690 likes | 1.16k Views
Köpeklerde Popülasyon Yönetimi Derleyen: Prof.Dr. Tamer Dodurka Mayıs- 2009 İstanbul İl Genel Meclisi Toplantı Salonu Sultanahmet/İstanbul. Giriş. Sokakta hayvanların sefil halde yaşamaları veya barınakta hapsedilmeleri insan olarak hepimizin utancıdır.
E N D
Köpeklerde Popülasyon Yönetimi Derleyen: Prof.Dr. Tamer Dodurka Mayıs- 2009 İstanbul İl Genel Meclisi Toplantı Salonu Sultanahmet/İstanbul
Giriş • Sokakta hayvanların sefil halde yaşamaları veya barınakta hapsedilmeleri insan olarak hepimizin utancıdır. • Bilimle ilgisi olmayan, siyasilerin günü kurtarmak için başvurdukları yöntemlerle şimdiye kadar bu sorun çözülmemiştir, çözülemez de… • Bu sorunun tek çözümü, hayvan koruma ve hayvan refahı bilimi kapsamında, ülkemiz koşullarına uygun hazırlanmış popülasyon yönetim uygulamasıdır. • Artık plansız, programsız, sonuçsuz uygulamaların terk edilmesi dileğiyle “Bilimsel Köpek Popülasyon Yönetim Programı”nınana hatlarını ilginize sunuyorum:
Bu derlemede ülkemiz koşullarına uygulanmış programın ana hatları verilmektedir. • İstedikleri takdirde detay konusunda ilgili mercilere destek sağlanacaktır. • Bu program olmadan yapılacak kısırlaştırmalar boşa gitmeye mahkumdur. • Bu program öncelikle bir veteriner hekimlik uygulamasıdır. • Belediyelerde veteriner hekim kadrolarında eksiklikler giderilmeden programın başarı şansı yoktur. Önce size bazı bilgiler sunmak istiyorum:
Dünyadaki köpek popülasyon hacmi:500-600 milyon’dur. • İnsandan sonra dünyada en fazla yayılmış olan canlı türü köpektir. • İnsan nüfusunun %10’una denktir. • Bu rakamın %75’i sahipsiz köpeklerden oluşmaktadır. • Türkiye’de sahipli ve sahipsiz köpeklerin sayısı bilinmemektedir.
Çeşitli ülkelerde sahipli köpek popülasyonu İnsan nüfusu (milyon) İnsan/köpek oranı (%)ABD 252.1 21 Fransa 56.3 18 Avustralya 17.4 18 İrlanda 3.5 14 Belçika/Lüksemburg 10.4 13 İngiltere 57.4 13 Danimarka 5.1 13 Portekiz 10.4 13 Kanada 25.9 12 Avrupa ortalaması 11 İspanya 39.0 10 Hollanda 14.9 9 İtalya 57.9 9 Almanya 79.3 6 Japonya 122.1 6
ABD öldürmede de ilk sırada geliyor • 4.000-6.000 Bakımevi vardır. • Her yıl bakımevlerine giren köpek sayısı 8-12 milyondur. • Bunların %97 si öldürülür. • Ev hayvanları dahil, öldürülenlerin sayısı yılda 10-12 milyonu bulmaktadır.
Sokak köpeğinedir? • Sahipsiz, sokakta yaşayan, sokakta doğmuş ya da evden atılmış köpeklerdir. • Daha işlevsel bir tanıma göre: İnsanlar tarafından bilerek ya da bilmeyerek sağlanan yiyecekler ve çöpler olmadan çoğalamayan köpeklerdir.
Avrupa’da sokak köpekleri • İtalya’da bine yakın barınakta 640.000 köpek ve1290 kedi yaşamaktadır. Her yıl 300.000 hayvan evden atılmaktadır. Toplam sahipsiz köpek sayısı 800.000, kedi sayısı 1.300.000’dir. • Almanya’da binden fazla hayvan koruma derneği ve barınağı olup hiç bir barınakta hayvan öldürülmemektedir. • İngiltere’de sahipleri tarafından aranmayan başı boş hayvanları kısa bir süre bekletip öldüren barınaklar da, öldürmeyen barınaklar da vardır. 2003’de yapılan bir araştırmaya göre, bu şekilde öldürülen köpeklerin sayısı yılda 100.000 civarındadır. • Sahipsiz köpekler bazı Avrupa ülkelerinde de vardır. Bizden farklı olarak bunların çoğu sokakta doğmamış, evlerinden atılmışlardır.
