durumda bireylerin farklı davranış göstermesi bu ilkeyle açıklanmaktadır.

  6. İnsanın doğasına yönelik görüşler; • Her birey beden, duygular, düşünceler, hisler ve algılamalardan oluşan bir bütündür ve bunlar birbirleriyle ilişkili olarak işlevsellik kazanır. • Her birey kendi çevresinin bir parçasıdır ve onu çevresinden ayrı olarak anlayamayız. • Her birey çevreye yalnızca tepkide bulunmaz, aynı zamanda çevresini etkiler de. Çevreyle temasında yaşadıklarının hem nedeni hem de sonucudur • Her birey kendisinin farkında olabildiği için, seçim yapma kapasitesine de sahiptir ve bu nedenle de kendi davranışından kendisi sorumludur.

  7. Öğrenmenin İlkeleri • Organizma bir problem durumuyla karşılaştığında problem çözülene kadar bilişsel bir denge bozulması ortaya çıkar. • Bu denge bozulması yeniden denge durumunu sağlamak için güdeleyici bir özellik taşır. • Geştaltçılara göre organizma bir problem durumuyla karşılaşınca ya çözüm vardır ya da çözümsüzlük kısmi çözüm durumundan söz edilemez.

  8. Organizma ilgili parçaları birleştirerek çözümü bulmaya çalışır. Bu zihinsel çaba problem çözülene kadar devam eder. • Organizma problemin çözümüyle ilgili ani bir iç görü kazanır. Öğrenme sürekli devam eden bir süreç değil, çözümsüzlükten çözüme atlayan kesikli bir süreçtir. • Çözüm öncesi dönemde organizma uygun çözümü bulmak için bir deneme-yanılma sürecinden geçmektedir.

  9. Gestalt Terapi • Gestalt terapi, hümanistik öğeleriön plana çıkan, insanların geçmişteki değil şu anki duygu ve davranışlarına odaklanan bir terapi tekniğidir. • Terapistin görevi hastanın tecrübelerini tahmin etmek değil, onun kendi tecrübelerini ve duygularını anlamasını sağlamaktır. • Gestalt’ınönem verdiği alan geçmiş değil, şimdiki zamandır. Terapi gören kişilere empoze edilen düşünce şu anki ihtiyaç ve sorunlarına konsantre olmalarıdır.

  10. Terapinin amacı • Gestalt psikoterapisinin amacı, danışanın o anda geçerli olan deneyimini açık olarak algılayarak farkındalığını arttırmak ve danışanların ne yaptıkları, nasıl yaptıklarının farkındalığını kazanmalarıdır. • Terapinin her aşamasındaki farkındalık; çevreyi bilme, seçim yapmanın sorumluluğunu alma, kendini bilme ve kendini kabul etme ve temas becerisidir.

  11. Gestalt terapinin ana amacı kişinin kendisini her ayrıntısıyla fark edebilmesidir. • Bu yüzden terapilerde hastalar kendi iç sorunlarını geçmişe gömmek yerine o anki şartların elverdiği ölçüde, anında çözmeye çalışırlar. • Ayrıca bu sorunların oluşumunda etkili olan diğer insanlarla da iletişim kurmaları sağlanarak çözüm yolunda kolaylık sağlanır.

  12. Gestalt terapinin ana amacı kişinin kendisini her ayrıntısıyla fark edebilmesidir. • Bu yüzden terapilerde hastalar kendi iç sorunlarını geçmişe gömmek yerine o anki şartların elverdiği ölçüde, anında çözmeye çalışırlar. • Ayrıca bu sorunların oluşumunda etkili olan diğer insanlarla da iletişim kurmaları sağlanarak çözüm yolunda kolaylık sağlanır.

  13. Gestalt terapide en çok kullanılan yan tekniklerden biri rol yapmadır. • Mesela; hasta kendisini rahatsız eden düşünceyle birebir alakalı olan bir insanı yanındaki sandalyede oturuyormuş farz eder. • Ve onunla konuşup içini dökmeye, karşısında hayal ettiği insanın da söylediklerine verdiği tepkileri hayal etmeye başlar. • Bu yan teknik her ne kadar yapay ve saçma gibi dursa da çoğu zaman insanların bastırdıkları duyguları ve düşünceleri ortaya çıkarmaları için çok yardımcı olur.

