1 / 44

TÜRKİYE’DE VERGİ ADALETİ

TÜRKİYE’DE VERGİ ADALETİ. Doç. Dr. Mustafa Durmuş Gazi Üniversitesi İİBF Maliye Bölümü Öğretim Üyesi. Türkiye’de vergilemede adalet tartışılırken yanıtlanması gereken asıl soru: Türkiye’de vergiyi asıl olarak hangi sosyal sınıflar ödüyor?

Download Presentation

TÜRKİYE’DE VERGİ ADALETİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TÜRKİYE’DE VERGİ ADALETİ Doç. Dr. Mustafa Durmuş Gazi Üniversitesi İİBF Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Durmuş

  2. Doç. Dr. Mustafa Durmuş Türkiye’de vergilemede adalet tartışılırken yanıtlanması gereken asıl soru: Türkiye’de vergiyi asıl olarak hangi sosyal sınıflar ödüyor? Kamu harcamaları hangi sosyal sınıflara hizmet ediyor? Yani verginin yükü kimlerin üzerinde, devlet hizmetlerinden kimler yararlanıyor?

  3. Vergi yükü Doç. Dr. Mustafa Durmuş Türkiye’de toplam vergi yükünün 2013 için % 24 yakın olması hedefleniyor. Ancak resmi vergileri ilave olarak 10’un üzerinde kayıt dışı vergivar. Bunlar; Döner sermaye hasılatları, ayni askerlik hizmeti, kamu personeli özel emeklilik sandıkları gelirleri ve işletmelerinin karları, fon ve benzeri adlarla tahsil edilen diğer merkezi gelirler, kamu vakıf gelirleri ve işletmelerinin karları, mahalli idareler işletmelerinin kârları, KİT kârları. Yani devlet her yıl işçiler/emekçiler tarafından yaratılan artı değerin ortalama üçte birine el koyuyor.

  4. Türkiye’de vergi yükü emekçi sınıfların üstünde Doç. Dr. Mustafa Durmuş 1. Bu vergiler ağırlıklı olarak KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergiler biçiminde. Bu tür vergiler geniş yığınların kullandığı her türlü mal ve hizmet üzerinden alınırlar. Genelde bunlarda muafiyetlere yer verilmez ve artan oranlı olarak düzenlenmezler, halkın üzerinde kalırlar.

  5. 2013 MYB Gelirlerinin dağılımı Doç. Dr. Mustafa Durmuş

  6. Türkiye’de vergi yükü emekçi sınıfların üstünde Doç. Dr. Mustafa Durmuş ÖTV, KDV vergiler adaletsizdir. Çünkü; Regresifler, yani düşük gelirliler bu yükü daha ağır, yüksek gelirliler daha hafif hissederler (benzinde ve sigarada ÖTV). Kolayca yansıtılırlar, yani yasal mükellef vergiyi tüketicilere yansıtır. Enflasyon arttığında bu vergiler de arttığından böyle dönemlerde halkın üzerindeki yük de artar. Et, süt, eğitim, sağlıkta KDV : % 8, Pırlanta, elmas gibikıymetli taşlar ve külçe altın KDV’den istisna tutuluyor (vergi yok),

  7. Doç. Dr. Mustafa Durmuş 2. Sistemin üçte birini oluşturan dolaysız vergilerin yükü de emekçilerin üzerinde

  8. Mükellef sayılarıGelir İdaresi Başkanlığı, www.gib.gov.tr Doç. Dr. Mustafa Durmuş

  9. Gelir ve kurumlar vergisinin toplam vergi hasılatındaki payı (%)www.muhasebat.gob.tr Doç. Dr. Mustafa Durmuş

  10. Gelir vergisinin bileşenleriMuhasebat Genel Müdürlüğü, www.muhasebat.gob.tr, Gelir İdaresi Başkanlığı Faaliyet Raporları Doç. Dr. Mustafa Durmuş