Her yıl sahipli köpeklerin %25’ (150.000 köpek ve 200.000 kedi) terk edilir. Son 10 yılda sahipsiz hayvanların yol açtığı kaza sayısı 4.000, ölüm sayısı 200’dür. 1979’dan beri İtalya’da sahipsiz köpek sayısı yıllık 4-5 oranında artmaktadır. Italya 1991 de yakala ve öldür politikasını terk etmiştir. Uzmanlar çözüm için halkın eğitilmesine daha fazla kaynak aktarılması gerektiğini savunmaktadırlar 2001 yılı verilerine göre İtalya’da
Roma’da 2004 yılı Köpek popülasyon araştırması verileri • Ev köpekleri: 230.000 • Sahipsiz köpekler: 100.000 (barınakta ve sokaklarda) • Devlete ait barınak sayısı: 2 • Belediye kontrolü altında özel barınaksayısı:19 • Uzun süreli yaşam barınaklarındayaşayansahipsizköpeksayısı: 2181
Almanya, Norveç ve İsviçre • Rutin olarak kısırlaştırılma yapılmamasına rağmen sahipsiz köpek bulunmuyor. • Bunun nedeni bu ülkelerdeki yasalar ve hayvan sahiplerinin sorumluluk bilincidir.
Ülkemizdeki köpek popülasyonu dörde ayrılır: 1- Sahipli olup evde, çiftlikte vb. kısıtlanmış olarak yaşayanlar 2- Sahipli ama sokakta serbest yaşayanlar (Daha çok köylerdekiler) 3- Sahipsiz ve serbest yaşayanlar (Kırsalda ve sokaklarda) 4- Bakımevlerinde yaşayanlar
Sokak, hayvan refahı açısından uygun değildir. • Açlık ve susuzluk • Bozuk veya zehirli yiyeceklerden dolayı hastalıklar ya da kötü şekilde ölümler • Sağlık kontrolleri olmadığı için fark edilmeyen hastalık/ sakatlık vb. nedeniyle çektikleri acı ve sancılar • Yemek ve alan kavgaları • Zayıf hayvanların kuvvetlilerden gördüğü zararlar • Birbirlerine bulaştırdıkları hastalıklar • Trafik kazaları sonucu ölüm ya da sakatlanmalar • İnsanlardan, özellikle çocuklardan gördükleri zararlar • İşkence ve tecavüz olayları
Sahipsiz hayvanlar insan refahı için de uygun değildir. • İnsanlara ya da hayvanlarına (ev ya da kümes hayvanlarına) saldırılar • Trafik kazaları: maddi hasar, yaralanma ya da ölümler • İnsanlara ya da hayvanlarına hastalık bulaştırma • Dışkı, idrar vb.: çevre kirliliği • Havlama/uluma: gürültü • Kuduz endemik bölgelerde hayvanlara yapılan aşılar ya da ısırılma sonrası insan aşılamaları, iş gücü kayıpları vb. yüksek masraflar
Bu nedenlerden dolayı köpeklerin tamamen kontrolsüz bırakılması doğru bulunmamaktadır. • Hem hayvan refahını sağlamak hem de insanların şikayetlerini azaltmak için sokakta yaşayan köpeklerin belirli bir sayıda olması gerekir. • Bu sayı ortama göre değişir, çünkü her sokağın taşıma kapasitesi, sokak sakinlerinin sosyo-kültürel yapısı birbirinden farklıdır. • Nüfusu belirli bir sayıda tutmak için yapılan çalışmalara popülasyon ya da habitat yönetimi adı verilir. • Bu, öldürmek ya da itlaf anlamına gelmemelidir. Bilimsel popülasyon yönetimi hayvan itlafını sakıncalı bulur.
