1.15k likes | 2.15k Views
KAN ÜRÜNLERİ VE TRANSFÜZYON ENDİKASYONLARI. Dr. Gökalp GÜZEL GAZÜ TF Kalp Damar Cerrahisi AD. Kan ürünleri; kandan hazırlanan tüm terapötik materyalleri yani hem kan komponentleri hem de plazma fraksinasyon ürünlerini içerir.
E N D
KAN ÜRÜNLERİ VE TRANSFÜZYON ENDİKASYONLARI Dr. Gökalp GÜZEL GAZÜTF Kalp Damar Cerrahisi AD.
Kan ürünleri; kandan hazırlanan tüm terapötik materyalleri yani hem kan komponentleri hem de plazma fraksinasyon ürünlerini içerir. Kan komponentleri tanımına; eritrosit,lökosit ve trombosit konsantreleri ile taze plazma ve kriopresipitat dahil edilmektedir.
Antikoagulan ve koruyucu sıvılar • Antikoagulan olarak sitrat kullanılır • Sıvı içinde trisodyum sitrat olarak bulunur ve kalsiyum ile şelazyon yaparak koagulasyon sisteminin aktivasyonunu önler • Her 100 ml kan için 14 ml sitratlı sıvı yeterlidir.
Antikoagulan ve koruyucu sıvılar • Koruyucu sıvılar glikoz-dekstroz- adenin ve fosfat kombinasyonları içerir. • Dextroz ; eritrosit metabolizması sırasında enerji kaynağı olarak, • Adenin; hücrelerin canlılığı,ATP düzeyi ve oksijen taşıma kapasitesinin devamlılığı için gereklidir, • Fosfat ise; 2,3-DPG düzeyini artırır
Antikoagulan ve koruyucu sıvılar • Kanın saklama süresini artırmak için değişik koruyucu sıvı kombinasyonları denenmiştir. • Türkiye'de en çok kullanılan antikoagulan koruyucu sıvı CPDA-1(Citrate-Phosphate-Dextrose-Adenin) dir. • Buna ek olarak ACD(Acid–Citrate-Dextrose) ve CPD(Citrate-Phosphate-Dextrose) kullanılmaktadır. • Ayrıca CPD içeren torbalara toplanan tam kanın eritrositlerinin SAG-M (Saline,Adenin,Glikoz,Mannitol) ilaveli ayrı bir torbaya toplanabildiği bir sistemde vardır
Antikoagulan ve koruyucu sıvılar • Ek sıvıların özelliklerine göre kanın saklama süresi uzar.Buna göre kanın 1-6 C de saklama süresi; • ACD ve CPD sıvılarında 21 gün, • CPDA-1 sıvısında 35 gün, • SAG-M ilaveli ortamda 42 gündür.
Tam Kan • Donörden alındıktan sonra hiçbir işlem uygulanmadan 63ml antikoagulan içinde saklanan 450ml (+- %10) kana denir. • Htc %36-37 donör htc sine göre değişir. • 200ml si eritrosit, 250 ml si plazmadan oluşur. • +4 ‘C de trombositler tamamen fonksiyonlarını kaybederler. • Faktör 5 gün boyunca aktivitesini sürdürür.5. günde %80;14. günde % 50 aktiftir.
Tam Kan • Faktör 8 seviyesi 1-2 gün içinde normalin % 50 sine 5 gün sonra ise %30 una iner. • Faktör 11, 7. gün normalin %20 si kadardır. • Lökositler bir süre sonra canlılığını yitirir. • 24 saatten daha kısa süre beklemiş kana taze tam kan denir. • Günümüzde tam kan nadir kullanılmakta, temel olarak diğer kan ürünlerinin elde edildiği kaynak materyal olarak kullanılmaktadır.
Eritrosit Süspansiyonu • ES plazmasının ¾ ü alınmış kandır. Antikoagulan-koruyucu sıvı içine alınmış tam kandan hazırlanır. • Yaklaşık 200ml eritrosit içerir.Htc %70-80 kadardır. • CPDA-1 solüsyonu ile +4’C de 35 gün saklanabilir. • Eritrositler üzerine SAG-M solüsyonu da eklenebilir. Santrifugasyondan sonra optik okuyuculu ekstraktör ile plazması tama yakın alınan ES üzerine ek solüsyon torbasındaki SAG-M ilave edilir.Bu ürün +4 ‘C de 42 gün saklanılabilir.Htc ‘i %55 kadardır.
