280 likes | 711 Views
BASINDA ÇOCUK İSTİSMARI HABERLERİ. 17 Aylık Bebeğe Tecavüz. YA HAPİS YA HORMON İLACIYLA HADIM ETME.
E N D
YA HAPİS YA HORMON İLACIYLA HADIM ETME Gölge "Bunların tedavisi güç. Ya hapse atılıyor ya da hormon ilaçlarıyla hadım ediliyor" dedi. Hadım etme çözümü şu anda bazı Avrupa ülkeleri ile ABD'deki sekiz eyalette uygulanıyor. İngiltere'de ise bir bebek tecavüzcüsü müebbet yedi. TALİHSİZ BEBEK HAVALE GEÇİRDİ Üç kişinin tecavüzüne uğrayan talihsiz bebek, kaldığı yuvada havale geçirdi. Hemşirenin kucağında bayılan N.N. hastaneye kaldırıldı. Bir hafta hastanede kalacağı açıklanan bebeğin serbest bırakılan annesi ise kayıplara karıştı.
Batıda cezası hadım ya da müebbetİzmir'de defalarca tecavüze uğrayan 17 aylık bebeğin başına gelenler tıp dünyasını da şaşırttı. Çünkü literatüre pedofili (küçük yaştaki çocukların cinsel istismarı) adıyla giren bu sorun 8-12 yaşındaki çocukları hedef alıyor. 17 aylık bir bebek üzerinde yaşanması dünyada bile ender olarak kabul ediliyor. Cinsel Saldırıda Suçlu Profili araştırması ile pedofiller üzerinde de araştırma yapan İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'nden Psikolog ve Adli Bilimler Uzmanı Dr. Belma Gölge, hastalıkla ilgili şunları söylüyor: "Pedofili suçu ortadan kaldıracak bir akıl hastalığı değil. Bu kişilerde cinsel açlık olması gerekmiyor. Farklı heyecan arayışındakiler, istismarcı kişilikler olabilir. Genellikle eşleriyle cinsel yaşamlarında sorun vardır. Cinsel birleşme sırasında eşinden çocuk gibi konuşmasını isteyenlere bile rastlanabilir." Gölge, bu kişilerin kendi çocuğunu taciz etmek için çocuk sahibi olabileceğini, genellikle çocuk sahipleriyle evlenmeyi tercih ettiklerini de belirtiyor. Dr. Gölge, bazı Avrupa ülkelerinde ve ABD'de bu suçu işleyenlerin önüne iki seçenek sunulduğunu söylüyor: "Ya hormon ilaçlarıyla hadım ediliyorlar ya da cezaevine gidiyorlar. Hadım eden ilacın kanserojen etkisi tartışılıyor." Bu tedavinin öncülerinden Teksas Üniversitesi'nden Dr. Paul A. Walker, aslında kadınlarda doğum kontrolünü sağlayan yapay bir kadın hormonu kullanıyor. Bu hormon erkeklerde cinsel istek ve şiddeti körükleyen testosteron hormonunun üretiminiazaltıyor. Yöntem ABD'de 8 eyalette uygulanıyor. Tennessee eyaletinden Sahhoh Coleman da (21) 6 yıl önce kimyasal olarak ilacı almayı kabul edenlerden. İnternette tanıştığı küçük kızlarla buluşan ve bazılarıyla cinsel ilişkiye giren Coleman, suçunu kabul ederek ilacı aldı ve ömür boyu hapis cezasından kurtuldu.
