160 likes | 311 Views
Maliye Politikası II. Bazı Kavramsal Sorunlar. Ekonomik istikrar Fiyat İstikrarı; genel fiyat düzeyinde meydana gelen sürekli dalgalanmaların önlenmesi anlaşılmalıdır. İki tür dalgalanma mevcuttur;n i) genel fiyatlar düzeyi sürekli yükselir, ii) genel fiyatlar düzeyi sürekli düşer.
E N D
Bazı Kavramsal Sorunlar • Ekonomik istikrar • Fiyat İstikrarı; genel fiyat düzeyinde meydana gelen sürekli dalgalanmaların önlenmesi anlaşılmalıdır. İki tür dalgalanma mevcuttur;n i) genel fiyatlar düzeyi sürekli yükselir, ii) genel fiyatlar düzeyi sürekli düşer. • Tam istihdam; üretim faktörlerinin sürekli üretime koşulması anlaşılmalıdır. Ancak genellikle tam istihdam emek üzerinde tanımlanmaktadır. Emekçilerin iş değiştirmeleri ve yeni iş aramaları sonucunda ortaya çıkan işsizliğin tam istihdamı engellemediği savunulmaktadır.
Bazı Kavramsal Sorunlar • Tam istihdam (devam); Ekonomi tam istihdamda iken söz konusu olan bu işsizliğe doğal işsizlik denilmektedir. Doğal işsizlik oranına seçenek olarak bazı ekonomistler (özellikle yeni keynesyenler) enflasyonu hızlandırmayan işsizlik oranı (NAIRU)nedeniyle daha sonra hedef işsizlik oranına yönelmişlerdir. Hedef işsizlik oranı, bir ekonomide enflasyonun hızlanmasına neden olmaksızın ulaşılabilir olduğuna inanılan orandır. Bu oran kuramsal değil, deneysel olarak belirtilmektedir.
Enflasyon ve İşsizlik Arasındaki İlişkiler: Phillips Eğrisi • 1958 yılında Phillips İngiltere’de parasal ücretler ile işsizlik oranı arasındaki ilişkiyi ortaya koyan bir çalışması yayınlanmıştır. • Phillips’in bu çalışmasına dayanarak Samuelson ve Solow tarafından 1960 yılında yaptıkları enflasyonla işsizlik oranı arasında buna benzer negatif bir ilişki olduğunu ifade etmişlerdir.
Enflasyon ve İşsizlik Arasındaki İlişkiler • Buna göre kısa dönemde işsizlik oranı yüksek olduğu zaman, enflasyon oranı düşük olmakta, işsizlik oranındaki bir azalma ise yüksek bir enflasyon oranı ile ilişkili olmaktadır. Böylece karar organları iki kötüden birini seçmek, ya da ikisi arasında bir uzlaşmayı kabullenmek zorunda kalmaktadırlar.
Phillips Eğrisi Ne Değildir? • Monetaristlere göre, kısa dönemde doğrulanabilecek bu durum uzun dönemde işe yaramayacaktır. Uzun dönemde işsizliği azaltmak için toplam talebi artırmak yalnızca ekonomide fiyatları artıracak ve bu iki amaç arasındaki değişim oranı ortadan kalkacaktır. • Yeni klasiklere göre ise, söz konusu ilişki kısa dönemde dahi işe yaramayacaktır. Çünkü toplam talepte bir değişiklik yapıldığında eğer beklenen enflasyon oranı da değişiyorsa ve bu enflasyon oranı gerçekleşen enflasyon oranı ile aynı ise, nominal ücretler doğru tahmin edilen enflasyon oranında artacağı için, reel ücretler değişmeyecektir. Reel ücretler değişmediğinde ise istihdamda da bir değişiklik olmayacaktır.
Stagflasyon Olgusu • 1970’li yıllarda ortaya çıkan ve durgunluk içinde enflasyon şeklinde tanımlanan stagflasyon ise, ekonomik istikrar politikasının temel amaçları olan fiyat istikrarı ve tam istihdamın gerçekleşmekten ne kadar uzak olduğunu yansıtan bir olgudur.
Stagflasyonu Açıklamaya Yönelik Yaklaşımlar • Sendikaların enflasyon dönemlerinde, artan işsizliğe karşın istihdam edilenlerin hayat standartlarını korumak istemelerini, dolayısıyla ücretlerin aşağıya doğru esnek olmamasını ileri sürmektedir. • Eksik rekabet koşullarında çalışan firmaların yüksek fiyat politikalarına bağlamaktadır. • İşçiler ile müteşebbisler arasındaki gelir paylaşımı mücadelesini staflasyonun bir nedeni olarak göstermektedir. • Uygulanan yanlış para ve maliye politikaları stagflasyonun nedenidir. Çünkü bu tür politikalar ekonomide bir belirsizliğe neden olmakta ve piyasa mekanizmasının kaynak dağılımına ilişkin görevini eksiksiz olarak yerine getirmesini önlemektedir.
