5.28k likes | 6.29k Views
Yrd. Doç. Dr. Tamer BUDAK . VERGİ HUKUKU -I. Vergi hukuku, kamu hukuku içerisinde yer alan mali hukukun bir alt bilim dalı niteliğindedir. Kamu gelirlerinin toplanmasına ve giderlerin yapılmasına ilişkin hükümler içeren hukuk dalına mali hukuk adı verilir.
E N D
Yrd. Doç. Dr. Tamer BUDAK VERGİ HUKUKU -I
Vergi hukuku, kamu hukuku içerisinde yer alan mali hukukun bir alt bilim dalı niteliğindedir. Kamu gelirlerinin toplanmasına ve giderlerin yapılmasına ilişkin hükümler içeren hukuk dalına mali hukuk adı verilir. Mali hukuk: gelir hukuku ve gider hukuku olarak ikiye ayrılır. Vergi hukuku, Gelir hukuku içinde yer alır. T. BUDAK
1982 Anayasası: Madde 2 - Türkiye Cumhuriyeti, ….., insan haklarına saygılı, ….. demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. T. BUDAK
KANUN ÖNÜNDE EŞİTLİK • Madde 10 - Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. • Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. • Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. • Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. T. BUDAK
VERGİ ÖDEVİ Madde 73 - Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir. T. BUDAK
Vergi hukuku dar anlamda: yalnız vergilere ilişkin kuralları düzenleyen hukuk dalıdır. Geniş anlamda: devletin kamu gücüne dayanarak elde ettiği vergi, resim, harç, şerefiye vb. kamu gelirlerine ilişkin kuralları düzenleyen hukuk dalıdır.Vergi hukuku kamu hukuku içinde yer alan ve vergi alacaklısı konumundaki devletle vergi ödeyicisi konumundaki mükellefler arasındaki ilişkileri düzenleyen bir hukuk dalıdır. T. BUDAK
Vergi Hukukunun Ortaya Çıkışı1. Dünyada: Demokratik oluşum sürecinde ilk adım vergilerle atılmıştır. Kralın vergileme yetkisi; ilk defa Manga Carta ile 1215 yılında feodal beyler ve din adamları lehine sınırlanmıştır. Vergilendirme gücünü halk hareketlerine dayanarak sınırlandıran ilk anayasal belgeler: 1628 tarihli Halklar Dilekçesi “petition of right” 1689 tarihli Halklar “bill of rights” Demecidir (İngiltere). Uluslar arası alanda, 10 Aralık 1948 tarihindeki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin m.17’ye göre; hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılamaz. 20 Mart 1952 Tarihli İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek Protokolün 1.Maddesi ile de devletin vergi koyma yetkisinin insan haklarına aykırı olarak kullanılamayacağı hükmü yer almıştır. T. BUDAK
Türkiye: • 1808 yılında sened-i ittifak ile padişahın vergilendirme gücü Ayanlar (senato üyeleri) tarafından sınırlandırıldı. • 1839 Gülhane Hattı Humayumu ile padişah tek taraflı olarak vergilendirme gücünü sınırlandırmıştır. • 1876 Kanuni Esasi ile de vergilerin kanuna dayanması gerektiği koşulu getirilmiştir. T. BUDAK
