450 likes | 882 Views
MİMARLIK VE EĞİTİM KURULTAYI - III Aralık 2005. TÜRKİYE’DE MİMARLIK LİSANS VE LİSANSÜSTÜ EĞİTİMİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu Uludağ Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü. MİMARLIK EĞİTİMİNDE 2005 YILINDAKİ SAYISAL VERİLER.
E N D
MİMARLIK VE EĞİTİM KURULTAYI - IIIAralık 2005 TÜRKİYE’DE MİMARLIK LİSANS VE LİSANSÜSTÜ EĞİTİMİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu Uludağ Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü
MİMARLIK EĞİTİMİNDE 2005 YILINDAKİ SAYISAL VERİLER • 2005 ÖSYM Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Kılavuzu’na göre, Türkiye’de 22 devlet ve 7 vakıf üniversitesinde,Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ise 5 vakıfüniversitesindetoplam 34 mimarlık bölümü bulunmaktadır. Bu sayı, henüz Kılavuz’da bulunmayan Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ndeki (Van) mimarlık bölümü ve sadece mimarlık yüksek lisans programı olan Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü (Kocaeli) Mimarlık Bölümü ile birlikte toplam 36’ya çıkmaktadır.
2005 yılında Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi ile mimarlık öğrencisi alanyurtdışında 3 üniversitebulunmaktadır. Bunlar, Azerbeycan Mimarlık ve İnşaat Üniversitesi (Bakü-Azerbeycan), Moldova Teknik Üniversitesi (Kişinev-Moldova) ve Gediminas Teknik Üniversitesi (Vilnius-Litvanya)’dır. Bu üniversitelerle birlikte YÖK’e bağlı mimarlık bölümü sayısı 39 olarak görünmektedir. Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Gebze Yüksek Teknoloji Mimarlık Bölümleri hariç 2005 yılında ÖSYS ile mimarlık öğrencisi alan yükseköğretim lisans programları toplam öğrenci kontenjanı ise1928’dir.
Yeni açılmış bulunan Mersin, Zonguldak Karaelmas, Kocaeli ve Yüzüncü Yıl Üniversiteleri’nin Mimarlık Bölümleri dışındatüm bölümlerde yüksek lisans eğitimi verilmektedir. 13 mimarlık bölümünde ise doktora programı bulunmaktadır. Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde de yalnızca yüksek lisans eğitimi verilmektedir.
Yüksek lisans eğitimini sürdürmeye karar veren mimarlık lisans mezunları genellikle bilinçli ve istekli bir şekilde bu tercihi yaparken, mimarlık lisans eğitimi için aynı sonuca varmak mümkün değildir.Mimarlık öğrencilerinin yarısı %1-5 tercih dilimi içinde üniversitelere yerleşirken, yarısı %78-99 tercih dilimiyle özellikle vakıf üniversitelerine sadece diploma almak amacıyla kayıt yaptırmaktadır. Oysa, mimarlık yaratıcılığa dayanan bir meslektir ve başarılı olabilmek için istek ve bilinç önemlidir.Her yıl yaklaşık olarak 2000 öğrenci ÖSYM sistemi içinde mimarlık okullarında eğitime başlamaktadır. Bu rakamın yarısı kadar mimar ise her yıl Mimarlar Odası’na kayıt olmaktadır.
Günümüzde mimarlık okullarında kız ve erkek öğrenci sayısı eşitlenmişken, hatta kız öğrencilerin sayısı erkek öğrencilerin sayısını geçerek %60’lara ulaşmışken Mimarlar Odası’na kayıtlı mimarların sayısında erkeler çoğunluktadır. 15 Kasım 2005 tarihi itibariyle Mimarlar Odası üyelerinin sayısı 31.111’e ulaşmıştır. Bu toplamın yaklaşık olarak %65’i erkek, %35’i ise kadındır. Oranların bu şekilde çıkmasına, uzun bir süre kadınların mimarlık okullarına kabul edilmemesi, ilk kadın mimarların 1934 yılında mezun olması, 1950’lere kadar öğrenci sayısının ancak %4-6’sının kız olması ve kadın mimarların mesleklerini uygulamakta zorlandıkları için farklı alanlara yönelmeleri, kimi zaman da hiç çalışmamaları neden olarak gösterilebilir.
