460 likes | 691 Views
Bİr BalIkçIlIk YönetİcİsİnİN ElkİtabI. Bölüm 2 . Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar. KISIM I: Balıkçılığın Temel Boyutları. 2.1 Giriş.
E N D
BİrBalIkçIlIkYönetİcİsİnİNElkİtabI Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar KISIM I: Balıkçılığın Temel Boyutları
2.1 Giriş Bu bölüm günümüz modern balıkçılık biliminin 3 şartının temelini oluşturan anahtar biyolojik ve ekolojik prensipleri açıklar ve tanımlar. Bunlar; • Hedef ve hedef dışı türlerin biyolojik parametreleri • Habitat ilişkileri • Ekosistem ve türler arası iç ilişkiler Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.2 Kaynak yöneticileri neden biyoloji ve ekoloji bilmesi gerekir • Balıkçılık yöneticisi, sucul sistemlerin işleyişini, açık hedefleri, öncelikleri ve kılavuzların esas önemini anlamalıdır. • Günümüzde kolayca ulaşılabilen online bilgi ile konusunda uzman danışmanlara veya birçok bölgede bulunan araştırma enstitülerine erişilebilir, geniş çaplı başarılı yayınlara ulaşabilir, uzman bir ekibi olmasa bile önemli kararlara imza atabilir veya etkili araştırma projeleri yürütebilir Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.2 Kaynak yöneticileri neden biyoloji ve ekoloji bilmesi gerekir • Yöneticiler, iyi yönetebilmek için biyolojik, ekolojik ve sosyo-ekonomik prensiplerin temelinde yatan basit anahtar noktaları yakalamalıdır • Yönetici, balık türleri ve ticari balıkçılığın birbirinden ayrılmaz bir bütün olarak düşünülmesi gerektiğini anlayabilmeli • Balıkçılığın sosyo-ekonomik yapısı düşünüldüğünde artan pazar talebi, paydaşların artan baskısı tür ve habitatları tehdit altına almakta ve kaynakların sürdürülebilirliğini zorlamaktadır Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.3 Yöneticilerin biyoloji ve ekoloji hakkında bilmesi gereken nedir? Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.3.1 Temel Hususlar • Balıkçılık hedefleri belirlendikten sonra, balıkçılık yöneticileri balıkçılıktan her yıl en iyi verimi elde edebilmek için ne kadar balığın avlanması gerektiğini veya kaç balıkçının faaliyet gösterebileceğini, hangi tür av aracını hangi zamanlarda kullanılabileceğini ele alması gerekir • Bu da, uzun vadeli sürdürülebilirlikten veya ekosistem işleyişinden ve diğer olası hedeflerden ödün vermeden yapılmalıdır Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.3.1 Temel Hususlar • Ayrıca, farklı balıkçılık sektörleri arasında paylaşım sorunları, çok farklı türde paydaşların (örneğin eğlenceye karşı ticari amaçlı kullanıcılar) göz önünde bulundurulması veya deniz kuşları ve deniz memelileri gibi yüksek profilli hedef dışı türlerin avcılık uygulamaları gibi birçok sorunlar olabilir Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.3.1 Temel Hususlar • Tarihsel olarak, balıkçılık yöneticileri özellikle katılım, büyüme, balıkçılık ve doğal ölüm oranları gibi hedef balıkçılıktaki girdileri ve çıktıları tanımlayan birkaç temel biyolojik ve balıkçılık parametreleri ile ilgileniyorlardı (Şekil 2.1) Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
