E N D
TÜZEL KİŞİ TÜZEL KİŞİ KAVRAMI KİŞİ(ŞAHIŞ) DENİLDİĞİ ZAMAN İLK ÖNCE İNSANLAR AKLA GELİR. ANCAK, HUKUK DÜZENİ, TOPLUMSAL HAYATIN ZORLMASI SONUCU, BELİRLİ ŞARTLAR ALTINDA BAZI İNSAN VE MAL TOPLULUKLARINI DA KİŞİ OLARAK KABUL ETMİŞTİR.FİZİKİ BİR VARLIĞA SAHİP OLDUKLARI İÇİN İNSANLARA GERÇEK KİŞİLER(HAKİKİ ŞAHIŞLAR) DENİR. KİŞİ VE MAL TOPLULUKLARINDAN MEYDANA GELEN TÜZEL KİŞİLERİN İSE BÖYLE BİR FİZİKİ VARLIKLARI YOKTUR. AMA İNSANLAR GİBİ BUNLARINDA SOSYAL HAYATIN BİR GERÇEĞİ OLDUKLARI İNKAR EDİLEMEZ.KİŞİLERİN ORTAK ÇIKARLARINI KORUMA VE ORTAK GEREKSİNİMLERİNİ KARŞILAMA GİBİ TOPLUMSAL NEDENLER İNSANLARI ORTAK BİR AMAÇ ÇEVRESİNDE TOPLANMAYA YA DA BELİRLİ BİR MALLARI BELİRLİ BİR AMACA ÖZGÜLEMEYE İTMEKTEDİR. HUKUK DÜZENİNDE BU BİÇİMDE OLUŞTURULAN İNSAN VE MAL TOPLULUKLARINA KİŞİLİK TANIMAKTADIR.
BAZI AYRIK DURUMLAR DIŞINDA(MK. m.48), KİŞİ OLMA YÖNÜNDEN GERÇEK KİŞİLERLE TÜZEL KİŞİLER ARASINDA DA HUKUKSAL BİR AYRILIK GÖZETİLMEMİŞTİR. TÜZEL KİŞİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ TÜZEL KİŞİLERİN,İSTER ŞAHIS TOPLULUĞU İSTER MAL TOPLULUĞU ŞEKLİNDE GÖRÜNSÜNLER, KENDİLERİNİ KURAN İNSANLARDA AYRI BİR KİŞİLİKLERİ, DOLASIYLA HAK VE FİİL EHLİYETLERİ VARDIR(MK. m.47-50). TÜZEL KİŞİNİN MAHİYETİNİ AÇIKLAMA KONUSUNDA FİKİR BİRLİĞİ YOKTUR. TÜZEL KİŞİLİĞİ TÜMÜYLE REDDEDEN ANLAYIŞ BİR KENARA BIRAKILIRSA, BU KONUDA İLERİ SÜRÜLMÜŞ İKİ FARKLI YAKLAŞIM VARDIR.
VARSAYIM(FARAZİLİK)TEORİSİ: BU GÖRÜŞE GÖRE,SADECE İNSANLAR GERÇEK ANLAMDA KİŞİDİR.İRADE SAHİBİ OLMADIKLARI İÇİN, TÜZEL KİŞİLERİ GERÇEK ANLAMDA KİŞİ SAYMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR. • GERÇEKLİK(REALİTE) TEORİSİ: BU GÖRÜŞE GÖREYSE, TÜZEL KİŞİLER SOSYAL HAYATIN GÖZARDI EDİLEMEZ GERÇEKLİĞİDİR. AYNEN İNSANLAR GİBİ ONLARINDA HAK VE FİİL EHLİYETİ VARDIR. TÜZEL KİŞİNİN ÇEŞİTLERİ TÜZEL KİŞİLER, TABİİ OLDUKLARI KURALLAR VE YAPILARINDAN HAREKETLE SINIFLANDIRILABİLİRLER;
A)TÂBİ OLDUKLARI KURALLARA GÖRE TÜZEL KİŞİLER TÜZEL KİŞİLER, TABİ OLDUKLARI HUKUK KURALLARINA GÖRE “KAMU HUKUKU TÜZEL KİŞİLERİ” VE “ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİLERİ” ŞEKLİNDE İKİYE AYRILABİLİRLER.ANCAK, BU AYRIMIN KESİN OLDUĞU SÖYLENEMEZ. ÇÜNKÜ, İKİ GRUPTAN BİRİNE TAM OLARAK SOKULMASI MÜMKÜN OLMAYAN TÜZEL KİŞİLER DE MEVCUTTUR. 1-KAMU HUKUK TÜZEL KİŞİLERİ KAMU HUKUK TÜZEL KİŞİLERİNE KAMU HUKUKU İÇİNDE YER ALAN KURALLAR UYGULANIR(MK. m.55).
BUNLAR, YA DOĞRUDAN DOĞRUYA BİR KANUNLA, YA DA KANUNUN VERDİĞİ BİR YETKİYE DAYANILARAK KURULURLAR(AY. m.123/3, 133-135).YETKİLERİ FAZLA OLDUĞU GİBİ ÜZERLERİNDEKİ DEVLET DENETİMİ DE FAZLADIR. “KAMU İDARELERİ” VE “KAMU KURUMLARI” ŞEKLİNDE İKİYE AYRILIRLAR. İL ÖZEL İDARESİ, BELEDİYE VE KÖY TÜZEL KİŞİLİKLERİ KAMU İDARELERİNİ OLUŞTURUR. TÜZEL KİŞİLİĞİNE SAHİP KAMU KURULUŞLARINA TRT VE ÜNİVERSİTELER ÖRNEK GÖSTERİLEBİLİR.ANAYASANIN 135. MADDESİ, TABİPLER BİRLİĞİ VE BAROLAR BİRLİĞİ GİBİ KURULUŞLARINDA KAMU TÜZEL KİŞİSİ OLDUĞUNU BELİRTMEKTEDİR.