Eritrosit Süspansiyonu • CPDA-1 içeren torbalarda 1. günde plazma K ’u ortalama 5.1 mEq/L 35. günde ortalama 78.5 mEq/L ‘dir.Renal fonksiyonu iyi olanlar tolere edebilirken bozuk olanlar ve yeni doğanlar bu düzeydeki K ‘u tolere edemezler. • Bunlar için saklama süresi daha kısa olan kan ürünleri tercih edilir.Özellikle yeni doğana 7 günlükten taze olması tercih edilmektedir. • Hemoliz saklama süresiyle orantılı olarak artar. Serbest Hb 1. günde ortalama 78 mg/L iken 35. günde 658 mg/L dir.
Lökositten Fakir Eritrosit Süspansiyonu • ES içindeki lökositler lökosit filtreleri kullanılarak uzaklaştırılır.3.jenerasyon filtrelerle %99.99 oranında lökositten ayırmak mümkündür. • Bu işlem uygulanırken eritrositlerin yaklaşık %25 i kaybedilir. • Ürün içindeki lökosit sayısı febril non hemolitik transfüzyon reaksiyonlarından korunmak için 5.108 ,alloimmünizasyon ve CMV enfeksiyon geçişini önlemek için 5.106 dan az olmalıdır.
Yıkanmış Eritrosit Süspansiyonu • Devamlı akım hücre yıkama cihazları veya elle hazırlanabilir. • ES soğutmalı santrifüjde veya normal santrifüjde +5’C deki 3000 devirde 15 dk santrifüj edilir.Bu uygulama ile trombosit ve plazma proteinlerinin önemli bir kısmı lökositlerin de %70-80 i temizlenir.İşlem sırasında eritrositlerin %10-20 si harap olur. • Açık sistemlerle hazırlandığından yıkanmış ES 24 saat içinde kullanılmalıdır(Kontaminasyon riski).
Dondurulmuş Eritrosit Süspansiyonu • Kriyoprotektif sıvı olarak kristalleşmeyi önleyen gliserol kullanılır.En fazla 6 gün sonra eritrositler -65-80’C de dondurulur,kullanılmak istenildiğinde çözülür,degliserolirize edilir ve transfüzyona hazır hale getirilir. • Saklama süresi ortalama 10 yıldır.Literatürde 21 yıl saklandıktan sonra transfüze edilmiş eritrosit süspansiyonları vardır. • Pahalı işlemdir,kullanmadan önce degliserolize edilmelidir.Acil durum için uygun olmaz,çözündükten sonra 24 saat içinde kullanılmalıdır.Yüksek miktarda serbest Hb içerir.
Trombosit Süspansiyonu • Trombosit ünitesi tanımı dünyada olduğu gibi ülkemizde de birçok kan merkezinde net değildir.”1 ünite trombosit” terimi tek donörden elde edilen trombosit süspansiyonlarını ifade eder. • Tek ünite trombosit süspansiyonlarının 4-6lı olarak steril şartlarda bir araya getirilmesiyle havuz trombosit süspansiyonları elde edilmektedir. • Random donör trombositleri donörden alındıktan 8 saat içinde tam kanın santrifügasyonu ile elde edilir. Santrifügasyon 2000g devirde 3 dk ile tam kan trombositten zengin plazma ve eritrositlere ayrılır. • Trombositten zengin plazma süratle tekrar santrifüj elde edilen platet pellet’in 50-70 ml otolog sitratlı plazmada süspansiyonu sağlanır.Bu şekilde hazırlanan trombosit süspansiyonu 5-10.1010 trombosit içerir.Tranfüzyondan önce bu süspansiyonların 6-8 ünitesi(yetişkinler için) bir terapötik doz olarak havuzlanır.