Ülkemizde popülasyonu yönetmek adına bir çalışma yoktur. Köpek sayısını kontrol amacıyla yapılan her çalışma popülasyon yönetimi değildir. Şimdiye kadar dünyada köpek sayısını azaltmak için bazı yöntemler uygulanmıştır • Kitlesel İtlaf: Zamanında, büyük şehirleşme olmayan, köpek sayısı az olan bazı Avrupa ülkeleri tarafından uygulandı. • Yerel itlaf: Günü kurtarma yöntemidir. Ülkemizde sık sık uygulanır ama asla çözüm olamamıştır. Uygulanan bölgede köpekler azalabilir, ancak ertesi yıl ya da en geç ikinci yıl eski sayıya ulaşılır. Onca kan dökülür, yapılan onca masraf boşa gider. • Barınağa kapatma ya da toplanan, sahibi çıkmayan köpekleri belli sürebekleyip öldürme: Köpek sayısı az olan ülkelerde uygulanıyor. • Aşılayıp kısırlaştırdıktan sonra yerine bırakma, zararlı veya güçsüz olanlarını barınakta yaşatma: WHO’ya göre sokak köpeği fazla olan ülkeler için tek yöntem budur.
İtlaf yöntemi ne kadar fayda sağlar? • Sokakları birden bire köpeksiz hale getirmek mümkün değil, hatta sakıncalıdır. • Maksimum yok etme kapasitesine ulaşılsa bile (popülasyon bilimcilerine göre bu rakam yıllık %24’dür) çözüm açısından fayda sağlanamaz. • Nerede insana yakın, insana güvenen hayvan varsa onlar öldürülür. İnsandan uzak hayvanlar çoğu kez kendini kurtarır ki esas doğurgan kitle bunlardır. Sonra meydan doğurganlara kalmaktadır.
İtlaflar neden etkisiz? • Uluslar arası bilim çevreleri itlafı faydasız ve sakıncalı bir yöntem olarak kabul etmiştir. • Çünkü sokaklar boşalınca köpek başına düşen yemek miktarı artar ki bu durum üremeyi teşvik eder. • Kırsaldan sokaklara aşısız ve insana alışkın olmayan ve daha doğurgan köpeklerin gelmesine yol açar.
Peki, barınakta mı yaşatılsınlar? Bunu savunanlara göre: • Sokaklar köpek için tehlike doludur. • Barınakta ise karnı doymaktadır. • Barınakta kendisini güvende hisseder. • Barınaklarda beğenmediğimiz koşullarda yaşasa bile, serbest bırakıldığında bir yere gitmez, çünkü oraya alışmıştır. • İyi bir barınakta hayati tehlike sokağa göre daha azdır vb.
Peki, sokakta mı yaşasınlar? Bunu savunanlara göre: • Barınaklar hapishanedir, öldürmek için kılıftır. • Özgür bir hayvanı hapsetmeye hakkımız yoktur. • Binlerce sokak köpeğinin hangi biri barınaklara sığar? • Barınaklar, sorumsuz hayvan sahiplerinin köpeklerini daha kolay atabilmek ve sözde vicdanlarını rahatlatabilmek için çıkış yolu olmuştur. • Çoğunda koşullar o kadar kötüdür ki, ölüm bile daha iyi bir seçenektir • Maddi ya da siyasi destek kesildiğinde köpeklerin yaşam kalitesi düşer, hatta hayvanlar açlıktan, hastalıktan ölürler. • Barınakların ülkeye maliyeti çok fazladır. • Barınaklar kalkmalı, sadece rehabilitasyon merkezleri olmalıdır.
Bilimsel olarak kabul gören tek doğru: • WHO önerileri doğrultusunda hayvan öldürmeden yapılan popülasyon kontrolü ve yönetimi, • Rehabilitasyon merkezlerinde hayvanların bekletilmeden kısırlaştırılıp, aşılanması ve tekrar yerine bırakılması, • Sadece güçsüzler ve hastalar için bakım evi. • Amaç: Kabul edilebilir sayıda, sağlıklı, saldırgan olmayan, aşılı olduğu için kuduz yönünden risk taşımayan köpeklerin sokağa bırakılmasıdır. • Bu uygulama mutlaka yasa, eğitim, kayıt gibi diğer uygulamalar tarafından desteklenmelidir.
Buraya kadar anlattıklarımız, herkesçe bilinen, hatta kabul gören uygulamalardır. Ancak, gelişigüzel, bilimden uzak, bölgenin koşullarına uygun olmayan, plansız, programsız yapılan uygulamalarla bir yere varmak mümkün olmamıştır. • Popülasyon kontrolü, popülasyon yönetiminin sadece bir parçasıdır. • Popülasyon kontrolü için itlaf ya da sadece kısırlaştırılıp yerine bırakma yöntemi sonuç vermez, ki bu güne kadar vermemiştir. “Sadece kısırlaştırma, dipsiz bir su kuyusunu maşrapa ile boşaltmaya benzer” • Devletimiz bir yönetim planı hazırlamadığı müddetçe bu emekler boşa çıkmaya mahkumdur. .
