460 likes | 763 Views
Kimyasal savaş ajanlarına karşı korunma ve tedavi yöntemleri. Doç.Dr.M.Kemal Yıldırım. Sivil halk üzerinde oldukça büyük ve yıkıcı etkiye sahip olan kimyasal ve biyolojik silahlar insan, hayvan, bitki ve doğal çevrelerde uzun süreli tahribat yaratırlar.
E N D
Kimyasal savaş ajanlarına karşı korunma ve tedavi yöntemleri Doç.Dr.M.Kemal Yıldırım
Sivil halk üzerinde oldukça büyük ve yıkıcı etkiye sahip olan kimyasal ve biyolojik silahlar insan, hayvan, bitki ve doğal çevrelerde uzun süreli tahribat yaratırlar. • Bu tahribat geniş alanlara da yayılabilir. • Sonuçta özellikle insanlarda önemli bazı sağlık problemlerine yol açabilirler. • Buna karşın, bu silahlara karşı alınabilecek tedbirler ve ilk yardım girişimleri ile zararın en aza indirilmesi mümkün olmaktadır.
KİMYASAL SİLAHLAR • Genel bilgiler • Kimyasal silahlar katı, gaz (buhar, aerosol) ve sıvı halde bulunan, kimyasal özellikleri ile canlı organizmaların hücrelerine etki ederek, kitleleri öldürücü, yaralayıcı ve kapasite azaltıcı etki gösteren kimyasal ajanlardır.
Bir saldırı sonrasında çevreye değişik koku yayılması, etrafta şüpheli yağ damlaları veya su birikintileri görülmesi, görmede bulanıklık hissi, ani baş ağrısı, öksürme, aksırma, burun akması veya burun kanamalarının görülmesi, göğüste ağrı, nefes almada zorluk, deride kızarıklık veya kabarcıklar, bulantı ve kusma kimyasal silah kullanılmış olabileceğini düşündüren bulgulardır.
KİMYASAL SAVAŞ AJANLARI • Kimyasal savaşta en çok kullanılan ajanlar ve özellikleri şunlardır: • 1.SİNİR GAZLARI • Bu grup G ve V olmak üzere 2’ye ayrılır. G grubunda tabun, sarin, somon gazları, V grubunda ise Vx gazı bulunur. • Bunlar en toksik kimyasal savaş ajanlarıdır. • Gaz ya da sıvı halde bulunabilirler. • Gaz halinde ise havada buharlaşarak solunum yolu ile, sıvı halde ise temasla veya elbiselerden geçerek deride bir tahribat yapmadan vücuta girer.
Asetilkolin esteraz enzimini inhibe ederek kişinin sinir sistemini doğrudan etkiler ve hayati fonksiyonları felce uğratırlar. • Özellikle baskın şeklinde kayıp verdirmek ve huzursuzluk yaratmak amacıyla kullanılırlar. • Sinir ajanlarından sarin, normal şartlar altında ortamda 1-2 saat kalabilir. • İlk yardım ve tedavi • Spesifik antidotu atropin’dir.
Bu gazlarla zehirlenmelerde ilk yapılacak şey içerisinde 2 mg atropin sülfat + obidoksim klorür bileşimi bulunan oto-enjektörler kullanılarak gerekirse elbise üzerinden vücuta enjekte edilmesidir. • Zehirlenme belirtileri 15-30 dakika sonra kaybolmazsa ikinci ve üçüncü kere enjeksiyonlar tekrar edilebilir. • Bu arada kişi 1 adet diazepam almalıdır. • Ağız kuruluğu ve dakikada 70-80 nabız, yeterli derecede atropin verildiğini gösterir.
Atropin uygulamaları sırasında, özellikle i.v. kullanımda, atropin zehirlenmelerine karşı dikkatli olunmalıdır. • Zehirlenme belirtileri santral ve periferik sinirlere kombine etki ile oluşur. • Santral etki öfori, halüsinasyonlar, anksiyete, huzursuzluk, eksitasyon ve deliriumdur. • Ağır vakalarda ise koma ve solunum depresyonuna neden olabilir. • Periferik etkiler ise; hızlı nabız, kuru ağız ve boğaz, kuru sıcak cilttir.
Üriner retansiyon için gerekirse sonda takılmalıdır. • Atropinin antidotu fizostigmindir ve 3x1/2 tablet verilir. • Solunum oksijen ile desteklenmeli ve kullanılmaya hazır bir ambu cihazı bulundurulmalıdır. • Göze gaz bulaşmışsa göz bol su ile, tercihen serum fizyolojikle yıkanarak temizlenmeli ve bir göz pomadı sürülerek (tercihen tetrasiklinli) kapatılmalıdır. • Yine yüz ve vücutun açık yerlerinde bulunması muhtemel gaz bulaşığı bol su ile yıkanarak ya da dekontaminasyon havlusu ile temizlenmelidir.
Su yoksa gaz bulaşığı olmayan bir kağıt ya da bez ile kurutma kağıdı ile alıyor gibi temizlenmelidir. • Koruyucu tedbirler • Özel maske veya koruyucu giysiler kullanılmalıdır. • Sığınağa ya da uygun şekilde çevreden izole edilmiş odaya girilmelidir. • Saldırının yapılacağı kesin ise her 8 saatte bir koruyucu olarak pridostigmin tablet (30 mg) alınmalıdır.
2.BOĞUCU GAZLAR • Bu grupta fosgen, difosgen, klor ve kloropikrin bulunmaktadır. • Solunum yolu ile vücuta girerler. • Alveoler kapiller permeabiliteyi artırarak pulmoner gaz alışverişini etkileyip anoksi meydana getirirler. • Alveollerdeki sıvı kaybı hemokonsantrasyona neden olur. • Bu da anoksi ile birlikte kardiyak yetmezliğe kadar varabilir. • Tıpkı su içerisinde boğulmak gibi ölüm meydana getirirler.
İlk yardım ve tedavi • Hasta mutlaka istirahat ettirilmeli ve sıcak tutulmalıdır. • Steroidlerin hayat kurtarıcı etkileri vardır. • Belirtilerin olup olmadığına bakılmaksızın maruz kalındıktan sonraki ilk 15 dakika içinde inhalasyon yoluyla steroid verilmelidir. • İlk doz astımda kullanılanın 5 katı olmalıdır. • Astım tedavisinde steroid inhalasyonu 2 sıkım yani 100 mikrogramken, bu durumda 10 sıkım yani 500 mikrogram inhale edilmelidir.
12 saat süreyle bu dozun yarısı, bundan sonraki 72 saatte ise standart astım dozu kullanılır. • Sistemik steroidlere de bir an önce başlanmalıdır. • Bu amaçla ilk gün 1000 mg, 2.-3. gün 800 mg, 4.-5. gün 700 mg, 6. günden sonra mümkün olduğunca azaltılarak i.v. prednizolon verilmelidir. • Mümkünse tedavi oksijen verilerek desteklenmelidir. • Suni solunum kontrindikedir.
Koruyucu tedbirler • Maske takılarak ya da emin sığınaklara girerek korunma sağlanabilir. • 3.VEZİKAN GAZLAR (YAKICI GAZLAR) • Bunlar kükürtlü hardal, azotlu hardal, lewisit gibi arsenikli vezikanlar ile özellikleri ve etkileri diğer vezikanlardan farklı olan halojenli oximleri içerir. • Bunlar güçlü alkilleyici ajanlardır. • Hücrelerde en duyarlı hedef DNA olduğundan hardallar iyonize radyasyonu taklit eder.
Sitostatik, mutojenik ve sitotoksik etkileri görülebildiğinden hemopoetik ve gastrointestinal sistemlerdeki aktif prolifere olan hücreler özellikle hassastır. • Sinsi ve birikici etkileri vardır. • Hardal gazı normal şartlarda ortamda 12-24 saat kalabilir.
İlk yardım ve tedavi • Spesifik antidotu BAL (Dimerkaprol)’dır. • Hardal gazı ile zehirlenmede deri fuller toprağı ile dekontamine edilir. • Gözler bol su ile (eğer varsa %2’lik sodyum bikarbonat ile) yıkanır. • Etkilenmiş deri bölgeleri dimerkaprol merhem (BAL) sürüldükten sonra kuru elbiseler ile örtülür. • İlk 30 dakikada i.v. sodyum thiosülfat 500 mg/kg dozda verillirse lezyonların ağırlığında azalma olur.