Bu sunumda, Neslihan Dostoğlu ve Cana Bilsel’in birlikte hazırladıkları ve Mimarlık, 2003 / 314, 27-35’te yayınlanan “2003 Yılında Türkiye’de Mimarlık Eğitimi: Sayısal Veriler Üzerinden Bir Durum Saptaması” makalesi temel alınmıştır. Sunulan tabloların kapsamına Türkiye’de ve KKTC’de bulunan 31 mimarlık bölümü dahil edilmiştir. Yeni kurulan Zonguldak Karaelmas, Kocaeli ve Yüzüncü Yıl Mimarlık Bölümleri değerlendirmeye alınmamıştır. Araştırmanın çerçevesi Mimarlık lisans programlarıyla sınırlı olduğundan Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Bölümü ve Azerbeycan, Moldova ve Litvanya’da bulunan ve YÖK ile anlaşmalı olarak Türkiye’den öğrenci kabul eden 3 mimarlık bölümü ise araştırmanın kapsamı dışında oldukları için yine değerlendirme dışı bırakılmıştır.
2003 yılında hazırlanan bu tabloların 2005 yılında da büyük ölçüde geçerliliğini koruduğu söylenebilir.2003 yılı ile 2005 yılı karşılaştırıldığında Türkiye’de iki devlet ve bir vakıf üniversitesinin 2005 ÖSYM Kılavuzu’na eklendiği, bunların toplam kontenjanının 118 olduğu, ancak Türkiye’de ve Kıbrıs’ta bulunan bazı vakıf üniversitelerinin mimarlık bölümlerinde önemli ölçüde kontenjan azaltma söz konusu olduğundan, iki yıl içinde ÖSYM Kılavuzlarındaki mimarlık öğrenci toplam kontenjanında4 kişilik bir azalma olduğu görülmektedir.
TÜRKİYE’DE MİMARLIK EĞİTİMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ • Türkiye’de Batı’daki kurumsal anlamıyla mimarlık eğitimi ilk kez École des Beaux-Arts modeline göre 1882’de Osman Hamdi Bey tarafından kurulan Sanayi-i Nefise Mektebi’nin 1883 yılında öğretime başlaması ile gündeme gelir. 1928 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ve 1982’de Mimar Sinan Üniversitesi olarak adlandırılan kurum, 2004 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ismini almıştır.
1773 yılında mühendis yetiştirmek üzere kurulan Mühendishane-i Bahri-i Hümayûn (İmparatorluk Deniz Mühendishanesi) ise 1795 yılında genişletilerek Mühendishane-i Berri-i Hümayûn(İmparatorluk Kara Mühendishanesi) olarak oluşturulmuş, okul 1847 yılında mimarlık derslerini de bünyesine almıştır. 1909’da Mühendis Mekteb-i Âlisi, 1928’de Yüksek Mühendis Mektebi adını alan bu kurumun 1944 yılında İstanbul Teknik Üniversitesiolarak yeniden düzenlenmesi ile aynı yıl mühendislik ağırlıklı Alman Teknik Üniversite modeli referans alınarak “yüksek mühendis mimar” yetiştirmek üzere Mimarlık Fakültesi açılmıştır.
1937 yılında kurulan Yıldız Teknik Okulu’nda 1942‘de Mimarlık Bölümü açılmış, ancak okul bu dönemde büyük ölçüde ara teknik eleman yetiştirmiştir. Bu okul 1969 yılında İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi, 1983’te Yıldız Üniversitesi, 1992’de de Yıldız Teknik Üniversitesi ismini alarak etkinliğini bugüne dek sürdürmüştür.