Ekosistem Avcı, av, rekabetçiler, üretkenlik 2.3.1 Temel Hususlar Antropolojik etkiler Balıkçılık ölümü Şekil 2.1 Tarihsel olarak balıkçılık yönetiminde kullanılan parametreler Habitat Besin, sığınak, yumurtlama ve gelişme alanları Sömürülebilir Stok Daha fazla antropolojik etkiler Çevresel etkiler, iklim değişikliği, yetiştiricilik ve stoklama Biyolojik faktörler Büyüme, katılım, doğal ölüm Daha fazla biyolojik faktörler Popülasyon dinamiği, anaç-katılımcı ilişkisi, üreme şekli, davranış Zaman Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.3.1 Temel Hususlar • Popülasyon büyüme oranı (birim zamanda organizmaların sayısındaki artış) en yüksek seviyeye, popülasyon miktarı orta düzeyde olduğu zaman gerçekleşmektedir, diğer bir ifade ile, eğrinin eğiminin en dik olduğu noktadadır ki balıkçılık, iyi bir yönetim ile bu noktanın üzerinde (genellikle oldukça üzeri) idame ettirilmelidir • Bu nokta, maksimum sürdürülebilir ürünün (MSY) oluştuğu biyokütle, genellikle taşıma kapasitesinin (Şekil 2.2) % 50'sinde meydana geldiği varsayılır ve modern ihtiyati balıkçılık yönetimi biyokütlenin söz konusu bu limitin üzerinde kalmasını amaçlar (limitin ne kadar üzerinde olduğu sınırı türe bağlı olarak değişir) Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
Şekil 2.2. 'S-şekilli' lojistik veya benzeri eğri, hayvan popülasyonlarının zaman içerisinde büyüme şeklini açıklanmaktadır. Sömürülmemiş popülasyonlar genellikle 'taşıma kapasitesi' (çevrenin sayıları desteklemek için olan yeteneği) yakınlarında olacaktır. Bu sınır yiyecek, barınak veya diğer ekolojik faktörlerin tarafından belirlenebilir ve tipik bir sömürülmemiş veya 'bakir' stok durumunda olabilir. Popülasyon büyüme oranları taşıma kapasitesine bağlı olarak popülasyon büyüklüğüne göre değişir ve yaklaşık % 50 taşıma kapasitesi seviyelerinde maksimum büyüme oranını gösterir 2.3.1 Temel Hususlar Taşıma kapasitesi Popülasyon büyüklüğü Zaman Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.3.1 Temel Hususlar • Yöneticilerin sömürülen balık ve omurgasız türlerinin hayat hikayelerinin temel özellikleri hakkında çok daha fazla bilgiye sahip olmaları gerekmekte (Bölüm 2.3.2 Kutu 2.1) • Balıkçılığa olan hassasiyet ve verimlilik etkenlerin diğer kritik süreçleri ile birlikte çok türlü ve ekosistem konuları hakkındaki bilgilere de sahip olmaları gerekmekte Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.3.1 Temel Hususlar Şekil 2.3 İki-taraflı Yaşam Döngüsü (Bipartite) Kutu 2.1 • Çoğu tür bipartit yaşam döngüsüne sahip • Bazı türler tüm yaşamını okyanusta geçirir • Yumurtaların bir kısmı yerleşemeden ölür • Bazı önemli istisnalar vardır (Köpek balıkları, vatozlar için) Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.3.2 Temel yapıtaşları: Balıkçılık biliminin temeli • Birbirleri ile ilişkili üç sınıf etken, veya kural, popülasyonların zaman içerisindeki artışını ve azalışını belirlemek ile kalmayıp aynı zamanda türlerin oluşturdukları toplulukların sömürülme baskısı altında ve daha geniş çevresel etkilere tepki olarak nasıl değiştiğini belirlemektedir. ● Hedef ve hedef dışı türlerin biyolojik parametreleri: doğal ölüm, büyüme, doğurganlık, üreme oranları, motif [patterns] ve davranışlar, yumurtlayan-katılım ilişkileri, vb. ● Habitat ihtiyaçları ve yaşam boyunca değişimler: larva ve yetişkinlerin dağılımları, büyüme ile birlikte habitat değişimleri, mevsimsel beslenme veya üreme göçleri, vb. ● Ekosistemler ve türler arası etkileşimleri: avcı/av ve trofik ilişkiler ve diğer türler arası etkileşimler, türlerin birbirileri ile ilişkilerinin doğrudan ve dolaylı etkileri, vb. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı) Hedef ve hedef dışı türlerin biyolojik parametreleri • Balıkçılık açısından özel önem taşıyan biyolojik parametreler yaşam öykülerinin önemli yönlerini açıklamakta olup bunlar, büyüme oranı, doğal ölüm, maksimum boy ve yaş, cinsel olgunlaşma boyu ve yaşı, beslenme, yumurtlama mevsimi ve popülasyon dinamikleridir. • Basit yönergeler kullanarak, örneğin, balıkçılığa az çok dayanıklı olan muhtemel türleri belirleyebilir, cinsel olgunlaşma boyunu tahmin edebilir veya türlerin uzun ömürlü oldup olmadıklarını yada yumurtlamak için topluluk oluşturanların av hedefi olmaları durumunda yaralanabilir olup olmadığını belirleyebiliriz. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı) Balıkçılığa hassasiyet • Bir türün balıkçılığa olan hassasiyetini (yaralanabilirliğini) değerlendirmedeki ilk adım birkaç yaşam öyküsü parametresini veya ekolojik faktörleri incelemektir. • Örneğin, köpek balığı, resif balıkları, dev midye [giant clam] benzeri kabuklular ve bazı dip balıkları gibi büyük ve uzun ömürlü türler ile kıyaslandığında ringa ve sardalya gibi hızlı popülasyon büyümelerine sahip kısa ömürlü balıklar aşırı avcılıktan çok daha kolay etkilenebilmekte ve daha az yoğun bir balıkçılığı desteklemektedir (Jennings ve ark., 2001). • Birçok köpek balığı gibi her yıl sadece birkaç yavru yapan türler oldukça kolay etkilenebilir bir durumda olsada bunun tersi doğru değildir: yüksek doğurganlık bir türü avcılığa daha az yaralanabilir (hassas) veya daha dirençli yapmaz (daha sonraki bölüme bakınız). Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı) Balıkçılığa hassasiyet Büyükmaksimumboyut • Büyüktürlerdahauzunömürlüolmaeğilimindedir, bazıdurumlarda 100 yaşınıgeçebilselerdegeneldeonlarcayıllıkömürlerivardır. • Bununla birlikte, maksimum boyut ve yaranabilirlik (hassasiyet) arasında her zaman bir ilişki yoktur; örneğin, lambuka, Coryphaenahippurus, veya belli başlı orfoz türleri uzun ömürlü olmalarına rağmen 50 cm'yi aşmazlar (www.iucnredlist.org). Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı) Balıkçılığa hassasiyet Cinsel olgunluk boyu • Büyük türler küçük türlere göre genellikle daha büyük bir boyda ve yaşta cinsel olgunluğa ulaşmaktadırlar. • Bir genel kural olarak cinsel olgunluk maksimum boyun %50’ sine denk gelmektedir. • Bazı durumlarda uygulanan bir kural ise, türlerin avlanmadan önce hayatlarında bir kez olsun üreme şansına olanak sağlayacak bir boya ulaşmalarına izin vermektir. • Uzun ömürlü türlerin ortalama olarak kendilerini yenileyebilmeleri için uzun yıllar yaşamaları gerektiğinden ve daha yaşlı bireylerin birey katılımlarına daha fazla katkı sağlayacaklarından dolayı stok değerlendirme çalışmaları yokluğunda uzun ömürlü türlerin yakalanmadan önce birçok yumurtlama olayını gerçekleştirebilmelerine izin vermek özellikle tavsiye edilir. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı) Balıkçılığa hassasiyet Doğalölüm Belirli bir taksonomik grup içinde büyük türlerin küçük türlere göre daha düşük doğal ölüm oranlarına sahip olma eğilimi vardır ve genellikle daha büyük ve daha uzun ömürlü türlerin daha düşük ölüm oranları vardır (daha sonraki bölümlerde daha ayrıntılı ele alınmıştır) Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı) Balıkçılığa hassasiyet Toplanma davranışı • Birçok pelajik, haliç ve orta-büyük boy resif balıkları ile bazı omurgasız türleri, tek veya ana nedeni üremi olan kısa süreli yumurtlama toplanmaları