En kısa sürede antibiyotik başlanmalıdır. • Arsenikli vezikanlarla zehirlenmede ek olarak spesifik BAL tedavisi yapılmalıdır. • İntramüsküler olarak toplam 4 kez, 4 saat arayla 2.5 mg/kg, daha sonra ise vakanın durumuna göre günde 2 doz uygulanmalıdır. • Fosgen oxim ile zehirlenmelerde nekrotik lezyonlar derin yanıklar gibi tedavi edilmelidir. • Solunum yolları etkilendiğinde steroidler yararlı olabilir. • Koruyucu tedbirler • Koruyucu özel giysiler giyilerek ve sığınaklara girerek korunma sağlanmalıdır.
4.KAN ZEHİRLEYİCİ GAZLAR • Bu grupta hidrojen siyanür, siyanojen klorid ve arsin bulunur. • Bunlar daha ziyade gaz veya buhar olarak atılırlar. • Vücut hücrelerinin kandaki oksijeni kullanmalarına engel olarak dolaşım ve solunum sistemini etkilerler. • Çok kısa zamanda apne, bunu takip eden birkaç dakika içinde de kardiyovasküler kollaps gelişir. • Normal şartlar altında bu gazlar ortamda 5-10 dakika kalabilir.
İlk yardım ve tedavi • Solunum durmuş ise suni solunum uygulanır. • Suni solunum uygulanan kişi, zehirli ajanla kontamine olmamak için maske kullanılmalıdır. • Hasta hareket ettirilmez. • 3-4 dakika ara ile 8 tane amil nitrit ampul kırılıp, maske içine serpilerek solutulur. • Koruyucu tedbirler • Koruyucu özel giysiler giyilerek ve sığınaklara girerek korunma sağlanmalıdır.
5.UYUŞTURUCU GAZLAR • LSD 25 ve benzilat bu grup içindeki gazlardandır. • Geçici olarak fizyolojik (felç, körlük, sağırlık vb.) ve zihinsel (akıl hastalıkları) etki yaparak veya her iki etkiyi birden oluşturarak personeli görevini yapamayacak hale getiren kimyasal savaş maddeleridir. • Sivil halka karşı kullanılması pek mümkün değildir, daha çok askerlere karşı kullanılır.
İlk yardım ve tedavi • Kusma, idrar ve ter dolayısıyla kaybedilen suyun yerine konabilmesi için sıvı içecekler verilir. • Kişi loş bir odada, mümkünse tek başına bulundurulur. • İ.v. veya i.m. 10-20 mg diazepam ya da 200-400 mg i.v. sodyum amital uygulanabilir. • Tedavinin amacı hastayı sakinleştirmektir. • Genellikle 12 saatte spontan iyileşme görülür. • Koruyucu tedbirler • Koruyucu maske ve deriyi korumak için özel elbiseler giyilir.
6.KUSTURUCU GAZLAR • Bu grupta difonil klorarsin, adamzit, difonil siyonarsin bulunur. • Genel olarak ayaklanmaları ve kargaşalıkları bastırmada kullanıldığı gibi zehirli gazların etkilerini artırmak için de kullanılır. • İlk yardım ve tedavi • Kısa bir süre içinde etkiler tamamen ortadan kalkacağı için tedavi gerekli değildir. • Biriken sekresyonları direne etmek, hastayı açık havaya çıkarmak gerekir.
Koruyucu tedbirler • Koruyucu maske takılır ve sığınağa girilir. • 7.GÖZ YAŞARTICI GAZLAR • Göz yaşartıcı gazların saf dışı edici etkileri az olduğundan daha çok ayaklanmaları bastırmak için kullanılırlar. • İlk yardım ve tedavi • Tedaviye gerek yoktur. • Temiz havaya çıkınca birkaç saat içinde belirtiler kaybulur. • Koruyucu tedbirler • Koruyucu maske kullanılır.
