410 likes | 1.37k Views
RECAİZADE MAHMUT EKREM. HAYATI-EDEBİ ŞAHSİYETİ VE ESERLERİ. HAYATI. Recaizade Ekrem yeni ve eski tarz şairliği, tiyatro ve roman muharrirliği yanında devrinin genç nesillerine edebiyat öğretişiyle üstad tanınmış bir tanzimat edibidir.Onun edebiyat
E N D
RECAİZADE MAHMUTEKREM HAYATI-EDEBİ ŞAHSİYETİ VE ESERLERİ
HAYATI • Recaizade Ekrem yeni ve eski tarz şairliği, • tiyatro ve roman muharrirliği yanında devrinin • genç nesillerine edebiyat öğretişiyle üstad tanınmış bir tanzimat edibidir.Onun edebiyat • hocalığı ,Talim-i Edebiyat adlı kitabıyla daha • geniş tesirli olmuştur.
Devrinin edebi hayatındaki diğer mühim yeri, • Avrupai edebiyat anlayışının , eski edebiyat • taraftarlarına karşı müdafaa etmesi ve ettirmesi • sebebiyledir . Recaizade Ekrem Bey 14 Mayıs • 1847’de İstanbul’da babasının Vaniköy’deki • yalısında doğmuştur.
Recaizade Mahmut Ekrem’in babası,devrinin • tanınmış alim , şair , hattat ve tarihçilerinden Mehmed Şakir Recai Efendi ’ dir . Annesi , • Mabeyinci Seyfullah Bey’in kızı Rabia Adeviyye • Hanımdır. Recaizade’nin bilgili bir edebiyatçı • olarak yetişmesinde,ailesi tesirlidir.
Recaizade Ekrem Bey, ilk tahsilini Vaniköy • Sıbyan Mektebi’nde yapmış bu tahsili Beyazid • Rüştiyesi ’nde tamamlamıştır . Sonra Harbiye İdadisi’ne verilmiş ve Askeri İdadi’yi ikincilikle • bitirmiştir . Daha sonra , Mekteb-i Harbiye’nin • birinci sınıfında askerlikten ayrılmıştır.
1862’de Hariciye Mektubi Kalemi’ne girerek • memuriyet hayatına atılmış; burada Fransızca • öğrenmiş Ayetullah Bey ve Namık Kemal gibi, • devrin genç edipleriyle burada tanışmıştır. • 1872’de Şura-yı Devlet muavinliğine getirildi.
Burada dört sene muavinlik , 4-5 sene baş • muavinlik yaptıktan sonra , 1877’de Şura-yı • Devlet Azası olmuştur.Şura-yı Devlet’te Temyiz Mahkemesi Azalığı,Tanzimat Dairesi Reisliği • gibi vazifeler görmüştür . Daha sonra • Trablusgarb’a gönderilmek için seçilmiştir.
1879’da ve onu takip eden yıllarda Galatasaray • Sultanisi ile Mekteb-i Mülkiye’de edebiyat muallimliği yapan Recaizade,1908 Meşrutiyet • İnkılabı’nda Kamil Paşa Kabinesi’nin Evkaf • ve Maarif Nazırlıkları’nda bulunmuş ; sonra • istifa etmiş,Meclis-i Ayan azası olmuştur.
Ekrem Bey, Meclis-i Ayan azası iken • 31 Ocak 1914’de Şişli’deki evinde vefat • etmiştir.Kabri Anadolu Hisarı’nda Küçüksu • Mezarlığı’nda kendinden evvel ölen oğlu • Nejat Ekrem’in mezarı yanındadır.
Devrin edebiyat hayatında,Recaizade bir • taraftan yüksek tahsil gençlerine edebiyat • hocalığı yapmış ve o devirde tam ölçüde • bir lise seviyesindeki Galatasaray Sultanisi • ile de Türk Dili ve Edebiyatı’na da hizmette • bulunmuştur.
Diğer taraftan o devir edebiyatında baş • döndürücü yenilikler yapan A.Hamid’le • daha hazımlı , yerli ve milli vasıflarla • mücehhez bir yeniliğe taraftar olduğu için, • eski edebiyat taraftarı sanılan Muallim • Naci’ye karşı Hamid’in tarafını tutmuştur.