2-ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİLERİ ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİLERİ ÖZEL HUKUK KURALLARINA TABİDİR. KİŞİLERİN İRADELERİ İLE KURULUR VE SONA ERDİRİLİRLER. SİYASİ PARTİLERİNDE ESAS İTİBARIYLA ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİLERİ ARASINDA YER ALMALARI GEREKİR. ANCAK SİYASİ PARTİLER, GÜNÜMÜZDE DAHA ZİYADE, KAMU HUKUKUNUN ALT DALLARINDAN BİRİNİ OLUŞTURAN ANAYASA HUKUKUNDA İNCELENMEKTEDİR. 3-KARMA NİTELİKLİ TÜZEL KİŞİLER KAMU HUKUKU VE ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİLERİNİN YANINDA, HER İKİ GRUBUN ÖZELLİKLERİNİ BÜNYESİNDE TAŞIYAN BAŞKA KURULUŞLAR DA MEVCUTTUR.
BU TİP KURULUŞLARIN BELİRGİN ÖRNEĞİ “KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ”DİR. TİCARET KANUNUN HÜKÜMLERİNE GÖRE FAALİYET GÖSTERİRLER(TK. m.16/1) B)YAPILARINA GÖRE TÜZEL KİŞİLER ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİLERİ, YAPILARINDAN HAREKETLE “KİŞİ TOPLULUKLARI” VE “MAL TOPLULUKLARI” ŞEKLİNDE İKİYE AYRILIRLAR. 1-KİŞİ TOPLULUKLARI KİŞİ TOPLULUĞU(KORPORASYON) ŞEKLİNDEKİ TÜZEL KİŞİLER, ORTAK BİR AMACA ULAŞMAK İÇİN BİRDEN FAZLA KİŞİNİN BİR ARAYA GELMESİ İLE OLUŞURLAR. BU TİP TOPLULUKLARIN EN BELİRGİN ÖRNEĞİ DERNEKTİR.
2-MAL TOPLULUKLARI MAL TOPLULUĞU(MÜESSESE) ŞEKLİNDEKİ TÜZEL KİŞİLER, HUKUK DÜZENİNİN ÖNGÖRDÜĞÜ ESASLAR ÇERÇEVESİNDE BELİRLİ BİR AMACA TAHSİS EDİLMİŞ MAL TOPLULUKLARIDIR.
B-ONUR VE SAYGINLIK(ŞEREF VE HAYSİYET) ONUR VE SAYGINLIK İNSANA, İNSAN OLMASI NEDENİYLE TANINAN VE KİŞİLİK HAKKININ KONUSUNA GİREN MANEVİ KİŞİSEL DEĞERLERDENDİR. TÜZEL KİŞİLER DE TOPLUMSAL YAŞAMDA ÖNEMLİ BİR YER TUTAN, TOPLUMSAL YAŞAMIN BİREYLERİDİR. C-AD ÜZERİNDEKİ HAK AD ÜZERİNDEKİ HAK DA, KİŞİLİK HAKKININ KONUSUNA GİREN MANEVİ KİŞİSEL DEĞERLER İÇİNDE YER ALIR. YALNIZCA GERÇEK ANLAMDAKİ AD DEĞİL, KİŞİYİ TOPLUM İÇİNDE TANITMAYA YARAYAN, SİMGELER,ÜN,ARMA,ROZET GİBİ DEĞERLER DE KİŞİLİK HAKKININ KORUNMASINDAN
YARARLANIR, ÇÜNKÜ BUNLAR DA KİŞİSEL DEĞERLER İÇİNDE YER ALIR. D-RESİM ÜZERİNDEKİ HAK RESİM ÜZERİNDEKİ HAK DA KİŞİSEL DEĞERLER İÇİNDE YER ALAN VE KİŞİLİK HAKKININ KORUMA ALANINA GİREN BİR DEĞERDİR. KİŞİLİK HAKKININ KORUMA KAPSAMINA GİREN RESMİN ÜZERİNDE BELİRGİNLEŞTİRDİĞİ KART, TUAL, KAĞIT, PLASTİK GİBİ NESNE DEĞİL, O NESNE ÜZERİNDE BELİRGİNLEŞEN KİŞİNİN DIŞ GÖRÜNTÜSÜ ÜZERİNDEKİ HAKKIDIR.BİR KİŞİ HER ZAMAN RESMİNİN ÇEKİLMESİNİ VE YAYIMLANMASINI YASAKLAYAMAZ. ÖRNEĞİN KAMUNUN ÇIKARININ AĞIR BASTIĞI YERLERDE YASAKLAYAMAZ.
E-GİZ ALANI(SIR-MAHREMİYET ÇEVRESİ) KİŞİNİN MAHREMİYET ALANI, SIR ÇEVRESİ DE DENİLEN VE BAŞKALARININ BİLGİSİNDEN UZAK KALMASI GEREKEN GİZ ALANLARI DA MANEVİ KİŞİSEL DEĞERLER ARASINDA YER ALIR. KİŞİNİ, ÖTEKİ KİŞİLERİN GÖRMESİNİ, DUYMASINI VE BİLMESİNİ İSTEMEDİĞİ VE GİZLİ TUTTUĞU YAŞAM ALANINA BAŞKALARININ SIZMASI VE KİŞİNİN GİZLERİNİ ÖĞRENMELERİ VE BAŞKALARINA AKTARMALARI, KİŞİLİK HAKKINA SALDIRI NİTELİĞİ TAŞIR. İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİNİN 12. MADDESİNDE, KİŞİLERİN GİZLİ ALANLARINA SAYGI GÖSTERİLMESİ GEREĞİ DÜZENLENMİŞTİR. ANAYASAMIZIN DA 20. MADDESİNDE, KİŞİLERİN GİZ ALANLARI “ÖZEL YAŞAMIN DOKUNULMAZLIĞI” KAVRAMI İÇİNDE GÜVENCEYE ALINMIŞTIR.