1956 yılında kurulan Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin ilk çekirdeğini MimarlıkFakültesi oluşturur. ODTÜ’nün kuruluşuyla İstanbul dışında Ankara’da mimarlık eğitimi verilmesinin yanısıra, bir üçüncü model, ABD’de 2. Dünya Savaşı sonrasında benimsenen ve kısmen Bauhaus’tan esinlenen yeni bir mimarlık eğitimi modeli Türkiye’de uygulanmaya başlanır. ODTÜ Mimarlık Fakültesi’ni 1955’te Trabzon’da kurulan Karadeniz Teknik Üniversitesi bünyesinde 1963 yılında açılan İnşaat-Mimarlık Fakültesi izler.
1960’larda çok sayıda özel mimarlık okulunun açılışına tanık olunur. 1970’li yılların başlarında Mimarlar Odası tarafından tanınmama kararı alınan bu okullar, 1971’de özel yüksek okullar 1472 sayılı yasa ile kapatıldıktan sonra Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademilerinin kuruluşuyla, geçiş döneminde Devlet Mühendislik Mimarlık Akademilerine bağlı yüksek okullara dönüştürülürler. YÖK’ün 1981’de kuruluşunun ardından Devlet Mühendislik Mimarlık Akademileri de üniversiter sistem içerisinde yeniden yapılandırılırlar.
YÖK’ün kurulmasının ardından 1980’li yıllarda üç mimarlık bölümü kurulur. Ancak, mimarlık bölümlerinin sayısındaki önemli artışın 1990’lı yıllardagerçekleştiği izlenmektedir. YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın yurtdışında öğretim üyesi yetiştirme programlarına paralel olarak Anadolu’nun çeşitli kentlerinde yeni üniversiteler ve bunlara bağlı 7 mimarlık bölümü kurulur.
Bu dönemde KKTC’de kurulan vakıf üniversitelerine bağlı 5 mimarlık bölümü -Girne Amerikan Üniversitesi (1985), Lefke Avrupa Üniversitesi (1990), Doğu Akdeniz Üniversitesi (1991), Yakın Doğu Üniversitesi (1992) ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (1996)- açılır. Bu bölümler KKTC uyruklu ve yabancı öğrencilerin yanısıra büyük oranda Türkiye’den gelen öğrencilere eğitim vermektedir.
1990’ların ikinci yarısından bu yana İstanbul’da kurulan vakıf üniversiteleri bünyesinde 6 yeni mimarlık bölümü -Yeditepe Üniversitesi (1996), Beykent Üniversitesi (1997), Maltepe Üniversitesi (1997), İstanbul Kültür Üniversitesi (1998), Haliç Üniversitesi (2000) ve Bahçeşehir Üniversitesi (2001)- ile İzmir’de İzmir Ekonomi Üniversitesi (2003) bünyesinde bir mimarlık bölümü açılmıştır.
1990’ların sonundan bu yana ise 4 yeni mimarlık bölümü devlet üniversiteleri bünyesinde kurulmuş bulunmaktadır. 1999 yılında kurulan Mersin Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nün ardından 2003 yılında Kocaeli, Zonguldak Karaelmas ve Yüzüncü Yıl Üniversitelerinde 3 mimarlık bölümünün daha kurulmuş olması; TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda geçtiğimiz günlerde kabul edilen ve 2006 yılında yasalaşması beklenen 15 ile 15 yeni üniversite kurulmasıyla ilgili yasa tasarısı kapsamında Amasya’da yeni bir Mimarlık Fakültesi’nin öngörülmesi yeni mimarlık bölümleri açılması sürecinin tüm hızıyla sürdüğünü göstermektedir (Tablo 1).
Tablo 1. Mimarlık bölümlerinin sayısında yıllara göre artış (Dostoğlu, Bilsel)
2000’Lİ YILLARDA TÜRKİYE’DE MİMARLIK EĞİTİMİ Üniversitelere yönelik artan öğrenci talebinin belirlediği bu süreçte, ülkenin gereksinimi olan mimar sayısı - ya da daha doğru bir deyimle ülkenin yararlanmayı başarabildiği mimar sayısı- ve bundan belki de daha önemlisi, eğitimi yürütecek yetişmiş öğretim üyesi sayısının yeterince dikkate alınmadığı söylenebilir. Öğretim üye ve görevlisi başına düşen öğrenci sayılarındaki dengesizlikler bu durumu açıkça ortaya koymaktadır.