  14. Gestalt terapi yaklaşımını ortaya atan Frederic Pearlsde, çoğu kuramcı gibi, başlangıçta psikanaliz ile ilgilenmiştir. • Pearls’a göre insan yaşamına bir bütün olarak başlamakta, ama büyürken, gelişirken geçirdiği rahatsız edici yaşantılar yüzünden bazı parçalan ile bağlantıları zayıflamakta ya da kopmaktadır. • Terapinin amacı bu parçalanmışlığı bütünlüğe dönüştürmektir. .

  15. Pearls’e göre bir gereksinmenin ortaya çıkması ile diğerleri zemine geçer ve bir parçalanma olur. • O gereksinmenin karşılanması ile bütünlük ( gestalt ) tekrar oluşur. Bu defa başka bir gereksinme zeminden ayrılıp öne geçer bu defa onun giderilmesi için harekete geçilir ve bu süreç böyle devam eder • Pearls’e göre organizmanın net hücresi, her organı, her hangi bir fazlalığı atmaya, eksik olanı tamamlamaya ve böylece denge durumuna gelmeye çalışır.

  16. “Şimdi ve Burada Olma” • Pearls insanların kendileri ile ve başkaları ile ilişkilerinde bütünleşme yolu olarak şimdi ve burada olana yoğunlaşmanın gereğine inanır. • “Şimdi ve burada olma” durumunun farkında olma, duyumları tam olarak alma, duygulanma ve bütünleşme • Yaşarken ve davranışta bulunurken olup bitenlerin farkındaolma demektir. Olan olmuş, olacak olan da henüz olmamıştır.

  17. Terapi Süreci... • Gestalt yaklaşımı, duyumlarımız, duygularımız, davranışlarımız, isteklerimiz ve değer yargılarımız ile çevrenin sunduklarının neler olduğunun farkına varmamızı ve yaşam içinde yaptığımız seçimlerle ilintili sorumluluğumuzu üstlenmemize yardımcı olur. • Gestalt yaklaşımının kullanıldığı bireysel veya grup çalışmaları, yaşam içinde bize artık yardımcı olmayan davranış biçimlerimizin farkına varmamız, • Kendimizle ve ötekilerle daha iyi ilişki kurma yollarını deneyimlememiz için gerekli olan destekleyici ortamın oluşturulması üzerinde yoğunlaşmıştır

  18. Gestaltta Değişim • Değişiklik, kendimize ilişkin farkındalığımızı arttırarak, benliğimizin dışında tutmaya çalıştığımız taraflarımızın giderek azaltılması anlamına gelir. • Değişimin amacı farkındalık (kişinin ne yaptığına ve nasıl yaptığına ilişkin) geliştirmek, ve yaşam alanını genişletmektir. • Bu süreç, kişinin kendi gelişimini sürdürebilecek bütünlüğü edinmesini sağlar. Bu sürece, kişinin kendisini olduğu gibi kabul etmesini öğrenme süreci de denebilir.

  19. BİTİRİLMEMİŞ İŞLER    Bitirilmemiş işler kin, nefret, kırgınlık, öfke, acı, keder, suçluluk, utanç, terk edilme gibi ifade edilmemiş duygularla ilgilidir.     Bu duygular farkına varılarak tam anlamıyla yaşanmamış olduklarından sürekli “fon”da kalırlar ve kişinin kendisiyle ya da diğerleriyle olan temaslarında zaman zaman öne çıkarak “şekil” haline gelebilirler. Böylece fondaki bu işler, şekil haline geldiklerinde, şu anın yaşanmasının engellerler. 

  20. Boş Sandalye Tekniği; Danışanın içselleştirdiği şeyleri ortaya koymasına yönelik bir tekniktir. Terapist, danışanından bir sandalyeye oturup Top Dog olmasını ve sandalyeyi değiştirerek UnderDog olmasını ister. Bu yolla danışanın içselleştirdikleri yüzeye çıkar ve danışanın, çatışmalarını bütünüyle yaşar. Çatışma, danışanın bu iki yönünü bütünleştirmeyi kabul etmesiyle çözülebilir. Teknik, danışanın anne-babasından alıp kendinde bütünleştirdiği yönleri tanımasına yardımcı olur.