TÜRK CEZA KANUNUNUN 193. VD. MADDELERİ DE, KONUT DOKUNULMAZLIĞINI, DOLAYISIYLA GİZ ALANINI GÜVENCE ALTINA ALMAKTADIR. 3-MESLEKİ VE TİCARİ MANEVİ DEĞERLER MESLEKİ VE TİCARİ MANEVİ DEĞERLER DE KİŞİLİK HAKKININ KONUSUNA GİRER. FAKAT BUNLARIN, MADDİ BEDENSEL VE MANEVİ DEĞERLERDEN FARKI, DOLAYISIYLA PARASAL SONUÇLAR DOĞURMAYA ELVERİŞLİ OLMALARIDIR. MESLEKİ VE TİCARİ MANEVİ DEĞERLER, EKONOMİK ÖZGÜRLÜK VE VARLIK; MESLEKİ ONUR VE SAYGINLIK;MESLEKİ TİCARİ GİZ ÇEVRESİDİR.
2-KİŞİLİĞİN KORUNMASI A-GENEL OLARAK KİŞİNİN KİŞİSEL DEĞERLERİNE YÖNELİK SALDIRILARA KARŞI KORUNMASI, EN BAŞTA İNSAN OLDUĞU İÇİN VE İNSANLIK ÖZELLİĞİ GEREĞİ VARLIĞI VE BÜTÜNLÜĞÜNÜ SÜRDÜREBİLMESİ İÇİN SÖZ KONUSUDUR. TOPLUMSAL YAŞAMIN KAÇINILMAZ BİR GEREĞİ OLARAK KİŞİLER BU SALDIRILARA BAZEN BELİRLİ ORANDA KATLANMAK ZORUNDA KALMAKTADIRLAR. DİĞER TARAFTAN, ÖZGÜRLÜKÇÜ VE DEMOKRATİK DÜZENİN BİR GEREĞİ OLARAK KİŞİLERE TANINMIŞ BULUNAN GİRİŞİM VE SÖZLEŞME ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KİŞİLİK HAKKINI KALDIRICI YA DA AŞIRI SINIRLAYICI YÖNDE KULLANILMASI DA MÜMKÜNDÜR. BU NEDENLE, KİŞİYE ÖZGÜRLÜK TANINIRKEN,BU ÖZGÜRLÜĞÜN AMACI DIŞINDA KULLANILARAK KİŞİYE ZARAR VERMESİNE KARŞI DA KORUMA YOLLARI GETİRİLMELİDİR.
B-KİŞİLİĞİN KORUNMASININ MEDENİ KANUNDAKİ DÜZENLENİŞ BİÇİMİ VE KAPSAMI MEDENİ KANUNUN 23,24 VE 25. MADDELERİNDE VE BORÇLAR KANUNUNUN 49. MADDESİNDE YER ALMAKTADIR. BU HÜKÜMLER, KİŞİLİĞİN KORUNMASINI GENELLİK VE EŞİTLİK İLKELERİ İÇİNDE ELE ALMAKTADIRLAR. BU NEDENLER GERÇEK KİŞİLER GİBİ, TÜZEL KİŞİLERİN DE KİŞİLİK HAKKINA SAHİP OLDUKLARINI VE BU HAKLARIN MEDENİ KANUNDA YER ALAN KORUMANIN KAPSAMINA GİRDİĞİNİ KABUL ETMEK GEREKİR. C-KORUMANIN ÇEŞİTLERİ MEDENİ KANUNDA YER ALAN KİŞİLİĞİN KORUNMASIYLA İLGİLİ HÜKÜMLERDEN 23. MADDEDE DÜZENLENMİŞ OLAN KORUMA “KİŞİNİN RIZASINA DAYANILARAK YAPILAN SALDIRILARA KARŞI KİŞİLİĞİN KORUNMASI”; 24. MADDEDEKİ KORUMA DA, “ KİŞİNİN RIZASI OLMAKSIZIN
YAPILAN SALDIRILARA KARŞI KKİŞİLİĞİN KORUNMASI” BİÇİMİNDE ADLANDIRILIR. 1-KİŞİNİN RIZASINA DAYANILARAK YAPILAN SALDIRILARA KARŞI KİŞİLİĞİN KORUNMASI MEDENİ KANUNUN 23. MADDESİNDE, “KİMSENİN, HAK VE FİİL EHLİYETİNDEN KISMEN DE OLSA VAZGEÇEMEYECEĞİ” BELİRTİLMEKTEDİR. AYNI MADDENİN İKİNCİ FIKRASINDA DA, “ KİMSENİN ÖZGÜRLÜKLERİNDEN VEZGEÇEMEYECEĞİ VEYA ONLARI HUKUKA YA DA AHLAKA AYKIRI OLARAK SINIRLAYAMAYACAĞI” YAZILIDIR. KİŞİLİK HAKKINA AYKIRI SÖZLEŞMELER, GEÇERSİZDİR, BU SÖZLEŞMELER HİÇ BİR HUKUKİ SONUÇ DOĞURMAZ, BÖYLE BİR SÖZLEŞME İLE YÜKLENİLEN EDİMLERİN YERİNE GETİRİLMESİ İSTENİLEMEZ.