1921 anayasasında vergilendirmeye ilişkin hiçbir hüküm yoktur. • 1924 anayasası vergiyi, devletin genel harcamalarına halkın katılması olarak tanımlıyor ve yasayla konulması gerektiğini hüküm altına almıştır. • 1961 anayasası vergilerin yasallığına ilişkin hükümler taşımaya devam ederken vergilerde genellik ve eşitlik ilkelerine de yer vermiştir. Ayrıca 1961 Anayasası yasaların anayasal denetime tabi tutulmasına yer vermiştir. Bu nedenle vergilere ilişkin yargısal denetimin de ilk adımı atılmıştır. • 1971 yılında anayasada yapılan değişiklikle muafiyet ve istisnalar konusunda bakanlar kuruluna yetki verilmiştir. • 1982 Anayasası ile 1961 Anayasasında yer alan vergiye ilişkin hükümler korunmuştur. T. BUDAK
Vergi hukuku, kamu hukuku-özel hukuk ayrımı çerçevesinde kamu hukuku içinde yer alır. Vergilendirme ilişkisinde taraflar eşit durumda değildir; özel hukukta olduğu gibi yatay ilişkiler değil, dikey hukukî ilişkiler söz konusudur. Vergilendirme işlemine girişirken devletin otoritesini kullanması, vergi hukukunu kamu hukukunun bir dalı olduğunu ifade eder. T. BUDAK
VERGİ HUKUKUNUN TANIMI VE KAPSAMI • Vergi ödevinin niteliğine, vergi borcunun doğması ve ortadan kalkmasına ilişkin maddi ve şekli hukuk kuralları bütünüdür. • Devletin kamu gücüne dayanarak elde ettiği vergiler ve vergilerin yanı sıra resim, harç ve şerefiye gibi kamu gücüne, cebre dayanan diğer kamu gelirlerini de geniş anlamıyla içinde yer alır. T. BUDAK
Vergi Hukukunun Diğer Hukuk Dallarıyla İlişkisi Vergi hukuku, kamu hukuku içinde yer alan diğer hukuk dallarıyla, özellikle anayasa hukuku, idare hukuku, devletler hukuku, ceza hukuku, yargılama ve takip hukukuyla yakın ilişkiler söz konusudur. T. BUDAK
Anayasa hukuku-Vergi Hukuku Anayasal gelişmelerde önemli bir yeri olan yasasız vergi olmaz (vergilerin yasallığı) ilkesi vergi hukukunun olduğu kadar anayasa hukukunun da bir temel kuralıdır. Bu ilişkinin en somut göstergesi 1982 Anayasa’sında yer alan hükümlerin çoğunun vergilerle doğrudan ya da dolaylı bağlantı içinde olmasıdır. T. BUDAK
İdare hukuku-Vergi Hukuku Bireysel bir vergi işleminin bir idari işlem niteliğinde olması, VUK’un tarh işlemini idari işlem olarak tanımlaması; idari işlemlerin unsurlarının vergilendirme işlemleri için de büyük ölçüde geçerli olması bunun göstergesidir. Ayrıca, vergi uyuşmazlıklarında uygulanacak usul hükümlerinin İYUK’da düzenlenmesi de vergi hukuku idare hukuku ilişkilerinin yoğunluğunu göstermektedir. T. BUDAK
Vergi hukuku- Devletler hukuku Devletin egemenlik alanının saptanması, vergi yasalarının uygulanması, yasaların şahsiliği ve mülkiliği ilkeleri çerçevesinde belirleneceğinden, birden fazla devletin vergilendirme yetkisinin çakışması halinde sorun, ilgili devletlerin iç mevzuatı ile birlikte, uluslararası hukuk ilkelerine göre çözümlenir. Özellikle çifte vergi konusunda çıkan ihtilaflar, uluslararası ikili ya da çok taraflı anlaşmalarla çözümlenmeğe çalışılmaktadır. T. BUDAK
