190 likes | 740 Views
NİĞDE İLİ BOR İLÇESİ TABAKHANELERİNDEN ÇIKAN ATIKSULARIN TARIM TOPRAKLARININ KİRLİLİĞİNE OLAN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI. Hakan ÇELEBİ Prof.Dr. Emine Erman KARA DEÜ Müh. Fak. Çevre Müh. Böl. Buca/ İZMİR h akan.celebi@deu.edu.tr.
E N D
NİĞDE İLİ BOR İLÇESİ TABAKHANELERİNDEN ÇIKAN ATIKSULARIN TARIM TOPRAKLARININ KİRLİLİĞİNE OLAN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI Hakan ÇELEBİ Prof.Dr. Emine Erman KARA DEÜ Müh. Fak. Çevre Müh. Böl. Buca/ İZMİR hakan.celebi@deu.edu.tr
Tarımsal alanlarda sulama amaçlı kullanılan sularda bulunan bir kirlilik etmeninin varlığı ile çevre sağlığı ve toprak verimliliği yönünden sorunlar ortaya çıkabilmektedir. • Yüzeysel suların tarımsal sulamada kullanımı, yaygın görülen bir uygulamadır. • Ancak bu uygulama sonucunda, çevre sağlığı ve toprak verimliliği yönünden potansiyel sorunların meydana gelmesi söz konusudur. • Bu problemlerden biri toprağa bulaşan çeşitli ağır metallerin bitkilerde toksik etki oluşturmasıdır.
Endüstriyel faaliyetlerin tipine ve yoğunluğuna göre miktarları değişken olan ağır metaller deri endüstrisinde bol miktarda bulunur ve birikimlilik özelliğinden dolayı topraklarda besin zinciri ile problemler oluşturur. • Toprakların ağır metaller tarafından etkilenme düzeyini belirlemede sadece fiziksel ve kimyasal ölçümler yanında bazı mikrobiyolojik parametrelerden de yararlanılmalıdır. Bu tür parametreler sayesinde toprak ekosistemine ait dengenin kirleticiler aracılığı ile bozulup bozulmadığını belirlemek mümkün olmaktadır.
Materyal • Deri işletmelerinin bulunduğu Bor ilçesi 1354 km2 yüz ölçüme sahip olup, kuzeydoğusunda Niğde, doğuda Çamardı, batıda Ereğli ve Karapınar, güneyde Ulukışla, kuzeyde ise Aksaray ve Altunhisar ile çevrilidir. Bölge doğuya doğru uzanan bir yayla, güneye ve batıya doğru genişleyerek uzayan bir ova konumundadır.
İlçedeki deri işletmeleri sıvı atıklarını Acıgöl’e arıtım yapmadan bırakmaktadırlar. Acıgöl ile işletmelerde bulunan kuyu suları ve işletmelerin sonlandığı noktada DSİ’ inin açmış olduğu kuyu suyu ile Akkaya barajından gelen, yerleşim yerlerinin bulunduğu merkezden geçen Özden adlı kanaldaki suyla birleşerek ilçenin Aliyar mevkiindeki tarım arazilerinin sulanmasında kullanılmaktadır.
Metot • İlçede Aliyar mevkiinde yer alan 17 noktadan toprak örnekleri alınıp fiziksel, kimyasal ve biyolojik analizleri yapılmıştır.
Araştırmada kullanılan toprak örnekleri 20 cm derinlikten alınarak etiketlendirilmiştir. Laboratuara getirilen örnekler temizlenmiş ve kurumaya bırakılmıştır. Havada kurutulmuş toprak örnekleri 2 mm’lik elekten geçirildikten sonra plastik torbalara konularak saklanmıştır.
Toprak reaksiyonu (pH); Satürasyon ekstraktında potansiyometrik olarak cam elektrotlu pH metre ile saptanmıştır. • Total Tuz (%); Toprak doygun hale getirildikten sonra, toprağın elektriği geçirmeye olan direnci ölçülüp bu dirence göre tuzluluk belirlenmiştir. • Kireç (% CaCO3); Kireç içerikleri Scheibler kalsimetresiyle belirlenmiştir. Yarayışlı fosfor (P2O5 kg/da);kolorimetrik olarakbelirlenmiştir. • Organik madde; Walkley Black yöntemine göre belirlenmiştir. Bünye (Tekstür); Toprağı belli kurallar çerçevesinde su ile doyurarak bu topraktan kabaca toprağın bünye sınıfı belirlenmiştir.
Toprakta biyolojik aktiviteyi belirlemek için toprak solunumu (CO2 üretimi) ve dehidrogenaz (DHG) enzim aktivite değerleri kullanılmaktadır. Toprak solunumunun ölçülmesinde, genellikle toprağın ürettiği CO2 miktarının ölçülmesi uygulanmaktadır.DHG enzim aktivite tayini yapılırken; (Thalmann, 1967 ).Toprakta ağır metal analiziiçin ise kral suyu yöntemi uygulanmıştır.