2-KİŞİNİN RIZASI OLMAKSIZIN YAPILAN SALDIRILARA KARŞI KİŞİLİĞİN KORUNMASI MEDENİ KANUNUN 24. MADDESİNDE, KİŞİNİN RIZASI OLMADAN YAPILAN SALDIRILARA KARŞI KİŞİLİĞİN KORUNMASI DÜZENLENMEKTEDİR.BU MADDEYE GÖRE, HUKUKA AYKIRI OLARAK KİŞİLİK HAKKINA SALDIRAN KİŞİ, SALDIRIDA BULUNANLARA KARŞI KORUNMASINI İSTEYEBİLİR. A-KORUNMANIN KOŞULLARI AA-SALDIRININ HAKSIZ OLMASI MEDENİ KANUNUN 24. MADDESİ İLE KİŞİYE SAĞLANAN KORUMANIN TEMEL KOŞULU, SALDIRININ HUKUKA AYKIRI(HAKSIZ) OLMASIDIR. SALDIRININ HUKUKA AYKIRI OLUP OLMADIĞI YARGIÇ TARAFINDAN TESPİT EDİLİR.
BB-HUKUKA AYKIRILIĞIN İLERİ SÜRÜLEMEYECEĞİ DURUMLAR MEDENİ KANUNUN 24. MADDENİN İKİNCİ FIKRASINDA, KİŞİLİK HAKKI ZEDELENEN KİMSENİN RIZASI, DAHA ÜSTÜN NİTELİKTE ÖZEL YA DA KAMUSAL YARAR YA DA KANUNUN VERDİĞİ YETKİNİN KULLANILMASI SEBEPLERİNDEN BİRİYLE HAKLI KILINMADIKÇA, KİŞİLİK HAKKINA YAPILAN HER SALDIRININ HUKUKA AYKIRI OLDUĞU BELİRTİLMEKTEDİR. BURADA SAYILAN SEBEPLER VARSA, HUKUKA AYKIRILIK İLERİ SÜRÜLEMEYECEĞİNDEN, ANILAN SEBEPLER “HUKUKA UYGUN SEBEPLERİ” OLARAK ADLANDIRLMAKTADIR. BORÇLAR KANUNUN 52. MADDESİNDE DÜZENLENEN MEŞRU SAVUNMA,IZTIRAR HALİ, KENDİ HAKKINI GÜÇ KULLANARAK KORUMA DA BİRER HUKUKA UYGUNLUK SEBEBİDİR.
B-KORUMA YOLLARI KİŞİSEL DEĞERLERE YÖNELMİŞ VE SÜRMEKTE OLAN HAKSIZ BİR SALDIRI VARSA, SALDIRIYA SON VERİLMESİ(SALDIRININ DURDURULAMASI-MEN’İ) DAVASI AÇILABİLİR. BU DAVANIN AMACI, VAROLAN BİR SALDIRININ ORTADAN KALDIRILMASI, SALDIRIYA VERİLMESİDİR. HENÜZ VAR OLMAYAN FAKAT YAKINDA YAPILACAĞI KONUSUNDA AÇIK BELİRTİLER BULUNAN BİR HAKSIZ SALDIRI TEHLİKESİ VARSA, SALDIRININ ÖNLENMESİ(KAÇINMA-İÇTİNAP) DAVASI AÇILABİLİR. SALDIRI SONA ERMİŞ OLSA BİLE, ETKİLERİ DEVAM EDEN BİR SALDIRI VARSA, SALDIRININ HUKUKA AYKIRILIĞIN TESPİTİ AMACIYLA, TESPİT DAVASI AÇILABİLİR.SALDIRININ SONUCUNA YÖNELİK OLARAK, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVALARI AÇILABİLİR.
KİŞİNİN YAKIN VE UZAK ÇEVRESİYLE KİŞİSEL İLİŞKİLERİNİ BELİRLEYEN BAZI HUKUKİ KAVRAM VE KİŞİSEL DEĞERLER 1-AD VE ADIN KORUNMASI A-AD KAVRAMI VE ÇEŞİTLERİ AD KİŞİYİ, TOPLUM İÇİNDE ÖTEKİ KİŞİLERDEN AYIRMAYA YARAYAN BİR HUKUKİ ARAÇ, BİR BELİRTİDİR. 1-DAR ANLAMDA AD: ÖZ AD VE SOYADI KİŞİNİN ADI DENİLDİĞİNDE, BUNDAN ÖNCELİKLE DAR ANLAMDAKİ ADI, YANİ KİŞİNİN HUKUKEN TAŞIMAK ZORUNDA OLDUĞU AD ANLAŞILIR. BU ANLAMDAKİ AD, ÖZ AD VE SOYADINDAN OLUŞUR.
KİŞİYE ÖZ ADINI VERME HAKKI ANA BABAYA AİTTİR(MK. m.339/5). SOYADINA “AİLE ADI” DA DENİLMEKTEDİR. SOYADI, AYRI AYRI AİLELERDEN GELEN KİŞİLERİ BİRBİRİNDEN AYIRMAYA YARAR.SOYADI YASA GEREĞİ DOĞUMLA KAZANILAN ADDIR. ANA BABA EVLİ İSE, ÇOCUK AİLENİN(BABANIN), EVLİLİK DIŞINDA DOĞMUŞSA ANASININ SOYADINI ALIR(MK. m.321). KADIN EVLENMEKLE KOCASININ SOYADINI ALDIĞINDAN(MK. M.187/c.1) AİLENİN SOYADI, KOCANIN SOYADIDIR. 2-GENİŞ ANLAMDA AD TAKMA AD, KİŞİNİN KENDİNE TAKTIĞI VE BELİRLİ İLİŞKİLERDE ADI YERİNE KULLANDIĞI ADA DENİLMEKTEDİR. LAKAP İSE, KİŞİNİN BAZI DAVRANIŞ VE GÖRÜNÜŞÜNÜN ÖZELLİKLERİNE BAKILARAK ÇEVRESİ TARAFINDAN ONA TAKILAN ADDIR.
