1 / 50

AFETLERDE SOSYAL İLETİŞİM: NE YAPMALI? Yrd. Doç. Sıdıka Yılmaz *

AFETLERDE SOSYAL İLETİŞİM: NE YAPMALI? Yrd. Doç. Sıdıka Yılmaz * * Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü. AFET BÖLGESİNİ ANLAMAK: HANGİ İLETİŞİM AFET EYLEM PLANI: İNSANI ANLAMAK Afet Bölgesini Anlamak: Psikolojik Ortam Afet Bölgesini Anlamak: Sosyal Ortam

opa
Download Presentation

AFETLERDE SOSYAL İLETİŞİM: NE YAPMALI? Yrd. Doç. Sıdıka Yılmaz *

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. AFETLERDE SOSYAL İLETİŞİM: NE YAPMALI? Yrd. Doç. Sıdıka Yılmaz* *Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü

  2. AFET BÖLGESİNİ ANLAMAK: HANGİ İLETİŞİM AFET EYLEM PLANI: İNSANI ANLAMAK Afet Bölgesini Anlamak: Psikolojik Ortam Afet Bölgesini Anlamak: Sosyal Ortam Afet Bölgesini Anlamak: Etik Sorumluluk AFET EYLEM PLANI: İLETİŞİM UYGULAMALARI Birinci Eylem Planı: Afet Bölgesi Afet öncesi organizasyon ve planlama Görev Dağılımı Planı Eğitim Planı Lojistik Destek planlaması Afet Öncesi Uygulamalar İkinci Eylem Planı: Afet Dönemi Afet Bölgesi Afet Dışı İletişim Planı Üçüncü Eylem Planı: Afet Sonrası Afet Sonrası Düşüm Yoğunluklu Çalışmalar Afet Döneminin Değerlendirilmesi

  3. AFET EYLEM PLANI: İNSANI ANLAMAK Olası afet durumu için öncelikle makro ve mikro düzeyde ulusal ölçekte bir planlamanın ayrıntılı olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Makro plan konunun ulusal ölçekte planlanması ve politikaların oluşturulmasını hedefler ve yapar; mikro plan ise oluşturulmuş plan ve programların saptanmış politikalar çerçevesinde ayrıntılı eylem planlarını kapsar. Her iki planın da içeriği insanı anlamak üzerine kurulmalıdır. İyi bir iletişim afet bölgesinin en önemli gereksinimlerindendir; oluşturulacak planların iyi işleyebilmesi ve afet bölgesinden olabilecek en az hasarla ayrılabilmek için çalışmaların insan odaklı gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

  4. Afet Bölgesini Anlamak: Psikolojik Ortam Güvensizlik: Afet durumunda insanlar güvensizlik psikolojisine girer. Hiç kimsenin hiç kimseye güvenmediği ortamda ise insanları bencilleştirir ve panik havasına sokar. Şehir efsaneleri ve rivayetler: Belirsizlik ortamları sağlıklı bilgi edinilmeyi engeller ve bu durumda çeşitli rivayet ve dedikodular kendilerine uygun zemin bulur. Afet bölgeleri şehir efsaneleri, rivayet ve dedikodunun hızla yayıldığı bir sosyal ortamdır. Ölüm korkusu: Afet bölgelerindeki en önemli duygu halidir. Bir taraftan mevcut kayıpların bulunmasına çalışılırken, aynı zaman da her an yeni kayıpların olabileceği korkusu hakimdir.

  5. Kaygı: Afet bölgelerinde ihtimali az olan şeyler hakkında bile kaygı duyulur. İnsanların kaygı düzeylerinin yüksek olduğu bir psikolojik zemin oluşur. Depresif Realizm/Kötüye Yorma:Afet ortamlarında iyiye yorma, kötümser olmama gibi duygulara yer bulunmamaktadır. Yani insanların polyannacılık yapma lüksü yoktur.   Depresif realizm afet bölgesindeki insanları anlayabilmek için bu anlamda önemli bir kavram. Bu ortamda depresiflerin düşüncesi/eylemi daha gerçekçi olmaktadır.   En kötüye göre kendini hazırlamış olan kişi, olumsuz senaryoya göre davranır. Afet bölgelerinde depresif kişiler daha gerçekçi davranırlar.  Afet bölgesi insanı depresiftir, o anlamda da kötü şartlara uyum göstermesi ve geleceğe yönelik planlarda daha gerçekçi bir insanlık portresi çizer.