MİMARLIK ÖĞRENCİLERİNİN ÜNİVERSİTELERE VE KENTLERE GÖRE DAĞILIMI Mimarlık bölümlerinden alınan verilere göre 2003 yılında mimarlık lisans eğitimi almakta olan toplam 7500 öğrencinin % 32’si (yaklaşık üçte biri) İstanbul’da bulunan 3 köklü devlet üniversitesinde (öğrenci sayısına göre sırasıyla Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi) eğitim görmektedir. İstanbul’da son on yıl içerisinde açılmış bulunan 6 vakıf üniversitesinin mimarlık bölümleri ise öğrencilerin % 10.5’ineeğitim vermektedir. Böylece İstanbul’da mimarlık öğrenimi yapan öğrencilerin sayısı toplam öğrenci sayısının % 42.5’ini bulmaktadır.
Ankara’da bulunan 2 devlet üniversitesinde öğrenim gören öğrenci sayısının toplam öğrenci sayısına oranı ise % 8.7’dir (sayıya göre sırasıyla Gazi Üniversitesi ve ODTÜ). İzmir’de ise, Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde öğrencilerin % 4.7’si mimarlık öğrenimi yapmaktadır. Özetle, 2003 yılında mimarlık öğrencilerinin yaklaşık % 55.9’u üç büyük kentte mimarlık eğitimi almaktadır.
Öğrencilerin % 35.5’i ise Anadolu ve Trakya’daki kentlerde yer alan üniversitelerde öğrenim görmektedirler. KKTC’de yer alan 5 vakıf üniversitesinde öğrenim gören öğrenci sayısı ise toplam mimarlık öğrencisi sayısının yaklaşık % 8.6’sını oluşturmaktadır (Tablo 2).
Tablo 2. 2003 yılında mimarlık öğrencilerinin kentlere ve üniversitelere dağılımı (Dostoğlu, Bilsel)
MİMARLIK BÖLÜMLERİNDE ÖĞRETİM ÜYE VE GÖREVLİSİ SAYILARI VE YILLIK ÖĞRENCİ KONTENJANLARI Mimarlık Bölümlerinin vermiş oldukları bilgilere göre, kadrolu öğretim üye ve görevlilerinin bölümlere göre dağılımında belirgin farklılaşmalar olduğu görülmektedir. Devlet üniversitelerinde yeni kurulmuş bulunan bölümlerde 5’in altında kadrolu öğretim üye ve görevlisi ile eğitim sürdürülürken, 1980 öncesinde kurulmuş olan devlet üniversitelerinde bu sayı 20-90 arasındadeğişmektedir. Bu noktada, akademik kadroları yüksek sayılara ulaşan üniversitelerde tüm öğretim üye ve görevlilerinin lisans eğitimine katılmadığını, lisansüstü programlarında (örneğin Restorasyon lisansüstü programı) uzmanlaştıklarını belirtmek gerekir (Tablo 3).