B-ADIN DEĞİŞTİRİLMESİ HAKLI SEBEPLERE DAYANILARAK, YARGIÇTAN ADIN DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENİLEBİLİR(MK. m.27). ADININ DEĞİŞTİRİLMESİNİ YARGIÇTAN TALEP EDEN KİŞİNİN DAYANDIĞI HAKLI BİR NEDEN OLMALIDIR. İLERİ SÜRÜLEN NEDENİN HAKLI OLUP OLMADIĞI YARGIÇ TAKDİR EDER. C-AD ÜZERİNDEKİ HAKKIN KORUNMASI KİŞİNİN ADI, KİŞİLİK DEĞERLERİNE GİRDİĞİNDEN, KİŞİLİĞİN KORUNMASI YOLLARINDAN YARARLANILIR.MEDENİ KANUNUN 26. MADDESİNDE YER VERİLEN ADI KORUYAN DAVALAR, KİŞİLİĞİN KORUNMASINA İLİŞKİN DAVALARLA BENZER AMACI TAŞIR VE AYNI TEMELE DAYANIR. ADI KORUYAN DAVALAR, “TESPİT DAVASI”, “SALDIRININ KALDIRILMASI DAVASI”, “SALDIRININ ÖNLENMESİ(YASAKLANMASI) DAVASI” VE “TAZMİNAT DAVALARI”DIR.
2-HISIMLIK(SOYBAĞI) A-KAVRAM GEREK GÜNLÜK DİLDE, GEREKSE HUKUK DİLİNDE HISIMLIK, BELİRLİ KİŞİLER ARASINDAKİ YAKINLIK BAĞINI ANLATIR. KİŞİLER ARASINDAKİ YAKINLIK, GENELLİKLE KAN BAĞINA DAYANIR, YANİ DOĞUMLA KAZANILIR. BUNA GÖRE BİRİ ÖTEKİNİN KANINDAN(SOYUNDAN) GELENLER ARASINDA YA DA ORTAK BİR SOYDAN GELENLER ARASINDA HISIMLIK BAĞI VARDIR. BU AÇIKLAMALARIN IŞIĞI ALTINDA HISIMLIK, “GERÇEK KİŞİLER ARASINDA KAN BAĞINDAN YA DA YASADA ÖNGÖRÜLEN HUKUKİ İŞLEM VE İLİŞKİLERDEN DOĞAN VE HUKUK DÜZENİNCE KENDİSİNE BAZI SONUÇLAR BAĞLANAN YAKINLIK İLİŞKİSİDİR” BİÇİMİNDE TANIMLANABİLİR.
B-HISIMLIĞIN ÇEŞİTLERİ 1-KAN(SOY) HISIMLIĞI A-KAVRAM VE ALT ÇEŞİTLERİ BİRBİRİNİN SOYUNDAN VEYA ORTAK BİR SOYDAN GELENLER ARASINDAKİ HISIMLIĞA DENİR(MK. M.17).BİRİ DİĞERİNDEN GELEN KİŞİLER ARASINDAKİ KAN HISIMLIĞINA ÜSTSOY-ALTSOYKAN HISIMLIĞI; BİRİ DİĞERİNDEN GELMEYİP DE ORTAK BİR KÖKTEN GELENLER ARASINDAKİ KAN HISIMLIĞINA İSE YAN-SOY KAN HISIMLIĞI DENİR(MK. m. 17/2).YAN-SOY KAN HISIMLIĞI, ORTAK SOYU OLUŞTURAN ERKEK VE KADININ HER İKİSİNİN YA DA BİRİSİNİN ORTAK OLMASINA GÖRE, TAM KAN YANSOY HISIMLIĞI VE YARIM KAN YANSOY HISIMLIĞI OLARAK KENDİ İÇİNDE İKİYE AYRILIR.
B-KAN HISIMLIĞINA BAĞLANAN HUKUKİ SONUÇLAR MEDENİ KANUNUN ÇEŞİTLİ MADDELERİNDE KAN HISIMLIĞINA BELİRLİ SONUÇLAR BAĞLANMIŞTIR. BUNLARDAN BİRİ, KAN HISIMLIĞININ BELİRLİ KOŞULLARDA EVLENME ENGELİ OLUŞTURMASIDIR. MEDENİ KANUNUN 129. MADDESİNE GÖRE, ÜSTSOY İLE ALTSOY ARASINDA; KARDEŞLER ARASINDA; AMCA, DAYI, HALA, VE TEYZE İLE YEĞENLERİ ARASINDA EVLENMEK YASAKTIR.BU YASAĞA UYULMAMASININ SONUCU, EVLENMENİN MUTLAK BUTLANLA BATIL OLMASIDIR(MK. M.145/b.4). EVLENME YASAĞI DIŞINDA, KAN HISIMLIĞINA, BELİRLİ DERECELERDEKİ KAN HISIMLIKLARI ARASINDA NAFAKA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN DOĞMASI(MK. m.364); MİRASÇILIK(MK. m.495-498); VASİLİĞE ATANMASINDA ÖNCELİK NEDENİ OLMA(MK. m.414) GİBİ HUKUKİ SONUÇLARA BAĞLANMIŞTIR.