  6. Duygusal Zeka: Duygusal zeka kişinin kendisi ile ilgili farkındalığa işaret eder. Kişinin kendi hallerini, kendi duygularını, kendi dürtülerini ve bunların başkalarını nasıl etkilediğini anlama becerisidir. Kişinin kendi kendisini düzenleyişini anlatır: Kişinin bir eylem yapmadan önce düşünebilme, içindeki dürtüleri ve ruh hallerini kontrol edebilme becerisidir. Maddi kazançlar ve statü elde etmenin ötesindeki şeyler için de çalışma becerisi ve motivasyondur. Başkalarının duygularını anlama; onların duygusal hallerine göre onlarla ilgilenebilme becerisidir. Toplumsal beceri, insanlarla olan ilişkileri yönetebilme, kişiler arası networkler kurabilme toplumsal uyum sağlayabilmedir.

  7. Afet Bölgesini Anlamak: Sosyal Ortam Afetin oluşturduğu karmaşık kaotik ortamı değerlendirip, durumla mücadele edebilmek için ihtiyacımız olan iki kavram bulunmaktadır ilki sosyal temsiller diğeri ise enformatif etki..

  8. Sosyal Temsiller: Moscovi’cinin kavramıdır. Ona göre gerçeklik bireysel ve sosyal olarak ayrı ayrı ele alınamaz. Sosyal temsiller, birbiriyle etkileşim içinde ve günlük konuşmalar içerisinde bireyler ve gruplar tarafından üretilirler. Sosyal temsiller insanların konuşma ve eylemleriyle zihinler arası olarak işler. Sosyal temsiller bir şey hakkında bir grup tarafından paylaşılmış bilgiler, inançlar ve kanaatler bütünüdür. Sosyal olarak oluşturulmuş bir bilgi biçimidir. Bu bilgi biçimi, bizim günlük gerçekliğimizi düşünme ve yorumlama tarzıdır. Yani sosyal temsiller, günlük yaşamın olaylarını, çevremizdeki verileri, orada dolaşan enformasyonları, yakın veya uzağımızdaki kişileri kavrama tarzımızla ilgidir ve bu anlamda, naif, spontane, bir bilgidir; bilim veya uzmanın düşüncesinden farklı olarak ‘sağduyu bilgisi’dirler.

  9. Sosyal olarak oluşturulmuş ve paylaşılmışlardır. Bu bilgi biçimi, kişisel deneyimlerimizin yanı sıra gelenekten, eğitimden, medyadan ve sosyal iletişimlerimizden gelen enformasyonlardır, bilgiler ve düşünce modellerinden oluşur. Sosyal temsiller, zihinsel olarak çevremize hakim olmayı, karşılaştığımız olayları, fikirleri anlamayı ve açıklamayı, karşımıza çıkan soruları cevaplamayı sağlar. Bu açıdan sosyal temsiller, pratik bilgi niteliğindedir. Çünkü olayları ve eylemleri büyük bir harmanlamadan geçirerek, bizim üstünde hemfikir olduğumuz gerçekliğimizin apaçık olmasını sağlar, gerçekliğimizin inşaasına katkıda bulunur.

  10. Bu anlamda sosyal temsiller afet alanlarında önemli kavram haline gelmektedir: İlk olarak zihinlerdeki afet temsilleri nelerdir, afet öncesi yapılacak çalışmalarda bu temsiller belirlenebilmelidir. Çünkü sosyal temsiller ortak eylemde bulunmayı mümkün kılar. Bir sosyal hareketin ortaya konabilmesi için, bu hareketin toplumda ve medyada anlaşılma tarzı çok önemlidir. Sosyal temsillerde sosyallik, iletişim ve bilgi birbirine sıkıca bağlıdır. Sosyal temsiller aynı zamanda da sosyal çevrenin anlaşılabilmesi için önemli veri sunduğu için afet bölgelerinde masajların alıcıya aktif ulaşabilmesi sosyal temsillerin belirlenmesi ve kullanılması ile doğru orantılıdır.

  11. Enformatif Etki: Enformatif etki, bireylerin kendi görüşlerinin geçerliliğini sağlamak için diğerlerine doğru yaklaşmalarını, yani diğerlerinin görüşlerini objektif gerçeklik kanıtı gibi kabul etmeyi ifade eder. Konsensus ya da görüş birliği, bir grup normunun oluşumuna herkesin gönüllü katılımının sonucudur: dış bir zorlamadan ziyade özgür rıza ya da kabul ile meydana geldiğinden, herkes tarafından az çok benimsenir ve içselleştirilir.