Trombosit Süspansiyonu • Tek donör trombositleri HLA tiplendirmesi yapılarak aile içi veya dışı donörlerden tercihen aferezle toplanır.Aferez ürünlerinin avantajları; rölatif olarak daha az lökosit içermesi,daha az sayıda donör gerektiğinden transfüzyonla bulaşan enfeksiyon olasılığının azalması,havuzlama yapılmadığından bakteriyal kontaminasyon riskinin düşük olması,febril non-hemolitik transfüzyon reaksiyonlarının azaltılması veya önlenmesi olarak söylenebilir. Dezavantajları olarak şunlar gösterilebilir; hasta ile donör farklı kan gruplarından olduğunda plazmanın ABO uyumsuzluğu ve dolayısıyla potansiyel hemolitik transfüzyon reaksiyonları. • Trombosit süspansiyonu hazırlandıktan sonra iki yöntemle saklanır. En sık kullanılan saklama yöntemi 20-24’C de beş gün boyunca ikinci kuşak gaz permeable torbalarda sürekli ajitasyondur. Trombositler 5. günün sonunda %20-25 oranında canlılığını kaybederler.FV ve FVIII ’de orta derecede azalma hariç,koagulasyon faktörleri aktivitesi iyi korunur fakat pH azalır.İkinci yöntem ise dondurarak saklamadır.Bunun için kriyoprotektif olarak DMSO(Dimetil sulfoksit) kullanılır. Hızlı eritmeden sonra trombositlerin canlılık oranı %50 ye düşer. • Aferez donörleri 1 yılda en çok 24 kez cihaza bağlanabilir.İki aferez arası süre en az 3 gün olmalıdır.Ön sayımlarında trombosit sayısı 150 000m/mm3 olmalıdır.
Lökosit suspansiyonu • Nötrofillerin intravasküler alandaki yarı ömürleri sadece 4-10 saattir. • Lökositler ya tam kandan veya efektif şekilde aferez işlemi ile toplanabilir. • Yeterli hücre toplanmasını genç eritrositler ve lenfositlerle granülositlerin dansitelerinin yakınlığı ile dolaşımdaki granülosit sayısını azlığı engeller. • Lökosit aralığı Hidroksietil starch gibi solusyonlarla daraltılır.Ek olarak donör granülosit sayısı işlem öncesi kullanılan bazı ilaçlarla artırılır • Granülositleri Kİ den ayırıp dolaşıma geçmesini prednisolon ve benzeri glukokortikoidler sağlar.Son zamanlarda glukokortikoid yerine Granülosit koloni stimülan faktör etkin şekilde kullanılmaktadır.
Taze Donmuş Plazma • Antikoagulanlı tam kanın alındıktan hemen sonra veya +2-6 C de bekletip en geç altı saat içinde santrifüj edilmesi ile elde edilir. • Şekilli elemanların ayrılmasından sonra kalan kısmına taze plazma denir. • İçerisinde bütün pıhtılaşma faktörleri, globulin ve albumin bulunur.Koagulasyon faktörlerinin zamanla aktiviteleri azalır. • Eğer plazma alındıktan sonra ilk altı saat içinde dondurulursa buna taze donmuş plazma (TDP) denir. • Bu üründe özellikle labil koagulasyon faktörlerinin aktiviteleri korunmuş olur. • Hazırlanan plazmada rezidü hücre miktarlarının eritrosit için 6x109/L, lökosit 0.1x109/L ve trombosit 50x109/L olması gerekmekmektedir. • Bu sayımlar dondurma işleminden hemen önce yapılmalıdır. • Dondurma şok şeklinde veya kuru buz ile yapılır.Kullanılacağı zaman 37C de çözülür ve altı saat içinde kullanılır.
Kriopresipitat • Tam kandan elde edilen kriopresipitat en azından 80 Ü Faktör VIII, 200mg Fibrinojen, orjinalinin %50 si kadar von Willebrand Faktör ve %25 ‘i kadar Faktör XIII içerir. • Bir ünite TDP 1-6 C de yavaş olarak eritilir, santrifüj sonucunda supernatan atılır, kalan 10-15 cc plazma ile torbaya yapışık peltemsi kısma Kriopresipitat denir. • Hemen dondurulur saklama süresi TDP nin üzerindeki son kullanma tarihine kadardır.