oluşturmaktadırlar • Bu toplanmalar oldukça kısa olabilmekte ve her yıl belli başlı alanlarda olmaktadır. Bu türlerin toplanma yerleri veya toplanmaya giden göç alanları avcılık için bir hedef oluşturuyor ise, bu gibi türler aşırı avlanmaya karşı oldukça risk taşıyabilir Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı) Balıkçılığa hassasiyet Üreme modu • Bazı türler için, üreme şeklinden dolayı özel yönetim önlemi gerekebilir. Bunun bir örneği, hermafroditizmdir. • Hermafroditler arasında, çoğu sömürülen türleride ardışık bir cinsiyet değişikliği (genellikle dişiden erkeğe olsa da ters yönde de olabilir) oluşur. Böyle türlerin doğal cinsiyet-boy asimetrik ilişkileri vardır ve genellikle ikinci cinsiyet birincisine oranla daha az miktardadır. • Cinsiyeti önce dişi (Protogynous) olan türlerde, daha büyük bireyler üzerine yoğunlaşan avcılık baskısı dişilere nazaran erkekleri daha fazla yakalayacaktır. Bu durum, eğer erkekler seyrekleşir ve dişiden erkeğe olan cinsiyet dönüşümü bu seyrekleşmeyi telafi edemez ise, azalmaya sebebiyet verebilir ve ayrıca yoğun bir şekilde dişi ağırlıklı bir ergin cinsiyet oranına yol açar. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Üremede yaşayabilirlik • Günümüzde yönetim için odak nokta; etkin üreyebilen stoğun tespiti ve stoğa yeni katılanların (recruit) aşırı avcılığının önlenmesidir. • Sömürülen populasyonların yaşayabilirliğinin ölçülmesi özelliklede çok türlü balıkçılıkta zorluklar yaratmaktadır. • Çünkü bazı türler kolay yakalanıp aşırı avlanırken daha dirençli türler hala yaşayabilir durumdadır. • Üreyen stok sadece üreyecek yetişkin sayısına bağlı değil aynı zamanda toplam yumurta sayısı ve spermlerin yumurtayla buluşma yüzdesiyle de alakalıdır. • Yumurta sayısı ve büyüklüğü anacın büyüklüğüne bağlıdır. • Farklı boydaki anaçlar farklı boyutta stoğa yeni katılan birey (recruit) meydana getirir. • Tüm bunlar dikkate alındığında üreyen stok tespiti oldukça güçtür. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Üremede yaşayabilirlik • Üreyen ve stoğa katılan arasındaki ilişki: • Yetişkin üreyen sayısı (S) ve stoğa yeni katılan sayısı (R) arasındaki ilişkiyi anlamak, özellikle de stoğa katılım potansiyeli üzerine üreyen biyomasının önemli ölçüde azaldığı durumdaki etkisini anlayabilmek çok önemlidir. • Etkin üreyen kapasitesinin tespitinin zorluğu yöneticiler için artarak devam etmektedir. • Bu ilişki özelliklede pelajik türler için anlaşılması daha zordur çünkü herhangi bir üreme sezonunda stoğa yeni katılanlardan ne kadar yaşama oranının olduğunun belirlenmesi zordur. • S-R ilişkisini açıklayan kabul görmüş iki model vardır; bunlar Ricker ve Beverton-Holt’ tur. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Üremede yaşayabilirlik Şekil 2.5 Anaç-stoka katılım ilişkisi • Üreyenden stoka katılana kadar farklı olası ilişkileri gösterir. Aşırı denge eğrisi (overcompensation) Ricker modelidir ve türe bağımlılık eğrisi (depensation) Ricker modelinin modifiye edilmiş halidir.Rickerin orijinal halinde en alt sol eğri orjine ulaşır. Bu şekildeki modifiye form az sayıdaki üreyenin düşük populasyon yoğunluğunda çiftleşmenin gerçekleşmemiş olabileceği gerçeği göz önünde bulundurularak stoğa yeni katılan üretemeyeceğini açıklamaktadır. Merkezdeki eğri maksimum üreme oranıdır. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Yaş, büyüme ve ölüm • Türe özgü balıkçılık modellerinin geliştirilebilmesi ve stok performansının anlaşılabilmesi için yaş, büyümeve ölümüde içeren diğer bazı biyolojik parametrelerin bilinmesi gerekmektedir. • Bunlar iyi bilinen dinamik havuz modellerinde açıklanmıştır; bunlar yield-per-recruit “stoğa katılım başına ürün” (YPR) ve spawning-stock-biomass-per-recruit “stoğa katılım başına üreyen stok biyoması” (SSBR) ‘dır. • Ağırlıkça büyüme boyca büyümeyle orantısız olarak gerçekleşmekte, bölgesel şartlara göre değişebilmekte ve bu bilgiler balıkçılık yöneticilerine önemli bilgi vermekte, yazılı literatürlerden bu bilgiler elde edilebilmektedir. • Boy-yaş ilişkisi ortamdaki besin varlığı, populasyon yoğunluğu ve sıcaklığa göre değişebilmektedir. Doğrusal bir ilişki yoktur, cinsel olgunluk yaşından sonra büyüme yavaşlar. • Bu ilişkilerin anlaşılmasında en çok Bertalanffy büyüme sabitlerinden faydalanılır. • Stok değerlendirilmesi için doğal ölüm oranı bilinmelidir. Yaş sınıfı verisi varsa genellikle “av eğrisi” analizi kullanılır. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Yaş, büyüme ve ölüm Şekil 2.6 Balık ölüm oranları Sömürülen türler populasyonlarından balıkçılık ölümü (F), göçler ve doğal ölümler vasıtasıyla yok olurlar. Doğal ölüm ise çoğunlukla hastalıklar ve predasyon nedeniyle gerçekleşir. “F” balıkçılık yönetimiyle kontrol edilebilir ve stok iyi yönetiliyor ise göç önemli faktör olmaktan çıkabilir, dolayısıyla; avlanılan stoklarda sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için en önemli ilişki F ile M arasındadır. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Habitat ihtiyaçları ve değişiklikleri • Biyolojik özellikler, hedef türlerin hayat hikayelerinin sadece bir yönüdür ve habitat ile ontogenetik değişiklikler arasındaki ilişkinin bilinmesi türlerin ihtiyaçlarının tamamen anlaşılması için gereklidir. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Habitat hususları • Habitat kaybının etkilerini diğer etkilerden ayırmak pratikte zordur. Tıpkı sömürülen stokların azalmasının olduğu gibi habitatın bozulmasının da balıkçılığa olumsuz etkileri vardır. • Juvenil habitatındaki olumsuz etkiler yetişkin bireyleri de etkileyebilir. Bu yüzden ilgili türleri etkili bir biçimde yönetmek için yaşamları boyunca habitat ihtiyaçlarının anlaşılması önemlidir. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Zamansal ve mekânsal hususlar • Balıkçılık yönetimi sadece balıkların boyutunu veya miktarını değil türlere yönelik biyoloji ve ekolojinin zamansal ve mekansal hususları kapsayan diğer yönlerini de hesaba katmalıdır. • Yetişkinliğe ulaşmış çoğu omurgasızlar ve bazı balıklar, sedanter (yerleşik) yaşam sürerler. Pelajik, kıta sahanlığı ve mercan resifleri türlerini de kapsayan diğer bireyler mevsimsel hareketler ve göçler yaparlar. • Bazı türler kendi türlerinin bulunduğu diğer yerlere ya da özel üreme veya beslenme habitatlarına yerleşirler. Bu alanlar çoğu tür için nehir ağızları, resifler, belirli sıcaklıktaki sular veya yüzen habitatlar (yumurtalar için) olabilir. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Ekosistemler ve türler-arası etkileşim • Her bir türü koruma altında düşünmek en kolayıdır. Tek tür yönetim yaklaşımları bir kez balıkçılık bilimini kontrol altına aldıysa ister istemez bu düşünce biçimine teşvik etmiştir. Ancak sucul sistemler hakkındaki gelişen bilgiler bu dar yaklaşımı değiştirmektedir. • Ekosistem düzeyinde yönetim, populasyonlar ve fiziksel koşullar arasındaki ilişkileri ve balıkçılığın ekosisteme etkilerini dikkate almalıdır. • Ekosistemdeki fonksiyonel ilişkiler 3 şekilde ifade edilebilir: • Biyoenerjetik gibi fizyolojik ve davranışsal parametreler, • Türler arası etkileşimler ile tanımlanan ekolojik parametreler, • Nadir görülen doğal fiziksel olaylar gibi ekosistem düzeyindeki olaylar Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Türlerin etkileşimi • Doğrudan veya dolaylı tür etkileşimlerinin çeşitli sınıfları doğal ekosistemi korumanın önemini belirtmektedir. • Doğrudan ilişkiler av-avcı ilişkileri, simbiyosis ve aynı kaynaklar için rekabet eden türler arasında veya aynı türler içinde olanlardır. • Dolaylı ilişkiler ekosistem içinde diğer türlerin sayılarındaki büyük değişimlerden veya ekosistemin yapıtaşı olan türlerin kaybolmasından dolayı bazı türler üzerinde zincirleme etkiler olduğunda meydana gelebilir. • Ekosistemin en üstündeki avcıların yok edilmesi balıkçılık üretiminde kısa ve uzun süreli etkileri ile diğer türleri de etkileyebilmektedir. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Verimlilik ve biyoçeşitlilik • Ekosistemlerin önemli bir yönü, genelde, bozulmamış olan ekosistemler tehlike veya stres altında olanlardan daha verimlidir. Örneğin, ötrofikasyonpelajik ve demersal çevrelerin verimliliğini değiştirebilecek bir etkiye sahiptir. • Nehir ağızlarında olduğu gibi kirlenmiş sular bazı balık türlerinin yumurta ve larval yaşam sürecini olumsuz etkileyebilir, çünkü bu alanlar bir çok tür açısından yumurtlama için çok önemlidir. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Balıkçılığın izlenmesi • Tür kompozisyonu hakkında temel bilgiler olmadan bir balıkçılıktaki değişimleri izlemek mümkün değildir. • Bu bilgiler bir çok farklı şekilde toplanabilir. (balık pazarlarının basit, düzenli ve standart olarak örneklenmesi, karaya çıkış alanları, tür ve boyut bilgileri…) • Balıkçılığı anlamak ve uyumlu yönetimi kolaylaştırmak için uzun süreli izleme programlarının geliştirilmesi balıkçılık bölümlerinin önceliği olmalıdır. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Tür kompozisyonu • Temel hedef ve önemli hedef dışı türler için türe özel bilgiler türler arası birleştirilmiş bilgiden daha kolay toplanmalıdır. • Hedef olan veya olmayan stoktan çekilen tüm önemli türler balıkçılığı etkileyecek potansiyele sahiptir. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Boy bilgisi • Temel hedef ve hedef dışı türlerin boyutları hakkındaki bilgiler seçicilik sorunlarının tespit edilmesi, vücut büyüklüğüne göre yönetim müdahalelerinin sonuçlarının izlenmesi ve zamanla sömürülmüş popülasyonlardaki olası değişimlerin ölçülmesi için önemlidir. • Düzgün bir biçimde toplanan boyut verileri önemli değişikliklere işaret edebilir. • Örnekler ortalama boyutlardaki azalmaları, yaş sınıfları arasındaki kesilmeleri (büyük balıkların ölmesi vb), av içindeki juvenil balıkların üstünlüğünün artmasını kapsar. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.3.2 devamı)Karaya çıkarma ve birim av başına düşen balıkçılık çabası (CPUE) • Balık bolluğunun güvenilir bir şekilde tahmin edilmesi izlemenin temel bir parçasıdır ve kısa sürede meydana gelen azalışı inceleyerek stok durumunun ön değerlendirmesine imkan sağlayabilir. • Av ve CPUE verileri dikkatli ve mantıklı bir şekilde toplanmalıdır. • Karaya çıkış verilerinin basit bir şekilde incelenmesi bazı değişiklikleri ve sorunları gösteremeyebilir. Eğer av çabasına ve zamanla sabit kalan uygulamalara inanmak için iyi bir neden varsa karaya çıkış bilgileri tüm balıkçılıktaki herhangi bir değişikliğin belirtilmesi için faydalı olabilir. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.4 Ortaya çıkan sorunlar • Denizel kaynaklar üzerindeki baskılar artmaktadır. Ekosistemin işlevini kaybetmesini ve biyolojik çeşitliliğin azalmasını önlemek, verimi artırmak ve ortaya çıkan sorunları çözmek için daha etkili bir biçimde yönetmeye ihtiyaç duyulmaktadır. • Biyolojik ve ekolojik açıdan deniz kaynakları yöneticisi için geçerliliği dikkate alınmayan fakat gittikçe yönetime ihtiyaç duyulan önemli alanlar vardır. • Bu alanlar; DKA, kültür balıkçılığı, tehdit altındaki türler, balıkçılığın genetik etkileri, iklim değişikliği ve deniz habitatları üzerine stresleri içerir. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.4.1 Denizel koruma alanları (DKA) • Mekansal koruma önlemlerinin kullanılmasındaki çıkarlar esas olarak kaynak yönetiminin gelişmiş olması ile alakalıdır. Ancak gelişen bir iş yapısı balıkçılığa bazı faydalar sağlar ayrıca birkaç geleneksel sistemi oluşturur. Olası balıkçılık yararları komşu fakat balıkçılık yapılmayan ve korunmayan alanlar ile kıyaslandığında yeterli büyüklükteki korunan alanlarda daha büyük balıklar, daha fazla yoğunluk, çok fazla verimlilik ve biyoçeşitliliği kapsar. • Deniz Koruma Alanları ekosistem tabanlı yönetimde balıkçılık tekniklerinden habitatın korunmasında, yumurtlama ve beslenme alanlarının mevsimsel olarak korunmasında ve türlere yeterli sığınma yerleri sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.4.2 Deniz üretimi ve stoklama • Kuluçkahane üretimi veya küçük balıkların yakalanması ve bunların daha sonra yetiştirilmesi ve/veya bırakılması yaygın şekilde artan deniz ürünleri üretiminin bir aracı olarak kabul edilir. • Avcılık baskısının azalmasında küçük bile olsa bir rolü vardır. Çoğu deniz üretimi yüksek fiyatlıdır ve lüks olarak tercih edilen türlere odaklanmaktadır. • Stoklamanın başarılı olması için balıkların bırakıldıktan sonra yumurtlayan stokları oluşturabilecek kadar uzun yaşamaları sağlanmalıdır. Eğer stoklama gelecekteki balıkçılıkta önemli bir rol oynayacak ise uygulamaların dikkatli bir şekilde planlanması, araştırılması ve yönetilmesi gerekmektedir. Stoklama girişimleri olası genetik uygulamaları da hesaba katmalıdır. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.4.3 Biyoçeşitliliğe tehditler Balıkçılığın biyoçeşitlilik açısından oluşturduğu tehditleri şu başlıklar altında toplayabiliriz: • Tehdit altındaki türler • İstilacı türler • Balıkçılık, stoklama ve deniz üretiminin genetik etkileri • İklim değişikliği ve stres altındaki habitatlar Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.4.3 devamı) Tehdit altındaki türler • Çoğu insan tarafından uzun zaman boyunca ticari deniz türlerinin neslinin tükenmeyeceği veya yok olsalar bile balıkçılık yönetimi ile kolayca geri dönüşebileceği varsayımı olmuştur. • Çok türlü balıkçılıkta daha savunmasız türlerin yönetimi önemli bir zorluktur. Bazı türleri korumak için günümüzde kullanılan seçiciliği olmayan ve sadece değerli türler üzerine odaklanan av araçları yerine belirli türlerin kaçmasına imkan veren av aracı seçiciliğinin geliştirilmesi, av çabasının düzenlenmesi gibi yeni yaklaşımlar geliştirilmelidir. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.4.3 devamı)İstilacı türler • Denizel istilacı türler yerleşik türlere ve yerel ekosisteme zarar verebilir, yerel ekosistemlere gemi balast suları veya bilinçsiz yetiştiricilik çabalarıyla karışabilir. • İstilacı türler; dinoflagellat, Crustacea, Mollusc veya Balık olabilir. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