Ceza hukuku- Vergi Hukuku Vergi hukukunun, Vergi Ceza Hukuku olarak adlandırılan alt dalı iki hukuk alanı arasındaki ilişkilerin yoğunluğunun gösterir. Vergi ceza hukukunda, bir kısım vergi suç ve cezaları vergi hukuku ilkeleri çerçevesinde, idari yaptırım niteliği taşıyan mali ihlaller esasına göre düzenlenirken, diğer bir kısmının doğrudan Türk Ceza Kanunu anlamında suç ve ceza niteliği taşıması, özellikle suçun oluşması, cezanın tayini ile yargılama usulü açısından ceza hukuku ve ceza yargılaması hukuku hükümlerinin vergi hukukunda da uygulama alanı bulması sonucunu doğurur (İştirak, tekerrür) T. BUDAK
Özel Hukuk - Vergi Hukuku Ekonomik değerlerin (mülkiyet, ipotek, intifa, borç veya ortaklık ilişkilerinden kaynaklanan haklar vb.) ve ekonomik olayların (satış, kira, istisna, vekâlet vb.) özel hukuk kavramlarıyla ifade edilmektedir. Kişilerin mal varlığını etkileyen tüm faaliyetlerin özel hukuk tarafından düzenlenmiş alanlarda gerçekleşmesi, vergilendirmenin doğrudan ya da dolaylı olarak özel hukuk ilişkilerine bağlanması sonucunu beraberinde getirir. T. BUDAK
VERGİ HUKUKUNUN BÖLÜMLENMESİ • GENEL VERGİ HUKUKU & ÖZEL VERGİ HUKUKU • Genel Vergi Hukukunda; • Vergi hukukunun tümüne ilişkin ve bütün vergilerde uygulanacak temel ilkeler ve kurallar, • Vergi borcu ve vergi ilişkisinin niteliği, • Vergi borcunun doğması ve sona ermesi, • Vergilendirme alanında çıkan uyuşmazlıklar ve bunların çözüm yolları incelenir. • Özel Vergi Hukukunda; • Konularına göre tek tek vergiler ve bunları düzenleyen yasalar incelenir. T. BUDAK
VERGİ HUKUKUNUN BÖLÜMLENMESİ • MADDİ VERGİ HUKUKU & ŞEKLİ VERGİ HUKUKU • Maddi Vergi Hukuku; • Vergi borcu ilişkisinde hak ve ödevlerin doğumunu, sona ermesini ve bunların içeriğine ilişkin hukuki ilkeleri inceleyen daldır. • Şekli Vergi Hukuku; • İçeriği maddi hukukça belirlenen vergi ilişkisinde hak ve yükümlülüklerin gerçekleştirilme usullerini düzenleyen daldır. T. BUDAK
VERGİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI Vergi hukukunda, yeni norm koyan kaynaklar asli (bağlayıcı), diğerleri ise yardımcı (tali) kaynaktır. Dolayısıyla Vergi Hukukun kaynakları: • Asli (Bağlayıcı) Kaynaklar • Tali (Yardımcı) Kaynaklar olarak ikiye ayrılır T. BUDAK
ASLİ (BAĞLAYICI) KAYNAKLAR • Anayasa • Kanunlar • Uluslararası anlaşmalar • Kanun hükmünde kararnameler • Yürütme organının özel düzenleyici işlemleri • İçtihadı birleştirme kararları • Anayasa Mahkemesi Kararları T. BUDAK
TALİ (YARDIMCI) KAYNAKLAR • Doktrin • Yargı kararları • Maliye Bakanlığı tarafından çıkartılan genel tebliğler • Genelgeler • İzahlar ve görüşler (mukteza) T. BUDAK
Anayasa Anayasa hükümleri temel norm niteliği taşır. Anayasanın “Vergi ödevi” başlığını taşıyan 73. maddesi vergi hukuku bakımından temel dayanaktır. Bu düzenleme, Herkesin kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlü olduğunu; Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacı olduğunu; Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulup, değiştirileceğini veya kaldırılacağını ifade eder. Anayasa m.10. Eşitlik ilkesini düzenler. T. BUDAK
Yasa Anayasanın 73. maddesinin 3.fıkrası vergilerin yasallığı ilkesine ilişkindir. Vergi hukukunda yasalar temel kaynaktır. Yasallık ilkesi, düzenlemelerin sadece yasa olarak nitelenen bir formatta yapılmasını değil, verginin temel unsurlarının (konu, matrah, yükümlü, oran, muafiyet ve istisnalarda alt ve üst sınırlar gibi) yasada açıkça belirlenmesini de gerektirir. T. BUDAK
