1 / 44

İnce barsak sindirim sindirim sistemi mukozasının %80’nini bulundurmasına

İNCE BARSAK TÜMÖRLERİ. İnce barsak sindirim sindirim sistemi mukozasının %80’nini bulundurmasına rağmen neoplazmaları,hele malign tümörleri oldukça seyrektir. Bunun nedenleri şöyle izah edilebilir. - İnce barsak içeriğinin geçişi hızlı ve mukoza ile temas süresi kısadır

dustin
Download Presentation

İnce barsak sindirim sindirim sistemi mukozasının %80’nini bulundurmasına

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. İNCE BARSAK TÜMÖRLERİ • İnce barsak sindirim sindirim sistemi mukozasının %80’nini bulundurmasına • rağmen neoplazmaları,hele malign tümörleri oldukça seyrektir. • Bunun nedenleri şöyle izah edilebilir. • - İnce barsak içeriğinin geçişi hızlı ve mukoza ile temas süresi kısadır • - İnce barsak içeriğinde karsinojenler nispeten azdır • - Lokal koruyucu mekanizmalar vardır

  2. - Sindirim sistemi tümörlerinin %3’ü , tüm tümörlerinde %1’i ince barsakta görülür. - Sıklıkları kolorektal tümörlerin 30’da biri kadardır. - Seyrek görülmeleri nedeniyle klinisyenler tarafından semptom ve belirtilerinin iyi bilinmesi gerekir. - İnce barsak tümörlerinin çoğunluğu benigndir (Leiomyoma- Adenoma – Lipom – Fibrom – Norofibrom – Ganglıonorom – Hemanjıom – Lenfanjıom)

  3. - Malign tümörlerini ise adenokarsinom karsinoıd, lenfoma, sarkom, stromal tümörler oluşturur. - İnce barsak tümörleri geç semptom verirler - Nispeten yavaş büyürler - İçeriğin sıvı olması nedeniyle parsiyel obstruksiyonda bile geçişe izin verirler - %50’si otopside saptanır

  4. Başlıca semptom ve belirtiler - Bulantı ve kusma - Kramp tarzında karın ağrısı - Kilo kaybı - Melena (genellikle gizli kanama) - Anemi belirtileri - Perforasyon veya obstruksiyonla akut karın tablosu Semptomların başlangıcından tanı konmasına kadar geçen süre 10 ay kadardır - Endokrin tümörlerde flushing diare, respiratuar distres gibi semptomlar öne çıkabilir

  5. Muayenede : Palpable kitle (%25 hastada) karının her yerinde , fakat çoğunlukla orta hatta yakın mobil kitle şeklindedir. - Distal obstrüksiyonda karında distansiyon (%25) - Parsiyel veya total obstrüksiyonda hiperperistaltizm ve metalik sesler

  6. Tanı; - Ayakta direkt grafiler obstrüksiyon ve perforasyon dışında yararlı değildir - Baryumlu ince barsak grafileriyle, hastaların %50 sinde tanı konulabilmektedir - Duedonal tümörler için en uygun endoskopik muayenedir. - Endoskopi ile proximal jejunum da incelenebilir

  7. - Son yıllarda kullanıma giren kapsül endoskopi ile de yüksek oranda tanı konabilmektedir. - Son zamanlarda oral kontrast kullanılarak CT yapıldığında %100 doğru tanıya ulaşılabilmektedir. - Anjiografi ve nükleer sintigrafide kanayan tümörler lokalizasyonunda yardımcı olabilir.

  8. Leiomyom : - İnce barsağın en sık görülen benign tümörüdür. (Tüm benign tümörlerin %20 si) - Erkeklerde ve kadınlarda aynı sıklıkta görülür. - Genellikle GI kanama veya obstrüksiyonla belirirler (Kanama %40-70, obstrüksiyon %25-40) - Leiomyom – Leiomyosarkom ayırımı frozen sectionda zordur. - Tedavi sağlam cerrahi sınırlarla (5cm) rezeksiyonla yapılır

  9. - Lipom : İkinci en sık benign tümördür. %60 ileumdan lokalizedir. %50 si invajinasyona neden olur ve bu nedenle ameliyat edilir Tedavi lokal eksizyon veya segmenter rezeksiyonla yapılır.

  10. - Adenom: • - Nispeten seyrek tümörlerdir • - Genellikle saplı mukozal lezyonlardır • - Bazen invajinasyona neden olabilirler • - Hem sesil hem de saplı adenomlar çoğunlukta duodenumda lokalizedir

  11. Endoskopi hem tanı hemde tedavi için gereklidir. • Villöz adenomların premalign oldukları kabul edilir. • 5 cm den büyük tüm lezyonlarda kanser odağına rastlanır. • Anemi, sarılık, duodenal obstrüksiyon malinite lehine bulgulardır. • Benign lezyonlar lokal exizyonla tedavi edilebilir • Çoğu periampuller yerleşimli olan malign lezyonlar için • pankreatikoduedonektomi gerekir

  12. Hemanjıoma : İnce barsak benign tümörlerinin %10’unu oluşturur. Kapiller kavernöz veya mikst tipte olabilir Multıple görülmeleri daha sıktır Submukozal lezyonlardır %70’i kanamayla belirir. Preoperatif anjıografi lokalizasyon için yararlı olabilir. Tedavi için kanayan segmentin rezeksiyonu yeterlidir.