Denizlerimizdeki bazı istilacı türler CaulerpataxifoliaMnemiopsisleidyi Rapanathomasiana Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
(2.4.3 devamı) Balıkçılık, stoklama ve deniz üretiminin genetik etkileri • Balıkçılıkta boy seçiciliğine bağlı hasat sonucu oluşan genetik değişim az sayıdaki nesiller üzerinde görülebilir ancak asıl korkutan arzu edilen büyük boylu balıkların tamamen stoktan kaybolmasıdır. Bu durum Menidia menidia türünde görülmüş, türün büyüme hızı azalmış,yumurta kalitesi düşmüş, rekabet etme kabiliyeti yok olmuş ve pazarı azalmıştır. • Salmo salar örneğinde ki gibi kültür türleri yerel populasyondan moleküler düzeyde ve sayısal olarak farklı genetik seviyeye sahiptir ve kültür ortamından kaçıp yerel populasyon üzerine negatif etki yaratabilir. • Yeniden stoklama da ise lokal populasyon ile farklılık dikkate alınmalıdır aksi taktirde Eğirdir Gölü’ne aşılanan Sudak Balığının yarattığı negatif etkiyle karşılaşılır. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.4.4 İklim değişikliği ve stres altındaki habitatlar • Kıyısal yapılaşma, kirlilik ve kıyısal erezyon gibi iyi bilinen insan kaynaklı stres faktörlerinin dışında “küresel ısınma” bazı türlerin daha derin sulara göç etmesi yada daha kutup enlemlerine doğru dağılım göstermesi gibi büyük ölçekli sistematik etkilere neden olmaya başlamıştır. • Bu durum sonucunda ticari balıkçılık sahalarına bir takım yeni türler girmiş bazı bilinen türler ise ortamdan kaybolmuştur. • Bu durum stok değerlendirmelerinde de karışıklıklara yol açmış, balıkçılık kaynaklı etki ve çevresel etki karmaşasına neden olur. • Küresel ısınmadan en çok mercan resifleri etkilenmiştir çünkü üst sıcaklık tolerans limiti küresel ısınmanın altında kalmış, %20’ si yok olmuş ve uzun dönemde %50’si yok olacağı tahmin edilmektedir (Wilkinson, 2004). • Zarar görmüş mercan resifleri ile ciguatoxic balıklar arasında bir ilişki olduğu düşünülmüş, bu balıkların artması mercan ölümlerini hızlandırmıştır (Lewis and King, 1996). Bu tip balıklar sahip oldukları toksin nedeniyle insanlar için de ölümcüldür. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
2.5 Son yorumlar «Geçmişi unutanlar bunu tekrar etmeye mahkumdur» George Santayana • Balıkçılık yönetimi ve sucul kaynakların idaresinde yapılan hatalar tekrar edilmez, ders alınırsa başarılı olunabilir. • Son 10-20 yılda birçok yeni bakış açısı kazandık dolayısıyla denizel sistemler hakkında bilinmeyenleri, hassasiyetleri çözmeye başladık, kötüye kullanma ve kirletmeye karşı sorumluluklarımız gelişti. • Çevresel şartlar ve artan insan nüfusu nedeniyle dünya üzerinde oluşacak zorluklar iyi yönetimle korunacak, denizel kaynaklar üzerine artacak baskı ve taleplere yönetimle yanıt verilecek ve canlı kaynakların gelecekte de bize protein kaynağı sağlaması yönetimle mümkün olacaktır. Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar