130 likes | 343 Views
SUNUM. TÜRKİYE’DEKİ SİYASİ PARTİLERİN VE PARLEMENTERLERİN ESNAF VE SANATKÂR KESİMİNE BAKIŞI. GİRİŞ:.
E N D
TÜRKİYE’DEKİ SİYASİ PARTİLERİN VE PARLEMENTERLERİN ESNAF VE SANATKÂR KESİMİNE BAKIŞI
GİRİŞ: Bir önceki toplantıda yaptığımız sunumda değerli Birlik Başkanımız Sayın Faik YILMAZ, Konfederasyon Başkanımızın siyasilerle ve bilhassa hükümetle ilişkilerinde iyi bir iletişim içerisinde bulunmasının esnaf ve sanatkârlarımızın problemlerinin çözümünde pozitif bir ortam yarattığından bahsetmişti.
Bu görüşten hareketle Birlik Eğitim Müdürlüğü olarak biz de Türkiye Esnaf ve Küçük Sanayi Araştırma Enstitüsü (TES-AR) tarafından “Türkiye’deki siyasi partilerin ve parlamenterlerin esnaf ve sanatkârlara bakışı” konulu yaptığı araştırmasının özet sonuçlarını sizlere sunarak, esnaf ve sanatkârların kendilerini ve kuruluşlarını partilere, parlamenterlere, hükümete ve kamuoyuna daha iyi tanıtabilmeleri ve daha etkili faaliyette bulunabilmeleri, bu sayede sorunlarına kolay ve kalıcı çözüm bulabilmeleri açısından yararlı olacağını ve ayrıca esnaf ve sanatkâr teşkilatlarının siyasi partiler ve parlamenterler ile diyaloglarının geliştirilmesine katkı sağlayacağı ümidiyle sizlere arz edilmesine karar verdik.
SİYASİ PARTİ PROGRAMLARINA TOPLUCA BAKIŞ Genel olarak incelendiğinde, Türkiye’deki siyasi partilerin programlarının, esnaf ve sanatkârlara ve bu kesimin sorunlarına yabancı olmadıkları rahatlıkla söylenebilir. Ancak, üzerinde durulması gerektiğini düşündüğümüz bir başka husus; siyasi partilerin programlarında ve diğer yayınlarında esnaf ve sanatkâr kesimiyle ilgili olarak tespit ettikleri sorunların PEK AZINA çözüm getirmiş olmalarıdır. Siyasi parti üyelerinin genelde, esnaf ve sanatkârlara bakışları tespit edildiğinde büyük bir oranla şu maddeler sıralanabilir.
Türkiye genelinde, esnaf ve sanatkâr sayıları hakkında 1 milyon ile 5 milyondan fazladır görüşlerinden, tam sayımızı bilmedikleri anlaşılmıştır. • Esnaf ve sanatkârların ekonomik durumu sorulduğunda, ağırlıklı olarak “işçi ve memur kesiminden daha iyidir” cevabı alınmıştır. • Kamuoyundaki imajımız sorulduğunda, “ahlâki açıdan bozulmamış, kendi yağıyla kavrulan bir kesimdir” cevabı ağırlıktadır. • “Türkiye’deki esnaf ve sanatkâr teşkilatlarının etkinliği ve imajı nasıldır?” sorusuna %47,8 “yetersiz”, %41,2 “olumlu girişimler var” cevabı alınmıştır. • Esnaf ve sanatkârların sorunlarının çözüme kavuşturulması açısından esnaf ve sanatkâr teşkilatları-hükümet ilişkileri imajına verilen ağırlıklı cevap oranları ise şöyledir: %35 “yetersizdir”, %57,1 “geliştirilmeye muhtaçtır” denilmektedir.