Anemi kanın oksijen taşıma kapasitesinde azalma ile karakterize bir durumdur.Kanın oksijen taşıma kapasitesi dolaşan kırmızı küre kütlesiyle belirlenir.Bu yüzden anemi kırmızı küre kütlesinde azalma olarak tanımlanabilir. • Dolaşan eritrosit sayısının azalması kanın vikozitesini azaltır ve kan akım oranı artar. • Anemiye karşı diğer bir kompansatuar cevap doku oksijenasyonunu devam ettirmek için sistemik kapillerlerden oksijen salınımının artırılmasıdır.
Yoğun bakım hastalarında tek başına hematokrit veya hemoglobin seviyeleri transfüzyon endikasyonu olarak kullanılmamalıdır.Yetersiz doku oksijenasyonu göstergeleri hemotokrit veya hemoglobin seviyelerinden daha önemlidir. • Oksijen salınımındaki kompansatuar artış % 50 den sonra yetersizlik gösterir.Bu yüzden O2ER nin 0.5 değeri transfüzyon başlatılması için kriter kabul edilir.
(O2 delivery) DO2 15 60 (%) 40 10 mL/min/kg 5 20 (O2 extraction ratio) O2ER 0 0 (O2 uptake) VO2 mEq/L 10 4 mL/min/kg 3 7.5 2 5 1 Lactate 2.5 Normal 10 0 30 20 Hemotokrit (%)
Eritrosit Transfüzyonu Endikasyonları • Aşağıdaki durumlar için eritrosit transfüzyonu endike değildir. • İyileşme hissini artırmak için • Yara iyileşmesini artırmak için • İntravasküler volümü genişletmek için • Hemoglobini 10 g/dL nin altında olan fakat doku iskemisi belirtileri (anjina, iskemik strok, hiperlaktatemi) göstermeyen hastalarda. • Kardiyaks disfonksiyon, koroner arter hastalığı yada serebrovasküler hastalığı olmayan hastalarda aneminin herhangi bir değerini düzeltmek için
2-Aşağıdaki durumlar için eritrosit transfüzyonu yapılmalıdır. • Yetersiz doku oksijenasyon bulgusu (VO2 100 mL/dk /m2 yada hiper laktatemi) yada yeterli kan volümüne rağmen koroner yada serebrovasküler iskemi gösteren hastalar • Yeterli kardiyak outputa rağmen oksijen salınım oranı % 50 nin üzerinde olan hastalar • Aktif koroner arter hastalığı serebrovasküler hastalığı yada önemli kardiyak disfonksiyon gösteren hemoglobini 7 g/dL nin altında olan hastalarda eritrosit transfüzyonu gereklidir.
Kanamalı hastanın değerlendirilmesi • Kanama sırasında intravasküler sıvı hacmi azalır ve eritrosit kaybı nedeniyle dokulara oksijen taşınması bozulur. • Sıvı ve eritrosit kaybının ne düzeyde olduğu, tedavinin gerekliliği hastanın semptom ve fizik muayene bulguları ile değerlendirilmelidir. • İV sıvı açığı kristaloid ve /veya kolloid sıvılarla sağlanır.Eritrosit kaybı ve yol açtığı doku hipoksisi gerektiğinde ES transfüzyonu ile karşılanmalıdır.
KAYBEDİLEN HACİM(ml) % KLİNİK BULGULAR 500 10 Yok.Seyrek olarak kan donörlerinde görülen vasovagal senkop 1000 20 İstirahatte klinik bulgu olmayabilir,belki hafif postural hipotansiyon,egzersizle taşikardi 1500 30 İstirahatte ve yatarken kan basıncı ve nabız normal,postural hipotansiyon 2000 40 İstirahatte ve yatarken bile kardiak output ve kan basıncı normalden az,hava açlığı var,nabız hızlı ve zayıf,cilt soğuk ve nemli 2500 50 Laktik asidoz,ağır şok,ölüm Kanama sırasında oluşan semptom ve bulgular
Tam Kan Transfüzyonu Endikasyonları • Doğru endikasyon konulduğunda kullanım oranı %3-5’ tir. • Kanaması devam etmeyen bir erişkinde bir ünite tam kan hematokriti ortalama %3, hemoglobini %1g/dl artırır.Çocuk hastalarda 8 ml/kg miktarındaki tam kan transfüzyonu ile hemoglobin düzeyi yaklaşık 1 g/dl yükseltilebilir. • Tam kan transfüzyonunun en önemli endikasyonu masif transfüzyonu gerektirecek kanamalardır.