  13. Lenfanjıom : - Normal lenfatik sisteme akamayan lenfatik sıvının kolleksiyonudur - Büyük hacimlere ulaşıp obstrüksiyona yol açabilir. - Tedavi için segmenter rezeksiyon gereklidir.

  14. Adenokarsinom: - İnce barsak malign tümörlerinin en sık görülenidir - İleri yaşlarda ve erkeklerde biraz daha sıktır - %45 duodenum, %45 jejunum %10 da ileumda lokalizedir - İleumda bol miktarda bulunan IgA salgılayan hücrelerin bu bölümü kanser gelişiminden koruduğuna inanılmaktadır - Nontropikal sprue ve regıonal enteritis ile ilgisi olmakla birlikte genel olarak etyolojisi bilinmemektedir. - Peutz –Jeghers hamartomu da agresif ince barsak kanserinin nedeni olabilmektedir

  15. - Başlıca semptom ve belirtileri - Duodenum kanserlerinde kusma ve sarılık - Daha distal tümörlerde ise karın ağrısı, kusma kilo kaybı ve anemiden ibarettir. - Metastazları lenfatik yolla , kan yoluyla (K.C, A.C ve kemikte) ve peritoneal yolla olur

  16. Tanı konduğunda yarıdan fazlasında lenfatik metastaz, ¼’ünde uzak metastaz bulunur • İnce barsak adenokarsinomun tedavisi lenf nodları ve vasküler pedikülü de içerecek • şekilde cerrahi rezeksiyondur. • Duodenum ve proksimal jejunum tümörleri için ise pankreatikoduodenektomi gereklidir. • Terminal ileumdaki tümörlerde sağ hemikolektomi gerekir • 5 yıllık sağ kalım lenfatik metastaz olmayanlarda %70, olanlarda ise %15 civarındadır

  17. Karsinoıd Tümör ; - İnce barsağın az görülen fakat çok konuşulan tümörlerdendir. Kromofin hücrelerden gelişir - En çok ince barsakta daha az da apendiks, kolon, mide ve rektumda görülür. - Endodermin bulunduğu her yerden gelişebilir, fakat %95 olguda başlangıç sindirim kanalıdır - İnce barsağın daha çok distalinde yerleşir. - %60 Distal ileum - %32 proksimal ileum - %5 jejunum - %3 Duodenum - İnce barsağın da içinde bulunduğu orta barsaktan gelişen tipinde “karsinoıd sendrom” en sık görülür

  18. Yavaş büyüyen tümörler oldukları için uzun süre asemptomatik kalırlar • Aralıklı karın ağrısı (%30) parsiyel obstriksiyona bağlıdır • Kusma, kanama, diare ve karında kitle diğer belirtilerdir • %30 hastada tümör multisentriktir • %25’ ilk tanıda metastazla birliktedir (Lenf nodu ve Karaciğer) • Tedavi için segmenter rezeksiyon veya sağ hemikolektomi gerekir

  19. Karsinoıd sendrom belirtileri çok büyük tümörlerde veya ileri metastatik • hastalıkta görülür. • Bu hastaların çoğunda 24 saatlik idrarda 5- Hidroksi indol asetik asit düzeyi • yüksek bulunur. • Karsinoıd sendrom belirtileri diare, ateş basması, astım ve dispnedir. Bu belirtiler • aşırı serotonin, histamin ve bradikinin salınımına bağlıdır. • - Karsinoıd sendrom varlığında primer ve metastazlar mümkün olduğunca rezeke edilmelidir • Antidiareikler, kalsiyum kanal blokörleri, octreotide ve kemoterapi de karsinoıd • sendromu kontrol altına almak için kullanılabilir

  20. Gastrointestinal stromal tümörler (GIST) • Embriyonel olarak mezodermden köken alan düz kas veya nöral diferansiasyon • gösteren hücrelerden gelişen bir grup benign ve malign tümörün yeni adıdır • Malign GIST (sarkom), ince barsak malign tümörlerinin %15-20 sini oluşturur • Hızlı büyürler ve gerekli ilk belirti intestinal obstrüksiyon ve karında kitledir. • Melena veya kronik kan kaybına bağlı anemi de az değildir. • 50 yaş üzeri hastalarda görülür.

  21. - En iyi tanı aracı CT dir. (Çoğunlukla kitleye yol açtıkları için) - Tedavileri sağlam cerrahi sınırlarla birlikte rezeksiyondur - Metastazları da cerrahi olarak tedavi edilmelidir - Kemo veya radyoterapinin tedaviye katkısı olabilir

  22. Lenfoma ; - GIS lenfomaları tüm lenfomaların %5 ini oluşturur - İnce barsak tümörlerinin ise %25’i lenfomadır - Semptomlar ince barsağın diğer tümörleriyle aynıdır (Karın ağrısı, kusma, kanama bazende perforasyon) - Ateş ve lenfadenopati gibi sistemik belirtiler de eşlik edebilir

  23. Abdominal CT tanı için en önemli yöntemdir. • Kitle ve eşlik eden büyük lenf nodları ince barsağın diğer tümörlerinden • çok lenfomayı düşündürmelidir. • Tedavi için mümkünse rezeksiyon ve adjuvan KT en uygun yöntemdir. • Irrezektabl tümörler için KT ve RT ile de iyi sonuçlar almak mümkündür. • Çöliakhastalığı immünosupresif kullanımı ve AIDS lenfomaya yol açan durumlardır

More Related