Tablo 3. 2003 yılında mimarlık bölümlerinin kadrolu öğretim üye ve görevlisi sayıları (Dostoğlu, Bilsel)
Mimarlık bölümleri arasındaki dengesizliğin gerçek boyutları ise mimarlık bölümlerinin ilan ettikleri yıllık öğrenci kontenjanları (Tablo 4) ile kadrolu öğretim üye ve görevlisi sayıları oranlandığında ortaya çıkmaktadır. Tablo 5’te görüldüğü gibi, devlet üniversitelerinin mimarlık bölümleri arasında bu oran 1.2(ODTÜ) ile 13.5(Mersin Üniversitesi) arasında değişmektedir. Mersin Üniversitesi’nin şu anda ‘Öğretim Elemanı Yetiştirme’ uygulaması kapsamında yurtdışında ve 35. Madde ile diğer üniversitelerde doktora yapmakta olan çok sayıda araştırma görevlisi bulunduğu göz önüne alındığında bu durumun geçici olduğu varsayılabilir. Çukurova Üniversitesi’nde ise diğer hiçbir bölümde olmayan bir uygulama ile 2. Eğitim (gece eğitimi) verildiğinden toplam kontenjan 90’a çıkmakta, gece eğitimini de aynı öğretim üye ve görevlilerinin verdiği düşünülürse kontenjanın öğretim üye ve görevlisi sayısına oranı 10’a çıkmaktadır. Buna karşılık, bu oranın en düşük olduğu ODTÜ (1.2) ve İTÜ’de (1.6) lisans eğitimine katılmayan öğretim üye ve görevlileri de hesaba katıldığı için oran çok düşük görünmektedir. Bu değerlendirme lisansüstü eğitiminin ağırlıklı olduğu diğer bölümler için de geçerlidir.
Tablo 4. 2003 yılında mimarlık bölümlerinin yıllık öğrenci kontenjanları (Dostoğlu, Bilsel)
Bu durum, büyük çoğunluğu üç büyük kentte bulunan yerleşik üniversitelerle, diğer kentlerde bulunan ve çoğunluğu yeni kurulmuş olan üniversitelerin mimarlık bölümleri arasında YÖK tarafından öğrenci kontenjanlarının belirlenmesinde belirgin bir dengesizliğin olduğuna işaret etmektedir. Yakın gelecekte, yurtdışında veya ‘Öğretim Elemanı Yetiştirme’ uygulaması (35. Madde) ve ‘Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’(ÖYP) kapsamında Türkiye’de diğer üniversitelerin mimarlık bölümlerinde lisansüstü eğitim yapmakta olan araştırma görevlilerinin de bölümlerine dönmesiyle mimarlık bölümlerindeki öğretim üye ve görevlisi sayılarının artacağı beklenmektedir.
Vakıf üniversitelerinin ise kadrolu öğretim üye ve görevlileri sayılarına oranla çok büyük sayılarda kontenjan ilan ettikleri, buna karşılık bu kontenjanların altında öğrenci aldıkları izlenmektedir. 2003’den 2005’e kadarki iki yıllık süre içinde biri Türkiye’de olmak üzere toplam dört vakıf üniversitesinde kontenjanların önemli ölçüde azaltılması bu nedene bağlanabilir.
ÖĞRETİM ÜYE VE GÖREVLİSİ BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYILARI Mimarlık bölümlerinde (devlet, vakıf veya KKTC) kadrolu öğretim üye ve görevlisi başına düşen lisans öğrencisi sayıları karşılaştırıldığında bölümler arasındaki farklılaşmanın gerçekte çok daha büyük boyutlarda olduğu saptanmaktadır. Bu oran 4 ile 32 arasında çok büyük bir aralıkta değişmektedir. Bu farklılaşma her bölümde değişik nedenlerden kaynaklanabilmektedir. Az sayıda öğretim üye ve görevlisinin bulunduğu bölümlerde öğrencilerin mezun olmak için almaları gereken ve bölümler arasında 40 ile 70 arasında değişen, farklı anabilim dallarındaki dersleri öğretim üye ve görevlilerinin nasıl üstlendikleri yanıt bekleyen bir soru olarak belirmektedir.