2.EVLENME İLE DOĞAN HISIMLIK: KAYIN HISIMLIĞI A-KAVRAM KAYIN HISIMLIĞI, EVLENME İLE KURULAN HISIMLIKTIR. KAYIN HISIMLIĞINI DÜZENLEYEN MEDENİ KANUNUN 18. MADDESİNE GÖRE “EŞLERDEN BİRİ İLE DİĞER EŞİN KAN HISIMLARI, AYNI TÜR VE DERECEDEN KAYIN HISIMLARI OLUR.” KAYIN HISIMLIĞI DOĞURAN EVLENME SONRADAN ÖLÜM,BOŞANMA VE GEÇERSİZLİK NEDENİYLE YARGIÇ KARARIYLA ORTADAN KALDIRILMIŞ OLSA BİLE, KAZANILMIŞ KAYIN HISIMLIĞI ORTADAN KALKMAZ(MK. m.18/2). BUNA KARŞILIK EVLİLİK ORTADAN KALKTIKTAN SONRA ARTIK KAYIN HISIMLIĞI DOĞMAZ.
B-KAYIN HISIMLIĞINA BAĞLANAN HUKUKİ SONUÇLAR MEDENİ KANUNUN 129. MADDESİNDE, KAYIN HISIMLIĞINI MEYDANA GETİRMİŞ OLAN EVLİLİK SONA ERMİŞ OLSA BİLE, EŞLERDEN BİRİ İLE DİĞERİNİN ÜSTSOYU VEYA ALTSOYU ARASINDA EVLENME YASAĞI VARDIR. 3-EVLATLIK İLİŞKİSİNDEN DOĞAN HISIMLIK MEDENİ KANUNDA, EVLATLIK İLE EVLAT EDİNEN ARASINDA,ÇOCUKLA ANA BABA ARASINDAKİ KAN HISIMLIĞINA BAĞLANAN SONUÇLARIN BENZERİNİ DOĞURAN BİR HISIMLIK İLİŞKİSİNİN KURULACAĞI DÜZENLENMİŞTİR(MK. m.282/3; 314). EVLAT EDİNME İLE EVLAT EDİNEN VE EVLATLIK ARASINDA ANA BABA VE ÇOCUK ARASINDAKİ KAN HISIMLIĞININ BENZERİ BİR DURUM YARATILDIĞI İÇİN, BUNA YAPMACIK(CALİ) HISIMLIK DENİR.
3-YERLEŞİM YERİ(İKAMETGAH) A-YERLEŞİM YERİ(İKAMETGAH) KAVRAMI VE TANIMI YERLEŞİM YERİ(İKAMETGAH), BİR KİŞİYİ TOPLUM İÇİNDE BİREYLEŞTİRMEYE YARAYAN ÖĞELERDEN BİRİDİR. YERLEŞİM YERİ, KİŞİYİ, BELİRLİ BİR YERLE OLAN İLİŞKİSİ BAKIMINDAN BİREYLEŞTİRİR. MEDENİ KANUNUN 19. MADDESİNDE, YERLEŞİM YERİ “ BİR KİMSENİN SÜREKLİ KALMA NİYETİYLE OTURDUĞU YER” OLARAK TANIMLANMIŞTIR. B-YERLEŞİM YERİNE İLİŞKİN GENEL İLKELER 1-YERLEŞİM YERİNİN ZORUNLULUĞU İLKESİ MEDENİ KANUNA GÖRE, HERKESİN BİR YERLEŞİM YERİNİN BULUNMASI ZORUNLUDUR.
2-YERLEŞİM YERİNİN TEKLİĞİ İLKESİ BİR KİŞİNİN BİRDEN FAZLA YERLEŞİM YERİ OLAMAZ(MK. m.19/2). C-YERLEŞİM YERİ ÇEŞİTLERİ 1-GERÇEK KİŞİLERİN YERLEŞİM YERİ GERÇEK KİŞİLER YERLEŞİM YERİNİ YA KENDİLERİ ÖZGÜR İRADELERİYLE SEÇERLER, YA DA ÇEŞİTLİ NEDENLERLE YERLEŞİM YERİNİ SEÇEMEDİKLERİ DURUMLARDA, YASA GEREĞİ BELİRLİ BİR YER ONLARIN YERLEŞİM YERİ SAYILIR. A-İRADEYE BAĞLI YERLEŞİM YERİ ANA KURAL YERLEŞİM YERİNİN BU ÇEŞİTTE OLMASIDIR. YANİ KURAL OLARAK KİŞİLER, YERLEŞİM YERİNİ KENDİ İRADELERİYLE SEÇERLER.
İRADEYE BAĞLI YERLEŞİM YERİNİN İKİ ÖĞESİ VARDIR. BUNLARDAN BİRİSİ PSİKOLOJİK ÖĞE DİĞERİ İSE MADDİ ÖĞEDİR. PSİKOLOJİK ÖĞE, BİR YERİN KİŞİNİN YERLEŞİM YERİ SAYLABİLMESİ İÇİN, KİŞİDE, ORADA YERLEŞME NİYETİNİN BULUNMASI GEREĞİNİ İFADE EDER. MADDİ ÖĞE, YERLEŞME NİYETİYLE SEÇTİĞİ YERDE OTURUYOR OLMASIDIR. B-YASAL YERLEŞİM YERİ YASAL YERLEŞİM YERİ, KİŞİNİN YERLEŞME NİYETİ GÖZ ÖNÜNDE TUTULMAKSIZIN, BELİRLİ BİR YERİN ONUN YERLEŞİM YERİ SAYILMASIDIR. BU TÜR YERLEŞİM YERİ, VELAYET VE VESAYET ALTINDAKİLER İÇİN SÖZ KONUSU OLMAKTADIR.