İNGİLTERE'DE MÜEBBET İngiltere'de annesi eşya taşırken bakmak için kendi evine aldığı 3 aylık bebeğe tecavüz eden 40 yaşındaki Alan Webster ömür boyu hapse mahkum edildi. Webster'e yardım eden kız arkadaşı Tanya French de 5 yıl hapse mahkum oldu. Olay uluslararası çocuk pornografisini takip eden emniyet güçlerinin İngiliz polisini, Alan Webster'in internet aracılığıyla çocuk pornosu topladığı yolunda uyarmasıyla ortaya çıktı. Webster'in evine baskın yapan polis, evde 12 haftalık bebeğe tecavüz görüntülerini buldu.TÜRKİYE'DE 33 YIL HAPİS Bu olayda tecavüzcülere en az 15 yıl olmak üzere 33'er yıl hapis cezası verilebilecek. Tecavüzle suçlanan 3 kişi TCK'nın "çocukların cinsel istismarı" başlıklı maddesiyle yargılanacak. 1.5 yaşındaki çocuğa tecavüz edenlere verilecek cezanın yeterli olup olmayacağı tartışmalarını da beraberinde getirdi. AK Parti İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz ve Adana Milletvekili Zeynep Tekin Börü ise çocuklara tecavüz edenlere verilen cezalarda artış istedi. • Sabah
Bebek Tecavüzcüleri Serbest 17 aylık bebeğe tecavüzden tutuklanan sanıklardan ikisi serbest kaldı. İzmir'in Menderes İlçesi'nde, olay tarihinde 17 aylık olan N.N.B.'ye işkence ve tecavüz ettikleri iddiasıyla, tutuklu yargılanan anne F.B. 5 yıl, Y.V. ise 21 yıl hapis cezasına çarptırılırken, diğer sanıklar M.D., A.A. beraat etti. Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi SHÇEK'in davaya müdahil olma isteğinin yerine getirilmediği gerekçesiyle kararı bozdu. Dava pazartesi günü yeniden görülecek. Menderes İlçesi'ne bağlı Yeniköy'de oturan, para karşılığı erkeklerle birlikte olduğu ileri sürülen 36 yaşındaki F.B.'nin, geçen yıl 27 Ekim'de, sürekli ağlayıp fenalaşınca Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdüğü bebeği N.N.B.'de yapılan muayenesinde şiddet ve tecavüz bulguları belirlenmişti. Adli Tıp Kurumu da bu yönde rapor vermişti. Jandarma anne F.B. ile aynı evde birlikte kaldığı 40 yaşındaki M.D., 41 yaşındaki Y.V. ve bekçilik yapan 69 yaşındaki A.A.'yı gözaltına almış ve hepsi de tutuklanmıştı. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun, velayetin iptali için açtığı dava da hemen karara bağlanıp minik N.N.B.'nin velayeti anne ve babasından alındı.
İzmir 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 22 Ocak 2007'de yapılan son duruşmada, hakkında ‘eziyet etmek’ suçundan 8, ‘cinsel istismara yardımcı olmak’ suçundan 15 olmak üzere toplam 23 yıl hapsi istenen anne F.B. ile ‘çocukların cinsel istismarı’ suçundan 20'şer, ‘müstehcen yayın bulundurmak’ suçundan 4'er yıl olmak üzere toplam 24'şer yıl hapis cezası verilmesi istenen diğer tutuklu sanıklar M.D., Y.V. ve tutuksuz sanık A.A. ile SHÇEK avukatı Pınar Mekli, katıldı. Sanıklar suçlamaları reddetti. Mahkeme sanıklardan Y.V.'ye, ‘Cinsel istismarda bulunmaktan’ 15 yıl, ‘Beden sağlığını bozmaktan’ 5 yıl, porno CD bulundurmaktan 1 yıl olmak üzere toplam 21 yıl hapis, anne F.B.'ye, eziyet etmekten önce 6 yıl daha sonra duruşmalardaki iyi hali nedeniyle 5 yıl, tutuklu sanık M.D., tutuksuz yargılanan A.A.'nın beraatine karar verdi. SHÇEK avukatı Melki, kararı temyiz etti. Dosyayı inceleyen Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi, davayı esastan bozdu. Yargıtay, mahkeme süresince küçük bebeğin koruma altına alındığına dair karar getirildikten sonra, SHÇEK Genel Müdürlüğü vekilinin davaya katılma talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle kararı bozdu. Sanıklar pazartesi günü tekrar hakim önüne çıkacak.
YORUM: Bu haberde cinsel ve fiziksel istismarın olduğunu görüyoruz. Çocuğun daha çok küçük yaşta olmasından ve aile içi cinsel istismardan dolayı defalarca tecavüze uğramasına sebep olmuştur.Bu olaya öz annesinin sebep olmasıda insanın tüylerini ürpertmektedir.Bu olay bebeğin ileriki hayatında çok büyük yaralar açmıştır.Derste de gördüğümüz ‘zedelenmiş cinsellik’ yani cinsel duygular hem de cinsel tutumlar normal gelişimlerinden sapar ve uygun olmayan biçimler alabilir.Haberin devamında suçluların serbest kalındığının söylenmesi devletimizde bu tarz olaylarda kanunsuzluğun çok ileride olduğu görülmekte belli yasalar var ama bu yasaların neden ve nasıl uygulandığı bilinmiyor…
Gaziantep’te üvey baba dehşeti GAZİANTEP’TE hurdacılık yapan 44 yaşındaki İsmet Tozluoğlu, 2 yıldır nikâhsız yaşadığı 41 yaşındaki Güllü T.’nin ilk eşinden olan oğlu 3 yaşındaki M.T.’ye işkence yaptığı ve tecavüz ettiği iddiasıyla gözaltına alındı. Hastaneye götürülen çocuğun tecavüze uğradığı, yediği dayak nedeniyle köprücük kemiğinin kırıldığı, bacaklarında ve kalçasında sigara söndürüldüğü belirlendi. Özgürlük Mahallesi’nde oturan Güllü T. kendisi hamileyken ölen kocasından olan oğlu M.T. ile yaşamını sürdürürken, ‘Oğlum babasız büyümesin’ düşüncesiyle 3 yıl önce tanıştığı İsmet Tozluoğlu ile 2 yıl önce nikahsız yaşamaya başladı. İddiaya göre, Tozluoğlu, son dönemlerde hem nikahsız yaşadığı kadını, hem de üvey oğlunu dövmeye başladı. Dayak ve işkenceye daha fazla dayanamayan Güllü T., oğlunun bacaklarında ve kalçasında sigara söndüren eşini polise şikayet etti. Bunun üzerine harekete geçen polis İsmail Tozluoğlu’nu gözaltına alırken, işkence gören M.T. ve annesi Güllü T.’yi Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’ne götürdü. Evde yapılan aramada 1 ruhsatsız av tüfeği, 4 fişek, 50 santimetre boyunda ucu kanlı bir sopa bulundu.