KLİNİK BULGULAR • 1.SİNİR GAZLARI • Göğüste sıkışma, burun akması, göz bebeklerinin nokta kadar küçülmesi, ağızdan salya akması, bulantı, kusma, aşırı terleme, idrarını tutamama, sebepsiz sıçramalar, kaslarda seyirme, görüşte bulanıklık, denge bozukluğu, baş ağrısı, çırpınma, koma ve ölüm.
2.BOĞUCU GAZLAR • Öksürük, burun ve boğazda tahriş, akıntı, solunumda güçlük, göğüste darlık, gözlerde yaşarma, dudaklarda morarma, baş ağrısı, bulantı, kusma, şok ve ani ölüm
3.YAKICI GAZLAR • -Kükürtlü hardal ve azotlu hardal • Gözlerde kızarıklık, sulanma, yanma, iltahap. • Gözlerde ışığa karşı hassasiyet, göz kapaklarının şişmesi, öksürük ve boğulma hali, boğaz ve nefes yollarında iltahaplanma, ciltte kızarıklıklar ve yanma, ciltte kabarcıklar, bulantı ve kusma. • -Arsenikli vezikanlar • Kükürtlü hardallardan farkı belirtilerin daha çabuk başlamasıdır.
-Fosgen oxim • Deriye olan etkisi şiddetli ve anidir, ağrı hızla şiddetlenir, gözler kontamine olmuşsa, şiddetli ağrı ve irritasyon gelişir, kornea lezyonları daimi körlüğe neden olabilir, solunum yolu etkilenirse ağrılı öksürük ve pulmoner ödem gelişir.
4.KAN ZEHİRLEYİCİLER • Burun ve boğazda tahribat, öksürük, göğüste daralma ve boğulma hali, gözde tahriş ve yaşarma, baş ağrısı, baş dönmesi, göz kararması, bulantı ve kusma, solunumun artması, titreme, güç ve ağır solunum, koma ve ölüm.
5.UYUŞTURUCU GAZLAR • Erken dönemde bulantı, baş dönmesi, kusma, kabızlık, şaşkınlık, uyuşukluk, konfüsyon, delüzyon ve halusinasyonlar. • 6.KUSTURUCU GAZLAR • Burun ve boğazda tahriş, öksürme ve aksırma, boğazda ve nefes borusunda şiddetli acı, bulantı ve kusma, salya akması, şiddetli baş ağrısı.
7.GÖZ YAŞARTICI GAZLAR • Şiddetli tahriş ve göz yaşı, • üst solunum yolu ve cilt tahrişi, yanma ve kaşınma hissi. • Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) internet sitesinde yer alan “Kimyasal, nükleer, biyolojik savaş ve hekimlik” başlıklı yazıya göre, “kimyasal savaş ajanı” kullanıldığında, havada sis, yoğun ve fark edilir bir buhar bulunuyor, badem, sarımsak
gibi özel ve değişik bir koku hissediliyor, uçaktan yayılan bir sis veya duman görülüyor, atılan mermi ve benzerlerinden çok az bir patlama sesi duyuluyor, çevrede kuşkulu yağ ve su damlacıkları görülüyor. • Kimyasal silah kullanıldığı, ani baş ağrısı, öksürük, burun akıntısı, göz yaşarması, görme bulanıklığı, bulantı, kusma, solunum güçlüğü, nefes darlığı ve göğüs ağrısı,
ani kanamalar, ciltte kızarıklık ve kabarcıklar gibi belirti ve durumların görülmesiyle de fark ediliyor. Ayrıca, çevrede fare, sinek, böcek ölülerinin olması kimyasal bir gaz kullanılmış olabileceğinin işareti sayılıyor.
Kimyasal gazlara karşı evde alınacak tedbirler • Yazıda, kimyasal gazlara karşı evlerde alınacak tedbirler de sıralanıyor. • Gerekli uyarı ve talimatlar radyo ile ulaşacağından her evde pilli radyo ve bol miktarda uygun yedek pil bulundurulması öneriliyor. • Evdeki kırık cam, kapı, yıkık pervaz gibi yerlerin mutlaka onarılması, cam kırılmasının önlenmesi için camların iç yüzeylerine kalın bantlar yapıştırılması, cam ve kapı aralıklarının sıkıca kapatılması gerekiyor.
