190 likes | 603 Views
ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ PROBLEMLERİ ( YALAN VE SALDIRGANLIK ). İnsanoğlu iyi yada kötü olarak adlandırılan davranışları etki-tepki sonucunda öğrenen bir varlıktır. Doğuştan gelen rahatsızlıklardan kaynaklanmadığı müddetçe davranış problemleri sonradan öğrenilen uyum sorunlarıdır.
E N D
İnsanoğlu iyi yada kötü olarak adlandırılan davranışları etki-tepki sonucunda öğrenen bir varlıktır. Doğuştan gelen rahatsızlıklardan kaynaklanmadığı müddetçe davranış problemleri sonradan öğrenilen uyum sorunlarıdır. Çocuklarımız, yetişkin bir birey olma yolunda ilerlerken aile fertleri olarak karşılaştığımız birkaç problem ve çözüm yolları üzerinde duracağız;
Öfke nöbetleri 5 yaşına kadar olan çocuklarda görülebilen normal bir durumdur. Okul öncesi dönemdeki çocukların neredeyse tamamı zaman zaman öfke nöbetlerine kapılır. Ağlama, somurtma, çığlık atma, ayaklarını veya kafasını vurma gibi davranışların hakim olduğu öfke nöbetleri genellikle çocukların kızgın veya gergin olduğu zamanlarda patlak verir. 5 yaşına kadar olan çocuklar kimlik duygusu ve bağımsızlık kazanmaya çalışmaktadır. Ancak kelime hazinelerinin kısıtlı olması nedeniyle duygularını kelimelerle ifade edemezler. İstediği bir şeyi yapamadığında, istediği bir şeyi elde edemediğinde ya da kontrolünü kaybedecek kadar öfkelendiğinde çocuğun gerilimi öfke nöbetine dönüşebilir.
Öfke nöbetleri nefesini tutma veya vurma, ısırma, tekmeleme gibi daha saldırgan davranışları da içerebilir. Öfke nöbetleri tipik olarak 1 yaş civarında başlar ve sıklıkla 5 yaş dolduğunda sona erer. Küçük çocuklarda çoğunlukla açlık, yorgunluk veya aşırı uyarılma ile bağlantılı olarak görülen öfke nöbetleri normal gelişimin bir parçası olarak görülüyor ve anne-babaların bu durumu bir öğretme fırsatı olarak değerlendirmeleri tavsiye edilir. Öfke nöbetleri uzun süren, sık sık öfke nöbeti geçiren veya öfke nöbeti sırasında saldırgan davranan çocuklar depresyon veya yıkıcı davranış bozukluğu riski altında olabilir!
Yüksek riskin söz konusu olduğu öfke nöbeti tipleri •Kendine zarar vermeyi içeren öfke nöbetleri •Başkalarına veya eşyalara zarar vermeyi içeren öfke nöbetleri •Çocuğun yardım olmadan kendini sakinleştirmeyi başaramadığı öfke nöbetleri •25 dakikadan uzun süren öfke nöbetleri •Günde 5 kereden fazla veya ayda 10-20 kez arasında yaşanan öfke nöbetleri
Öfke nöbeti geçiren çocuğunuza karşı ebeveyn olarak nasıl bir davranış sergilemeniz gerekir? • Ebeveyn olarak sakin kalmak çok önemlidir. Çocuğumuzun kendi kontrolünü kaybettiğinde bizde kontrolümüzü kaybedersek yangına körükle gitmiş oluruz. Çocuğa doğru davranışı öğretmek yerine yaptığı davranışı olumsuz pekiştirmiş ve daha farklı davranış sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olmuş oluruz. • Bazı çocuklar dikkat çekmek maksadıyla öfke nöbeti geçiriyor gibi hareketler sergilerler. Bu durumda çocuğun davranışlarını görmezden gelmek en doğru yol olur.
Çocuğumuz hiddetlenmiş ve çevresine zarar verme ihtimali varsa çocuğumuzu sakin bir ortama götürüp onun güven içinde kendisini hissetmesine yardımcı olun, kucağınıza alın, başını okşayın, güzel sözlerle sakinleşmesini sağlayın. • Çevresine zarar veren çocuğun bu davranışını görmezden gelmeyin. Bu tarz davranışlar sergilendikten sonra çocuğunuzun sakinleşmesini sağlayın ve çocuğunuza neden sinirlendiğini, çevresine zarar vermenin yanlış olduğunu uygun bir dille anlatın. Bir başkasına zarar vermişse özür dilemesi gerektiğini öğretin. • Kendine zarar veren çocuklar konusunda uzman yardımı almanızda fayda vardır.