Tam Kan Transfüzyonu Endikasyonları • Masif Kanama : • Hastaya 24 saat içinde total kan hacmine eşit miktarda kan transfüzyonu yapılmasını gerektirecek miktarda kanama • 24 saat içinde 10 üniteden fazla tam kan veya 20 üniteden fazla eritrosit süspansiyonu verilmesini gerektirecek miktarda kanama • Üç saat veya daha az bir süre içinde dolaşımdaki kan hacminin %50’ sinden fazlasının replasmanını gerektirecek kanama • 150 ml/dk üzerindeki kan kaybı.
Nabız(vuru/dakika) = Şok İndeksi Sistolik Kan Basıncı(mmHg) Tam Kan Transfüzyonu Endikasyonları • Bazen kanamanın masif olduğu başlangıçta anlaşılmayabilir.Öncelikle hastanın nabız ve sistolik kan basıncı değerlerine göre şok indeksi hesaplanıp kan kaybı yaklaşık belirlenir.
ŞOK İNDEKSİ İNTRAVASKÜLER SIVI KAYBI 0.5 %10 0.8 %10-20 1.0 %20-30 1.1 %30-40 1.5 %40-50 Tam kan transfüzyon endikasyonları
Tam Kan Transfüzyonları Endikasyonları • Arka arkaya 4 ünite eritrosit süspansiyonu transfüzyonu ve sıvı replasmanına rağmen hastanın hemodinamik dengesi stabil hale gelmiyorsa tam kan transfüzyonuna ihtiyaç vardır.Başka bir deyişle kan kaybının total kan hacminin %25-30’ unu geçmesi halinde tam kan transfüzyonu endikasyonu doğar. • Verilecek kan miktarı ve süresi hastanın klinik durumuna göre değişir. Amaç hemodinamik dengeyi stabil hale getirmektir. • Tam kan transfüzyonunu gerektirecek bazı özel durumlar vardır; -Böbrek transplantasyonu öncesi immünolojik tolerans sağlanması -Yeni doğanda exchange transfüzyon -Kardiyopulmoner bypass ameliyatlarındaki bazı transfüzyonlar bunlar arasında sayılabilir.
Tam Kan Transfüzyonları Endikasyonları • Masif transfüzyonlarda 4, exchange transfüzyonlarda 7, kardiyopulmoner bypass ameliyatlarında 2 günlükten daha taze tam kan önerilmektedir. • Çünkü pıhtılaşma faktörleri çok düşük seviyelere inmemiş,plazmada K , H+ ve diğer metabolitler birikmemiş ve eritrosit canlılığı daha iyidir.
Eritrosit Süspansiyonları Transfüzyonu Endikasyonları • ES hematinik ilaçlarla düzeltilemeyecek anemilerde oksijen taşıma kapasitesindeki azalmaya bağlı semptom ve klinik bulgular (taşikardi,yorgunluk,kısa ve sık soluma,senkop,serebral hipoksiye bağlı semptom ve bulgular,anjina pektoris) gösteren hastaların tedavisinde kullanılır. • ES transfüzyonu eskiden kabul edildiği gibi hemoglobin kritik seviyenin altında ise değil doku hipoksine bağlı belirti ve bulgular vücudun kompanse edici mekanizmalarınca düzeltilemeyecek hale geldiğinde yapılmaktadır.Anemilerde sadece eritrosit kitlesi azalıp IV sıvı hacmi değişmediğinde sıvı tedavisine gerek yoktur.