Evle ilgili bu tedbirler alınırken, camı küçük en büyük odanın bütünüyle hava sızdırmayacak özellikte düzenlenmesi, pencere kenarlarının sıkıca kapatılması ve bu odanın kimyasal saldırı halinde sığınak olarak kullanılması öneriliyor.
Evde bol miktarda çamaşır suyu, deterjan, yumuşak sabun bulundurulması, su ve yiyeceklerin kapalı ve sızdırmaz kaplarda tutulması, bunun için konserve yiyecekler ve cam kapların tercih edilmesi isteniyor. • “GAZ MASKESİ YOKSA ISLAK HAVLU” • Yazıya göre, evde alınması gereken diğer önlemler şöyle:”Giyecekler ve çatal, kaşık,
havlu, bardak gibi ev eşyaları kapalı yerlerde ve bir çok kat naylonla sarılı şekilde bulundurulmalı. • Kimyasal gaz kullanıldığından şüphelenildiği anda evdeki hava sızdırmaz odanın eşiğinin önüne kapı kenarını kapatacak biçimde, çamaşır suyu, yoksa sadece su ile ıslatılmış bir bez konarak kapı örtülmeli ve radyodan gerekli açıklama yapılmadan odadan çıkılmamalı. • Varsa gaz maskesi ve benzeri koruyucu araçlar mutlaka takılmalı ve radyo veya benzeri yollarla uyarı verildikten sonra çıkarılmalı.
Koruyucu araç yoksa ıslak bir havludan soluk alıp verilmeli. • Çıplak yerler ve eller, eldiven, bez gibi az geçirgen maddelerle sarılmalı. • Sarılmadan önce evde bulunan kil, un, pudra gibi maddeler serpilmeli” • Ev dışındayken kimyasal bir silah kullanımına maruz kalınması durumunda ise hemen kapalı bölgelere sığınılması gerekiyor.
Varsa koruyucu araç-gerecin takılması, gözlerin kapatılması, eller ve yüzün mutlaka elbise ile örtülmesi, havanın doğrudan değil, herhangi bir ıslak bezden solunması, yağmur yağıyorsa el ve yüzün ıslanmamasına dikkat edilmesi, kirli ellerin gözlere ve ağıza sürülmemesi isteniyor.
Tehlike geçtikten sonra kirlenmesi mümkün giysilerin çıkarılması, bol su ve sabunla tüm vücutun temizlenmesi gerekirken, kirlenmiş elbiselerin de çamaşır suyu, bol su ve sabunla temizlenmesi öneriliyor. • Yazıda ayrıca,”başka yerlere gidilecekse, rüzgarsız hava beklenmeli” uyarısında da bulunuluyor.
Kesinlikle yapılmaması gerekenler • Yazıya göre, böyle bir duruma maruz kalınmasının ardından yapılmaması gerekenler ise şöyle:”Çimler, otlar, ağaçlık bölgeler ve toprakta kalıntı bulunabileceğinden, çocukların buralarda oynamasına izin vermeyin. • Kimyasal kirlenme riski olan su ve yiyecekler içip yemeyin. • Kimyasal kirlenmenin mümkün olduğu yerlerde ellerinizi ağzınıza götürmeyin.
Alkol ve sigara kesinlikle kullanmayın. • Kesin talimat gelmedikçe kapalı yerlerden çıkmayın, koruyucu giysileri çıkarmayın. • Su birikintilerine basmayın.” • Kimyasal silahlara maruz kalanlara neler yapılmalıdır? • Bazı kimyasal gazlar çok hızlı etki gösterirken, bazılarının etkileri zamanla artıyor ve saatler veya günler sonra ortaya çıkabiliyor.
Bu nedenle, maruz kalan kişilerin yakından gözetim altında tutulması gerekiyor. • Maruz kalan kişinin üzerindeki giysilerin bir eldiven kullanılarak çıkarılması ve kişinin kirlenmiş ortamdan en kısa sürede uzaklaştırılması isteniyor.
İlk yardım gerektiren durumlarda mümkün olan ilk müdahalenin yapılması, kişinin en yakın sağlık kuruluşuna gönderilmesi gerekirken, gözlere kimyasal madde bulaşmışsa, gözlerin bol suyla yıkanması ve bir göz merhemi sürülerek gözün kapatılması öneriliyor.