Yönetim ve kontrol programının esasları Bunlar eş zamanlı olarak uygulanmalı ve tüm kenti kapsamalıdır. • Yerele uygun, bilimsel bir planın ve programın hazırlanması • Halkın süresiz eğitimi • Yasal düzenleme ve kararlar: A) Popülasyon programını ilgilendiren kararlar B) Hayvan sahiplerine yönelik kararlar • Hayvan mağazalarının hayvan refahı, kayıt ve kaçak hayvan açısından denetlenmesi • Kırsaldan köpek gelmesini engellemek için kentteki sağlıksız, kontrolsüz gıda kaynaklarının yok edilmesi • Kısırlaştırma, sahipli hayvanların kısırlaştırılmasının teşvik edilmesi • Yerine bırakma • Kontrolden sorumlu kurumun yapısı
Yönetim ve kontrol programının esasları:1- PopülasyonKontrol Çalışmasının Programlanması • Uygulanacak çalışma protokolü popülasyonun yapısına bağlıdır. • Her yörenin popülasyonu farklıdır. • Program başlatılmadan önce popülasyonun miktarı örnekleme yöntemiyle hesaplanır. • Semtlere göre farklı uygulanan programların performansları değerlendirilir. • Bütün neticeler karşılaştırılır ve program standartlaşır. • Bilimsel standartlarda olmayan uygulamalar pahalı ve sonuçsuz kalmaya mahkumdur.
Program için ilk adım mevcut durum analizidir • Köpek popülasyonun ve alt popülasyonlarının büyüklüğü • Köpek hareketlerinin takibi • Köpeklerin nereden geldikleri • Sokakta gıda kaynakları • Sokağa köpek atılmasının nedenleri • Hayvan refahı ile ilgili yaşanan sorunlar • Köpeklerin uğradığı ve verdiği zararlar • Halkın köpeklere bakış tarzı, sosyo-kültürel yapı • Denenmiş kontrol yöntemleri ve elde edilen sonuçlar • Mevzuatın durumu • Kontrolden sorumlu kurumun durumu
Analizden sonra popülasyonun yönetimi belirlenir Yönetim: Halk eğitim komitesi Akademik komite Vet. Hek. Komitesi Toplum komitesi Resmi kurum temsilcileri
Popülasyonun yönetimi: Çok bileşenli bir komite • Resmi kurumlar: Valilik, Belediye, İl Özel İdaresi, Kaymakamlıklar, Muhtarlıklar, Tarım, Sağlık, Çevre, Turizm, Milli Eğitim Müdürlükleri ve Müftülük • Halk Eğitim Komitesi: Üniversite, Milli Eğitim, STK, Medya, Müftülük • Akademik Komite: Hayvan Davranışları, Ekoloji, Sosyoloji, Epidemiyoloji, Hukuk ve Veteriner Bilimciler • Veteriner Hekimler Komitesi: Veteriner İşleri Müdürlükleri, Barınak Hekimleri, Veteriner Hekimler Odası, Veteriner Hekim Dernekleri, Veteriner Fakültesi • Toplum Komitesi: Konuyla ilgili Sivil Toplum Kuruluşları ve Demokratik Kitle Örgütleri
Uluslararası kurumlarla konsültasyon yapılmalıdır • WHO (Dünya Sağlık Teşkilatı) • OIE (Dünya Hayvan Sağlık Teşkilatı) • WSAVA (Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Birliği) • WSPA (Dünya Hayvanları Koruma Cemiyeti) • UFAW (Hayvan Refahı için Üniversiteler Federasyonu) • IFAW (Uluslar Arası Hayvan Refahı Fonu) Vb.
sokak köpeklerinin kaynaklarının belirlenmesi planlama açısından önemlidir • Sokakta doğanlar • Yiyecek bulmak için kırsal kesimden gelip sokağı sahiplenenler • Sorumsuz hayvan sahiplerince terk edilenler • Ülkemize özgü bir kaynak: Sorumsuz belediyeler tarafından toplanıp başka belediyelere ait bölgelere atılanlar
En önemli kaynak ülkemizde kontrolsüz üreme, Avrupa Ülkelerinde ise evden atılmadır. (Aşağıdaki rakamlar tamamen abartı ve sanal olsa da bu hayvanların üreme hızının yüksek olduğu yadsınamaz) 1 j 4 8 MONTHS LATER 12 36 7 Yıl sonra 427.000
Teoriye göre bir dişi köpek 6 yılda 67.000 toruna sahip olabilir.