Anlaşmalar Anayasanın 90. maddesi çerçevesinde, usulüne göre yürürlüğe konulan anlaşmalar da yasa hükmünde olduğundan usulüne göre yürürlüğe konulan anlaşmaların vergilere ilişkin hükümleri de vergi yasası hükmündedir. Çifte verginin önlenmesine ilişkin iki taraflı anlaşmalarla vergi hukukunda sık karşılaşılır. T. BUDAK
Bakanlar Kurulu Kararları Bakanlar Kurulunun vergileme konusunda düzenleme yetkisi anayasa da yer alır. Anayasanın 73. maddesine göre Kanunun belirttiği aşağı ve yukarı sınırlar içinde vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisna ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde değişiklik yapma yetkisi Bakanlar Kuruluna aittir. . T. BUDAK
Kanun Hükmünde Kararname Anayasası’nın 91. maddesine göre, TBMM, Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi verebilir. Fakat bazı konularda hükümete Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi verilemez. Bunlar, Temel haklar, kişi hakları ve siyasi hak ve ödevlerdir. Ancak olağanüstü dönemlerde çıkarılan Kanun Hükmündeki Kararnameler bu konuları da düzenleyebilirler. T. BUDAK
Tüzükler Kanunlarım emrettiği durumları göstermek veya kanunun uygulanmasını göstermek amacıyla Bakanlar Kurulu tarafından Danıştay’ın incelemesinden geçirilerek çıkarılır. Tüzükler kanunlar gibi Cumhurbaşkanlığınca imzalanır ve Resmi Gazetede yayımlanır. T. BUDAK
Yönetmelikler Başbakanlık, Bakanlık ve kamu tüzel kişiliklerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere bunlara aykırı olmamak üzere yönetmelik çıkarabilirler. T. BUDAK
Genel Tebliğ Maliye Bakanlığı, vergi kanunlarının uygulanmasını göstermek üzere tebliğ çıkarabilir. Bunlar Resmi Gazetede yayınlanır. Bir grup tebliğler, vergi kanunlarının Maliye Bakanlığına tanıdığı düzenleme yetkisine dayanarak çıkarılır. Bu tebliğler yeni hüküm getirdiğinden bağlayıcıdırlar. Genel tebliğlerin bir kısmı ise, vergi kanunlarını yorumlayıcı, açıklayıcı nitelikteki metinlerdir ve bunların bağlayıcılıkları yoktur T. BUDAK
Özelge (Mukteza) VUK gereğince mükelleflerin vergi durumları ve vergi uygulamaları bakımından karmaşık bulduğu durumlarda Maliye Bakanlığı veya Bakanlığın yetkili kıldığı kurumlardan aldığı yazılı yanıtlardır. Yetkili makam tarafından kendisine verilen özelgeye göre hareket eden mükellefin bu işlemi cezayı gerektirse bile ceza uygulanmamaktadır. T. BUDAK
VERGİ KANUNLARININ YER VE ZAMAN AÇISINDAN UYGULANMASI YER BAKIMINDAN1.Mülkilik(Yerellik):vergiyi doğuran olayın ülke sınırları içinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Vergi kanunları sadece ait olduğu ülke sınırları içinde uygulanır 2.Şahsilik(Kişisellik):vergi kanunlarının bir ülke vatandaşına gerek ülke içinde gerekse ülke dışındaki vergiye tabi işlemleri için uygulanır. Örn. Yurt dışında elde edilen gelirin vergilendirilmesidir. T. BUDAK