  11. Gelir vergisinin bileşenleriMuhasebat Genel Müdürlüğü, www.muhasebat.gob.tr, Gelir İdaresi Başkanlığı Faaliyet Raporları Doç. Dr. Mustafa Durmuş % 19’luk bir paya sahip olan gelir vergisinin % 91’i stopaj, % 5,6’sı beyan ve binde 6’sı basit usulle toplanacak. Stopajın % 67’8i ücret stopajları. Böylece dolaysız vergilerin üçte ikisini oluşturan gelir vergisinin de en büyük kısmı emekçiler tarafından ödenecek. Sermaye geliri elde eden ve sayıları 1,8 milyonu bulan beyannameli mükellefin ödedikleri gelir vergisinin toplam vergi gelirleri içindeki sadece payı % 1.

  12. Sermayenin vergi yükünün düşüklüğünün üç nedeni Doç. Dr. Mustafa Durmuş 1. Vergi kaçakçılığı: 2003-2009 döneminde yapılan % 3’ lük bir denetimin sonuçlarına göre Gelir vergisinde kaçak oranı : % 234, Kurumlar vergisinde % 145, KDV’de % 13, ÖTV’de % 12 ve genelde % 21. 2.Vergi uzlaşmaları ve vergi afları: Uzlaşmalar ile vergi aslının % 92’sinden ve vergi cezalarının % 99.9’undan vaz geçildi (2010). 3. Yaygın muafiyetler, istisnalar, vergi indirimleri ve ertelemeleri (vergi harcamaları).

  13. Uzlaşma birimlerince vaz geçilen vergi aslı ve vergi cezaları (%)GİB Faaliyet Raporu 2011 Doç. Dr. Mustafa Durmuş

  14. Muafiyetler, istisnalar ve indirimler Doç. Dr. Mustafa Durmuş Bu yasal matrah daraltıcı uygulamalardan yararlananların vergi yükü düşüyor. Yalnızca ücretliler için; ► Ayda 73 lira ile 125 lira arasında değişen bir asgari geçim indirimi uygulaması var. Ücretliler için ayrıca ; ► Sakatlık indirimi ( 2013 için aylık 190 ile 800 TL arasında), ► Beyan edilen gelirlerinin % 10’unu geçmemek kaydıyla eğitim ve sağlık kurumlarına yapılan ödemelerin matrahtan düşebiliyorlar, ► Beyan edilen gelirlerinin yüzde 10’unu ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak koşuluyla, bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarını da vergi matrahından indirilebiliyorlar (şahıs sigorta primlerinde bu oran yüzde 5).

  15. Muafiyetler, istisnalar ve indirimler Doç. Dr. Mustafa Durmuş Ancak bu kolaylık sadece ücretliler değil beyanname veren faiz geliri dâhil tüm sermaye geliri sahipleri, tüccar ve sanayiciler için de geçerli. Ayrıca ücret gelirlerinin tamamına yakını beyan edilmeden, stopajla vergilendirildiğinden bu indirimden faydalanan ücretli yok denecek kadar az. Gerçekte ücretliler bu indirimden yararlanamıyor. Asgari geçim indirimi uygulaması Türkiye’de ücretlerin fiiliyatta net olarak müzakere edilip belirlenmesi nedeniyle asıl olarak işverenlerin işine yarıyor. İşverenlerin büyük bir kısmı bu indirimi işçinin ücretine yansıtmıyor. Sakatlık indiriminden ise serbest meslek sahipleri ve basit usule tabi olanlar da faydalanıyorlar.

  16. Muafiyetler, istisnalar ve indirimler Doç. Dr. Mustafa Durmuş Sermaye geliri sahiplerine sunulan imkanlar; ► Sermaye geliri elde edenler çok sayıda harcama kalemini masraf yazabiliyor, böylece vergi matrahını küçültebiliyorlar. ► Ayrıca son derece cazip muafiyet, istisna, indirim ve ertelemeden yararlanabiliyorlar(örneğin enflasyon indirimi). Öyle ki geriye dönük vergi iadesi dahi alabiliyorlar. ► Sermaye şirketlerinin % 30 olan kurumlar vergisi oranı 21 Haziran 2006 tarihinde % 20’e indirildi. Bu indirim, geriye dönük olarak 1 Ocak 2006’dan başlatıldı. Bu sayede, şirketlere ödedikleri % 30 geçici verginin 10 puanı mahsup yoluyla iade edildi. Vazgeçilen verginin altı aylık faturası da 2 milyar TL oldu. Bu uygulamadan yararlanan şirketlerin başında ise yabancı bir gruba satılan Türk Telekom A . Ş. geliyor.

