300 likes | 477 Views
İSTANBUL ESNAF VE SANATKÂRLAR ODALARI BİRLİĞİ 2012 YILI HİZMET İÇİ EĞİTİM SEMİNERİ. VİZYON VE MİSYON. Değerli Birlik Başkanımız, odalarımızın değerli başkan, başkan vekili, yönetim kurulu üyeleri, denetim kurulu üyeleri ve genel sekreterleri…
E N D
İSTANBUL ESNAF VE SANATKÂRLAR ODALARI BİRLİĞİ 2012 YILI HİZMET İÇİ EĞİTİM SEMİNERİ
Değerli Birlik Başkanımız, odalarımızın değerli başkan, başkan vekili, yönetim kurulu üyeleri, denetim kurulu üyeleri ve genel sekreterleri… Birliğimizin Eğitim Müdürü olarak sizlerle çeyrek asırdır birlikteyiz. Böylece kendimi sizden biri olarak görüyorum. Güzel ülkemizin Ayvalık ilçesinde bu kaliteli mekânda Ayvalık Grand Temizel Otel’de birlikte olmanın mutluluğu ve huzuru içinde Allah’a şükrediyor, hepinizi en derin saygı ve muhabbetle selamlıyorum.
Bu vesileyle her yıl olduğu gibi bu yıl da seminerin düzenlenmesinde başta Birlik Başkanımız olmak üzere yönetimimize, katılımlarınızla ve yapacağınız katkılarla sizlere ve seminerin başarılı olmasında kaçınılmaz katkıları olan tebliğ sahibi uzman arkadaşlara ve teknik heyete şahsi teşekkürlerimi arz ediyorum.
Değerli Başkanım, Değerli Arkadaşlar Bilindiği gibi seminerimizin gündemi: • Mevzuatımız • Sorunlarımız • Ve çözüm önerileri başlıklarını taşımaktadır.
3 gün olarak planlanan toplantılarda bu konular masaya yatırılacak ve siz yöneticilerin karşılaştıkları sorunlara karşı alınması gereken tedbirler müzakere edilerek bir yol haritası çizilecek, Birlik Başkan ve yöneticilerimiz de yapacakları çalışmalarla çözüme kavuşturulması için çaba sarf edeceklerdir. Eğitim Müdürlüğü olarak bizim bu konularda konuşmamız, sizin ihtisas alanınıza girmek olacağından, kendi alanımızda faydalı olmaya çalışacağız.
Hikâye bu ya, ünlü bir ressam yani sanatkâr, eserlerinin sergilendiği galeride kim olduğunu belirtmeden dolaşıyor. Her yaştan ve her sınıftan insanları görmekten de mutlu oluyor. Bir ara çok emek verdiği ve beğendiği tablolardan birinin önünde yaşlı bir adamın dudak bükerek mırıldandığını görüyor. Söz konusu resim bir süvariyi canlandırıyormuş.
Sanatkâr: “Beyim, sanırım resimde beğenmediğiniz bir durum var. Hatanın ne olduğunu öğrenebilir miyim? Bu resmi ben yaptım da.” diyor.
Adam bilgiç bir tavırla konuşmaya başlıyor: “Ben kırk yıldır çizme ustasıyım. Resimde hatalar var. Süvarinin çizmeleri gerçeğe uymuyor. Meselâ şu gördüğün kıvrımlar biraz daha aşağıda olmalıydı. Topuk kısmı da ökçesiz çizilmiş.”
Ressam, adamın sözünü bitirmesini beklemeden izin isteyip gidiyor. Biraz sonra tuvaliyle, fırçaları ve boyalarıyla geri dönüp hataları düzeltmeye başlıyor. Çünkü çizmeler gerçekten hatalıymış. Sanatçı daha işini bitirmeden çizme ustası yine konuşmaya başlıyor:
“Bu süvarinin kalçaları da uzun çizilmiş” derken, ressam sözünü keserek, “Yoo! Çizmedeki hatayı gösterdiniz, biz de mesleğe saygı adına düzelttik. Ama lütfen çizmeden yukarı çıkmayın.”
Biz de kendi alanımızda katkıda bulunmaya çalışacak ve çizmeden yukarıya çıkmayacağız.
Değerli Arkadaşlar Son günlerde sıkça kullanılan, adeta günümüzün modası haline gelen iki kelime zannederim sizlerin de dikkatlerinizden kaçmamıştır. Nedir bu iki kelime? VİZYON ve MİSYON. Gerek resmi kurum ve kuruluşların, gerekse sivil toplum örgütlerinin beyanatlarında vizyonumuz şunlardır, misyonumuz şudur diye duymaktayız.
Vizyon: Gelecekle ilgili düşünce ve planlarımızdır. Meselâ odalarımızın vizyonu dediğimizde, gelecekte bugünden daha iyi olunmasını sağlamak için çizdiğimiz gerçekçi ve erişilebilir bir yol haritamız akla gelir. Vizyon, bize verilmiş çerçevenin dışına çıkmaktır.
İdeal geleceğimiz nedir? • Başarmak istediklerimiz nelerdir? • Bırakmak istediğimiz miras nedir? • Odamızın gelecekte yeri nasıl olmalıdır? • Odamızın 10 yıl, 20 yıl sonra neler yapmasını istiyoruz?
Hindistan İngiliz sömürgesi iken Seylan Adası’nda görev yapan İngiliz Vali 50 yıllık kalkınma planı yapar. Valiye sorarlar: “Zaten siz 50 yıllık planı uygulayacak durumda değilsiniz.” Cevap: “Ben 5 ya da 10 yıllık kısmını uygularım, benden sonra gelenler hizmet sürelerinde kalan kısmı uygularlar.” demiştir. Bir vizyon başarıldığında yeni bir vizyon geliştirilmesine ihtiyaç vardır.