Ekonomik İstikrar ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Çatışmalar • Ekonomik büyüme malie politikasının kısa dönemli, kalkınma ise uzun dönemli amacıdır. • Ekonomik büyüme, değişiklik anlamına gelmektedir. Değişiklik ise, kaynakların yeniden tahsisi anlamındadır. Böylece büyüme, bir ekonomide istikrarsızlık yaratabilecektir. Örneğin yapılacak yeni bir yatırım istikrarlı bir ortama, belirsizliğin ve enflasyonun hakim olduğu istikrarsız bir ortama göre daha uyumlu olacaktır. Dolayısıyla ekonomik istikrarsızlık yaratmayacak büyüme hızının ne olduğunun bilinmesi önemli olmaktadır.
Maliye Politikasının Etkilerinin Ölçülmesi • Bütçe Fazlası ve Bütçe Açığı; bütçe açığı bir ekonomi üzerinde genişletici, bütçe fazlası ise daraltıcı etkide bulunur. • Tam İstihdam Bütçe Fazlası; tam istihdam bütçe fazlası ölçüsüne göre, eğer bütçe, tam istihdam üzerinde fazla ise maliye politikası daraltıcı, eğer bütçe, tam istihdam düzeyinde açıksa maliye politikası genişletici olarak isimlendirilir. • CBF=T(Y,t)-G iken TİBF=T(Yt,t)-G’dir.
Maliye Politikasının Etkilerinin Ölçülmesi (Devamı) • Tam istihdam bütçe fazlasının hesaplanmasının güçlükleri yanında mali sürüklenme olgusu ile ekonomi aşırı derecede istikrara kavuşabilir. Büyüyen bir ekonomide, tam istihdam bütçe fazlası, gerçek rakamlarla yılda yaklaşık belli bir oranda büyüyen tam istihdam düzeyindeki gayri safi milli hasılanın bir fonksiyonudur. Bu taktirde büyüyen bir ekonomide tam istihdam düzeyinde hep artan vergi hasılatları meydana getirecek ve tam istihdam bütçe fazlası, vergi politikalarının ve harcamaların değişmeden kaldığı dönemlerde bile, bir artış gösterecektir. Bütçe gelirlerindeki bu otomatik artış ekonomi üzerinde ters bir etki yaratarak ekonomiyi aşırı ölçüde istikrar getirebilir.
Maliye Politikasının Sınırları • İşlemsel Sınırlamalar: Gecikmeler Sorunu • İstikrarsızlıkların anında tespit edilmesi güçtür (zamanlama sorunu), • Mali işlemlerin büyüklük sorunu. • Yapısal Sınırlamalar • Örneğin kamu harcamalarının artırılması ve vergilerin azaltılması politikası ile toplam talep etkilenmek istendiğinde durgunluk varsa yararlı olacaktır. Ancak ekonomik durugunluk yalnızca bir sektörde mevcut ise bu taktirde genişlemeci politika birçok sektörde enflasyonist olacaktır. • Politik Sınırlamalar
EKONOMİK İSTİKRARIN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDE MALİYE POLİTİKASI • Mal ve Hizmet Alımına Yönelen Kamu Harcamaları ve Vergiler • Y=C+I+G • Y=C+T+S (T,I,G otonomdur) • Yd=Y-T0 • C=C0+c(Yd) • Y=1/1-c(C0+I0+G0-cT0) • ΔY=1/1-c (ΔG) • ΔY=1/1-c (-cΔT0)
Transfer Harcamaları • Y+Tr0=C+I+G+Tr0 • Y+Tr0=C+T+S+Tr0 • Yd=(Y+Tr0)-T0 • C=C0+cYd • Y=1/1-c(C0+I0+G0-cT0+cTr0) • ΔY=1/1-c (cΔTr0) • Gelire Bağlı Vergiler • T=tY • Yd=(Y+Tr0)-tY=(1-t)Y+Tr0
Y=1/1-c(1-t)(C0+I0+G0+cTr0) • Görüldüğü gibi pozitif bir vergi oranı dikkate alındığında çarpanın değeri azalmaktadır. • Vergi oranlarındaki bir değişikliğin parasal gayri safi milli hasılanın denge değeri üzerindeki etkisi ise; • ΔY=-c(C0+I0+G0+cTr0)/[1-c(1-t2)][1-c(1-t1)] şeklinde gösterilebilir. Burada t1 orjinal vergi oranını, t2 yeni vergi oranını göstermektedir.
Açık Ekonomide Çarpan Mekanizması • Y=C+I+G+(X-M) • M=mY • Y=1/1-c(1-t)+m (C0+I0+G0+cTr0+X0)