  21. Top Dog: Dürüst, otoriter, ahlaklı, talep eden, sözünü geçiren ve engelleyendir. UnderDog: Kurban rolü oynayarak, savunucu olmayla, zayıflıkla ve sahte güçsüzlükle davranışını devam ettirir. Bu yön sorumluluk almamak için sebepler bularak işleyen pasif yöndür.     Daire Yapma: Bu uygulamada, gruptaki bir kişiden ayağa kalkarak diğerleri ile konuşması veya beraber bir şey yapmaları istenir. Amaç, yüzleştirmek, risk almak, kendini açmak, yeni davranışlar denemek, gelişmek ve değişmektir.     Örneğin; gruptaki üyelere güvenmediği ve bu yüzden kendini açmadığını söyleyen bir üyeden, diğer grup üyelerinin her birinin karşısına giderek “Sana güvenmiyorum çünkü...” cümlesini tamamlamaları istenebilir. Bu teknik danışanın olumsuzlukları doğrultusundaki tutumlara girmesine yardım eder. 

  22. Sorumluluk Alırım: Terapist, danışandan cümleler kurmasını ve sonuna “.... için sorumluluğu alırım” cümlesini eklemesini ister.     “Kendimi dışlanmış hissediyorum ve bunun sorumluluğunu alıyorum.” Bu teknik, farkındalığı arttırmak ve genişletmek için danışanın, duygularını başkalarına yansıtmak yerine kabul etmeleri ve tanımaları temeline dayanır.     Yansıtma Oyunu: Yansıtmanın dinamiğini, kişinin kendinde görmek istemediği birçok şeyi başkalarında açıkça görmesi oluşturur. 

  23. Yansıtma oyununda terapist, “Size güvenemiyorum” diyen bir danışandan güvenilmeyen insanı oynamasını ister. Bu danışanın, kendisini diğer insanların yerine koymasıdır. Böylece güven ve güvensizlik gibi iki çelişkinin derecesini keşfeder.     Abartma Egzersizi: Gestalt Terapinin bir amacı, danışanların beden diliyle gösterdikleri işaret ve simgelerin farkına varabilir hale gelmeleridir. Hareketler, duruşlar, mimikler anlamlı iletişim sağlayabilirler. Danışandan, kendisi ile ilişkili ve içsel anlamı açıklayan hislerin şiddetini arttırarak, hareket ve mimikleri abartarak tekrar etmesi istenir. 

  24. Abartma tekniğinde kullanılan bazı davranış örnekleri: Olumsuz ve acı veren şeyleri ifade ederken görülen gülme alışkanlığı, titreme (eller, ayaklar), gevşek duruş, bükülen omuzlar, sıkılmış yumruklar, çatık kaşlar, yüz buruşturma vb. gibi. Eğer danışan ayaklarının titrediğini söylerse, terapist danışandan ayağa kalkarak bu titremeyi abartmasını isteyebilir. Sözlü davranışlardaki farlılıklar da abartma egzersizinde kullanılabilir. Terapist danışanın gizlediği anlamları içeren cümlelerini her defasında daha yüksek bir sesle tekrar etmesini ister. Bu egzersizin etkisi, genellikle danışanın kendisini gerçekten dinlemeye ve duymaya başlamaları ile olur. 

  25.  Hisleriyle Kalma: Danışanın kaçmak için ısrar ettiği, hoş olmayan hislerine gelindiği zaman terapist bu hisleri sürdürmesi için danışanı zorlar. Bir çok danışan, hoş olmayan hislerinden sakınmak ve korktuğu bir uyarcıdan kaçma arzusu gösterir. Terapist danışanların sakınmak istedikleri ne olursa olsun, sürdürmeleri ve şu anda hislerin daha derinine inmeleri ve yaşamaları için cesaretlendirirler.

More Related