Yönetim ve kontrol programının esasları 2-Halkın Sürekli Eğitimi: Araçlar: Üniversiteler, Milli Eğitim, Müftülük, Medya, STK ve Reklam Şirketleri Eğitim neden önemlidir: Popülasyon kontrolünde insanlar kritik öneme sahiptir ve popülasyonun büyüklüğü insanların davranışlarına bağlıdır. Eğitim Konuları: • Yerine bırakma yönteminin iyice anlatılması ve benimsetilmesi • Kısırlaştırmanın öneminin anlatılması • İnsanlarda köpek korkusunun giderilmesi • Hayvan davranışların anlamlarının öğretilmesi, • Yabancı köpeğe yapılacak muamelenin öğretilmesi • Isırmadan korunma yöntemlerinin öğretilmesi
Yönetim ve kontrol programının esasları3- Yasama: Yerel Yönetimlerin Alması Gereken Kararlar I) Popülasyon kontrol programı hakkında alınan kararlar: Popülasyon Yönetimi tarafından bölgenin koşullarına göre talep edilen düzenlemelerdir. Yönetim kurulu ve komitelerin teşkili, diğer kurumlarla ilişkilerin kurulması Bütçenin kararlaştırılması Bölge ve alt bölge plan ve organizasyonlarının yapılması Bölge gönüllü/görevlilerinin niteliklerinin belirlenmesi Personelin eğitimi, yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi Sahipli ve sahipsiz hayvan kayıt sisteminin kurulması Hayvan koruma zabıtasının kurulması Sahipsiz köpeğin sorumlusuyla ilgili kriterlerin belirlenmesi Köpeklerin toplanması ve teslim alma protokolleri Operasyon sonrası bakım protokolleri Sahiplendirme veya yerine bırakmayla ilgili düzenlemeler, teslim etme protokolleri Köpeğin beslenmesi, sağlık ve aşılama bakımından izlenmesi vb. II) Sahipli hayvanlar için yapılacak düzenlemeler: Bu düzenlemeler kontrol programının ayrılmaz parçalarıdır. Diğer derlemede sunulmuştur
Popülasyon yönetimi açısından belediyelerin 5199 Sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliğinde belirtilen sorumlulukları • Geçici Bakımevlerinin kurulması • Sahipsiz hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbî bakımlarının yapılması ve işaretlenmesi, alındığı ortama geri bırakılması, • Geçici bakımevindeki hayvanların sahiplendirilmesi için belediye ilân panoları ile belediyenin internet ortamı ve diğer tüm yayın organlarında duyuru yapılması • Geri bırakılan hayvanların refahının temin edilmesi • Tüm faaliyetlerde yerel hayvan koruma görevlileri ve gönüllü kuruluşlar ile belediye veteriner hekimlerinin koordinasyonunun sağlanmasıyla, • Eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesi • Hayvan sevgisi, korunması ve yaşatılması ile ilgili eğitimler • Ev ve süs hayvanı satan işletme sahiplerine verilecek eğitimler • Yerel hayvan koruma görevlilerine verilecek eğitimler • Kayıt sistemi • Çevre müdürlüğünden devredilen yetkiler
Döğme (Tattoo) Mikroçip Kalıcı olarak kimliklendirme *Bunlar dışarıdan görülmediği için tasmaya, belediyelerce verilen ve kimlik bilgileri bulunan bir künye takılmalıdır.
Mikroçip (Elektronik kimlik) nedir? • Pirinç tanesi büyüklüğündedir. • Özel bir enjektörle kolayca deri altına yerleştirilir. • 15 hanelik özel bir numarası vardır. • Bilgileri yazan ve okuyan bir cihazı vardır. • Bu sayede istenen her bilgi mikroçipe ve Sahipsiz Hayvan Kayıt Sistemine girilir.
Sahipsiz Hayvan Kayıt Sistemi nedir? • Mikroçip takılmış tüm sahipsiz köpek ve kedilerin listesinin bulunduğu veritabanıdır. • Mikroçip numarası ile hayvana ait bilgiler kaydedilir. • Ayrıca, hayvanın aşı durumu, ne zaman kısırlaştırıldığı, hangi sokağa ait olduğu ve sorumlusunun kim olduğu kaydedilir.