Yediği dayak nedeniyle yüzünde morluklar oluşan M.T.’nin bacaklarında ve kalçalarında sigara söndürüldüğü, ayrıca fiili livatada bulunulduğu belirlendi. Küçük çocuğun, uğradığı şiddet nedeniyle köprücük kemiğinin kırıldığı da anlaşıldı. Talihsiz çocuk ile annesi, tedavi için Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi.Güllü T., “Son 3 aydır bize işkence yapıyordu. Oğlumun vücudunda sigara söndürüyordu. Oğlum babasız kalmasın diye evlendim. Ama üvey babası ona bir insana yapılmayacak kadar ağır işkenceler yaptı. Kendisinden ayrılacağım” dedi.Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkilileri, hastaneye gelerek olayla ilgili inceleme başlatırken, üvey babanın sorgusu sürüyor.
TECAVÜZLE SUÇLANAN ÜVEY BABA TUTUKLANDI Gaziantep’te üvey oğlu M.T.’ye işkence yaptığı ve tecavüz ettiği iddiasıyla gözaltına alınan İsmet Tozluoğlu, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tozluoğlu’nun polisteki sorgusunda suçlamayı kabul etmediği belirtildi. YORUM: Bu haberde fiziksel istismar ve cinsel istismar birlikte olduğu görülmektedir. Üvey babasının tecavüz ve işkenceye maruz bıraktığı çocuk daha üç yaşında ve annesinin babasız kalmasın diye hiç düşünmeden tanımadığı bir insanla evlenmesini cahillikten başka bir şey açıklayamaz.
İstanbul'da liseliye ormanda tecavüz 15 yaşındaki lise öğrencisi genç kız, evli ve 3 aylık bir çocuk babasının tecavüzüne uğradı.Genç kızı başına taşla vurarak bayılttıktan sonra tecavüz eden evli ve 3 aylık bir çocuk babası hurdacı Hicret K., olaydan 20 saat sonra evinde yakalandı. Korkunç olay şöyle gelişti: 15 yaşındaki M.K., pazartesi akşamı arkadaşlarıyla Küçükçekmece sahiline bira içmeye gitti. Bir süre sonra gruba, gruptan birinin tanıdığı olan Hicret K.(31) katıldı. Geç saate kadar eğlenen gençler, evlerine gitmek için yola çıkarken Hicret K. liseli kıza, "Evine bırakabilirim" dedi. Bunun üzerine ikili yürümeye başladı. Ancak Florya Atatürk Ormanı'na geldiklerinde Hicret K., genç kıza tecavüze yeltendi.
TAŞLA VURUP BAYILTTI M.K. direnince gözü dönmüş saldırgan yerden aldığı bir taşı genç kızın kafasına vurdu ve bayılan kıza tecavüz etti. Kısa süre sonra kendine gelen kız kaçmak istedi. Ancak Hicret K., "Polise gidersen cezaevinden çıkınca seninle hesaplaşırım" diyerek tehdit ettikten sonra kaçtı. Talihsiz liseli kız ise evine giderek durumu ailesine bildirdi. Aile de kızlarıyla birlikte soluğu karakolda aldı. Bakırköy Asayiş Büro dedektifleri de, hurdacılık yaparak geçimini sağlayan evli ve 3 aylık bir çocuğu bulunan Hicret K.'yi evinde kıskıvrak yakaladı. Gözaltına alınan Hicret K., suçlamaları kabul etmedi. Ancak liseli kız tecavüzcüyü teşhis etti. Hicret K. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Genç kız, yaşadığı travma nedeniyle psikolojik tedavi altına alındı. Hicret K.'nin küçük yaştaki bir kıza tecavüz suçundan 1994'te cezaevine girdiği, 2004'te tahliye edildiği tespit edildi. Sabah • http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=327572&comments=all
YORUM: Bu haberde 2 soru aklıma geliyor.1.si evli ve 3 aylık bebeğe sahip olan bir adamın neden böle bir şey yaptığı, 2.si 15 yaşındaki bir genç kızın aslında o hala bir çocuk o saatte alkol kullanmaya neden gider.Cevaplarını vermek gerekirse adamın evliliğinden olan 3 aylık bebeği var.Karısından cinsel doyumunu karşılayamayınca kızı kolay ulaşabileceği cinsel obje olarak görmüştür.Kızın alkole yönelmesi de büyük olasılıkla çok tutucu aile ya da çok serbest bir aileye sahip olması olabilir.Toplumumuzda bu tarz olayların fazla olmasının sebebinin en başında aile yapısı vardır.Haberde de söylendiği gibi ülkemizde bu olayların takip edilmemesi adamın daha işlediği suçu bir kere daha işlemesine olanak sağlamıştır.