Yarı zamanlı öğretim üye ve görevlilerinin katılımıyla kimi üniversitelerde öğretim üye ve görevlisi başına düşen öğrenci sayısında çok büyük oranda (yaklaşık yarı yarıya, kimi durumda ise üçte bir) azalma görülmektedir. Bazı üniversitelerde bu durum bir zorunluluk olmanın ötesinde, mimarlık eğitiminde uygulama yapan mimarların eğitime katılmasına dayalı bir eğitim anlayışını yansıtmaktadır. Buna karşılık, vakıf üniversiteleri de dahil kimi mimarlık okullarında başka üniversitelerden gelen öğretim üyelerinin eğitime katılımı ile bu oranın düşmesi sağlanmaktadır. Yarı-zamanlı öğretim üye ve görevlileri, mesleği icra eden mimarlar, diğer mesleklerden uzman kişiler, diğer üniversitelerden ya da bölümlerden öğretim üyeleri olabilmektedir (Tablo 6).
Tablo 6. 2003 yılı verilerine göre mimarlık bölümlerinde öğretim üye ve görevlisi başına düşen öğrenci sayıları (Dostoğlu, Bilsel)
MİMARLIK EĞİTİMİNDE FARKLI UYGULAMALAR Mimarlık eğitiminin kurgulanmasında Türkiye’de bulunan mimarlık bölümleri arasında değişik model ve geleneklerden kaynaklanan farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıkların daha iyi anlaşılabilmesi için eğitimin hangi ders grupları altında verildiğinin ve ders programlarının içeriklerinin ayrıntılı olarak incelenmesi gerekmektedir. Bu araştırma kapsamında ise toplam ders adetleri, ders saatleri, toplam krediler, mimari proje derslerinin ve seçmeli derslerin ağırlığı gibi temel bilgiler üzerinden bir değerlendirme yapılmıştır.
Toplam Ders Saatleri ve Proje Dersi Saatlerinin Toplam Ders Saatine Oranı Bölümlerin uyguladıkları toplam ders saatleri karşılaştırmada önemli bir ölçüt oluşturmaktadır. Mimarlık bölümlerinin dört yıllık lisans eğitimi süresince belirledikleri toplam ders saatlerinde farklı uygulamalarolduğu gözlenmektedir (Tablo 7, 8, 9).
Tablo 7. 2003 verilerine göre mimarlık bölümlerinde toplam ders saatleri ve mimari proje dersi saatleri (Dostoğlu, Bilsel)
Tablo 8. 2003 yılı verilerine göre mimarlık bölümlerinde toplam kredi ve proje dersi kredisi (Dostoğlu, Bilsel)
Tablo 9. 2003 yılı verilerine göre mimarlık bölümlerinde toplam ders ve seçmeli ders sayıları (Dostoğlu, Bilsel)
Mimarlık Bölümleri’nde uygulanan toplam ders saatleri ortalaması ise 212 saattir. Ancak, farklı mimarlık bölümlerinde toplam ders saatleri arasında 102 saatlik önemli bir farkbulunabilmektedir. Bir öğrencinin mezun olabilmek için alması gereken toplam ders adetlerinde de yine bölümler arasında önemli farklar bulunmaktadır. Bir üniversitede bir öğrencinin toplam 70 ders alması beklenirken, bir başka üniversitede 40 olabilmektedir (Tablo 9).
Bölümlerde ders saatlerinin bu denli farklılaşmasının bir diğer nedeninin ise proje derslerine ayrılan ders saatlerinin değişkenliği olduğu görülmektedir (Tablo 7). Proje derslerinin eğitim programı içerisindeki ağırlığının değişmesi, mimarlık eğitiminin nasıl yürütülmesi gerektiğine ilişkin farklı anlayışlardan kaynaklanmaktadır. Kimi bölümler mimarlık eğitimini mimari tasarım projesi odağı çevresinde sürdürürken, kimi bölümler diğer derslerin ders programı içerisindeki toplam ağırlığını yüksek tutmaktadırlar. Mimari proje dışındaki derslerin bir bölümü de yine atölyede gerçekleştirilen uygulama dersleridir.