Bunda Recaizade’nin,kendisini,yeni edebiyatın • üstadı bilmesinin tesiri vardır . Muallim Naci • etrafında biriken gençlerin , Naci’nin yeni • şiirlerinden çok eski tarz gazellerine coşkun • nazireler yazarak Naci’yi bir şiir ve edebiyat • mihrakı haline getirmeleri hadiseyi çıkarmıştır.
Hatta bunda Recaizade’den sonra Mekteb-i • Sultani ve Mülkiye’de edebiyat hocalığı yapan • Naci’nin mühim bir kısım talebesi üzerinde • müspet tesir uyandırmasının da mühim hissesi • vardır.Recaizade ile Naci arasındaki çekişme, • büyük hadiseye sebep olmuştur.
Mücadele uzun sürmüş; Ekrem, Naci’nin vefatından sonra da onun taraftarlarıyla çarpışmak mevkiinde kalmıştır. Hatta Naci taraftarlarının şiddetli hücumlarına uğraması Ekrem’e genç ediplerin toplayarak,Fransız tipi mektep kurma fırsatı vermiştir.
Bu arada Recaizade’nin, hayatında da bazı • Büyük sarsıntılar olmuştur. Hassas şair Piraye • adlı biricik kızını daha doğduğu gün kaybetmiş; • üç aylıkken yatağa düşen Emced adlı, en büyük oğlu da yirmi yaşında,ömrü hep yatakta geçerek • ölmüştür.
Fakat Recaizade’yi daha derinden yaralayan • bir acı,Nijad adlı, yetişkin ve üstün kaabiliyetli • Bir oğlunu kaybetmesi olmuştur. Şair, Nijad’ın • ölümü için hece vezniyle yazdığı bir mersiye bu • yüzden göz yaşlarıyla yazılmış hissini verir.
EDEBİ ŞAHSİYETİ • Recaizade,şiir;hikaye,roman ve tiyatro muharriri münekkit ve edebi bilgiler müellifi olarak eserler • vermiş bir Tanzimat edibidir.Şair olarak,bütün Tanzimat edibleri gibi birkaç cepheli bir sanatkardır.Onun dilinde Avrupa edebiyatı tesiri vardır.
Ekrem Bey de önce şiir iklimlerine Ziya • Paşa ve Namık Kemal gibi divan şairi • olarak girmiştir. Onlar derecesinde üstadane • olmamamkla beraber o da bir takım münacatlar • gazeller,terkib ve terci-i bendler,muhammesler • tesdisler ve şarkılar söylemiştir.
Buna rağmen onun eski tarz şiirlerinin • mühim bir kısmında , yine eski şiirin • yek-ahenk gazellerinde ve yeni şiirlerinde • görülen Avrupai bütünlük dikkati çeker. • Recaizade,şiirini fikri bir teselsül ve tema • birliği içinde söylemek zevkindedir.
Ekrem yaradılıştan duygulu ve düşünmeyi sever bir insan olduğu için , hayatını çerçeveleyen her hadiseyi, bir his, bir intiba ve düşünce manzumesi halinde şiire aksettirmeye çalışmıştır. Manzumelerinde çoğu aşıkane, zaman zaman ölümle alakalı, ince bir duygu vardır.
Ekseriya aruzla söylemesine rağmen bu vezne büyük rakibi Naci ile ölçülebilecek bir ustalıkla kullanamamıştır.Avrupai Türk şiirirnin bir Türk aruzu vücuda getirmek yolundaki ilk şaairi, Recaizade olacağı yerde M.Naci olmuştur.
ÖRNEK: • Senbu yerden gideli ey saçı zer; Seni söyler bana dağlar,dereler, Gaylet-i ahım ile bâd inler Seni söyler bana dağlar,dereler! • “Seni söyler bana dağlar,dereler” mısraı, tam bir Türk aruzuyla söylenmiştir.
Ekremyaratılışın ve yaratılmışların incelikleri ve güzellikleri,cilveleri karşısında duygulanmayı seven bir şairdir. Elemli ve ölümü düşündüren hadiseler karşısında teessür duymaktan hoşlanır. Göz yaşlarından lezzet aldığını ifade etmek de ister.