2-TÜZEL KİŞİLERİN YERLEŞİM YERİ TÜZEL KİŞİLERİN DE GERÇEK KİŞİLER GİBİ BİRER YERLEŞİM YERİ VARDIR. TÜZEL KİŞİLER YERLEŞİM YERLERİNİ KURAL OLARAK TÜZÜKLERİNDE YA DA ANA SÖZLEŞMELERİNDE(KURULUŞ BELGESİNDE) BELİTİRLER. EĞER BU BELİRTİLMEMİŞSE, ONLARIN YÖNETİM İŞLERİNİN YÜRÜTÜLDÜĞÜ YER, YASA GEREĞİNCE YERLEŞİM YERİ SAYILIR(MK. m.51). D-YERLEŞİM YERİNİN HUKUKSAL ÖNEMİ ÖRNEĞİN, GAİPLİK KARARINI VERMEYE YETKİLİ MAHKEME, GAİBİN SON YERLEŞİM YERİ MAHKEMESİDİR(MK. m.32/2, C/1); EVLENECEK NİŞANLILAR, BU KONUDAKİ BAŞVURULARINI ERKEĞİN VEYA KADINI YERLEŞİM YERİNİN BULUNDUĞU YERDEKİ EVLENDİRME MEMURUNA YAPARLAR(MK. m.134/1);BOŞANMA VE AYRILIK DAVASINA BAKMAYA YETKİLİ MAHKEME, EŞLERDEN
BİRİNİN YERLEŞİM YERİ VEYA DAVADAN ÖNCE SON DEFA ALTI AYDAN BERİ BİRLİKTE OTURDUKLARI YER MAHKEMESİDİR(MK. m.168). BORÇLAR HUKUKUNDA, PARA BORÇLARINDA İFA YERİ, ALACAKLININ YERLEŞİM YERİ, PARÇA BORÇLARINDA BORÇLUNUN YERLEŞİM YERİDİR(BK. m.74/B.1/3). 6-KİŞİSEL DURUM KÜTÜKLERİ 1-KİŞİSEL DURUM KAVRAMI KİŞİSEL DURUM KAVRAMI, DAR VE GENİŞ OLMAK ÜZERE İKİ ANLAMA SAHİPTİR; DAR ANLAMDA KİŞİSEL DURUM DENİLİNCE, KİNİN KİŞİLER HUKUKU VE AİLE HUKUK İLİŞKİLERİ YÖNÜNDEN İÇİNDE BULUNDUĞU VE KENDİSİNE HUKUKSAL SONUÇLAR BAĞLANAN BAZI DURUM VE İLİŞKİLER ANLAŞILIR Kİ, BUNLAR ÖZEL HUKUK KURALLARINA BAĞLIDIR.
GENİŞ ANLAMDA KİŞİSEL DURUM DENİLİNCE, DAR ANLAMDAKİ KİŞİSEL DURUM KAVRAMINI AŞAN VE KİŞİNİN TÜM MEDENİ VE SİYASAL DURUMLARINI İÇEREN GENİŞ BİR KAVRAM ANLAŞILIR. 2-KİŞİSEL DURUM KÜTÜKLERİ VE TUTANAKLARI A-ÖNEMİ DAR ANLAMDAKİ KİŞİSEL DURUMLA İLGİLİ BİLGİLERİN BAŞKALARI TARAFINDAN BİLİNMESİ, HEM O KİŞİ, HEM DE KAMU ÇIKARI YÖNÜNDEN ZORUNLUDUR. B-ÇEŞİTLERİ MEDENİ KANUNDA, KİŞİSEL DURUM SİCİLLERİ OLARAK BAŞLICA ÜÇ SİCİLDEN SÖZ EDİLMEKTEDİR. BUNLAR, DOĞUM SİCİLİ(MK. m.41) ÖLÜM SİCİLİ(MK. m.43) VE EVLENME SİCİLİDİR(MK. m.144).
AYRICA, BUNLAR DIŞINDA, NÜFUS HİZMETLERİ KANUNUNDA DA DÜZENLENMİŞ BAZI SİCİLLER VARDIR. NÜFUS HİZMETLERİ KANUNUNDA DÜZENLENENLER, AİLE KÜTÜĞÜ(NÜFUS HİZMETLERİ K. m.7) VE ÖZEL KÜTÜKLER İLE NÜFUS KÜTÜĞÜDÜR(NÜFUS HİZMETLERİ K. m.5/1). A-DOĞUM KÜTÜĞÜ DOĞUMLA İLGİLİ YAPILAN BİLDİRİMLER NÜFUS MÜDÜRLÜKLERİNCE DOĞUM TUTANIĞINA GEÇİRİLİR. ÖLÜ DOĞAN ÇOCUKLAR AİLE KÜTÜĞÜNE YAZILMAZ.
B-ÖLÜM KÜTÜĞÜ MEDENİ KANUNUMUZ ÖLÜMLERE İLİŞKİN BİLDİRİMLERİN DE İLGİLİ KANUN HÜKÜMLERİNE GÖRE YAPILACAĞINI BELİRTMİŞTİR(MK. m.43). SÖZÜ EDİLEN KANUN YİNE NÜFUS HİZMETLERİ KANUNUDUR. BU KANUNUN 31. MADDESİNE GÖRE, YURT İÇİNDE MEYDANA GELEN ÖLÜMLERDE, ÖLÜM NEREDE MEYDANA GELMİŞSE O YERİN NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNE; ÖLÜM YERİNİN TESPİT EDİLEMEMESİ HALİNDE CESET NEREDE BULUNMUŞSA O YERİN; ÖLÜM BİR TAŞIT İÇİNDE OLMUŞSA, BU TAŞITTAN ÇIKARILDIĞI YERİN NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNE ON GÜN İÇİNDE ÖLÜM OLAYI BİLDİRİLİR.