ZAMAN BAKIMINDAN Vergi kanunlarının yürürlüğe girdikleri zamanla yürürlükten kalktıkları zaman aralığında uygulanmalarıdır. Vergi kanunun ne zaman yürürlüğe gireceği ne zaman yürürlükten kalkacağı ve yürürlüğe girmeden önceki olaylara ve yürürlükten kalktıktan sonraki olaylara uygulanıp uygulanmayacağı zaman bakımından uygulama ile ilgilidir.Bazı kanunlar yürürlüğe girdikleri halde uygulanmamaktadırlar. T. BUDAK
Vergi Kanunlarının Geriye ve İleriye Yürümemesi Kanunlar kural olarak yürürlüğe girdikleri tarih ile yürürlükten kaktıkları tarih arasında uygulanır. Yine kural olarak yürürlüğe girmeden önceki ve yürürlükten kalktıktan sonraki olaylara uygulanmazlar. Bu durum kanunların geriye ve ileriye yürümemesi olarak adlandırılır. T. BUDAK
Geriye yürümeme kuralından amaç kanun koyucusunun keyfi hareketlerini engellemek ve hukuka toplumun güvenini sağlamaktır. Bu kanunların özellikle vergi yükünü artırıcı nitelikleri her birinin geçmişe yürütülmemesi, hukuki güvenlik ilkesi açısından önem taşır. T. BUDAK
Vergi kanunlarının geçmişe yürütülmesi ekonomi ve ticari hayatın istikrarını ve belirliliğini bozar. Yansımayı, vergiden kaçınmayı, gelir ve ikame etkilerinin farklılaşmasına neden olur. BKK için de geriye yürümezlik söz konusudur. Vergi kanunlarının ileriye yürümesi; kanunlar yürürlükten kalktıktan sonraki olay ve işlemlere uygulanmazlar.. T. BUDAK
VERGİ KANUNLARININ ANLAM BAKIMINDAN UYGULANMASI VERGİ HUKUKUNDA YORUM Yorum; soyut hukuk kurallarının somut hukuki durum, işlem ve olaylara uygulanabilmesi için çeşitli kriterleri göz önünde bulundurarak yapılan açıklamalardır . Yorum yeni bir hüküm getirmez, mevcut olan yasa hükümlerinin anlaşılmasını sağlayarak kanunların uygulama biçimini gösterir. T. BUDAK
Vergi idaresi vergi kanunları uygularken, vergi yargısı ise yargılama işlemini yaparken yoruma başvurulur. Vergi hukukunda yorum; yorumu yapan birime ve yorumun yapılış biçimine göre sınıflandırılabilir. T. BUDAK
Yorum Yöntemleri 1. Lafzi (Deyimsel) Yorum; Bir kanunun anlamının kanun metninde yer alan kelimelerin, deyimlerin, ifadelerin lafzi anlamlarının esas alınması suretiyle yapılan yorumdur. 2. Amaçsal (Gai ) Yorum: Bir kanun hükmünün, ekonomik ve sosyal koşullara göre ifade ettiği anlam göz önünde bulundurularak yorumlamasıdır. T. BUDAK
3. Sistematik Yorum: Bir kanun maddesinin; ilgili olduğu kanunun içerisindeki yeri ve diğer kanunların hükümleri ile olan bağlantısı esas alınarak yapılan yorumdur. Örnek ticari kazançların vergilendirilmesinin, hem GVK hem de KVK içindeki yeri açısından yorumlanmasıdır. 4. Tarihi Yorum: Yasama organının kanunu çıkartırken ki amacı esas alınarak yapılan yorumdur. Tarihi yorumu yapabilmek için, kanun tasarısı, taslak, genelge ve meclis tutanakları incelenir. T. BUDAK
VUK’da yorumla ilgili hükümler, 3. maddede yer almaktadır. VUK 3-A-2’ de, “vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle bağlantısı göz önünde tutularak uygulanır” hükmü yer almaktadır. • Ayrıca, VUK 3 –B-2 : “vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır”, hükmü yer almaktadır. • Bu madde hükümlerine göre ; Türk vergi hukukunda deyimsel, tarihi, sistematik ve amaçsal yoruma yer verilmiştir. T. BUDAK