Yalan; birini üzmemek yada zor durumdan kurtulmak maksadıyla söylenen gerçekle uyuşmayan sözlerdir. Çocuklarda yalan söyleme davranışı genelde ebeveynleri endişelendirmesine rağmen bu davranış her bireyde görülebilmektedir. Yalan öğrenilen bir davranıştır. Tepkilere ve duruma bağlı olarak öğrenilir ve devam ettirilir. Yalan söylediğinde söylediği yalan çocuğu huzurlu kılıyorsa yalan söylemeye devam eder. Çocuğun yaşına göre söylediği yalanın farklı anlamları vardır.
3 yaşından önce: 3 yaşından önce çocuğun yalan söylemesinin hiçbir anlamı yoktur. Bu yaşlardaki çocuk düşüncelerin kişisel olduğunu ve başkalarının bunları bilemeyeceğini, yani insanların zihinlerinin ayrı ayrı çalıştığını bilmez. Dolayısıyla kafasından geçen her şeyi anne-babasının da bildiğini zanneder. Örneğin iki yaşındaki bir çocuk markette kaybolduğunda annesine "beni sen kaybettin" diyebilir çünkü gözden kaybolmuş olsa dahi nerede olduğunu annesinin bildiğini zanneder. 3-4 yaşında: 3-4 yaşındaki çocuklar düşüncelerini başkalarının bilmediğini anlamaya başlarlar. Bu yaştaki çocukların hayal gücü de çok kuvvetlidir ve bu yeni bilgi ve becerilerini sınamaktan çok hoşlanırlar. Bu nedenle de sık sık hikayeler uydurarak bu bilgilerini test ederler. Örneğin sütü yere döken çocuk annesine "ben yapmadım demin mutfağa kocaman bir kurt girdi, sütü o döktü" diyebilir. Bu yaşlardaki çocukların suçu başkalarına atmaları veya hikayeler uydurmaları normaldir.
5-8 yaş arası: Okulun ilk yıllarındaki çocuklar gerçek ile yalan arasındaki farkı anlamaya başlasalar da, genellikle doğru olanı yapmaktan çok, anne-babalarını memnun etmeyi isterler. Dolayısıyla anne-babanın üzüleceğini ya da beğenmeyeceğini düşündükleri durumlarda gerçeği söylememe olasılıkları daha yüksektir. 8-10 yaş arası: 8-9 yaşlar civarında çocuklar gerçek ile yalan arasındaki farkı tam olarak kavrarlar ve genellikle 9-10 yaş civarında doğru ve yanlış muhakemesi gelişir, doğru ile yanlışı kendi muhakemesi ile ayırır.
Çocuklar neden yalan söyler? Başkalarını bilerek aldatmak amacıyla söylenen yalanlar, gerçek yalanlardır. Aslında çocukların yalanları, yetişkinlerin yalanlarının yanında masum kalır. Çünkü; onların yalanları aldatma amacı gütmez. Çocuk gerçeği iyi değerlendiremediği için, gördüklerini çarpıtarak anlatır ve uydurur. Kimi ana-baba çocuğun olmamış şeyleri olmuş gibi anlatmasını yalan sayar. Bunları dinlemek ve olduğu gibi kabul etmek yerine çocuğu suçlar. 3-5 yaş çocuğunun hayal dünyası çok geniş olduğu için inanılmaz öyküler anlatırlar ve bu dönemde yalan ile yalan olmayanı ayırt edemezler
Çocuklarda yalan çeşitleri; 1- Hayali Yalanlar: Küçük çocuklar gerçeği iyi değerlendiremedikleri için uydururlar. Yetişkinler bunları yalan olarak görür. 2-Taklit Yalanlar: Çocuklar ana-babayı örnek alır. Ana-babanın yalanına tanık olan çocuk, yalan söylemeyi öğrenir. Ör; doktora gidiyoruz diye gezmeye giden anne-baba çocuğun yalan söylemesine zemin hazırlar. 3-Sosyal Yalanlar: Bunlar en yaygın olan yalanlardır. Bir yere gideceğimiz zaman, gitmek istemiyorsak, "hastayım " deriz. 4-Savunma Yalanları: Çocuk kendini korumak için yalan söyler.Çocuk sık sık eleştiriliyorsa, sert tepki gösteriliyorsa, mükemmmelliğe zorlanıyorsa çocuk yalana başvurabilir.Çocuk doğru söylediğinde "yalan söylüyorsun" diye suçlanan çocukta , bu yalanların alışkanlık haline gelmesine neden olur. 5-Yüceltilmiş Yalanlar: Başkalarının hayranlığını kazanmak için söylenen yalanlardır.