Parlamenterlerimizin, esnaf ve sanatkârların tipik temsilcileri olarak önce bakkalları ve manavları gördükleri tespit edilmiştir. Esnaf ve sanatkâr imajını az yaratan meslek gurupları ise; elektrik, elektronik vb. teknisyenler ile seyyar satıcılar olmuştur. • Parlamenterler, esnaf ve sanatkârların en önemli sorunlarını, önem sırasına göre; -Kredi -Sosyal güvenlik -Pazarlama -Vergi -Teşvik -Meslek eğitimi olarak görmektedirler.
Esnaf ve sanatkârların kendilerini ve kuruluşlarını daha iyi tanıtabilmeleri ve daha etkili faaliyet göstermeleri için, parlamenterlerimizin ağırlıklı olarak ele almaları gereken ve bizim için de önemli olduğuna inandığımız hususlar şunlardır: • Esnaf ve sanatkârlar kurumsallaşmaya önem vermelidirler. • Esnaf ve sanatkârlar kendilerinin ve ürünlerinin tanıtımına önem vermelidirler. • Siyasi partilerle, hükümetle, parlamenterlerle ve politikacılarla daha sıkı ilişkilerde bulunmalıdırlar. • Mesleki beceriyi geliştirici yarışmalara, eğitim programlarına ve toplantılara önem vermelidirler. Bu tür girişimleri artırmalıdırlar.
Esnaf ve sanatkârlar, ürettikleri malların ve sundukları hizmetlerin kalitesini artırmaya çalışmalıdırlar. • Esnaf ve sanatkârlar ile teşkilatları, basın ile olan ilişkilerini geliştirmelidirler. Çeşitli paneller, seminerler, konferanslar düzenlemelidirler. • Finansal sorunların çözümü için kamuoyu oluşturmalıdırlar. • Esnaf ve sanatkâr örgütleri, yerel yönetimlerle olan ilişkilerini güçlendirmelidirler. • Esnaf ve sanatkârlar, gerçekçi reklâm ve tanıtımlarla, halkın daha çok güvenini kazanmalıdırlar. • Esnaf ve sanatkârlar ve teşkilat mensupları, siyasi partilerde görev almalıdırlar.
Esnaf ve sanatkâr teşkilatları ile esnaf ve sanatkârlar arasındaki birlik, beraberlik ve dayanışma daha da geliştirilmelidir. • Esnaf ve sanatkârlar teşkilatları tarafından kesimin sorunlarına ve çalışmalarına yönelik olarak, sade dille yazılmış, bilgilendirici broşürler ve çeşitli süreli yayınlar çıkarılmalıdır. • Esnaf ve sanatkârlar teşkilatları, bu kesimin gelişmiş ülkelerdeki kurumsallaşmasını örnek almalıdırlar. Bu amaçla geziler düzenlemeli, yurtdışında toplantılara katılmalı, uluslar arası esnaf teşkilatlarını incelemeli ve kamuoyuna aktarmalıdırlar. • Esnaf ve sanatkârlarımızın girişimciliklerini geliştirici, onlara girişimcilik formasyonunu kazandırıcı çalışmalar, esnaf ve sanatkârlar teşkilatlarının öncülüğünde yapılmalıdır.
Sonuç olarak denilebilir ki: Türkiye’deki esnaf ve sanatkârların sorunlarının çözümü ve mevcut durumlarının iyileştirilmesi, büyük ölçüde esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşlarının, siyasi partiler, parlamenterler, hükümet ve kamuoyu nezdinde girişecekleri diyaloglara ve işbirliği çabalarına bağlı olacaktır. İSTESOB EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Kaynakça: Türkiye Esnaf-Sanatkârlar ve Küçük Sanayi Araştırma Enstitüsü (TES-AR) yayınları: 9 Murat Han BAYAZIT
Hazırlamış olduğumuz sunumları www.istesob.org web adresinden “Mesleki Eğitim” bölümüne girerek bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
TEŞEKKÜR EDERİZİSTESOB EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜEğitim Müdürü: Metin İÇTEMEğitim Müd. Asistanı: Ahmet Z. GÜNDOĞDU