KIZ ÇOCUKLARININ HAYATINI HEP PAZARTESİ GÜNLERİ KARARTTI Ali Kemal Tufan, evli ve ikisi kız, üç çocuk babasıydı. Konya’da 9 ila 11 yaş arasındaki çok sayıda kız çocuğuna tecavüz etti, ikisini öldürdü. 19 Haziran’da 9 yaşındaki Emine Dudu’nun kaybolması üzerine başlatılan operasyonda yakalandı. Konya Emniyet Müdürü Salih Tuzcu’nun "Namus" adını verdiği 24 günlük operasyonda, 5 yıl önce kaybolan Ebru’nun da katili olduğu ortaya çıktı. Cezaevindeki üçüncü gününde intihar etmesi, başta maktül yakınları olmak üzere tüm Konya’ya derin nefes aldırdı. Oysa, Tufan bölgedeki birçok çocuk cinayeti ve tecavüz hakkında bilgi sahibiydi. Tufan’ın hayatını Konya’da araştırırken, ilkokul öğrencisi üç kız çocuğuna da pazartesi günleri tecavüz ettiğini keşfettim. Nedenini öğrenmek artık mümkün olmayacak.
Erol ve Gülşen oğlu Ali Kemal Tufan, 1968’de Konya-Karatay İlçesi’ne bağlı Karadona Köyü’nde doğdu. İlkokul mezunu. Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan Tufan Ailesi, içe kapanık bir hayat sürüyordu. Köyde sevilmiyorlar, haklarında dedikodu eksik olmuyordu: Baba Erol’un, köydeki küçük kızlara sarkıntılık ettiği iddia ediliyor, bu nedenle evlerine nadiren misafir geldiği söyleniyordu. Ali Kemal, askerliğini yaptıktan sonra kamyon şoförü oldu. Kendi gibi mavi gözlü eşi Hüsniye (36) ile Konya’da tanıştı. Hüsniye, üvey babasından şiddet görmüştü. Evlenip Konya’ya yerleştiler. Ali Kemal, Zafer Sanayi Sitesi’nde torna tefsiye atölyesi açtı. Kızı Gülşah (16) ile Mukaddes’e (11) çok düşkündü. Karısı ve oğlu Erhan’a (18) çok kötü davranıyordu. Mahalle komşuları, Ali Kemal’in zorbalıklarını kanıksamıştı. "Ev hali" deyip geçiyorlardı.Atölye komşuları ise yanında çalışan oğlu Erhan’a her pazartesi ettiği eziyete dayanamıyordu. Karda kışta, yaz güneşinin altında yalınayak dikiyordu Erhan’ı. Eline beş kilogramlık demir parçası verip havaya kaldırmasını, tek ayaküstünde dikilmesini istiyordu. Erhan bu halde bazen iki saat kalıyordu. Oğlunun kafasına levye, çekiç fırlattığı çok oluyordu. Atölyedeki komşularına mesafeliydi. Sözleri "merhaba"dan öteye gitmiyordu.