Toplam Ders Kredisi ve Proje Dersi Kredileri Mimarlık bölümlerinde lisans eğitimi süresince bir öğrencinin alması gereken derslerin kredi toplamı 130 ile 191 aralığında değişkenlik göstermektedir (Tablo 8). Buna karşılık, tablolardan, kredi toplamlarının toplam ders adedi ile de doğrudan bir ilişkisi olmadığı görülmektedir. Toplam krediler ve ders adetleri arasındaki bu farklılaşma, bölümlerin derslere çok farklı kredi ağırlıkları verdiklerini ortaya koymaktadır. Bölümler arasındaki öğrenci yatay geçişlerinde kredi sistemlerindeki farklı uygulamalar sorun yaratabilmektedir.
Seçmeli Ders Sayılarının Toplam Ders Sayısına Oranı Seçmeli dersler, öğrencilerin ilgi alanlarına göre kendilerini geliştirmelerine olanak sağlaması beklenen derslerdir. Bölümler tarafından öğrenciler farklı ders gruplarından belirli sayıda seçmeli ders almaya yönlendirilmektedir. Bununla birlikte, mimarlık bölümlerinin belirledikleri, bir öğrencinin mezun olabilmesi için alması gereken seçmeli ders sayısı da bölümler arasında önemli farklılıklar göstermektedir. Bu sayılardaki farklılaşma, her bölümdeki seçmeli ders seçeneğinin az ya da çok olmasına göre değişmektedir. Yeterli sayıda öğretim üye ve görevlisi bulunan bölümlerde seçmeli ders seçeneği de fazla olabilmektedir. Buna karşılık bölümlerin bu konuda da farklı politika ve stratejileri olabileceği de gözden kaçırılmamalıdır.
DEĞERLENDİRME Türkiye ve KKTC’de eğitim vermekte olan 31 mimarlık bölümünden alınan veriler üzerinden yapılan değerlendirme, mimarlık bölümleri arasında temel sayısal veriler karşılaştırıldığında belirgin farklılaşmalarolduğunu göstermektedir. Bu veriler arasında özellikle kimi bölümlerde çok yüksek olan öğretim üye ve görevlisi başına düşen öğrenci sayıları en önemli sorunolarak karşımıza çıkmaktadır. Yeni kurulan bölümler akademik kadrolarını gerektiği gibi oluşturamadan YÖK tarafından yüksek sayıda öğrenci almaya zorlanmaktadır. Öğretim üye ve görevlisi yetiştirmek amacıyla araştırma görevlilerinin yurtdışına ve doktora programları bulunan üniversitelere eğitime gönderilmeleri olumlu bir adım olmakla birlikte, bugün az sayıda öğretim üye ve görevlisi ile çok sayıda öğrencinin eğitiminin sürdürülmesi mimarlık eğitiminin niteliği açısından önemli bir sorundur.
Mimarlık bölümlerinin fiziksel ortamlarındaki farklılıklar, kimi bölümün kendine ait bir binası olmaması, merdiven altı, koridor gibi doğal ışık kalitesinin yetersiz olduğu mekanların bile stüdyo olarak değerlendirilmesi; ayrıca kütüphane, laboratuvar gibi olanaklardaki dengesizlikler de Türkiye’deki mimarlık eğitiminin çözülmesi gereken sorunlarıdır.
AB-GATS süreci ve AB Sekreteryası gündeminde bulunan “Mesleki Yeterliklerin Tanınması Hakkında Kanun Tasarısı” Mimarlık alanında ilgili ülke ve kurumları üç yeni kavramla buluşturacaktır. Bunlar “Hizmetlerin Serbest Dolaşımı”,“Eğitimde Esneklik-Saydamlık, Öğrenci-Öğretim Elemanı Değişimi ve Hareketlilik” ile “Eğitim ve Meslek Uygulamasında Kalite Güvencesi”dir. Birbiriyle ilişkili bu üç konu, Anayasa’nın 135. maddesinde belirtilen “güvenli ve nitelikli bir çevrede yaşam hakkı”nın sağlanmasında anahtar rol oynayacaktır. Bu kapsamda Türkiye’deki mimarlık lisans ve lisansüstü eğitiminin yukarıda belirtilen sorun ve çelişkilerinden arındırılması kaçınılmaz gözükmektedir.