Eritrosit Süspansiyonu Transfüzyonu Endikasyonları • Kronik anemilerde çoğu hasta 7-8 g/dl Hb değerini tolere edebilir.Ancak hastanın genel durumu ve altta yatan hastalığı mutlaka değerlendirilmelidir.Örneğin; orta-ağır derece kalp yetmezliği,solunum yetmezliği,koroner arter yada serebrovasküler hastalığı olanlarda bazı yaşlı kişilerde Hb miktarı yüksekte olsa ES transfüzyonuna gerek duyabilir.
Eritrosit Süspansiyonu Transfüzyonu Endikasyonları • Hastanın kliniği uygunsa ve anemi hematinik (Fe eksikliği B12 ve/veya folik asit yetmezliğine bağlı anemilerde) yada kemik iliğinde eritropoezi uyaran ilaçlarla edilebiliyorsa transfüzyon yapılmamalıdır. • Transfüze edilecek ES miktarı hastanın klinik durumuna bağlıdır.Erişkinde bir ünite ES ile Htc %3 Hb 1 g/dl yükseltilebilir.Yeni doğan ve çocukluk döneminde 6-10 ml/kg ES 2-3 saatte transfüze edilerek Hb miktarı yaklaşık 2-3 g/dl yükseltilebilir.
Lökositten Fakir Eritrosit Süspansiyonu Transfüzyonu Endikasyonları • Lökositlerin üzerindeki MHC class I antijenleri alıcının immünize olmasına yol açar.Özellikle çok kan transfüzyonu yapan hastalarda yada gebelik öyküsü olanlarda bu durum,daha sonra verilen kan ürünlerinde aynı antijenleri taşıyan trombositlerin immünolojik yıkımını febril non-hemolitik transfüzyon reaksiyonlarına ve yapılacak organ transplantasyonlarında graftın reddine yol açar. • Bir alıcıda febril non-hemolitik atak iki kez tekrarlamış veya bir kez olmuş çok ağır seyretmişse,organ transplantasyonu planlanıyorsa ve sık transfüzyonu gerektirecek bir hastalık varsa lökositten fakir ES verilmelidir.
Lökositten Fakir Eritrosit Süspansiyonu Transfüzyonu Endikasyonları • Ayrıca yeni doğanda oluşabilecek immünolojik değişikliklerden sakınmak özellikle malign hastalık nedeniyle operasyon planlananlarda lökositten fakir ES verilmelidir. • Gene CMV insan T hücre Lenfotropik virüs ve Ebstein –Barr virüs gibi ajanların bulaşını önlemek için de lökositten arındırılmış ES verilmesi önerilmektedir. • Yukarıda anlatılan özel durumlar dışında lökositten fakir ES transfüzyon endikasyonları ES transfüzyonu endikasyonlarıyla aynıdır.
Yıkanmış Eritrosit Süspansiyonu Transfüzyonları Endikasyonları • Plazma proteinleri pek çok allerjik ve anaflaktik transfüzyon reaksiyonlarından sorumludur.Bu nedenle yıkanmış eritrosit süspansiyonları transfüzyon sırasında ağır ürtiker,allerjik ve anaflaktik reaksiyon gösteren hastaların daha sonraki transfüzyonlarında kullanılır.Yıkanmış ES içinde 5.108 kadar lökosit bulunduğunda lökositten fakir bir üründür.Lökosit filtresinde temin edilemediği durumlarda neonatal ve intrauterin transfüzyonlarda kullanılabilir. • Eritrosit antijenlerine karşı alloimmünizasyon varlığında yıkanmış eritrosit vererek sorununu çözülebileceği yanlış bir uygulamadır.Eritrositlerin yıkanması sadece plazmayı uzaklaştırır.Dolayısıyla plazma proteinlerine karşı korur.Ayrıca yıkama işlemiyle GVHD (Graft Versus Host Diseases) veya CMV enfeksiyonu önlenemez. • Diğer endikasyonlar ES transfüzyonu ile aynıdır.