  17. Muafiyetler, istisnalar, indirimler ve vergi ertelemeleriVergi harcamaları Doç. Dr. Mustafa Durmuş 2013 bütçesinde 116 kalemde yer alan vergi harcaması tutarı 22,4 milyar olarak öngörülüyor. Her yıl giderek artan miktarda verginin, sermaye geliri elde edenlerden alınmasından vazgeçiliyor. Ancak vergi kanunları dışında yer alan mevzuatla düzenlenen ve bütçenin ekinde yer almayan onlarca kanun ile öngörülen (örneğin Petrol Kanunu ) vergi harcaması açıklananlardan çok daha fazla. Yani sermayeye tanınan vergisel imkân bütçede sıralananlardan çok daha fazla.

  18. 2013 bütçesi: Yüzü sermayeye sırtı ise halka, emeğe dönük bir bütçe Doç. Dr. Mustafa Durmuş Bütçeden yoksullara ve köylülere yapılan yardımlar ve destekler bütçenin toplamda % 3 ya da 4’ünü ancak buluyor. Örnek: Son 9 yıl boyunca (2012 ve 2013 hariç) Sosyal Yardım Dayanışma Fonu aracılığıyla yoksullara yapılan yardımlar ortalama 2 milyon lirayı bulmadı. 2013 yılı Bütçesinde toplam tarımsal desteklemeler ele alındığında bu oran % 0.83’dür. Topraksız köylüler ve tarım işçileri de destek kapsamı dışında. Arazileri tapulu olmayan küçük çiftçiler Çiftçi kayıt Sistemi’ne kayıtlı olmadığından bu desteklerden yararlanamıyor. Tarımsal desteklerden asıl yararlananlar büyük çiftçiler.

  19. Vergi adaletsizliği- neo liberalizm Doç. Dr. Mustafa Durmuş Türkiye’de vergi politikası;1980’li yılların başından bu yana uygulanan neo liberal birikim stratejisinin bir ayağı olarak; küreselleşme ile uyumlu bir biçimde uluslararası sermayenin serbest dolaşımına yardımcı olmak, piyasaların ve kârlılığın artmasın yardımcı olmak ve kamu borcunun sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik olarak tasarlandı.

  20. Vergi adaletsizliği- neo liberalizm Doç. Dr. Mustafa Durmuş Vergilemenin yeniden bölüşüm, kalkınma gibi amaçlarla bağı koparıldı. Vergileme, sadece kapsamı daraltılan devletin neo-liberal dönüşümleri sağlamaya dönük faaliyetlerinin finansmanıyla sınırlı tutuldu. Neo-liberal vergileme politikaları altında teşvik ve sübvansiyonlarla sermayenin üzerindeki vergi yükü emekçilerin üzerine kaydırılırdı.

  21. AKP İKTİDARINDA Doç. Dr. Mustafa Durmuş Ancak bu süreç AKP döneminde çok daha hızlı ve pervasızca ilerletildi. Artan oranlı gelir vergisi tarifesi düzleştirildi, basamak sayısı 6’dan 4’ e indirildi. Ücretliler lehine 5 puan indiriminden vazgeçildi. Özel indirim uygulamasından vazgeçilerek daha ziyade patronların işine yarayan “asgari geçim indirimi” uygulamasına geçildi. «Nereden buldun» uygulamasına son verildi? Düşük ücretli, örgütsüzleştirilmişve güvencesiz emek stratejisine uygun olarak verginin yükünün bütünüyle emekçilerin sırtına bindirilmesiyle Türkiye dünyanın en adaletsiz vergi sistemine sahip ülkelerinden biri oldu.