C-AİLE KÜTÜĞÜ NÜFUS HİZMETLERİ KANUNU’NA GÖRE TUTULAN AİLE KÜTÜĞÜ, NÜFUS OLAYLARINA İLİŞKİN KAYITLARIN KAĞIT VEYA ELEKTRONİK ORTAMDA TUTULDUĞU KÜTÜĞÜ İFADE EDER. HER MAHALLE VEYA KÖY İÇİN AYRI AİLE KÜTÜĞÜ TUTULUR. 2-TUTANAKLAR VE DİĞER DAYANAK BELGELERİ KİŞİSEL DURUM KÜTÜKLERİ DIŞINDA, KİŞİSEL DURUMLARA İLİŞKİN OLAYLARA İLGİLİ BİR TAKIM TUTANAKLAR DA TUTULUR. ASLINDA, KİŞİSEL DURUM KÜTÜKLERİNE GEÇİRİLECEK BİLGİLER DE ÖNCE BİR TUTANAKLA SAPTANIR VE DAHA SONRA İLGİLİ ÖZEL KÜTÜĞÜ VE AİLE KÜTÜKLERİNE GEÇİRİLİR. BU TUTANAKLAR, NÜFUS OLAYLARINA İLİŞKİN TÜM FORM, MAHKEME KARARI, NOTER SENEDİ, DOĞUM VEYA ÖLÜM RAPORU GİBİ RESMİ BELGELER VE BUNLARIN YEDEKLERİYLE BİRLİKTE
AİLE KÜTÜKLERİNE İŞLENECEK NÜFUS OLAYLARININ DAYANAK BELGESİNİ OLUŞTURUR(NÜFUS HİZMETLERİ K. m.3/ğ). C-KİŞİSEL DURUM KÜTÜKLERİNİN HUKUKSAL DEĞERİ NÜFUS KÜTÜKLERİ, MEDENİ KANUNUN 7. MADDESİ ANLAMINDA “RESMİ SİCİLLER”DENDİR(NÜFUS HİZMETLERİ K. m.5/1). BU NEDENLE MEDENİ KANUNUN 7. MADDESİNDEKİ KARİNEDEN YARARLANIRLAR. D-KİŞİSEL DURUM KÜTÜKLERİNİN GİZLİLİĞİ KİŞİSEL DURUM KÜTÜKLERİ RESMİ SİCİLLERDEN OLMAKLA BERABER, TAPU SİCİLİ GİBİ HERKESE AÇIK(ALENİ) OLAN RESMİ SİCİLLERDEN DEĞİLDİR.KİŞİSEL DURUM KÜTÜKLERİ VE BU KAYITLARIN TUTULMASINA DAYANAK OLAN BELGELER GİZLİDİR.
KİŞİSEL DURUM KÜTÜKLERİNDE YER ALAN KAYITLAR BİLDİRİCİ NİTELİK TAŞIR. YANİ DAHA ÖNCE VAROLAN HUKUKİ DURUMU BİLDİRİR, YANSITIR, YOKSA YENİLİK DOĞURUCU, YENİ BİR HUKUKİ DURUM YARATICI NİTELİKTE DEĞİLDİR. E-KİŞİSEL DURUM KÜTÜKLERİNDE DEĞİŞİKLİK VE DÜZELTİM YAPILMASI 1-DEĞİŞİKLİK VE DÜZELTME KAVRAMI DEĞİŞİKLİK VE DÜZELTME, GENİŞ ANLAMDA ELE ALINIR, YANİ BU KAVRAM İÇİNDE HEM YANLIŞ(HATALI) KAYITLARIN DÜZELTİLMESİ, HEM DE KİŞİSEL DURUMLARDA ORTAYA ÇIKAN DEĞİŞİKLİKLER DOLAYISIYLA YAPILMASI GEREKEN DEĞİŞİKLİK VE DÜZELTİMLER GİRER.
2-DÜZELTME(TASHİH) DAVASI KESİNLEŞMİŞ MAHKEME HÜKMÜ OLMADIKÇA NÜFUS KÜTÜKLERİNİN HİÇBİR KAYDI DÜZELTİLEMEZ VE KAYITLARIN ANLAMINI VE TAŞIDĞI BİLGİLERİ DEĞİŞTİRECEK ŞERHLER KONULAMAZ. AİLE KÜTÜKLERİNDE YALNIZCA DİN BİLGİSİNE İLİŞKİN TALEPLER, KİŞİNİN YAZILI BEYANINA UYGUN OLARAK DEĞİŞTİRİLİR VEYA SİLİNİR(NÜFUS HİZMETLERİ K. m.35). BUNUN DIŞINDAKİ KAYITLARDA DEĞİŞİKLİK VEYA DÜZELTME YAPILABİLMESİ İÇİN BİR “NÜFUS DÜZELTİM DAVASI” AÇMAK GEREKİR(NÜFUS HİZMETLERİ K. m.36).
F-KİŞİSEL DURUM KÜTÜKLERİNİN TUTULMASINDAN SORUMLULUK KİŞİSEL DURUM KÜTÜKLERİNİN TUTULMASINDAN BİR ZARAR DOĞMUŞSA BU ZARAR, KUSURLU MEMURA RÜCU EDİLMEK KAYDIYLA, DEVLETÇE TAZMİN EDİLİR(MK. m.38)