Tartışmalarda ikna kabiliyeti yüksekti. Giyim kuşamına düşkündü. Jean pantolon, rengârenk gömlekler giyerdi. Her akşam 19.00’da "Kızım okuldan geliyor" diyerek dükkânı kapatırdı. 1996’da komşusunun karısına tecavüz ettiği iddiasıyla yedi ay hapis yattı. Delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. Eşine, çevresine iftiraya uğradığını söyledi. Hüsniye’yle araları bozuldu. • ASLA ŞÜPHELENMEDİLERAli Kemal ile Hüsniye, Keçeciler Mahallesi’nden Ahmet ve Neriman Çiftçi Ailesi’yle samimi komşu. Çocukları, onların çocukları Fatih (19), Tunahan (17), Ebru Çiftçi (11) ile arkadaş. İlköğretim beşinci sınıf öğrencisi Ebru, 24 Eylül 2001 Pazartesi günü, okuldan eve dönerken Ali Kemal Amca’sıyla karşılaştı. Gel, minibüse bin, deyince şoför mahalline oturdu. Evi geçtiklerinde Ali Kemal’in sevecenliği gitti, kötü sözler söyledi. Evler, kalabalıklar geride kaldı. Ebru ağlamaya başladı. Öyle korktu ki bağıramıyordu. Zaten otomatik kapı da çoktan kilitlenmişti. Kıpırdayamıyordu. Zafer Sanayi Sitesi yakınlarındaki taşocaklarına gelmişlerdi. Minibüs durdu. Ali Kemal, Ebru’yu sertçe tutup yere attı. Okul önlüğünü çıkardı, sonra diğer giysilerini. Ve tecavüz etti. Hiç zaman kaybetmeden ensesinden tutup başını kaldırdı, ipi geçirdi boynuna. Uzun süre sıktı. Ebru’yu sırtüstü çevirdi. Nefes almıyordu. Çöplerin altına gömdü, üstünü taşlarla örttü. Beş yıl boyunca Ebru’dan haber alınamadı. Ailesinin, Konya polisinin çabaları sonuç vermedi.Ali Kemal, komşusunun acısına ortak oldu. "Ebru’yu kaçıranı bulsam öldürürüm" dedi. Aydınlıkevler Mahallesi’nden ev alıp taşındıklarında da Çiftçi Ailesi ile bağlarını koparmadı. Oğulları Tunahan’ın atölyesinde çalışmasını ısrarla istedi. Tunahan, oğluna yaptığı işkenceyi kendisine de yapar korkusuyla kabul etmedi. Fatih ise Ali Kemal’i babası gibi sevdi. Evlerine sık sık gitti, yemeğe kaldı. Her karşılaşmada Ali Kemal Amca’sı Ebru’yla ilgili bir gelişme olup olmadığını sordu.19 Haziran 2006’da Emine Dudu’nun (10) kaybolmasının ardından Konya ikinci kez sarsıldı. Üç gün sonra Ali Kemal’in oğlu Erhan, Fatih’le buluştuğunda çok önemli bir şey söyleyeceğini, ama kimsenin duymaması gerektiğini söyledi. Tam o sırada başka arkadaşları geldiği için anlatmaktan vazgeçti. Fatih’in kulağına eğilip "Babamı öldüreceğim. Hapse girdiğimi duyarsın yakında" dedi.
G.’Yİ ÖLDÜRMEDİĞİNE PİŞMAN OLDU28 Haziran 2004 Pazartesi. Kocasını dört yıl önce trafik kazasında kaybeden Yüksel Tosun (45) ve altı çocuğu, yoksul bir mahallede yaşıyor. G. (9), Ahmet Haşhaş İlköğretim okulu üçüncü sınıfta. Tatil henüz başladı ama küçük kardeşlerine bakmak onun görevi. Onların peşinden sokağa çıktı, az ötedeki çeşmeden su içmeye gitti. İzlendiğinin farkında bile değil.Ali Kemal’in, küçük kızı kandıracağı hikayesi çoktan hazır. Minibüs yavaş yavaş G.’ye yaklaştı. "Sağlık ocağı nerede, çocuğum hasta, hemen bulmam lazım" dedi Ali Kemal. G. eliyle 200 metre ötedeki sağlık ocağını işaret etti. Ali Kemal ısrarcıydı: "Minibüsle gidelim de göster, seni evine bırakırım." G. annesinin kızacağını söylese de minibüse bindi, Ali Kemal’in yanına oturdu. Otomatik kapılar kilitlendi. Sağlık ocağı çok geride kalmıştı. Ali Kemal, benzin almam lazım, diyordu. G. üç benzinci geçtiklerini görünce ağlamaya, yalvarmaya başladı. Ali Kemal’in suratı da