Vergi Hukukunda İspat Vergi hukukunda ispat konusunda açık düzenlemelere yer verilmiştir. Vergi hukukunda ispat yükümlülüğü, iddiada bulunan tarafa verilmiştir. İlaveten ispat için her türlü delilin kabul edileceği vurgulanmıştır( VUK m.3). Ancak; • Yemin, • Vergiyi doğuran olayla ilgisi olmayan şahidin şahitliği delil olarak kabul edilmez(VUK m.3). T. BUDAK
Vergi Hukukunda Kıyas Kıyas; bir olay hakkında yasada yer alan kuralın, nitelikleri ve koşulları ona benzeyen fakat yasada düzenlenmemiş diğer bir olaya uygulanmasıdır . Vergi hukukunda hakimin kıyas yapma yasağı vardır. Nedeni hukuki güvenlik ve verginin yasallığı ilkesine aykırılıktır . T. BUDAK
Örneğin EVK, bina, arazi ve arsayı vergi konusu olarak saptamıştır. Medenî Kanun (m. 704), tapu siciline kaydedilen haklar ve madenler de gayrimenkul mülkiyetinin konusuna girmektedir. Bunlar üzerinden de emlâk vergisi almak kıyas yolu ile emlâk vergisinin konusunun genişletilmesi anlamına gelir. Bu konuda ise tek yetkili organ yasama organıdır. T. BUDAK
Aksi İle Kanıt Kuralı (Mefhumu Muhalif) Vergi hukukunda yorum yapılırken uygulanan kurallardan bir tanesi de aksi ile kanıt kuralıdır. Aksi ile Kanıt: karşıt kavramlardan sonuca ulaşma yoludur. Hakkında hüküm bulunmayan bir olay hakkında karar verebilmek için onun zıttı olan düzenlemeden hareketle sonuca varılmasıdır. Bu nedenle, değerlendirilen olgunun zıttına bakarak yorum yapılması Aksi İle Kanıt anlamındadır. T. BUDAK
Örneğin, GVK’ya göre; “gelir elde eden gerçek kişiler vergi mükellefidir. Buradan hareketle aksi ile kanıt mantığını uyguladığımızda, Gelir elde eden tüzel kişiler GV mükellefi olamazlar sonucuna ulaşırız. T. BUDAK
Evleviyet • Evleviyet: Çoğun içinde azın da yer alacağı anlamındadır. Bu ilişkide mantık kuralı, • Büyükten küçüğe doğru akıl yürütme • Küçükten büyüğe doğru akıl yürütme şeklindedir. T. BUDAK
Büyükten Küçüğe Doğru Akıl Yürütme: Bir şeyin çoğuna izin verilmiş ise, evleviyetle (haydi haydi) onun parçası olan küçüğe de izin verilmiştir anlamındadır. Örn: GVK m.51/10’a göre yolcu taşıma işi yapanlar basit usulde vergilendirilirler. (büyük) Buna göre traktörle yolcu taşıma işi yapanlar da basit usulde vergilendirilirler. (küçük) T. BUDAK
Küçükten Büyüğe Akıl Yürütme: Bir şeyin azı yasak ise çoğu da yasaktır mantığına dayanır. Dolayısıyla büyüğün kaderi küçüğün akibetine bağlıdır. Örn: VUK m.352/5’e göre, süresi geçtikten sonra ekim-sayım beyanında bulunmak kabahat ise (küçük); Evleviyetle hiç beyanda bulunmamak da kabahat olarak değerlendirilir (büyük) T. BUDAK
Peçeleme Sözleşmesi Vergi mükellefleri ve sorumluları; özel hukuk biçimlerini ve kurumlarını olağan kullanımları dışında kötüye kullanarak vergi kaçırma amacı güdüyorlarsa bu amaca yönelik olarak yaptıkları sözleşmelere peçeleme sözleşmesi denir. T. BUDAK