Yönetim ve kontrol programının esasları:4.Hayvan Mağazalarının Kayıt ve Kaçak Hayvan Açısından Denetimi HKK ve yönetmelikler, mağazaların ruhsatlandırılması ve denetlenmesi için belirli düzenlemeler getirmiştir. Ancak kayıt işlemleri belediyelerce yapılır. • Kontrolsüz satışlar popülasyon kontrolü önündeki en ciddi engellerdendir. • Yurda, dolayısıyla kente kaçak köpek girişi engellenmelidir. • Köpekler satış yerine gelir gelmez çip takılmalıdır. • Mikroçipsiz köpek satışına ciddi yaptırımlar gereklidir. • Satış anında hayvan sahibi “evcil hayvan kayıt sistemi” için gerekli bilgilerin yer aldığı bir form doldurmalı ve bilgilerin sisteme girilmesi için bu form, satıcı tarafından belediyeye iletilmelidir (satıcının sorumluluğu). • Satın alınan köpek, alıcısı tarafından bir ay içersinde belediyeye kayıt ettirilmelidir (alıcının sorumluluğu).
Yönetim ve kontrol programının esasları:5- Kentte Hayvanların Gıda Kaynaklarının Kontrolü Popülasyon hacmini kentte bulunabilen gıdaların çokluğu belirler. Bu gıdalar: • Mezbaha atıkları • Yetersiz toplanan, poşet içersinde atılan, ağzı açık konteynırlardaki çöpler • Kurbanlık hayvanların uluorta yerlerde kesilmesi ve organların atılması ya da gömülmesi • Hayvanlar için gelişigüzel bırakılan yiyecekler • Fare gibi kemirici hayvanlar
Kontrol Programının Esasları: 6- Kısırlaştırma Sokak köpeklerinin kısırlaştırılması popülasyon kontrolü için önemlidir. Dişilerin kısırlaştırılmasıyla erkeklerin kızgın dişi etrafında kümelenmeleri ve dişi için kavgaları etmeleri de önlenir. Ki bu, halkın en fazla şikayet ettiği konulardan biridir. Fotoğrafta Osmangazi Reh. Merkezindeki meslektaşlarımız görülüyor
Kısırlaştırma yaşı • Köpeğin en uygun kısırlaştırma yaşının ne olduğu konusunda bilimsel kanıt yoktur. • 6 haftalık dişiler 3,5 kg ağırlığa ulaştıysa kısırlaştırılabilir. (Bu yaş ev köpeği için uygun olmayabilir). • Yavrunun 2 aylıkken kısırlaştırılması sosyal gelişimi açısından sakınca taşımaz. • Ancak sahipsiz hayvanların daha fazla stres altında olması, ölüm oranının bu yaşlarda yüksek olması, operasyon sonrası bakımın daha zor olması nedeniyle 3-4 aylığa kadar beklenilmesi daha uygundur. • Ufak yaşta kısırlaştırmanın avantajları: • Operasyon süresi kısa • Hayvan ve cerrah için daha az stresli • İyileşme daha hızlı ve komplikasyonsuz
Erkekler kısırlaştırılmalı mı? • Hem dişilerin hem de erkeklerin kısırlaşması maliyet açısından uygun değildir. Ancak parasal sorun olmadığı taktirde kısırlaştırılması yararlıdır. • insanları şikayete iten dişi kavgaları, • dişi etrafında kümelenme, • koku bölgesinde hayvan hareketleri • rekabetçi davranışlar, • saldırgan davranışlar • hatta işaretleme davranışları azalır.