  12. Sosyal psikologlara göre insanlar daha ziyade üç koşulda enformatif etkiye uyarlar: • Belirsizlik durumları: Afet bölgeleri belirsizliğin en yaygın olduğu ortamlardır. • Kriz durumları: Kriz durumunda insanlar düşünmek için yeterince zaman ve imkan bulamadıkları için diğer kişilere bakarak hareket etme eğilimine girerler. • Diğerlerinin uzman olduğu durumlar: Uzmanlık, bireylerin uyma eğilimini güçlendirir. • Enformatif etkiye uymayı arttıran bir başka etken ise görevin zorluğudur.

  13. Afet Bölgesini Anlamak: Etik Sorumluluk Afat bölgelerindeki psikolojik ve sosyolojik yapıdaki değişim ve bozulmalar insanlar arasındaki iletişimi ve etik davranışları olumsuz etkilemektedir. Afet bölgesi etik kavrayışı ve anlayışıLevinas ve Bauman’dan hareketle insan sorumluluğu üzerine odaklanmalıdır. Levinas’cı etik sorumluluğu hemen üstlenme, öncesinde bir düşünme süreci geçirmeden, kim ona sesleniyor, ne isteyecek, hiç bunları düşünmeden hemen çağrıya cevap vermek, hemen o sorumluluğu üstlenmek demektir.  Hiç bir düşünme sürecinden geçmeden, anında yapılması gerekeni yapmak. Herkesin herkese ve her şeye karşı sorumluluğu şeklinde belirmektedir.

  14. Yalnızca zulüm görmüş insan zulüm gören birinin yerine geçip onun yaşadığı acıyı, sıkıntıya empati gösterebilir. Onun ödediği bedeli ödemeye hazır olabilir; her an her şeyden sorumlu olarakvicdanı hiçbir zaman rahatlatmayan sonsuz bir sorumluluk anlayışı afet bölgelerinde gerekmektedir. Levinas, hayatta her şeye sahip, her şeye tahakküm eden ve başkalarını bir şekilde susturan, baskılayan, kendi çıkarları peşinde kendi özünü gerçekleştirmekten başka bir şey düşünmeyen özne figürünün yerine başka bir özne figürü koyması açısından çok önemli bir filozof. Bu bizim kendi deneyimimizi düşünmemize yardımcı oluyor, kendimizi yeniden konumlandırmamıza. Yani elimden geleni yaptım diyerek bir kenara çekilmek yerine her daim ortamın isterlerinden kendini sorumlu hisseden bir insanlık talep ediyor. Sonuçta Levinas diyalojik ilişkiden yola çıkarak, beraber ve konuşarak evrenseli birlikte kurabileceğimize inanmaya çağırıyor. He şeye benim anlam verdiğim bir dünyadan benim başkasından öğrendiğim bir dünyaya açıyor alanı ve başka bir etik kavrayışına insanlığı çağırıyor: O da diyaloğa önem veren ve bir diğerinin görüş ve düşüncelerini anlamaya yönelik bir etik duruş, kavrayıştır.

  15. AFET EYLEM PLANI: İLETİŞİM UYGULAMALARI Afet Eylem Planı üç aşamadan oluşmaktadır: Birinci Eylem Planı afet öncesi gerçekleştirilecek organizasyon ve planlamadır. İkinci Eylem Planı afet sürecinde yapılacak eylemlerin ayrıntılı planlamasından oluşmaktadır. Üçüncü Eylem Planı ise afet sonrası yapılacak düşük yoğunluklu çalışmaları ve genel değerlendirmeleri kapsamaktadır.

  16. Birinci Eylem Planı: Afet Öncesi Organizasyon ve Planlama Yaşanmış deneyimler bize gösteriyor ki afet gibi büyük kriz ortamları insanların düzenli ve aklıselimi hareket etmelerini engelliyor. Bunu en önemli nedenlerinden birisi de duruma ilişkin hiçbir hazırlığın yapılmamış olması. Kuşkusuz her afet insanların kaygı düzeylerini yükseltiyor, depresif bir psikolojinin hakim olduğu, güvensizlik ve panik ortamı yaratıyor. Bu ortamın en büyük sorunlarından birisi de insanların etik davranış sergilemelerini engellemesi. Bencillik ve kendini kurtarma ön plana çıkıyor.

  17. Afet ortamındaki kaotik ortamını asgari düzeye çekmek mümkün. Bunun için yapılması gereken şeylerin başında afet öncesi hazırlıkların zorunluluğu gündeme geliyor. Her hangi bir afet anında kamu kuruluşlarından başlayarak en alt birim aile ve bireylerine kadar davranış setlerinin oluşturulması afet öncesi gerçekleştirilmesi gereken bir projedir. Sorumlulukların ayrıntılı dökümü yapılarak oluşturulacak afet planlaması gerçekleştirilmelidir. Ardından gerekli eğitimlerin verilmesi ve belli aralıklarla afet senaryolarının uygulamaları gerçekleştirilmelidir.