sözleri de korkunçlaştı. Ellerini kesmekle tehdit ettiği G.’yi dikenli tellerle çevrili ıssız bir araziye götürdü. Tecavüz etti.Bu kez kurbanını öldürmedi. Olanları kimseye söylememesini tembihledi, evinin yakınlarında bıraktı. G. ile annesi polise olayı önce "taciz" olarak bildirip, tecavüzü ertesi gün anlattı. Ali Kemal’in eşkalini verdi, robot resim çizildi. Minibüsün arkasındaki "Tufan" yazısı, kısa sürede yakalanmasını sağladı. O gün G.’yi öldürmediği için kendine kızan Ali Kemal, delil yetersizliğinden dört ay sonra hapisten çıktı. Çevresine alacak yüzünden iftiraya uğradığını söyledi. Evdeki kavgalar, dayak fasılları şiddetlendi
EMİNE KARNESİNİELİNDEN BIRAKMADI18 Haziran 2006 Pazar gecesi Tufanlar’ın evinde kavga var. Ali Kemal, küçük bir kıza tecavüz etme isteğiyle başedemiyor. Hüsniye’ye savurduğu tekme ve yumruklar şiddetleniyor. Kırmızı ekose gömleğini, jean pantolonunu giyip evden çıkıyor. Minibüsünü çevre yolunun kenarına çekip içki içmeye başlıyor. O pazartesi sabahı, evinden yine çok uzağa, Meram Toplu Konutları Sitesi yakınlarındaki Fen Lisesi Caddesi’ne gidiyor. Bu kez seçtiği kurban, İsmail Hakkı Konyalı İlköğretim Okulu üçüncü sınıf öğrencisi Emine Dudu Ertekin (9).Emine Dudu, 19 Haziran sabahı 7.30’da karnesini almak için evden çıkıyor. 8.10’da karnesini alıyor. Evle okul arasındaki 500 metrenin 300 metresini arkadaşıyla birlikte yürüyor. Marketin bulunduğu köşede onlardan ayrılıyor. Yolda bekleyen Ali Kemal tarafından durduruluyor: "Karnene bakayım küçük." Notlarının parlak olmadığını söyleyip utandırdığı Emine’ye dondurmacıya götürmeyi teklif ediyor. Ebru’yu öldürdüğü çöplüğe götürüyor çocuğu. Minibüs durup, kapı kilidi açılınca Emine kaçmaya başlıyor. Taşlara takılıp düşüyor. Karnesini tutmuş sıkıca. Ali Kemal yetişip kocaman elleriyle yakalıyor. Emine’nin o sabah ilk kez giydiği pembe kalpli elbisesini parçalıyor. Ağlayan çocuğu öfkeyle kollarından tutup kaldırıyor, yüzü- koyun çevirdikten sonra yere atıyor. Tecavüz edip hemen hortumla boğuyor. Ebru’nun gömülü olduğu yerin 200 metre ötesinde yakıyor. Üzerini kömür torbaları ve taşlarla örtüyor. O gün sanayideki dükkanını açmıyor. Eve gidip "Haydi, Mersin’e 15 günlük tatile" diyor. Komşuları, Tufan Ailesi’nin üç gün sonra tatilden dönmelerine pek şaşırıyor.
PAZAR GECELERİ MİNİBÜSÜNDE SIZDI PAZARTESİLERİ OKUL YOLLARINDA TURLADIAli Kemal Tufan’ın mavi önlüklü kız çocuklarına tecavüz etme isteği 2000’de başladı. Bu arzu dayanılmaz hal aldığında eve gelmiyordu. Pazar akşamları minibüsünü otoyol kenarına çekip içki içiyor, geceyi minibüste geçiriyordu. Pazartesi günü şehri dolaşmaya, okul yollarını turlamaya başlıyordu. Avını, tanıksız sakin sokaklardan seçiyordu.
BU SUÇUN CEZASITCK’nın 103. maddesi, Çocukların Cinsel İstismarı başlığını taşıyor. 15 yaşından küçüklere yapılan cinsel istismarın cezası 3 yıldan 8 yıla kadar hapis. 15 yaşından 18 yaşa kadar cinsel suç hile, tehdit ve korkutma suretiyle işlenirse 8-15 yıl hapis cezası veriliyor. Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişimi tehlikeye girmişse 15 yıl hapis, bu cinsel istismar aile fertlerinden, örneğin anne, baba, dayı, amca, ağabeyden geliyorsa ya da çocuğun bakımından sorumlu biri tarafından, örneğin öğretmeni, bakıcısı ya da şoföründen ise ceza yarı oranında artırılıyor.