Kısırlaştırmanın köpek açısından yararları: Erkek köpekler • dişi kavgaları nedeniyle yaralanmazlar • hiyerarşik agresyon azalır • prostat hastalıklarından ve perineal tümörler ve perineal hernilerden den korunurlar • çiftleşme ile bulaşan hastalıklardan korunurlar Dişi köpekler • kızgınlık öncesi kısırlaşanlarda meme tümörleri çok nadir görülür • sık görülen rahim iltihaplarından korunurlar • vaginal hyperplasia, ovaryum kist ve tümörleri, nymfomani, hayali gebelik sorunları görülmez • çiftleşme ile bulaşan hastalıklardan korunurlar
Kısırlaştırmanın nadir de olsa olumsuz etkileri olabileceği göz önüne alınmalıdır • Erkeklerde ve dişilerde: • Şişmanlama • Kılların renk ve parlaklığında hafif değişimler • Bazı deri sorunları • Erkeklerde: • Güvensiz köpeklerde korku agresyonu • Sürüde mertebe kaybı • Korku, eziklik, eziklik işemeleri vb. davranış sorunları • Dişilerde: • Östrojen yetersizliği, idrar kaçırma, kemik hastalıkları • Erken kısırlaştırılanlarda vulva gelişim yetersizliğine bağlı idrar kaçırma
Sokak köpeklerinin popülasyon kontrolünde sahipli hayvanların da kısırlaştırılması önem taşır Çünkü: • Doğan yavrular gelişigüzel dağıtıldıkları için günün birinde evden atılmaya yani sokak köpeği olmaya adaydırlar. • İnsanlar kolayca köpek edinirlerse barınaktakilere rağbet etmezler. • Evde doğan köpeklerin mikroçip ve kayıt denetimlerini yapmak zordur • Bu yolla satılan köpeklerden elde edilen gelir maliye açısından da kayıt dışı olmaktadır. Veteriner hekimler hayvan sahiplerine kısırlaştırmanın sağlık açısından yararlarını anlatmalıdır. Bu konuda hayvan sahibine zorunluluk getirilmez. Ama sertifika eğitimi, kampanyalar, mali sorumlulukların artırılması ve veteriner hekimlerin önerileri ile teşvik edilebilir.
Sokak köpeklerinin kısırlaştırılması mümkün olduğunca toplu ve çabuk yapılmalıdır. • Sokak köpeklerinin kısırlaştırılması için belediye ve oda işbirliği ile tüm klinikçi veteriner hekimlerin katılacağı kısırlaştırma kampanyaları düzenlenmelidir.
Bakımevi personeli olarak Veteriner Hekimler • Bakımevinin en yetkili personeli olmalıdır. • Konuyla ilgili eğitimli ve deneyimli olmalıdır. • Bir veteriner hekim olarak hayvanseverliği tartışılamaz. • Çalışmasına yetkisiz kişilerin müdahalesi kabul edilemez. • Özlük hakları, aldıkları ücret, yaptıkları ağır ve sorumluluk isteyen bu işe uygun olmalıdır. • Motivasyonsuz bakımevi hekimliğinin yapılması mümkün değildir.
Bakımevi koşulları neden ağırdır? • Veteriner Hekim zoonoz hastalıklarla iç içedir. • Sürekli ıslak, soğuk ya da çok sıcak çalışma ortamı başka hastalıklara da davetiye çıkarmaktadır • Gürültü ve koku kirliliği stres nedenidir. • Stres de bağışıklığı olumsuz etkileyip hastalığa yakalanma oranını yükseltmektedir. • Sürekli kullanılan dezenfektanların alerjik ve belki de kanserojen etkileri olabilir. • Sosyal zorlukları işin diğer ve çok önemli diğer bir yanıdır.
Bakımevi ve hayvan toplama işi yapan personelin eğitimi • Personelin konuyla ilgili eğitim almış olması, hayvanları sevmesi ve maaşının yeterli olması çok önemlidir. Eğitim konuları: • hijyen • hayvan davranışları, • hayvan refahı, • hayvan tutulması ve yakalanması, • bakımı
En ideali köpeğin kısırlaştırıldıktan sonra rehabilitasyon merkezinden sahiplendirilmesidir. Bunlar için şu düzenlemeler yapılır: • Kısırlaştırılıp aşılanan köpeğe talip olursa, öncelikle alındığı yerin görevlilerinden onay alınacaktır. Sokağın popülasyon dinamikleri nedeniyle köpeğin sokağa iadesi tercih edilebilir. • Rehab. Mrk. idaresi, sahiplenecek kişinin köpeğin fiziksel ve psikolojik gereksinimlerini karşılayabileceğinden emin olmak için ön araştırma yapar. • Yapılan protokolde idare, köpeği yeni evinde istediği zaman görme ve geri alma yetkisine sahiptir. • Belediye bakımevlerinden alınan köpekler için kayıt ücreti almaz. • İstek olduğu takdirde hayvanın ilerdeki tüm aşı masraflarının belediye tarafından karşılanması sahiplendirme açısından teşvik edicidir. • Bakımevi yükünü azaltmak için köpeğin bakım masraflarının karşılandığı “Geçici Evler” Projesi” uygulanabilir.