Misyona gelince, misyon odamızın şimdiki durumu ile ilgilidir. • Bugün ne yapmaktayız? • Bugün ne durumdayız? • Görevimiz nedir? • Kim için yapmaktayız? • Nasıl yapmaktayız? • Toplum içindeki imajımız nedir? Nasıl olmalıdır? • Odamızın amacına ulaşması nasıl sağlanacaktır? Bunlar ve bunlar gibi soruların cevabı misyonumuzu ifade eder.
Başka bir ifadeyle 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunumuzun Amaç maddesinde sayılan hususlar zaten bize odamızın misyonunu dikte ettirmiştir. Nedir bunlar? • Üyelerimizin verimliliğini sağlamak • Ürün ve hizmetlerimizin kalitesini artırmak • Araştırma, danışmanlık ve eğitim hizmetleri vererek üyelerin gelişmelerini sürekli kılmak Misyon; bir kurumun varlık sebebinin açıklanmasıdır. Niçin varız?
Bu iki kavram çok karıştırılmaktadır. Ancak birbirinden çok farklı anlam taşımaktadır. Vizyonumuz gelecekteki hedefimizi, misyonumuz üstlendiğimiz görevi ifade eder. Misyonda; • Neyi başarmaya çalışıyoruz? • Nasıl başaracağız? • Hangi kaynaklar ve unsurlar başarı için kullanılacaktır? Sorularının cevabı aranır.
Bir odanın misyonu olmadan zaten vizyonu olamaz. Her ikisi için de yöneticilerimizin bir stratejik planı olmalıdır. Stratejik plan hem bir pusula (yönümüzü gösterir) hem de bir saattir (zamanımızı verimli harcamamızı ikaz eder). Sözün özü: Strateji bir amaca ulaşmak, başarı sağlamanın yol haritasıdır. Stratejik yönetim ise başarıya götüren komutan ve kurmay heyetidir. Yani lider oda başkanı ve bilgili ve becerili yönetim kurulu ile seçkin atanmışlardır.
Demek ki odalarımızın ya da meslek kuruluşlarımızın hem vizyonu hem de misyonu mutlaka olmalıdır. Lider, vizyon ve misyon oluşturan kişidir. “Vizyonumuz şudur. Misyonumuz budur.” Odamızda bir çerçeve içerisinde gözümüzün önünde durmalı, üyelerimiz ve kamuoyu, oluşturduğumuz ortak değerleri bilmelidir.
Ortak değerler oluşturamamış, buna bağlı olarak misyon ve vizyon geliştirememiş organizasyonlarda ortak amaçtan, dolayısıyla gerçek başarıdan söz edilemez. Sonuçlar hakkında memnuniyetsizlik varsa süreçleri, süreçlerden memnuniyetsizlik varsa sistemi, sistemden memnuniyetsizlik varsa misyon, vizyon ve değerleri gözden geçirmemiz gerekir.
Geçmişimizde yüz akımız olan Ahilik Teşkilatımızın vizyonu ve misyonu ne idi? Bir doçent arkadaşın tebliğinde buldum. Doçent beyefendi yazısında diyor ki: Ahilerin vizyonunun ne olduğunu Fütüvvetnamelerdeki ilkelerde görüyoruz. Bunlar şöyle sıralanmıştır:
Namazı bırakmamak. (Çünkü namaz, insanı her türlü kötülüklerden uzak tutar.) • Hayâ sahibi olmak. (İnsanın toplum içindeki itibarını artırır.) • Dünya hayatına esir olmamak. (Fani olanları kutsayıp yüceltmek, insanın itibarını yok eder.) • Nefsin esiri olmamak. (Nefsin esareti kötü arzu ve davranışın başlangıcıdır.)
Helâl kazanç sahibi olmak. (Ahilik örgütünün en önemli, vazgeçilmez ilkelerinden birisidir.) • Ahilerden muhtaç olanlara ihsan ve keremde bulunmak. (Başkalarıyla birlikte büyük hedeflere ulaşmayı sağlar.) • İyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak. (İç denetim nedeniyle oluşabilecek haksızlıkların ve yanlışlıkların giderilmesini sağlamak.)
Ahi Teşkilatının vizyonu özetle ; • Teşkilatın sorumluluğu • Hizmette mükemmellik • Dürüstlük ve doğruluk • Ortak yaşama temel ilkelerinden meydana geldiğini söyleyebiliriz.
Ahiliğin temel misyonu ise; • Mükemmel fertler yetiştirmek • Mükemmel topluluklara ulaşmak • İnsanlara ve insanlığa hizmet edebilmek şeklinde özetlenebilir. Ahiliğin vizyon, misyon ve organizasyon biçimi günümüzde yeni boyutlar kazanmıştır ancak bugün de onlardan alınacak dersler vardır.
Değerli Birlik Başkanımız ve Oda Başkanlarımız Gerek seçilmişler, gerekse atanmışlar olarak şu anda esnaf ve sanatkârlarımıza hizmet görevinin vebalini üstlenmiş insanlarız. İnsanlar sadece yaptıklarından değil, yapamadıklarından da sorumludurlar.
Bilgi ve birikimlerinizin, üyelerinizin problemlerinin çözümünü sağlayacağına yürekten inanmaktayız. Bir bilginin ifadesiyle sözlerime son vermek istiyorum: “Problem varsa, çözümü de vardır. Çözümü yoksa o zaten problem değildir.” Hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum. Metin İÇTEM Birlik Eğitim Müdürü