  22. Emekçinin dolaysız vergi yükü : % 70 Doç. Dr. Mustafa Durmuş

  23. Kâr payından alınan gelir vergisinin yükü : % 26 Doç. Dr. Mustafa Durmuş

  24. BANKALAR ÜZERİNDEKİ EFEKTİF VERGİ YÜKÜ (2011) Doç. Dr. Mustafa Durmuş

  25. BÜYÜK ŞİRKETLER ÜZERİNDEKİ EFEKTİF VERGİ YÜKÜ (2011) Doç. Dr. Mustafa Durmuş

  26. Esnaf ve Sanatkârların Vergilendirilmesi Doç. Dr. Mustafa Durmuş

  27. Basit Usul / Toplam Gelir Vergisi (Tahakkuk ve Gerçekleşme / Gelir vergisi içindeki % payı)www.muhasebat.gov.tr Doç. Dr. Mustafa Durmuş

  28. Gerçek ve basit usulde mükellef başına ödenen gelir vergisi (TL)www.muhasebat.gov.tr www.gib.gov.tr Doç. Dr. Mustafa Durmuş

  29. Özetle Doç. Dr. Mustafa Durmuş Yılda ortalama 5000 TL civarında bir kesintiye uğrayarak gelir vergisi ve sosyal güvenlik payı katkısı ödeyen asgari ücretli var. Bu tutarın onda birini bile ödemeyen bazı meslek grupları var. Beyanname usulüyle vergi veren sermaye geliri elde edenlerin ödediği gelir vergisinin toplam vergiler içindeki payının sadece % 1, Basit usule tabi yaklaşık 700.000 mükellefin ödediği gelir vergisi tutarının sadece binde 1 Kurumlar vergisinin payının sadece % 10, Ücretlilerin ödedikleri gelir vergisinin payı % 13’ün üzerinde. Bu vergi yükünün adaletsiz dağıldığının ve Türk Vergi Sisteminin adaletsizliğinin net bir göstergesidir.

  30. Net Mali yansıma : Vergileri kim ödüyor? Kamu hizmetlerinden kim faydalanıyor? Doç. Dr. Mustafa Durmuş Net vergi yükü önemli. Çünkü vergi nedeniyle gelebilecek bir yük sadece bireylerin ödedikleri vergilerle değil, aynı zamanda bireylere yapılan transfer, sübvansiyon/refah ödemelerinin ve doğrudan sunulan kamusal mal ve hizmetlerin faydalarının varlığı ve büyüklüğüyle de şekillenir. Böylece örneğin, gelir vergisi oranı göreli olarak yüksek bir ülkede, bütçeden sağlanan bu tür refah ödemeleri de yüksekse, net yük nispi olarak düşük kalır. Kamusal mal ve hizmetlerin faydalarının nasıl yansıdığının bilinememesi sorunu var. Başta askeri harcamalar, sermaye sübvansiyonları ve teşvikler olmak üzere, bazı kamusal harcamaların toplumun değişik sınıflarına nasıl yansıdığının hesaba katılması gerekli.

  31. Vergilemede adalete kuramsal yaklaşımlar Doç. Dr. Mustafa Durmuş Burjuva iktisat ve maliye anlayışı: ► Faydalanma Kuramı ► Ödeme Gücü Kuramı ► Eşit fedakarlık Kuramı Marksist vergileme anlayışı

  32. Faydalanma kuramı: Vergi adaletiVergiyi kamu hizmetlerinden yararlanmaya göre almaktır Doç. Dr. Mustafa Durmuş A. Smith (Ulusların Zenginliği): «Herkes devlet faaliyetlerinin finansmanına onun kendilerine sunduğu fayda ile orantılı bir şekilde katılmalıdır». Bu kuramın kökü neo-klasik ‘gönüllü değişim’ ya da ‘piyasa-fiyat teorisi’ dir. Kuram vergilemede adaleti, “hizmetin bedelini onu kullanana ödetmek” olarak tanımlar. Bu nedenle de genel bir vergilemeden ziyade hizmetlerin fiyatlandırılmasını savunur (harçlar vb).