KONYA EMNİYETİNİN MÜTHİŞ ÇABASIEmine Dudu’nun babası Hamdi Ertekin, içi boşaltılan Endüstri Holding’in eski yönetim kurulu üyesi, eski başkan Mustafa Ertekin de öz amcası. Akla ilk gelen 20 bin öfkeli alacaklının çocuğu fidye için kaçırma olasılığı. Ancak aradan geçen günler, sapık ihtimalini güçlendirir. Konya çalkalanır, yüzlerce ihbar yağar polise ve Emine Dudu’nun ailesine. Konya hassastır, çünkü beş yıl önce kaybolan 9 yaşındaki Ebru Çiftçi de bulunamamıştır. Emine Dudu’yu bulmak için Konya Emniyeti Asayiş bürosu alarma geçer, her yer, şüpheli kişiler didik didik aranır, genel müdürlükten ceset bulan köpek bile getirilir. Ancak sonuç alınamaz. Bir sapık tarafından kaçırıldığı görüşü ağırlık kazanır. Bir öğrenci, Fen Lisesi girişinde park eden beyaz minibüsle yanında bekleyen bir erkeği görmüştür. Ama Konya’da 10 bin beyaz minibüs vardır. Polis arşivinden çocuklara cinsel tacizde bulunan 125 kişi tespit edilir. Bunlardan çocuklara tecavüz eden 75’i ayrılır, polis memurları arasında paylaştırılır. Hepsine tek tek ulaşılıp olay günü nerede oldukları sorulur. Listedeki Ali Kemal Tufan, birinci dereceden şüphelidir. Beyaz minibüsü de vardır. Polis takibine alınır. 30 sivil polis, çeşitli rollerle ziyaretine gider. Kimi müşteri, kimi satılığa çıkardığı evinin alıcısı olur. 10 Temmuz itibarıyla hayatının her saniyesinden polisin haberi vardır.13 Temmuz’u 14 Temmuz’a bağlayan gece yarısı "Bir konuda görüşmek için" Cinayet Masası’na götürülmek üzere evinden alındığında itiraz etmez. Üzerinde, Emine Dudu’yu tecavüz edip öldürdüğü giysileri vardır. Kırmızı ekose gömlek ve jean pantolon. Yol boyunca polis memurlarına hiçbir şey sormaz. Uysal ve suskundur. Geldiğinde beş katlı Asayiş Şubesi’nin tüm ışıkları yanmaktadır. Koridorlar, bürolar polis kaynamaktadır. Sona yaklaştığını, polisin çok şey bildiğini anlamıştır. Cinayet Bürosu Amiri Ertuğrul Güler’in odasına sohbet etmeye götürülür. Güler, hakkında araştırma var ama ne olduğunu anlatmayayım, der. Ali Kemal Tufan, ilk ipucunu verir: "2004’te de aynı iftiraya maruz kalmıştım."Gidebilirsin, dendiği halde, kalıp konuşmak istediğini söyler. Elleri, gömleği terden sırılsıklamdır: "Babam psikolojimi bozdu, psikolojik rahatsızlığım var" der sık sık.Sabaha karşı Tufan sorgu odasına alınır. İki sigarayı art arda içtikten sonra, her şeyi anlatacağım, der. Ebru, Emine Dudu ve G.’ye yaptıklarını, 2003’te 13 yaşındaki bir kıza tecavüz ettiğini ama kimsenin şikayetçi olmadığını söyler. Sıra kızları gömdüğü yeri göstermeye gelir. Saat 04.30’da taşocaklarına gidilir. Ali Kemal ağlamaya başlar. Kız çocuğu olan polislerin uzaklaşmasını ister. Kızların gömülü olduğu yerleri 500 metre uzaktan işaret eder. Ebru’nun iskeleti ile Emine Dudu’nun kısmen yanmış cesedi çıkarılır. Ali Kemal, çözülmüştür: "Bu bir vahşet, kendimden nefret ediyorum. Ölmek istiyorum, rezil oldum!" 14 Temmuz’da çıkarıldığı mahkemede tutuklanır, tek kişilik hücresinde nefret ettiği pazartesiyi yaşamamak için, 16 Temmuz Pazar akşamı kendini asarak intihar eder
http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=4795869 YORUM: Bu haberde söylenebilecek tek şey var adamın kendisini iyi ki öldürmüş olmasıdır.Adamın akli dengesinin yerinde olmadığı apaçık ortada.Akli dengesinin yerinde olmayan bir insanın böyle bir şey yapması olasıdır.Ama yine de devletimizde bu adama benzeyen insanlara ne yapılması gerekildiği ile ilgili sadece kağıt üzerinde var olan bilgiler var.Yasalar çocukların cinsel istismarı diyor bu adamın yaptıklarına ve 15 yaşından küçüklere yapılan cezanın sadece 3-8 yıl olduğunu söylüyor. :(
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (SHÇEK) verilerine göre, son iki yılda çocuklara yönelik cinsel istismar ve kötü muamele nedeniyle aileler hakkında toplam 160 dava takip edildi. • Bunlardan 123'ünü cinsel istismar oluşturdu, 37 aile hakkında da çocuklarına kötü muamele ettikleri iddiasıyla dava açıldı. Verilere göre çocuk taciziyle itham edilenler genellikle eğitimli, düzgün görünüşlü, çocuklarla sıcak ilişkiler kurabilen kişiler. Olguların yüzde 90-95'inde tacizci erkek.Kadınların cinsel tacizci olması nadir rastlanan bir durum.Çocuklara yönelik cinsel istismar nedeniyle son iki yılda toplam 123, ailelerin kötü muamelesi nedeniyle de 37 dava açıldığı bildirildi.Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan (SHÇEK) alınan bilgiye göre, 2005 ve 2006 yıllarında çocuklara yönelik cinsel istismar ve kötü muamele nedeniyle aileler hakkında toplam 160 dava takip edildi. Bunlardan 123'ünü cinsel istismar oluşturdu, 37 aile hakkında da çocuklarına kötü muamele ettikleri iddiasıyla dava açıldı.Çocuklara yönelik cinsel istismar nedeniyle açılan davalarda Ankara, ön plana çıktı. Ankara'da bu nedenle 54, İzmir'de 13, Eskişehir'de 6 dava görüldü.Çocuklarına şiddet uygulayan veya kötü muamele yapan ailelere yönelik en çok dava da İzmir'de açıldı. İzmir'de bu nedenle 15, İstanbul'da 11, Ankara'da 4, Bolu'da da 2 dava görüldü.