  18. Bu anlamda ulusal afet politikaları uyarınca uygulamaya yönelik ayrıntılı plan ve programa ihtiyaç vardır. Bunun için: Herhangi bir afet durumunda yapılacakların ayrıntılı bilgisini oluşturmak; Senaryo bazlı taktik planlar geliştirmek; Olası tehditlerin neler olabileceğine ilişkin ayrıntılı dökümlerin yapılması; Olası tehditlerin sonuçlarına yönelik ayrıntılı planların gerçekleştirilmesi; Kriz masalarına yönelik ayrıntılı planlama (sağlık, konut, psikolojik destek, beslenme, dış yardımlar, medya ilişkileri, kayıplarla ilgili ayrıntılı kriz masaları oluşturmak)

  19. İletişim şeması ve ayrıntılı bilgi haritasını gerçekleştirmek; Medya ile ilişkilerinde sorumluların belirlenmesi; Bilgi halkasının ayrıntılı planının yapılması; Eylem haritasının ayrıntılandırılması; Hangi kurumlardan destek alınacağı saptanmalı: Hastane, okul, kamu kuruluşları ve binalarda afet gruplarının oluşturulmasına ilişkin ayrıntılı planlama..

  20. Görev Dağılımı Planı Sürecin sorunsuz işleyebilmesi için sorumluların belirlenmesi, görev akışının netleştirilmesi, uyulması gereken davranış setleri üzerine ortak bilginin oluşturulması; Bu bilginin medya dolayımı ile paylaşılması; Afet konusunun herkesin sorumluluğunu gerektirdiğinden hareketle bilginin çeşitli biçimlerde yaygın bir şekilde halkla paylaşılması için farklı medyaların kullanılması; sosyal medya, kitapçık broşür ve afişlerin oluşturulması. Eğitim Planı Afet öncesi çalışmalarda yer alacak kadroya eğitimlerin verilmesi. Bu eğitimlerin her yıl tekrarlanması. İlkokul öğretmenlerinin bu eğitimlerde yer alması. İlkokuldan başlayarak öğrencilerin bu eğitimden yararlanmalarının sağlanması. afetle ilgili derslerin konulması. Afet anındaki davranış setlerinin küçüklükten başlayarak öğretilmesi ve bu konuda duyarlılık alanlarının açılması. Bu eğitimin apartman yönetimleri, muhtarlar bazında da gerçekleştirilmesi. Lojistik Destek Planlaması Kızılay, askeriye, hastane, ekmek fırınları, telefon firmaları gibi kurumlardan alınacak lojistik desteğin planlanması.

  21. Afet Öncesi Uygulamalar: Olası bir afet durumuna hazırlık amaçlı uygulamaların gerçekleştirilmesi. Yukarıdaki hazırlıklar bazında çeşitli senaryolar üzerinden hastane, okul, yaşlılar ve gençlere yönelik yurtlar, apartman ve mahalle bazında uygulamaların gerçekleştirilmesi, belli aralıklarla kurum ve kuruluşların bu konudaki bilgilerinin tazelenmesine yönelik programların yapılması.

  22. İkinci Eylem Planı: Afet Dönemi Afet Bölgesi: Mevcut plan dahilinde çalışmaların başlatılması. Afet bölgesinde oluşturulacak kriz masaları, medya ile haberleşme ağının kurulması, olaydan kurtulan kitle ile olaya maruz kalmış ailelerle ilgili yapılacakların uygulanması, çocuklar ve eğitim süreçleri ile ilgili daha önce gerçekleştirilmiş ayrıntılı planlamaya uyularak görev dağılımının yapılması. Yaşlılar ve özürlülere ilişkin afet öncesi planlamada yer alan programın uygulanması Afet Dışı: Yardımların koordinasyonu ve afet bölgesine gönderilmesine ilişkin daha önce kurgulanan planların gerçekleştirilmesi

  23. İletişim planı: Kim, kime, hangi kanaldan, hangi etkiyle, ne diyor? Bu klasik beş soru iletişim sürecinde önemli. Sürecin iyi işleyebilmesi için haber kaynağının güvenilir olması ve verdiği haberin gerçek olması gerekiyor. İletişimin çoklu ayakları var: Medya ile ilişkiler, kriz masalarının kendi aralarında ve halkla kurulacak iletişim. Günümüzde teknolojinin de gelişkinliği ile herkes muhabir olabiliyor. Kriz bölgelerinden bu oluşumları engellemek mümkün değil. O nedenle kriz bölgesi dışında yer alanların sağlıklı ve güvenilir haber kaynaklarından doğru bilgileri alması durumunda potansiyel muhabirlerin çalışmaları da önemsenmeyecektir.