  33. Vergi adaletiVergiyi kamu hizmetlerinden yararlanmaya göre almaktır Doç. Dr. Mustafa Durmuş Bu kuram vergilerin devletin zora dayalı gücüyle alındığı gerçekliğini inkar eder. Devletin sınıfsal kimliğini örter. Sosyal adalete terstir: İnsanların kamusal hizmetlerden faydalanabilmesini vergi ödemelerine bağlamak adil değildir. Zira, kamusal mal ve hizmetlere en çok ihtiyaç duyanlar ödeme gücü en az olan yoksullar ve emekçilerdir.

  34. Ödeme Gücü Kuramı: Vergi adaleti Herkesin ödeme gücüne göre vergi vermesidir Doç. Dr. Mustafa Durmuş Vergi, insanların ne kadar vergi ödeyebileceklerine göre, yani ödeme güçlerine göre alınmalı. Bir vergi havuzu oluşturulur ve ödeme gücü eşit olanlar eşit, eşit olmayanlar farklı miktarda bu havuza katkıda bulunurlar. Hiç ödeme gücü olmayanlar katkıda bulunmazlar, ama bu havuzun finanse ettiği hizmetlerden yararlanırlar.

  35. Ödeme Gücü Kuramı: Vergi adaleti Herkesin ödeme gücüne göre vergi vermesidir Doç. Dr. Mustafa Durmuş Herkesin ödeme gücüne göre vergi vermesi halinde herkesin devlet üzerinde eşit hakka sahip olacağı, yani devletin herkes için var olduğu algısı da güçlendiriliyor. Oysa devlet sınıflar üstü değil. Sınıfsal bir bakış açısı olmaksızın farklı vergileme ilke, sistem ya da önerilerinin göreli adaletini değerlendirmek mümkün değil.

  36. Musgrave / Sosyal Demokrasi (1960’lar) (Bütçe Yansıması) Doç. Dr. Mustafa Durmuş Kamu bütçesinden yoksullara, düşük gelir gruplara sosyal transferler yapılarak gelir bölüşümü iyileştirilebilir. Bu transferler, emeklilik, sosyal güvenlik, sosyal sigorta, işsizlik, yoksulluk yardımı şeklindeki doğrudan transferler olabileceği gibi; Ücretsiz kamusal eğitim ve sağlık, sosyal konut sunumu şeklindeki vatandaşların yaşam standartlarını yükseltecek dolaylı kamusal mal ve hizmet sunumları olabilir. Bu hizmetlerin finansmanı üst gelir gruplarından artan oranlı bir biçimde alınan vergilerle karşılanır.

  37. Marksizm’de vergi yorumu:Verginin kaynağı artı değer Doç. Dr. Mustafa Durmuş Ana akımın her iki kanadı da vergilerin emek gücü tarafından yaratılan artı değer üzerinden alındığı ve aslında vergilemenin bir soygun olduğu gerçeğini gizler. Artı değer, işçilerin ödenmemiş emek zamanlarının birikimli bir ürünüdür. Kapitalist toplumda, artı değere kapitalistler tarafından el konulur. Kapitalistin kârının kaynağı artı değerdir.

  38. Marksizm’de vergi yorumu:Verginin kaynağı artı değer Doç. Dr. Mustafa Durmuş Kâr üzerinden alınan kurumlar vergisi ve / veya kâr dağıtımı üzerinden alınan gelir vergisi aslında, kapitalistin işçiden gasp ettiğinin devlet ile paylaşılmış kısmıdır. Devlet bu vergilerle sermaye birikimini kolaylaştırıcı ve bu eylemini meşrulaştırıcı işlevini yerine getirir.