Dondurulmuş Eritrosit Süspansiyonu Transfüzyonu Endikasyonları • Endikasyon alanları en dar olan ürünlerden dan biridir.Toplumda çok nadir bulunan kan gruplarının fazla miktardaki acil(askeri ve sivil felaketlerde) yada normal zamanlardaki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla stok olarak hazırlanabilir. • Talassemi major, orak hücreli anemi hastalıklarda çok sayıda transfüzyon nedeniyle allo antikor gelişmişse uygun kan bulunması halinde aynı vericiden alınan kanların dondurularak saklanması ilerde kullanıması ikinci bir endikasyondur.Ayrıca elektif ameliyatlardan önce otolog amaçlı alınmış kanların ameliyatın ertelenmesi halinde dodurularak saklanması da mümkündür.
Dondurulmuş Eritrosit Süspansiyonu Transfüzyonu Endikasyonları • Bu ürünler kullanılmadan yıkandığından hem lökosit hem de plazmadan arındırılmış ES’ dir. Gerektiğinde lökositten fakir yada yıkanmış ES yerine kullanılabilirler. • Diğer endikasyonları ES transfüzyonlarıyla aynıdır.
Granülosit Süspansiyonu Transfüzyonu Endikasyonları • Özellikle myleoid sistemin büyüme faktörlerinin rekombinasyon yöntemleriyle elde edilmesi ve nötropenik hastalarda nötropeni süresini kısaltma etkisini göstermesiyle granülosit süspansiyonu transfüzyonu hemen hemen hiç kullanılmamıştır.Öte yandan yeni,etkin antibiyotiklerin ve immünglobilinlerin klinik kullanımlarınınyaygınlaştırılmasıyla enfeksiyonların daha kolay kontrol edilmesi granülosit transfüzyonu ihtiyacını azaltmıştır.
Granülosit Süspansiyonu Transfüzyonu Endikasyonları • Granülosit süspansiyonu endikasyondan çok komplikasyonu olan bir üründür. Bu komplikasyonlar ; • Hemolitik Reaksiyonlar: ABO uygun olmayan granülosit süspansiyonlarındaki eritrositlerinin alıcıda hemoliz yapabilirler. • Febril reaksiyonlar: %10 olguda görülür.(Allo immünizasyon) • Akut Pulmoner Yetmezlik: Nedenleri a)Pnömonili hastalarda transfüze edilen lökositlerin akciğere migrasyonu. b)Lökoaglutinin mikroembolileri c)Kompleman aktivasyonu d)Amphotericin B ile aynı anda kullanılması
Granülosit Süspansiyonu Transfüzyonu Endikasyonları 4)Graft versus host hastalığı:Özellikle immün yetmezliği olanlarda önem kazanır. 5)CMV enfeksiyonu Yeni doğan sepsinde yararlı olabileceği belirtilen granülosit süspansiyonu transfüzyonu aşağıdaki hallerden bir veya birkaçının varlığında düşünülebilir: • Absolüt nötrofil sayısı 500/ul’ nin altında ve kısa sürede düzelmeyecekse • Kontrol altına alınamayan ateş varsa • Enfeksiyon etkeni gösterilememişse • Uygun antibiyotik baskısına rağmen 48 saat içinde ateş kontrol edilemiyorsa ve hastanın genel durumu bozuluyorsa • Kronik granülomatöz hastalıklarda enfeksiyonlarda antibiyotik tedavi yetersiz kalıyorsa.
Trombosit Suspansiyonu Transfuzyon Endikasyonları • Trombosit sayısının üretimde azalma/yıkımda artmaya bağlı azalma durumunda veya trombosit fonksiyonlarının herediter/akkiz nedenlerle bozulduğu durumlarda trombosit suspansiyonu kullanılır.Günümüzde trombosit transfuzyonunun gerektiği trombositopeniler malingn hastalıklara bağlı olanlardır.Bunlarda üretime bağlı azlık varsa transfüzyona yanıt iyi yıkım ve tüketim artışına bağlı ise yanıt iyi değildir. • Trombosit fonksiyon bozukluğu kardiyopulmoner bypass ve aspirin kullanımı gibi nedenlere bağlı ise yanıt gene iyi , üremi gibi sistemik bir nedene bağlı ise iyi değildir. • Herediter trombosit fonksiyon bozukluklarında alloimmunizasyondan kaçınmak için, ciddi kanama olmadıkça transfüzyon önerilmez.