TEPKİ YARATAN İSTİSMARLARSon bir kaç yılda bilinen ve kamuoyunda yoğun tepkilere neden olan bazı istismarlar şöyle:-Bolu'da 2004 yılında Çiğdem A, 3.5 yaşındaki kızı S.A'yı dövmüş, ısırmış ve üzerinde sigara söndürerek hastanelik etmişti. Çiğdem A, geçen yıl 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.-İzmir'in Menderes ilçesinde, 1,5 yaşındaki çocuğa yönelik dayak ve tecavüz iddiasının ardından Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün N.N.B'nin velayetinin, ailesinden alınması için çocuk mahkemesine açtığı dava üç günde karara bağlanmıştı. Mahkeme, anne ve babanın velayetini iptal etmişti. Açılan ceza davası sürüyor.-Malatya'da 2005 yılında 6 yaşındaki bedensel engelli B.D, babası A.D tarafından evde baygın olarak bulunarak kaldırıldığı İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde yaşamını yitirmişti. Otopside, B.D'nin vücudunda sigara söndürüldüğü ve darp edildiği belirlenmişti.-Balıkesir'de, 2005 yılında 3 yaşındaki bir çocuk, Müşerref Yırcalı Çocuk Yuvası'nın önüne terk edilmişti. Yüzünde ve kasığında dayak izlerine rastlanan çocuk, yuvaya teslim edilmişti.-Konya'da 2005 yılında 2 yaşındaki kız çocuğunu döverek komaya girmesine neden olduğu iddia edilen Hatice K'nin (22), yıllarca yakınlarının ve kadın tacirlerinin şiddetine maruz kaldığı belirlenmişti.-İzmir'in Altındağ semtinde, 2005 yılında 1,5 aylık bebeğin üvey babası tarafından dövüldüğü iddia edilmişti. Ayşe Ü. (33), 1,5 aylık bebeği Aleyna'nın sürekli ağladığı için Alsancak Devlet Hastanesi'ne götürmüş, doktorlar bebeğin vücudunda morluk ve bazı darp izleri bulmuşlardı. Bebeğin çekilen filminde sol bacağında kırık tespit edilmişti.
Polis Abla ve Abiler, İstismara Açık Çocukları Tiyatroya Götürdü
Polis Abla ve Abiler, İstismara Açık Çocukları Tiyatroya GötürdüKonya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi Tarafından İstismara Açık Çocuklara "Adı Mehmet" İsimli Çanakkale Zaferini Anlatan Oyun İzletildi. • Konya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi tarafından istismara açık çocuklara "Adı Mehmet" isimli Çanakkale Zaferini anlatan oyun izletildi. Merkez Meram İlçe Belediyesi Konevi Kültür Merkezinde sahnelenen oyuna aileleri ile birlikte gelen çocuklara Çocuk Şube Müdürlüğü'nde görevli polislerde eşlik etti. 18 Mart Çanakkale Zaferi Haftası nedeniyle sahnelenen oyunu bazı izleyiciler yer bulamadığı için ayakta izledi. Senaryosunu Münir Karakış'ın yazdığı ve yönetmenliğini Mücahit Bacak'ın yaptığı iki perdelik oyun, Çanakkale Zaferi'ni anlatıyor. • Haber Yayın Tarihi: 15.03.2008 14.49 • YORUM:Şuana kadar gördüğümüz haberlerde istismarları ve istismar sonucu oluşan ihmalkarlıkları gördük.Fakat burada tam tersi istismara açık olan çocuklara destekleyici bir faaliyet gerçekleştirmiş Konya’daki polislerimiz.Sergiledikleri bu tutum herkese örnek olur inşallah.:)