  39. Marx:Adil vergileme söylemi sömürüyü gizlemeye hizmet eder Doç. Dr. Mustafa Durmuş Marx( Fransa’da sınıf mücadeleleri ve L. Bonapart’ın18. Brumeri): «Vergi alanındaki mücadele sınıf mücadelesinin en eski biçimidir. Bu nedenle devletin, verginin sınıfsal içeriğini ve bu sınıfsal ayrışmanın sömürücü doğasını örtbas edebilmek için eşitlikçi bir vergileme söylem ve biçimini yerleştirmesi gereklidir». Tarih bize devletlerin vergi sömürüsünü gizleyemediği ya da onu ideolojik olarak haklı gösteremediği dönemlerde vergi isyanları üzerinden sınıf ayaklanması riskinin olduğunu gösterdi. Yakın tarih ayrıca, devletin mali sorunlarının artmasıyla politik krizlerin doğabileceğini gösterdi (Yunanistan vs).

  40. Sonuç Doç. Dr. Mustafa Durmuş Her türden adaletsizliğin ve eşitsizliğin temel nitelik olduğu kapitalist sistemde vergilemede adaletin sağlanabilmesi ütopik bir durumdur. Örneğin kamusal hizmetlerin artan oranlı vergileme ile karşılanması yüzeysel olarak bedeli patronlara ödetmenin en iyi yolu gibi görünse de bu doğru bir çözümleme değil. Ayrıca kriz koşullarında artan oranlı vergileme ve sosyal devlet bir ütopyadan ileri gidemez. Son 20 yıldır emekçilerin kazanımları Avrupa’nın sosyal demokrasi ile yönetilen ülkelerinde dahi geri alınıyor.

  41. Sonuç Doç. Dr. Mustafa Durmuş Diğer yandankapitalist sistem içinde yaşıyoruz. Emekçilerin, emek örgütlerinin, sosyalistlerin vergileme konusundaki genelilkesi; halkın, emekçilerin üzerindeki yükü arttıran her türlü düzenlemeye karşı çıkarken, bu yükü azaltanları desteklemek olmalıdır.

  42. Sonuç Doç. Dr. Mustafa Durmuş Emekçiler için, kapitalist egemenlerin kendi hükümetleri için vergi toplamayı nasıl örgütlediğinintemel bir önemi yok. Sorulacak soru kimin, ne kadar vergilendiğinden ziyade, kimin ne amaçla vergilediğidir. Zenginin vergilendirilmesi önerisi, popülist bir öneriden öteye gidemez. Zira hepimiz sermayedarların yasal yollardan çok sayıda vergi kaçamağına sahip olduklarını ve bunlardan yararlanmak için nasıl bir danışmanlar ordusu istihdam ettiklerini biliyoruz.

  43. Sonuç Doç. Dr. Mustafa Durmuş Bu nedenden ötürü ilkesel olarak sosyalistlerin ‘şu vergiler yükseltilsin’ ya da ‘şu vergiler düşürülsün’ şeklinde bir vergi programları yoktur. Sosyalistler, işçiler, emekçiler ve halklar üzerindeki tüm vergilere karşıdırlar. Zenginlerin daha fazla vergilendirilmesini savunarak uzun erimde işçi sınıfının kapitalistleri yenme şansı yoktur. Hiçbir vergi reformu karşı karşıya olduğumuz gücün sınıfsal karakterini değiştiremez.

  44. Sonuç Doç. Dr. Mustafa Durmuş Son olarak; Kapitalistlerin kârını ve gücünü oluşturan şey, biz emekçilerin yarattığı, ama onların el koydukları artı değerimizdir. Yani bize sağlık hizmeti, eğitim hizmeti ve sosyal güvenlik olarak sundukları şey bizzat bizim ürettiğimiz değerlerdir. Emekçilerin iktidarı işçileri vergilendirmeyecektir. Böyle bir iktidar, işçi sınıfının yaratacağı zengin kaynaklarla tüm topluma yaşam boyu eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi hizmetleri vergisiz sunabilecek bir imkana sahip olacaktır.

More Related