Yalan davranışına karşı nasıl tepki gösterilmelidir? • Çocuğunuz yalan söylediğinde hemen öfkeli bir tepki vermek yerine, uzun vadeyi hesaba katan, tutarlı ve mantıklı tepkiler sergilemeniz çocuğunuzun davranışını önemli ölçüde etkileyecektir. • Mücadeleye girişmeyin Çocuğa gerçeği söyletme mücadelesine girişmemeye çalışın. Zorla gerçeği söyletmeye çalışmanız çocuğun davranışını değiştirmekte etkili olmayacaktır. • Doğru söylemenin neden önemli olduğunu öğretin Örneğin "bir kişinin doğruyu söylemesi o kişiye güven duymamıza yardımcı olur" gibi açıklamalarla doğruyu söylemenin neden önem taşıdığını anlatın. Ailenizde gerçeği söylemenin korkutucu sonuçları olmayacağını anlamasını sağlayın ve gerçeği söylemekten korkmaması gerektiğini anlatın. Yanlış bir şey olduğunda öfkelenmeyeceğinizi bilmesini sağlayın. Çocuğunuzun halen bazı şeyleri doğru yapmayı öğrenme sürecinde olduğunu unutmayın.
Gerçek ile hayal arasındaki farkı anlamasına yardım edin Küçük çocuklar söz konusu olduğunda, gerçek ile uydurma arasındaki farkı anlaması için yardımcı olun. Örneğin çocuğunuz bir hikaye uydurduğunda buna inanmış gibi davranmak yerine "iyi bir hikayeydi" ya da "çok güzel hikayeler uydurabildiğini görüyorum, beraber bunları yazıp saklamaya ne dersin?" gibi sözlerle gerçekler ile hayali olan arasındaki farkı anlamasına yardımcı olun. • Cezalandırılma korkusunu önleyin Çocuğunuzun cezalandırılmaktan korktuğunu ve bunun için yalan söylediğini düşünüyorsanız, dürüst davranmaktan korkmaması için, ceza uyguladığınız konularda daha iyi çözüm yolları bulmak amacıyla onunla karşılıklı konuşun. • Önemsiz vakalarda "suçluyu" saptamaya uğraşmayın Önemsiz vakaları "sütün başına bir kaza gelmiş anlaşılan, haydi birlikte temizleyelim (ya da temizler misin lütfen)" gibi sözlerle geçiştirmek direkt olarak "sütü sen mi döktün?" demekten daha yararlı olur.
Güçlü arzularını fark ettiğinizi gösterin Çocuğunuza bazı yalanlarının aslında onun arzuları olduğunu anladığınızı gösterin. Örneğin çocuğunuz ayrı yaşadığınız babasının sürekli kendisini telefonla aradığını söylüyor ancak siz bunun doğru olmadığını biliyorsanız, "babanla sık sık görüşmek istediğinin farkındayım" diyebilirsiniz. • Etiketlemeyin Çocuğunuzu "yalancı" olarak etiketlemeyin. Bu gibi etiketler çocuğun istemediğiniz davranışını teşvik edici etki yaratır. • Doğruyu söylemesini takdir edin Çocuğunuz gerçeği söylediğinde bunu fark ettiğinizi ve memnuniyetinizi gösterin.
Büyük çocuklara ve ergenlere belli ölçüde özel yaşam şansı tanıyın • Onları korumak için bilmeniz gerekenleri sorun ancak çok da meraklı ve müdahaleci davranmayın. Genellikle zamanı geldiğinde ve sizin de yargılamadan dinleyeceğinizi hissettiklerinde zaten size anlatacaklardır. • Yardım alın Çocuğunuz sürekli yalan söylüyor veya açıkça ortaya koyulduğu halde gerçeği kabullenmekte zorluk yaşıyorsa, bir çocuk psikiyatrisi uzmanı hekimden yardım alın.