Alınan toprak örneklerine ait bazı biyolojik analiz sonuçları
Toprak örneklerine ait bazı fiziksel ve kimyasal analiz sonuçları
SONUÇLAR VE ÖNERİLER • Aliyar mevkiinde yer alan topraklarda kireç ve organik madde içeriği yüksek bulunmuştur. Toprakta kireç artışının olması sterilizasyon açısından önemlidir. Çünkü kireçli topraklarda patojenler bulunamazlar. • Bor ilçesinde yer alan deri işletmelerinin atıksularının yanında katı atıkları da sorun oluşturmaktadır. Bunların doğrudan çöplüklere verilmesi uygun değildir. Bu nedenle özel önlemler alınarak bertaraf edilmesi gerekmektedir. Çalışma alanında açığa çıkan katı atıklar deri endüstrisi yan sanayinde kullanılarak (terlik tabanı yapımında) bölgede büyük sorunlar oluşturmamaktadır. • Sulama amaçlı kullanılan endüstriyel atıksuların toprak ekosisteminde meydana getirdiği kirliliğin yanında toprağın genel yapısı, meteorolojik koşullar doğrultusunda yüzeysel ve yer altı suları da kirlenmektedir. Bunu içinde kontrollü noktasal deşarjlar yapılmalı ve toprak analizlerinin düzenli yapılması gerekmektedir.
Bölgede endüstriyel faaliyetler sonucu kirlenen alıcı su ortamının dolaylı olarak tarım arazilerinde meydana getirdiği kirlenme ve bozulmalar toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik niteliklerini etkilemesi sonucu tarım topraklarında verim düşüklükleri, bazı zehirli maddelerin tarım ürünlerinde birikmesi ile besin zincirindeki kirlenmeler önemli boyuta ulaşabilir. Tarım arazileri killi yapıda alkali-sodik yani kireç oranı yüksek özellikler gösteren tarım arazilerindendir. Kullanılan kimyasallardan bazıları (amonyum sülfat, H2SO4) alkali özellikteki toprakların pH’ını düşürmesi yönüyle olumlu katkı sağlayabilir. Ayrıcaderi işletmelerine gelme ihtimali olan hastalıklı hayvan derilerinin sağlık açısından kontrolünde önem kazanmaktadır.
KAYNAKLAR • Chapman H.O., Part P.F., Meth. of Anal. For Soils, Plant and Waters. University of California, Division of Agricultural Sciences, USA, 1961. • Chander K., Brookes P.C., Is the dehydrogenase assay invalid as amethod to estimate microbial activity in copper contaminated soils, Soil Biol.Biochem. 23, 909-915, 1991. • Çağlar K.Ö., Toprak Biyolojisi, A.Ü. Ziraat Fak., Ankara, 1954, Yayın No:10. • Çanlı T., 1999, Farklı Bünye ve pH’ya Sahip Topraklarda Ağır Metal Kirliliğinin Saptanmasında Kullanılabilir Uygun Metot/Metotların Seçimi, Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü Toprak Anabilim Dalı, Ankara. • Haktanır K., Arcak S., Çevre Kirliliği, A.Ü. Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü, Ankara, 1998, Yayın No: 1503. • Haktanır K., Arcak S., Erpul G., Tan A., 1995, Yol Kenarındaki Topraklarda Trafikten Kaynaklanan Ağır Metallerin Birikimi, Turkısh. Journal of Enginering and Enviromental Science, 19, 423-431. • Isermeyer H., 1952, Eine Einfeche Methode Zur Bestimmung der Bodenatmung und der Karbonate im Boden, Z.Pflonzenernahr Bodenld, 56. • Jackson M.L., Soil Chem. Anal. Pretice-Hall Inc., Cliff., USA, 1962. • Korukçu A., Büyükcangöz H., Evsel ve Endüstriyel Atıksuların Sulamada Kullanım Olanakları, Tarım-Çevre İlişkileri Sempozyumu “Doğal Kaynakların Sürdürülebilir Kullanımı”, Mersin, 1996. • Korukçu A., Büyükcangöz H., Evsel ve Endüstriyel Atıksuların Sulamada Kullanım Olanakları,
Tarım-Çevre İlişkileri Sempozyumu “Doğal Kaynakların Sürdürülebilir Kullanımı”, Mersin, 1996. • Mcgowen S.L., Basta N.T., Brown G.O., Use of Diamonium PHospHate to Reduce Heavy Metal Solubility and Transport in Smetter-Contaminated Soil, Published in Journal Enviromental Quality, 30 (2001), 493-500. • Mcrath S.P., Chaudri A.M., Gıller K.E., 1994, Long-term Effects of Land Application of Sewage Sludge Soils Microorganisms and Plants, In 15th World Congress of Soil Science, Acapulco/Mexico. • Mellum H.K., Arnesen A.K.M., Singh B.R., Extractability and Plant Uptake of Heavy Metals in Alum Shale Soil, Communications in Soil Science and Plant Analysis, 29/9-10 (1998), 1183-1198. • Richards L.A., Diagnosis and İmprovement of Saline and Alkali Soils, 1954, USDA Handbook 60: 105-106. • Toprak Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği 10.12.2001 tarihli ve 24609 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Çevre Kanunu İle Çıkarılmış Olan Yönetmelik. • Thalmann A., 1967, Zur Methodik der Bestimmung der Dehydrogenose Aktivitat im Boden Mittles TripHenyltetrazoliumchlorid (TTC) and Wirtsch Forsch 21, 249-258. • Zimmy H., Zurowska-Wieszczek D., Karzenıewska E., 1992, Biological Activity of Soils as İndex of Environmental Degradation Under Urban Conditions, Horticulture, 16: 53-57.