  24. Haberlerin retoriği çok önemli, bu anlamda gazetelerin merkezlerinde krizle ilgili masalar oluşturulması talep edilebilir. İletişim fakültelerinde kriz dönemindeki habercilin incelikleri hususunda duyarlı olunması istenebilir. Daha önce vurgulandığı üzere kriz dönemleri, afet bölgelerinde yaşam her bakımdan ters yüz olmuştur ve insan psikolojisi önemlidir. İnsanların incitilmeden haber haline getirilmesi hususu önemlidir ve reyting, tiraj kaygısı bu süreçte askıya alınmalıdır. Kişisel hikayelerin egzajere edilmesi, öne çıkartılması, duygu sömürüsüne yönelik haberciliğin işletilmesine izin verilmemesi gerekmektedir. Dolayısı ile Afet bölgesindeki iletişim etik bir dikkati zorunlu kılmaktadır ve burada herkesin herkesten sorumlu olduğu bir ortam olduğu hiçbir zaman akıldan çıkarılmayacak bir zeminin oluşturulması gerekmektedir.

  25. Üçüncü Eylem Planı: Afet Sonrası Çalışmalar Afet Sonrası Düşük Yoğunluklu Çalışmalar: Afet bölgesindeki akut durum azalsa da bazen çok uzun süren bir sürece giriliyor. O nedenle de afet sonrası çalışmalara olan dikkat ve özenin azalmaması, oradaki yaraların sarılması hususunda çalışmaların düşük yoğunluklu da olsa sürdürülebilmesi için planların olması gerekmektedir. Eğitimden sağlığa, yaşam şartlarının iyileştirilmesine yönelik eylem planları devam etmelidir. Medyanın ilgisi bu süreçte bölgeye devamı sağlanmalı ve bilgi akışının devamı sağlanmalıdır.

  26. Afet Döneminin Değerlendirilmesi: Süreç tamamen bittikten sonra, genel değerlendirmelerin yapılması ve afet öncesi planların gözden geçirilerek gerçekçi olmayan bölümlerin tartışılması; eleştirilerin değerlendirilmesi, planların gerekiyorsa yeniden yapılandırılması. Bu çalışma bir sirkülasyonu gerekli kılmaktadır, yani döngüsel bir çalışma planına ihtiyaç bulunmaktadır. Bitti demeden, yeniden başa dönülen bir çalışmayı gerekli kılmaktadır.

  27. Afetin niteliği, şiddeti hangi bölgede ne zaman olacağına yönelik mutlak bir bilgi olmadığı için, yapılacak her türlü hazırlık çalışması bir senaryo üzerinedir. Her senaryo hayali bir hikaye üzerine kurulu olmaya mahkumdur. Ancak gerçeğe yakın senaryolar kurmak da mümkündür. Önemli olan her hangi bir olay durumunda sorumlu ve yetkililerin ve görev alan organizasyonun her aşamasında yer alacak görevlilerin görevlerini en iyi şekilde yapacak halde donanıma sahip olmalarıdır. Her aşamada yapılacakların ayrıntılı bilgisi bu bölgede çalışma yapacaklara küçük inisiyatifler kullanma becerisi de sağlayacaktır. Güvenli bir organizasyon görevlilerin inisiyatif ve sağduyularını da harekete geçirmesine olanak tanıyacaktır.

  28. Afet Öncesi Uygulamalar: Olası bir afet durumuna hazırlık amaçlı uygulamaların gerçekleştirilmesi. Yukarıdaki hazırlıklar bazında çeşitli senaryolar üzerinden hastane, okul, yaşlılar ve gençlere yönelik yurtlar, apartman ve mahalle bazında uygulamaların gerçekleştirilmesi, belli aralıklarla kurum ve kuruluşların bu konudaki bilgilerinin tazelenmesine yönelik programların yapılması.

  29. Kaynakça Bilgin, N. (2011) (ed.) Sosyal Psikoloji, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İzmir Birinci, F, Dirik, G. (2010) “Depresif Realizm: Mutluluk ya da Nesnellik”, Türk Psikiyatri Dergisi, 21(1): 60-67, Golaman, D. (2005) Duygusal Zeka, (çev.) B.S. Yüksel, Varlık Yayınları: İstanbul Levinas, E. () Sonsuza Tanıklık, (çev.) G. Çetinkaya, Metis: İstanbul

More Related