Trombosit Suspansiyonu Transfuzyon Endikasyonları devam • Trombosit transfüzyonu için en önemli kriter kanamadır.Ancak transfüzyona karar verirken klinlik bulgular bir bütün halinde değerlendirilmelidir.Hastanın trombosit sayısında azalmadan başka koagulasyon defektinin olup olmadığı(DİC gibi),kontrol altına alınamayan nötropenik ateş-sepsis ,mukozit splenomegali,trombosit fonksiyonunu bozan ilaç kullanımı,üremi,ağır anemi,akut lösemilerde hiperlökositoz,bazı tm tipleri(metastatik malign melanom) tablonun ağırlaşmasına vedaha kolay kanamalara neden olmaktadır. • Burada önemli olan kanama gelişmeden trombosit sayısını risk sınırlarının üzerine çıkarmaktır.Bu durumda proflaktik trombosit transfüzyonu kavramı ile karşılaşılmaktadır.
Trombosit Suspansiyonu Transfuzyon Endikasyonları devam • Genel olarak ek bir risk faktörü yoksa trombosit sayısı 20x109 /L altına indiğinde proflaktik trombosit suspansiyonu transfüzyonu yapılır. Trombosit fonksiyonları normal ve vasküler problemleri olayanlarda 5x109 /L üzerindeki trombosit sayılarında kanama beklenmezken bu sayının altındaki sayılarda yaşamı tehdit eden spontan kanamalar olabilir.Buna göre 10-50x109 /L arasında spontan kanama beklenmemekte, ancak cerrahi girişim , travma gibi etkenler var ise kanama görülebilmektedir.
Trombosit Suspansiyonu Transfuzyon Endikasyonları devam • Diğer yandan yoğun kemoterapiler sırasında gelişen uzun süreli aplazi dönemlerinde bu eşik değerlerde fazla miktarda trombosit transfüzyonu yapmak alloimminüzasyonu hızlandıracaktır ve sonraki transfuzyonların etkinliğini azalma maliyette artma, enfeksiyonlarla ilgili komplikasyonlarda artmaya yol açacaktır.O halde eşik değerlerin net olarak belirlenmesi gereklidir.Bu konuyla ilgili tam bir fikir birliği olmasa da; • Trombosit sayısının 10x109 /L ‘den az olması • Trombosit sayısının 10-20x109 /L arası iken 380C üzerinde ateş,sepsis,,ilaç(antibiyotik) kullanılması hali,başka bir koagulasyon faktörü eksikliği veya heparin kullanıyor olması yada kemik iliği ,lomber ponksiyon gibi işlemlerin yapılacak olması, • Trombosit sayısı 20x109 /L üzerinde iken major kanamanın varlığı veya majör cerrahi girişim planlanması proflaktik trombosit transfüzyonunu gerektirir.
Trombosit Suspansiyonu Transfuzyon Endikasyonları devam • Yukarıdaki bilgiler ışığı altında • Hematolojik maligniteli hastaların indüksiyon tedavileri sırasında blast sayısı yükseldiğinde SSS’e kanama riski artar proflaktik transfüzyon eşiği yüksek tutulmalıdır. • Aplastik anemi veya myelodisplastik sendrom gibi hastanın Kİ nakil şansı yok tam şifa beklenemiyorsa mümkün olan en düşük değerde trombosit susp. verilmelidir. • Solid tümörlerde genellikle Kİ’nin aplazi süresi kısa olmasına bağlı özellikle SSS’ne metastaz yapmış Malign Melanomda eşik değer yüksek tutulmalıdır.
Trombosit Suspansiyonu Transfuzyon Endikasyonları devam d) Aspirin alanlarda major cerrahi girişimden 10 gün önce ilaç kesilmelidir.Operasyon sırasında trombosit sayısı 50x109/L den az ise trombosit süspansiyonu önerilir.Karaciğer transplantasyonlarında özel hemostaz problemleri olabilir ve trombosit transfüzyonu gerekebilir.Transfüzyona ek olarak karaciğer transplantasyonları ve kardiyovasküler cerrahi olgularında trombosit koruyucu etkileri nedeni ile antifibrinolitik ajanlar denenebilir.