Başkasından alınmış bir kitap içinde bulduğu ve ne çiçeksin,bilinmez olmuşsun diye eseflendiği kurumuş bir çiçek, ona bir şiir söyletmeye kafidir. Küçük ve kimsesiz kuşlar; sevgiliden ayrı geçen zamanların hazinliği Ekrem’e uzun şiirler söyletir.
Ekrem Bey’in en duygulu ve derin tesirli şiirleri ise denilebilir ki çok sevdiği oğlu Nijad’ın ölümünden sonra söylediği manzum ve mensur ağlayışlarıdır. Nijad için,aruzla,hece ile nazımla nesir ile dilinin döndüğünce şiiler söylemiştir.
Buna mukabil,eski şiirde İrankâri bir modaya uyularak söylenen anormal aşk şiirlerine ait mazmunlar Ekrem Bey’in şiirinde yoktur. Münhasıren kadın aşkı için söylemesi şiirde ve aşkta tabilik, temizlik arayan çevresi üzerinde etkili olmuş şaire hürmeti arttırmıştır.
Hikaye ve Roman Anlayışı • Bir hikaye ve roman muharriri olarak Ekrem’in his ve hayal aleminde hakiki hayat sahnelerine kolayca geçebilmesi dikkate değer noktalardandır. Önce Namık Kemal’in tesiri altında uzun üslup hikayeleri yazan Ekrem , Realist tarzda,” Araba Sevdası”romanını yazmıştır.
“Araba Sevdası” Türkiye’de yaşayış bakımından Avrupalılaşma hareketlerinin aksaklıklarına dikkat eder. Ev,aile hayatı ve gençlik terbiyesi yönünden zararlı bir Frenkleşme’ye dikkat eden bir görüşle yazılmıştır.Romanın kahramanı Bihruz Bey’dir. Bihruz Bey eğlence düşkünü birisidir.
Hemen bütün eserlerinde “sanat için sanat” anlayışına yatkın bir edebi zihniyetle çalışan Ekrem Bey’in tiyatrolarında da aynı anlayış vardır. Onun hayattayken neşrettiği tercüme piyesler,yazara tiyatro sanatı hakkında müsbet bir not vermemizi gerçekleştirir.
Gazeteciliği • Recaizade,bir gazete muharriri ve gazeteci olarak da Tasvir-i Efkâr , Vakit ve Tercüman-ı Hakikat gazetelerinde çalışmıştır.Onun gazeteciliği Namık Kemal’in Avrupa’ya giderken , Tasvir-i Efkâr’ı Ekrem’e bırakmasıyla başlamıştır. Ekrem gazetelerde asla atak bir muharrir olmamıştır.
Muallimliği • Recaizade’nin edebiyata daha tesirli hizmeti edebi bilgiler mevzuundaki yazılarıyla ve doğrudan doğruya , talebe karşısındaki muallimliği iledir. Yeni edebiyat taraftarı bir muallimliği ve münekkid olarak Ekrem talebesine ve çevresine edebi bilgiler zevki veriyordu.
ESERLERİ • 1-SİİR KİTAPLARI: • Nağme-i Seher,Yadigar-ı Şebab ,Zemzeme , Tefekkür , Pejmürde , Nijad Ekrem , Nefrin, Hulyada Bir Temaşa,Yakacıkta Bir Mezarlık Alemi,Ferda-yı Tedfin.
2-HİKAYE VE ROMANLARI: • “Muhsin Bey” adlı eseri uzun hikayedir.Yine “Şemsa” uzun hikayedir . Ancak Ekrem Bey’in roman denilebilecek daha muvaffak eseri evvelce belirttiğimiz gibi “Araba Sevdası”dır.
: TİYATROLARI VE DİĞER ESERLERİ • Afife Anjelik,Vuslat yahut Süreksiz Sevinç,Atala, Çok Bilen Çok Yanılır,tiyatrolarıdır. • Talim-i Edebiyat,Üçüncü Zemzeme,Takdir-i Elhan, tenkidi eserleridir. • Nâciz,Atala,Meprizon adlı eserler yazarın tercüme eserleridir.